19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 OCAK 2015 ÇARŞAMBA CUMHURİYET [email protected] SAYFA Operanın hafifmeşrep kızı: Operet u BİFO’nun en güzel yorumu da gizemli havasıyla La Valse oldu. İkinci yarıya yine oğul Strauss’ın Yarasa Opereti’nden seçmeler solistlerle birlikte konsertant olarak sunuldu. Konser aynı besteciden bir polka ile bitti. Sonra da yeni yıl konserlerine özgü bisler yapıldı. lar, oyun içinde teatral konuşmalar operetlerin özelliğiydi. Operetler zamanın hafif müziği niteliğindeydi. Viyanalı Strauss ailesinin operetleri 20. yüzyıl başında Paris’te de Viyana’daki gibi zenginleşen sahneleriyle yaygınlaştılar. Özellikle seçkin kesimin gözdesi oldular. Cemal Reşit Rey, opereti “operanın hafifmeşrep kızı” olarak tanımlardı. Kulakta kalan, kolay ezberlenen bol nakaratlı şarkıları; hoplayıp zıplamaya uygun keskin tempolu müziği ile Rey kardeşlerin 193242 arasındaki operetleri müzik tarihimizde önemli bir yer tutar. O sıralarda bütün Avrupa’yı saran operet fırtınasına İstanbul’dan da örnek vermişler; Folies Bergere, Casino de Paris ya da Moulin Rouge benzeri bir ortam yaratmışlar. Rey kardeşlerin operetlerine halkın özellikle giyinip kuşanıp KÜLTÜR 15 Keşke Viyanalı şefimiz Sasha Goetzel Viyana’dan bir operet temsili getirmeye önayak olsa! Usta şair doğumunun 113. yıldönümünde çeşitli etkinliklerle anılacak Kültür Servisi Büyük şair Nâzım Hikmet, 113. doğum yıldönümünde, yarın çeşitli etkinliklerle anılacak. Nâzım Hikmet Vakfı, önce saat 11.00’de Nâzım Hikmet’in ülkeden ayrıldığı yer olan Tarabya Oteli önünde denize karanfiller atacak, ardından saat 20.00’de TİM Maslak Show Center’da düzenlenecek etkinlikte Can Dündar’ın hazırladığı Nâzım Hikmet belgeseli gösterilecek, Enver Aysever Aykırı Kumpanya’dan bölümler sergileyecek. Altan Erkekli ve Işık Yenersu’nun şiirler okuyacağı gecede, Çellistanbul topluluğundan müzik dinletisi, Hülya Aksular’ın sahneye koyduğu “Karıma Son Mektup” adlı dans ve müzik gösterimi, Nâzım Hikmet’in “Yolcu” adlı oyunundan Levent Ülgen’in oynayacağı bir bölüm ve Leman Sam’ın konseri izlenebilecek. Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi’nde ise aynı gün Nâzım Hikmet Konferansları’nın ilki gerçekleşecek. Konferansta, epik kahramanlarından Kambur Kerim’in “Kuvâyi Milliye”den “Memleketimden İnsan Manzaraları”na uzanan hikâyesi yeniden yorumlanacak. Erkan Irmak’ın konuşmacı olarak katılacağı ve herkese açık olan konferans, Rektörlük Konferans Salonu’nda düzenlenecek. İzmir’de de Karşıyaka Belediyesi’nin yaptırdığı 3.5 metrelik Nâzım Hikmet heykeli yarın saat 13.00’te, Girne Caddesi ile Ordu Bulvarı’nın kesiştiği noktada açılacak. Heykeltraşlar Zafer Dağdeviren, Ali Yaldır ve Derya Ersoy tarafından yapılan heykelin kaidesinde “Yaşamak Bir Ağaç Gibi Tek ve Hür ve Bir Orman Gibi Kardeşçesine” mısraları yer alacak. Öte yandan bugün ilçede Hakan Dilek yönetiminde, “Sevda Ateşten Gömlek” başlıklı bir etkinlik gerçekleştirilecek. Gecede Hakan Dilek, video ve fotoğraflar eşliğinde, Nâzım Hikmet’i anlatacak. Çarşı Kültür Merkezi’ndeki etkinlik saat 20.00’de başlayacak. Nâzım Hikmet için... ‘Büyük Savaş’ı Anımsamak I. Dünya Savaşı, 28 Temmuz 1914’te başlamış, 11 Kasım 1918’de sona ermiş. Aslında Avrupa merkezli bir savaş. ABD ve Japonya katılınca küreselleşmiş. “Dünya Savaşı”, “Büyük Savaş”, Osmanlı’da “Harbi Umumi” ve ABD’de “Avrupa Savaşı” diye adlandırılmış. Bir yanda Rusya, Fransa ve İngiltere’nin öncülük ettiği “İtilaf Devletleri” diye adlandırılan 12 ülke, diğer yanda da Almanya, Avusturya Macaristan, Osmanlı imparatorlukları ve Bulgaristan’dan oluşan “İttifak Devletleri” var. Savaş sonunda büyük imparatorluklar dağılmış, dünya, özellikle Avrupa haritası yeniden çizilmiş; ulus devletler, cumhuriyetler kurulmuş. I. Dünya Savaşı 100. yıldönümünde geçen yıldan başlayarak çeşitli alanlarda anılmaya, değerlendirilmeye başladı. Özellikle Avrupa ülkelerinde I. Dünya Savaşı ile ilgili birçok yayın yapılıyor, toplantılar, sempozyumlar düzenleniyor. Türkiye’deki anma etkinlikleri sanırım daha çok bu yıldan itibaren yoğunlaşacak. İstanbul’da aynı günlerde gerçekleştirilen iki sergi, bu anmaların ilk ve önemli adımları sayılabilir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Cumhuriyet Sanat Galerisi (Maksem), Taksim Meydanı’nda, İstiklal Caddesi girişinde yer alıyor. Günlük yaşamın koşuşturmasından bu düzayak, girişi kolay galeriye girip sergileri izlemiyoruz. Oysa tanıtım ve duyuru açısından bir eksiği yok. Bugünlerde Maksem’de “Havâdis 1914 1915 Yüz Yıl Önce” adlı bir sergi var. Doğan Hızlan’ın yazısını (Hürriyet, 09.01.15) okumasam herhalde o dev afişe göz atıp geçip gitmeye devam edecektim. İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’nın düzenlediği serginin sorumlusu Abdurrahman Şen, kordinatörü Ramazan Minder. Sergide esas olarak İBB Atatürk Kütüphanesi gazete ve dergi koleksiyonlarından yararlanılmış. Almanya Federal arşivlerinden, özel koleksiyonerlerden ve müzelerden de destek alınmış. 1914 ve 1915 yıllarında yayımlanan Sabah, Tanin, Tasfîri Efkâr, Serveti Fünun, Sebilürreşâd, Takvimi Vekayi, Türk Yurdu gibi belli başlı gazete ve dergilerdeki haber ve resimler derlenmiş. Bu haberler Türkçeye çevrilmiş. Fotoğraf, kartpostal, harita ve belgelerle de serginin görsel yanı güçlendirilmiş. Sergide sadece savaşın askeri yanı değil günlük yaşama yansımaları da görülüyor. Kadir Topbaş’ın sergi kataloğundaki yazısında belirttiği gibi bizi yakından ilgilendiren Çanakkale Cephesi, Kafkas Cephesi (Sarıkamış Harekâtı) ve Kanal Harekâtı’na da yoğunlaşılmış. I. Dünya Savaşı ve savaşta Osmanlı’nın rolü hakkında bilgi tazeleyen doyurucu bir çalışma. Serginin makalelerle desteklenmiş iyi bir de kataloğu var. Sergi 25 Mart’a kadar sürecek. Maksem’den çıkıp İstiklal Caddesi’nden Tünel’e doğru yürüdüğünüzde Merkez Han’daki Koç Üniversitesi Anadolu Araştırmaları Merkezi’ne ulaşıyorsunuz. Merkezin sergi salonunda “I. Dünya Savaşı’nda İttifak Cephesinde Savaş ve Propaganda” sergisi var. Sergi Ömer M. Koç’un koleksiyonundan seçilen eserlerden hazırlanmış. I. Dünya Savaşı’nda İttifak Cephesi’nde yer alan devletlerin propaganda kampanyaları anlatılıyor. Serginin küratörlüğünü Bahattin Öztuncay, tasarımını Yeşim Demir yapmış. Propaganda deyince akla afişler, broşürler, ilanlar gelir. Kartpostal ya da madalya ve bröveleri de tahmin edebiliriz ama porselen ve cam eşyanın propaganda için bu kadar çok kullanıldığı aklıma gelmezdi. İlginç ve bilgilendirici bir koleksiyon sergisi. Bu serginin de iyi bir kataloğu var. Sergi, 22 Mart’a kadar açık. Maksem’deki “Havâdis 1914 1915 Yüz Yıl Önce” ve Merkez Han’daki “Savaş ve Propaganda” sergileri o büyük savaşı anımsamak, tartışmak için iyi bir başlangıç. Yeni yıl konserleri bütün dünyada Viyana geleneğindeki valsler ve polkalarla donanmış coşkulu dinletilerdir. BİFO’nun bu yılki konserinde şef Sacha Goetzel de benzer bir program düzenlemiş. Girişte Viyana’nın vals kralı, oğul Johann Strauss’ın Çingene Baron uvertüründen sonra aynı zaman diliminden üç ayrı Avrupa bestecisinin valsleri sıralandı: Rusya’dan Çaykovski’nin Çiçek Valsi (Fındıkkıran), Almanya’dan Richard Strauss’ın Terzetto ve valsi (Güllü Şövalye) ve Fransa’dan Ravel’in La Valse’i. Aynı zamanda son derece girift yapıtlar bestelemiş bu Rus, Alman ve Fransız sanatçılar hafif müzikte buluşuyorlardı. BİFO’nun en güzel yorumu da gizemli havasıyla La Valse oldu. İkinci yarıya yine oğul Strauss’ın Yarasa Opereti’nden seçmeler solistlerle birlikte konsertant olarak sunuldu. Konser aynı besteciden bir polka ile bitti. Sonra da yeni yıl konserlerine özgü bisler yapıldı. Aslında bütün bu hafif yapıtlar 19. yüzyıl sonunda, aynı ülkelerde bestelenmekte olan son derece karmaşık, uzun ve derin post romantiklere bir tepki olarak ortaya çıkmıştı. Halkın çabucak kavrayacağı, sıradan insanı oyalayan konular, zengin melodiler, dans Rey kardeşlerin operetleri gitmesi, pırlantalarını takıp kürklerini giyip özen göstermesi ve sonradan da operetten birkaç şarkı mırıldanması bile moda halini almış. “Lüküs Hayat”, bugün bile her sahneye konuşunda kapalı gişe oynuyor. BİFO’nun yeni yıl konserini dinlerken aklımdan bunlar geçiyordu. Bizim dinleyicimizin pek operet kültürü yoktur. BİFO konserinde dinleyicinin konusunu da tam olarak kavrayamadığı Yarasa operetinin şarkıları “yeni yıl” konseri bünyesine yabancı kaldı. Operetler sahneleriyle, kostümleriyle ve danslarıyla bir bütündür. Keşke Viyanalı şefimiz Sasha Goetzel Viyana’dan bir operet temsili getirmeye önayak olsa! Genelde çok kalburüstü yapıtların programa alındığı BİFO’nun dinleyicisi kuşkum yok ki ara sıra sergilenen operetlerden de ayrı keyif alacaktır. Bir de program notları için dinleyicilerden gelen yakınmayı aktarayım: Soluk ve çok küçük puntoda yazılmış programı okumak çok zordu. Karşıyaka’ya Nâzım heykeli n Kültür Servisi Uluslararası online Fransız filmleri festivali My French Film Festival, Türk sinemaseverlerle buluşacak. 16 Ocak16 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek festivali izleyiciler ücretsiz olarak internet üzerinden takip edebilecek. myfrenchfilmfestival.com/tr adresinden toplamda 23 Fransız filmi gösterilecek. 10 uzun, 10 kısa ve 3 yarışma dışı filmin gösterileceği festival UniFrance Films tarafından düzenleniyor. Fransız Film Festivali başlıyor TARAFSIZ BÖLGE PAZARTESİ VE ÇARŞAMBA 21:00’DE Gündeme tarafsız bölgeden bakan program. tv.cnnturk.com/tarafsizbolge twitter.com/CNNTURKProgram twitter.com/ahmethc Ahmet Hakan ile Kıvırcık Ali anılıyor Kültür Servisi “Kıvırcık Ali” lakaplı Ali Özütemiz, ölümünün 4. yılında anılacak. Bakırköy’deki Leylâ Gencer Opera ve Sanat Merkezi’ndeki etkinlik bu akşam saat 19.00’da başlayacak. Bakırköy Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen etkinliğe Arif Sağ, Sabahat Akkiraz, Belkıs Akkale, Erdal Erzincan, Eren Özütemiz, Ecemgül Özütemiz, Latif Doğan, Şebnem Kısaparmak, Fatih Kısaparmak, Zerrin Özer ve Hüsnü Şenlendirici gibi birçok sanatçı katılacak. Kıvırcık Ali, 11 Ocak 2011’de trafik kazası geçirerek hayatını kaybetmişti. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle