04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 TEMMUZ 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Kılıçdaroğlu’ndan ‘tarafsız cumhurbaşkanı olmayacağım’ diyen Erdoğan’a sert tepki ‘Yemin etmeyecek’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçilirse “tarafsız olmayacağını” söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Öyle anlaşılıyor ki yemin etmeyecek. Çünkü ‘tarafsızlık’ cumhurbaşkanlığı yemin metninde var” dedi. Erdoğan’ın mal varlığına bakıldığında “bir evinin bile olmadığının” görüldüğüne işaret eden Kılıçdaroğlu, “Aramızda para toplayıp bir ev alalım bari, adam gariban bir adam... Bir sürü yerde villaları var bu adamın, Çatalca’daki, Kısıklı’daki villalar ve Şehrizar konutlarından alınan villalar kimin üstüne? Cumhurbaşkanı olabilmek için önce mal varlığının hesabını vereceksin. İkinci kural, yüreğin yetiyorsa, eşit koşullarda Ekmeleddin Bey’le yarışa gir” görüşünü dile getirdi. Kılıçdaroğlu, Gana’dan uçakla gelen 1.5 ton altının kayıp olan 292 kilosunun nerede olduğunu da sordu. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında ana başlıklarıyla şunları söyledi: Ethem Sarısülük davasında tutuklama kararı verildi. Erdoğan’ın talimatıyla destan yazdırıldı ve onlar öldürüldü. Erdoğan bütün gücüyle nasıl ben “bu davaları kapatırım” derdine düştü. Öldür talimatı veriyor cumhurbaşkanı adayı. Bu tablo dün değişti. Tutuklama kararı verildi. Buradan AKP’nin 311 milletvekiline seslenmek istiyorum, Sizler kapıkulu değilsiniz, birilerinin emir ve talimatıyla boş kâğıda imza atmamak gibi kişilik zafiyeti göstermemeniz gerekiyor. Boş kâğıda imza attınız ama Erdoğan şöyle bir ters köşe yapabilirdi, Sarraf’ı aday, Bülent Arınç’ı genel sekreter gösterebilirdi. Ağlayacak bir adama ihtiyaç var çünkü arada bir. Sarraf’ı da aday gösterebilirdi rikimiyle, ahlakıyla temsil edecektir. O makama oturacaklar tarafsız olmak zorundadır. ‘Tarafsız olmayacağım’ diyor. Öyle anlaşılıyor ki yemin etmeyecek. Çünkü ‘tarafsızlık’ cumhurbaşkanlığı yemin metninde var. Ne üzerine edecek? Namusum ve şerefim üzerine diye yemin edecek. ‘Havalimanı inşaatını da yol ihalelerini de takip edeceğim’ diyor. Bir cumhurbaşkanı yol inşaatı ihalelerini niye takip eder. Ben senin nasıl malı götürdüğünü biliyorum, sen bu konuda beceriklisin, sen kupon arazileri de takip ediyorsun, ben onu da biliyorum, sen şimdi bir haramzadesin kusura bakma. Senin neren temiz, alnındaki kirleri temizlemeden o makama nasıl oturacaksın? Yalancıdan cumhurbaşkanı adayı da olmaz. ‘Bir gün sonra askerler Meclis’i kuşattılar, ya İnönü’yü seçersiniz ya TBMM’yi kapatırız, dediler’ diyor. Yalanın bu kadarına pes ya. Asker yok mu? Yok dersek yalan söylemiş oluruz. Asker var bando mızıka için var. “Dedem Sarıkamış’ta şehit olmuştu” da demişti. Bir baktık askeri kaynaklara, o da yalan. Dünyanın en büyük yalancısı, bu kadar yalan söyleyen ikinci bir adam görmedim. Erdoğan mı? Ekmel Bey mi?.. 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için RTE alanlara indi... RTE, CHPMHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun üzerine fazla gitmiyor, sadece “monşer” diyor... RTE birinci tur seçimlerinde yüzde 50’yi aşabilir mi? Oldukça zor görülüyor... Emre Kongar’ın dün değindiği gibi salt RTE’nin değil, İhsanoğlu ve Demirtaş’ın da ilk tur da şansı yok. Ulusalcılığı, laikliği, Atatürkçülüğü tekellerine almış bir grup Ekmeleddin İhsanoğlu üzerinden CHP’yi karıştırmak istiyor. Başarılı olabilirler mi? Bu CHP üst yönetiminin görevi... Ekmeleddin İhsanoğlu’nu yalnız bırakırlarsa RTE’nin işine yarar. Zaten binde üçlük partinin yayın organı üstü örtülü değil, açıktan RTE’nin havuzuna su taşıyor, “havuz medyası” gibi çalışıyor. Sayıları 1520 arasında milletvekili var o “minik parti”yle yoldaş olup CHP’nin altını oymaya çalışan. Kara çalmakla ünlü geçmişleriyle sabıkalı olanların amacı, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun seçilmemesi falan değil CHP tabanını yanlarına çekmek. Bunu yıllardır yaptılar, yapacaklar. Amaçları CHP seçmeninin yüzde beşlik kesimini sandığa götürmemek. Zaten RTE’nin istediği de bu! Yeme de yanında yat! HHH TKP ve ÖDP açık açık 10 Ağustos’ta sandığa gitmeyeceklerini açıkladı... Onların bu tavırlarını ben saygıyla karşılıyorum... Peki, kendilerini Atatürkçü, laik, ulusalcı olarak gören, cumhurbaşkanı adayı çıkarıp Kılıçdaroğlu’na, parti üst yönetimine rezilce saldırıp “adayımız budur” diyerek CHP’ye “emir” veren bu zibidilere ne oluyor? Sizin partiniz var! Bir başka parti (CHP) adına hangi hakla cumhurbaşkanı adayı çıkarabilirsiniz? Benim akıl erdiremediğim şey kimi CHP milletvekillerinin, İnşaatları niye takip eder CHP’de kavga çıksaydı... Geçen hafta Erdoğan grup toplantısı yaptı, TRT 4 kanalı tamamını verdi. Sıra geldi CHP’ninkine. Bizimki ne kadar verilmiş olabilir: Sıfır! Bu kadar rezilliği hiçbir demokrasi sindiremez. CHP grubunda kavga çıksaydı, onu 24 saat verirdin. Ahlak yoksunu insanların oturduğu ve yönettiği yerdir orası. Cumhurbaşkanlığı makamı bir siyasal parti liderinin makamı değildir, 76 milyonu kucaklayan bir makamdır. O yüzden biz o koltuğa siyasi kimliği öne çıkmamış birisini aday gösterdik. O göreceksiniz Türkiye Cumhuriyeti’ni hem doğuda, hem batıda bi Yalanın bu kadarına pes Öldür talimatı verdi Yemin metninde var Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptılar Yurtdışında ‘Gezide gençlere zulmedildi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Halk TV’nin sorularını yanıtladı. Gezi Parkı protesları ile ilgili bir soru üzerine İhsanoğlu, “Gençlere zulmedilmiştir. Siz gece bunları vurursanız bu vahşettir. Bunların sonunda ölüme benzer hadiseler olursa bu çok kötü bir şeydir. Eğer devlet bu insanlarla farklı bir diyaloğa girseydi bunlar yaşanmazdı. Vefat eden evlatlarımızın hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Bana düşen bir vaziye varsa hepsini yaparım” dedi. oy verecek İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Almanya’da oy kullanacak olan 3 yurttaş, serbest seçim, düşünce ve ifade haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Almanya’nın Frankfurt kentinde yaşayan öğrenci Can Şahin, Köln’de yaşayan öğrenci Metehan Özcan ile işçi Nedim Aygın, avukatları Haydar Sığınak aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne ayrı ayrı bireysel başvuru dilekçesi sundu. Avukat Haydar Sığınak, dilekçelerinde, 6304 sayılı yurtdışında yaşayan yurttaşların oy kullanmalarına ilişkin yasaya dikkat çekerek “Yurtdışında yaşayan seçmenlerin oyları tamamen Dışişleri Bakanlığı’nın inisiyatifine bırakılmıştır” dedi. Yasa uyarınca oyların açılmadan sayılarak tutanağa geçirileceği ve misyon şefliğinde saklanan oyların Ankara’ya getirilerek Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki Seçim Kurulu tarafından sayılacağını anlatan Sığınak şöyle devam etti: “Oy verme işleminden sonra uzun süre yürütmenin organı olan bakanlıkta kalacak olan oyların sonuçları her durumda şaibe yaratacaktır” dedi. Yurtdışındaki seçimlere ilişkin düzenlemenin gizli oy, açık sayım ilkelerini ihlal ettiğine dikkat çeken Sığınak, “Gizli sayım ancak diktatörlükle yönetilen ülkelerde, halkın denetiminden kaçmak için uygulanan bir yöntemdir” ifadesini kullandı. seçmen rahatsız Salı Pazarı’na gitti Marmaray’a bindi Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Kadıköy’de Salı Pazarı’nı ziyaret etti. Esnaf ve yurttaşların sorunlarını dinleyen İhsanoğlu daha sonra Yenikapı’ya geçmek üzere Marmaray’a bindi. Üsküdar’dan istasyona girerken cebinden çıkardığı İstanbulkart’ı turnikeye basmak isteyen İhsanoğlu’nu görevliler turnikeleri açarak içeri aldı. İhsanoğlu, Marmaray’da yurttaşlarla sohbet ederek çiçek dağıttı. Yenikapı istasyonundan aracı ile ayrılan İhsanoğlu’nun camı açarak zafer işareti yaptığı görüldü. Çatı aday İhsanoğlu’ndan Başbakan Erdoğan’a yanıt: Monşer ‘azizim’ demek HAZAL OCAK Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu dün, Kadıköy Salı Pazarı’nda halkla buluştu. Yurttaşlar sık sık “Türkiye seninle gurur duyuyor” ve “Halkın umudu İhsanoğlu” sloganlarını attı. İhsanoğlu pazar gezisinin kendisine çok şey ifade ettiğini belirterek “Halkta değişim talebi var. Farklı bir alternatif arayışı var” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik “monşer” ifadesine yanıt veren İhsanoğlu, “Monşer demek ‘Azizim’ demek. Bana ‘Azizim’ dedilerse çok teşekkür ederim” diye konuştu. Fikirtepe’de oturduğunu söyleyen ve Suriyeli mültecilerden duyduğu rahatsızlığı anlatan kadına İhsanoğlu, “Kapıyı açanlar, herkes gelsin diyenler nerede? Biz diyoruz ki bu politikalar yanlıştır” dedi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan İhsanoğlu, Kürt sorununun çözümüne ilişkin İran modeli önerdiği şeklindeki haberleri yalanlayarak “Böylesine hassas bir konunun çözümünün Meclis çatısı altında olması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu. İhsanoğlu daha sonra DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile Genel İş Sendikası’nda bir araya geldi. Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında bir gazetecinin “Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’ün türbanlı olması, sizin eşinizin türbansız olması dolayısıyla sizin cumhurbaşkanlığına çıkmanızın laikliğe teminat oluşturacağı yorumları ön plana çıktı. Böyle bir yönü var mı” sorusu üzerine, İhsanoğlu, soruyu soran kişinin kendini tanıtmasını istedi. Akit Gazetesi Genel Yayın Danışmanı olduğunu belirten Serdar Arseven, ikinci sorusuna geçerek “Sivas olaylarıyla ilgili üzüntünüzü dile getirdiniz. Başbağlar katliamıyla ilgili böyle bir tepki dile getirmemenizle ilgili eleştiriler yapıldı” dedi. İhsanoğlu ise “Haklısınız. Bu bizim eksiğimiz oldu. Çünkü devamlı seyahat halinde, program düzenlenmesi ne Şubat ‘28 kurbanı oldum’ deniyle yoğun faaliyet halinde... Bu niyetimizde olduğu halde bu eksikliği kabul ediyorum” dedi. İhsanoğlu, başörtüsüne ilişkin soruyu değerlendirirken “Ama söylediklerimi aynen nakledeceksiniz” diyerek şöyle konuştu: “Başörtüsü meselesi bir haktır. İsteyen yapar, istemeyen yapmaz, yapmak isteyeni kimse önleyemez. Kızlarımız başlarını kapatmak istedikleri zaman bunlara karşı çok insan karşı çıktı ve Türkiye büyük acı yaşadı. 28 Şubat döneminde kızlarımızın derse girmeleri hususunda kızlarımıza destek verdim. Bu tavrımdan dolayı 28 Şubat kurbanı oldum, 10 yıl erken üniversiteden ayrıldım. Bu problemi çözmekte olgunluk gösteren herkesi takdirle karşılıyoruz.” İhsanoğlu, “Eşimin başının açık olması, Sayın Cumhurbaşkanı’nın eşinin kapalı olması şahsi meseledir. Ben ne eşime saygısızlık edilmesini ne de sayın cumhurbaşkanımızın muhterem refikalarına saygısızlık edilmesini isterim. Böyle bir soruya da katiyetle cevap vermem” dedi. “minik bir parti”yle işbirliği yapmaları. Yapacakları şu olmalı kanımca... CHP’den istifa edip “minik parti”ye geçmeleri, sayıları çoksa TBMM’de grup kurmaları... Bir yıl sonra genel seçimler var! Hemen geçin “İP”e un serin, Hanya’yı Konya’yı görün. Zaman bulunursa tarihin sayfalarını karıştırın, parlamenter demokrasi yerine başkanlık sistemini düşünün, bunun salt ABD’de tuttuğunu, Güney Amerika ülkelerinde neler olduğunu görün... Sakın ha Erdoğan’la İhsanoğlu’nu aynı kefeye koymayın... Ekmel Bey’i tanımadan, kitaplarını okumadan “yobaz, Atatürk düşmanı” demeyin... Emre Kongar’ın şu cümlesini bir kıyıya yazıp saklayın, zamanı gelince anımsarsınız: “Biri demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere karşı; öbürü, demokrasiden, temel hak ve özgürlüklerden yana...” Emre Kongar, bir siyaset bilimcisi, değerli bir bilim insanı. Saptamalarının tümüne katılıyorum... HHH RTE’nin oy havuzuna oy taşıyanlar beni bile “Fethullahçı” yaptıklarına göre elbette Ekmel Bey’i de yaparlar... Onu da yaptılar! Bunlara en güzel yanıtı yine Emre Kongar verdi: “Biri bölücü, öteki birleştirici... Biri mezhepçi, öbürü mezheplerin eşitliğinden yana... Biri savaş istiyor, öbürü barışı... Biri laiklik karşıtı, öbürü laikliği temel değer olarak alıyor... Biri Atatürk’e karşı, öbürü Atatürk’ü temel değer olarak alıyor...” Ve Ekmel Bey’i yerden yere vuran sözde Atatürkçüler, laikler, ulusalcılar neye karşı? Ortalığı karıştırmaktan başka her şeye karşılar. Şimdilerde Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı çıkıp “İP”e un seriyorlar, kimi CHP milletvekilleriyle birlikte... Ne diyeyim; yolları açık olsun!.. CHP’li seçmene, barış, özgürlük, kardeşlik isteyen herkes... 10 Ağustos’ta mutlaka sandığa gidin ve oyunuzu kullanın... Ben öyle yapacağım! Çatı aday, Ekmel Bey’e oyumu vereceğim! Başka yolu yok... Yolsuzluk komisyonunda görev yapacak vekiller seçildi Üyeler belirlendi komisyon toplanıyor Hakkı Köylü, Mustafa Akış, YuANKARA (Cumhuriyet Bürosuf Başer, Mustafa Kemal Şersu) 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet betçioğlu, Bilal Uçar, İlknur İnOperasyonu’na adı karışan eski baceöz, Ayşe Türkmenoğlu, İsmet kanlar hakkında 5 Mayıs’ta kurulan Su ve Yılmaz Tunç; CHP’den Rısoruşturma komisyonunda görev za Türmen, Erdal Aksünger, Hayapacak milletvekilleri 64 gün sonluk Eyidoğan ve Namık Havutra belirlendi. Komisyonun bugün ilk ça; MHP’den Mesut Dedeoğlu, toplantısını yaparak başkanlık divaHDP’den de Bengi Yıldız komisnının belirlenmesinin ardından bayonda görev yapacak. kanlar hakkındaki fezlekeler üye vekillerin bilgisine açılacak. 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu kapsamında rüşvet almak, nüfuzu kötüye kullanmak gibi haklarında pek çok iddia bulunan eski bakanlar Egemen Bağış, Muammer Güler, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar hakkında 5 Mayıs 2014’te kurulan soruşturma komisyonunun üyeleri 64 TBMM’deki kura çekimine katılan Egegün sonra belirlendi. Soruşmen Bağış’ın kurada çıkan isimleri not alturma komisyonu için AKP’nin dığı görüldü. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) 27, CHP’nin 12, MHP’nin 3 ve HDP’nin de önerdiği 3 millletvekilinKomisyon bugün ilk toplantısını den AKP’ye 9, CHP’ye 4, MHP ve yaparak başkan, başkanvekili, sözHDP’ye 1’er milletvekili TBMM Gecü ve kâtip üyeyi belirleyecek. Konel Kurulu’nun dünkü oturumunda misyonun başkanlık divanının oluşkurayla belirlendi. Kurayla seçim işmasının ardından komisyon üyelelemine geçilmeden önce söz alan ri; TBMM’ye gönderildiğinden beMHP’li Faruk Bal, “Neden 64 günri vekillerin bilgisine sunulmayan dür bu isimler verilmedi de şimdi fezlekelere de ulaşabilecek. Ancak veriliyor? Çünkü 2 ay sonra cumAKP’nin, başkanlık divanını oluşturhurbaşkanı seçimi bitmiş olacak” mayarak fezlekelere erişimi de cumdiye konuştu. Bal, cumhurbaşkahurbaşkanı seçimi sonrasına bıraknı adayı olan Başbakan Tayyip ma eğiliminde olduğu belirtiliyor. Erdoğan’ın hırsızlık ve yolsuzluktan Soruşturma komisyonu üye sorgulatmamak için üye seçiminin tamsayısının salt çoğunluğuyla ertelendiğini ifade etti. toplanacak. Komisyonda 9 milletKura çekimi sonucu soruşturma vekiline sahip AKP grubu dilerse komisyonunda görev yapacak vekomisyonun toplanmasını da enkiller belirlendi. Buna göre AKP’den gelleyebilecek. Savcılık, soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekle suçlanan Genelkurmay Başkanı’nı suçsuz buldu Özel’e Uludere’de takipsizlik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Şırnak’ın Uludere ilçesinde 34 kişinin yaşamını yitirdiği Roboski katliamına ilişkin soruşturmada gizliliği ihlal etmekle suçlanan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel hakkında takipsizlik kararı verdi. 28 Aralık 2011 tarihinde 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan Roboski katliamının ardından Genelkurmay Başkanı Özel, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’yle görüşmesinde konuya ilişkin açıklamalar yaptı. Özel, “Ölenler arasında silahlı teröristler bulunmaktaydı. Biz ulaştığımızda silahlar toplanmıştı, gerçekler yakında ortaya çıkar” dedi. Uludere’de hayatını kaybedenlerin yakını olan 32 kişi, bu açıklamalar nedeniyle Necdet Özel hakkında “soruşturmanın gizliliğini ihlal” ve “adli yargılamayı etkileme” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Memur suçları soruşturma bürosunda görevli savcı Alper Türközmen, Özel hakkında yürüttüğü soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Özel’e ait olduğu öne sürülen sözlerin 21 Haziran 2012’de Genelkurmay’ın resmi internet sitesinden yalanlandığı vurgulanan kararda, “ayrıca söylendiği iddia edilen sözlerin, adı geçen şüpheli tarafından söylendiği kabul edilse dahi gerek gizliliği ihlal, gerekse adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunun unsurlarını oluşturmadığı” belirtildi. Kararda şunlar kaydedildi: “Genelkurmay başkanları ile ilgili adli soruşturmalarda izlenecek usul, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/a maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddede adı geçen görevliler hakkında izin istendiğinde, iznin isteneceği makam ve itiraz usulü açık olarak belirtilmiştir. Ayrıca bu şahısların yargılanmasının da Yüce Divan’da olacağı açıkça yazılmıştır. Ancak soruşturmanın kimin tarafından yapılacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığından, burada genel hükümlere göre izlenecek yolun tespiti gerekmektedir. Bu sebeple Genelkurmay başkanlarıyla ilgili adli soruşturmalarda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görevli olduğuna dair yasada açık bir hüküm bulunmadığından, soruşturma başsavcılığımızca icra olmuştur.” ‘Bedelli gündemde değil’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, gündemlerinde bedelli askerlik konusunun olmadığını bildirdi. Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yılmaz, profesyonel orduya geçişle ilgili bir soru üzerine, TSK’nin üçte 1’inin profesyonel ordu olduğunu belirterek, “Türkiye için en uygun sistem, böyle karma sistem. Üçte 1’i profesyonel” dedi. Yılmaz, “Bu oran korunacak mı” sorusuna, “Ülke ihtiyaçları dikkate alınarak orta bir yol bulunur” yanıtını verdi. İsmet Yılmaz, yol kesme ve askere yönelik taciz atışı iddialarına ilişkin, “Onlar resmin ufacık bir parçası. Resmin tamamına baktığımızda her yerde huzur var” diye konuştu. Yılmaz, bir gazetede yer alan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in istifa edebileceği yönündeki iddialara ilişkin, “Öyle bir iddia doğru değildir” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle