29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 11 Ekim 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN INSANLIK SUÇU Ankara’daki katliamda yaşamını yitirenler artlarında acı dolu öyküler bıraktı aşamını yitirenler arasında HDP’nin İstanbul 1. bölge 16. sıra milletvekili adayı Kübra Meltem Mollaoğlu ile HDP Karşıyaka İlçe Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Deniz’in de olduğu da öğrenildi. Patlamada hayatını kaybedenler arasında İzmir’de sendika yöneticiliği yapan Mesut Mak’ın da olduğu belirtildi. Mak’ın kardeşi Kenan Mak, 1998’de Bolu’da faşistler tarafından öldürülmüştü. 24 yaşındaki HDP Tokat il saymanı, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Harita Mühendisliği bölümü son sınıf öğrencisi Muhammet Zakir Karabulut da katliamda yaşamını yitirdi. Bursa İnegöl HDP üyesi Ramazan Çalış ile Adana HDP üyesi Hacı Mehmet Şah da yaşamını yitirenler arasında. 70 yaşındaki HDP Şişli yönetim kurulu yedek üyesi Meryem Bulut, Barış Anneleri’nden biriydi. Bulut’un torunu IŞİD ile savaşırken hayatını kaybetmişti. Mersin Emek Gençliği üyesi ve Mersin Üniversitesi Kimya Mühendisliği öğrencisi Şebnem Yurtman, EMEP Gaziantep gençlik yöneticisi Ali Deniz Uzatmaz, EMEP Uşak gençlik örgütü üyesi Gökhan Akman, EMEP üyesi Dilan Sarıkaya, EMEP Beyoğlu ilçe yöneticisi Gökmen Dalmaç, EMEP Genel Yönetim Kurulu Üyesi Korkmaz Tedik de katliamda yaşamlarını yitirdiler. Ankara katliamı 9 Y Barış mitingine bomba... nsan sevgisini, hayatı, umudu yaşam biçimi yapmak isteyenler, böyle bir miting için Ankara’nın yolunu tutmuşlardı... DİSK, KESK, TMMOB ve TTB öncülüğünde düzenlenmişti miting... Emek, barış ve demokrasi için! Savaş değil barış için! Akan kanın durması için! Terörün bir insanlık suçu olduğunu gösterip nereden gelirse gelsin lanetlemek için... Mitingin adı da belliydi: “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi, Barış Emek Demokrasi” mitingi. Ankara Garı’nın ötesindeki kavşakta sabahın erken saatlerinde binlerce insan toplanmaya başlamıştı. Ankara Tren Garı’ndan Sıhhiye Meydanı’na yürüyeceklerdi... Üst üste iki patlama oldu... Tam da HDP kortejinin bulunduğu yerde patladı gelen ilk haberlere göre. 50’ye yakın ölü, 100’e yakın yaralı... 7 Haziran seçimlerinden önce Diyarbakır’da, daha sonra Suruç’ta benzer kanlı eylemler yapılmıştı... Kesin bir dil kullanamıyoruz ama Suruç katliamına çok benziyor... Günler öncesinden izin alınan Ankara’daki “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi” yürüyüşü ve mitingini kana bulayanlar kim? Polis, istihbarat birimleri, MİT böyle bir mitingin önceden yapılacağını bilmesine karşın, ölümcül bir eylemin yapılacağı istihbaratı almamış mıydı? 1 Kasım seçimleri öncesi Türkiye’yi kan gölüne dönüştürmek isteyen terör örgütlerinin arkasında içeride ve dışarıda hangi güçler var? Sorun bunların açığa çıkarılması... Örneğin, IŞİD’in böyle bir kanlı eylem yapacağı istihbaratı önceden ilgili kurumlara geldi mi gelmedi mi? HHH Yazımı yazdığım saatlerde elimde sağlıklı bir bilgi yok... Sadece haberlerden, izlenimlerden aktarılan bilgileri paylaşıyorum sizlerle. Bir yurttaş olarak, Türkiye’nin Suruç katliamıyla başlayan süreci anımsıyorum. Her türlü kışkırtmanın, gerilimin siyasi kaygılarla değerlendirilmesi çok yanlıştır. Suruç katliamının hemen ardından bu ülkenin çocukları öldü... Askerler, polisler şehit düştü... Bugün yaşadığımız acı, kan, İ Aile yok oldu Geçen sene evlenen Birleşik Taşımacılık Sendikası üyesi Yılmaz Elmascan ile eşi Eğitim Sen üyesi Gülhan Elmascan katliamda yaşamlarını yitirdi. Barış annesiydi Barış mitingi için yurdun dört bir yanından Ankara’ya gelenler bombalı saldırıya hedef oldu. GÖRGÜ TANIKLARI ANKARA’DA YAŞANANLARI ANLATTI HDP adayı Mollaoğlu ve Demirtaş Afganistan gibi CHP İzmir Milletvekili Musa Çam: Kortejin önündeydik, 50 metre arkamızda iki büyük patlama oldu. Tam önüme bir bilye düştü, bilyeler yağdı. Bu, bilinçli bir saldırı. Bu, seçimler öncesi güvenlik endişelerinin artık her yere yansıtılması çabasının kanıtıdır. Bu bir saray provokasyonudur! Toplumun tek istediği güvenli bir şekilde seçime gitmek ve güvenli bir şekilde yaşamak ancak AKP iktidarı ve saray ortaklığı bunun oluşmaması için elinden geleni yapıyor. ÖDP Genel Başkanı Alper Taş: Birleşik Haziran Hareketi korteji aşağıdaydı. Yukarıda köprünün üstünden beden parçaları düşmeye başladı. Katliamcılara lanet olsun. Birgün yazarı Doğan Tılıç: Son derece güzel, neşeli bir ortamdı. Sonra şiddetli patlamalar oldu. Çok geniş bir alan insan eti parçalaraıyla dolmuştu. Canlı bomba ihtimalini düşündüren bir şey bu, en azından iki patlamadan birisinin öyle olması lazım. Hayatım boyunca gördüğüm en korkunç iki olaydan biriydi. Diğeri de Afganistan’daydı, orası savaş halindeydi, kalabalık bir yere roket düştüğünde böyle bir manzarayla karşılaşmıştım. Ankara gibi bir yerde sürreal bir şey gerçek oldu. Gara gelene kadar hiçbir polis varlığı yoktu, bir iki trafik aracından başka. Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici: İnsanlar bağırmaya, kaçışmaya ve yere yetmeye başladı. Çev A 9 yaşındaki oğluyla öldü Batmanlı 55 yaşındaki Birleşik Taşımacılık Sendikası üyesi İbrahim Atılgan barış mitingine yanında 9 yaşındaki oğlu Deniz Atılgan ile birlikte gitmişti. Katliamda baba oğul birlikte can verdiler. Çukurova DİHA bürosu şefi DİHA muhabiri Rojda Korkmaz’ın babası Binali Korkmaz da katliamda yaşamını yitirdi. Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası üyesi Bilgen Parlak, ESP Gebze eski ilçe başkanı Ziya Saygın, İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi Güney Doğan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Metin Peşmen, Birleşik Taşımacılık Sendikası üyesi Bilgen Karlı, EğitimSen üyesi öğretmen Şirin Kılıçalp da yaşamlarını yitirdi. Hacı Kıvrak’ın garda çalıştığı ve mesai çıkışında alandan geçerken yaşamını yitirdiği belirtildi. Yaşamını yitiren Amasya’nın Merzifon İlçesi’nde oturan evli iki çocuk babası Emek Partisi üyesi emekli Metin Kürkçü’dün dün doğum günü olduğu öğrenildi. l Haber Merkezi Barış annesi Meryem Bulut nkara’daki patlamanın ardından, sosyal medyada en fazla paylaşılan videolardan olan “Nabzı olan var mı?” videosundaki Merve Semercioğlu oldu. Yaşadıklarını Facebook hesabı üzerinden anlatan Semercioğlu, “Kasıklarıma fırlayan bi organ parçası mı kurtardı beni şarapnel parçalarından yoksa içinde bombanın patladığı halayın kalabalığından erinip kenara çekilmek mi bilemiyorum.. Barış diye bağıran gencecik insanların kalbinin son atımlarını desteklemeye çabaladığım sırada genzimi tıkayan biber gazını da, ambulansın önünü kesen akrep ve tomaları da, çığlıklar içinde ağlaşırken keyifle izleyen çevik kuvvet polislerini de unutmayacağım! İyi değilim, iyi olmayın...” dedi. Bir organ parçası mı kurtardı, bilmiyorum 24 yaşındaki HDP’li Zakir Karabulut İzmirli sendikacı Mesut Mak remizdekilere ‘yere yatmalarını sakin olmalarını’ anlatmaya çalıştık. Ayağa kalktığımızda etrafımıza baktığımızda Gar’ın kapısının önünü kadar gelen insan bedeni parçaları gördüm. İnsanlar birbirinin üzerinde yığın halindeydi. Bir adam dehşet içinde ayağından ve vücudunun değişik yerlerinden yaralanmış kız çocuğunu hastaneye yetiştirmeye çalışıyor, bir yandan yardım istiyor, biri yandan da bağırıyordu. l TÜREY KÖSE / ANKARA İstihbaratçılar yine uyudu C ölüm, gözyaşı... Anaların, babaların, kadınların, çocukların çığlığı... Önemli olan bu kanlı saldırıyı kim yaptı? Kanla beslenen odaklar vardır, bu odaklar bu tür eylemleri yapar. Çünkü bu odaklar kanla beslenir, barış değil savaş ister. Ankara’daki katliamın sorumlusu hangi kanlı terör örgütü? Bu örgütün kim olduğunu ülkenin istihbarat birimleri ortaya çıkarmalı, gerçekleri kamuoyuyla paylaşmalıdır... Kin, intikam ve nefret duygularıyla bu terör belasından kurtulamayız. Terör nereden gelirse gelsin toplum olarak, tüm siyasal partiler olarak birlikte hareket etmeliyiz. Gerçekten acımız büyük! Seçime giderken böyle bir saldırıyla karşılaştık. O zaman soralım: “Uçan kuşun kanat çırpışını bilen istihbarat birimleri Türkiye’nin kalbi olan Ankara’daki kanlı saldırının istihbaratını önceden neden alamadı?” HHH Yaşanan kanlı saldırının nasıl gerçekleştirildiğini yetkililer açıklamadı... Yapılan açıklamalar net bilgi içermiyor, kesin ölü ve yaralı sayısı belli değil. Onun için bir gazeteci ve yurttaş olarak bilgilendirilmemiz gerekir... Açıklamalar, kan sıkıntısı çekilmediği, ilaç bulunduğu yolunda... Ardından sosyal medyaya çatma: “Yazılanlara inanmayın!” Peki, bu katliamı yapan kim? Bir canlı bomba mı? Bunlarla ilgili hiçbir açıklama yapılmadı. Böyle olunca insanların kafası karıştı. Saldırının nasıl olduğu bir türlü anlaşılmadı... Şimdi sözün bittiği yerdeyiz toplum olarak... Önce Diyarbakır’da seçim sonrası Suruç’ta yapılan kanlı saldırı... Kan üzerinden rant sağlamak... Ülkemiz uçurumun kıyısında... Terör belasından kurtulmak için önce kin, nefret duygularından arınalım, insanca, kardeşçe bir yaşamı yüreklerimizde çiçeklendirelim... HHH Saat 15.30, üç bakan açıklama yaptı. “86 kişi olay yerinde öldü, 186 kişi yaralandı...” Gazetecilerin “İstifa edecek misiniz” sorusuna ise yanıt verilmedi! Akşam saatlerinde ise ölü sayısı 95 olarak açıklandı. Başkentin göbeğine kadar elini kolunu sallayarak gelen iki canlı Katliamda yanıt bomba katliam yaptı, Emniyet ve MİT yine saldırıyı önleyemedi bekleyen sorular umhuriyet tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak kayıtlara geçen Ankara’daki terör saldırısı, “devletin gözü önünde” yaşandı, ancak hiçbir önlem alınmadı. Önceden duyurulan ve valilikten 1 Ekim’de izin alınan “barış ALİCAN mitingi” için AnkaULUDAĞ ra Emniyeti, sadece mitingin yapılacağı Sıhhiye Meydanı’nda güvenlik önlemi aldı. Ancak toplanma alanı olan Ankara Gar Kavşağı’nda hiçbir tedbir alınmadı. Polis, burayı uzaktan izledi. Toplanma alanındaki sivil polisler saldırganları fark edemedi. İki kişi olduğu belirtilen canlı bombaların, Ankara’ya üzerlerindeki patlayıcılarla birlikte gelmesi güvenlik ve istihbarat açığının en önemli boyutunu oluşturdu. Faillerin, Ankara Garı’nı seçmesi, toplanma yerinde arama yapılmadığını bildikleri sonucunu doğurdu. Bu durum da zanlıların, olay öncesinde istihbarat çalışması yaptığını gösterdi. Olayla ilgili sadece üç gün önce istihbarattan polise genel geçer bir uyarı geldi. Yazıda, Ankara’da yapılacak mitinge yönelik, ses getirecek bir eylem hazırlığı olduğu, IŞİD, saldırıyı kutladı rak Şam İslam Devleti (IŞİD), Ankara’da 95 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili Twitter üzerinden tebrik mesajı yayınladı. Saldırıyla ilgili IŞİD’in Türkçe sosyal medya hesaplarından biri olduğu bilinen “@DarulHilafe11” hesabından üç tweet atıldı. Tweetlerde “Allah’a hamd olsun ki Ankara’da komünistlerin mitinginde patlama olmuş. Birçok ölü ve yaralı varmış. Allah’ım ölülerinin sayısını artır. Ankara’da gerçekleşen mitingte kafir komünistlerden 40’a yakın ölü ve 100’den fazla yaralı var. Yapanları tebrik ediyoruz. Halay çeken komünistler Görünür zafiyet var Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, miting alanındaki kontrol mekanizmasının eksik olmasının “görünür bir zaafiyet” olduğunu söyledi. Öneş, “Ben, bunu ortaya çıkaran siyasi şartları sorguluyorum. Bu saldırı ile Diyarbakır ve Suruç olayı arasında ciddi benzerlikler olduğunu görüyorum” dedi. Saldırının bölgesel gelişmeler çerçevesinde Türkiye ile savaş halinde olan bir yapıyla bağlantılı olduğunu belirten Öneş, “Doğrudan Suriye rejimi diyemem. Ama bununla bağlantılı olsun olmasın Ortadoğu’daki radikal selefi bir hareketle ilişkili olabilir” dedi. önlemlerin buna göre alınmasının istendiği öğrenildi. Fakat bu yazının, somut bir bilgiye dayanmadığı, bunun sadece her büyük miting öncesi yapılan rutin uyarı olduğu belirtildi. Diyarbakır ve Suruç saldırıları gibi Ankara katliamının zamanlaması da dikkat çekti. Öncelikle bu saldırı da diğer ikisinde olduğu gibi, HDP’nin kitlesine yönelik gerçekleştirildi. Diğer yandan Suruç saldırısı PKK’nin eylemlerinin başlamasına neden olmuştu. Dünkü patlama ise KCK’nin tek tarafla ateşkes ilan edeceğini duyuracağını açıklamasının sonrasında geldi. Uzmanlar, bu saldırının amacının PKK’nin ateşkes ilan etmesini engellemek olabileceğini kaydetti. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Bombacılar kamerada 3 gün önce uyarı Suçlar Soruşturma Bürosu’ndan sorumlu başsavcı vekili Necip Cem İşçimen ve 7 savcı patlama sonrası olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Saldırıyı gerçekleştiren kişilerin, MOBESE kayıtlarına girdiği öğrenildi. Olay yerinde yapılan incelemede da canlı bomba olduğu değerlendirilen bir kişinin parçalanan caddesine ulaşıldı. Saldırıyı önleyemeyen emniyet güçleri, patlama sonrası da alana hâkim olamadı. Polis, ancak olaydan bir saat sonra Gar önüne gelebildi. Ancak bu sırada patlamanın etkisiyle ortalığa panik ve kargaşa hakimdi. Bölgenin hemen güvenlik şeridi altına alınıp, kalabalığın uzaklaştırılmaması dikkat çekti. Polisin yapamadığı güvenlik şeridini, Halkevleri üyeleri gerçekleştirdi. Halkevleri’ne bağlı genç İçişleri Bakanı, MİT Müste şar Emniyet Genel Müdürü, ı, An kara Emniyet Müdürü ne den istifa etmiyor? 7. Suruç ve Diyarbakır kat liamları örneği yaşanmışken Emniyet ve MİT, barış mitingine yönelik eylemin istihbaratını önce den neden alamadı? Saldırganlar kimler ve ark asında hangi örgüt var? Zanlılar Ankara’ya nasıl geldi, bombaları nerede hazırl adılar? Binlerce kişinin toplandığ ı bir alanda neden yeterli gü venlik önlemi alınmadı? Suruç ve Diyarbakır sal dırılar neden bugüne kadar ayd ı ınlatılamadı? Bu olaylar çözül seydi, Ankara’daki saldırı önlenebilir miydi? Türkiye’deki uyuyan IŞİD hü leri bugüne kadar ortaya creçıkarıldı mı? Bu uyuyan hücre lerle, saldırı arasında bir ilişki var mı? 1. I 2. 3. 4. 5. 6. bu meydan kanlı meydan sloganı atarken bomba patlıyor. Barış isteyenler bunlar mı? Kanda boğuldunuz hamd olsun” denildi. l Haber Merkezi ler, insan zinciri oluşturarak kalabalığı biraz olsun olay yerinden uzaklaştırmaya çalıştı. Vatandaşların yoğun tepki gösterdiği polis, ancak bu sayede olay yerinin içine girebilildi. Yine de emniyet, yeterli güvenlik önlemi alamadı. Patlamanın şiddetiyle ceset parçaları bir kilometrelik alana dağılırken, polis sadece 300 metrekarelik bir alanı şeritle çevirdi. l ANKARA ‘Müsteşar görevden alınsın’ HP’li Umut Oran, Hakan Fidan ve İçişleri C İçişleri Bakanı ve Bakanı Selami Altınok MİT Müsteşarı’nın göderhal görevlerinden revden alınmalarını istedi. Oran şöyle dedi: “Bu tür saldırıları önlemekte yetersiz kaldıkları, görevlerini ihmal ettikleri, onlarca masum yurttaşın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan birçok saldırıyla ortaya çıkmış olan MİT Müsteşarı alınmalıdır! Aksi halde, bağımsız ‘Seçim Hükümetinin’ tek varlık nedeninin sadece iktidar mensuplarını korumak olduğu, 78 milyon sade vatandaşın güvenliğinin umursanmadığı itiraf edilmiş olacaktır.” l Haber Merkezi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle