19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA 10 OKULA DÖNÜŞ İnternetle tanışma zamanı, çocuğun okula başladığı zaman olmalı. Okulla birlikte kontrollü olarak sunulmalı internet. Çocuklarımıza tehlikelerini de öğretmek zorundayız EYVAH u Kapıyı ‘Kim o?’ diye sormadan açmamasını öğütlediğimiz çocuklarımıza, online dünyada kendisini koruması için hiçbir telkinde bulunmuyoruz. Çocuklarımızla belli dönemlerde konuşma yapmak, onları uyarmak durumundayız. ZUHAL AYTOLUN çocuğum internet karşısında! rinden bir içerik sunuluyor. Çocuklar da sosyal medya üzerinden kendileriyle ilgili bilgiler, fotoğraflar, videolar paylaşıyor. Paylaştıkları bu veriler doğrultusunda da zararlı birçok içerik ve yazılım karşılarına çıkıyor. Buna çok dikkat etmek gerek. Bir komik video izlemenin zararı yok diye düşünmeyin. Çünkü tehlikelerin yüzde 20’si sosyal medyadan geliyor. O yüzden çocukları bu açıdan bilgilendirmek gerekiyor. Yüksek risk taşıyan veya zararlı uygulamalar, kimi zaman sizi takip etmeye başlıyor; lokasyon, arkadaşlarınız, kimlerle ne konuştuğunuz... Telefonunuza bir casus yerleşmiş gibi düşünün. l Bu aslında yetişkinler için de bir risk değil mi? Yetişkinler, bir derece daha temkinli. Çocuklarsa, bir uygulamaya girerken bütün iletişim bilgilerini ortaya dökebiliyor. Belki çocuğun bilgileriyle siber suç işlenmiyor ama başkalarına ulaşmada aracı olarak kullanılabiliyorlar. Kapıyı “Kim o?” diye sormadan açmamasını öğütlediğimiz çocuklarımıza, online dünyada kendisini koruması için hiçbir telkinde bulunmuyoruz. Çocuklarımızla belli dönemlerde konuşma yapmak, onları uyarmak durumundayız. İnternetle tanışma zamanı, çocuğun okula başladığı zaman olmalı. Okulla birlikte kontrollü olarak sunulmalı internet. l Aileler neye dikkat etmeli? Eğitimciler neye özen göstermeli? İlk olarak aileler, cihazları nereye koyduklarına dikkat etmeli. Yaşam alanlarının ortasında olmamalı. İkincisi, yetişkinler internette çok fazla şeyi aynı anda yapıyor. İş yapıyor, görüşme yapıyor, haberleri okuyor... Karmaşık olarak kullanıyoruz çünkü algı seviyemiz farklı. Ama çocuklar bu karmaşık kullanımı taşıyamayacak durumdalar. Ama bizleri taklit ederken farklı kimliklere bölünmesi gerekiyor ve odaklanmaları dağılıyor. Buna dikkat etmeli. Eğitimcilerin özenli olması için, eğitimcilerin de eğitilmiş olması gerekiyor. Bu konunun hassasiyetine hâkim olmalı ve adım adım kullanımı sağlamalılar. Kontrollü olmanın, ileride yaşanacak bir sıkıntıyı önleyeceği açık. İnternette saldırı yapan ya da yapacak kişiler her zaman iki adım önde. O yüzden herkesin ilk görevi kendi güvenliğini kendi sağlaması. Başkasına güvenmek yanlış ve yetersiz. Herkes kendi sorumluluğunu bilmeli. Güvenlik; bireyler, kurumlar ve devletler için en önemli madde. Ama maalesef gerektiği önemi görmüyor. l İnternet kullanımının çocuklar üzerinde etkileri neler? İnternete girdiğiniz andan itibaren kim olduğunuz, ne yaptığınız, neyi araştırdığınız bilgileri kayıt altına alınıyor ve bunların üze Başarının yolu kahvaltıdan geçiyor Okul çağındaki çocukların dikkat etmesi gereken en önemli konulardan biri beslenme. Buna rağmen belki de en çok ihmal edilen, beslenmenin en önemli parçası olan kahvaltı oluyor. Okula giden çocukların yüzde 10’unun kahvaltı etmediğini söyleyen Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Dayanıklı, “Güne kahvaltıyla başlamak büyüyen vücut ve beyin için en gerekli şey. Özellikle beyin, glukoz yani şekere gereksinim duyar ve glukoz olmadığında iyi çalışamaz. Yeni şeyleri anlamakta gecikir, hatırlama kapasitesi azalır” diyor. Peki kahvaltı alışkanlığı çocuklara ne kazandırır? Pınar Dayanıklı Kahvaltı edenlerin genel sağlığı çok daha iyi, çünkü yiyecek çeşitleri daha sağlıklı. Kahvaltı, ayrıca başarı da getiriyor. Çocuklar okulda daha başarılı, konsantrasyonu ve enerjisi daha yüksek oluyor. Dayanıklı “Ne tür bir kahvaltı yapılmalı?” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Protein açısından zengin bir kahvaltıyı tercih edin. Yumurta, süt ve peynir hem protein hem de kalsiyum açısından ihtiyacı karşıladığı için önemlidir. Çocuklar kemiklerinde kalsiyum depolamaya ve kemiklerini kalınlaştırmaya ergenlik çağlarında başlıyorlar. Bu durum 20’li yaşlara dek devam ediyor. D vitamini çok sınırlı besinde var ve yumurta bunların başında geliyor.” divenaltı” üretilen ürünlerin hemen hemen tamamı sağlığa zarar veren kanserojen maddeler içeriyor. Bu yüzden uzmanlar uyarıyor: Okul malzemesi alırken markası, ambalajı ve kimliği olan; ithalatçısı ve üreticisi belli ürünlerin tercih edilmesi gerekiyor. Ürünün standartlara uyup uymadığı uluslararası akredite olmuş bir laboratuvar tarafından onaylandıysa, veliler o kırtasiye ürünlerini gönül rahatlığı ile satın alabilir. TEOG’da 3. hafta umudu Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) nakil sürecinde üçüncü haftaya girildi. Türkiye genelinde 15 bin 694 ek kontenjan açıldı. İstanbul’da 2 bin 311, Ankara’da 1345, İzmir’de 682 boş kontenjan bulunuyor. Veliler, istedikleri okul için perşembe günü akşama kadar nakil dilekçesi verecek ve umutla cuma gününü bekleyecekler. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, nakil süreciyle ilgili olarak, “Çocuklarımız bu nakil sürecinde tercihlerini takip ettikleri takdirde, puanları itibarıyla daha iyi bir üst tercihine taşıyabilirler. Nakil süreci sadece istediği okula yerleşememiş çocuklarımız için değil, genel anlamda hak ettikleri ideallerinde olan okullara yerleşmeleri için de bir fırsattır. Bunu da iyi değerlendirsinler” dedi. Taban puan sıkıntısı “Daha iyi bir okul” için koşturan veliler ise okulların son taban puanlarının açıklanmasını istiyor. Güncelliğini yitirmiş taban puan verisiyle doğru karar verilemeyeceğini belirten veliler, kaygılarını şöyle dile getirdi: “Yerleştirmeden sonra yapılan ilk nakiller, 5 Eylül 2014 günü sonuçlandığı halde, oluşan yeni taban puanlar bakanlığın ilgili web sayfasında duyurulmadığı gibi hâlâ Yerleştirmeye Esas Puan verisi görünüyor. İlk nakilden sonra geçerliliği biten bu puanlar, vatandaşa ‘nokta atış’ yapmasını tavsiye edenlerin, hedef hakkında tam bilgi edinmesini engelliyor. İlk nakilden sonra oluşan bu puanların güncelliği 2. nakil başvuruları nedeniyle bir hafta sonra bitti. Velinin, çocuğunun puanıyla okulun yeni oluşan taban puanını karşılaştırarak mantıklı nakil istemesini engelleyen bu tutumdan zaman kaybetmeden vazgeçilmeli.” Kırtasiye’de K* Projesi Artık küresel bir dünyanın içindeyiz. Ve internet her yerde. Evde, okulda, cep telefonunda. Hal böyle olunca çocuklar da daha küçük yaştan itibaren sanal dünya ile iç içe.. Peki, gündelik hayatta koruduğumuz çocukların, online dünyada savunmasız kaldığının ne kadar farkındayız? Bunları geçen hafta Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “İnternet Yönetişim Forumu”nda çocuklar için internet güvenliği başlıklı oldukça dikkat çekici bir konuşma gerçekleştiren Myla V. Pilao ile konuştuk. Pilao, uluslararası güvenlik yazılımları markası Trend Micro’nun ArGe bölümü direktörü. Aynı zamanda da Trend Micro’nun küresel sosyal sorumluluk projesi olan Çocuklar ve Aileler için İnternet Güvenliği girişiminin aktif üyesi ve sözcülerinden. Gündelik hayatta çocuklarını gelebilecek risklere karşı koruyan ailelerin, online dünyada yani internette bu özeni göstermediklerini dile getiren Pilao, güvenliğin bu anlamda önemli olduğunu ve çocukların da yetişkinlerden daha fazla etkilendiklerini vurguluyor. Bu konu, zararlı içeriklere maruz kalmaktan, siber suçlara aracılık etmeye kadar uzanan koca bir listeye sahip. Alışveriş yaparken dikkat... Çocukları okul heyecanı sararken aileler de alışveriş derdinde... Okul kıyafetlerinden, ayakkabıya, defter kalem gibi kırtasiye gereçlerinden çantaya kadar... Bir yandan çocukların sahip olmaya can attıkları göz alıcı renklerde, envai çeşit ürünler öte yanda cep yakan fiyatlar. Ekonomi Servisi’nin İstanbul’un iki semtinden Mahmutpaşa ve Şişli’deki fiyatlardan yola çıkarak yaptığı küçük bir araştırmaya göre çocuklarını yeni öğretim yılına hazırlamaya çalışan dar gelirli bir ailenin tek bir çocuk için yaptığı harcama 320 liradan başlıyor. Bu rakam ailenin gelir düzeyine göre bin 600 liraya kadar çıkabiliyor. Bu işin bir yönü. Dikkat edilmesi gereken önemli bir husus da sağlık. Okul alışverişlerinde, markasız, üretim yeri bilinmeyen, içerdiği maddeler belirtilmemiş etiketsiz ürünler büyük risk taşıyor. “MerTÜKİD’in (Tüm Kırtasiyeciler Derneği) yürüttüğü Kırtasiye’de K Projesi’nin amacı, kamuoyu nezdinde, sattığı malı tanıyan, bilgili ve eğitimli, güvenilir bir kırtasiyeci kimliği yaratmak. Yakın gelecekte Türkiye’de ihtisas sahibi ve eğitimli kırtasiyeci çalıştıran tüm kırtasiye mağazalarında, tıpkı eczanelerdeki E harfi gibi, K* logosu görülecek. KOSGEB’in de desteklediği projede ilk hedef, iki yıl içinde 5 bin kırtasiyecinin K* belgeli olması.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle