19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 Türkiye’yi yakından izleyen yabancı gazeteci, Moda Burnu’ndan Yoğurtçu Parkı’na doğru çıktığı yürüyüşten alı al moru mor dönüp: “Sizin Erdoğan, hükümetleri ve belediyeleriyle daha yıllarca işbaşında kalır!” diye soludu. Önce, İBB’nin Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne bağlı yeşil sahil şeridini, rekreasyon alanlarını çok beğendi de “Bak o kadar şikâyet ettiğin AKP çalışıyor” demek istedi sandım. Ne gezer! Bok kokusundan midesi bulanıp, Yoğurtçu Parkı’na kadar bile gidemeden yolun yarısından geri dönmüş. “Koyun sonuna doğru, deniz resmen bir lağım birikintisine dönüşmüş. Üstelik, metan gazı kaynıyor fokur fokur. Açık havada olmasa, bu deniz patlar! Ama benim midemi kaldıran iğrenç koku, sahildeki kimseyi rahatsız etmiyordu. Millet çimlere yayılmış, bu lağım kokusunda piknik yapıyordu!” dedi ve sarsıcı bir saptamada bulundu: “Bu kokuya alışanlar, kokunun kaynağından da rahatsız olmaz, sorumlusundan da hesap sormaz!” Haklıydı. Hem de kısmen falan değil, yerden göğe kadar! Kadıköy rıhtım dahil, güzelim Moda koyuna boydan boya yayılan ve özellikle yaz aylarında normal insan burnunun tahammül etmesi olanaksız bok kokusu; Kadıköy Belediyesi ve ilçe halkı tarafından, AKP’li İBB’nin CHP’ye oy veren bölgeyi İSKİ’nin bitmek bilmeyen sözde “ıslah çalışması”yla cezalandırması olarak algılanıyor. HHH Kadıköy’de İBB’nin yapması gereken tüm işlerin süründürüldüğü, hatta yaşlı nüfusun ve turistlerin çok severek kullandığı KadıköyModa tramvay duraklarının sökülmüş, çürümüş durak levhalarının bile yıllardır değiştirilmediği düşünülecek olursa; evet, böyle bir cezalandırma olduğu kesin. Hatta CHP’nin kazandığı bütün ilçe belediyelerinin de Kadir Topbaş’ın İBB’si tarafından benzeri yöntemlerle çağlayana dönüşen metro istasyonlarına bakılırsa, hiçbir şehrin kanalizasyon sistemi, henüz 4 bin yıl önceki Roma altyapı tekniğinin düzeyine bile erişmiş değil. HHH Benim annem, ataları Fatih Sultan Mehmet’in ordularıyla İstanbul’a gelen İstanbullulardandı. Cuk oturan deyişler bilirdi. Örneğin pisliğin makyajla kapatılmasını, “Bok üstünde badem” diye özetlerdi. Ve bugün altyapısı olmayan İstanbul’un üstyapısını kaplayan gökdelenler, bok üstünde yükselen bademler… Ve bu bademleri soyup, haltın üstüne kondurup afiyetle yiyenlerin ataları; ortaçağda “pis suya ayak basmamak” için tabanı yükseltilmiş tahta takunyanın mucitleri. O atalarla “Ortaçağ Avrupası lağım kokusunu örtmek için parfümü icat ederken, hamamda yıkanırlardı” diye övünen torunlar. Avrupa, temiz ve pis su kanalizasyonlarını 18. yüzyılda, yüzyıllarca hizmet edecek biçimde tasarladı ve inşa etti. Adama sorarlar: Senin ataların ortaçağdan beri nasıl kanalizasyon yaptı ve sen bugün hangi kokuyu salıyor, hangi kokuyu soluyorsun? Lağım kokusuna alışan bir toplum, üstyapısı elbette altyapısının repliği olan Türkiye’de rögar deliğine maskesiz inen işçilerinin metan gazından boğulmasına zaten alışık. Açıktaki lağım çukuruna düşüp boğulan çocuklara da alışık. O lağımın üstünde yükselen gökdelenleri inşa eden emekçilerin, pislik içinde yaşatılmalarını da garipsemez. Biraz zaman verin, bozuk asansörlerde yere çakılıp ölmelerini de kanıksar. Leş kokusuna duyarsız olan, ne leşin, ne de leşkerin hesabını sorar. Lağım Kokusu, İnsan Dokusu cezalandırıldığı da doğru… Ama Kadıköy kadar olmasa bile, yıllardır AKP’nin seçimleri kazandığı (?) Beyoğlu’ndan CHP’nin seçimleri kazandığı Beşiktaş’a; hatta Nişantaşı, Etiler, Ulus gibi güya “sosyetik” semtler dahil, zaten İstanbul’un tamamı bir uçtan bir uca yer yer kesif, yer yer tahammül edilir düzeylerde lağım kokuyor! “Torunlar Center’ı vatan, inşaatında çalışmayı vatan hizme ti sanan Başbakan Davutoğlu’nun, bu uğurda ölen işçileri de şehit sayması doğaldır.” ANONİM BİLGE Türkiye’nin örnek aldığı, Dubai’nin örnek aldığı New York’un dikey kentleşmesi 1920’lerde başladı. Küresel efsaneye dönüşen gökdelenlerden 319 metre yüksekliğindeki Chrysler binasının inşaatı 1928’de başlayıp 1930’da bitti. Hiçbir ölümlü iş kazası yaşanmadı. New York gökdelenlerinin inşası sırasında, başdöndürücü yükseklerde korumasız olarak çalışan işçilere Sky Boys (gökyüzü garsonu) adı takıldı. 381 metre yüksekliğindeki öteki efsane, inşası 1930’da başlayan Empire State Building’in açılışı, 1 Mayıs 1931’de yapıldı. 3400 işçinin çalıştığı şantiyedeki iş kazalarında, 5 işçi öldü. Ne gariptir ki ölenlerin hiçbiri, Sky Boys değildi. Katiller! Gözyaşları sel olmuştu kadının. Haykırıyor, ağlıyor, dövünüyor, üstünü başını parçalıyordu. Anaydı. Aslanını İstanbul’a çalışmaya göndermiş, ölüsü gelmişti geriye. Tabutun başında zorlukla zapt ediyorlardı acılı kadını. Bir kadın daha vardı tabutun başında. Genç, güzel bir kadın, yüzü kireç gibi bembeyaz, çenesi kenetli, suskun… Ölü aslanın eşi olmalıydı. Ağlamaktan pınarları kurumuş, feri kaçmış gözleri tabuta dikili kalmıştı. Ana bir an kendisini tutan kollardan kurtulup genç kadına koştu, birbirlerine sarıldılar. Öylece kaldılar. Omuzları sarsılıyordu. Tabutun çevresinde erkekler vardı, gözlerinde öfke şimşekleri çakan, kasları gerilmiş, yumrukları sıkılı, çeneleri titreyen gençler, yaşlılar… Konuşmuyorlar, genç ölünün tabutu başında birbirine sarılmış acılı iki kadını izliyorlar, gözyaşlarını içlerine akıtarak onların acısını paylaşıyorlardı. Aralarından bir delikanlı kendini daha fazla tutamadı, haykırdı: Katiller! Bir anlık sessizlikten sonra önce erkekler, sonra kadınlar katıldılar bu haykırışa: Katiller!.. HHH Türkiye ölümlü iş kazalarında Avrupa birincisi, dünya üçüncüsüydü. Bu yılın ilk sekiz ayında iş kazalarında canlarını yitiren işçilerin sayısı 1270’ti. Ölümlerde madenlerin ardından inşaatlar ikinci sıradaydı. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSKAR), Türkiye’de yaşanan iş kazaları ve cinayete dönüşen işçi ölümleri ve işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yaşanan sorunları ortaya koyan bir rapor hazırladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avrupa Birliği İstatistik Örgütü’nün (Eurostat) verilerinin kullanıldığı araştırmada çarpıcı sonuçlara ulaşılıyor. Rapor, Türkiye’nin AB ülkeleriyle karşılaştırıldığında ölümlü iş kazalarında açık ara önde olduğunu gösteriyor. AB üyesi 27 ülke için ortalama ölümlü iş cinayeti oranı istihdam edilen 100 bin kişi başına 2.1 düzeyindeyken, Türkiye’de bu oran 14.3 ile yedi katını buluyor. 20022005 yıllarında ortalama kayıtlı iş cinayeti sayısı 898 iken 20062012 yıllarında bu sayı 3’te 1 artarak 1.223’e ulaşıyor. DİSK’in raporu son 10 yılda 11.282 kişinin iş kazalarında öldüğünü gösteriyor. HHH İş cinayetlerindeki artış bunlardan birinci derecede sorumlu olan devletin bu sorumluluğunun gereğini yerine getirmediğini ortaya koyuyor. Gerekli yasalar çoğunlukla çıkıyor, fakat uygulanmıyor. İşyerleri gerektiğince denetlenmiyor. Çalışanlar, gözleri daha fazla ranttan, daha fazla paradan başka bir şey görmeyen işverenler karşısında yazgılarıyla baş başa bırakılıyor. Her iş cinayetinden sonra devleti yöneten siyasetçilerin üç aşağı beş yukarı aynı davranışları sergilediklerini izliyoruz. Ölenlere rahmet, geride kalanlara başsağlığı dilekleri, iş işten geçtikten sonra olay yerindeki göstermelik “incelemeler”, medyaya verilen içi boş demeçler, gerçekleşmeyecek vaatler karın doyurmuyor, gidenler geri gelmiyor. Bu ülkede kapitalizm hâlâ en vahşi dönemini yaşıyor. “Kaza” sözcüğü altına gizlenen emekçi cinayetleri egemenler tarafından düzenin “olmazsa olmazı” olarak değerlendiriliyor. Hatta daha da ileri gidip iş cinayetlerinin ardından “Ölüm bu işin fıtratında var!” diyebiliyorlar. Tabut başındaki genç adamın haykırışı geliyor kulaklarıma: Katiller! Bu katillerden kurtulmanın yolu bu düzeni yıkıp yerine emekten, emekçiden yana insanca bir düzen kurmaktan geçiyor. Yoksa? Fotoğraf: Sky Boys/1932 Beyoğlu’nun jölelisi Misbah Demircan’ın, çöplerin doğru dürüst toplanmadığı ilçe sokaklarındaki leş kokusunun üstüne, kimyasal lavanta kokusu sıkan kamyonet gezdirdiğine de tanık olduk. Swissotel’den akan lağımın temellerini çürüttüğü, bok kokusunun adını taşıyan caddeyi kapladığı Dolmabahçe Sarayı’nı saymıyorum bile… İstanbul böyle de Türkiye’nin öteki büyükşehirleri farklı mı? Başka şehirler nasıl kokuyor, bilmiyorum. Ama her yağmurda göle dönüşen yollara, TELEVİZYON Bülteni 11.00 Haber 11.40 Spor Bülteni 12.00 Bugün 14.00 Günlük 16.00 Haber 17.30 Paranın İzi 17.50 Spor Vizyon 18.00 Haber 18.40 Afiş 19.00 Spor Haber Bülteni 19.30 Ana Haber Bülteni 20.50 Spor Vizyon 21.00 Ne Oluyor? 24.00 Gece Haberleri 01.10Ne Oluyor? (0 212 413 56 00). 07.00 Güne Merhaba 09.00 Parametre 10.00 Haber 10.40 Spor 08.45 Lifestyle 10.00 Haber Merkezi 10.40 Kupa Bülteni 10.50 İki Dakikada Bilim 11.10 Ekonomi Piyasalar 11.25 Doğru Tercih 12.10 Ekonomi Piyasalar 13.00 Öğle Bülteni 13.50 Ekonomi Grafik 14.25 Haber Aktüel 15.25 NTV’ye Sorun 15.50 Lifestyle 16.00 Günün İçinden 16.30 Dünyanın Haberi 16.50 İki Dakikada Bilim 17.00 Akşam Haberleri 17.45 Lifestyle 18.10 Ekonomi Grafik 18.15 Gece Gündüz 19.00 Akşam Haberleri 19.10 Ekonomi Grafik 19.45 Kupa Bülteni 20.00 Ana Haber 21.00 Haber Bülteni 21.10 Yakın Plan 23.00 Gece Bülteni 01.15 Gece Gündüz (0 212 335 00 00). 06.00 Güne Başlarken 08.40 Ekonomi Grafik KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK 06.00 Gün Başlıyor 09.00 Günün Ajandası 10.00 Haberiniz Olsun 10.30 Ekonomide Görünüm 11.00 Haberiniz Olsun 12.00 Öğle Ajansı 12.45 Ekonomide Görünüm 13.45 Spor Bülteni 14.00 Haber Masası 15.00 Güne Bakış 15.45 Ekonomide Görünüm 16.00 Güne Bakış 17.00 Akşam Haberleri 18.00 Akşam Raporu 20.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Karşıt Görüş 23.00 Gece Bülteni 01.00 Haber Bülteni 02.15 Karşıt Görüş (0 212 313 60 00). 07.00 Sabah Haber 08.15 Dizi: Böyle Bitmesin 10.05 1’de Bugün 10.15 Beni Böyle Sev 13.00 Haber 13.25 1 Çorba 13.20 Küçük Hanımefendi 15.10 1’de Bugün 15.25 Joker 16.50 Dizi: Zengin Kız Fakir Oğlan 19.00 Ana Haber Bülteni 19.55 Dizi: Zengin Kız Fakir Oğlan 23.00 Film: Aşk Tarifi 01.05 Dizi: Seksenler 02.50 Joker (0 312 463 43 43) 07.00 Günaydın Türkiye 09.15 Ekonomi Gündemi 11.00 Haber 11.20 Yerel Gündem 12.20 Artist 12.30 Piyasalar Kapanış 13.00 Haber 14.35 Ekonomi Sayfası 16.00 Haber 16.45 Artist 17.00 Haber 18.10 Referans 360 19.00 Ana Haber 19.30 Spor 20.00 Ana Haber 21.30 Analiz360 23.00 Haber 23.15 Yaz Sohbetleri (0 212 331 66 66). 08.00 Sabah Raporu 10.00 ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracı@gmail.com G NOKTASI [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN HARBİ SEMİH POROY 08.00 Güne Başlarken 10.00 Haber Saati 10.35 Cüneyt Akman ile Ekonomi 11.00 Medya Mahallesi 14.00 Öğleden Sonra 17.00 Akşam Haberleri 17.35 Cüneyt Akman ile Ekonomi Piyasalar Kapanıyor 18.00 Hakın Sağlığı 19.00 Komplo Teorileri 21.00 Ana Haber 22.00 Yol Haritası 24.00 Günsonu Haberleri (0 312 236 64 25). 07.00 Güne Bakış 09.00 Haber 09.20 Sormak Gerek 10.00 Biz Bize 11.30 Gündemin İçinden 12.00 Haber 12.30 Spor Haberleri 13.30 Söz İstanbul’da 14.00 Haber 15.30 Dünyadan Haberler 16.00 Güncel 17.00 Haberler 18.00 Spor Haberleri 20.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Muhabbet Ustaları 21.30 Hariciye Kliniği 24.00 Gece Haberleri (0 312 234 14 34). Ekopolitik 11.00 Mutlu Yaşam 12.00 Haber Masası 14.00 Püf Noktası 15.00 Haber Merkezi 18.00 Spor Ana Haber 19.00 Ana Haber 20.00 Sorunlar ve Çözümler 22.00 Gündem Özel 24.00 Gece Raporu (0 212 251 50 90). 07.00 Dizi: Selena 10.00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13.00 Çocuklar Duymasın 14.30 Dizi: Alemin Kralı 16.00 Zahide ile Yetiş Hayatı 18.55 Ana Haber 20.00 Dizi: Kara Para Aşk 23.30 Dizi: Kalp Hırsızı 01.30 Yabancı Film: Buz 03.35 Yabancı Film: Kraliçe 05.20 Dizi: Benim Annem Bir Melek (0 212 354 30 00). 07.00 Uyan Türkiye 10.00 Sağlıklı Yaşam 12.00 Belgesel Kuşağı 13.00 Haber 14.00 Oy Bizim Eller 15.00 Yabancı Film: 17.00 İstekleriniz 18.30 Ana Haber 20.00 Emin Eller 22.00 Gelecek Konuşuyor 24.00 Haber Bülteni (0 212 625 18 18). Yazım 11.00 Özledim Seni 13.00 Gün Arası 15.00 Evim Şahane 17.00 Dizi: Arka Sokaklar 18.50 Koca Kafalar 19.00 Ana Haber Bülteni 01.00 Yabancı Film: Öldüren Tutku (0 212 478 00 88). 06.00 Dizi: Geniş Aile 07.00 İrfan Değirmenci ile Günaydın 10.00 Dizi: Alın Affet 10.00 Melek 12.00 En Güzel Bölüm 12.30 Dizi: Aşkın Bedeli 14.30 Benim Kuaförüm 16.00 En Güzel Bölüm 16.30 Dizi: Beni Affet 18.30 Star Haber 20.30 Dizi: Güzel Köylü 02.40 Benim Kuaförüm (0 212 335 00 00). 07.00Dizi: Aşkın Bedeli 07.45 Dizi: Deniz Yıldızı 09.00 Dizi: Beni 06.30 Dizi: Cennet Mahallesi 07.45 Çizgi Film: Ayı Kardeşler 08.30 Çizgi Film: Pepee 09.00 Yerli Film: Bir Yabancı 13.00 Dizi: Sevdaluk 15.00 Ev Kuşu 16.00 Seda Sayan Show 19.00 Ana Haber Bülteni 20.00 Dizi: Yılanların Öcü 01.00 Yerli Film: Bir Yabancı (0212 313 60 00). 06.45 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10.00 Nilgün Belgün ile Yeni Bir Gün 12.15 Kocamın Ailesi 14.30 Dizi: Unutma Beni 16.30 Esra Erol’la 19.00 Fatih Portakal ile Fox Ana Haber 19.45 BKM Güldür Güldür 23.15 Kocamın Ailesi 01.45 BKM Güldür Güldür 05.00 Dizi: Çocuklar Duymasın (0 212 414 90 00). 12.30 Ekospor 13.05 Çıkış Yolu 14.05 Finans Merkezi 17.05 3. Seans 18.45 Ana Haber 20.00 Süper Bulmaca 22.00 Küresel Piyasalar 23.20 Latenight Show With Seth Meyers (0 212 313 60 00). Bakış 11.00 Piyasa Ekranı 12.00 Finans Cafe 14.30 İş Dünyasından 15.00 Piyasaya Bakış CNBCe (Dizildi) 07.00 Geri Sayım 10.00 Piyasa Ekranı 10.30 Piyasaya 15.30 Piyasa Ekranı 16.00 Kapanışa Doğru 17.00 Son Baskı 17.30 Piyasaya Bakış 18.00 Çizgi Film: Tuff Puppy 18.30 Çizgi Film: Teenage Mutant Ninja Turtles 19.00 Dizi: Person of Interest 22.00 Dizi: Hannibal (0 212 330 01 01). 06.00 İlk Söz 07.50 Sabah Raporu 09.45 Piyasa Masası 10.15 Yatırım Kulübü 11.05 Risk Yönetimi 12.05 Haber SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Niğde ilin 1 de, Toros 2 kurbağalarının tek ya 3 şam alanı 4 olan göl. 2/ 5 Tarlada su 6 yu akıtmak için yapılan 7 tahta oluk... 8 Hatay ilinde 9 bir ırmak. 3/ Radyum ele 1 2 3 4 5 6 7 8 9 mentinin simge 1 M U V A Z Z A F si... Bir ay adı. 4/ 2 U L U F E N A N “Gümüş sepet” 3 T U Ş R O T İ L de denilen, beyaz 4 E B U C E H İ L ya da pembe renkli 5 Z A E F E S F çiçekler açan sakE L E J İ sı bitkisi... Bir no 6 İ T İ L A T MÜ D ta. 5/ Orhan Ve 7 L M İ R A li, Melih Cevdet 8 E M E L Anday ve Oktay 9 A K ON İ T İ N Rifat’ın öncülüğünü yaptığı şiir akımı... Uzaklık işareti. 6/ İskambilde bir kâğıt... Bir soru sözü. 7/ Parlak kırmızı renkte bir süs taşı... Bir tür yabanturpu. 8/ Dersliklerde öğrencilerin oturma yeri... Balçık. 9/ Ekmek ufağı... Bisikletin oturulacak yeri. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Artvin ilinde, doğal güzelliğinden dolayı “ulusal park” kapsamına alınan göl. 2/ Toprak, kum ve saman elemeye yarayan iri delikli kalbur... İsyankâr. 3/ Arjantin’in plaka imi... Iğdır’ın bir ilçesi. 4/ Kantoda Doğu giysileriyle yapılan dansın adı... Renyum elementinin simgesi. 5/ “Bir ölmüş diyeler / Üç günden sonra duyalar” (Yunus Emre)... Kat, büklüm. 6/ “Kakım” da denilen kürk hayvanı... Neon elementinin simgesi. 7/ Sözsüz oynanan köy seyirlik oyunlarına verilen genel ad... Samsun’un bir ilçesi. 8/ Belli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu... İnce ve uzun metal çubuk. 9/ Kuşbaşı doğranmış et... Yayvan sepet.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle