Katalog

8 HAZİRAN 2014 PAZAR CUMHURİYET [email protected] SAYFA KÜLTÜR 17 Adalar Belediyesi mekânı boşaltma kararı almıştı ‘Kültür meşrulaştırma aracı’ Mimar Mücella Yapıcı, 6. Sanatçılar Kurultayı’nda ‘yok edilen ve dönüşen sanat mekânları’ üzerine konuştu ASLI ULUŞAHİN Dün, İstanbul TMMOB Mimarlar Odası’nda düzenlenen 6. Sanatçılar Kurultayı’nda, “Yok Edilen ve Dönüşen Sanat Mekânları” başlıklı oturumda konuşan TMMOB üyesi mimar Mücella Yapıcı, kamusal mekânların, sanat kisvesi altında metalaştığını, ekonominin çarkı arasına itildiğini söyledi. Yapıcı, “Kültür sanat metalaşırken mekânların tüketim nesnesi haline gelmesini de kolaylaştırıyor” dedi. Yapıcı, örnek olarak Haydarpaşa Garı, İstanbul Modern, Anterpo 5’te yapımı süren MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, santralistanbul, Zorlu Center ile Marmaray nedeniyle yıkımı konuşulan tarihi gar binalarını verdi. Önlerine gelen yeni planda Haydarpaşa’nın otel değil, sergi salonu, kültür merkezine dönüştürülmesinin öngörüldüğünü söyleyen Yapıcı, böylece toplumun gözünde garın dahil olduğu Haydarpaşaport denilen projenin meşrulaştırılmaya çalışılacağını ifade etti. “Kültür en kolay meşrulaştırma aracı” diyen Yapıcı, İstanbul Modern ile Antero 5’teki MSGSÜ’nün müzesinin de Galataport’la ilgili aynı anlayışa hizmet ettiğini aktardı. Yapıcı, Galataport’un iptali için açtıkları davayla hukuk süreci devam ederken Anrepo5’teki inşaatın hukuksuz olduğunu belirtti. Haydarpaşa’nın ardından, Marmaray projesi nedeniyle yıkımı konuşulan tarihi gar binalarıyla ilgili benzer bir sürecin yaşandığını söyleyen Yapıcı, “Yıkılmasın, kültür merkezi olsun deniyor; hayır, onlar gar binalarıdır ve kamunun malı olarak gar olarak kalmalıdırlar” dedi. İlk elektrik binasının, kültür abidesine dönüşeceği savıyla Bilgi Üniversitesi’ne verilerek santralistanbul’un kurulduğunu anımsatan Yapıcı, gelinen noktada, o Kurultayda ‘kurumlarımızı kimseye yem etmeyeceğiz’ denildi TMMOB üyesi Yapıcı, ‘Kültür sanat metalaşırken, mekânların tüketim nesnesi haline gelmesini de kolaylaştırıyor’ dedi. alanda, yüz yıldır yaya geçidi olarak kullanılan köprü üzerine yurt yapısının inşa edilmeye başladığını aktardı. Muhsin Ertuğrul Sahnesi için mücadele verdikleri Kongre Vadisi’nde, bugün, Dolmabahçe’ye kadar, Harbiye Açıkhava Sahnesi’nin de üzerini kapatan yeni bir planla karşı karşıya olduklarını söyleyen Yapıcı, “Eminim o da kültür ve sanat projesi olarak önümüze gelecek” diye konuştu. Öte yandan AKM gibi sanat mekânlarının kamudan alınarak sanat etkinliklerinin Zorlu Center gibi mekânlara mecbur bırakıldığını vurgulayan Yapıcı, sözlerini, “Sistem, kentsel mekânları değiştirecek sosyoekonomik sisteme uygun vatandaşlar, emekçiler yaratmaya çalışıyor. Ne yazık ki bunu başarıyor. Gezi, birlikte olmazsak sorunları çözemeyeceğimizi gösterdi. Birlik olmazsak, yakında yerimiz fareler gibi şehrin altı olacak” uyarısıyla bitirdi. ‘Bir çığlık bin çığı doğurur’ bih Kanadoğlu ile çok sayıda sanatçı katıldı. Kurultayın açılışında konuşan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, ANKARA Tiyatro, opera ve bale, orkestra sanatçıları ile çok sayıda “Siyasi iktidar, her meslek örgütüressam, heykeltıraş, Kültür ve Turizm nü, neredeyse her spor kulübünü, sendikaları, üniversiteleri tek tek Bakanlığı’nca hazırlanan ve Devlet ele geçirmek isterken, o bir avuç Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nü diye küçümsenmeye kalkışılan salağveden Türkiye Sanat Kurulu (TÜ natçıların ele geçirilmesinin, istediği gibi bir toplum yaratmakta ne SAK) Yasa Tasarısı Taslağı’na karkadar hayati olduğunu şı “Sanatçıların Birlik da keşfetmiştir, çünkü o Kurultayı”nda bir arasanatçılar ki toplumu deya geldiler. KurultayFeyzioğlu, ğiştirme gücüne sahipda, “Atatürk’ün önderTÜSAK’a geleceğe tir. Bu nedenle başımızliğinde başlayan devda bir TÜSAK belası peyrimlerimiz çağdaş sasahip çıkılması dahlanmıştır” dedi. nat ve yaratıcılık aniçin ‘hayır’ TÜSAK’a sadece sanatlayışıyla her zaman çıların özlük hakları için dediklerini var olmaya devam “hayır” demediklerini, geedecek ve biz sanatbelirtti. leceğe sahip çıkılması, çılar tarafından kaAnadolu’da ve Trakya’da rarlı bir şekilde yaşaopera, klasik müzik ve tılacaktır” denildi. operanın hayal olmaması için müca“Sanatçıların Birlik Kurultadele yürüttüklerini söyleyen Feyzioğyı”, önceki gün, Türkiye Barolu, “Bir çığlık bin çığı doğurur. Çığlar Birliği’nde (TBB) gerçekleştirildi. Türkiye’nin ilk kadın orkestra şe lığınızın, önünde engel tanımayacak çığa dönüşmesini diliyorum” fi İnci Özdil’in başını çektiği kurulgörüşünü dile getirdi. taya, yazar Erendiz Atasü, sinema ve tiyatro sanatçısı Füsun Erbulak, ‘Birleşiyoruz, birleştiriyoruz’ Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği (DETİS) Genel Başkanı MehSanatçıların bir bildiriyle katıldımet Ege, Devlet Tiyatroları Opeğı kurultayda, kurultayın sonuç bilra ve Balesi Çalışanları Yardımlaşdirgesi de okundu. “Türkiye’nin sama Vakfı Başkanı Tamer Levent, Ti nat ve sanatçı birikimini yok etyatro Oyuncuları Meslek Birliği Baş meye gücünüz yetmez; olsa olsa kanı Erhan Gökgücü, CHP Antalyıkılmanızı hızlandırır” denilen bilya Milletvekili Gürkut Acar, Yargıtay dirgede, birlik ve beraberlik vurguOnursal Cumhuriyet Başsavcısı Sa su yapıldı. SELDA GÜNEYSU Adaevi’nde çadırlı nöbet u Adaevi dostları, belediyenin mekânı boşaltma kararından vazgeçene kadar Adaevi’nin bahçesinde Gezi Direnişi’ndeki gibi çadırlı nöbet tutma kararı aldıklarını duyurdu. CEREN ÇIPLAK Adalar Belediyesi’nin, Çelik Gülersoy Kültür ve Sanat Merkezi’nin (Adalıların deyimiyle Adaevi) boşaltılması amacıyla gönderdiği tebligat sonrası Adaevi dostları mekânı işgal etti. Adalar Belediyesi yetkilileri ise mekânı kapatmayacaklarını, sadece mekânın artık Adalar Vakfı’na değil, belediyeye bağlı olarak hizmet vereceğini açıkladı. Adaevi dostları, belediyenin mekânı boşaltma kararından vazgeçene kadar Adaevi’nin bahçesinde Gezi Direnişi’ndeki gibi çadırlı nöbet tutma kararı aldıklarını duyurdu. Direniş boyunca her gün kültür sanat etkinlikleri düzenleneceği belirtildi. Adalar Vakfı’na bağlı olarak Adalar Müzesi kapsamında açık sergi alanı olarak kullanılan Adaevi, Büyükada İskelesi’ne 500 metre uzaklıkta Çınar Mahallesi’nde bulunuyor. Mekân, Adalar Vakfı ve Adalar Belediyesi ortaklığıyla 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi kapsamında Temmuz 2010’da törenle hizmete açılmıştı. Kınalıada’da yaşayan yazar Gün Zileli, kültür ve sanat düşmanı bir yaklaşımla karşı karşıya olunduğunu vurguladı: “Bütün arkadaşlardan eyleme destek vermelerini, Adaevi’nde olanakları ölçüsünde bulunmalarını ve çadırı olanların oraya çadır götürmesini talep ediyoruz. Gezi ruhu dün Adaevi’ndeydi. Bu ruhu aynı Gezi’deki gibi yaşatalım, Adaevi mücadelesine omuz verelim.” Burgazadalı yazarlardan Halit Kakınç ise Adaevi Dostları’nın haklı olarak büyük tepki içinde olduklarını vurgulayarak, “Alan, geçici sergileriyle, arı kovanı gibi çalışan Adaevi kültür ekibiyle, yılın her ayı, haftanın her günü açık bir kültür merkezine dönüşmüş. Bütün arkadaşlardan eyleme fiili destek vermelerini, Adaevi’nde olanakları ölçüsünde bulunmalarını ve çadırı olanların oraya çadır götürmesini talep ediyoruz” dedi. Antre ‘Bedenimdeyken’ Hatırlayanlar olacaktır, Buz adında çok iyi bir rock topluluğumuz vardı, tek albüm yapmış ve kısa bir süre sonra da dağılmışlardı. Ardından topluğun davulcusu Tercan Şener ile son solisti İsmet Tümer kendini yeni bir oluşumun içinde bulunca, Antre hayata geçmiş; gitarda Caner Hız ve basta Ufuk Taylan Çampınarı refakatinde. Dört yılın hasadı “Bedenimdeyken” adlı bir albümde toplanmış şimdi. Albüm sadece dijital olarak yayımlandı; iTunes satıyor, Deezer, TTNET gibi mecralarda bulunuyor. Öncelikle bizde az rastlanan bir özellikleri var; iyi bir vokale sahipler. Topluluğun da kumaşı çok sağlam, tertemiz çalıyorlar. Şarkı sözleri kendilerini ifade etmeye fazlasıyla muktedir; konuları modern yaşamdaki yabancılaşmanın aşk ilişkilerine izdüşümü. Hit şarkı çıkarma potansiyelleri var; ilk dinleyişte hemen dilinize takılacak birkaç şarkı var. Örneğin “Senden Fazla” muazzam bir slow. Solosu Bora Uslusoy’a ait Barlas bestesi “Aşka Dair” dışında sekiz şarkı kolektif ürün. Dünyayı değiştirecek bir müzik yapmıyor Antre, ancak kolpa britçilerden de değil kesinlikle; tutkuyla çalıyor, iyi iş çıkarıyorlar... Alacakları yol üzerinde çokça çalmaları gerek, tabii çölde bir sahne alınacak vaha bulabilirlerse… A Capella Boğaziçi ‘Eurasian Tales’ (Equinox Music) 14 yıl öncesine dayanıyor hikâyeleri; adını aldıkları üniversitenin müzik kulübü üyeleri tarafından Boğaziçi Singers A Capella Quintet ismiyle kurulmuş, iki yıl sonra kısaltılmış isimde karar kılmışlar. Zamanla da eski altılı kadrosundan üç kişi baki kalmış, iki katılımla beşli formata bürünmüşler. Soprano Seren Akyoldaş, alto Ezgi Arslan, bariton Recep Gül (aynı zamanda aranjör), tenor Kaan Bayır, bariton Recep Gül, bas Ali Göktürk olarak… İlkine göre daha iyi bir yapım, 10 yıl gibi çok uzun bir aranın ardından gelen ikinci albüm “Eurasian Tales”. Total sound, tarz bütünlüğü ve yorum açısından daha olgun bir görüntü veriyor. Tek başına besteleri imzalayan Fazıl Say ismi bile yeterli, bu garanti için… Say’ın çello ve piyano için sonat, Kürdilihicazkâr Longa, Nâzım abaladı gibi bestelerinin seslendirmelerin aralarına sıkıştırılmış hatta bazı şarkı ve türkülerimizi duyabilirsiniz. Üstüne Gershwin, Paganini ve Mozart fantezisi hediye… Kimilerine göre A Capella Boğaziçi, daha ziyade bir performans topluluğu. Bilemiyorum siz bu topluluğun konserini izlemeyi mi tercih ederseniz, yoksa albümünü dinlemeyi mi? Son karar sizin, ama şıklar arasında “her ikisi de” seçeneğinin olduğunu hatırlatalım. [email protected] ÇEVRE KONULU KISA FİLM YARIŞMASI 42. İstanbul Müzik Festivali’nde bugün Kültür Servisi Ücretsiz gerçekleşen Pazar Klasikleri konserlerinin ilki bugün saat 10.30’da Maçka Cumhuriyet Parkı’nda düzenlenecek. Şef Hakan Şensoy’un yönetimindeki Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Oda Müziği Topluluğu’nun konseri öncesinde perküsyon sanatçısı Elman Mecid sahnede olacak. ‘Patika’ ile ‘Fırtına’ya ödül Kültür Servisi Ataşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Çevre Konulu Ulusal Kısa Film Yarışması” sonuçlandı. Onur Yağız’ın 50. Altın Portakal Film Festivali’nde en iyi kısa film ödülünü kazanan “Patika” adlı filmi ile Aydın Kapancık’ın Çamlıhemşin’de çevreyi korumak için verilen mücadeleyi anlatan “Fırtına” belgeseli birinciliğe değer bulundu. Yönetmen, senarist İlksen Başarır, belgesel film yönetmeni Hasan Özgen, yönetmen Hüseyin Karabey, sinema yazarı Olkan Özyurt ve Ataşehir Belediyesi Çevre Müdürü Ayten Kartal’dan oluşan seçici kurul, profesyonel kategoride 5, amatör kategoride 4 filmi ödüle değer buldu. Jüri özel ödülleri ise profesyonel dalda Mehmet İrfanoğlu’nun “Tabu” adlı çalışmasına, amatör dalda ise Caner Özdemir’in “Nükleer Başlıklı Kız” filmine verildi. Ahmet Aslan | Ali Rıza Albayrak & Hüseyin Albayrak | Ayfer Vardar Ayşe Demir Bingöl | Can Kalaycıoğlu | Canan Çal | Cengiz Özkan | Deniz Türkan Dilan Akıncı | Erdal Erzincan | Erdem Şimşek Erdoğan Emir | Erkan Özbey Erol Mutlu | Gökhan Dülek | Gülseven Medar | Gülten Benli Hüseyin Korkankorkmaz | Karapaks & Vedat Yıldırım | Kardeş Türküler Levent Güneş | Mercan Erzincan | Musa Eroğlu | Nida Ateş Nilüfer Sarıtaş | Oktay Üst | Özlem Taner | Semra Tunç Seval Eroğlu | Şevval Sam | Şirin Üstün| Taner Akyol | Taylan Yıldız Tolga Sağ | Tuncay Balcı | 5+1 Tüm müzik marketlerde