03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET [email protected] 9 TEMMUZ 2014 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR Ali İsmail’i anma gecesi n Kültür Servisi Ali İsmail Korkmaz’ın ölümünün 1. yılında Ali İsmail Korkmaz Vakfı tarafından 10 Temmuz Perşembe günü anma gecesi yapılacak. Geceye, Gezi Direnişi’nde yaşamını yitiren gençlerin aileleri de katılacak. İlkay Akkaya, Hilmi Yarayıcı, Pınar Aydınlar, Tolga Sağ, Barış Atay ve Mesreh el Emel Kaldırım Müzik Topluluğu’nun katılımıyla gerçekleşecek gecede türküler ve şiirler eşliğinde Ali İsmail anılacak. Ali İsmail Korkmaz, geçen yaz Eskişehir’de Gezi Parkı protestolarına katılmış ve polisin müdahalesinden kaçarken eli sopalı grup tarafından darp edilerek öldürülmüştü. Ali İsmail Korkmaz öldürüldüğünde 19 yaşındaydı. Müzikle değişen yaşamlar ‘İnanç Yayınları Fuarı’ Neden Olmasın? Geçen hafta Barış İçin Müzik Vakfı’na gecikmiş bir ziyarette bulundum. Edirnekapı’da, Kariye Müzesi’nin hemen arkasında sarıgri boyanmış iki bina. Vakıf, Mimar Mehmet Selim Baki tarafından 2005’te kurulmuş. Eşi Yeliz Hanım kendini bu işe adamış. Bugüne dek 4 bin çocuğa elleri değmiş. Halen 250 çocuk eğitilmekte. Bir koro, bir orkestra ve bras band var. Çocuklar o çevreden: Çarşamba, Edirnekapı, Türbe Sokak. Okullarından çıktıkları gibi burada soluk alıyorlar. Önce ayakkabılarını çıkarıp raflara koyuyorlar. Odaların her biri onlar için bir mağbet. Kocaman kontrbasların ardında kaybolmayacak kadar güçlüler. Gencecik öğretmenlerinin hepsi konservatuvar mezunu ve İstanbul orkestralarında çalıyorlar veya çalmışlar. Tümü de idealist ve özverili. Uzun solfej, armoni, teori derslerinden önce doğrudan müzikle tanışıyorlar. Bir yılda “Nabucco Uvertürü”nü, “Wilhelm Tell”i, “Köçekçe”yi çalabiliyorlar. Biri gelirken, bir de amca kızı getirmiş yanında, bir başkası kardeşlerini alıp gelmiş. Derken hepsi kocaman bir aile olmuş. Çoğu akordeonla işe başlamış. Akordeon her zaman en güTürkiye Diyanet Vakfı (TDV) her yıl ramazan ayında İstanbul’da ve Ankara’da kitap fuarları düzenliyor. Bir ramazan etkinliği olarak başlayan fuarlar zamanla kalıcılaştı, 33. yılına erişti. Ankara’da Kocatepe Camisi’nde 2010 yılına kadar da İstanbul’da Sultanahmet Camisi avlusunda eşzamanlı olarak yapılıyordu fuarlar. “İstanbul 2010 Kültür Başkenti” etkinlikleri kapsamında Beyazıt Meydanı’na taşındı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’ndan alınan destekle yaptırılan ve destek oranının büyüklüğü ile tartışmalar yaratan çadırda gerçekleştirilmeye başladı. TOBB’nin fuarlar listesinde resmi adı “Kitap ve Kültür Fuarı” olmasına rağmen “Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı” adı kullanılıyor. Yasal olarak mümkün mü bilmiyorum ama “Türkiye” dediğinizde o fuarın “uluslararası” nitelikte olması, kapsayıcı olması gerek. Oysa TDV’nin yaklaşımı çok sınırlayıcı ve seçici. Esas olarak dini yayın yapan yayınevlerine stant veriyorlar. Ama sadece belli bir anlayışta İslami yayın yapanlara yer var. Örneğin Hıristiyanlıkla ya da Musevilikle ilgili yayın yapan yayınevleri yok. Bahaileri ya da Budistleri hiç aramayın. İslamiyet denilince de yine bir seçme var. Alevilikle ilgili yayın yapan yayınevlerine baştan beri yer yok. Bu sene bir adım daha atarak önceki yıllarda fuara katılan Boğaziçi, Muştu, Yakamoz, İrfan, Babıali Kültür, Zaman Kitap’ın aralarında yer aldığı 20 yayınevine yer vermemişler. Fuar yönetimi alan darlığını gerekçe göstermiş ama fuar alanının daraldığına dair bir bilgi yok. Çadır aynı çadır. Zaten 20 yayınevine yer vermezken 30’a yakın yeni yayınevine ve kitap yayını olmayan Yeni Şafak ve Star gazetelerine de stant verilmiş (bkz. Zaman, 29.06.2014). Fuara alınmayan yayıncılar 28 Şubat döneminde de Risalei Nur yayımlayan yayınevlerinin fuara alınmadığını, bu yıl da o döneme benzer bir uygulama yapıldığını söylüyorlar. Risalei Nur kitaplarının yeni basımları için bandrol verilmeyerek yayınlarının engellendiğini göz önüne alırsak Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Özavşar’ın “Herhalde yaşanan süreçle alakalıdır” sözü tavrı tam olarak ifade ediyor. Hükümette kim varsa onun siyasi görüşüne göre davranıyorlar. Tüm dinlere, dini anlayışlara aynı eşitlikte hizmet vermeleri gerekirken sadece dönemin hükümetinin onaylayacağı yayınevlerini fuara alıyorlar. Bu yıl fuar İBB Kültür AŞ işbirliğiyle düzenlenmiş. Eskader ve Basın Yayın Birliği de destek vermişler. Fuar hakkında bilgi alabileceğiniz bir web sitesi yok. Fuarı düzenleyen Vakıf Fuarcılık’ın vakiffuarcilik.com.tr’deki web sitesi yayında değil. Kültür AŞ’nin kultursanat. org adresli web sitesinde ve Basın Yayın Birliği sitesinde sadece fuarın açıldığı haberi var. Eskader’in sitesinde fuarda yapılacak imza günlerinin bazıları ve derneğin düzenlediği ramazan sohbetlerinin programı var. Fuarla ilgili bilgileri medyada yer alan haberlerden edinebiliyoruz. 173 stantta 180 yayınevi katılıyormuş. Fuara kabul edilen yayınevlerinin hangileri olduğunu, kültürel etkinlik olarak ne yapılacağını ancak fuara gidenler öğrenebilecek. Açılış konuşmalarında fuarın ramazanın ruhuna uygun bir yapıda olduğu belirtilmiş. Fuarda sergilenen kitaplarda ağırlığın başta Kuran, mealler ve tefsirler olmak üzere dini eserlerde olduğu görülüyor. Mehmet Emin Özavşar 1983’te dini yayınlar fuarı ismiyle başlayan fuarın 28 Şubat ortamında ismini değiştirmek durumunda kaldığını ve önümüzdeki yıl yeni bir isim, yeni bir içerik, yeni bir ufukla yoluna devam edebileceğini söylemiş. Ben yayıncılığın türlerine özel fuarlar yapılmasında yarar görüyorum. Böylece okur o türde yapılmış yayınlara tamamına daha kolay ulaşabilir. Bu fuara da “İnanç Yayınları Fuarı” adını öneriyorum. Tabii tüm dinleri, dini inançları kapsayacak, yer verecek, siyasi gelişmelere göre tavır ve isim değiştirmeyecek bir anlayışla yapılması koşuluyla. Barış İçin Müzik Vakfı, müzik aracılığıyla hayatla barışan nesiller yetiştiriyor Kadıköy’de yazlık sinema günleri n Kültür Servisi Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği yazlık sinema günleri başladı. 20 Temmuz’a kadar devam edecek etkinlik; Dumlupınar Parkı, Doğa Parkı, Koşuyolu Mahalle Evi, Ali İsmail Korkmaz Parkı, Kriton Curi Parkı ve Zübeyde Hanım Parkı’nda yapılacak. Her gün saat 21.30’da gösterilecek filmlere katılım ücretsiz. Filmlerin tarihleri http://kadikoy. bel.tr/ adresinden öğrenenilebilir. u Vakfın temel amacı mümkün olduğu kadar fazla çocuğa karşılıksız müzik eğitimi olanağı sağlamak. Bu değerli kuruluş bütün bağışlara açık. Onlara katkıda bulunmak, yarının kavgasız kuşaklarını kazanmak olacaktır. venli sığınakları. Vakfın temel amacı mümkün olduğu kadar fazla çocuğa karşılıksız müzik eğitim olanağı sağlamak. Gerek maddi, gerekse sosyal olanakları sınırlı binlerce çocuk bu ortak sosyal ve kültürel yaşam alanında yeni bir soluk bulmuş. Sokaklarda kavga edip yarın öbür gün kavgacı kuşaklar türeteceklerine müziğin ortak paydasında barışıyorlar. Dahası bu barışçı ortamı evlerine taşıyorlar. Önceleri ilkokullarda kurulan müzik atölyeleriyle yola çıkılmış. 2010’da vakıf bugünkü kendi binalarına kavuşmuş. Çalışma kabinleri, gösteri ve grup çalışması salonları, kütüphanesi ve yemekhanesi olan binalar. Mary Berkmen gibi değerli bir kütüphaneci de kitaplığı düzene sokmakta. Çocukların çalgılarını evlerine götürebilmesi kendilerine güveni artırıyor. Daha küçükleri yetiştirmek için büyükler asistanlık yapıyor. “ Urban Age Award ” (2009) alan vakfın çocukları geçen yıl Viyana’da Sistema Europe ile buluşmuş, Avrupa’nın dört bir yanından gelen çocuklarla birleşip Salzburg Festivali’ne katılmışlar. İşte burada Venezüella’nın o muhteşem yaratısı El Sistema’nın diğer ülkelere dalga dalga yayılışını izleyebiliyoruz. Guatamala Sistema’nın kurucusu Bruno Campo halen Barış İçin Müzik Vakfı’nın müzik direktörü. Samuel Matus da vakfın misafirhanesinde kalıyor ve çalışmalara yön veriyor. 2014 Sistema Europe kampı bu yaz Boğaziçi Üniversitesi’nde kuruluyor. 29 ülkeden 200 çocuk katılacak; 21 Ağustos’ta Bakırköy Leyla Gencer Sahnesi’nde bir konser verecekler. Sonra Karakas’ta Ekim konseri ihtimali var. 26 Kasım’da Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da çalacaklar. Gelecek yaz İsveç kampı; 2016’da Leipzig operasında konser... Bu programlar çocuklar için müthiş birer motivasyon. 2013’te İKSV’nin kurumsal partneri olması vakfa yeni kapılar açtı. Ve son festivalde Venezüella El Sistema’nın kurucusu Abreau ile bir dostluk anlaşması yapıldı: Dünya üstünde Venezüella’ya en yakın model olarak gösterilen vakıf, orayla karşılıklı teknik destek alışverişinde bulunacak. Bu değerli kuruluş bütün bağışlara açık. Onlara katkıda bulunmak, yarının kavgasız kuşaklarını kazanmak olacaktır. Metin Altıok şiirlerinden bestelenmiş şarkılardan oluşan albüm yayımlandı Murathan Özbek’e ödül Fotoğraf sanatçısı Murathan Özbek’in, İstanbul’da sergilediği “An” isimli fotoğraf projesi Prix de la Photographie Paris’te iki önemli ödüle değer görüldü. Özbek’in “AN” isimli fotoğraf serisi, Paris’te düzenlenecek bir sergiyle Avrupalı sanatseverlerle buluşacak. Özbek, son iki yılda gerçekleştirdiği “İn” ve “An” isimli fotoğraf projeleriyle toplam 10 büyük ödüle değer görüldü. Şiirleri ‘Anka’yla yeniden doğdu Kültür Servisi Sivas katliamında yitirdiğimiz şair Metin Altıok’un şiirlerinden bestelenmiş çoğu yeni şarkılardan oluşan 2 CD’lik “Anka” adlı albüm yayımlandı. Kızı Zeynep Altıok Akatlı tarafından hazırlanan albümde, 28 şarkı yer alıyor. Anadolu Müzik etiketiyle raflara çıkan albüme katkı sunan sanatçılar arasında ise Fazıl Say, Grup Gündoğarken, Candan Erçetin, Vedat Sakman, Çiğdem Erken, Umay Umay, Birsen Tezer, Demet Sağıroğlu, Mazlum Çimen gibi pek çok isim bulunuyor. “Anka”da Sezen Aksu’nun sevilen Onno Tunç bestesi olan “Kavaklar” ile Ataol Behramoğlu’nun Metin Altıok anısına yazdığı ve Zülfü Livaneli tarafından seslendirilen “Yangın Yeri” şarkılarının yanı sıra bir de Altıok’un kendi sesinden bir şiir bulunuyor. Albümün bir diğer özelliği ise Atıok’un “Kimliksiz Ölüler” adlı şiirinin bir bölümünün Kürtçe olarak Mirady tarafından “Miriyên Bênasname”; diğer bölümünün ise Zazaca, Kardeş Türküler tarafından “Merdê Bêkamiyê” adıyla bestelenmiş ve seslendirilmiş olması. n Kültür Servisi Agop Arad’ın kapak tasarımı ‘Ucube’de sanatçılar dinlenecek n İstanbul Haber Servisi Heykeltraş Mehmet Aksoy’un Kars’ta yıktırılan “İnsanlık Anıtı” heykeli için “Ucube” dediği gerekçesiyle Başbakan Recep Tayip Erdoğan hakkında açtığı 100 bin TL’lik tazminat davası 9 Eylül’e ertelendi. İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dün görülen duruşma mahkeme, ressamyazar Bedri Baykam, ressam Mehmet Güleryüz ve Prof. Dr. Metin Sözen’in tanık olarak dinlenmesi için duruşmayı erteledi. Garbis Cancikyan ve Haygazun Kalustyan’ın ‘Balkıs’ kitabı İş Bankası Kültür Yayınları’nda ‘Asasız Musa’ 3 Ekim’de sinemalarda Filmin ilkgösterimi 33. İstanbul Film Festivali’nde yapılmıştı Kültür Servisi Gazeteci Musa Anter’i anlatan, Aydın Orak’ın yönetmenliğini üstlendiği “Asasız Musa” adlı film 3 Ekim’de gösterime girecek. Kürt aydın, gazeteci Musa Anter 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da öldürülmüştü. “Asasız Musa” ilk gösterimini son İstanbul Film Festivali’nde yapmıştı. Anter’in yaşamındaki dönüm noktalarını metaforik bir dille anlatan filmde karakter devamlılığı oyuncularla değil, Anter’i simgeleyen fötr şapka, pardösü ve tahta bavul ile sağlandı. Film, 4 yıllık çalışma sürecinin ardından Mardin merkez, Nusaybin, Akarsu ve Musa Anter’in doğduğu köy olan Zivinge’de çekildi. Anter’i yaşamı, aralarında Turgay Tanülkü, Aydın Orak, Selamo, Murat Toprak gibi isimlerin olduğu 10 oyuncu canlandırdı. Kayıp iki Ermeni şairden şiirler Kültür Servisi İş Bankası Kültür Yayınları, günümüz okurunu, bir dönem hatırı sayılır eserler üretmiş ama geniş kitlelere ulaşamamış değerli şairlerle buluşturduğu “Kayıp Şairler” dizisine bir yenisini daha ekledi. Garbis Cancikyan ve Haygazun Kalustyan’ın 1942 yılında yayımladıkları “Balkıs”, serinin 5. kitabı olarak özgün tasarımıyla raflardaki yerini aldı. Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat’ın öncülüğünde 1941 yılında başlatılan, ölçüsüz, uyaksız yeni bir şiir akımı olan Garip’ten etkilenen şairler, sıradan insan hikâyelerine odaklandıkları şiirlerinde gerçekçi bir yaklaşım benimsemişlerdi. Garip ırmağına sessiz sedasız katılan bu iki özel şairin yapıtları Ahmet Oktay’ın danışmanlığında, Ruken Kızıler’in editörlüğünde yeniden gün yüzüne çıkıyor. Kitapta, Cancikyan ve Kalustyan için Yetvart Paylin Tomasyan tarafından kaleme alınan yaşamöykülerinde, “Alacakaranlık” anlamına gelen “Balkıs”ın isim babasının heykeltıraş Hüseyin Anka olduğu, kitabın kapak tasarımı ve deseninin ise uzun yıllar Cumhuriyet gazetesinde çalışmış olan ressam Agop Arad tarafından yapıldığı belirtiliyor. 1920’de İstanbul’un Samatya semtinde dünyaya gelen ve 1946’da öldüğünde, Balıklı Ermeni Mezarlığı’na defnedilen Ermeni lirik şair Misak Medzarents’in yanına gömülen Cancikyan’ın mezar taşına şiirlerinden biri kazandı: “Ocağın altısında doğdum ben / Ateş yüreğimde tüter / Kılıç alnımda, doğdum ben.” 1920’de İstanbul’un Gedikpaşa semtinde doğan, 1965’te Ermenistan’a göç ettikten sonra 1985’te yaşama veda eden Kalustyan’ın “Ayrılık” şiiri ise şöyle: “şimdi yalnızım / yapyalnız bakıyorum / içimde konuşmıyan bir lisan / bir iki satır şiir / ve bütün yaşamak isteyenlerin arzusu.” Asi’deki Antakya sergisi n Kültür Servisi “Asi’deki Antakya: Mozaikler Şehri’nde İlk Araştırmalar” sergisi, Antakya tarihine ışık tutan arkeolojik kazı çalışmalarına ait fotoğrafları izleyicilerle buluşturuyor. Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM), Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (AnaMed) ve Türk Amerikan Derneği işbirliğiyle Cinnah Caddesi’ndeki TürkAmerikan Derneği Emin Hekimgil Sanat Galerisi’nde açılan sergi 21 Eylül tarihine kadar Ankaralı tarih ve sanat meraklılarıyla buluşuyor. İstanbul Modern koleksiyonundan fotoğraflar Landskrona’da u Sergi İstanbul Modern’in Avrupa ve Ortadoğu’nun başlıca kentlerinde gerçekleştirdiği sergi dizisinin son halkasını oluşturuyor. Kültür Servisi İstanbul Modern Fotoğraf Koleksiyonu’ndan bir seçki “Focus: Turkey” adıyla, İsveç’te fotoğraflarına odaklanılan serginin modern ayağını İstanbul Modern üstleniyor. İstanbul Modern Fotoğraf Koleksiyonu’ndan seçilen 57 fotoğraf, 26 Ağustos 2014 tarihine kadar sergilenecek. Fotoğrafın farklı teknik ve temsil biçimlerini kullanan sanatçıların çalışmalarından oluşan sergide Ali Alışır, Kerem Ozan Bayraktar, Fatma Belkıs, Dilan Bozyel, Yusuf Darıyerli, Murat Germen, Ege Kanar, Sevim Kerem Ozan Bayraktar ‘7 Atlı Ressam’. Sancaktar, Sinan Tuncay, Gözde Türkkan, Sencer Vardarman, Devin yapılan Landskrona Fotoğraf Festivali Yalkın, Begüm Yamanlar, Sarp kapsamında sanatseverlerle buluşuyor. Kerem Yavuz ve Cemre Yeşil’in Osmanlı’dan günümüze Türkiye fotoğrafları bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle