19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 2015 ÇARŞAMBA 8 HABERLER GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Cemaatçi temizliği sürerken adaylık yarışı kriz çıkardı n Baştarafı 1. Sayfada ... Gerçek böyle ise yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen AD, pekâlâ Paris katliamını protesto eden 50’ye yakın devlet adamının kol kola girerek çektirdikleri “resmin ne diye kaç gündür verdiği demeçlerde Türkiye’nin AB üyeliği için önemli” olduğunu vurguluyor? İstemem ama yan cebime koy politikası!.. HHH Başbakan AD’nin, Paris yürüyüşünden önceki son demeçlerinden birinde “Biz Avrupalılar” diye başladığını izleyince RTE’nin AB’yi istemez görünen söylemleri aklıma geldi. Tabii Bay RTE’nin AB’ye “istemezük” içerikli TV nutuklarını anımsadım ve... ... AKP’nin üyeliği istemem ama ama yan cebime koy politikası izlediğini bendeniz anladıktan sonra, AB üyesi devletler, haydi haydi çoktan bu ikiyüzlülüğü anlamışlardır elbette diye düşündüm. AB’den kopacak da Bay RTE, nereye koşacak, hangi örgüte?.. Türkiye’yi Batı’dan koparmaktan başka amacı olmayan Bay Putin sanki kapıda Bay RTE’nin Şanghay Beşlisi’ne üyelik başvurusu için gelmesini bekliyor!.. HHH Bir başka demecinde Başbakan AD, “Türkiye’nin üyeliğine engel olmasaydı AB; Avrupa’da kültürel anlaşmazlıkların ürünü İslamofobi bu denli ivme kazanamayacaktı” demeye gelen; Türkiye’nin AB’ye mutlak üyeliğini savunan son demecine, Almanya Şansölyesi Angela Merkel’den hem de yüzüne öyle bir zılgıt yedi ki... ... Merkel, basın toplantısında üyelik konusunda görüşünün değişip değişmediği sorusuna AD’nin “daha önce AB’ye alınsaydı” sözlerini “spekülatif yaklaşım” diye yorumlayıp yanıtladı. Merkel’in bu sözü üzerine AD’ye baktım. Başını öne eğdi ve hiçbir karşılık vermedi, sustu. Böylece Türkiye’nin, bir an önce AB üyeliği için AKP hükümetlerinin Paris katliamını vesile ederek son çıkışı da suya düşmüş oldu. HHH Varsın böyle olsun. Ankara’da ak mı kara mı, kaçak yapı diye hâlâ üzerind e tartışmaların sürdüğü Beştepe’deki sarayda bir merdivenin sağına soluna bugüne dek tarihe adını yazdıran Türk devletlerinin model askerini sıralayan RTE, son Türk devletinin başkanı olarak, konuğunu karşılamak için aralarından geçerek indi. Bu şovuna bir ek yapmak gerekiyor. Zira Bay RTE, bir süre yaşadıktan sonra çökerek yok olan 16 Türk devletiyle övünürken 17’nci Türkiye Cumhuriyeti’ni batıran siyaset adamı olarak tarihe geçmeye hazırlanıyor. HHH Şimdi oturup düşünmenin zamanıdır. Paris yürüyüşü yalnız terörü telin etmedi. Batı’nın duyarlı olduğu, AKP’nin ezdiği başlıca özgürlükleri de savundu. Türkiye’nin sınıfta kaldığı basın, ifade özgürlüğü gibi yüzyıla damgasını vuran özgürlükleri... Hukuksuzluğun kol gezdiği, basın ve ifade özgürlüklerinden giderek uzaklaşan AKP Türkiye’sini, AB neden üye yaparak savunduğu kendi kriterlerini inkâr ederek arasına alsın? Ha, RTE gibi, ben buyum... Basın ve ifade özgürlüğünün canına okurum ve bu koşullarda beni üye yaparsınız yapmazsınız umurunda değil, diyen Batı karşıtı bir kafayı bu hatalarını ancak telafi ettikten ve Türkiye’nin gerçek bir hukuk devletine dönüşmesinden sonra üye yapabilirler. HHH Batı kafası, 4 bakanı beraat ettiren AKP’nin bu kararı alırken öne sürdüğü sözde hukuksal söylemlerini kabul edebilir mi? Lütfen bir düşünün! Batı kafası ve hukuk anlayışı, ayakkabı kutularında çıkan milyon dolar ve Avro’ları, masum diye beraat ettirdiklerinin evindeki para makinelerini, çikolata kutuları içinde gönderilen dolarları ve de dillere destan bakana armağan edilen 7 yüz bin liralık saatin sorumlularını, rüşvet aldıklarını kanıtlayan yeterli şüphe teşkil etmediğini ilan eden bir ülkeyi tam üye yapmayı bir değil yüz kez düşünür elbette. HHH Aslında Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 9 AKP’li üyesi, 1725 Aralık soruşturmasının konuşma tapeleriyle desteklenen somut rüşvet kanıtlarını delil diye kabul buyurmadı. Bay RTE, sanmayın bu kararla yalnız 4 bakanının beraatlarını değil... ... aslında kendi başbakanlığı dönemindeki rüşvet ve yolsuzlukların da üstünü örttü. Ama unutmasın ki adı Cumhuriyet tarihine rüşvet ve yolsuzlukların cirit attığı dönemlerin başbakanı diye geçiyor, geçti bile!.. Yargıda Birlik için ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Son yargı paketiyle üyeleri yeniden belirlenen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, yeni işbölümü çalışmaları kapsamında 9. Ceza Dairesi’ni tasfiye etme kararı aldı. Başkanlık Kurulu’nun, bu amaçla dairenin başkan ve üyelerini dağıtarak, diğer dairelerde görevlendireceği belirtildi. 7. Hukuk Dairesi Başkanlığı için yapılan seçimde de hükümete yakın Yargıda Birlik Platformu’nun (YBP) desteklediği kişinin adaylığını “teamüllere uymadan” açıklamasına Yargıtay’ın kıdemli üyeleri tepki göstererek seçimleri kilitledi. Bu durum, YBP’ye bir mesaj olarak yorumlandı. TBMM’den geçen ay geçen yargı paketi uyarınca 144 yeni üyenin atandığı Yargıtay’da Birinci Başkanlık Kurulu seçimlerini YBP listesi kazanmıştı. 12 kişilik Başkanlık Divanı, yeni işbölümüne yönelik çalışmalarında sona geldi. İşbölümü tasarısının bu hafta sonuna kadar Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bu kapsamda en çok merak edilen Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin geleceği oldu. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada ... başında doğal olarak İslam ülkeleri, beraberinde Arap dünyası geliyordu. İlk aşamada net mesajlar gelmedi. Batı’nın saldırıyı özenle İslam dininden ayırması, olaya bakışı biraz daha netleştirdi. Sonrasında Lübnan Hizbullah lideri Nasrallah’ın “bu saldırıyı düzenleyenler Allah’ın peygamberine filmler çekip hakaret edenlerden daha çok hakaret etmiştir” demeci, olayı bu yanıyla büyütmek isteyenlerin etkisini bir ölçüde azalttı. Aynı zaman diliminde Afrika’yı kasıp kavuran kendi söylemiyle dini motifli terör örgütü Boko Haram’ın Nijerya’da bir köyü basıp 2 bin kişiyi öldürmesi Paris saldırısının yanında “karanlık savaş”ın bir başka boyutu olarak tablodaki yerini aldı. Ancak 2 bin kişinin ölümünün 12 kişinin ölümünden 2 bin kat daha az yer alması da ayrı yazı konusu yapılması gereken bir gerçek. Başbakanlık memuriyetini yürütmeye çalışan Davutoğlu da Nijerya yerine Fransa’ya gitti. Şimdilik Erdoğan’ın diliyle şunu söylemekle yetinelim; demek ki 12, 2 binden büyükmüş! HHH Paris saldırısı sonrasında ilk olarak terör coğrafyaları arasında Afganistan, Suriye, Yemen gibi ülkelerin adının geçmesi aklımıza 2010 yılında esen Arap Baharı’nı getirdi. Ne günlerdi! Tunus’ta bir seyyar satıcının arabasının elinden alınmasından sonra kendisini yakması koca coğrafyayı yakmaya başlamıştı. Yanan ateş Arap dünyasını aydınlatacaktı, demokrasi gelecekti. Hemen gelecekti. Zaten çoktandır bekleniyordu. Çağımızda değişiklik böyle gerçekleşirdi. İletişim demek hız demekti. Hızla yayılan değişim ateşi Tunus’tan sonra Mısır, Suriye ve Libya’yı etkisi altına almıştı. Arap Yarımadası’nın kent devleti görünümündeki küçük ülkelerinde büyük bir telaş başlamıştı. Zaten görünmez bir korku zırhının arkasında güçlüymüş gibi duran şeyhler sallanıyordu. Değişim varsa tuzu benden diye bölgeye koşan zamanın Başbakanı Erdoğan, “model biziz, Türkiye’yi boş verin AKP modelini alın” demeçlerini bahar rüzgârlarının havasında yaydıkça yaydı. Sonuç? Suriye kardeş kavgasıyla örülü iç savaşla kan gölüne döndü. Mısır demokraside biraz daha geriye gitti. Libya idari olarak ikiye, fiilen 5’e, 6’ya bölündü. Kaddafi kadife gibi kaldı! Bu ülkeden gelen son demeç şu: “Sivil uçak, savaş uçağı dinlemeyiz, Türkiye’den gelen her uçağı vururuz...” Mısır’dan gelen son haber de şu: Kahire Büyükelçiliği boş olan tek bölge ülkesi Türkiye! HHH Sadece Tunus daha farklı bir seyir izledi. Neden? Çünkü, bir ülkedeki diktatoryal yapı devrildiğinde altta ne varsa, o üste çıkar. Dışarıdan dayatılan bir şey tutmaz. Tunus, 20. yüzyılın ikinci yarısında Atatürk devrimlerinden esinlenerek ilerledi. Katı yapı çökünce alttan o ülke koşullarına göre daha Aydınlanmacı, çağla barışık bir yapı çıktı. Amerika’nın 11 Eylül’ünden sonra gözler AfganistanIrak’a çevrilmişti. Fransa’nın 11 Eylül’ünden sonra ise şu anda Yemen öne çıkıyor. 20. yüzyıldaki iki bloka bölünmeyi Kuzey Yemen ve Güney Yemen diye ikiye bölünerek yaşamış bir ülke! Arap ülkelerine bakışta bile “Arap dünyası” tanımının kullanılması, onların kendi içinde ayrı bir dünya olduğunu, yeryüzünün öteki coğrafyalarıyla barışık olmadığını göstermiyor mu? Böyle gittiği sürece 12, 2 binden büyük olmaya devam edecek. Arap dünyası başına kocaman bir “H” harfi almaktan kurtulamayacak. Yargıtay’da zor günler Birinci Başkanlık Kurulu, cemaate yakın olmakla suçlanan 9. Ceza Dairesi’nin başkan ve üyelerini yeni işbölümü kapsamında gönderme kararı aldı. 7. Hukuk Dairesi Başkanlığı seçimi kriz yarattı. Yeni işbölümü tasarısı üzerinde çalışmalar sürerken Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Başkanlığı için yapılan seçim Yargıda Birlik Platformu’nun moralini bozdu. Pazartesi günü yapılan seçimde YBP’nin Ömer Hicri Tuna’yı destekleyen mesaj atması ve Tuna’nın adaylığını açıklama yöntemi eski üyelerin tepkisini çekti. Tuna’nın, bir mazeret göstererek İzmir’de gidip, adaylığını telefon mesajıyla üyelere duyurmasına kızan Yargıtay’ın kıdemli üyeleri, diğer aday Türkan Erturan’ı destekleyerek seçimleri kilitledi. Pazartesi başlayan seçimde üst üste yapılan turlarda bir türlü salt çoğunluk sağlanamadığı için Tuna başkan seçilemedi. Bu nedenle yaklaşık 500 metre uzaklıktaki ceza dairesindeki üyeler pazartesi günü 5 kez Yargıtay’ın merkez binasında yapılan seçimlerde oy kullanmak için gidip geldi. Erturan’a ilk turda 236 oy çıkarken, Tuna 224 oyda kaldı. Bunun üzerine YBP temsilcileri, eski üyelerle konuşarak krizi çözmeye çalıştı. Fakat eski üyeler, başkan adayı olacak kişinin, Yargıtay teamülleri gereği tüm üyeleri ziyaret etmesi gerektiğini söyleyerek tavırlarını sürdürdü. Kilitlenen seçim ancak dün 7. turda sonuçlanabildi. Bazı üyelerin tavır değiştirmesiyle salt çoğunluğa ulaşan Ömer Tuna, 264 oyla başkan seçildi. Bu durum da hükümetin Yargıtay’a atadığı 144 üyeye karşın, eski üyelerin tavır alması durumunda işlerin kolay olmadığını gösterdi. Bu arada 2. Ceza Dairesi Başkanlığı’na 417 oy olan Davut Telli seçildi. YBP’nin moralini bozan seçim nedenle sanıkların mağdur olma ihtimali gösterildi. Başkan ve üyeleri değişecek Yargıtay 9. Ceza Dairesi, önümüzdeki aylarda Ergenekon davasının temyiz incelemesini yapacak. Balyoz, Askeri Casusluk gibi yeniden yargılama kararı verilen dosyalar da yine bu dairenin önüne gelecek. 9. Ceza’nın yanı sıra hükümetin önem verdiği 5. ve 11. Ceza Daireleri ile 4. Hukuk Dairesi’nin de değişeceği konuşuluyor. Alınan bilgeye göre en son Devrimci Karargâh Davası’nda Hanefi Avcı’nın arasında bulunduğu çok sayıda sanık hakkındaki cezaları onamasıyla gündeme gelen Yargıtay 9. Ceza Dairesi dağıtılacak. “Cemaatçi” algısı olan dairenin başkanı Ekrem Ertuğrul ve tüm üyeleri başka dairelerde görevlendirilecek. Tasfiye edilen isimlere “elektrik hırsızlığı” gibi önemsiz işlerin verileceği konuşuluyor. 9. Ceza Dairesi Başkanlığı’na YBP’nin desteğiyle 16. Ceza Dairesi Başkanlığı’na seçilen Eyüp Yeşil’in getirilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Üyeliklere ise muhafazakâr, milliyetçi, sosyal demokrat olmak üzere her görüşten kişinin atanacağı belirtildi. Başkanlık Kurulu’nda bu dairenin baktığı davaların aynen kalması görüşü oluştu. Buna gerekçe olarak davaların başka daireye gönderilmesinin, birçok tutuklu dosyanın ele alınması süresini uzatacağı, bu Daire’yi dağıtma formülü Kıdemliler ikna olmadı l ‘Kumpas’ ve tahliyeler yansıdı TSK yeniden en güvenilir kurum oldu BARKIN ŞIK ANKARA Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk gibi davalar nedeniyle son 5 yıl içinde yapılan anketlerde, güvenilirlik oranı yüzde 60’lara kadar düşen Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasa Mahkamesi’nin verdiği tahliye kararları ve hükümet tarafından dile getirilen “kumpas” iddialarının ardından yeniden eski imajına döndü. SONAR’ın yaptığı son araştırmasına göre Türkiye’de en çok güvenilen kurum yüzde 83.6 ile Türk Silahlı Kuvvetleri oldu. SONAR’ın, “Size okuyacağım kurumlara güvenip güvenmediğinizi söyler misiniz?” sorusuna, “TSK’ye güveniyorum” cevabını verenlerin oranı 2011 yılında, yüzde 82.6 idi. Bu rakam 2012’de, yüzde 76.4’e, 2013’te yüzde 73’e, 2014’te ise yüzde 71’e kadar düştü. TSK mensuplarının yargı kararları ile cezaevlerinden çıkması sonrasında yapılan 2015’teki ankette ise “güveniyorum” diyenlerin oranı zirveye ulaştı. Ankete katılanların yüzde 83.6’sı TSK’ye güveniyorum dedi. “Hükümete güveniyorum” diyenlerin sayısı 2011 yılında yüzde 64.6 iken, bu rakam yıllar içinde düzenli olarak azalarak 2015 yılında yüzde 43.6’ya indi. Benzer bir gelişme Cumhurbaşkanlığı için de yaşandı. 2011 yılında Cumhurbaşkanlığı’na “güveniyorum” diyenlerin oranı yüzde 67.9 iken, bu rakam 2015 yılında yüzde 51.4 seviyesine geriledi. Bu oran ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ağustos ayındaki seçiminde aldığı oy neredeyse aynı çıktı. Ankete katılan yurttaşların TBMM, belediyeler ve Anayasa Mahkemesi’ne güvenleri de son beş yıl içinde azaldı. TBMM’ye güven 5 yıl içinde yüzde 62.7’den 53.8’e düştü. Anayasa Mahkemesi 2 puanlık, belediyeler ise 7 puanlık güven kaybına uğradı. 2011 yılında en çok güvenilen kurum olan ancak 2012, 2013 ve 2014’te itibar yitiren TSK, 2015’te kaybettiği tüm puanları toplayarak Türkiye’nin en güvenilir kurumu oldu. Konsoloslukta bıçaklı saldırı Harbiye Elmadağ’daki Finlandiya Fahri Başkonsolosluğu’na zorla girmek isteyen ve üzerinde bıçak bulunan bir kişi, gözaltına alındı. Dün saat 11.00 sıralarında Elmadağ’daki Finlandiya Fahri Başkonsolosluğu’na girmek isteyen bir kişi, güvenlik görevlileriyle tartıştı. Vize ile ilgili sorun yaşadığı iddia edilen kişi bıçakla konsolosluk çalışanını tehdit etmeye başladı. Olay yerine gelen polis bıçaklı şahsı olay yerinde etkisiz hale getirip gözaltına aldı. Üzerinden kimlik çıkmayan ve Türk asıllı Finlandiya vatandaşı olduğunu söyleyen şüpheli, hakkında işlem yapılmak üzere Şişli Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. ElçiMüsteşar Pekka Shemeikka konuyla ilgili yaptığı açıklamada İstanbul Başkonsolosluğu’nda bir rehine olayı meydana gelmediğini, vize başvuru bölümüne işlem için gelen bir şahısla problem yaşandığını kaydetti. Açıklamada “Şahıs polis tarafından dışarı çıkartılmıştır. Vize başvuru bölümü ile konsolosluk görevlisinin bulunduğu bölüm bir cam bölme ile ayrılmış olduğundan şahsın konsolosluk görevlisi ile teması söz konusu olamaz. Dolayısıyla görevliyi rehin alması ve bir tehdit yaratması mümkün değildir” denildi. (Fotoğraf: AA) n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’da bir caddede el bombası bulundu. Dün akşam saatlerinde, Batıkent’teki Vedat Dalokay Parkı yakınlarına ihbar üzerine polis ekipleri sevk edildi. 1611. Cadde üzerinde el bombası olduğu ihbarı üzerine gelen emniyet güçleri, güvenlik önlemleri aldı. Caddeyi bir süre trafiğe kapatan polis ekipleri, bomba imha ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından caddeyi yeniden trafiğe açtı. El bombasının, pimi çekilmemiş ve parça tesirli olduğu belirtildi. Ankara’da el bombası Bakanlar Kurulu’nda gece mesaisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Ahmet Davutoğlu, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile çalışma yemeğinde bir araya geldi. Başbakanlık Resmi Konutu’nda yaklaşık 1.5 saat süren yemek, basına kapalı gerçekleşti. Yemeğe, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu katıldı. Davutoğlu Abbas’la görüşmesinin ardından Bakanlar Kurulu’nu topladı. Toplantı dün gece geç saatlere dek sürdü. Edinilen bilgiye göre toplantıda, Kamu Yönetiminde Şeffaflık Reformu, Fransa’da Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırı nedeniyle düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşüne katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun buradaki temasları, çözüm süreci ve bölgedeki gelişmeler ele alındı. Yüksek mahkeme, yurttaşın başvurusunu kabul etmedi n MARDİN (DHA) Nusaybin’in Abdulkadirpaşa Mahallesi Şirin Bulvarı üzerinde toplanan PKK’nin gençlik yapılanması YDGH üyeleri yolu trafiğe kapatıp, MOBESE kameralarını kırdı. Grup, olay yerine gelen polise de ses bombası, molotof ve havai fişek attı. Olaylarda ses bombalarının şarapnel parçalarının isabet ettiği 1 başkomiser ile 1 polis memuru olmak üzere 2 güvenlik görevlisi yaralandı. Polislerin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Olaylarda molotofun isabet ettiği TOMA aracı alev aldı. Yanan araç yine TOMA’ların müdahalesiyle söndürüldü. Polis yolu kapatan YDGH’lileri gaz bombası ve basınçlı suyla müdahale edip dağıttı. Nusaybin Devlet Hastanesi’ne yaklaşık 200 metre mesafedeki olaylarda gaz bombası hastane önünde de etkili oldu. Hastaneye giden aralarında hamile kadın ve çocukların da bulunduğu vatandaşlar gazdan etkilenince tepki gösterdi. Mardin karıştı: 2 polis yaralı Köşk hayali AYM’de bitti Denktaş anıldı LEFKOŞE (DHA) Kıbrıslı Türklerin efsanevi lideri, KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ölümünün üçüncü yıldönümünde Lefkoşa’da mezarı başında anıldı. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, anma töreninde Denktaş’ın yolunda ilerleyerek devleti sonsuza kadar yaşatacakları sözü verdi. Eroğlu, “Ne mutlu Kıbrıs Türküne ki, Denktaş gibi bir kişiyi yetiştirmiş, yok olma noktasından devlet sahibi bir halk noktasına gelmiştir” dedi. Anma törenine Rauf Denktaş’ın eşi Aydın Denktaş, oğlu Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ve torunları ile Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça’nın da aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, kendisine yapılan bazı bireysel başvuruları sonuçlandırdı. Buna göre: l Ahmet Çalışkan adlı yurttaş, 10 Ağustos’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimi için yaptığı adaylık başvurusunun YSK tarafından reddedildiğini belirterek, anayasanın 67. maddesinde düzenlenen seçilme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yüksek Mahkeme, “konu bakımından yetkisizlik” nedeniyle başvuruyu kabul edilemez buldu. l Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanan Feyzullah Eraslan hakkındaki başvuru karara bağlandı. Eraslan’ın yargılandığı terör örgütü davası bütün sanıklar hakkında çeşitli kararlar verildi ancak Eraslan unutuldu. Eraslan hakkında karar verilmediği anlaşılınca İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi dosyayı yeniden açtı ve 6 yıl 3 ay hapis cezası çıktı. Yargılama 7 yıl 10 ayda sonuçlandı. Anayasa Mahkemesi de Eraslan’ın makul sürede yargılanma hakkının ihlal ettiğine hükmederek, başvurucuya 5 bin 850 bin TL’lik tazminat ödenmesine karar verdi. l “MLKP adına anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan müebbet alan Güllüzar Erman hakkında da 9 yıl 5 ay süren yargılamada makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi. l Gaziantep’te terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan Reşit Taş ve Mehmet Çelik’in uzun tutukluluktan yaptığı bireysel başvuru da sonuçlandı. Her iki başvurucunun 3 yıl 17 gün sonra tahliye edilmeleri, tutukluluğun makul süreyi aşması olarak nitelendirildi. Başvuruculara 3’er bin TL tazminat ödenmesine hükmedildi. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, RTÜK’ün, Fox TV’ye kestiği cezanın nedeninin gazetemiz yazarı Can Dündar’ın ‘Deniz Gezmiş Mektupları’ adlı yazı dizisinin tavsiye edilmesi olduğunu söyledi. Cezayı Meclis gündemine taşıyan Demir, Başbakan Davutoğlu’na, “Bir gazetecinin haber okunmasını teşvik etmesi neden olumsuz olarak değerlendirilmektedir” diye sordu. ‘Deniz Gezmiş’ cezası Meclis’te Meclis’te rapor oylaması haftaya kaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 4 eski bakanla ilgili olarak AKP’li üyelerin oylarıyla aklama kararı veren TBMM Soruşturma Komisyonu’nun raporunun görüşmeleri haftaya kaldı. AKP Grup Yönetimi, Başbakan ile görüştükten sonra raporun görüşüleceği tarihi netleştirecek. Görüşmelerin 22 Ocak günü yapılabileceği dile getiriliyor. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK, üniversiteler ve bölümler arası yatay geçiş başvurularının bundan sonra yıl ortasında da yapılabilmesine karar verdi. Buna göre eğitim öğretim dönemi başlamadan olan yatay geçişler YÖK tarafından, yıl ortasında yapılacak yatay geçişler ise üniversiteler tarafından onaylanacak. Üniversitelilere yatay geçiş hakkı n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, ‘Panik butonunun’ taksicileri korumakta yetersiz kaldığını belirterek, “Taksici cinayetlerinin önüne geçilmesi için ‘korumalı kabin’ şart” dedi. Taksicilere korumalı kabin önerisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle