22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 HAZİRAN 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 TBMM Soma Komisyonu’na sunulan rapor madenlerdeki güvenlik eksikliklerini gözler önüne serdi Patronun derdi para MAHMUT LICALI ANKARA Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu’nun TBMM Soma Araştırma Komisyonu’na madenlerdeki teftişlerle ilgili sunduğu rapora göre Soma bölgesindeki madenlerde yapılan denetimlerde en fazla eksiklik “mekanik ve elektrikli ekipmanlarda” tespit edilirken ikinci sırada da iş sağlığı güvenliği organizasyonu ve eğitiminde belirleniyor. Patronlar ise “alev sızdırmaz ekipmanın temininin zor olması ve pahalılığından” dert yanıyor. 301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma’da yaşanan facianın nedenlerini belirlemek amacıyla kurulan TBMM Soma Araştırma Komisyonu’na Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın sunduğu “Maden İşletmelerinde İş Sağlığı ve Güvenliği” raporunda “Türkiye genelindeki madenlerde yapılan denetimler” hakkında bilgiler yer Ulusal Kodlama Ulus devlet öldü mü, kaldı mı tartışması besbelli daha uzun süre, yani devletle ilgili teorilerden çok pratikler öne geçene kadar süreceğe benziyor. Ölmediğini, ölmeyeceğini, kendisine yüklenen birtakım “iyi hasletlerden” değilse bile ceza, vergi ve en önemlisi halkın kendini yönetme hakkını temsil yoluyla, gasp etmesinden desem ağır mı olur acaba, ele geçirmesinden biliyoruz. Kuşkusuz burada zoraki bir gönüllülükten de söz etmek zorundayız; bu nedenle de kimi yazarlarımızın kızmalarına, aşağılamalarına, “otoriteye boyun eğiyor, üç kuruşa teslim oluyor” diye öfkelenmelerine hak veremiyoruz. Devlet, ulus devlet böyle yerli yerinde duruyorsa, ona ömür biçen, “gitti gider garibim, artık küreselleşme çağındayız, teknoloji aldı başını gitti, sınır mınır kalmadı” diyenler hepten mi haksız? Bu sınırlar meselesi evvel eski karışık, karmaşıktır. HHH Bildiğimiz ve deneme yanılma yoluyla test ettiğimiz şudur ki, “sınırlar kalktı” diyen sıradan bir yurttaş ya da işsiz bir vatansız hemen herhangi bir sınır kapısına dayanmalı ve öteki tarafa geçmeye çalışmalıdır. Derseniz ki; “sermayedir, paradır, işte sınır tanımıyor, basıyor düğmeye alıp başını nereye isterse gidiyor; İsviçre mi olur, Katar mı kendi bileceği iştir”; o zaman size hiçbir şey diyemeyiz ve küreselleşmenin hakkını bihakkın teslim ederiz. Ama yine de ulus devletlerin kahredici yumruğunu ensesinde hissedenler iyi bilirler ki, küreselleşmeyle ya da tedavülden kaldırılmış adıyla emperyalizmle ulus devlet arasındaki aşknefret ilişkisinin parıltısı, müthiş derin ve iş bitiren işbirliğini gözlerden gizleyememektedir. Bu nedenle “ulus devlet mi kaldı, bak adam dikmiş tepemize uydusunu, mahallemizi, evimizi, yatak odamızı resmediyor” diyenler haklıdırlar. İzleme, dinleme, kodlama meselelerinde artık teslim vaziyetlerindeyiz. Yıllar önce, yine bir darbe zamanında, sınır geçerken kartoteks sistemiyle çalışan ve binlerce kartın içinde adımı ararken, “ee sıkıldım, geç git arkadaş” diye bana şirinlik yapan sınır polisinin temsil ettiği ulus devlet, biliyorum yok artık. Ama yine de ulus devletimize toz kondurmaktan yana değilim ben! HHH Ulus devlet deyince Twitter’da “bu ciklemeyi bizim yazdığımızı ya da yazmadığımızı söyleyemeyiz” diyerek dalgasını geçen CIA ile ve kim bilir daha kimlerle işbirliği yapan teşkilatlardan söz ediyoruz. Vallahi de billahi de hâlâ pek ulusaldırlar. Şuradan bellidir ki, duvarlara işaret koymaktan, pasaportlara, kimliklere çentik atmaktan vazgeçmediler. Üstelik artık sağa sola bomba atıp, orayı burayı talan edip, ettirip, elin memleketinde infaza girişip, “biz yapmadık komünistler yaptı” diyen devlet memurları gibi inkâr yanlısı da değiller. Ne ise adlı adınca söylüyorlar. Kodlamaya devam yani. İşte Ayşe’nin, Ayşe Sayın’ın haberini okuyun: Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün soruyor: “Nüfus kayıtlarında Rumlar 1, Ermeniler 2, Yahudiler 3, Süryaniler 4 ve ‘diğerleri’ başlığı ile 5 kodu verildiği doğru mudur?” İçişleri Bakanı Efkan Ala, tek cümleyle yanıt veriyor: “Kod uygulaması sadece azınlıklar için yapılan bir uygulama değildir. MERNİS ile birlikte tüm nüfus olay bilgileri kodlarla tanımlı hale getirilmiştir. Her nüfus olay bilgisinin sayısal (Kod) karşılığı mevcuttur.” Bu kadar. HHH Bu bilginin derin işbirliği kapsamında küresel ölçekte işe yaradığından kuşku duyar mısınız? Ben duymam. Yalnızca bunun karşılıklı olduğundan emin değilim. Sıkı bir ulus devlet olsaydık, Mickey, Tony ve Hans’ın kodları da devletimizin elinde olmaz mıydı? Şaka tabii, bana ne Hans’ın kodundan. Beni mutlu eden ulusal devletimizin varlığını illa ki göstermesi, ulusal kodlamayı her koşulda sürdürmesi! İnsanın “ulusal gururu” okşanıyor hiç değilse... u TBMM Soma Araştırma Komisyonu’na Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın sunduğu rapora göre, maden sahipleri yanmaz ekipmanı pahalı buluyor ve temininde zorluk yaşandığını savunuyor. Aynı rapora göre madenlerdeki denetimlerde en fazla eksiklik mekanik ve elektrikli ekipmanlarda çıkıyor. aldı. İş Teftiş Kurulu’nun raporuna göre, Türkiye genelindeki madenlerde yapılan denetimlerde en fazla “mekanik ve elektrikli ekipman ile tesislerde” eksiklik tespit edilirken iş sağlığı organizasyonu kapsamında eğitim faaliyetleri ve genel çalışma şartlarında çok sayıda eksiklik olduğu belirlendi. Türkiye genelindeki denetim yapılan madenlerde tespit edilen toplam 876 farklı eksikliğin 250’si denetim sırasında giderildi. Kömür madenlerine yapılan denetim faaliyetlerinde ise teftiş yapılan 319 işyerinin 46’sı kaçak çalışan maden olduğu belirlendi. Facianın yaşandığı Manisa sınırları içinde bu kapsamda toplam 20 denetim yapıldı. Raporda AkhisarGördesSoma bölgelerinde yapılan incelemelerle ilgili şu tespitler yapıldı: “Soma’da bulunan ocaklarda genellikle arkadan göçertmeli, geri dönümlü, çok katlı, uzun ayak yöntemi uygulanmaktadır. Kömür, damarın ve tektonik yapının durumuna göre tek kat, 2 kat veya 3 katta alınmaktadır. Üretim tam mekanize olarak veya ardında delmepatlama ile klasik olarak yapılmakta, kapalı tavanlı yarı mekanize hidrolik tahkimat sistemi kullanılmakta ve kömür nakliyesi konveyörler ile yapılmaktadır.” Soma’nın da olduğu bölgede teftişlerde gidilen 11 işyerinden 3’ünün kaçak çalıştığı belirlenirken, yasal olarak işletilen 8 işyerinde toplam 8 bin 336 işçiye ulaşıldı. İlk aşama teftiş programı kapsamında kapatma kararı uygulanmazken 7 işyerine idari para cezası verildi. İlk aşama teftişlerde noksansız yalnızca 1 işyerine raslanabildi. Patronlar ekipmanı pahalı buluyor Soma’nın da dahil olduğu bölgede yapılan denetimlerde 84 adet mevzuata aykırılık tespit edilirken ikinci aşamada da toplam 32 adet aykırılık belirlendi. Aykırılıkların başında 21 adet mekanik ve elektrikli alet ekipmanında eksiklik, 13 adet işyeri sağlığı ve güvenliğiyle ilgili sorunlar ve 10 adet de kurtarma ve tahliye ile ilgili ya sal mevzuat eksiklikleri oldu. Soma’daki faciaya neden olan kazanın çıkan yangının yayılmasından kaynaklandığı yönünde uzmanlar görüş bildirirken teftişlerde maden sahipleri ise alev sızdırmaz ekipmanın pahalılığından dert yanması dikkat çekti. Raporda, “Alev sızdırmaz ekipman ve merkezi izleme sistemlerinin çoğu yurtdışından temin edilmekte olup, ekonomik açıdan zor olduğu işverenlerce belirtildi” denildi. Raporda, kazanın meydana geldiği ocakta İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından son 4 yılda 16 adet denetim gerçekleştirildiği belirtildi. Söz konusu denetimlerin 8’inin programlı teftiş, 8’inin ise inceleme olduğu, son denetimde noksanlığa rastlanmadığı ifade edildi. Raporda, MayısKasım 2012’de kazanın yaşandığı madende yapılan denetimde 682 bin TL’lik işçi alacağı, 417 bin TL’lik kamu alacağının tahakkuku ve tahsilinin sağlandığı kaydedildi. ‘GÜNAH KEÇİSİ İLAN EDİLİYORUZ’ ‘SİZİN YOLUNUZ YOLSUZLUK’ Mühendisi artık oda koruyacak Her kazanın ardından ‘günah keçisi’ ilan edilerek ilk suçlanan olan maden mühendislerini bundan böyle odaları koruyacak. Maden Mühendisleri Odası, yönetmelik değişikliği ile mühendisleri savunmak için açılan davalara taraf olma kararı aldı. MUSTAFA ÇAKIR CHP’li gençler ‘sıfırlama’yı protesto etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkentte, 17 Aralık yolsuzluk operasyonuyla ilgili Başbakanlık binasına yürümek isteyen CHP Ankara İl Gençlik Kolları üyelerine izin verilmedi. Kızılay Milli Müdafaa Caddesi’nde toplanan CHP’li gençler, “Sizin yolunuz yolsuzluk olmuş”, “Bir ayakkabı kutusu kaç işçi maaşı eder”, “Sizin çocuğunuz çalıyor, bizim çocuğumuz ölüyor” pankart ve dövizleri taşıdı. “Hükümet istifa” sloganları attı. CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın katıldığı eylemde da partili gençlerin, Başbakanlık binasına yürümesine polis izin vermedi. CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız, 17 ve 25 Aralık operasyonlarıyla başlayan sürecin halkın nasıl aldatıldığını bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. ANKARA Madenlerdeki kazaların ardından “günah keçisi” ilan edilerek genelde ilk suçlananlar olan mühendislere oda kalkanı geliyor. İşyerleri, tehlike sınıfına göre iş güvenliği uzmanı çalıştırmak zorunda. Mühendis olan bu uzmanlar işyerlerinin denetimini de gerçekleştiriyor. Ancak iş güvenliği uzmanı maaşını işverenden alıyor. Bu da sağlıklı denetimin önüne geçiyor. Meslek odaları yıllardır iş güvenliği uzmanlarının maaşını devletten alması gerektiğini dile getiriyor. Ancak AKP bu uyarıları dikkate almıyor. Ayrıca işveren kazalarda bütün sorumluluğu iş güvenliği uzmanlarının üzerine yıkıyor. İş güvenliği uzmanları para ve hapis cezaları ile karşı karşıya kalıyor. Özellikle madenlerdeki “kazalarda” iş güvenliği uzmanları da hayatını kaybediyor. Son olarak Soma faciasında 5 maden mühendisi yaşamını yitirdi. Bu faciada da ilk suçlananlar yine mühendisler oldu. Mühendislerin hep ilk suçlanan olması, “günah keçisi” ilan edilmesi karşısında meslek odaları da harekete geçti. Maden Mühendisleri Odası ana yönetmeliğinde değişiklik yaptı. Değişiklikle odanın yeni amaçlarından birisi de şu oldu: “Maden mühendisliği mesleğine ve/veya bizzat görevlerinin icrası sırasında gerçekleşen iş ve işlemlerden dolayı meslek mensuplarına yönelik hak ihlallerine karşı maden mühendisliği mesleğini ve/ veya meslektaşlarını savunmak, bu konularda her türlü yasal ve idari girişimde ‘Olağan’ işler bunlar! Enerji Bakanlığı, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi’ne bakanlıktan 465 kişiyi üye yaptı ve yönetimi aldı, Bakan Yıldız da bürokrasi hâkimiyetini ‘olağan’ buldu MUSTAFA ÇAKIR bulunmak, dava açmak, açılan davalara taraf olmak.” Yönetmelik değişikliğinin ardından Maden Mühendisleri Odası, mühendisleri savunmak için açılan davalara taraf olabilecek. Karşı dava açabilecek. Yasal düzenleme yapılması için TBMM’de girişimde bulunabilecek. Soma faciasında da mühendislerin savunmasını oda yapabilecek. Pedallar Soma için döndü Birleşmiş Milletler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, İstanbul Valiliği, Bakırköy Belediyesi, Avrupa Bisiklet Federasyonu ve Bisikletliler Derneği işbirliği ile düzenlenen İstanbul 1.Uluslararası Bisiklet Festivali Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda başladı. Bisikletliler, Soma faciasında hayatını kaybeden maden emekçilerini anmak için kasklarının üzerindeki fenerleri madenciler gibi sürekli yakarak Bakırköy Sahilyolu’nu turladılar. Açılış törenine katılan Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, “Yeşile, doğaya sahip çıkmanın yolu karbon salımını azaltmaktan geçiyor. Uygar dünyanın ulaşım aracı bisiklet olmalı. Ayrıca Soma’daki faciada hayatını kaybeden 301 maden emekçisini de bu festival ile anacağız” dedi. Bakırköy Belediyesi Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nden hareket edecek bisikletliler, bugün “Dünya Çevre Günü Kıtalararası İstanbul Bisiklet Gezisi” için 11.30’da Boğaz Köprüsü Geçişi yapacaklar. 15 bin bisikletseverin katılması beklenen gezi HaremÜsküdar Otoparkı’nda son bulacak. ANKARA Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi’ne Enerji Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarından 465 kişi üye oldu. Yeni üyelerin de katılımı ile yapılan seçimlerde komitenin yönetimi değişti. Komitenin başkanlığına bakan yardımcısı, yönetimine de bürokratlar geldi. CHP’li milletvekilinin sorusu üzerine Enerji Bakanı Taner Yıldız’dan “personelin üye olması son derece olağan” yanıtı geldi. CHP Antalya Milletvekili Gür kut Acar, Enerji Bakanı Yıldız’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, komiteye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarından çok sayıda kamu görevlisinin üye yapıldığına dikkat çekti. Bu üyeliğin ardından yapılan seçimlerde komitenin başkanlığına Enerji Bakanlığı bakan yardımcısı, yönetim ve denetim kurulu üyeliklerine de üst düzey bürokratların getirildiğini dile getiren Acar, “Bu süreçte 267 üyesi olan komiteye bakanlık ile bağlı ve ilgili kuruluşlarından 465 kişinin üye yapıldığı, 250 lira olan üyelik ücretlerinin de özel şirketlere ödettirildiği kamuoyuna yansımıştır. Yaklaşık 120 bin lira tutarındaki üyelik ücretlerinin özel bir şirket tarafından ödenmesi anlaşılır ve kabul edilir değildir” dedi. Acar, Enerji Bakanı’ndan sorularına yanıt istedi. Enerji Bakanı Yıldız ise yanıtında, komitenin 25 Ağustos 1949 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile kurulduğunu bildirdi. Yıldız, Enerji alanında faaliyet gösteren bakanlıklar, kamu ve özel sektör kuruluşla rı, üniversiteler, bilimsel ve teknik araştırma yapan kamu ve özel sektör kuruluşları, müşavirlik firmaları, meslek odaları, dernekler, vakıflar ve gerçek kişilerin üye olduğu komitenin bir sivil toplum kuruluşu olduğunu belirtti. “Dolayısıyla bakanlığımız ile bağlı ve ilgili kuruluşları personelinin söz konusu amaçları benimsemiş olan bir derneğe üye olmaları son derece olağan bir konudur” diyen Yıldız, üyeliklere bakanlığın müdahalesi olmadığını da savundu. 68’LİLER ‘YAZA MERHABA 2014’ YEMEĞİNDE BİR ARAYA GELDİ 68’liler Birliği Vakfı’nın emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşı, birlik, dayanışma ve savaşım için geleneksel yemeği “Yaza Merhaba 2014” gerçekleştirildi. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Maçka Sosyal Tesisleri’nde önceki akşam düzenlenen yemeğe, gazeteci yazar Merdan Yanardağ konuk konuşmacı olarak katıldı. Açılış konuşmasını vakıf başkanı Sönmez Targan’ın yaptığı gecede konuşan gazeteci yazar Merdan Yanardağ, “Türkiye bir kaosa doğru sürükleniyor. Bir önceki yüzyıldan aldığı bütün sorunlar birikimli bir şekilde bugüne geldi. Çünkü Türkiye gericilikle, feodaliteyle, dinle hesaplaşmasını tamamlayamadı. Bugün yaşadığımız sorunların temelinde bu yatmaktadır. Bu toplum tam bir kavşakta, ya çağı yakalayacak ya da bugün Ortadoğu’da örneklerini bolca gördüğümüz gibi içine kapanık kıytırık bir cumhuriyete dönüşecek” dedi. Türkiye’de imam hatiplerden yetişenlerin Kemalistleri tasfiye ettiğini belirten Yanardağ, “Ülkede solcu, sağcı bir tek Kemalist kalmadı. Bu yüzden ellerine bayraklarını alan Kemalistler, Gezi Parkı’na çıktı” diye konuştu. Gülsün Gökalp’in sunuculuğunu üstlendiği gecede Mehtap Meral, Ozan Tek ve Deniz Göksel de sahne alarak katılımcılara keyif dolu bir gece yaşattı. Bursa’da taşeron işçiler işten atıldı BURSA (Cumhuriyet) Bursa’nın Orhaneli ilçesinde MLİ Bursa Linyitleri İşletmesi bünyesindeki taşeron tarafından çalıştırılan 13 işçinin işine son verildi. İşçiler ve yakınları yağmur altında Bursa Linyit İşletmeleri önünde eylem yaptı. Taşeronların Soma katliamı öncesine kadar yaklaşık 10 yıldır bu işletmeden işçi çıkarmadığını bildiren işçi sözcüleri, “İşletmeden iş alan alt firmalar (taşeronlar) şimdiye kadar hiç kimseyi çıkarmadı. Ama şimdi işten çıkarmalar başladı. Taşeronlar sistem içinde şimdiye kadar göz yumulan yanlışlarını ayıklama peşinde düşünce olan işçiye oldu” diye konuştular. Bursa’dan gelerek eylem yapan işçiler ve yakınlarıyla konuşan Linyit İşletme Müdür Yardımcısı Ziya Sayın, “İşçilerin çıkarılmasından yana olmadık ama gücümüz bu kadarına yetti. Çok ciddi çaba sarf ettik ama yasalar onlardan yana” dedi. Fotoğraf: KAYHAN AYHAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle