27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 15 Ekim 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 12 Yüksekdağ: Bir kişi biber gazından öldü HDP Eş Genel Başkanı’nın iddiasını Ankara Tabip Odası da doğruladı DAMLA YUR IŞİD ve PKK kol kola (imiş) aşbakan konuştu. Başbakan bu. Söylediklerini, kullandığı sözcükleri, kurduğu cümleleri kantarla değil kuyumcu terazisi ile tartması gereken biri. Öyleyse söylediklerini ciddiye almak gerek. Gel de al. İşte dün söyledikleri: “Bu saldırılarda hem DEAŞ hem DHKPC etkin rol oynama ihtimali yüksek. 20 Temmuz’dan bu yana PKK sivil vatandaşlarımızı, polisimizi hedef etti. Hiçbir terör örgütüne müsamaha edilemez. PKK ile PYD arasındaki organik bağ malumdur.” Bu alıntıyı bizim gazeteden yaptım. Sonra bizim haber ola ki yalandır hesabıyla her zaman haberin en doğrusunu vermekle haklı bir mesleki ün kazanmış AKP medyasında bir tur attım. (Bu son cümleye inanmadınız. Biliyorum. Çok ayıp, çooook ayıp.) Başbakan’ın sahiden böyle söyleyip söylemediğini bir de o kaynaklardan kontrol ettim. Valla haber doğru. Başbakan aynen böyle söylemiş: “Bu saldırılarda DEAŞ ve PKK’nin etkin rol oynama ihtimali yüksek.” Başbakan’ın DEAŞ dediği malum: IŞİD. Tayyip Erdoğan içinde İslam sözcüğü geçiyor diye o örgütün adının Türkçe kısaltmasını bırakıp Arapçasını kullandı: DAİŞ. Yani: El Devletül İslamiye Fil Irak Wel Şam. Erdoğan sadece kendi kullanmakla yetinmedi hâlâ IŞİD diyen aymazları uyardı, hâlâ uyanmayanları da azarladı. Ancak bu kısaltmada da İslam sözcüğü fark edileceğinden Arapça okunuşundan DEAŞ kısaltması üretildi. Böylece İslam, IŞİD teröristlerinden arındırıldı. Ondan sonra artık gelsin DEAŞ, gitsin DEAŞ oldu. Yani Başbakanımızın “DEAŞ ve PKK’nin etkin rol oynama ihtimali yüksek” dediği, bildiğimiz kanlı IŞİD. HHH Bu kadar açıklama yetse gerek. Şimdi soralım: Başbakan acaba bizim zekâmızı mı test ediyor? IŞİD ile PKK’nin Ankara cankırımında işbirliği içinde olduklarını belirten (ima eden değil belirten) bir cümleyi duyup okuyunca “Aaaaa, bakın siz şu işe! PKK ile kanlısı IŞİD meğer kol kola imişler” dememizi filan mı bekliyor? Kobani’de PKK’nin Suriye kolu diye tanıtılan PYD ile kıyasıya savaşan, Kobani’yi elden kaçırmamak için yüzlerce PYD ve PKK savaşçısını katleden IŞİD değil miydi? İslamı, Müslüman olmayanlara, hatta İslamı kendileri gibi anlamayanlara ölüm saçmayı emreden bir din olarak açıklayıp benimseyen IŞİD ile PKK’nin bırakınız ortak terör eylemi düzenlemelerini, yan yana durmaları bile mümkün mü? Haydi bir soru daha... PKK, 10 Ekim’deki barış mitingine katılacakların siyasal tercihlerini, HDP’ye bakışlarını ölçemeyecek kadar budala mı? O gün Ankara Garı önünde toplananlar arasında HDP seçmenlerinin, hatta HDP üyelerinin de büyük ağırlıkla yer alacağını kestirmemesi mümkün mü? Yani PKK kendi bacağına kurşun sıkmak için kanlısı IŞİD ile işbirliği yapıp o cankırımını örgütledi, öyle mi? HHH Acaba bundan sonra Başbakan’ın söylediklerini dinlerken, okurken “Bu yine kendisine verilen yanlış bilgiyi kesin bilgi diye kullandı” mı demeli? Öyle ya daha birkaç gün önce Suruç cankırımında kendini (de) havaya uçuran canlı bombanın yakalanıp savcılığa sevk edildiğini söyleyen de aynı Başbakan değil miydi? B kişinin yaşamını yitirdiği Ankara katliamında polisin biber gazı atması sebebiyle bir kişinin öldüğünü açıkladı. HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, Ankara’da hayatını kaybeden 17 yaşındaki lise öğrencisi Dicle Deli’nin ailesine dün taziye ziyaretinde bulundu. Ziyaret sonrası Yüksekdağ Cumhuriyet’e katliam sırasında bir kişinin de polisin attığı biber gazı sonrası gaz zehirlenmesi ile öldüğünü söyledi. Yüksekdağ Adli Tıp’a ge 97 len gönüllü sağlıkçılardan edindiği bilgiyi şöyle paylaştı: “Müdahale esnasında bir sağlıkçı katliamda yaralanan birine kalp masajı yaptığı sırada gaz bombası isabet ediyor arkadaşa. Onu bırakmak zorunda kalıyor ve sonra öğreniyoruz ki o kalp masajı yaptığı arkadaş da ölmüş. Gaz zehirlenmesiyle ölmüş...” Yüksekdağ bu açıdan Adli Tıp’dan gelecek raporların önemli olduğunu da vurgulayarak şöyle devam etti: “Vefat eden insanların ciğerlerinde yoğun oranda gaza rastlanmış. Otopsi sürecinin daha hassas yürütül mesi gerekiyor. Ama öyle olmuyor” dedi. Yüksekdağ’ın açıklaması üzerine iletişime geçtiğimiz Ankara Tabip Odası yetkilisi de katliam ardından polisin alana gaz atmasıyla yaralılara müdahalenin engellendiği gibi, buna bağlı ölümlerin de yaşandığını doğruladı. Olay yerinde olup, patlamadan 1 dakika sonra ambulans çağıran Orhan Çelebi, “Ambulans yarım saat sonra geldi ancak polis 10 dakika sonra. Attığı gazlardan etkilenmemek mümkün olmadığı gibi göz gözü görmediği için yaralıların tedavisi de devam edemedi” diye konuştu. Ankara’daki saldırının ardından polisin gaz kullanması büyük tepki çekmişti. Bin 800 cihatçı kayıp Katliamdan önceki 58 gün boyunca Ankara’da IŞİD’e yönelik operasyon yapılmadı üvenlik birimlerinden edinilen bir bilgi Ankara katliamında istihbarat ve güvenlik zafiyetinin emniyet müdürü ve daire başkanlarının açığa alınmasıyla hesabının verilemeyeceğini gösterdi. Buna göre emniyet güçleri IŞİD’e karşı en son operasyonunu 12 Ağustos tarihinde yaptı. 12 Ağustos’taki operasyonun ardından 10 Ekim’deki katliama kadar Ankara EmniM yet Müdürlüğü TerörE D R E le Mücedele ekipleri, L GÜ IŞİD’e karşı hiçbir operasyon gerçekleştirmedi. 12 Ağustos’taki son IŞİD operasyonu da sadece Ankara ile sınırlı değildi. Operasyonlar, başkentin yanısıra İstanbul, Hatay ve Kırıkkale’de eşzamanlı olarak düzenlenmiş, 11 kişi gözaltına alınmıştı. 12 Ağustos’taki bu operasyon, polisin Ankara’da IŞİD’e karşı son operasyonu oldu. Üstelik, 23 Temmuz’daki Suruç katliamından sonra İŞİD’in Türkiye’nin her yerinde bir numaralı tehdit haline gelmesine karşın 12 Ağustos sonrası hiçbir operasyon yapılmayışı çok dikkat çekici bulunuyor. Ankara, dış ve iç basınla muhalefetin Ankara kalesindeki ve Sincan’daki örgütlenmesini açıkça ortaya koymasına karşın katliamdan geriye doğru 58 gün boyunca IŞİD operasyonu yapılmamasının çok ciddi bir güvenlik zafiyeti olduğu belirtiliyor. IŞİD’e karşı Türkiye’de güvenlik güçlerinin ciddi bir çalışma yürütmediğine ilişkin önemli bir bilgi daha Ankara’da konuşuluyor. Buna göre HSBC, Neve Şalom Sinagogu ve İngiltere Başkansolosluğu’nun bombalandığı 2003’deki El Kaide saldırısından sonra güvenlik birimleri Türkiye genelinde cihatçı gruplara mensup bin 800 kişiyi yakın takibe aldı. Bu bin 800 kişi IŞİD’in Irak ve Suriye’de ortaya çıktığı 2013 tarihine kadar polisin yakın takibinde oldu. Ancak tam bu tarihlerde güvenlik birimleri bu kişileri izlemeyi bıraktı. Bin 800 cihatçının yakın takipten kurtulduğu dönem aynı zamanda “Paralel yapı” iddiasıyla Türkiye çapında polislerin açığa alınması, meslekten atılması, tayin ve görev değişikliklerinin yapıldığı zamana denk geliyor. Hükümetin tüm polis teşkilatını neredeyse değiştirmesiyle cihatçıların takibinde sıkıntıya girildiği belirtiliyor. Cihatçılar konusunda uzman polislerin görevden alındığı ya da yerlerinin değiştirildiği böylece cihatçıların sıkı takipten kurtuldukları belirtiliyor. l ANKARA G Kayıp sayı bilmecesi B aşbakanlık Koordinasyon Merkezi 97 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklarken, Başbakan Davutoğlu dün akşam bu sayıyı güncelledi. Davutoğlu’na göre saldırıda 99 kişi hayatını kaybetti. Başbakanlık Koordinasyon Merkezi’nin duyurduğu son bilgilerde yaşamını yitirenlerin sayısı 97 olarak belirtilirken, Başbakan Davutoğlu’nun dün akşam katıldığı bir canlı yayında bu sayıyı “99” olarak telaffuz etmesi dikkat çekti. Diğer taraftan Ankara Tabip Odası ise saldırıda yitirilenlerin 106 kişi olduğunu duyurdu ve bu kişilerin isimlerini paylaştı. Oda açıklamada, “Bugün (dün) güncellemiş olduğumuz kayıplarımız 106 kişi, yaralılarımız 89 kişidir. Yaralılarımızın 20’si yoğun bakımlarda, 69’u kliniklerde tedavi altındadır” denildi. Dört cenazenin kimlikleri belirlendi atliamda yaşamını yitiren ve Adli Tıp Kurumu’nda kimlik tespit çalışmaları bitirilen Serdar Ben, Nevzat Özbilgin ile Fatma ve Bedriye Batur’un cenazeleri, ailelerine teslim edildi. Adli Tıp’ta, bir kişinin daha kimlik tespit çalışmalarının devam ettiği öğrenildi. lANKARA / Cumhuriyet Polis kalmadı K ‘Zafiyet yok’ diyen bakan müdürleri görevden aldı İ Konak’ta barışa kanat çırptılar Konak Belediyesi, Ankara’daki Barış Mitingi’ne yapılan bombalı saldırıda hayatını kaybedenleri, barışı simgeleyen beyaz güvercinleri gökyüzüne salarak andı. Basmane’deki belediye hizmet binasında patlamanın meydana geldiği saatte gerçekleştirilen anma törenine Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın yanı sıra DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ile çok sayıda sendika temsilcisi ve belediye personeli katıldı. Saatler 10.04’ü gösterdiğinde 81 güvercin gökyüzüne bırakıldı. Pekdaş, “Türkiye tarihinin en büyük katliamlarından birini yaşadık. Onların barış sesini çoğaltmak görevi artık bizlerde” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet çişleri Bakanı Selami Altınok’un 97 kişinin öldüğü patlamanın yaşandığı gün Başbakanlık’ta düzenlenen basın toplantısında güvenlik zafiyetleri suçlamalarını reddetmiş, alanda yeterli güvenlik önlemi alındığını belirterek istifa etmeyeceğini kaydetmişti. Ancak 4 gün sonra salı gece yarısı sürpriz bir gelişme yaşandı. Bakanlık, olaya ilişkin yürütülen idari soruşturma kapsamında Ankara Emniyet Müdürü Kadri Kartal ve iki şube müdürünün soruşturmanın selameti açısından görevden alındığını açıkladı. l ANKARA / Cumhuriyet Apple, iPhone 6S’i terör nedeniyle erteledi pple, Türkiye’de 16 Ekim’de satışına başlayacağı yeni akıllı telefon modeli iPhone 6s’in modellerinin satışını yaşanan Ankara’daki terör saldırısı nedeniyle erteledi. iPhone 6s modelleri 23 Ekim’de satışa çıkacak. Alınan bu karar sadece Apple mağazalarından yapılacak iPhone 6s satışlarını kapsamıyor. Mobil iletişim operatörleri de iPhone 6s modellerini Apple’ın belirlediği tarihte satmaya başlayacak. Apple CEO’su Tim Cook saldırıdan hemen sonra Türk halkının üzüntüsünü paylaşan bir tweet attı. Cook, “Türkiye’de bombalamalardan etkilenen herkes için dualar, başsağlığı ve umut” yazarak Türkiye’ye taziye ve iyi dileklerini iletti. l Haber Merkezi A Bir canın değeri 29 bin lira Ankara’da ölenlerin yakınlarına ödenecek tutar belirlendi MUSTAFA ÇAKIR aşkentte cumartesi günü yaşanan katliamda yaşamını yitirenlerin yakınlarına yasaya göre 29 bin 79 lira ödeme yapılacak. Yaralılara ise yaralanma derecelerine göre ödeme gerçekleştirilecek. Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Yasa’ya göre, katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları tazminattan yararlanabilecek. Bunun için yaşamını yitirenlerin miraçları bir yıl içerisinde valiliğe başvuruda bulunacak. Yasanın, “Yaralanma, engelli hale gelme ve ölüm hallerinde yapılaak ödemeler” başlıklı maddesine göre katliamda yaşamını yitiren 97 kişinin yakınlarına 29 bin B 79 lira ödeme yapılacak. 97 kişinin yakınlarının tamamına ise toplam 2 milyon 820 bin 701 lira verilecek. Ancak hükümetin hesapta kullanılan gösterge rakamını yüzde 30 oranında artırma yetkisi bulunuyor. Bu durumda ölenlerin mirasçılarına 37 bin 803 lira ödeme yapılacak. Ayrıca mağdurların yakınlarına kamuda öncelikle iş verilecek. Çocuklarına da burs sağlanacak. Bu arada Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu da, saldırılar sonucu zarar görenlerin kullandıkları banka kredilerine yeniden yapılandırma olanağı sağladı. Saldırıdan zarar görenlerin kredi borçları bankalar tarafından yeniden yapılandırılacak. l ANKARA CHP: Tazminatlar artırılsın CHP Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba ve Sezgin Tanrıkulu ile Grup Başkanvekili Özgür Özel, terör nedeniyle yaşamını yitiren yurttaşlar ile ailelerine sağlanan hakların genişletilmesi amacıyla yasa teklifi hazırladı. Özel, bu konuda oluşacak komisyon için Meclis’i toplama çağrılarını üç siyasi partinin gruplarına da götüreceklerini belirtti. CHP, terör nedeniyle yaşamını yitiren yurttaşlar ile ailelerine sağlanan hakların genişletilmesi amacıyla yasa teklifi hazırladı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Terör mağdurlarına bağlanan aylık 800 TL’lik paranın üç katına çıkarılarak 2 bin 400 TL olmasını, 29 bin olan tazminatın da 87 bin olmasını talep ediyoruz. Ankara saldırısında hayatını kaybedenlerin iki yakınına ve sakat kalanlara istihdam yaratılmasını talep ediyoruz” dedi. Özel, kanun teklifinin bir an önce hayata geçmesi için bir komisyon kurulması gerektiğine dikkat çekerek, “Meclis’in toplanması için partilere teklif götüreceğiz. Kasım’ı beklemeden bu sorunun çözülmesinin herkesin boynunun borcu” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Kredi borçlarına kolaylık Özgür Özel C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle