06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER Nurtepe’de başlayıp Gazi’ye sıçrayan gerilimde 16 yaşındaki bir genç yaşamını yitirdi Fadıl’ı, ‘Jet Fadıl’ Yapan Jet Fadıl namıyla maruf Fadıl Akgündüz, Başbakan’a, internet sitesinde yayımladığı bir mektup yazmış. Jet Fadıl, Tayyip Bey’e sevgisini de dile getirdiği mektubunda, “paralel devletin” kendisini sabote ettiğini belirtmiş. Jet Fadıl, bu hafta Cumhuriyet yazarlarının büyük ilgisini çekti. Önce, 30 Temmuz’da, yazılarını büyük beğeniyle izlediğim Çiğdem Toker’in, sonra dün, yılların gazetecisi dostum Ahmet Tan’ın konuğuydu Jet Fadıl. İkisini de okumanızı tavsiye ederim. Jet Fadıl son zamanlarda Maldivler’deki Müslümanlar Adası Projesi’yle yürüttüğü paralar yüzünden, bizde de sık sık konu ediliyor. Mine Hanım Fadıl’a çok kızıyor. Ben ise Fadıl’dan çok, Fadıl’ı “Jet Fadıl” yapanlara yöneltiyorum tepkimi. Jet Fadıl iş hacmi bakımından eskinin ünlü lüpçüleri, Sülün Osman ve Fil Hamdi’yi fersah fersah geride bırakmış bir üstat. Onun parayı toplamak için ortaya attığı senaryolara bakarsanız, para hortumlamada bunca başarılı olmasına şaşmadan edemezsiniz. Şaşkınlığınızın nedeni yanlış yere bakmanızdır. Dolandırma olayında, dolandırıcıya ya da anlattıklarına değil, dolandırılana bakmak gerekir. Dolandırılanın tamahı olmasa, dolandıranın hünerinin beş paralık değeri kalmaz. Tıpkı balığın iştahı olmadan, balıkçının zokasının bir şeye yaramaması gibi... HHH Dolandırıcının hüneri senaryosunun ustalığında değil. Zokayı kapmaya amade tamahkârı saptamasında yatar. Hani ne demişler ya, “Şeyh uçmaz mürit uçurur” diye. Durum böyle olunca da insan elinde olmadan soruyor: Kabahat dolandıranda mı, yoksa dolandırılanda mı? Kabahat kimdeyse ceza da ona verileceğinden sorunun pratik önemi var sanılabilir. Ama öyle değil, dolandırılanı “neden dolandırıldın?” diye cezalandıramazsınız. Çünkü demokrasilerde aldanma özgürlüğü de var. Hiçbir demokraside, kimseyi aldanmaktan korumak için, yasaklayıcı girişimde bulunamazsınız. Olsa olsa onu uyarabilirsiniz ama sonunda aldanacak kişi uyarılara kulak asıp asmamakta özgürdür. Başka türlüsünü düşünmek de olanaksızdır. İnsanları aldanmaktan koruyacağım diyerek üstlerinde baskı oluşturmak, sonunda ortaçağın engizisyon düzenini aratmayacak bir despotluğa yol açar. Hem kimin aldanıp kimin aldanmadığını saptayabilmek için önce mutlak gerçeği bulmak gerekir ki, demokrasilerde öyle bir şey yoktur. Kimileri için doğru olan kimileri için yanlıştır. Ve insanların zorla başkalarının doğrularını yaşamalarındansa, özgürce kendi yanlışlarını yaşamaları evladır. HHH Kendi özgür iradesiyle yanlış yapmakta serbest olmak en bilimsel doğruların bile tepeden zorla kabul ettirildiği rejimlerden daha iyidir. Ancak burada başka bir çelişkinin var olduğunu da görmezden gelemeyiz. Aslında demokrasilerde de herkesin kendi tercihini yapabilme özgürlüğü sınırlıdır. Çünkü orada da çoğunluğun tercihine göre hareket etmek zorunluluğu vardır. Eğer toplumun çoğunluğu yanlış olduğu kanıtlanmış bir tercihi yeğliyorsa, doğruyu seçenlerin tercihlerinin bir kıymeti harbiyesi kalmaz. O yüzdendir ki, demokrasilerde insanlar, yalnız kendi aklının değil, komşunun aklının sonuçlarına tabidir ve bu da demokrasinin kendi özüyle çelişen bir durumdur. Her neyse, demokraside aldanmak hak olduğuna göre, aldatmak özgürlüğü de vardır. Bu toplumlarda, “neden aldatıyorsun demek” aldananın üzerinde vesayet kurmaya kalkmak kadar aptalcadır. Arz talep mekanizmasına dayalı olan demokrasilerde, aldanmak hakkı ve aldatma özgürlüğü ilişkisi iyi ayarlanmış bir saat düzeniyle işlemektedir. Bu durumda, kendi önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Jet Fadıl’ın talebinde yadırganacak ne var ki? Aldanmanın ezeli bir şifa, aldatmanın başarılı bir ikna olarak kabul edildiği ortamda, Fadıl’ı Jet Fadıl yapanlar egemenliklerini sürdürdükçe, daha çok Jet Fadıl’lar uçar. Helal olsun! Çeteler kin tohumu ekiyor ALİ AÇAR Sultangazi Gazi Mahallesi’nde önceki gün akşam iki grubun arasında kalarak vurulan İbrahim Öksüz (16) kaldırıldığı Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Aile saldırıyı gerçekleştirenlerin yakalanmasını isterken Öksüz’ün cenazesi Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin ardından toprağa verilmek üzere memleketi Karabük’e gönderildi. Alevi örgütü temsilcileri ve yurttaşlar saldırının uyuşturucu çetelerince gerçekleştirildiğini öne sürerek “Daha önce mahalleli tarafından dövülen bu kişiler Alevileri hedef alan ve küfürler sarf eden sözler söyleyerek saldırdılar. Bu kişiler sırf Kürt kimlikli olmasından dolayı o çevrenin ismini kullanıyorlar” dedi. Demokratik Gazi’de gerilim sürüyor Halk Cephesi’nden bir grup, akşam saatlerinde Tarlabaşı’ndaki yeni adı Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) olan eski BDP il binasının önünde oturma eylemi yaptı. Gazi Mahallesi’nde akşam yürüyüş yapan Halk Cephelilere polisin müdahalesi üzerine çatışma çıktı. Bazı gruplar yollara barikat kurup ateşe verdi. Olaylar geç saatlere kadar sürdü. üzere gönderildi. ocuğumun katilini bulun’ Otopsi sırasında evde taziyeleri kabul eden baba Arif Öksüz, çocuğunun katillerinin bulunmasını isteyerek “İşten evine gelirken vurulmuş. Ben oğlumun kanını istiyorum. Çocuğumu kim vurduysa katili bulunsun” dedi. İbrahim Öksüz’ün yengesi de “Vuranlar semtte uyuşturucu satışı yapan kişilermiş. Ben yeğenimizin mahalledeki gençler tarafından vurulduğuna inanmıyorum. Çeteler durmadan insanlara saldırıyor ama polis gelip hiçbir önlem almıyor” diye konuştu. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da İbrahim Öksüz’ün ölümüne ilişkin Twitter hesabından açıklama yaptı. Mutlu, “PKK ile Halk Cephesi yandaşlarının Gazi Mahallesi’ndeki çatışması sonucu hayatını kaybeden masum yavrumuza Allah’tan rahmet, ailesine sabır dilerim” dedi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sultangazi Şubesi ve Gazi Şehitleri Cemevi Başkanı Göksel Fidan ise uzun zamandır mahallede süren gerginliğin son 3 günde üst seviyeye çıktığını söyledi. Huzuru bozmak ve yozlaşmayı meşru kılmak isteyenlerin Kürt siyasi hareketinin arkasına sığındığını savunan Fidan, “İşte 16 yaşında bir çocuk vuruldu ve toprağa veriyoruz. Tıpkı Gülsuyu’nda katledilen Hasan Ferit Gedik gibi” dedi. Saldırıyı gerçekleştiren kişilerin Alevileri de küfürler savurarak tehdit ettiğini kaydeden Fidan, “Bu gruplar ‘Apocular burada Aleviler nerede’ şeklinde slogan atıyorlar. Bunların hiçbirisinin Kürt siyaseti ile ilgisi olmadığını biliyoruz. Ancak açıkça tepki göstermemeleri onların kollandığını gösteriyor” diye konuştu. Mahalle sakinlerinden Hasan Yüksek de çetelerin özellikle Alevi gençlerini hedef aldığını savunarak “Dünkü (önceki gün) saldırıda ‘Kızılbaşlara ölüm’ şeklinde slogan attılar. Ondan sonra gidip siyasilere sığınıyorlar. Kürt hareketi bunlara sahip çıkmamalı” ifadelerini kullandı. ‘Ç Bölgeler Partisi (DBP) İstanbul İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül ise kendi tabanlarının olayların içinde yer almadığını, birtakım provokatif gelişmelerin farkında olduklarını söyledi. HDP ve Halk Cephesi, birbirlerini suçlayan açıklamalarda bulundu. Gazi Mahallesi’nde iddiaya göre önceki gün uyuşturucuya karşı yürüyüş yapan Halk Cephesi üye lerine, aralarında daha önce mahalleli tarafından dövülen uyuşturucu çetelerinin de olduğu kalabalık bir grup taşlarla saldırdı. Olayın ardından grubun içinden kimliği belirsiz kişiler silahla ateş açtı. Açılan ateş sonucu İbrahim Öksüz kalbine isabet eden kurşun sonucu ağır yaralandı. Hemen çevredeki yurttaşlar tarafından Özel Gazi Hastanesi’ne kaldırılan Ök süz, daha sonra ambulansla Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen İbrahim Öksüz hayatını kaybetti. Olay sonrası Öksüz’ün yakınları hastaneye geldi. İbrahim Öksüz’ün cenazesi Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin ardından memleketi Karabük’e dedesinin yanında toprağa verilmek Vali Mutlu’dan tweet ABF DEVREDE Aleviler tarafları sağduyuya çağırdı İstanbul Haber Servisi Nurtepe’de HDP ve Halk Cephesi arasında başlayan gerilimin ardından Alevi Bektaşi Federasyonu’ndan (ABF) bir heyet taraflarla görüştü. Bölgelerde yaşanan gerilimin eşitlik, özgürlük ve demokrasi talep eden güçler ile Alevilere zarar verdiği belirtildi. Nurtepe’de Halk Cephesi ve HDP arasında başlayan gerilimin Gazi Mahallesi, Sarıgazi ve Okmeydanı’na yansıması üzerine ABF Genel Başkan Yardımcıları Necdet Saraç ve Uğur Bilgin ile Örgütlenme Sekreteri Hıdır Çam’dan oluşan heyet, Gazi Mahallesi’nde Halk Cephesi temsilcileri, HDP İlçe Başkanı, Özgür Demokratik Alevi Derneği yöneticileri, mahalle muhtarı ve HDP İstanbul İl Başkanı ile görüştü. Heyet itidal çağrısını yineleyerek bu çatışmaların eşitlik özgürlük ve demokrasi talep eden güçler ile Alevilere zarar verdiğini belirtti. Çatışmaların Alevi mahallerinde cereyan etmesinin de manidar olduğunu ifade eden heyet, iktidarın hedef tahtasına oturttuğu Alevi mahallelerinin bu çatışmalarla daha da hedef haline getirildiğini söyledi. Çatışmaların durması için ABF’nin aracılık yapmaya hazır olduğu belirtilerek, Alevi dedelerinin de devreye girmesi dahil her türlü desteğin verileceği kaydedildi. Çatışmaların sona erdirilmesi çabasının sürdürüleceği kaydedilen açıklamada özetle şu görüşlere yer verildi: “Bilinmelidir ki; bu tür çatışmaların galipleri olmaz. İktidarın Alevi mahallelerini kriminalize etme ve ‘terör yuvaları’ olarak gösterme çabası bilinirken, Gazi, Nurtepe, Okmeydanı gibi mahallelerde Alevileri Kürtlerle ya da Kürtleri Alevilerle daha ötesi Alevileri birbirine karşı karşıya getirmenin vebali çok büyüktür. Çatışmaların devam etmesi yeni Uğur Kurt’ların ölümüne davetiye çıkarmak anlamına gelecektir. Kimse oyuna gelmemeli, herkes sağduyulu davranmalı, polis de bu mahallelerden derhal çekilmelidir.” Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Gaziantep’te STK temsilcileri, kanaat önderleri ve partilileriyle buluştu. (Fotoğraf: DHA) Demirtaş AKP seçmeninden bu sözlerle oy istedi ‘Erdoğan’ı seviyorsanız başbakan olarak kalsın’ GAZİANTEP (Cumhuriyet) Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP’li seçmene seslenerek “Başbakan’ı başbakan olarak seviyorsanız ona oy vermeyin, cumhurbaşkanı yapmayın” çağrısında bulundu. Demirtaş, cumhurbaşkanlığı seçimi çalışmaları kapsamında Gaziantep’e geldi. HDP Genel Başkan Yardımcısı Ali Ürküt ve HDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici ile basın toplantısı düzenleyen Demirtaş, cumhurbaşkanlığı yarışının adaletsiz olarak başladığını belirtti. Demirtaş, “AKP’nin adayını kendisi belirledi, kendi kendini aday ilan etti. Öbür aday yine bir kişi tarafından değil, daha yüksek katılımla iki kişi tarafından belirlendi. İki genel başkan, o adayı belirledi. Yani iki adayı toplam üç kişi belirlemiş. Halkın önemli ölçüde belirlediği tek bir aday var. Kimse kusura bakmasın ama o da benim” dedi. anlayışla tek adam yaratıp başımıza bela edeceğiz. Aday olmamızı bile içine sindiremeyen bir anlayış var: ‘Nereden çıktı bu, o koltuk benim?’ kendisinin tapulu malı ya, yıllardır ayırmışız, beyefendi gelip oturacak” dedi. Erdoğan’ın kendisine oy vermeyenleri düşman gördüğüne dikkat çeken Demirtaş, “Ona göre oy vermeyen düşmandır, bu ülkeyi terk etmeli. Bu ülke kendisinin özel mülküdür çünkü, kafa budur. Ama bunu ileri demokrasi diye satmayı başaran iyi bir tüccardır. Bugüne kadar faşizmi, tekçiliği, ırkçılığı bu kadar süsleyip demokrasi diye paketleyip millete sunan başka bir başbakan gelmedi” ifadesini kullandı. AKP’li seçmene seslenen Demirtaş, “Başbakanı, Başbakan olarak seviyorsanız ona oy vermeyin, cumhurbaşkanı yapmayın. Başbakan olarak kalsın, 2015 seçimlerine kadar görevinin başında olsun. Onu denetleyecek, onu frenleyecek, yanlışlarını dizginleyecek, halkın yararına politika üretecek bir halk başkanı seçin onun başına” dedi. Öte yandan Demirtaş’ın mitinginin ardından araçlarıyla konvoy oluşturan partililer ile başka bir grup arasında kavga çıktı. Silah ve tüfeklerin kullanıldığı kavgada, HDP üyeleri Mahmut Erkan ve Mahmut Altundağ bıçakla, Zeliha Özsan ise tüfekle yaralanarak hastaneye kaldırıldı. HDP Şehitkamil İlçe Başkanı Tahir Altuğ, “Bizi oyuna getirdiler. Konvoyla ilçe binamıza gidiyorduk, silah, bıçak ve demir sopalarla saldırdılar. Barış sürecindeyiz ve bu süreci bozmayacağız” diye konuştu. rovokatif gelişmelerin farkındayız’ DBP İstanbul İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül ise önceki gün bölgede 23 saat incelemede bulunduklarını, mahalleden ayrıldıktan sonra Halk Cephesi mensuplarının seçim irtibat bürosuna doğru yaptıkları yürüyüşle olayların büyüdüğünü söyledi. Cumhurbaşkanlığı sürecinde Selahattin Demirtaş’a oy verecek Alevilerin bazı kesimleri rahatsız ettiğini savunan Bingül, “Bizi alanlara çekerek bunun önünü kesmek istiyorlar. Alevilere saldırıyı gerçekleştirenler bellidir. Biz de birtakım provokatif gelişmeleri duyuyoruz ve farkındayız” dedi. ‘P Aleviler İhsanoğlu’na nasıl oy verecek? Demirtaş, “AKP’nin adayı birçok suça ve günaha bulaşmıştır. Diğer adayın kişiliğinden bağımsız onu destekleyenlerin bulaştığı suç az mıdır? Örneğin bir Alevi; Maraş, Çorum, Sivas katliamından sorumlu olan kişilerin de desteklediği bu adaya nasıl oy verecek? Merak ediyorum” diye konuştu. Başbakan’ın kendilerine tahammül edemediğini ifade eden Demirtaş, “Türkiye, bu cumhurbaşkanlığı vesilesiyle bir yol ayrımına, kavşağa geldi. Dokuz gün sonra yapılacak tercihle ya bu kavşak özgürlüğe giden yola sapacak ya da otoriter bir Konvoyda kavga: 3 yaralı Erdoğan’a rekor bağış Haber Merkezi Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 90 bin 382 kişinin 24 milyon 337 bin 697 lira bağış yaptığı öne sürüldü. Seçim kampanyasına yapılan bağışları resmi olarak açıklamadığı için eleştirilen Erdoğan, hâlâ miktarı resmi olarak açıklamaktan kaçınıyor. Seçim kampanyası için 24.3 milyon lira bağış alındığı yönündeki açıklama Erdoğan ve AKP’yi desteklediği bilinen AKkulis isimli Twitter hesabından yapıldı. Öte yandan HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş da kendisine yapılan bağış miktarını açıkladı. Demirtaş Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Bugüne kadar bağış hesabıma 3 bin 479 kişi tarafından, toplam 753 bin TL yatırıldı” diyerek teşekkür etti. 22 Temmuz 2014’te de çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu’na 2 milyon 130 bin TL bağışlandığı açıklanmıştı. RTÜK’ten Şahin’e soğuk duş Üst kurulun HDP’li üyesi ‘Bakanlar Kurulu’na TRT Genel Müdürü’nün görevden alınmasını teklif edelim’ dedi, muhalefet de öneriye destek verdi FIRAT KOZOK SEZGİN TANRIUKULU: Mevsimlik işçiler oy kullanamayacak DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Mevsimlik işçiler, dün düzenlenen tren seferiyle Sakarya’ya fındık toplamak üzere yola çıktı. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu mevsimlik işçilerin sorunlarına dikkat çekmek için CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da trene bindi. Tanrıkulu, “Mevsimlik işçi kadın ve çocukların istismar edilmesi, emeklerinin sömürülmesi sorunu var. Tüm bu sorunlara dikkat çekmek amacıyla ben de bugün onlarla seyahat edeceğim. Erdoğan 2008 yılında GAP Eylem Planı’nı açıkladı ve 4 yılda bitirileceğini söyledi. Sorunu yerinde çözmemiz lazım” dedi. Tanrıkulu, mevsimlik işçilerin Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanmayacağına dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanlığı seçiminin ağustos ayında yapılması yanlıştır. Yasa 2007’de bu şekilde çıkmış. Ancak, bunun seçimden sonra düzeltilmesi lazım” dedi. ANKARA Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim dönemi yayınlarında, “tek yönlü ve taraf tutan yayın yapılamayacağı” ve “fırsat eşitliğinin sağlanmasını zorunlu kılan” kararına karşın Başbakan Tayyip Erdoğan’a diğer adaylardan çok daha fazla yer veren TRT’nin Genel Müdürü için RTÜK’ten sürpriz bir hamle geldi. Kurulun HDP kontenjanından seçilen üyesi Ahmet Yıldırım, Genel Müdür İbrahim Şahin’in görevden alınması için Bakanlar Kurulu’na teklif sunulmasını istedi. Yıldırım’a muhalif üyeler de destek verdi. Yıldırım, Üst Kurul Başkanlığı’na sunduğu dilekçede, şunları kaydetti: “TRT Genel Müdürü, bırakın tarafsızlığını yitirmeyi ve siyasi demeç vermeyi, kendisi de seçimde adaymış gibi siyasi rekabet içerisine girerek seçimde galip ve mağluplar belirleyecek kadar cüretkârlaşmıştır.” TRT Genel Müdürü’nün atanmasında teklif etmeye yetkili olan RTÜK’ün, yetkide paralellik ilkesi gereğince görevden alma teklifinde de bulunabileceğini ifade eden Yıldırım, “TRT Genel Müdürü’nün tarafsızlığını yitirdiği, görevi ihmal ve görevi kötüye kullandığı, bulunduğu makamları siyasete alet ettiği ve bu amaçla kullandığı suçları kapsamında görevden alınması için Bakanlar Kurulu’na teklif kararının üst kurulca alınması hususunda gereğini bilgilerinize arz ederim” dedi. Yıldırım’a muhalefet kontenjanından seçilen diğer üyelerden de destek geldi. CHP kontenjanından seçi len üye Ahmet Yıldırım şöyle konuştu: “Şahin koltuğunu korumak için son çırpınışlarını yapıyor. TRT kulislerinde kendisinin paralel olduğu dedikoduları ve bu yüzden görevden alınacağı konuşuluyor. Ayrıca TRT’nin bir genel müdür yardımcısı tarafından yönetildiği ve Şahin’in pasifize edildiği, en yakın kurmaylarının paralel olduğu gerekçesiyle görevden alındığı da gelen bilgiler arasında. Bu durum Şahin’i ciddi anlamda korkutuyor. Şahin, yerel seçim döneminde Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) aldığı cezalar nedeniyle istifa etmelidir. Üstelik atanmış bir bürokrat olan Şahin, cumhurbaşkanlığı seçiminde kimin galip kimin mağlup olacağını tayin etme terbiyesizliğini yapamaz.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle