01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 2014 PERŞEMBE 12 DIŞ HABERLER [email protected] ABD, Kanada ve Avrupa havayollarıyla birlikte THY de Tel Aviv’e uçuşları iptal etti İsrail’e hava darbesi Dış Haberler Servisi İsrail’in TelAviv Ben Gurion Havalimanı yakınlarına düşen füze nedeniyle Amerikan havayolu şirketleri US Airways, United Airlines ve Delta Havayolları’nın Ben Gurion Havalimanı’na seferlerini iptal etmesi ve Federal Havacılık Dairesi’nin (FAA) Amerikan yolcu uçaklarının İsrail üzerinden uçuşunu 24 saat yasaklamasından sonra bir yasak da Türk Hava Yolları’ndan geldi. THY Tel Aviv seferlerini 24 saat süreyle durdurma kararı aldı. Türk Hava Yolları Basın Müşaviri Ali Genç resmi Twitter adresinden yaptığı açıklamada “Türk Hava Yolları, Tel Aviv seferlerini 24 saat süreyle durdurma kararı aldı. Durum yakından izlenmekte olup, gelişmelere göre uçuşlarla ilgili karar gözden geçirilecektir” derken Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de yine Twitter hesabından “İsrail Ben Gurion Havalimanı’ndaki güvenlik riski sebebi ile Türk taşıyıcıların 24 saat süre ile sefer yapmasının askıya alındığını” duyurdu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, İsrail’e İsrail Daha da Uzak… Uluslararası şirketlerin ikinci emre dek İsrail uçuşlarını askıya alması üzerine boşalan Tel Aviv havaalanı görüntülerine baktıkça gördüklerime inanmakta zorluk çekiyorum… Dünyanın en güçlü ekonomilerinden olan ve yerkürenin her köşesiyle yoğun ticarikültürel bağları bulunan İsrail de Gazze gibi adeta sanki “getto”laşıverdi… Kızgın sirke küpüne zarar misali… Kurulduğundan beri bölgede zaten yalnız olan ve uyguladığı politikalarla bu yalnızlığını, geçen zaman içinde her adımda daha da artıran İsrail; Batı’dan ve dünyanın gerisinden nerdeyse tecrit olmuş bir görüntüye girdi. Yaz ortası tam yüksek sezonda uçak şirketlerinin bütün “checkin” noktaları boş olan bir hayalet havalanı… İsrail halkı için bayağı psikolojik darbe olmuştur diye düşündüm. Bir Tel Aviv kahvesinde yıllar öncesinde tanıdığım 19 yaşındaki bir İsrailli kızı hatırladım. Arafat ve Rabin arasındaki Oslo Barış Anlaşması henüz birkaç ay önce imzalanmıştı. Herkeste bir umut ve beklenti vardı. Genç kıza; “Barış vaadinin kendisi için ne anlama geldiğini” sormuştum: “Barış” demişti gözlerinin içi gülen kız; “Benim için bir trene binip Lübnan ve Türkiye üzerinden Paris’e gitmektir ve de böyle kale gibi korunan bir ülkede değil de sıradan, normal bir ülkede yaşamaktır!” Şimdi Tel Aviv’den değil trenle Paris’e gitmek, “uçakla dahi gitmenin” giderek zorlaştığı günlere vardık… Nereden nereye… Şartlar o denli değişti ve barış vaatleri öylesine serap oldu… İsrail’e ilk defa 1993 güzündeki Oslo barış sürecinin arkasından, o dönemde çalıştığım Sabah gazetesinde 9 gün boyunca yayımlanan bir büyük dizi için gitmiştim… İlk günden itibaren çok yoğun bir sis altında kaldığı için “Dumanlı Barış” adını verdiğim dizinin sonunu; “İsrail’in 1948’den beri Arap ülkeleriyle girdiği tüm savaşları kazanmış olan Rabin; 1995’teki seçimlere mutlaka ‘barışı getiren başbakan’ olarak girmek istiyor!” diyerek bitirmişim. Rabin ne ki o tarihi seçimlere tabii hiç giremedi. O İsrail röportajının daha senesi dolarken beklenmedik biçimde öldürüldü. Araplara karşı girdiği tüm savaşları kazanan Rabin, böylece bizzat kendi halkına yenilmiş oldu ve bir “aşırı sağcı” Yahudi tarafından vuruldu. Süreç o gün bugün iflah olmadı… “Gazze cehennemi” gitgide derinleşirken Çin Seddi’ni andıran duvarlar ardına çekilen İsrail büsbütün yaşanmaz hal aldı ve her türlü normalliği yitirdi. NetanyahuLiberman ikilisi elinde giderek insanlığından uzaklaştı. 1994 başında neredeyse bir ay kaldığım o ilk İsrail röportajı sırasında, Amos Oz ve David Grossman gibi İsrail’in önde gelen büyük yazarlarını tanımış; onlarla konuşmuştum. O yıllarda gerek Oz, gerek Grossman “güvercin” bilinen “barış yanlılarıydı”… Sonra 2006’daki bir savaşta, 20 yaşındaki “asker” oğlunu kaderin cilvesiyle! “savaşta” yitiren Grossman; barışın neden illaki şart olduğunu bana; “Bizim için barış yalnız sınırlarda yapılacak basit bir değişiklik değil” diyerek anlatmıştı: Barış aslında bizim ruhumuzun özgürleşmesi, prangalarından kurtulması anlamına geliyor. Yöredeki liderlere bakın; Arafat, Ürdün Kralı Hüseyin, Saddam Hüseyin, Hafız Esad. Yıllardır hem fiziki, hem siyasi anlamda müthiş bir sağ kalma mücadelesi veriyorlar. Ortadoğu’da herkes yaşamak yerine, sağ kalmaya çalışıyor. Herkes o kadar uzun zamandır her şeyi o kadar yalnız sağ kalmak için planlıyor ki kimse yaşamak için yaşamayı bilmiyor. Bu hepimiz için acı bir yazgı. Hayata sadece korku, tehdit, güvensizlik ve yarın endişesiyle bakmamıza yol açıyor çünkü. Bu yazgıyı kırmanın tek yolu barış! Saddam Irakı ve Esad Suriyesi’nde sonra tabii neler olduğunu biliyoruz. Filistin ve İsrail’e barış gelmediği gibi; savaş tüm Ortadoğu’ya yayıldı. Korku, tehdit, güvensizlik çığrından çıktı. Grossman’la tanıdığım en ilginç İsrailli entelektüellerden biri olan Oz da, İsrailFilistin trajedisini bana “ShakespeareÇehov” göndermesiyle anlatmıştı. Bunu “İki tür trajedi vardır” diye açan Oz; “İlkinde, yani Shakespeare trajedilerinde, perde kapanırken sahne kan gölüne döner. Diğerinde herkes hayatta kalır ama fatura çok ağır olur” demişti. Şimdi korkunç bir kan gölüne dönüşen Gazze’den gelen haberlere baktıkça, Oz’un o sözlerini düşünüyorum. Filistinliler feci ötesi bir Shakespeare trajedisi yaşıyor… İsrail’in kaybı ise Filistin halkının uğradığı devasa zulmün yanında “hiç” gibi görünse de; “insanlıktan çıkmak” gibi müthiş ağır bir faturaya mal oluyor. ‘Hamas’a hediye’ İsrail Ulaştırma Bakanı Yisrael Katz, Federal Havacılık Dairesi’nin yasaklama kararından önce yaptığı açıklamada uçuş iptallerini “terörizme verilmiş hediye” olarak değerlendirdi. Katz’ın Ben Gurion Havalimanı’na alternatif olarak Eilat kenti yakınlarındaki Uvda Havalimanı’nın faaliyete geçmesi emrini verdiği belirtildi. Bakan, İstanbul’da kalan 4 bine yakın İsrailli yolcuya servis verilmesine de çalıştıklarını kaydetti. uçuş yasağının dün gece 24 saat daha uzatıldığını açıkladı. Çatışmaların yoğunlaşması üzerine Türk Hava Yolları’nın TK788 sefer sayılı İstanbulTel Aviv seferini yapan yolcu uçağı güvenlik sebebiyle önceki gün KKTC Hava Sahası üzerinden İstanbul Atatürk Havalimanı’na geri dönme kararı almıştı. ABD’nin önde gelen havayolu şirketlerinin İsrail uçuşlarını askıya almasından sonra, Avrupa ülkeleri havayolu şirketleri de güvenlik gerekçesiyle İsrail’e olan seferlerini durdurmaya başladı. Lufthan İsrail gazetesi Haaretz de durumun, füze saldırılarının uçuş iptallerinde etkisi olduğunu belirttiği Hamas’ın ilk büyük başarısı olduğunu vurguladı. Bloomberg İsrail’e gidecek Eski New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg İsrail’e konan uçuş yasaklarının Hamas’a hak etmediği bir zafer kazandırdığını ileri sürerek yasakları protesto etmek amacıyla İsrail’e gideceğini açıkladı. Bloomberg internet sitesinden yaptığı açıklamada “İsraillilerle birlikte olduğunu ve İsrail’e uçmanın güvenli olduğunu göstermek için” Tel Aviv’e uçacağını duyurdu. Bakanı John Kerry ile yaptığı telefon görüşmesinde, Amerikan havayolu şirketlerinin Tel Aviv uçuşlarını 24 saatliğine iptal etmesi konusunu gündeme getirerek Kerry’den uçak seferlerinin yeniden başlatılmasını istedi. Kerry, Amerikan havayolları otoritesinin uçuş yasağına adeta meydan okuyarak dün Mısır’ın başkenti Kahire’den İsrail’e gitti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf İsrail’e baskı yapmak amacıyla uçuş iptallerini istedikleri yönündeki haberleri “boş iddialar” olarak değerlendirdi. Harf, uçuş uyarısının ABD vatandaşlarının güvenliği için yapıldığını belirtti. Domino etkisi sa, KLM ve Air France da uçak seferlerini askıya aldıklarını açıkladı. İskandinav Havayolları da KopenhagTel Aviv seferlerini dün sabahtan itibaren iptal ederken Norveç Havayolları da dün sabahtan başlayarak StokcholmTel Aviv uçuşlarını yapmayacağını duyurdu. Easyjet de İsrail’e uçuşları durdurduğunu açıkladı. Ürdün Kraliyet Havayolları ile Kore Havayolları da Tel Aviv seferlerini iptal ettiler. Haaretz gazetesinin internet sayfasında yer alan habere göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Dışişleri İsrail ABD’den yardım istedi Ayrılıkçılar 2 Ukrayna uçağı düşürdü Dış Haberler Servisi Ukrayna yönetimi Rusya yanlısı ayrılıkçıların 2 Ukrayna savaş uçağını düşürdüğünü açıkladı. Ukraynalı yetkililer Sukhoi25 türü savaş uçaklarının geçen günlerde vurulan Malezya Havayolları’na ait yolcu uçağının düştüğü bölgeye yakın bir noktada bulunan Savur Mogila bölgesinde vurulduğunu belirtti. Pilotların akıbeti hakkında bilgi verilmezken Rusya yanlısı ayrılıkçılar da 1 Ukrayna uçağını vurduklarını doğruladı. (REUTERS) İncirlik’te milli yas çekişmesi BARKIN ŞIK ANKARA Bakanlar Kurulu, İsrail’in Gazze operasyonu nedeniyle geçen pazartesi günü üç günlük milli yas ilan etti ve Türkiye genelinde bayraklar yarıya indirildi. Adana’daki İncirlik Üs Komutanlığı’nda ise Türk yetkililerin talebine karşın bayrak yarıya inmedi. ABD, İsrail’in Gazze Operasyonu’nu “savunma hakkı” olarak görüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “ABD Başkanı Barack Obama telefonlarıma çıkmıyor. Obama ile görüşmesi için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den ricacı oldum” itirafının ardından, ABD ile Türkiye arasında yeni bir kriz daha yaşanıyor. Bakanlar Kurulu, İsrail’in Gazze operasyonları nedeniyle geçen pazartesi günü Türkiye’de 3 günlük yas ilan etti, salı gününden itibaren Türkiye genelinde göndere çekili bayraklar yarıya indirildi. Adana İncirlik Üssü’ndeki Türk bayrağı da bu kapsamda yarıya indirildi. Üssü Türklerle birlikte müşterek kullanan ABD’lilerin ise Türk yetkililerin, “ABD bayrağını yarıya indirin” şeklindeki talebine, “Merkeze sormamız gerekli” yanıtını verdiği öğrenildi. ABD’lilerin, Washington ile yaptıkları görüşmelerin ardından bayrağı yarıya indirmemek yönünde tutum takındığı belirtildi. Türkiye’nin ilan ettiği yasa İran ise riayet etti. Ankara’daki İran Büyükelçiliği’nde bayraklar yarıya indirildi. İran, Soma faciasının ardından ilan edilen yasa da uymuştu. Dönemeç: Rabin suikastı BD istihbaratı: Malezya uçağı yanlışlıkla vuruldu İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre Amerikan istihbaratı Malezya yolcu uçağını Rusya’nın düşürmediğine inanıyor... Haberde Amerikan istihbarat çevrelerinin uçağı Rusya destekli ayrılıkçıların kazara düşürdüğüne inandığı kaydedildi. Ancak Rusya’nın ayrılıkçılara verdiği eğitim ve silah desteğinin faciadaki önemli faktörlerden olduğu da belirtildi. Amerikan istihbaratına göre uçağı düşüren füze ayrılıkçıların bulunduğu bölgeden ateşlendi ancak ayrılıkçılar uçağın bir yolcu uçağı olduğunu anlamadan eylemi duyuran mesajları sosyal medyadan ilettiler, durumu fark ettiklerinde de mesajları sildiler. Uçağın düşüşünden beri Moskova’ya olan uluslararası baskının giderek artmasına rağmen, ABD istihbarat görevlileri, Rusya’nın hâlâ ayrılıkçı militanları silahlandırdığını ileri sürdü. Rusya’nın güneybatısında militanların silahlanıp eğitim aldığı bir tesisin uydu tarafından görüntülendiği istihbarat yetkilileri tarafından iddia edildi. A Kerry: İlerleme sağladık Dış Haberler Servisi Gazze’de sivilleri hedef alan saldırılar sürerken, ateşkes sağlanması için İsrail’de temaslarda bulunan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini söyledi. Amerikan Federal Havacılık Dairesi’nin uçuş yasağını delerek İsrail’e giden Kerry, “diplomatik çabalarda kesinlikle ilerleme sağlandığını ancak zamana ihtiyaç olduğunu” belirtti. Kudüs’te Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Kimun’la bir araya gelen Kerry, ateşkes görüşmelerinde Mısır’ın girişiminin temel alındığını vurguladı. Kerry Filistin lideri Mahmud Abbas ile de görüştü. Federal Havacılık Dairesi’nin 24 saat süreyle Tel Aviv’e uçuşları yasaklamasının ardından Mısır’dan İsrail’e geçen Kerry’nin seyahati hakkında haber yapmak da uçak Ben Gurion’a inene kadar yasaklandı. Türkiye ile birlikte ateşkes girişimlerinden dışlandığı belirtilen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad el Sani ise Suudi Arabistan’a giderek Kral Abdullah’la Gazze’deki gelişmeleri ele aldı. Mısır’da Abdülfettah el Sisi’nin işbaşına gelmesiyle sonuçlanan darbe konusunda farklı siyasetler izleyen Katar ile Suudi Arabistan arasında patlak veren kriz, geçen mart ayında büyükelçilerin çekilmesine yol açmıştı. İki ülke arasında o tarihten beri ilk kez üst düzey temas yaşanıyor. Filistinli yetkililer saldırıda ölenlerin sayısının 655’e, yaralıların sayısının da 4 bin 200’e ulaştığını duyurdu. BM İnsan Hakları Konseyi Başkanı Navi Pillay ise İsrail’in Gazze’ye saldırılarının savaş suçu sayılabileceğini söylerken Hamas’ın roket saldırılarını kınadı. İsrail ordusunun dün Gazze’nin güneyindeki Han Yunus bölgesinde sivil yerleşim birimlerini hedef alan saldırılarında 12 kişi hayatını kaybetti, çoğu ağır onlarca kişi yaralandı. İsrail askerleri, Han Yunus’un doğusundaki Huzaa ve Abasan beldelerinde topçu ateşiyle saldırırken gaz bombası da kullandı. İsrail askerlerinin, ambulans ve sivil savunma ekiplerinin bölgeye girmesine izin vermediği öğrenildi. İsrail uçaklarının, Gazze’de Hamas liderlerinden Nizar Avadullah’ın evini vurduğu da bildirildi. İsrail, Refah’taki Ulusal İslam Bankası’nı da bombalarken savaş uçakları Cebaliye beldesine düzenlediği saldırıda El Faluce mezarlığını hedef aldı. BM Filistinliler mülteci ajansı UNRWA İsrail’in iki gün içinde ikinci kez Gazze’de yerlerinden edilenlerin sığındığı bir BM okulunu vurduğunu duyurdu ve saldırıyı kınadı. Gazze’de UNRWA’ya ait 69 okulda 100 bini aşkın Gazzeli barınıyor. Batı Şeria’da Gazze’ye saldırıları protesto eden Filistinlilere İsrail askerlerinin müdahalesi sırasında ise 5 kişi yaralandı. İsrail’in Batı Şeria’da operasyon başlatarak, “şiddet olaylarına karıştığından şüphe edilenlerin” evlerini yıkmaya hazırlandığı da gelen haberler arasında. İsrail ordusu ise 2 İsrail askerinin İzzeddin el Kassam Tugayları’nın keskin nişancıları tarafından öldürüldüğünü, 20 askerin de yaralandığını bildirdi. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları’ndan yapılan açıklamada, İsrail ordusuna ait bir F16 savaş uçağının, Gazze semalarında bir hedefe saldırı girişimi sırasında roketle vurulduğu öne sürüldü. Açıklamada, Gazze’ye saldırıların başladığı 7 Temmuz’dan beri İsrail’e ait 3 insansız hava aracının da vurulduğu ileri sürüldü. Hamas Siyasi Büro Şefi Halid Meşal, ateşkese yönelik bir açıklama yaptı. Meşal, “Direnişin taleplerini engellemeye çalışan girişimleri kabul etmeyecek ancak Gazze halkına yardım sağlayacak geçici insani yardımları ulaştırmak amacıyla ilan edilecek ateşkesi kabul edeceğiz” dedi. Türkiye, Katar, Mısır ve Filistin yönetimlerine meşru ateşkes taleplerini sunduklarını belirten Meşal, “Taleplerimizin gerçekleştirilmesi konusunda kim başarılı olursa, bu konudaki çabalarını memnuniyetle karşılarız. Katar ve Türkiye’nin ateşkes için girişiminden sonra başka girişimler de duymaya başladık. Bizler kimsenin herhangi bir rol oynamasına itiraz etmiyoruz” diye konuştu. Gazze’de ölenlerin sayısı 650’yi geçti... İki tür trajedi IŞİD turizm ile balayı! Dış Haberler Servisi Suriye ve Irak’ta faaliyet gösteren ve her iki ülkede bazı bölgeleri denetimi altına alan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) şimdi de “turizme” soyundu. IŞİD, kontrol altına aldığı bölgelerde yeni evli çiftlerin balayı ziyaretleri dahil gezi için otobüs turları düzenlemeye başladı. Haftada 2 tur düzenleyen örgütün otobüslerinde siyah bayraklarının dalgalandığı ve yol boyunca cihat yanlısı şarkılar dinletildiği bildirildi. Otobüslerde silahlı kimsenin olmadığı ancak otobüslere silahlı militan taşıyan başka araçların eşlik ettiği belirtildi. Yeterli ücreti ödedikleri sürece müşteriler istedikleri durakta inme haklarına sahipler ve SuriyeIrak sınırını geçerken pasaporta ihtiyaçları yok. Aktivist Hadi Salameh’e göre turlar balayına çıkan çiftler tarafından da kullanılıyor ancak yan yana oturulmasına izin verilmiyor. Meşal’den ateşkes açıklaması oğlunu kaybeden Filistinli kadın, hastane önünde yere yığılırken Kudüs yakınlarında, Gazze’ye saldırıları protesto eden Filistinli gençlere İsrail askerlerinin müdahalesi sırasında çıkan arbedede 1 İsrail polisi yaralandı. (Fotoğraf: REUTERS) İsrail’in top ateşinde ‘Ben de füze yollardım’ n Dış Haberler Servisi İngiliz bir parlamenterin Twitter üzerinden attığı mesaj tartışmalara yol açtı. Liberal Demokrat milletvekili David Ward’ın önceki gün “Eğer Gazze’de yaşasaydım bir roket ateşler miydim? Muhtemelen evet” şeklinde attığı tweet “sorumsuz” ve “rezil” olarak değerlendirildi. Gelen tepkiler üzerine BBC Radyo 5’te canlı yayına çıkan ve “Filistinliler daha çok Filistinlinin ölümüne sebep olacağını bildikleri halde neden İsrail’e füze yoluyorlar? Neden bunu yapıyorlar” diye soran Ward, “Bunu yapıyorlar çünkü çaresizler ve Batı’daki siyasetçiler onları yüzüstü bırakıyor” şeklinde konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle