Katalog

11 EYLÜL 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Roboski’de kaçınılmaz meslek olan kaçakçılığı Ümit ve Zeki Encü anlattı Bir yazgı: Kaçakçılık MAHMUT ORAL CHP ve Yeni Avrupa Solu… Hepsi genç… Hepsi aynı sahnede… En genci 39 (Renzi), en yaşlısı 55 yaşında (Achim Post)... Hepsi spor ve rahat. Koyu pantolon, beyaz gömlek giymişler… Gömlek yakalarını açmışlar, kollarını samimiyet ifadesi olarak sıvamışlar… Çizme’de her yıl bu mevsim yapılan “sol birlikUnita festivalinin” kapanışında çekilen bu kare, “21.yüzyıl Avrupa solunun fotoğrafı” olarak kayda geçti. Fotoğrafa bakın ve bizim CHP ile arasındaki ortak noktaları bulun! ROBOSKİ Türkiye Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünü, 28 Aralık 2011’de 19’u çocuk 34 gencin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait savaş uçaklarının bombardımanında öldürülmesiyle duydu. Roboski aslında son 30 yıl içinde Kürt sorunu nedeniyle yaşanan çatışmalardan çok etkilenen yerleşim birimlerinin başında geliyor. Önce zorla göç ettirilme ve koruculuk dayatmasıyla karşılaşan Roboski ve çevre köyleri, 90’lı yıllarda büyük bir göç trajedisi yaşadı. Irak’taki Mahmur kampı, Roboski’den kaçanlar tarafından kuruldu. Etrafı Tanin sıradağları ve Beyaz Tepe ile çevrili olan Roboski’de tarım olanaksız. Bu yüzden de yüzyıllardır burada kaçakçılık yegâne geçim kaynağı. 1950’li yıllardan sonra kaçakçılığın önüne geçilmesi için sınırlara mayınların döşenmesi de bu geçim yolunu engellemeye yetmemiş. Daha ötesi, trajikomik bir durum da söz konusu. Devlet geçim kaynağı olarak tarlalarını ekip biçmeyi önerdiği köylülerin arazilerine mayın döşemiş. Tarlayı eken bazı Roboskililer yaralanmış, elleri kolları kopmuş. Yaşamını yitiren de var bu şekilde. Kaçakçılığa giden onlarca Roboskili, geçen yıllar içinde mayında ya uzvunu yitirmiş ya da canını, ama durmak bilmemiş kaçakçılık. Çünkü bu onlara göre “Roboski’nin yazgısı”. nedenle ekonomi sadece ticaretle gelişebilir. Ticaret için de sınır kapısı lazım. Ama Roboski’de yüzyıllardır geleneksel olarak bu ticaret kaçak yollardan yapılıyor. Bu sınırları biz çizmedik ki, biz bu sınırlara tabi olalım. Zaten çoğu zaman alışverişten ziyade ihtiyaçlarımızı alıp geliyoruz. Ayrıca sınır derken öyle tel örgüler falan da yok ortada. Yani sadece adı sınır ve biz o sınırı bir kez daha tekrar ediyorum, tanımıyoruz. Diyelim ki sınır var. Neden sınırın iki tarafında da akraba Kürtler var. Onları kim ayırdı? Hem bu sınır çizilirken bir köyün toprakları ikiye bölündü. Bir kısmı burada diğer kısmı karşıda kaldı. Bu nasıl sınır böyle?” diyor. o yüzden ayakta. Herkes sınıra akın edip askere engel olmaya çalışıyor. Asker birkaç gündür çok acımasızdı. Kadınların üzerine gaz bombaları attılar. Ezidiler vardı Türkiye’ye girmeye çalışan, onlar da geri kaçmak zorunda kaldılar. Ne mayınlar, ne askerler ne de başka engeller, bizi bu geçim kaynağından uzak tutamayacak.” gitmesini istemiyorlar, o zaman bize sınır ticareti yapmak için olanak tanısınlar. Biz de resmi yollarla alışveriş yapalım. 34 kardeşimizin bedenini parçaladıktan sonra devlet burada kapı açılacağını söylemişti. Hani ne oldu o kapı?” a korucu ya kaçakçı olacaksın 18 yaşındaki Zeki Encü de kaçakçılık yapan gençlerden bir başkası. Yaşı genç olsa da kaçak işinde epeyce bir deneyim kazanmış. Çünkü 34 yıldır kaçak yollarında gidip gelmiş. Neden kaçakçılık yaptığını şöyle anlatıyor: “Burada geçim öyle kolay değil. Ekin yok, hayvan yok, tarla yok. Olan tek şey ticaret. O da Türkiye’de yok. Dolayısıyla Irak’taki akrabalarımızdan mal alıp burada satıyoruz. Roboskili her genç ya korucu olacak ya da kaçakçı. Ama korucu olmak istemiyoruz. Başka kentlerde ise iş bulamıyoruz. Bizim hayat kaynağımız köyümüz ve burada yaşamanın, gelir elde etmenin tek yolu kaçak. Gerçi devlete göre adı kaçak, bize göre ticaret. Mademki buradaki köylerin kaçağa Y üyük geçmiş, büyük gelecek!’ Pazar günkü yazımda, Marksist düşünür Gramsci’nin 90 yıl önce kurduğu Unita gazetesi öncülüğüyle düzenlenen geleneksel bu sol festivalden bahsetmiştim… İşte tam bu pazar… Çizme’nin “kızıl kuşak bölgesi”nin tarihi merkez üssü sayılan Bologna kentinde, bu yılın “Unita festivali”ni kapatırken; İtalyan merkez solunun lideri, başbakan Matteo Renzi; festival için Avrupa’dan gelen konukları… sosyalist Fransa Başbakanı Manuel Valls, Alman Sosyal Demokrat lideri Achim Post, Hollanda İşçi Partisi lideri Diedrik Samson ve geçen temmuzda Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) liderliğine gelen İspanyol Pedro Sanchez’i sahneye çağırdı... Arkalarında dev puntolarla yazılı “Büyük geçmiş, büyük gelecek/che storia, il futuro” sloganının bulunduğu bir podyuma çıkan ‘B Roboski katliamından korktuk Son birkaç gündür askerin engel olması nedeniyle mal getiremediklerini belirten Ümit Encü, asker müdahalesi sırasında sınırda olan grup içinde bulunduğunu ifade ederek olayı şöyle anlattı: “Askerleri görünce ikinci Roboski katliamı olacağı korkusu var gençlerde. O nedenle sınırda asker gördüğümüzde çok endişeleniyoruz. Korktuğumuz kendi canımızdan ziyade ailelerimiz. Birkaç gündür köy 2. Ümit Encü Zeki Encü ınırları biz çizmedik ki... Roboski’de kaçakçılık yapan gençlerden biri olan 22 yaşındaki Ümit Encü, aslında çok zor bir geçim yoluna başvurduklarını belirtiyor. Birkaç kez Batı kentlerine gidip çalışmayı denese de “Şırnaklı” olması nedeniyle iş bulamayıp geri döndüğünü, bulduğu işte de baskılar nedeniyle tutunamadığını belirten Encü, “Bize göre kaçakçılık değil, sadece geçim kapısı. Çünkü burada tarım alanı yok. Hayvancılık yapmaya uygun meralar yok, tarla, bağ, bahçe yok, etraf tamamen dağlık. Bu S Ferhat Encü’ye soruşturma ROBOSKİ Roboski’de, asker ile kaçağa giden köylüler arasında yaşanan gerilim, köyün üzerine sessizlik olarak çöktü. Olaylarla ilgili twitterdan mesaj gönderen Roboski Derneği Kurucusu Ferhat Encü hakkında Uludere Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın Türk Ceza Yasası’nın 216. maddesinde düzenlenen “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” maddesi üzerinden yürütüldüğü, soruşturmanın kamu adına açıldığı belirtildi. Dava açılması halinde Encü hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istenebilir. Encü, Gülyazı Jandarma Komutanlığı tarafından telefonla ifadeye davet edildi. Encü, ifade vermeyi reddettiğini söyledi. Roboski’de üç günden bu yana kaçağa gidenlerin ve IŞİD teröründen kaçan Ezidi Kürtlerin Türkiye’ye girişi, yaklaşık 2 bin kadar asker tarafından engellenmişti. Köylüler ise sınır hattına bu kadar çok asker yığılması nedeniyle yeni bir katliamdan korkarak, askere engel olmak için Şırit Yaylası’na çıkmıştı. Bu yoğun hareketlilikte askerler, hem kaçağa gidenlerin hem de Ezidilerin girişini engellediği gibi protesto için gelen yüzlerce köylüye de gaz bombaları ve zaman zaman gerçek mermilerle uyarı ateşi açarak müdahale etmişti. Gerilim, önceki gün kaçağa çıkanların yüklerini Kuzey Irak tarafında bırakmaları, Türkiye’ye girmek isteyen Ezidilerin de sınırın diğer yakasındaki Haftanin’in iç kesimlerine doğru çekilmesiyle durulmuş, dağın başında askerle çatışan köylüler de evlerine dönmüştü. Roboski’de dün gerilimden kaynaklanan derin bir sessizlik hâkimdi. Askerin sınırdan girişlere engel olmasının, kaçağa çıkanlardan çok Ezidileri mağdur ettiği belirtiliyor. Kaçağa gidenler ise kendileri açısından durumun geçici olacağını belirtiyor. Roboski Muhtarı Suat Encü ise Tugay Komutanı iken gidip, Tümen Komutanı olarak yeniden dönen Tümgeneral Abdullah Baysar’ın gelmesiyle, gerilim politikası yürütüldüğünü söyledi. BARIŞ MECLİSİ VE AKİL İNSANLAR İSTANBUL’DA BİR ARAYA GELDİ HDP, DBP ve DTK heyeti Kuzey Irak’ta temaslara başladı Çözüm yasası için buluştular İstanbul Haber Servisi Türkiye Barış Meclisi üyeleri ile Akil İnsanlar Heyeti üyeleri, TBMM’de Kürt sorununa çözümün bir parçası olarak yapılan yasal düzenlemeye katkı sağlamak için İstanbul’da bir araya geldi. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantı basına kapalı gerçekleşti. Toplantı öncesinde gazetecilere açıklama yapan Türkiye Barış Meclisi Dönem Sözcüsü Hakan Tahmaz, 6551 sayılı “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun”un hayata hızlı ve sağlıklı biçimde nasıl geçirileceğini, uygulanma anında dikkat edilmesi gereken hususlar gibi konuları tartışacaklarını belirtti. Tahmaz önemli bir fırsatın yakalandığını belirterek “Bu fırsatın kalıcı ve adil bir barışa dönüştürülmesi için çözüm sürecinin başlangıcından bu yana çaba gösteriyoruz. Toplantıda özellikle çözüm sürecinde bir dönüm noktası olduğunu düşündüğümüz, çözüm yasası diye adlandırdığımız yasanın çıkmasından sonra ne yapılabilir, bu yasa daha sağlıklı, daha verimli, daha sorunsuz nasıl hayata geçerse çözüm süreci daha sağlıklı, sorunsuz ilerleyebilir, bunu konuşmak istiyoruz. Bu yasanın nasıl uygulanacağı çözüm süreci açısından önemlidir” diye konuştu. Üç noktayı önemsediklerinden bahseden Tahmaz, sözlerine şöyle devam etti: “İlki müzakereyi izleyecek tarafsız bir üçüncü gözün ihtiyacını hissettik. 3. göz olsaydı daha hızlı olurdu. İkincisi, müzakerenin verimli geçmesi açısından çözüm sürecinde Abdullah Öcalan’ın durumu. Üçüncüsü ise doğrudan ve zamanında bilgi edinme. Şeffaf bir süreç. Bilginin kirlenmeden ulaşımını sağlayacak mekanizmalar nasıl yaratılabilir? Evet süreç sıkıntılı ilerliyor. Bütün dünyada bu sorunların yaşandığını, benzer süreçler yaşayarak çözüldüğünü biliyoruz. Bizim için küçük, sorunun çözülmesi için büyük adımları zamanında atmanın önemini hatırlatmak istiyorum.” Heyet Talabani ile görüştü DİYARBAKIR (Cumhuriyet) HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, DTK Eş Genel Başkanı Selma Irmak, DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, HDP’li Milletvekilleri Nazmi Gür ve Erol Dora, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Avrupa Ezidi Federasyonu Eşbaşkanı Leyla Ferman’dan oluşan HDP, DBP ve DTK heyeti Kuzey Irak’taki temaslarına başladı. Heyet, eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve YNK Polit Büro ile bir araya geldi. Görüşmede, IŞİD katliamları, Sincar’da (Şengal) yaşananlar, Ezidi, Asuri, Süryani ve Hıristiyanların durumu konuşuldu. Heyet Kürtlerin ulusal birliğinin sağlanması, ortak savunma gücü oluşturulması ve Kürt Ulusal Kongresi’nin düzenlenmesi talebini de Talabani’ye iletti. Heyetin, Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Başbakan Neçirvan Barzani ve Parlamento Başkanı ile görüşeceği bildirildi. Heyetin KCK yetkilileriyle de görüştüğünü belirten Irmak, “Yalnızca Şengal değil Ninova bölgesinin de durumunu Avrupa solunun çiçeği burnunda bu genç liderleri; “Geleceğimiz de geçmişimiz denli büyük olacak. Sol, geçmişe gömülmedi. Bu böyle biline! Solun hâlâ büyük bir geleceği var. O gelecek, bizim gibi parlak genç liderlere emanet. Geleceği birlikte inşa edeceğiz!” mesajı verdiler. Ve müthiş sükse yaptılar. Unita festivalinin en ilgi çeken yıldızı, İspanyol solunun 42 yaşındaki yakışıklı yeni ismi Pedro Sanchez oldu. Mayıs ayında Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kaybı yaşadığı için koltuğunu derhal terk eden 60’lık Alfredo Perez Rubalcaba’dan boşalan yere, seçmenlere açık bir “önseçim”le gelen Sanchez, Avrupa çapındaki ilk çıkışını böylece Bologna’dan yapmış oldu. Bir parantezle bu arada İspanyol sosyalistlerinin de, son dönemde benimsediği “önseçim metoduna” ilişkin bir noktaya açıklık getireyim… Renzi’yi baş döndürücü zaferle lider yapan yeni “önseçim pratiğine” ilişkin geçen yazılarıma gelen yorum/sorulardan; yarıştaki liderlerin “parti üyeleri tarafından” oylandığına dair çok yaygın ve yanlış bir algının oluştuğunu görüyorum. Çizme’de yükselen trend olarak uygulamaya konan ve hemen ardından İspanyol sosyalistlerince benimsenen Akdeniz’in merkez sol partilerinin “önseçimlerinde”, salt parti üyeleri değil, seçmen kütüğünde kayıtlı tüm seçmenler oy kullanıyor.. Tıpkı genel seçimlerde olduğu gibi… Tek fark; mahalle okulunda değil de, merkez sol parti binaları ve merkezlerinde oy kullanmak oluyor. Kimlik kartları ve seçim pusulalarını yanlarına alan seçmenler, en yakın parti merkezine gidip isimlerini önce kaydettiriyor ve sonra sandığa oy atıyorlar. Tüm seçmen kitlesine açık bu yöntemle Aralık’ta yüzde 68’le genel sekreterliğe seçilen medyatik Renzi’nin ardından geçen temmuzda da, İspanyol sosyalistlerinin aktör kadar alımlı ve telejenik lideri Pedro Sanchez, yüzde 50’ye yakın oyla liderliğe geldi. Sanchez görevi devralırken; “reformcu sol” adına, “İspanya’da demokrasiye geçişin lideri Felipe Gonzalez ile İtalya’da Renzi’yi model aldığını” söyledi. Bologna’daki “Unita buluşması”nda rol modeli Renzi ile ilk defa yan yana gelen Sanchez, diğer Avrupalı liderlerle beraber; sol için en büyük tehlikenin “sola inancı yitirmek ve umudu kaybetmek” olduğunu vurguladı. İnancı onarmak ve solu tekrar inşa etmek amacıyla Çizme’den yeni “birlik, beraberlik” sözü ile yola çıkan Avrupa’nın yeni kuşak sol liderleri; uzun zamandır ilk kez “sağ karşısında savunmada olmayan” ve “atağa geçen” tavır sergiledi. Yeni kuşak liderler ele alıp yapılması gerekenleri görüştükten sonra Rojava’daki durumu da yerinde görmek istiyoruz. KCK yetkilileriyle de görüşmemizde net bir tutum belirleyen yetkililer Sayın Öcalan’ın kararlarının arkasında olduklarını ve Kürtlerin ulusal birliği için üstlerine düşeni yerine getirmeye hazır olduklarını vurguladı” dedi. ‘Önseçim’ şart ‘Dönüşler sürecin bir parçası’ MAHMUT LICALI Avrupa’dan dönüşleri yorumlayan HDP Grup Başkanvekili Buldan ANKARA Çözüm süreci kapsamında eve dönüş düzenlemelerinin yer alacağı yol haritası üzerindeki çalışmalar sürerken sürgündeki Kürt parlamentosu yöneticileri Necdet Buldan ve Mahmut Kılınç’ın Türkiye’ye gelişi “Avrupa’dan dönüşlerin başladığı” yönünde yorumlandı. HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, dönüşlerin sürecin bir parçası olduğunu belirterek, “Geç kalınmış bir karar” dedi. Buldan, mahkemenin 4 aylık süre içinde gelmeleri halinde tutuklanmayacakları güvencesi verdiği PKK yöneticisi Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal’ın dönüşüyle ilgili somut bir karar olmadığını kaydetti. Yol haritası henüz kamuoyuna duyurulmadan geçen nisan ayından bu yana Kürt siyasi hareketinin bazı simge isimlerinin de yer aldığı bazı kişilerin Türkiye’ye dönmeye başlaması Avrupa’dan Türkiye’ye dönüşlerin başladığı yorumlarına neden oluyor. Sürgündeki Kürt Parlamentosu davası kapsamında yargılanan bazı isimler yaklaşık 5 ay önce “tutuklanmama güvencesiyle” Türkiye’ye dönmeye başlamıştı. Bu kapsamda Kürt siyasetçiler Serhat Bucak ve Şerafettin Kaya gibi isimler de gelmişti. Söz konusu gelişmeleri değerlendiren HDP’nin İmralı heyetinde yer alan ve süreç kapsamında hükümet ile görüş meler yürüten Pervin Buldan, Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal ile ilgili henüz somut bir gelişme olmadığını ifade etti. Buldan ve Kılınç’ın 20 yıla yakındır Avrupa’da yaşadığını kaydeden Buldan, her ikisinin de kendilerine verilen hukuki hakları kullanarak Türkiye’ye geldiklerini ifade etti. Buldan, Avrupa’dan dönüşlerin geç kalınmış bir karar olduğunu belirterek, “Tüm bu dönüşler sürecin bir parçası. Şimdilik Aydar ve Kartal’ın ne zaman döneceğine ilişkin somut bir takvim ve karar yok. Ancak en yakın zamanda Aydar ve Kartal’ın da dönmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. HDP’li Buldan, 1994 yılında öldürülen ve Kürtlere yönelik faili meçhul cinayetler arasında sayılan eşi Savaş Buldan’ın ağabeyi olan Necdet Buldan’ı bizzat havaalanında karşıladığını belirterek “Yüksekova’ya yolcu ettim” dedi. HAKKÂRİ (DHA) Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde önceki gece kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, Şemdinli Kaymakamlığı ile kaymakamlığın yanındaki ilçe emniyet müdürlüğünün girişine ses bombası attı. Olayda, ölen ya da yaralanan olmadı. Deliller emniyet müdürlüğüne götürüldü. Polis, kapsamlı soruşturma başlattı. Hz. Seyyid Taha Erkek Kuran Kursu’na da ses bombası atıldığı bildirildi. Onarım Çizme’den başlıyor AKP’li başkanın koruması vuruldu VAN (Cumhuriyet) İpekyolu ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde oturan, AKP ilçe başkanı Rasim Aslan’ın akrabası ve yakın koruması Burhan Işık, dün sabah evinden 500 metre uzakta silahlı saldırıya uğradı. Kimliği belirsiz kişi veya kişilerce ateş açılan Işık, başından tek kurşunla vuruldu. Işık’ın sağlık durumunun ciddi olduğu belirtildi. İlçeye giriş ve çıkışlar kontrol altına alındı. Emniyete ses bombalı saldırı