Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN 2014 PAZAR 6 HABERLER KANADOĞLU’NDAN ‘ÇİÇEK’ TEPKİSİ: Demokrasi vurgusu Haber Merkezi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Almanya’da yaşayan Türklere yaptığı konuşmada, CHP iktidarı döneminde gerçekleştirecekleri vaatleri açıkladı. 12 Eylül yasalarının kesinlikle değiştirileceğini belirten Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olarak da “Hukukun üstünlüğüne, yargının tarafsızlığına, kadın eşitliğine inanan, bireysel hak ve özgürlüklerin genişletilmesinden yana olan; bilgi birikimiyle, zarafetiyle, konuşmasıyla Türkiye’yi temsil edecek biri olacak” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Almanya’nın Essen kentinde Avrupa’nın farklı kentlerinde yaşayan Türklerle buluştu. Burada, müzeye dönüştürülen bir kömür ocağını ziyaret ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bütün annelere söz verdim, Soma’nın hesabını soracağız. Bu CHP’nin namus borcudur” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Batılı ülkelerdeki demokratik uygulamaları hak ettiğini belirtti. Türkiye’de demokrasi ve özgürlük mücadelesi verildiğini sözlerine ekleyen Kılıçdaroğlu, “Bir yıl öncesine kadar hapisteki gazeteci sayısı 105’ti. Bu hiçbir Avrupa ülkesinde görülmeyen bir şey. Ne yaparlarsa yapsınlar, yılmayacağız. Bizim genlerimizde Kuvayı Milliye ruhu yatar, hiç kimseye boyun eğmeyiz biz” dedi. Kılıçdaroğlu, CHP döneminde medyanın özgür olacağını sözlerine ekleyerek, “CHP iktidarında hiçbir medya patronu hiçbir kamu ihalesine katılamayacak ve her ga Kılıçdaroğlu Almanya’da, seçilecek cumhurbaşkanına ilişkin değerlendirmede bulundu Yetki gaspı yaptı CHP, AYM’ye başvuru yapmalı ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Türk Hukuk Kurumu Başkanı ve Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsav cısı Sabih Kanadoğlu, CHP’nin Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında 17 Aralık dosyası üzerinden verdiği Meclis soruşturması önergesini iade eden TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in “yetki gaspı” yaptığını kaydetti. CHP’nin bunun karşısında bireysel olarak hak ihlalinden hareketle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasının zorunlu olduğunu belirten Kanadoğlu, “Meclis soruşturması olmadı, gensoru verelim düşüncesi, denetim yollarını yozlaştırma ve yapılan yetki gasbını meşrulaştırma anlamına gelecektir” dedi. TBMM Başkanı Çiçek, CHP’nin 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonlarına ilişkin Başbakan Erdoğan hakkında verdiği Meclis Soruşturma Önergesi’ni geçen perşembe iade etmişti. Çiçek, gerekçesinde, tapelere işaret ederek ilgili önergede Başbakan ve Bilal Erdoğan arasında geçtiği öne sürülen telefon görüşmelerine ilişkin 5 ayrı görüşme kaydının olduğunun anlaşıldığını belirterek özetle haberleşme hürriyetinin anayasada korunan bir hak olduğuna işaret etmişti. Sabih Kanadoğlu, TBMM Başkanı’nın, 55 milletvekilinin Meclis soruşturması açılması istemiyle verdiği önergenin hangi gerekçeyle olursa olsun “iade etme” yetkisinin olmadığını vurguladı. Anayasanın 98. maddesine göre “Mec lis Soruşturması”nın TBMM’nin denetim yollarından birisi olduğunu belirten Kanadoğlu, aynı maddenin son fıkrasının “soru, Meclis araştırması ve genel görüşme” ile ilgili önergelerin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile cevaplandırılma, görüşme ve araştırma yöntemlerinin düzenlenmesini Meclis İçtüzüğü’ne bıraktığını anlattı. Kanadoğlu, bu maddenin son fıkrasının gensoru ve Meclis soruşturmasını özellikle bu hükmün dışında tuttuğuna dikkati çekerek, “Meclis Başkanı’nın yapması gereken, önergeyi içtüzüğün 108. maddesi uyarınca, gelen kâğıtlar listesine alıp Genel Kurul’da okunmasını sağlamaktır” dedi. Kanadoğlu, şunları kaydetti: “Başkanın iadeye gerekçe gösterdiği özel hayatın gizliliği ve korunmasına ilişkin anayasanın 20. ve haberleşme hürriyetine ilişkin 22. maddelerinin, devam eden fıkraları, usulüne uygun verilmiş hâkim kararları karşısında himaye göremeyeceği açıktır.Açılmamış bir soruşturmanın gizliliği de olamaz. İadedeki TCK 132, 133 ve 134’ncü maddeleri yasadışı yapılan ihlallerle ilgilidir.” ‘Darbe yasaları değişecek’ zetecinin yazdığı haberin arkasında durması için örgütlenme sağlanacak” ifadelerini kullandı. AKP iktidarında ileri demokrasi iddiasının sıklıkla kullanıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Size namus sözüm, CHP iktidarında 12 Eylül’de çıkan bütün darbe yasalarını alaşağı edeceğiz” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen, Köşk’e çıkacak ismi ilk kez halkın seçeceğini ve yurtdışındaki yurttaşların da oy kullanacaklarını belirten CHP lideri, “Cumhurbaşkanı hukukun üstünlüğüne, yargının tarafsızlığına, kadın eşitliğine inanan, bireysel hak ve özgürlüklerin genişletilmesinden yana olan ve Türkiye’yi temsil edecek biri olmalı” şeklinde konuştu. CHP’DEN KÜRT SORUNU RAPORU: Ne vurarak ne vererek AYŞE SAYIN ANKARA Kürt sorunu konusunda kapsamlı bir rapor hazırlığı başlatan CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kürt hareketi ile AKP arasında “çözüm süreç pazarlığı ve karşılıklı restleşme” yaşandığını belirterek, “Kürt hareketi bunu koz olarak kullanmak istiyor. Tam da cumhurbaşkanlığına giden yolda, bir karşılık bekliyor. Son dönemdeki şiddet eylemleri bu nedenle yapılıyor. Kürt sorununun çözümü konusundaki raporuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Aldan’ın değerlendirmeleri ana başlıklarıyla şöyle: Başka formül: Geçmişte büyük hatalar yapıldı. Geçmişte “vurarak” çözmek gibi yanlış bir anlayış vardı, dönemsel olarak ya vurarak ya da “vererek” çözmeyi düşünenler oldu ama çözüm olmadı. Ödün verildi: AKP çözüm sürecinde karşı tarafa sözler verdi. Bu sözlerin tutulması karşılığında seçimlerden kazasız belasız çıkmayı be nimseyen bir politik çizgide yürüdü. Restleşme var: 2009’dan bu yana zaman zaman PKK’ye ve ona bağlı unsurlara ve Öcalan’a da belli sözler verildi. Bugün gelinen noktada, Kürt hareketi bunu koz olarak kullanmak istiyor. Tam da cumhurbaşkanlığına giden yolda, bir karşılık bekliyor... Korkulardan kurtulmalı: AKP’nin yarattığı otoriter yapıyı görünce demokrasi hak ve özgürlüklerin hukukun üstünlüğünün ne denli önemli olduğunu görüyoruz. Temel bakış açımız bu olmalı. Kapı dışarı ettik: DEP sürecinde hatalar yapıldı. Belki o zamanki parti yönetcilerimiz, Kürt kökenli milletvekili grubuyla sorunu SHP içinde çözebileceklerini düşündüler. Aday belirlemede inisiyatifi tamamen karşı tarafa bıraktılar. Onlar da kendi belirledikleri adayları Meclis’e getirdiler. İkinci temel hata o zamanki partimiz SHP, biraz da diğer partilerin yarattığı ortam içinde bu yapıyı hemen birkaç yanlış davranış nedeniyle içinden attı. YÖNETMELİĞİ ENGELLEMEYİ PLANLIYOR AKP’den TBB’ye ‘terbiye’ hazırlığı EMİNE KAPLAN ANKARA AKP, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hükümeti eleştirmesi üzerine başkanı Metin Feyzioğlu’na “terbiyesiz” dediği Türkiye Barolar Birliği’nin avukatlık staj kabul ve staj yeterlilik değerlendirmesinin birlik tarafından yapılmasına ilişkin yönetmelik değişikliğini engellemek için harekete geçti. Yönetmelik değişikliğini TBB’nin kazandığı davaya karşın Resmi Gazete’de yayımlamayan hükümet, Meclis tatile girmeden yasa değişikliği ile TBB’nin girişimini önlemeyi planlıyor. Hükümet, sınavın Adalet Bakanlığı’nca yapılmasını istiyor. Avukatlık Yasası’nda 2001 yılında yapılan değişiklikle Türkiye Baralor Birliği’nce ÖSYM’ye avukatlık sınavı yaptırılması öngörüldü. Ancak AKP’nin iktidara gelmesinin ardından 2006 yılında yasanın sınavla ilgili maddeleri yürürlükten kaldırıldı. Geçen süre içinde de herhangi bir düzenlemeye gidilmedi. TBB, geçen yıl ekim ayında Avukatlık Yasası’nın birliğe yönetmelik çıkarması yetkisi veren 182. maddesi uyarınca yasayla sınav hükümleri yeniden düzenleninceye kadar geçerli olmak üzere avukatlık stajı kabul ve değerlendirmesini düzenleyen bir yönetmelik hazırladı. Yönetmelikte, “staja kabul değerlendirmesi” ile “staj yeterlilik değerlendirmesi”nin TBB ile imzalanacak protokole göre ÖSYM Başkanlığı’na veya yükseköğretim kurumla rı arasından belirlenecek bir kuruluşa yaptırılması öngörüldü. Yönetmelikte staja kabul değerlendirmesinde yöneltilecek soru alanları; staj yeterlilik değerlendirmesinde ise 30 puanı mantıksal akıl yürütme, 70 puanı da avukatlık hukuku ve meslek kuralarına ilişkin sorulardan oluşmak üzere 100 puan üzerinden yapılması hükmü getirildi. TBB, yönetmelik değişikliğini Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Başbakanlık’a gönderdi. Ancak Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü, yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlamadı. TBB’nin söz konusu işleminin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle açtığı davada genel müdürlüğün işleminin yürütmesini durdurma kararı verildi. Feyzioğlu, 26 Mayıs’ta söz konusu yürütmeyi durdurma kararıy la yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayımlanabilir hale geldiğini söyledi. Balbay’dan işçilere destek ŞAHAP AVCI ALİAĞA CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, Aliağa Belediyesi’nin CHP’den MHP’ye geçmesinin ardından işten çıkarılan 104 kişinin yaklaşık bir aydır direndikleri belediye önündeki çadırı ziyaret etti, onlara destek verdi. Balbay, “Bu sorunu çözmek için elimizden geleni yapacağız” dedi. Emek sömürüsünün Türkiye’de her alanda olduğu gibi belediyelerde de yaşandığını belirten Balbay, “Bu kabul edilemez bir durum. Konuyu Meclis’te de gündeme getireceğim” diye konuştu. Aliağa Belediye Çalışanları Derneği Başkanı Halis Güzeler de, “Bizim tek isteğimiz var, arkadaşlarımız işlerine iade edilsin. Aliağa Belediye Başkanı ile yaptığımız görüşmelerden bir sonuç alamıyoruz. Aziz başkanımız (Aziz Kocaoğlu) devreye girsin. O, devreye girerse bu işi çözer. Çözecek gücü var” dedi.