Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2014 CUMARTESİ 12 DIŞ HABERLER [email protected] Silahların ancak iki saat sustuğu bölgeye yine ölüm yağarken Hamas ve İsrail birbirlerini suçladılar Gazze’ye ateşkes tutmuyor Dış Haberler Servisi Gazze’de dün başlayan 72 saatlik ateşkesin ömrü kısa sürdü. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Kimun ile ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin önceki gün duyurduğu ateşkesin dün sabah saatlerinde yürürlüğe girmesinden yaklaşık 2 saat sonra İsrail’in topçu ateşinde 50 kişi hayatını kaybederken, 220 kişi yaralandı. İsrail ise ateşkesin bir askerinin kaçırılması yüzünden bozulduğunu iddia etti. İsrail topçusu, Gazze’nin güneyindeki Refah kentini vururken şiddetli çatışmalar yaşandığı belirtiliyor. Batı Şeria’nın Tulkarim kentinde çıkan çatışmalar sırasında da İsrail askerlerinin açtığı ateşle 22 yaşında bir Filistinli hayatını kaybetti. (REUTERS) El Cezire’nin iddiası Çocukluğun Ülkesini Yitirmek... Çolpan İlhan’lı yılların anılarını çağrıştıran simge yüklü bir cenaze ile başbakanın Başakşehir maçının “hattrick” vıcıklığını anlatan “Bir Cenaze, Bir Maç” başlıklı (29 Temmuz) yazıma, çok sayıda mektup aldım. Herkes “çocukluğunun ülkesini”, görünen o ki mumla arıyor… “Elinize sağlık, ne güzel yazmışsınız” diye söze başlayan sevgili okurum Demir Delen Toronto’dan “Eski günleri hatırladık ta Kanada’da, yeni günlere de üzüldük” diyor. Arslan Ermerak “Çok güzel Nilgün Hanım… Okurken o günleri yaşıyor gibi oldum. Yorumunuz bir harika!” diye Sidney’den “iç” çekiyor! “Yüzde yüz düşüncelerimi o harika ifade yeteneğinizle yazıya dökmüşsünüz. Sizlerin varlığı biraz olsun yüreğimizi ferahlatıyor” diyen Rıza Toprakçı gibi yok olmadığımızı görerek teselli bulanlar ve “Bugünkü yazınız beni 1960’lı yıllara, çocukluğuma götürdü ve mutlu etti. Sağ olun. Bir gün özlediğimiz Türkiye’ye yine kavuşacağız bundan eminim. Belki ucundan da göreceğiz” diyen Mehmet Zaman Saçlıoğlu gibi “teselli” verenler var. “Bir Cenaze, Bir Maç” anlaşılan “grup terapi” gibi olmuş. Açık bir yara ve damara dokunmuş; insanları en değerli anılarına, çocukluk yıllarına, köklerine götürmüş. İletilerin tümüne burada yer veremeyeceğim ama içlerinden biri beni derinden etkiledi. Kendisi de yazar olan Stella Aciman’dan geliyor: “O yılları, Yeşilköy’de yaşayan bir Türk Yahudisi olarak yazınızı soluksuz okudum. Beni Yeşilköy ve Yeşilyurt’un, dolayısıyla İstanbul’un o naif günlerine götürdünüz. Kulüp Mini’nin duvarında, birbirimizi tanımadan Pepino di Capri’yi dinlemişizdir belki diye düşündüm. O yıllar Yeşilköy ve Yeşilyurt henüz azınlıklardan arınmamıştı. Sokaklarda Rumca, Ermenice, Ladino duyulurdu ve hiç garip gelmezdi kulağımıza… Sizi bilmem ama ben bu ırk harmonisinin içinde büyüdüm. Din, dil, ırk ayrımının bilinmediği, insan hayatının bu kavramlardan dolayı etkilenmediği yıllardı. O yıllarda hepimiz Yahudi, Rum, Ermeni, Müslüman, Kürt, Aleviydik yani insandık birbirimizin gözünde. Siz hiç Rumca konuşan Kürt gördünüz mü? Ben gördüm. O yıllarda tahtadan yapılmış tezgâhında sebze satan ve her sabah sokağımıza gelen Kürt Ramazan’ımız vardı. Kapımıza geldiğinde, ‘Madam, ti kanis?’ diye söze başlardı. Yeşilköy’ün meşhur balıkçısı Hasan Diridiri’ye ‘Hasanaki’ derdi büyüklerimiz ve Hasan Abi çok güzel Rumca konuşurdu… Ve bugün ben altmış yaşındayım… Dönüşümün çok hızlı yaşandığı Türkiye’nin evlatlarından biriyim, içim hüzün ve öfke dolu. Tüm bu yaşananların bir kâbus olduğunu ve kısa bir zaman sonra bu kâbusun biteceğini düşünerek, geleceğe olan umutlarımdan kopmamaya çalışıyorum. Çünkü geride çocuğum, torunlarım var. Tüm yazılarınızı okuyan biri olarak vaktinizi çaldım ama bu satırları yazmam gerektiğini düşündüm. Kaleminiz daim olsun, hoşçakalın.” Herkes kaybolan yılların ve gençliğinin yasını tutar. Bu çok doğaldır ama bizim tuttuğumuz “yas” yalnızca yitip giden zaman değil; geçmişi, şimdisi, geleceği ile toplu yitirilen bir dünya, bir ortak kimlik. Sevgili Stella belki okumamıştır eski yazılardan birinde ilk çocukluğumu komşumuz Madam Haralambos’un mahlepli kurabiyeleri ile geçirdiğimi anlatmıştım... Hâlâ ne zaman ağzıma mahlepli bir kurabiye alsam Kıbrıs krizlerinin yakıcı günlerinde apar topar Yunanistan’a göçmek zorunda kalan MösyöMadam Haralambos ve kızları Elsa’yı hatırlarım. Bir daha onları hiç görmedim. Onlar evlerini, ülkelerini yitirdiler; biz kendimizden bir parçayı. Sevgili Stella evet biz aynı mahallenin, aynı çokkültürlü İstanbul’un çocuklarıyız. Doğup büyüdüğümüz İstanbul ile bugünün İstanbul’u, birbirlerine artık neredeyse tümüyle “yabancı” şehirler; bu nedenle biz de kendi “geçmişimiz”in yabancısıyız artık. Öyle ki geri dönüp baktığımda, “O anılar benim olabilir mi? Bunları bu kentte ve burada yaşamış olabilir miyim?” diye düşünüyorum bazen ve “Geçmiş bıraktığın yerde mi hâlâ” sorusunu sorgulayan bir Amin Maalouf romanının içinde yaşıyormuş gibi hissediyorum... Sizlerin ve Mario Levi arkadaşımızın uğradığı her türlü “ayrımcılık”, “protesto” eylemini lanetliyorum. Bu olaylardan hicap duyuyorum. Ama yazıp çizmekten fazla bir şey gelmiyor elden… Çocukluk yıllarımızda yaşadığımız o barış içinde yan yanalık ve hoşgörü ortamı, bir serap gibi sanki bizden hep uzaklaşıyor. Bu satırların başına oturduğum andan beri, hoparlörlü yayınla sokakta hiç durmaksızın “Erdoğan” ve “Dombra” şarkıları çalınıyor. Çeşniyi, çeşitliliği, renkleri, hayatın inceliklerini, mahalle baskısının olmadığı günleri; “tek sesin” ve “teksesliliğin” bu kadar yükseldiği ve güçlü olduğu bir ortamda özlemek insana düpedüz acı veriyor. NOT: Peppino di Capri’yi “Pepino”; Attilâ İlhan’ı da bahsedilen yazıda “Atilla” diye yazmışım. Düzeltir, özür dilerim. Huzaa’da siviller infaz edildi Dış Haberler Servisi Gazze savaşını durduracak ateşkes dikiş tutmazken, yeni katliam haberleri geliyor. El Cezire Türk’ün haberine göre Han Yunus’a bağlı Huzaa semti İsrail ordusunun karadan başlattığı saldırıda özel kuvvetlerin ilk girdiği bölge. 7 Temmuz’da başlayan hava bombardımanında 10 gün boyunca ambulanslar ve kurtarma ekiplerinin girişine kapatılan semtteki ailelerin çoğu kaçmıştı. Kalanlara ne olduğu İsrail askerleri bölgeden çekildikten sonra anlaşıldı. Yıkılan binaların enkazında akraba ve yakınlarını arayan Filistinliler bazı evlerden kötü kokuların gelmesi üzerine buralara girdi. Evlerde yakın mesafeden kafalarına ateş edilerek öldürülen Filistinliler bulundu. Semtte başka evlerde de aynı durum söz konusuyken İsrail’in tekrar saldırıya başlaması bu evlere girilmesine geçit vermedi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisi ateşkesi Hamas’ın ihlal ettiğini savundu, “İlk ateşi Hamas başlattı” açıklaması yaptı. İsrail ardından ateşkesi tek taraflı sona erdirdiğini duyurdu. İsrail ordusu da çatışmalarda kaybolan askeri bulmak için operasyon yürüttüğünü açıkladı. Hamas tarafından Ateşkesin yürürlüğe girmesinden birkaç saat sonra İsrail’in kaçırıldığı sanılan askerin kimliği ise Gi Refah’a yönelik yoğun bombardımanı sivillere dehşeti yaşattı. vati Tugayı’ndan 23 yaşındaki Hadar Geçen haftaki bir füze saldırısı da kare kare kaydedildi. Goldin olarak veriliyor. İngiltere’nin Channel 4 televizyonu Goldin’in İsrainsani ateşkesi İsrail askerlerine saldır yol açacak” ifadelerini kullandı. il Savunma Bakanı Moşe Yaalon’un Bri mak için kullandı ve bir askeri rehin alavutoğlu: Adım atarız ama... tanya vatandaşlığı da bulunan kuzeni oldu dı. Bu ateşkesin barbarca ihlalidir” dedi. ğunu öne sürdü. İsrail ordu sözcüsü Peter Earnest, kaçırılan askerin bırakılması çağDışişleri Bakanı Davutoğlu ise Kerry’nin Lerner, kaçırma olayının, Refah’ta bir tü rısı yaptı. BM Genel Sekreteri Ban Kimun çağrısına ilişkin olarak “Kerry ile görüşnelden çıkan militanlarla çatışma sırasın da benzeri bir çağrıda bulundu. tük. Bizim için önemli olan ateşkesin tekda meydana geldiğini belirtti. rar hâkim kılınması. Bunun için de ne erry Türkiye ile Katar’ı uyardı AA’nın haberine göre Hamas Siyasi Bügerekiyorsa yaparız, kaçırılan askerle ilro üyesi Musa Ebu Merzuk, İsrailli askeABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise İs gili atılacak adım varsa hep beraber atarin “esir alındığını” doğrularken, 2 İsrail railli askerin bırakılması için Türkiye ve rız. Ama şunu da belirtelim, bir İsrail asaskerinin de öldürüldüğünü söyledi, ancak Katar’ı Hamas üzerindeki etkilerini kul kerinin kaçırılması dolayısıyla bir ateşolayın ateşkesten 1 saat önce gerçekleştiği lanmaya çağırdı. Hindistan turuna çıkan kes durduruluyorsa, 70 Filistinli öldüni savundu. Ebu Merzuk, “İsrail ateşkesi Kerry, Katar Dışişleri Bakanı Halid bin Mu rülmüşse bunun da hesabının verilmesi tek taraflı bozdu, biz ateşkese bağlıyız, hammed el Attiye ile Dışişleri Bakanı Ah lazım” değerlendirmesini yaptı. Ateşkes ilanından önce, İsrail savaş uçaksadece maruz kaldığımız saldırılara ce met Davutoğlu’nu telefonla aradı. Kerry’ye gezisinde eşlik eden bir yetkili, “Onları larının Gazze’nin güneyindeki Han Yunus vap veriyoruz dedi. ABD yönetimi ateşkesin bozulmasından askerin geri dönmesini sağlamak üzere kentinde, El Fera ailesine ait bir evi vurHamas’ı sorumlu tuttu. Beyaz Saray Söz etkilerini kullanmaları için uyardık. Aksi ması sonucu aynı aileden 4’ü çocuk 8 kicüsü Josh Earnest, “Hamas militanları halde gelişmeler daha fazla can kaybına şi hayatını kaybetti, 10 kişi yaralandı. Yi ‘Yaalon’un kuzeni kaçırıldı’ ‘İçim hüzün, öfke dolu’ D K ne Han Yunus’ta Filistinli bir grubu hedef alan diğer saldırıda ise 6 kişinin yaşamını yitirdiği, 15 kişinin yaralandığı öğrenildi. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları Tel Aviv’e 2’si M75 tipi, 1’i J80 tipi olmak üzere 3 füze fırlatıldığını açıkladı. İsrail’in Yedioth Ahronot gazetesi de Ramle kentine atılan 3 roketin Demir Kubbe savunma sistemi tarafından imha edildiğini, roketlerden birinin ateşkes açıklandığı sıralarda atıldığını yazdı. 72 saatlik ateşkesin duyurulmasının ardından tarafların Mısır yönetiminin ev sahipliğinde başkent Kahire’de kalıcı ateşkesi müzakere edeceği duyurulmuştu. Ancak Mısır müzakereleri ertelediğini açıkladı. Gazze’de 7 Temmuz’da başlayan çatışmalarda ölenlerin sayısı 1509’a çıkarken, yaralı sayısı 8 bini geçmiş durumda. Kürtler’den ABD’ye silah baskısı Dış Haberler Servisi Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin, Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı daha etkin savaşmak için ABD yönetimine gelişmiş silah vermesi yönünde baskı yaptığı kaydedildi. Erbil yönetiminin bu talebini temmuz başında Washington’a gönderdiği heyetle ilettiği belirtildi. Reuters ajansının haberine göre, Kürt yetkililer bölgede etkisini artıran IŞİD’le savaşlarında peşmerge güçlerine desteğin artırılmasının önemine işaret etti. Bu çerçevede Kürt yetkililer ABD yönetiminden tank, keskin nişancı ekipmanı, zırhlı personel araçları, cephane, çelik yelek, kaskın yanı sıra ambulans, yakıt tankeri de istedi. Kürt yetkililerin amacı Barzani IŞİD’e karşı savaşta ağır silah istiyor. Ama Bağdat sorun teşkil ediyor. Bağdat vurgusu sınırlarını ve bölgeye sığınan yüz binlerce kişiyi IŞİD’a karşı korumak. ABD’li yetkililerin Kürtlerin IŞİD’e karşı kendilerini savunmalarına yardımcı olacak yolları ele aldıkları ancak merkezi Bağdat yönetimini dışlayarak doğrudan Kürt bölgesine silah verilmesinin zor olduğu görüşünü dile getirdikleri savunuldu. Washington’ın olası silah desteği konusunda toprak, iktidar mücadelesi, enerji gelirleri gibi birçok konuda Erbil’le sorun yaşayan Bağdat’la koordineli çalışılması gerektiğine vurgu yapıldı. Kürt heyetinin ABD ziyareti sırasında Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin meclise bağımsızlık referandumu için hazırlık yapılması çağrısında bulunduğu anımsatıldı. Barzani önceki gün peşmerge için en kısa sürede yeni ve tahrip gücü yüksek silah alınacağını söylemişti. Amin Maalouf romanı gibi Tayvanlılar cehennemi gördü! Tayvan’ın ikinci büyük kenti Kaohsiung dün cehennem yerine döndü. Kentin Cianjhen isimli semtinde, yeraltındaki borularda meydana gelen gaz sızıntısı dehşetengiz bir patlamaya neden oldu. En az 25 kişi hayatını yitirdi, 267 kişi yaralandı. Gaz patlamasından 3 kilometrekarelik bir alan etkilendi. Kimi yerlerde yollar çöktü. Tayvan Başbakanı Jiang YiHuan patlamada hayatını yitirenler için 5 Ağustos’tan itibaren üç günlük yas ilan edildiğini duyurdu. Bu bir hafta içinde Tayvan’ın başına gelen ikinci felaket. Geçen hafta yaşanan uçak kazasında da 51 kişi hayatını yitirmişti. Bu süre içinde hükümet daireleri ile okullarda bayraklar yarıya indirilecek. (Fotoğraflar: REUTERS/ AP) CIA’dan Senato casusluğu itirafı Dış Haberler Servisi Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü (CIA), Senato İstihbarat Komitesi yetkililerinin bilgisayarlarının gizlice izlendiğini kabul etti. CIA’nın işkence programına ilişkin iddialara yönelik soruşturma yürüten İstihbarat Komitesi’nden yetkililer uzun bir süredir örgütün çalışmalarını yasadışı bir şekilde takip ettiği suçlamasında bulunuyordu. Tepkiler ve CIA tarafından başlatılan soruşturmanın ardından önceki gün de örgütün Başkanı John Brennan, ABD Senato İstihbarat Komitesi bilgisayarlarında kurum görevlilerince arama yapıldığını itiraf etti ve komite liderlerinden özür diledi. Bazı senatörlerce dile getirilen iddiaları daha önce kabul etmeyen Brennan, bu kez ise bazı kurum çalışanlarının uygunsuz şekilde hareket ettiğini söyledi. Bazı senatörler CIA’ya sert tepki gösterirken casusluk faaliyetleri konusunda Brennan’ın daha kapsamlı açıklama yapması gerektiğini belirtti. CIA’nın, Senato İstihbarat Komitesi’nin bilgisayarlarında, adı işkenceyle anılan sorgu tekniklerine dair bilgilerin komiteye nereden ve nasıl ulaştığını öğrenmeye çalıştığı belirtildi. CIA sözcüsü Dean Boyd, Brennan’ın olayda sorumluluğu bulunanların soruşturulması ve cezalandırılması amacıyla bir disiplin kurulu oluşturduğunu duyurdu. Senato İstihbarat Komitesi martta CIA’yı, komitenin bilgisayar ağlarında arama yapmakla suçlamıştı. Casusluğu tescillenen CIA Başkanı Brennan özür diledi ABNA’nın iddiası: IŞİD şimdi de Kuran’ı değiştiriyor Haber Merkezi Irak’ta katliama devam eden Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD), Kuranıkerim’de bazı “münafık” (Müslüman olmadığı halde, Müslümanları aldatmak için Müslüman görünen kimseler) din adamları tarafından değiştirilmiş bölümler olduğunu öne sürerek bu bölümlerin değiştirileceğini açıkladığı iddia edildi. ABNA Haber Ajansı’nda yer alan haberde, IŞİD’in Kuranıkerim’in bazı bölümlerini düzeltmek adına baştan yazabileceği belirtilirken Kafirun suresini de değiştirmek istediği kaydedildi. IŞİD kaynaklarına dayandırılarak ilk olarak Afak El Irak televizyonunda yayınlanan haberin kaynağının ismi güvenlik gerekçesiyle açıklanmadı. Bölgede tirajı yüksek olan Sahifet el Mirsad gazetesi de aynı haberi okuyucularına sundu. Disipline gidecekler AzeriErmeni cephesi hattında en az 9 ölü Sudanlı Meryem Amerika’da Dış Haberler Servisi Sudan’da din değiştirdiği gerekçesiyle idama çarptırılan Meryem İbrahim “özgürlüğe” uçtu. Geçen mayısta Güney Sudanlı bir Amerikan vatandaşı olan Daniel Wani ile evlenerek din değiştiren 27 yaşındaki İbrahim’in cezası ‘ülkeyi terk etmesi’ koşuluyla kaldırılmıştı. Geçen hafta eşi ve iki çocuğuyla Vatikan’a gidip Papa ile görüşen İbrahim, sonunda yeni vatanı Amerika’ya ulaştı. Genç kadın, New Hempshire eyaletinde akrabaları tarafından çiçeklerle karşılandı. (AP) Dış Haberler Servisi ErmenistanAzerbaycan cephe hattındaki çatışmalarda en az 9 Azeri askerinin öldüğü bildirildi. Azerbaycan Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “önceki gece Ağdam ve Terter bölgesinde Azerbaycan mevzilerine yaklaşmaya çalışan Ermeni keşif ve sabotaj birliklerinin tespit edildiği ve çatışma çıktığı” bildirildi. Ermeni askerlerin kayıp vererek geri çekildikleri, Azerbaycan ordusundan da kayıpların olduğu belirtildi. Azeri APA ajansı, 8 Azeri askerinin öldüğünü duyurdu. Yine Gazah bölgesinde Ermeni askerlerin ateşkes ihlali nedeniyle 1 Azeri askerinin öldüğü duyuruldu. AFP’ye göre ise Ermenistan Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili 14 Azerbaycan askerinin öldüğünü aktardı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu “9 şehidin acısını yüreğimizde hissediyoruz” dedi.