19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
‘Ithal ışçı’ gelecek ktidardaki 13 yılında OVP’de 20162018 emekçilerin haklarıarası gerçekleştirilecek nı gerileten çok sayıistihdam politikalarına da yasaya imza atan AKP, yer verildi. Planda “re1 Kasım’da tek başına iktikabetçi bir işgücü piyadara gelmesi halinde çalış MUSTAFA sasının oluşturulması” ma yaşamında neler yapa ÇAKIR temel amaç olarak becağının işaretini verdi. lirlendi. İktidarı döne20162018 Orta Vademinde sayıları 300 binlerden 2 li Programı’nda (OVP) işçinin milyona çıkan taşeron işçiliği tek güvencesi olan kıdem tazkaldırmak için hiçbir adım atminatının fona dönüştürülecemayan hükümet, herkesin biği, Özel İstihdam Büroları’na iş linmesine karşın OVP’de hâlâ çi kiralama yetkisi verileceği, taşeron uygulamasındaki soTürkiye’de 6 milyon işsiz burunları saptamaktan bahsetti. Planda emekçiyi yakından illunmasına karşın yurtdışından gilendiren maddeler özetle şöyle; işçi getirileceği vurgulandı. 10 EKONOMİ 4 Planda, “Alt işverenlik (taşeron) ile ilgili sorunlar tespit edilecek ve çözümüne yönelik düzenlemeler yapılacaktır” denildi. 4 “İş cinayetleri” her gün artarken İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın hiçbir işe yaramadığı da itiraf edildi. OVP’de, “İş sağlığı ve güvenliği alanında denetimlerin daha etkin yürütülmesi sağlanacak ve başta yüksek riskli sektörlerde olmak üzere çalışma hayatında güvenlik kültürünün yaygınlaştırılması yönünde yürütülen faaliyetlerin artarak devam et DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 2.9210 3.1 kuruş TASARIM: SERPİL ÜNAY 3.3370 1.9 kuruş 10.86 0.05 puan 79.380 1021 puan 737.41 0.66 kuruş 110.35 10 kuruş EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ Perşembe 15 Ekim 2015 AKP, 1 Kasım seçimlerinde tek başına iktidara gelirse çalışma yaşamında yapacaklarının Ankara terörü işaretini verdi: 6 milyon işsiz var, yurtdışından işçi getirecekler. Kıdem tazminatı yanacak Ortadoğu kıskacı İ mesi sağlanacaktır” denildi. 4 “Özel istihdam bürolarının faaliyet alanları yaygınlaştırılacak ve geçici iş ilişkisini de kapsayacak şekilde genişletilecektir” denilerek “kiralık işçilik” uygulamasının yaygınlaştırılacağı vurgulandı. 4 OVP’de AKP’nin kıdem tazminatını fona dönüştürmekten vazgeçmediği bir kez daha ortaya çıktı. Planda, “Sosyal taraflarla diyalog içerisinde tüm işçilerin erişebilirliğini güvence altına alan ve bireysel hesaba da Kıdeme darbe yanan bir kıdem tazminatı sistemi geliştirilecektir” denildi. 4 Türkiye’de 6 milyon işsiz varken, 5 milyon işçi aylık bin lira olan asgari ücretle geçinmeye çalışırken OVP’de “ithal işçinin” de önü açıldı. “İşgücü piyasasının niteliğini artırmak ve sanayide teknolojik dönüşüm ve ilerlemeyi sağlamak amacıyla başta araştırma alanında olmak üzere yurtdışından nitelikli işgücü için Türkiye’nin cazibesinin artırılması sağlanacaktır” denilerek yurtdışından yabancı işçi getirileceği ifade edildi. l ANKARA 10 milyar liralık projeye stratejik teşvik verildi konomi Bakanı Nihat Zeybekci, İskenderunHatay civarında doğalgaz depolama alanında 10 milyar liralık bir Türkyabancı ortak bir projeyi stratejik teşvik kapsamına aldıklarını; yatırımcı ülke ve şirkete ilişkin detayları yazılı olarak açıklayacaklarını söyledi. Reuters’ın haberine göre, Zeybekci, “Bakanlık olarak tek bir kalemde 10 milyar TL’lik bir yatırım belgesi verdik. Türkiye’nin enerji güvenliğini garanti altına alacak bir yatırım. Alan olarak doğalgaz depolama. Doğalgazla ilgili dalgalanmalarda, Türkiye’nin gerek fiyat, gerekse sürdürülebilir ener Tarım kadının sırtında E ji güvenliği alanında zayıflığı söz konusu” dedi. Yatırımı stratejik teşvik kapsamına aldıklarını belirten Zeybekci, yatırımın yerli mi yabancı mı olduğu ile ilgili soru üzerine, ortak bir yatırım olduğunu söyledi. Zeybekci, detaylarla ilgili olarak Ekonomi Bakanlığı’nın yazılı bir açıklama yapacağını söyledi. Öte yandan Zeybekci yabancıya konut satışının döviz kazandırıcı hizmet kapsamına alınarak teşvik edileceğini söyledi. Bu yıl 5 milyar dolarlık gelir yaratması beklenen konut satışının 2016’da 10 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. l Ekonomi Servisi Tarımdaki kadınların yüzde 93’ten fazlası kendi adına sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değil kaydederek Ekim 2009’dan bu yana en düşük olan 163 milyon dolara gerilerken, OcakAğustos döneminde de 25.67 milyar dolar oldu. 45.11 milyar dolardan 43.05 milyar dolara geriledi. Dış ticaret açığı, ağustos ayında petrol fiyatlarındaki düşüş ve otomobil ihracatındaki artışın desteğiyle yüzde 39.8 düşüşle 4.89 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Öte yandan ağustosta ihracat birim değer endeksi yüzde 10.9, ithalat birim değer endeksi yüzde 17.4 azaldı. l Ekonomi Servisi Cari açık daraldı ari açık dış ticaret açıC ğındaki düşüşe paralel ağustosta sert daralma İşbirliği BİST’teki gong töreni sonrasında başladı. FinansinvestFİNA işbirliği Finansinvest ve FİNA Enerji Holding güç birliği yaparak Borsa İstanbul VİOP Elektrik Vadeli İşlem Sözleşmeleri’nde Finansinvest çatısı altında piyasa yapıcılığına başladılar. Borsa İstanbul’da yapılan Elektrik Vadeli İşlem Sözleşmeleri Piyasa Yapıcılığı gong töreninde konuşan Finansinvest Genel Müdürü Özgür Güneri, şirketler için karşı taraf riskini ortadan kaldırmayı, düşük maliyet ile nakit akışı ve daha düşük bir teminat ile yüksek işlem hacmini hedeflediklerini söyledi. l Ekonomi Servisi ürkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda çalışanların yarıya yakınını kadınların oluşturduğunu belirterek, “Evinden çocuklarının bakımından, ev işlerine kadar birçok sorumluluğu yerine getiren kadınlar T tarımın yükünü de çekiyor. 2.8 milyon kadın çiftçimiz, günde 1617 saat çalışarak, insan üstü bir gayretle üretime omuz veriyor” dedi. Bayraktar’ın, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamaya göre, tarımda çalışan 5 milyon 998 bin kişinin yüzde 47’si olan 2 milyon 842 binini kadınlar oluşturuyor. Buna rağmen, tarımda çalışan kadınların yüzde 70’i ücretsiz aile işçisiyken sadece yüzde 17’si kendi nam ve hesabına çalışıyor. l Ekonomi Servisi Twitter’a Kürt asıllı başkan osyal ağ Twitter’ın Yönetim Kurulu Başkanı, Google’ın üst düzey yöneticisi ABD vatandaşı İranlı Omid Kordestani oldu. Google’daki Alphabet yapılanmasının ardından şirketin başdanışmanı olarak görev alan Kordestani, geçen yıllarda mobil operatör Vodafone ve online müzik dinleme servisi Spotify’ın da yönetim kurullarında yer almıştı. S 1999’dan bu yana Google’da çalışan Omid Kordestani, 1963’te İran’ın Tahran şehrinde Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgede doğdu. Babasının ölümünün ardından 1977’de 14 yaşındayken İran’dan ABD’ye göç eden Omid Kordestani, Stanford Üniversitesi’nde Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Google’daki görevinden önce HP ve 1990’lı yılla rın en büyük internet şirketi olarak kabul edilen Netscape’te çalışan Kordestani, Google’ın kurucuları Sergey Brin ve Larry Page ile birlikte internet devinin beyin takımı arasında yer aldı. l Ekonomi Servisi Omid Kordestani BD’nin Irak fiyaskosundan, Saddam rejimi devrildikten sonra bölgede açılan kara deliğin çekimine şimdi Suudiler de kapılmış görünüyor. Geçen aylarda Suudi rejiminin geleceği üzerine tartışmalar yoğunlaştı. Halen dünyanın en büyük petrol ihracatçısı, ABD’nin yüksek teknolojili silahlarının en önemli müşterilerinden biri olan bu rejimin çökmesi durumunda, yalnızca petrol piyasaları allak bullak olmaz, bu silahlar etrafa saçılır. O zaman kara deliğin genişleme olasılıklarını düşünmek bile bir kâbus! Suudi krallığını yöneten ailenin iktidarının meşruiyeti, öncelikle İslamın en kutsal mekânının koruyucusu, yöneticisi olmaya devam etmesine, İslamın en katı yorumlarından Vahabiliğe, güvenliğinin ABD tarafından garanti edilmiş olmasına; “Arap Baharı/İsyanları” olarak tarihe geçen olaylardan sonra da kendi halkının rızasını petrol gelirleriyle satın alma gücüne dayanıyor. A Sırada Suudiler mi var? Suudi rejiminin meşruiyetinin bu dayanaklarının hemen hepsi bir süredir belirgin biçimde sallanıyor. Rejimin geleceğinin tartışmaya açılmasının nedeni de bu sarsıntılar. Kâbe’de peş peşe yaşanan felaketler rejimin kutsal mekâna ve yıllık Hac dönemine ilişkin görevlerini yerine getirme kapasitesi üzerine büyük bir soru işareti koydu. Vahabi düşüncesinin ortaya genel de İslamcıSelefi terörizmi, IŞİD gibi bir canavarı çıkartması Suudi rejimi uluslararası terörizme ilişkilendirdi. Rejimin Yemen’de hemen hiçbir plan yapmadan, yorumculara göre İran korkusuyla aceleyle başlattığı savaş, sonuç üretmeden, rejimin hazinesine büyük yük getirerek yönetme becerilerini sorgulayarak devam ediyor. Bu sırada rejimin kasası da hızla boşalıyor. Bunun bir nedeni, petrol fiyatları üzerine oynadığı, ABD petrol üreticilerini piyasa dışı bırakmayı amaçlayan, kumarı kaybetmekte olmasıdır. Suudi rejimi, ekonomik hesaplarını petrol fiyatının ortalama 90 dolar civarında kalacağını varsayarak yapmış. Gerçekteyse fiyat bunun hemen hemen yarısı bir düzeyde seyrediyor. Rejimin, yüzde 8090 oranında petrol ihracatına dayalı hazine gelirleri giderek kuruyor. Bu sırada ülke içi petrol tüketimi, üretimin ihracata ayrılan kısmını giderek küçültü yor. Görevi yeni devralan Kral Salman’ın, ailenin sadakatini garantilemek için geleneksel olarak dağıttığı paralar da bütçeye ek bir yük getirmiş. Suudi rejiminin halkın rızasını alması da, ülke içinde yaklaşık tüm temel malların fiyatlarının devlet tarafından desteklenmesine, deniz suyundan düzenli olarak yeterli miktarda içme suyu üretmeye devam edebilmesine dayanıyor. Rejimin parametreleri Petrol gelirlerinin düşmeye başlaması, bu rıza alma araçlarının hızla yok olmaya başlaması anlamına geliyor. Gerçekten de birçok analist, Suudi kuyularının üretiminin zirve noktasını geçtiğini, ekonomisinin 2030 yılında net petrol ithalatçısı durumuna düşeceğini savunuyor. Geçen hafta Kral Salman’ın devlet harcamalarında tasarruf ve kısıntı yapılmasına ilişkin yayımladığı gizli (ama basına sızan) tamime bakarak bu ekonomik basıncın etkilerinin ortaya çıkmaya başladığını düşünebiliriz. Suudi rejiminin istik Taşlar yerinden oynuyor rarını tehdit eden bir diğer gelişme de Kraliyet ailesi içinde ortaya çıkmaya başlayan çatlaklar. The Guardian’ın geçen haftalarda yayımladığı bir haber ve belge kraliyet ailesinden, rejimin içinden bir prensin, Kral Salman ve oğluna karşı bir saray darbesi çağrısı yapmış olduğunu gösteriyordu. Adı açıklanmayan bir prens bu mektubun hem kraliyet ailesinin diğer fertleri, hem de halk arasında yaygın bir biçimde desteklendiğini söylüyormuş. Rejimi tehdit eden diğer iki etken de bölgenin en güçlü devletlerinde biri olan İran’la arasındaki gerginlikler ve IŞİD’in Suudi rejimini hedef almaya başlaması. Bunlar Suudi rejimi için son derecede tehlikeli br jeopolitik ortam yaratıyor. Düne kadar tüm bu riskli jeopolitik gelişmeler karşısında Suudiler ABD yönetiminin korumasına güveniyorlardı. Bugün, ABD’nin İran’la başlattığı yakınlaşma, Suudi rejimi ile ABD arasında bir gerginlik yarattı. ABD’nin bölgedeki etkisi azalırken Rusya’nın Suriye’ye girmesi de, Suudi rejimin çıkarları açısından büyük bir belirsizlik yaratıyor. ürkiye’nin kalbinde yaşanan en kanlı terörün gelişmelerine ilişkin dünkü haberler, tetikçileri azmettirenlerine ilişkin çok büyük bir o kadar kirli, içdış odaklı oyunların açığa çıkarılabilmesi; ülkemizin barışı, bütünlüğü, hukuk devleti düzeni, insan hakları, demokrasi yolunun önünün açılabilmesine ilişkin anlamlı sonuçlar, başarı elde edilebilmese dahi dersler çıkarılabilecek pek çok kirli oyunun, çamaşırların ortalığa saçılabilmesinde işlevsel olacağını gösterdi... Yeter ki barış için kanları akıtılanları toprağa verirken yasımız, öfkemizle verdiğimiz “barış sözümüzü”, akıl süzgecinden geçirerek gerçekten sağlıklı, doğru adımlar atma sorumluluğumuzun gereklerini yerine getirelim... Ortadoğu kıskacında, daha açıkçası ABD Irak işgali ile başlayan “terörle kaynağında savaş, zalim diktatörlüklere son” yalanları ile emperyal çıkarların kirli oyunlarında, fillerin tepişmelerinde, ezilen bölge halklarına, hepsine birden ödetilen çok ağır bedellerden doğru dersler çıkarabilelim. Enerji yataklarının, insanlık tarihinin en eski uygarlıklarının toprakları üzerinde yaşayan halklar olarak; neden ırklar, dinler, mezhepler üzerinden birbirimizi kırarak, en kirli, en kanlı, en acımasız çatışmaların piyonlarına dönüşmüş olduğumuzu bile sorgulayamadan bataklığa çekilmiş olarak çaresiz çırpınmaları sorgulayabilmek, karşı durabilmek, oyunları bozabilmek yerine; “Kaderfıtrat” olarak kabullenelim.. HHH Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı, kuruluş destanı, Atatürk devrimleri, Anadolu aydınlanması buluşmaları sayesinde, laik tek demokratik Müslüman ülke olma kimliği ile, diktatörlüklere mahkum edilmiş, şeriatla yönetilen İslam ülkelerinden farklı bir konumu, tuzaklara direngenliği vardı. Hâlâ rejimi, toplumsal birikimleri, örgütlülükleri, birikimlerinden beslenen direngenlikleriyle oluşmuş, toplumsal sağ duyusundan, dışardan gelen güçlü darbelere, inşaatçı diliyle, depremlere dayanıklı yapısından söz edebiliyoruz. Alınan darbelerle kıyaslandığında, paramparça edilmiş ülkelere bakarak ayakta kalabilmiş tek örnek olması ile övünüyoruz... Ama IrakAfganistan işgalleri sonrası, Arap baharlarında yaşatılan süreçlerin üzerine, Libya’nın ortadan kalkmış, aşiretlerin kanlı hesaplarına terk edilmiş olması, Suriye’de halkına yaşatılanlara, dünyanın altından kalkamadığı kaosa, hele de son BM kararı aczi, ABDRusyaİranABÇin derken hızla pek çok başka ülkenin içine çekilmekte oldukları kirli satranç oyunlarına bakarak, Türkiye’nin Pakistanlaştırılması tuzağını yok sayamayız... HHH Ankara’nın kalbinde patlatılan canlı bombalar, terör tuzağından, Cumhuriyet’in kuruluşu zorluklarından, günümüze uzanan halkalarda, soluksuz yaşatılan sayısız içdış odaklı tuzakların her birinden çok ağır yaralar almış olsak da ayakta kalmış olmanın özgüveniyle, yaralarımızı sarabileceğimizden güvenli olsak da biraz daha riskli bir dönemeç, tuzakla karşı karşıya olduğumuzu görebiliyoruz... Dünya ölçeğindeki çatışmacılık, cepheleştirme tuzağında paramparça olan, aşağılara çekilen milyarlarla dünyalı ve çok sayıda ülkenin olması gerçeği, genel olumsuz aşağı çekilmenin payı kadar, içerde en son İktidarları icraatlarının da katkıları ile yaşananlar, gerçekler ürkütüyor... ErdoğanDavutoğlu İktidarları cephesinin dünkü açıklamalarında Rusya ve ABD öncelikli son Ortadoğu hamlelerine, PYDPKK desteklerine sitemler, Ankara terörünün de hem IŞİD hem de PKK odaklı olabileceği algısı öne çıkıyordu. Ekonomi ayağında Rusya’nın Türkiye ile doğalgaz, santral yatırım anlaşmalarından dönüş kibar tehditlerine, Rusya’dan inşaatçılarımızın 12 milyarlık yatırımlarının zarar görebileceği kibar resti geliyordu. ABD’nin, PYDPKK geçişkenliğini görmezlikten geldiği Türkiye’yi tehdit edebilecek silahla donattığı sitemlerini, IŞİDPKK terör işbirliği izlenimleri algısı yaratan suç kanıtlarına ulaşıldığı izlenimlerini de katarsak... T KISA... KISA... Yıldız Holding’de global yapılanma kapsamında yeni atamalar yapıldı. Yıldız Holding Mali İşler Grup Başkanı (CFO) ve Gıda Dışı Yatırımlar Murahhas Azası olarak görev yapan Dr. Cem Karakaş, İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. CFO görevine ise, Mali İşler Başkan Yardımcılığı’nı yürüten Mustafa Tercan atandı. l Japon lastik devi Sumitomo Rubber ve Abdülkadir Özcan Otomotiv Lastik A.Ş. ortaklığı ve 500 milyon dolarlık yatırımla kurulan Çankırı’daki üretim tesisi dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle açıldı. Erdoğan konuşmasında, ? Türkiye’ye yılda asgari 1 milyar dolarlık Japon yatırımı gelmesi gerektiğini söyledi. l C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle