28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2014 SALI 12 ilk terk eden kaptan konumunu benimsedi. Eğer AKP Genel Kurulu’nda son dakikada bu kural değiştirilmezse şu milletvekillerine de 2015’te TBMM’nin kapısı kapanıyor: Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Ali Babacan, Hüseyin Çelik, Cemil Çiçek, er dört seçmenden biri Sadullah Ergin, Nihat sandık başına gitmeyince, Ergün, Binali Yıldırım, Mehdi yabancı basının “sultan” dediği Eker, Hayati Yazıcı, Mevlüt Recep Tayyip Erdoğan Çavuşoğlu, Taner Yıldız, Cumhurbaşkanı seçildi. Yabancı Mehmet Ali Şahin, Recep basın, “ardı arkası kesilmeyen Akdağ, Faruk Çelik, Ömer yolsuzluk skandallarına” Çelik, Suat Kılıç, Egemen karşın diye yazdığı Erdoğan’ın Bağış, Abdülkadir Aksu, Salih seçilmesine şaşırmış Kapusuz, Bülent Gedikli, Reha durumda. Erdoğan, yalnızca Denemeç, Hüseyin Tanrıverdi, cumhurbaşkanı seçilmedi, Edip Uğur, Nükhet Hotar, “başkomutan” da oldu! Haluk İpek, Nurettin Canikli, Hangi ordunun başkomutanı Mustafa Elitaş, Burhan Kuzu, olduğunu şöyle açıklamıştı: Nimet Baş, Necati Çetinkaya, “Minareler süngü, kubbeler Sadık Yakut, Vecdi Gönül, miğfer, camiler kışlamız, Faruk Nafiz Özak, Ayhan Sefer mü’minler asker. Bu ilahi ordu Üstün, Cevdet Erdöl, Mustafa dinimi bekler, Allahu Ekber, Ataş, Halide İncekara, Sait Allahu Ekber…” Açba, Ruhi Açıkgöz, Ali Rıza Anayasamızın 2. maddesi Alaboyun, Fahrettin Poyraz, dinle devlet işlerinin ayrılığını Vahit Kiler, Bayram Özçelik, vurgulayan “laiklik” ilkesini Ali Küçükaydın, Mehmet içermektedir. Bu hedefe kolay Daniş, Ünal Kaçır, Enver ulaşılmamıştır. Yılmaz, Nevzat Pakdil, Hakkı Köylü, Muzaffer Baştopçu, Hasan Fehmi Kinay, Durdu Mehmet Kastal, Nusret Bayraktar, Şaban Dişli, Cemal Yılmaz Demir, Mustafa Demir, Ahmet Yeni, Afif Demirkan, Yahya Akman, Şükrü Ayala, Zeyid Afiyet olsun! Aslan, Köksal Toptan, Ziyaettin Akbulut, Mehmet 1924 Anayasası’nın 2. Sarı, Kerim Özkul, Harun maddesindeki “Türkiye Tüfekçi, Hasan Ali Çelik, Murat Devleti’nin dini İslâm’dır” kuralı Yıldırım. ve milletvekillerinin antlarındaki HHH “vallahi” sözcüğü 1928’de Su almaya başlayacak gemiyi çıkarıldı. Ayrıca TBMM’nin 2015 seçimine kim götürecek? görevleri arasında sayılan Partinin MKYK’sinin bu soruya “ahkâmı şer’iye’nin tenfizi yanıt bulması için olağanüstü (dinsel hükümlerin yerine genel kurul çağrısı yapması getirilmesi)” kuralı da kaldırıldı. gündemde. 1937’de anayasanın 2. Abdullah Gül’ün görev maddesine “laiklik” ilkesi süresi yasal olarak 28 konuldu. Ayrıca “anayasanın Ağustos’ta bitiyor. Bu değiştirilemez koşullarından biri” durumda AKP gemisine olarak kabul edildi. bir çarkçıbaşı bulunması gerekiyor. Bülent Arınç, Numan Kurtulmuş, Beşir Atalay, Ahmet , Abdullah Gelecek nesile Davutoğlu Gül, Ali Babacan’ın adları bir önerim var; dolaşıyor. Üç dönem koşulunun dışındaki gelmeyin. Ahmet Davutoğlu ve Numan Kurtulmuş’un daha şanslı olabilecekleri söyleniyor. HHH Yakın tarihimizden anımsayalım… Anavatan Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Turgut Özal Çankaya’ya çıktı. Yerine gelen Yıldırım Akbulut sonrasında partisi eridi gitti. Şimdi ise “laiklik” kuralına layık Doğru Yol Partisi Genel olmayan bir sultan ya da bir Başkanı ve Başbakan Süleyman başkomutan seçildi! Demirel Cumhurbaşkanı seçildi. HHH Yerine geçen Tansu Çiller’den Seçilmeseydi Haziran sonra partisi yok oldu. 2015’te bir daha milletvekili Şimdi bu oluşum AKP için olamayacaktı! Genç kuşakların de kaçınılmaz olacak. Üstelik önünü açmak amacıyla AKP’nin ileri gelenleri 2015 seçimine giremeyince kaptansız AKP’nin tüzüğüne konulan “üç gemi alabora olacaktır. Bu dönemden fazla milletvekili durumda pazar günkü seçimi olunamaz” kuralı Erdoğan’ın da “benden sonra tufan” diyen ipini çekecekti. Bu nedenledir Erdoğan kazanmış, AKP ki cumhurbaşkanlığı adaylığına kaybetmiş oluyor! can simidi gibi yapıştı. Gemisini DIŞ HABERLER [email protected] Başkomutan Seçildi! H Maliki ‘kızağa çekiliyor’ IŞİD saldırıları altındaki Irak’ta, Maliki yerine Şii ittifakın adayı Abadi başbakan atandı. Maliki bloku atamayı reddetti. ABD memnun ERBİL Irak’ta Nuri el Maliki dönemi kapanıyor. Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) haziran ortasından bu yana Sünni vilayetleri ele geçirerek ülkenin geri kalanına yayılması Bağdat siyasetini temeSıcak Bölgede linden değiştirdi. Kürt kökenli Cumhurbaşkanı Fuad Masum, hükümeti kurmak üzere Nuri el Maliki yerine, bizzat kurucusu olduğu Dava Partisi’ne başkanlık eden Haydar el Abadi’yi atadı. Masum, böylece nisandaki seçim zaferinden ötürü anayasa gereği görevin Maliki’ye verilmesi gerektiğini görmezden gelerek onu adeta ‘kızağa çıkarmış’ oldu. Ancak dün akşam televizyondan rakiplerine meydan okuyan Maliki’nin Dava Partisi’nin de içinde yer aldığı Hukuk Devleti Koalisyonu, atamayı reddederken, siyasi uzlaşma sağlanamazsa Bağdat’ta kaos kaçınılmaz görünüyor. Maliki’nin damadı Hüseyin el Maliki, “Bu atama yasadışıdır ve anayasanın ihlalidir. Sessiz kalmayacağız” açıklaması yaptı. Şii lider ise önceki gece sert bir çıkışla kendisine sadık özel güçler ve milisleri Bağdat’ta stratejik noktalara yerleştirirken konuyu yüksek mahkemeye taşımıştı. Aslında yüksek mahkeme de lehine karar verdi. Fakat IŞİD tehdidi yüzünden Irak, Saddam’ın Amerikan işgaliyle devrildiği 2003’ten bu yana en büyük tehdidi yaşıyor. Peşmerge güçleri ABD bombardımanının yardımıyla son olarak Erbil’in güneybatısındaki Guwair ve Mahmur’u geri rak Kürt Bölgesi başkenti Erbil’de Irak alırken, Bağdat’ın 114 Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) estirdiği km. kuzeydoğusundaki “fırtına ertesi sessizlik” var adeta. ABD Calavla’dan çekilmek bombardımanının devreye girmesiyle herdurumunda kaldı. kes rahat bir nefes almış. Sivillerin tahli CEYDA KARAN Erbil’den Sincar’a Kürt yayı IŞİD’den kaçanlar Erbil’e dönüyor. Sincar Dağı ise artık Kürt Birleşik Cephesi kontrolünde I Irak Cumhurbaşkanı aslında bu kararıyla Kürtleri, Sünnileri ve Maliki’den rahatsız Şiilerin Ulusal İttifakı’nın arzusunu yerine getirmiş oldu. Abadi’yi aday gösteren de zaten Ulusal İttifak. Üstelik bu tercih hem ABD hem İran’dan onay almış görünüyor. İranlı yetkililer Batı medyasına Maliki’yi terk ettiklerini ‘fısıldıyordu’. Dün ABD yönetiminden Bağdat’a tebrik gecikmedi. Başkan Yardımcısı Joe Biden önce Irak Cumhurbaşkanı’nı aradı, ‘kapsayıcı hükümet kurulması’ talebini yineledi, kendisini ‘anayasanın garantörü gördüklerini’ aktardı. Biden, Abadi’yi de arayarak tebrik etti. Washington, bu atamayla Irak hükümet ve ordusuna IŞİD’e karşı desteğin artacağını net biçimde iletti. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de Maliki’yi arayarak yeni hükümete karışmaması için “Güce başvurulmamalı” uyarısı yaptı. Abadi’ye gelince... İlk açıklamasında IŞİD’in ‘barbar’ kampanyasına karşı birlik çağrısı yaptı: “Irak’a terör kampanyasına karşı işbirliği yapmalıyız.” Abadi, Saddam dönemini İngiltere’de sürgünde geçirmiş Manchester Üniversitesi’nden mezun bir elektronik mühendisi. Ve Maliki’nin ‘hoyrat yönetimine’ karşı ‘hoşgörülü liderliği’ benimsemesi umuluyor. Maliki’nin Hukuk Devleti Bloku, Haydar Abadi’nin başbakan olarak görevlendirilmesini kabul etmedi. Bağdat’ta kaos havası var onayı var İran ve ABD’nin yesiyle bizzat ilgilenen Türkiye kökenli bir Kürt, 23 gün önce IŞİD’cilerin şehrin sadece 1520 kilometre ötesindeki girişinde yer alan Musul kavşağına ve Kelek köprüsüne kadar geldiklerini anlatıyor. Onları durduran ise PKK’nin Halk Savunma Güçleri (HPG) ile Suriye Kürdistanı’ndan (Rojava) yetişen YPG’nin Bölgesel Yönetim’e bağlı peşmerge gücüne eşlik etmiş olması. Bir yıl önce geldiğimde görünür olmayan HPG güçleri artık Irak Kürt Bölgesel Yönetimi sınırlarında varlık gösteriyor, Kerkük’e kadar ulaşmış bulunuyorlar. Anlatılanlarla yetinmiyorum, sosyal medyada “sevinçle karşılandıklarına” dair bolca fotoğraf var. Anlatılanlar yaşanan “paniği” özetliyor. Sadece IŞİD güçlerinin saldırdığı Mahmur değil, Erbil de kısmen boşalmış. Büyük iş merkezleri kepenk kapatmış, daha varlıklı olanlar iç kesimlere çekilmiş. Şimdi yavaş yavaş dönüyorlar, Erbil kendine geliyor. Her kesimden insan IŞİD saldırısının savuşturulmasının ancak bir Kürt cephesi açılmasıyla mümkün olduğunu söylüyor. Bu cepheye sadece HPG yahut PYD’nin silahlı kanadı YPG değil, Kürdistan Komünist Partisi ve iki İslamcı parti de katkıda bulunmuş. Mahmur’dan tahliyelere katılan bir gönüllü, IŞİD’in taktiğini, “Önce saldırdıkları yeri top ve havan topu ateşiy HPG’ye Kerkük’te karşılama le dövüyorlar, her türlü vahşeti yaptıkları için namları almış yürümüş. İnsanlar bu vahşetin hedefi olacağını düşünerek kaçıyor” diye özetliyor. Sincar kenti bu taktikle düşerken, 5 bin kişinin katledilmesi bu korkunun tüm bölgeye yayılmasını sağlamış. Kürt güçleri Mahmur ve bazı kasabaları da geri almış durumda. Irak Kürt Bölgesi başkentinden batıda 35 kilometrelik bir şerit oluşturan Sincar (Şengal) Dağı’na uzanan yay boyunca birleşik Kürt güçleri konuşlanmış halde. Sincar Dağı’nın artık YPG ile HPG’nin kontrolünde olduğunu, sivilleri yavaş yavaş tahliye ettiklerini söylüyorlar. IŞİD’e dair algıları sorduğumda herkesin bu vahşi örgütü Türkiye ile birlikte anması hazin geliyor. Adını vermek istemeyen bir Erbilli, “Türkiye’nin bu işin içinde parmağı vardır. Türkiye de bunların hedefi olacak. Ve 1000 sene geçse Kürtler bunu unutmayacaklar. Türk hükümeti Filistin’de yaşananlara yer veriyor. Burada İsrail’in bir ayda öldürdüğü insanlardan fazlası bir günde öldürüldü” tepkisini gösteriyor. Dehşet taktiği ABD peşmergeye doğrudan silah verecek Amerikan hükümeti peşmerge güçlerine ilk kez CIA üzerinden gizlice silah yardımı yaptığını doğruladı ve bundan sonra bunun Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından yapılacağını kaydetti. Üst düzey Amerikalı yetkililer gizlice ne zaman silah verildiğini belirtmediler. Ama silahların çoğunun AK47 saldırı silahları ve mühimmat olduğunu belirttiler. ABD’deki Yunan ve Ermeni lobisini tahrik ettiğini, Yahudiler hakkındaki konuşmalarının da Yahudi lobisini kızdırdığını ve kendisine verilen ödülü geri istediğini yazmıştık. Ağzından çıkan lafların nereye gideceğini bilemeyen Erdoğan’ın bu sözlerinin, 24 Nisan 1915 Ermeni sorununda bu üç lobiyi bir araya getirip Senato Dış İlişkiler Komitesi’nden geçen “soykırım” tasarısının genel kurulda da kabulüne çanak tutacağını öngörmüştük. Ermenileri kızdırma pahasına da olsa “soykırım” sözcüğünü ağzına almayan Başkan Barack Husein Obama’nın daima “büyük felaket” demekle yetindiğine dikkati çekmiştik. Geçen hafta Obama, Ermeni olayları için değil, Irak’taki zalim terör örgütü “Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)” için “soykırım” sözcüğünü ağzına şöyle aldı: “Her ne kadar ABD’nin, dünyadaki her krize her zaman müdahale edemeyeceğini ve etmemesi gerektiğini söyledimse de… Bir soykırımın engellenmesine yardım edecek bir yeteneğimiz varsa, ABD bunu görmezden gelemez. Dikkatli ve sorumlu bir biçimde, potansiyel 1915… IŞİD… Soykırım… bir soykırım eylemini önlemek uma günü, Erdoğan’ın için harekete geçebiliriz. Bizim o “affedersiniz Rum” ve C dağda yaptığımız budur.” “affedersiniz Ermeni” sözlerinin Oğlunun eline kesik kafa verdi uriye’nin Rakka kentinde Avustralyalı bir Irak Şam İslam S Devleti (IŞİD) militanının, oğlunun eline kesik bir baş vererek çektiği ve Twitter’a yüklediği fotoğraf şok etkisi yarattı. Avustralya’nın Sidney kentinden ailesiyle birlikte geçen yıl Suriye’ye göç eden ve IŞİD’e katılan Halid Şarruf, kesik bir başı 7 yaşlarında olduğu sanılan oğlunun eline vererek çektiği fotoğrafın altına “İşte benim oğlum!” diye yazdı. Fotoğrafta çocuğun Suriyeli bir askere ait olduğu tahmin edilen kesik başı güçlükle tuttuğu görülüyor. Twitter’a kendi fotoğrafını da yükleyen Şarruf, kendisini kesik başı tutarken gösteren bu fotoğrafın altına da “Ne kafa ama!” diye yazdı. NATO’dan Türkiye’ye IŞİD güvencesi Dış Haberler Servisi NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından tehdit edilmesi halinde Türkiye’yi savunmak için gerekli tüm adımları atma konusunda tereddüt etmeyeceklerini söyledi. İngiliz Reuters ajansına konuşan Rasmussen, “Müttefiklerimizden herhangi biri, bu vakada özellikle de Türkiye tehdit edilirse, Türkiye’yi ya da diğer müttefiklerimizi etkili şekilde savunma konusunda tereddüt etmeyiz” dedi. Rasmussen, “Bir grup teröristten oluşan, sözde İslam Devleti’nin faaliyetleri bizi çok fazla kaygılandırıyor. Ve ilerleyişlerinin durdurulmasına azami önem veriyoruz” diye konuştu. Ardından ne yaptı? IŞİD hedeflerini füze yağmuruna tuttu. Başbakan Nuri El Maliki ile Kürdistan yönetiminin başı Mesud Barzani’ye silah yardımı başlattı. Irak’a askeri müdahale kararı veren 4. başkan olan Obama, IŞİD terör olayını “soykırım” olarak gördüğüne göre, artık ABD Kongresi 1915 olaylarını da “soykırım” olarak kabul eden tasarıya da karşı çıkmayacak, demektir. HHH IŞİD’in Musul Başkonsolosluğu’nda, aralarında bebeklerin de bulunduğu 49 vatandaşımızı 11 Haziran’da rehin almasının üzerinden tam 2 ay geçti. Genelde IŞİD’in Türk rehineleri cumhurbaşkanlığı seçiminden önce serbest bırakarak Erdoğan’ın hanesine bir başarı kaydedileceği söyleniyordu. Ama gerçekleşmedi… Türkiye’deki ailelerin de bu olumsuz sonuç karşısında sabırları tükendi. Şimdi aileler yapacakları eylemler için Ankara’da buluşuyorlar. Türk dış siyasasını sıfırlayan bakan Davutoğlu bu olayı acaba neden sıfırlayamadı? Dış Haberler Servisi Filistin ve İsrail gecikmeli de olsa önceki gece yarısı yürürlüğe giren 72 saatlik yeni bir ateşkes anlaşmasını kabul etmesinin ardından İsrail delegasyonu geçen cuma günü terk ettiği Mısır’ın başkenti Kahire’ye geri dönerken taraflar kalıcı ateşkes için görüşmelere başladı. İsrail ve Filistin delegasyonu Mısırlı arabulucularla dolaylı olarak görüşmeleri yürütecekler. İlk 72 saatlik ateşkes anlaşması geçen cuma günü sona ermiş, tarafların yeniden anlaşamamaları üzerine İsrail heyeti ülkesine geri dönmüştü. 2 günlük gecikmenin ardından anlaşma sağlanınca yeni bir 72 saatlik ateşkes ilan edildi. İsrail Stratejik İşler Bakanı Yuval Steinitz, dün bir radyo programında yaptığı açıklamada Hamas militanlarının gücünün kırılmasının uzun vadeli ateşkes için önemli ol İsrail heyeti Kahire’ye döndü duğunu ve kalıcı ateşkesin de güç kullanımından ziyade diplomasi ile inşa edilebileceğini belirtti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Kimun ve Avrupa Birliği üç günlük ateşkesi memnuniyetle karşılarken bunun kalıcı bir ateşkes için fırsat olduğunu vurguladılar. İsrail ordusu ateşkesin yürürlüğe girmesinden önce Tel Aviv’e bir roket fırlatıldığını ve muhtemelen denize düştüğünü duyururken, Hamas füzeyi kendisinin fırlattığını kabul etti. Batı Şeria’nın Nablus ilinde 23 yaşındaki Zekeriya el Akra isimli bir Filistinlinin İsrail birliklerinin gerçekleştirdiği saldırı sonucu öldüğü, 6 kişinin de yaralandığı bildirildi. İsrail’in daha önce Gazze’ye düzenlediği bir saldırıda yaralanan 1.5 aylık bebek Meyda Muhammed Aslan da hayatını kaybetti. Açılan hava koridoruyla Filistin’den yaralıların Türkiye’ye getirilmesine başlandı. İlk aşamada üçü kadın 4 Filistinli tedaYıkıntı vi edilmek üzere Tel Aviv’den halindeki Ankara’ya getirildi. Afet ve Acil Gazze’de iki Durum Yönetimi (AFAD) de 68.5 günlük yakıt ton insani yardımın Gazze’ye kaldı gönderildiğini açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle