25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 2014 PERŞEMBE 8 HABERLER Obama’nın IŞİD eylem planını açıklamasına saatler kala ‘güvenlik zirvesi’ toplandı Ankara yol arıyor KAYGILAR VE ROLLER MASADA Türkiye Avrupa’ya Yöneliyor Hükümet yetkililerinin ABD’nin çağrısı üzerine IŞİD’e karşı kurulacak uluslararası koalisyona girip girmemeyi tartıştığı saatlerde, Ankara’da ilginç bir sunum yapıldı. German Marshall Fund (GMF) tarafından her yıl yapılan Transatlantik Eğilimler Araştırması’nın Türkiye ile ilgili bölümünün sonuçları bürokratlara, yabancı büyükelçilere ve basına açıklandı. GMF Türkiye Temsilcisi Özgür Ünlühisarcıklı tarafından açıklanan sonuçlar çarpıcı bir eğilimi göstermesi açısından önem taşıyor. 1. Halk güvenlik endişesi taşıyor: Türk halkı öteden beri NATO’yu sevmez. NATO üyeleri arasında ittifaka en düşük destek hep Türkiye’den çıkar. Bu yıl da bu çok değişmemiş. Ancak, her yıl yöneltilen “NATO Türkiye’nin güvenliği için gerekli bir kurum mudur” sorusuna verilen yanıt, Türk halkının artan güvenlik kaygılarını göstermesi açısından önemli. 2010 yılında “NATO güvenliğimiz için gereklidir” diyenlerin oranı yüzde 50’ler seviyesinden yüzde 30’lara düşmüştü. Ünlühisarcıklı bunu, o dönem ‘sıfır sorun’ ve ‘komşularla yakınlaşma’ diye anlatılan politikaların yarattığı “bölgede güvenlik riski bulunmadığı algısına” bağlıyor. Bu yüzden de kamuoyu bir ‘teminat’ arayışına girmiyor. Ancak Ünlühisarcıklı’nın da söylediği gibi önce Suriye, ardından son dönemde Ukrayna’da yaşananlar ve bunların Türkiye’deki günlük yaşama olumsuz yansımaları, halkın kafasında yeniden ‘güvenlik riski’ algısı yaratmış durumda. Nitekim 2013’te ‘NATO gerekli’ diyenlerin oranı yüzde 39’a çıktı. Bu yıl ise geçen yıla oranla 10 puan daha artarak yüzde 49’a ulaştı. Dört yıl önce halkın üçte ikisi ‘Ne gerek var NATO’ya’ derken, bugün halkın yarısının aklına güvenlik risklerine karşı tek çare olarak NATO geliyor. Merak edip GMF yetkililerine sorduk. Araştırma, IŞİD tehdidi Türkiye ve dünyanın gündemine oturmadan hemen önce tamamlanmış. Yani bugün yapılmış olsa, halkın ‘güvensizlik’ hissi çok daha yüksek olacak. 2. Avrupa’ya ilgi artıyor: GMF araştırmasının ortaya koyduğu bir başka sonuç da halkın AB’ye ilginin olağanüstü artması. Yüzde 30’lardan yüzde 50’ye çıkmış durumda. Ortadoğu ve Kafkaslar’da kendimize güvendiğimiz, ‘Schengen yoksa Şamgen var’, ‘Şanghay Örgütü’ne gireriz haa!’ dediğimiz dönemler geride kalmış gözüküyor. Ünlühisarcıklı, kamuoyundaki AB ilgisini, “Türkiye’nin Avrupalı olmayan komşularındaki problemlere” bağlıyor. Ayrıca Fransa’dan ve Almanya’dan gelen ‘negatif’ mesajların azalmasının da bunda etkisi olduğu belirtiliyor. 3. Hükümet karşıtlarının ilgisi arttı: Araştırmada vurgulanan üçüncü bir husus ise Türkiye’de AKP hükümetini desteklemeyen kesimlerde AB’ye yönelik ilginin çok büyük oranda artmış olması. Ünlühisarcıklı bunu özellikle Gezi Parkı protestoları sürecinde ve sonrasında AB’den gelen ‘Demokrasi, özgürlükler ve hukuk devleti’ taleplerinin yarattığı etkiye bağlıyor. Avrupa’dan Türkiye’ye yönelik eleştirilerin içeriğindeki farklılık da kamuoyunu etkilemiş gözüküyor. Eskiden “Türkiye hiçbir zaman Avrupalı olamaz” denirken artık Gezi Parkı örneğinde ve 17 Aralık sürecinde gördüğümüz gibi, hak ve özgürlükler, hukuk devleti gibi noktalarda spesifik uyarı ve talepler geliyor. Bu tutum geçmişte AB’ye buruk olan kesimlerde de bir umut ışığı yaratıyor. GMF araştırmasının bize göre en önemli sonucu şu: Türkiye’de yeniden AB sürecine bir ilgi söz konusu. Kamuoyu yüzünü yeniden Batı’ya dönmüş durumda. İktidar ve muhalefetin bunu çok iyi değerlendirmesinde fayda var... Güvenlik endişesi DUYGU GÜVENÇ ANKARA IŞİD’e karşı uluslararası Gönüllüler Koalisyonu’na katılma kararı alan hükümet, operasyonda üstleneceği rolden önce güvenlik tehdidini masaya yatırdı. Türkiye, operasyonun başlamasıyla birlikte karşı karşıya kalacağı iç ve dış güvenlik tehditlerini dikkate alarak ilk aşamada üsleri açmaya ve istihbarat paylaşımını artırmaya sıcak bakıyor. Türkiye’nin operasyonla birlikte taşıdığı kaygılar ve bu aşamada koalisyon içinde yerine getirebileceği roller şöyle ifade ediliyor: Rehineler: 11 Haziran’dan bu yana IŞİD’in elinde olan rehinelerin durumu. Rehinelere bir zarar gelmesi Türkiye’nin en büyük kaygısı. 3 aydır süren çabalara karşın IŞİD’i, kadın ve çocukların bırakılmasına dahi ikna edemeyen hükümet, koalisyonda operasyonel bir rol üstlenmeyecek. İçeride tehdit arttı: Türkiye’deki 1 milyondan fazla Suriyeli arasında çok sayıda IŞİD ile bağlantılı isim olduğu biliniyor. IŞİD’e yönelik operasyonla birlikte örgütün Türkiye içerisinde de saldırı planlamasından endişe ediliyor. Çözüm sürecinde silah çekincesi: Batı’nın Irak ordusuna ve peşmergeye silah ve insani yardımı başlatmasının ardından Türkiye’nin kaygısı, bu silahların düzenli ordu yerine kontrolsüz olarak dağıtılması. Esad’ın elinin güçlenmesi: Ankara operasyonun Esad’ın elini güçlendirmesinden de kaygı duyuyor. İslamofobi: Hükümet, IŞİD’e karşı operasyonla İslamofobinin de büyütülmesini istemiyor. İstihbarat paylaşımı: Batı’dan gelen ısrarlı taleplerle birlikte Türkiye, 4 binden fazla Avrupalı cihatçının Suriye ve Irak’a geçişini önleme kararı alırken, önümüzdeki günlerde sınırda istihbarat paylaşımının da artırılması bekleniyor. Üsler: Operasyonda aktif rol almak istemeyen Türkiye, İncirlik ve diğer bazı üslerin açılmasının da içinde olduğu askeri taleplere ise lojistik ve insani amaçla kullanımı için yeşil ışık yaktı. u ABD yönetiminin IŞİD’e karşı oluşturulacak koalisyonda yanında görmek istediği AKP hükümeti, verdiği ‘evet’ yanıtının altını doldurmaya çalışıyor. Ankara’da toplanan sürpriz ‘güvenlik zirvesi’nde yapılan değerlendirmelerde koalisyona operasyon harici destek seçenekleri üzerinde duruldu. FIRAT KOZOK 5 kaygı Üstlenilecek roller ANKARA ABD Başkanı Barack Obama’nın “IŞİD Eylem Planı”nı açıklamasına saatler kala Ankara’da gün boyu Obama tarafından IŞİD’e karşı oluşturulacak koalisyona katılım düzeyi tartışıldı. Ankara koalisyona katılmaya “evet” dese de örgüte yönelik doğrudan bir askeri operasyonda rol üstlenmeyecek. Ankara’ya göre örgütle mücadelede en doğru formül, Irak merkezi ordusu, peşmerge ve Özgür Suriye Ordusu’nun desteklenmesinden geçiyor. Ankara’nın planlamaları, dün ilki gerçekleştirilen ulusal güvenlik toplantısında da ele alındı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan NATO zirvesi sırasında ABD Başkanı Obama’yla görüşmüştü. Erdoğan, görüşmede koalisyon kurulması gerekiyorsa bunun Suriye’de Esad rejimine karşı da önlem alacak bir koalisyon olması gerektiğini ifade etmişti. Ankara’ya gelen ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ise IŞİD’le mücadele için kurulacak koalisyona “Türkiye’nin de katılımına ihtiyaç duyulduğunu” ifade etmişti. Hagel’in ardından Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf de bu katılı “Ulusal Güvenlik Toplantısı”na, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Başbakanlık Müsteşarı Fahri Kasırga, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan katıldı. (Fotoğraf: AAHAKAN GÖKTEPE) mın askeri katkı olmak zorunda olmadığı yönündeki açıklamalarda bulunmuştu. Yoğun bir diplomasi trafiği yürüten Obama, Türkiye saatiyle bu sabaha karşı 04.00 sıralarında IŞİD Eylem Planı’nı açıkladı. ABD’den gelen arka arkaya açıklamalara karşın IŞİD konusunda net bir tavır belirleyemeyen Ankara, Obama’nın açıklamasına saatler kala art arda yapılan toplantılarla çıkış yolu aradı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, programında yer almamasına karşın ilgili bakanları, komuta kademesini ve bürokratları sürpriz zirvede bir araya getirdi. Başbakanlık Merkez Bina’daki “Ulusal Güvenlik Toplantısı”na, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İçişleri BaYUSUF ZİYA CANSEVER kanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Başbakanlık Müsteşarı Fahri Kasırga, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan katıldı. Saat 12.00 sıralarında başlayan ve yaklaşık 3.5 saat süren toplantının içeriğiyle ilgili resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak ABD’nin “çekirdek koalisyon” çağrısı toplantının ana gündem maddesi oldu. Edinilen bilgilere göre yapılan temaslarda, örgütle mücadelenin en önemli yanının, Irak’ta peşmerge ve merkezi ordunun, Suriye’de ise Özgür Suriye Ordusu’nun desteklenmesi olduğu vurgulanırken Türkiye’nin bunun için üstüne düşeni yapabileceği üzerinde duruldu. Buna karşın Ankara Türkiye’nin, örgüte karşı bir askeri operasyonda yer almaya temkinli yaklaşıyor. Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre çözüm süreci için belirli aralıklarla yapılan toplantıların yanı sıra bundan sonra 2 haftada bir “Ulusal Güvenlik Toplantısı” yapılacak. Bu çerçevede bir hafta çözüm eksenli toplantı yapılırken, izleyen hafta ulusal güvenlik toplantısı gerçekleştirilecek. Kaynaklar dün yapılan toplantının yalnızca IŞİD gündemli olarak yorumlanmaması gerektiğini, ulusal güvenlik konularının da ele alındığı ve risklerin değerlendirildiğini bildirdi. Rutinleşecek ÇALDIRAN IŞİD’e karşı çadır kurdular İran sınırında bulunan Van’ın Çaldıran ilçesi üzerinden IŞİD’e katılımların olduğu iddiaları üzerine Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖHKH) tarafından katılımların önlenmesine dikkat çekmek için çadır kuruldu. İlçenin Sarıçimen köyünde kurulan ve 3 gün devam edecek nöbet çadır açılışında konuşan Belediye Başkanı Suna Atabay, IŞİD’e katılmak isteyenlerin Türkiye üzerinden kaçak yollardan geçtiğini, Çaldıran’ın da bu geçiş noktalarından biri olduğunu ifade etti. Atabay, “Biz de DÖKH olarak böyle bir eylemi gerçekleştirerek olaya bir kez daha dikkat çekmek istedik. Kürtlere yönelik bu katliamların durması, özellikle ülkemiz üzerinden bu çeteye katılımların önlenmesi ve yetkilileri konuya duyarlı kılmak amacıyla nöbet çadırını kurduk” diye konuştu. VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Darüşşafaka Cemiyeti’nin Değerli Bağışçısı, Darüşşafaka Yakacık Rezidans Sakini, Bilim adamı, İyiliksever insan T.C. KARABÜK 1. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2014/374 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Özellikleri: Karabük Merkez, Yeşil Mahalle, 438 ada, 85 parselde kayıtlı, 1395 m2 arsa üzerinde bulunan, kat mülkiyetli 5’er katlı iki blok kargir apartmandaki, 10/350 arsa payına sahip, B Blok zemin kat 2 bağımsız bölüm numaralı meskendir. Hissesinin tamamı Bahattin Karaeşme adına kayıtlıdır. Taşınmazın bulunduğu parsele ait meri imar durumuna göre; blok nizam 5 katlı konut alanında kalmaktadır. Yerinde yapılan incelemeye göre; Taşınmazın adresi, Karabük Merkez, Yeşil Mahalle, Özdemir Caddesi, Hilaltepe Özel Konut Sitesi B Blok No: 73/2’dir. Taşınmazın bulunduğu bölgede altyapı ve belediye hizmetleri sağlanmıştır. Minibüs ve otobüs ulaşımı bulunmaktadır. Yakın mesafede ilköğretim okulu, cami, market, sağlık ocağı gibi imkânlar mevcuttur. Gelişmekte olan bir bölgede yer almaktadır. Betonarme karkas olarak yapılmış bina, bodrum kat + zemin kat + 4 normal katlıdır. Her katta ikişer daire bulunmaktadır. Asansör bulunmamaktadır. Binanın ana merdivenleri ve sahanlıklar mermer kaplama, duvarları boyalıdır. Dış cephesi ön kısım hariç ısı yalıtımı (mantolama) yapılmış olup, ön kısım cam mozaik kaplamadır. Binanın ana giriş kapısı demir doğramadır. Kıymet takdirine esas 2 bağımsız bölüm numaralı mesken, 3 oda, 1 salon, banyo, tuvalet, mutfaktan müteşekkil olup 85 m2 net kullanım alanı mevcuttur. Dairenin cepheleri kuzeygüneybatı yönlerinedir. Arka cephe istinat duvarına bakmaktadır. Giriş kapısı çelik kapıdır. Tüm iç kapılar ahşap amerikan panel kapı, pencereler ise PVC doğramadır. Salon ve odaların zeminleri ahşap laminant parke kaplama, duvarları saten boyalıdır. Mutfak zemini ahşap laminant parke kaplama, duvarları saten boyalı olup kaliteli MDF mutfak dolabı ve granit mutfak tezgâhı bulunmaktadır. Islak hacim (banyo ve tuvalet) zeminleri seramik, duvarları tavana kadar fayans kaplamadır. Banyoda duş teknesi ve duş kabini bulunmamakta, klozet (alafranga tuvalet) ve lavabo bulunmaktadır. Daireye ait iki adet balkon bulunmakta olup birine mutfaktan diğerine ise oturma odasından geçiş sağlanmaktadır. Her iki balkon da PVC malzeme ile kapatılmış, biri mutfağa diğeri odaya dahil edilmiştir. Isıtma sistemi olarak bireysel sistem (münferit) doğalgaz kullanılmaktadır. Taşınmaz, meskun haldedir. III. Sınıf B grubu yapı sınıfına girmektedir. Karabük Belediyesi İmar Müdürlüğü Arşivi’nde yapılan incelemeye göre; söz konusu parseldeki binanın inşasına S.S Özel Konut Yapı Kooperatifi adına 23.03.1992 tarihli yapı ruhsatına istinaden başlanılmış olup 09.12.1998 tarihli yapı kullanma izin belgesi (iskân) alınmıştır. Taşınmazın yapım yılı ve mevcut durumu göz önüne alındığında yıpranma payı %20 seviyesindedir. Adresi: Yeşil Mah. Özdemir Cad. Hilaltepe Özel Konut Sitesi B Blok No: 73/2 Karabük Yüzölçümü: 85 m2 Arsa Payı: 10/350 İmar Durumu: Taşınmaz Blok Nizam 5 katlı konut alanında kalmaktadır. Kıymeti: 110.000,00 TL KDV Oranı: %1 Kaydındaki Şerhler: Tapu kaydındaki gibi. 1. Satış Günü: 13/11/2014 günü 14.00 14.05 arası 2. Satış Günü: 15/12/2014 günü 14.00 14.05 arası Satış Yeri: Karabük Adliyesi giriş kat konferans salonu SATIŞ ŞARTLARI: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırınamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2014/374 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 04/09/2014 Prof. Dr. SENCER DİVİTÇİOĞLU vefat etmiştir. Cenazesi 11 Eylül 2014 (bugün), saat 10.30’da İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü’nde yapılacak veda töreninin ardından, Kilyos Demirciköy Camii’nde kılınacak öğle namazını takiben Kilyos Demirciköy Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilecektir. Kederli ailesine, yakınlarına ve tüm Darüşşafaka Camiası’na başsağlığı dileriz. Allah Rahmet Eylesin DARÜŞŞAFAKA CEMİYETİ VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Eski çalışma arkadaşlarımızdan Nurcan Azaz’ın sevgili babası MUSTAFA AZAZ’ın vefat ettiğini üzüntüyle öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet, değerli arkadaşımıza, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. C Çalışanları Polis işçileri yine yürütmedi Van depreminin ardından Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında Türkiye İş Kurumu tarafından işe alınan 7 bin 286 işçinin 14 Haziran’da işlerine son verildi. 3 aydır eylem yapan işçiler geçen günlerde Ankara’ya yürümek isteyince 90 işçi gözaltına alınmıştı. Dün de İpekyolu Caddesi’nde toplanarak Ankara’ya yürümek isteyen 200 işçiye polis Edremit ilçesi polis kampı önünde biber gazıyla müdahale etti. Sıkılan gazdan fenalaşan 2 işçi hastaneye kaldırılırken en az 4 işçinin gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltına alınmak istenen Van Yararına Çalışma Derneği Başkanı Ethem Altın, bindirildiği aracın camını kırarak kaçtıktan sonra Van Gölü’ne atlamak istedi. Polisin müdahalesiyle atlamasına izin verilmeyen Altın, başka bir ekip aracına bildirilerek gözaltına alındı. (YUSUF ZİYA CANSEVER) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 57249)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle