Katalog

v 16 DUNYA [email protected] [email protected] Merkel: Demokrasi vuruldu Alman Başbakanı Merkel taziye mesajında “Bu alçakça eylem doğrudan yurttaşlık hakları, demokrasi ve barışı hedef aldı. Türk hükümeti ve toplumu teröre karşı beraberlik ve demokrasiyle karşı koyacaktır” dedi. TASARIM: BETÜL BERİŞE Syriza: Erdoğan hesap vermeli Yunan Başbakanı Çipras “Barış ve demokrasi için komşularımızla dayanışma içindeyiz” dedi. Syriza Merkez Komitesi “Erdoğan Türkiye ve bölgede demokrasi ve barışa karşı düzenlenen devamlı saldırılara dair hesap vermeli” diye çıkıştı. Pazar 11 Ekim 2015 [email protected] w Saldırı dünyayı ayağa kaldırdı Ankara’daki kanlı saldırıların ardından dünya başkentlerinden tepki ve taziye mesajları yağdı BD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby başsağlığı mesajında şu ifadeleri kullandı: “Barışçı göstericilere karşı işlenen çirkin terör saldırısını güçlü biçimde kınıyoruz. Bölge ve Türkiye’de devam eden şiddet göz önünde bulundurulduğunda, şu zamanda, tüm Türk vatandaşlarının kendilerini tekrar barışa adaması ve teröre karşı birlikte durması özelikle önemli. Ortak terörizm tehdidiyle mücadele etmek için Türkiye ile çalışmayı sürdürmeye dönük kararlılığımızı yeniden teyit ediyoruz.” ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Ned Price da yazılı açıklamasında şöyle dedi: “ABD olarak, Ankara’daki korkunç terör saldırısını en güçlü şekilde kınıyoruz. Bu saldırının barış için planlanmış bir mitingin öncesinde düzenlenmesi olgusu, arkasındakilerin ahlaksızlığının altını çiziyor ve bölgedeki müşterek güvenlik sorunlarına karşı koyma ihtiyacını BASINDA İLK SIRADA BBC: Mükemmel fırtına Batı’nın Ortadoğu’daki hayati ortağı şimdi mükemmel fırtınayla karşı karşıya: derin siyasi kutuplaşma, patlamak üzere olan bir ekonomik başarı balonu, PKK ile şiddetin yeniden başlaması, IŞİD tehdidi, 2 milyon mülteci. Ankara’daki trajedi Türkiye’nin şimdi karşı karşıya olduğu karanlık günlerin bir işareti. Ankara’da ‘oluk oluk’ kan aktı luk oluk kan akacak” dedi Sedat Peker, Rize mitinginde... Bu sözlerden 24 saat geçmeden başkentin kalbinde hakikaten “oluk oluk kan aktı”. Bu satırları yazarken ben, ölü sayısı “95”i bulmuştu. Gördüğümüz aynı filmi hep yeniden görür gibiyiz. Ama gene de şoke olmadan edemiyor insan. Şarkılar, türküler, barış sözcükleriyle halay çeken heyecanlı, gencecik insanlar... Yaşamlarının baharındalar. Sonra bir patlama oluyor. Güneş kararıyor... Parçalanan bedenler... Kopan uzuvlar... Sahipsiz kalan “Barış şimdi!” pankartları, muhalefet bayrakları, kişisel eşyalar, giysiler, kim bilir bir teki nerede olan pabuçlar... Ve oluk oluk kan! Çok korkunç bir ülkede yaşıyoruz. İnsanların kanından, kurbanlık koyun kanı gibi böyle rahatlıkla, uluorta “oluk oluk akacak” diye bahsedilebildiği ve bilfiil sonra “oluk oluk kanın” sokakları, meydanları sulayabildiği bir yer burası. A “O ABD: Ahlaksızlığın kanıtı bize yeniden hatırlatıyor. Terör belasıyla birlikte mücadele ederken ABD, Türk hükümeti ve halkının yanında durmaya devam edecek. Bu tür korkunç şiddet eylemleri bizim kararlılığımızı daha da güçlendirmektedir.” Avrupa Birliği (AB) de Ankara için yayımladığı başsağlığı mesajında, “Türk yetkililerle ve Türk toplumuyla olan ortaklığımız ve bağlılığımız bütün seviyelerde, her zamankinden çok daha güçlü” dedi. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’in de “Ankara’dan gelen haber şoke edici ve rahatsızlık verici. Bu, barışçıl göstericilere karşı gaddarca ve barbarca bir saldırıdır” açıklamasını yaptı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise açıklamasında “Barış için gösteri yapan insanlara böylesine korkunç bir saldırı düzenlenmesi haklı görülemez” dendi. gelen ve çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan bu menfur saldırıyı kınıyorum” dedi. İlk tepki Putin’den Kremlin’den “Rusya Devlet Başkanı gönderdiği telgrafta iğrenç saldırıyı gerçekleştirenlerin ve emri verenlerin hak ettiği cezayı bulacakları umudunu dile getirdi” açıklaması geldi. Türkiye ile Mısır arasında iki yıllık siyasi krize rağmen, Sisi yönetimi saldırıyı kınadı. NYT: İmajı yerle bir Türkiye’nin (karşı karşıya kaldığı zorluklar), ülkenin şiddet ve siyasi belirsizlikle sarmalandığı 1990’lı yılların hatıralarını canlandırıyor. (Bu gelişmeler) ülkenin savaşlar ve kaosla boğuşan Ortadoğu’nun yanında bir istikrar ve refah merkezi olduğu imajını yerle bir etti. Mısır bile kınadı Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, başsağlığı mesajında “Barış için düzenlenen gösteride meydana Fransızlar sokaktaydı. Bordo’da “Barış mitingine bomba” pankartı açıldı. Bu saldırı her detayıyla Diyarbakır’da seçimlerden iki gün önce, 5 Haziran’da yapılan HDP mitinginde meydana gelen saldırıya benziyor... Türkiye 1960, 1971 ve 1988’deki darbelerin öncesindeki dönemlere benzeyen bir girdaba girdi. LE MONDE: Aynı saldırı ‘Güvenli ülke’: 95 ölü... Bunlar olurken Türkiye, üstelik Avrupa kapılarının bekçiliğini yapmak karşılığında dünyada alenen “güvenli ülke” ilan edilmek istiyor. Dün de yazdım: Kaçak göçmenlerin gardiyanlığını yapmak karşılığında Cumhurbaşkanı Erdoğan Avrupa’dan “Türkiye’nin güvenli ülke ilan edilmesini” talep etti. RTE’nin Avrupa’dan ısrarla kopartmaya çalıştığı en yaşamsal taviz bu. Niye? Türkiye “güvenli ülke” ilan edildiği takdirde çünkü; “Ankara’nın baskı rejimi, insan hakları ve medya özgürlükleri ihlallerini temize çekecek. Göçmenlerin geri gönderilebileceği ‘güvenli ülke’ diye tanımlanan ülkeler, demokrasisi ile son kertede hiçbir sorunu olmayan, baskı ve insan hakkı ihlali yaşamayan ülkeler oluyor...” RTE böyle hukuki bir fırsat yakalamış... “Güvenli ülke” damgasını ele geçirdiği anda; siyasi sicilini otomatikman aklıyor! Avrupa’ya bu yüzden kısaca “Kaçaklarını geri alırım ama bir şartla, beni ‘güvenli ülke’ olarak tanımlayacaksın!” diye dayatıyor. AB Komisyonu Başkanı Juncker belli ki kafaya alınmış; AB’de bizzat “Türkiye ‘güvenli ülke’ diye tanımlansın!” misyonuyla kulis yapıyor. Göçü Türkiye sınırında frenlemek isteyen Alman İçişleri Bakanı Thomas de Maziere de keza, bu “Türkiye güvenli ülke” lobisine gene katılmış durumda. Ankara’daki dünkü vahşet, Avrupa’da bu tartışmanın hız aldığı bir anda yaşandı. Alman Yeşil siyasetçilerden Volker Beck, ölü sayısı daha yeni açıklanırken Berlin’e anında hemen; “Bu trajedi gözünüzü açmıyor mu? Güvenli ülke: Ankara’daki saldırıda 30 ölü!” diye öfke içinde seslendi. Ankara katliamının sonuçları böylece sadece iç politikada değil, AB ile ilişkilerde ve Avrupa’da da hissedilecek... Dünyanın aslında “en güvensiz demokrasilerinden biri olan” Türkiye, bu çok boyutlu felaketi yaşarken; tarihin garip cilvesi... Tunus demokrasisine “Nobel Barış Ödülü” verildi. “Yasemin Devrimi’nin ardından çoğulcu demokrasinin tesisine katkılarından ötürü” Tunus’un dört boyutlu geniş “sivil toplum platformuna” büyük ödül layık görüldü. “Ulusal Diyalog Dörtlüsü” diye bilinen ve Tunus’un TÜSİAD’ını, DİSK’ini, insan hakları platformu, barolar birliğini yan yana getiren bu çok katmanlı sivil toplum örgütlenmesine; ülkeyi iç savaşın eşiğinden çevirdiği ve “alternatif, barışçıl bir siyasi süreç oluşturduğu”, “özgürlükleri garantiye alan anayasal sisteme katkı sağladığı” için ödül tahsis edildi. Barış ödülünün böylece “Ortadoğu’ya da ilham sağlaması” temenni edildi... Tunus’un “demokrasi umuduna” verilen bu Nobel, en yerini bulmuş “barış ödüllerinden” biri addediliyor. Model özetle artık Tunus. Sokaklarında oluk oluk kan akarken Avrupa ile kör kör parmağım gözüne “güvenli ülke” pazarlıklarına girişen Türkiye olmaktan çoktan çıktı. Kuzey Irak’ta Barzani ISYANI ‘Barzani istifa’ talebiyle KDP binalarına saldıranlara ateş açıldı, en az 6 kişi öldü rak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) Mesut Barzani’nin başkanlık süresinin ABD’nin tüm yardımı kesme tehdidiyle iptidai biçimde uzatılması dertlere çare olmadı. Hanedanlık tarzı yönetimi ve yolsuzluğuyla eleştirilen Barzani’nin, Bağdat’ın bütçe payını göndermemesine bağlamak istediği ekonomik kriz bardağı taşırdı. Maaşların ödenememesi sebebiyle 1 Ekim’den beri süren grev ve protestolar, Barzani’in istifası talebine dönüştü. Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) bürolarına saldıranlara ateş açmasıyla can kayıpları büyüyor. Celal Talabani liderliğindeki KYB’nin hâkim olduğu Süleymaniye’nin Kaladize ilçesinde önceki gün KDP bürosuna taş ve molotof kokteyli atılmasıyla çıkan çatışmada çeşitli kaynaklara göre 2 ya da 3 eylemci öldü, 5 kişi yaralandı. Muhalefetteki Goran ve KYB’nin taraftarları KDP korumalarının ateş açtığı I nı söyledi. Dün Said Sadık’ta anayolu kapatan gençler KDP bürosunu taşladı. Ardından Kelar’da KDP’yi “Yaşa Apo” sloganıyla basmak isteyenlere korumaların ateş açmasıyla biri 19, diğeri 40 yaşında iki eylemci öldü, 19’u yaralandı. Kaladize’de yakılan KDP binasında 13 yaşında bir çocuk yanarak can verdi. Süleymaniye ve başka kentlerde binlerce kişi Barzani’nin istifası için protesto düzenledi. Barzani ailesine ait Rudaw’ın Süleymaniye ofisi basılmaya çalışıldı. KDP’liler göstericileri “PKK’nin kışkırttığını” ileri sürdü. Protestocular ise tek derdi başkanlık olan herkese karşı olduklarını söyledi. Barzani’ye sadık kuzey ve batı bölgeleri şimdilik sakin. Krizin sebebi Barzani’nin başkanlık süresinin ağustosta dolmuş olması. Mecliste çoğunluktaki Goran, KYB ve İslamcı partiler 2013’ten beri sarkıp 2017’ye kalan başkanlık seçiminin meclis tarafından yapılması ve başkanın yetkilerinin kısıtlanmasını istiyor. Yanan binada ölüm Tunus modeline ‘Nobel’ Eğitmeyecekler ama donatacaklar O bama yönetiminin Suriyeli muhaliflere yönelik 500 milyon dolarlık eğitdonatı bitirip YPG ile işbirliği örneği üzerinden yürüyecek evreye geçtiğini duyurmasının ardından, ABD Dışişleri “Alıp eğitmeyeceğiz, sahadakini donatacağız” mesajı verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby, artık muhalifleri “eğitmekten çok teçhizatlandırmaya odaklanacaklarını” belirtti. ma kısmının daha etkili olduğunu ise gördüklerini” söyleyen Kirby, Kobani ve Irak’ta kazanılan başarıları örnek göstererek, teçhizatlandırılacak güçlerin hava saldırısıyla desteklenmesiyle etkili olabileceklerini belirtti. ABD Savunma Bakanı Ash Carter’ın YPG ile Sünni Arap ortaklarının altını çizmesine karşın, Kirby Suriye’de hangi gruplara silah ve ekipman desteği sağlanacağı sorularını yanıtsız bırakıp “Tam olarak neredeki hangi gruplar konusuna giremem. Teçhizatlandırmanın nasıl gerçekleşeceğinin ayrıntılarını açıklama durumunda değilim” dedi. Kobani örneği “Ilımlı muhaliflerin eğitilmesine ilişkin zorlukları herkesin bildiğini, donat Kim’den nükleer gösteri K uzey Kore’de iktidardaki İşçi Partisi’nin 70. yıldönümü muazzam bir askeri törenle kutlandı. Binlerce askerin mükemmel sıralar halinde geçit yaptığı törende minyatürize nükleer savaş başlığı taşıyan uzun menzilli balistik füzelerin de arzı endam ettiği ileri sürüldü. Kırmızı halıda yürüyen ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in daha güçlü bağlar çağrısını getiren bir Çin Komünist Parti yetkilisi ile el ele poz veren Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, sık sık alkışlarla kesilen konuşma ‘Rus jeti vurulmadı’ Suriye’de operasyondaki bir Rus jetinin Türk hava sahasını ihlal etmesi nedeniyle Türk uçakları tarafından vurulduğu iddiaları yalanlandı. Sosyal medyada yayılan iddiayı ilkin Halep’te çalışan bir gazeteci olduğu ileri sürülen Twitter’daki “yasser alhaji” profili gündeme getirdi: “Onaylanmamış bir rapora göre, Türk hava sahasını ihlal eden Rus jeti, Türk jetleri tarafından vuruldu.” Ancak söz konusu iddia sorulduğunda, Genelkurmay yetkilileri, “Hayır böyle bir şey yok. Bu yöndeki bilgi doğru değil” dedi. ANKARA/Cumhuriyet sında “devrimci silahlı kuvvetlerinin ABD’nin tahrik edebileceği her türlü savaşı savaşma kabiliyetinin olduğunu” söyledi. Devlet televizyonu “düşmanı ateş denizinde boğacağını” söyleyerek gösterdiği yüksek teknolojik silahlar arasında ABD’yi vurabilecek şekilde 12 bin km menzilli ve minyatürize nükleer savaş başlıklı kıtalararası balistik füzeleri de saydı. Güney Koreli uzmanlar da bunların minyatürize nükleer başlık takılacak şekilde modifiye edilmiş gözüktüğünü iddia etti. C M Y B