04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EYLÜL 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Kürt 2014’ün ikinci çeyrek verileri Türkiye ekonomisinin 17’nci sıradaki yerini kaybettiğini gösteriyor petrolü yine davalık Ekonomi Servisi Irak Petrol Bakanlığı, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nden petrol aldığı ve sattığı için Yunan denizcilik şirketi Marine Management Services (MMS) hakkında dava açtı. Bakanlığın resmi sitesinde yayımlanan açıklamada, MMS’nin ‘yasa dışı’ petrol satışıyla Irak devletini 318 milyon doları zarara uğrattığı belirtildi. Açıklamada, şirketin, Bölgesel Kürt Yönetimi adına United Leadership, United Emblem, United Kalavrvta, United Carrier ve United Dynamic tankerleriyle petrol taşıdığı iddia edildi. Yunan şirketi “taşıdığı petrolün, Kürt bölgesine ait olmadığı uyarılarını ısrarla dikkate almamak, tankerlerinin varış yeri bilgisini yanlış vermek, gece vakti uluslararası sularda gemiden gemiye ham petrol nakil etmekle” suçlanıyor. Irak hükümeti, Teksas’ta bekleyen United Kalavrvta adlı tankerdeki Kürt petrolüne el konulması için Amerika’da da dava açmıştı. Aslında büyümedik, küçüldük u Büyüme yılın ikinci çeyreğinde beklentilerin altında kaldı ve yüzde 2.1 olarak açıklandı. Kurdaki yükseliş dolar bazında milli hasılayı 797.5 milyar dolara düşürdü. En önemlisi 2023’te ilk 10 hedefine koyulan Türkiye ekonomisi bu milli gelirle 1 basamak geriledi ve dünyanın en büyük 18’inci ekonomisi oldu. TARIK YILMAZ Çelik sektörüne ABD’den iyi haber Bakanlığı tarafından Türkiye ve Meksika menşeli nervürlü inşaat çeliği ithalatına karşı açılan antidamping ve telafi edici vergi soruşturması, Türk çelik sektörü lehine sonuçlandı. Çelik İhracatçıları Birliği’nin açıklamasına göre, ABD’nin inşaat çeliği ithalatına karşı başlattığı telafi edici vergi soruşturmasına yönelik nihai karara göre, antidamping oranları soruşturmaya konu Türk firmaları için yüzde 0 olarak belirlendi. Telafi edici vergi soruşturmasında ise oran soruşturmaya konu iki Türk firmasından biri için yüzde 1.25, diğeri için de yüzde 0 olarak belirlendi. Bu doğrultuda diğer Türk firmaları için de telafi edici vergi oranı yine yüzde 1.25 olarak açıklandı. Ekonomi Servisi ABD Ticaret Türkiye’nin 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde olacağına yönelik propaganda yapıladursun dün açıklanan 2014’ün ikinci çeyrek büyüme verileri Türk ekonomisinin 17’nci sıradaki yerini de kaybettiğini gösteriyor. Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3 beklenen büyüme yüzde 2.1 gelirken halkın tüketimi deyim yerindeyse durdu. Milli gelire mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak bakıldığında ise büyüme değil, küçülme yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2014 ikinci çeyrek verilerine göre, Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreği itibarıyla 1 trilyon 655 milyar liralık gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) ulaştı. Ancak uluslararası karşılaştırmalarda kullanılan dolar bazında milli gelir 2013 sonuna göre 23 milyar dolar azalarak 797.5 milyar dolara geriledi. Gerilemenin nedeni yıllardır “büyüme hormonlu” dedirten dolar kuruydu. Kurdaki hızlı yükseliş milli gelirin dolar bazında durmasına neden oldu. Bu düşüşle birlikte dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi Türkiye, 800 milyar dolarlık Hollanda ekonomisinin gerisine düşürdü. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYİH, eksi yüzde 0.5 çıktı. Bu veriye göre aslında Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte küçüldü. Veriler önemli mesajlar içeriyor. Madde madde açıklayalım: Tüketim durursa üretici de durur: Büyümenin lokomoti fi (GSYİH’de payı yüzde 70) hep Türk halkının yaptığı tüketim harcamaları oldu. Tüketici frene bastığında büyüme de yavaşlıyor. 2014’ün ikinci çeyreğinde tüketim harcamalarındaki artış yüzde 0.4 olarak açıklandı. İkinci çeyrekte halkın tüketim harcaması 310 milyar lirada kalırken son bir yıllık tüketim harcaması 1 trilyon 168 milyar liraya ulaştı. Üretici ne yapsın: Üretici ise tüketiciyle birlikte yavaşlıyor. İmalat sanayisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2 arttı. Ancak mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilere göre sanayide yüzde 0.5 küçülme var. Hizmetlerde yüzde 0.3 artış görünse de takvim ve mevsim etkilerinden arındırıldığında orada da yüzde 0.1’lik gerileme dikkat çekiyor. İnşaat ise yüzde 2.6 büyüdü, ancak arındırılmış veri sıfır değişimi gösteriyor. Çıktı açığı var: Türkiye’nin üretim kapasitesi tam kullanılmıyor. Kullanılacak kapasite varken özel sektör niye yatırım yapsın diye de yorumlanabilir. TÜİK verilerine göre ikinci çeyrekte yatırımlar yüzde 3.5 küçüldü. Özel sektör yatırımları yüzde 4.1 daralırken kamu yatırımları da yüzde 0.9 geriledi. Oysa geçen yılın ilkyarısında kamu yatırımları yüksek artış göstermiş ve büyümenin yükselmesini sağlamıştı. Anlaşılan duble yol yatırımları da büyümeyi kurtaramadı. İyi haber ihracat: İyi haber ise dış ticaretin büyümeye pozitif katkı yapması. Verilere göre mal ve hizmet ihracatı yüzde 5.5, ithalat ise 4.6 azaldı. Nette ihracat pozitif katkı yapmış oldu. AKP mirası yedi, yolun sonuna geldi ŞEHRİBAN KIRAÇ rekiyor. Buna göre AKP’nin 13 yılı biten iktidarı döneminde büyüme yüzde 71 oldu. Bu da yıllık ortalama yüzde 4.6 büyüme anlamına geliyor. Hatta 20082014 ikinci çeyrek arasındaki dönemde ortalama büyüme yüzde 3.4 oldu. Burada AKP öncesi 30 yıllık dönemde büyümenin yüzde 44.5 arasında olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Hükümet yıllardan beri Türkiye ekonomi34 kat büyüdüğünü iddia ediyor. AnDoğru sinin cak doğru kabul ettirilen yanlışa da değingerekiyor. AKP’lilere bakılırsa milli gelir bilinen mek 3.7 kat artarak 350 milyar liradan 1 trilyon 655 milyar liraya çıktı. Ancak gerçek bügörmek istiyorsanız sabit fiyatlarla yanlış yümeyi milli gelire göre değerlendirme yapmak ge İlk çeyrekte yüzde 4.7 büyüyen Türkiye ekonomisi, ikinci çeyrekte yüzde 2.1’le beklentinin altında büyüme kaydetti. Büyüme verilerini değerlendiren Bilkent Üniversitesi Ekonomi Profesörü Erinç Yeldan’a göre AKP’nin Türkiye’nin büyümesi için biçtiği model özelleştirme ve imar rantlarına, yurtdışından gelen sıcak paraya dayanan mirasyedi bir model. Yani tüketim kaynaklı büyüme modeli. Kamu mallarının yağmalanmasına dayanıyor. Büyümenin dış borca dayandığını, bu nedenle yüksek cari açık yarattığına işaret eden Yeldan, “Bu durum artık uluslararası derecelendirme kuruluşları ve IMF tarafından büyük risk olarak algılıyor. IŞİD, Ukrayna, Suriye ve İskoçya’daki gelişmelerle içerideki siyasi riskler de yabancıları Türkiye’den uzaklaştırıyor” dedi. Yeldan’ın büyümeyle ilgili değerlendirmeleri şöyle: 4 Net ihracat kaynaklı büyüme Türkiye’yi yüzde 2 büyüme bandına sıkıştırabiliyor. Katma değeri yüksek ürünlerle ihracat olmalı. Ucuzlatılmış döviz modeliyle, güvenceden yoksun işçilikle başarı sağlamaz. 4 Hükümetin içinde bulunduğu iş çevreleriyle Türkiye’yi sürekli rant üreten spekülatif kazançlar üreten bir ülke konumuna yükseltti. 2000’li yıllardan çoğunlukla bu rantlar özelleştirme kaynaklıydı. Şimdi bunun yanına kentsel dönüşüm ve TOKİ’nin müteahhitliği ile imar projeleri eklendi. İnşaat rantlarına dayalı büyüme çok riskli ve tehlikelidir. Türkiye AKP’nin inşa etteği molozların altında kalacak. 4 Türkiye, en iyi tahminlerle yüzde 56 büyüse bile 2023 hayallerine ulaşması mümkün değil. 1 doların 2.20 olduğu bir dönemde bu mümkün değil. AKP 2023’e ulaşmak için hep dövizin ucuz olmasını bekledi. Artık döviz bolluğu Türkiye’ye gelmeyecek. Bu dönem bitti. Türkiye’nin bu yıl sonunda yüzde 3 büyüme oranını geçebileceğine ihtimal vermiyorum. 4 Sanayinin milli gelir içindeki payı yüzde 25’ten yüzde 15’e düştü. Türkiye’de vasat teknolojili hizmet sektörleri var. Milli gelir içinde inşaatın yarattığı katma değer, eğitimin yarattığından daha yüksek. 4 Türkiye’ye dışarıdan da kaynak gelmiyor. Artık Türkiye’nin yurtdışı tüketimi yurtiçi gelirlerle destekleyen bir planlı kalkınma modeline dönmesi gerekiyor. Lira kan kaybediyor u Fed’in faizleri daha uzun süre düşük tutacağı beklentilerine zayıf gelen büyüme verileri de eklenince liradaki kan kaybı arttı. Dolar/TL gün içinde 2.2131’e çıkarak 5.5 ayın yeni zirvesini gördü. Ekonomi Servisi Dolar/TL beklentilerin altında gelen GSYH büyüme verisi ve dolardaki küresel güçlenmenin devam etmesiyle 2.21’in üzerine çıktı. Bankalararası piyasada dolar 5.5 ayın yeni zirvesi olan 2.2131’e kadar yükseldi. ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından yapılan bir araştırma, yatırımcıların faiz artışı beklentilerini öteleyerek, önceki gün lirada yüzde 1.65’lik bir değer kaybına neden olmuştu. Lira, gelişmekte olan ülkeler içinde en fazla değer yitiren üçüncü para birimi olmuştu. Küresel piyasalarda Fed’in faiz kararıyla ilgili beklentiler etkisini sürdürürken TL, dün de büyüme verileriyle sarsıldı. Diğer yandan Avro da yeniden yükselişe geçerek TL karşısında 2.8520’ye kadar çıktı. Borsa İstanbul ise tekrar 80 bin puanın altına geriledi. Gün içinde 78 bin 969 seviyesine kadar gerileyen endeks yüzde 0.66 düşüşle 79 bin 550 puanda kapandı. Büyüme verilerinin ardından tahvil faizleri yüzde 9.23’e kadar yükseldikten sonra yüzde 9.15 civarına çekildi. Serbest piyasada dolar 2.2020, Avro 2.8440 TL’den günü tamamladı. Dünya işsizlik krizinde Ekonomi Servisi Dünya Bankası’ndan küresel ekonominin işsizlik kriziyle karşı karşıya olduğu uyarısı geldi. Bankanın son raporunda, ekonomilerin artan nüfuslarıyla baş edebilmesi için 2030’a kadar 600 milyon yeni iş imkânın sağlanması gerektiği belirtildi. Rapor, G20 ülkelerinde 100 milyondan fazla kişinin işsiz olduğuna, 447 milyon çalışanın ise günde 2 doların altında kazandığına işaret etti. Ekonomi Servisi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, büyüme verileri sonrası yaptığı açıklamada, bu yılın ikinci çeyreğinde büyümenin bir miktar ivme kaybettiğini belirterek, yaz aylarında yaşanan kuraklık, AB ülkelerinde devam eden ekonomik sorunlar ile Irak ve Ukrayna kaynaklı jeopolitik gerginliklerin yıl sonunda reel GSYH’nin Orta Vadeli Program’daki (OVP) Yüzde 4 hedefi revize edilebilir İç talep zayıflayacak Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (Betam) büyüme verileri değerlendirmesi ve ikinci yarı ile ilgili öngörüleri ise şöyle: Betam 2014 ikinci çeyrek yıllık büyüme tahmini yüzde 3.1’di. Gerçekleşme hem Betam’ın hem de piyasa beklentilerinin çok altında yüzde 2.1 oldu. Yılın ikinci yarısında iç talebin zayıf seyretmeye devam edeceğini, dış talebin canlanması durumunda net ihracatın tekrar pozitife geçerek büyümeye destek verebileceğini tahmin ediyoruz. Ayrıca kamu harcamalarında yapılan sert frenin 3. çeyrekte bir miktar gevşektilmesi beklenebilir. Büyüme verisi doları uçurdu Güne 2.2050 seviyesinden başlayan dolar/TL, tahminlerden düşük gelen büyüme verisinin ardından 2.2131’e kadar çıkarken, kurun gün içinde gördüğü en düşük seviye 2.1969 oldu. Dolar haftaya 2.17’nin altında başlamıştı. Bankacılar beklentilerin altında gelen büyüme verilerinin hükümetin Merkez Bankası üzerindeki faiz indirimi yönündeki baskılarını artırabileceğini, bu anlamda TL açısından negatif olduğunu söylediler. Ancak döviz kurundaki yükselişin ana belirleyicisinin ise küresel piyasalarda Fed kaynaklı doların değer kazanması sonucu yaşandığını dikkat çektiler. öngörülen yüzde 4’lük tahminin altında kalma riskini artırdığını söyledi. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, büyüme rakamlarının beklentilerinin biraz altında olduğunu, yavaşlama beklediklerini ancak ilkyarıdaki beklentilerden çok farklı bir tablo olmadığını kaydederek “Bizim orta vadeli programdaki hedefimiz yüzde 4’tü ve onun üzerinde çalışıyoruz. Yeni bir tahmin ortaya koyacağız. Bizim 3 ile 4 arasında olacak beklentimiz var. Yeni orta vadeli programda bu yönde bir tahminimiz olacak” diye konuştu. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de faiz kemerinin çok sıkıldığını ve iç talebe katkısının negatife indiğini savundu. Zeybekci, “İç talebin büyümeye olan katkısını etkileyen faktörlerden en önemlisi şüphesiz faiz oranları ve kredi kullanımı. Bu çerçevede Merkez Bankası’na faiz konusundaki sitemlerimizin sebebi açıklanan büyüme verilerinde daha net olarak görülebilir” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle