Katalog

26 HAZİRAN 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Cemaate yönelik sürdürülen ana soruşturmada bir numara Fethullah Gülen Hedef ‘beyin takımı’ ALİCAN ULUDAĞ Tehlikeyi Haber Veren Bir Fantezi... Yalap şap denilebilecek bir düzeyde oluşturulmuş kurallarla, hırsın ve öfkenin öne geçirildiği bir ortamda yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin pek de hayırlı sonuçlar vermeyeceği söylenebilir. Şu günlerde en çok tartışılan konu çatı adayı Ekmel Bey ve geçmişi ile seçimi kazanırsa neler yapacağına ilişkin olumlu olumsuz görüşler. Tayyip Bey’in aday olması halinde başkanlık sistemine geçileceği olasılığının dile getirilmesi dışında pek bir şey söylenmiyor. Oysa anayasa ve yasalar yürürlükte ise (ki Yüksek Seçim Kurulu’nun kimi kararlarına bakarsanız öyle görünmüyor) bir dizi sorun Türkiye’nin önüne dikilecek. HHH Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen üniversite mezunu ama işsizlikten kamuda odacılığa razı olmak zorunda kalmış bir yurttaş görevinden ayrılmak zorunda. Ama anayasa kuralına göre cumhurbaşkanı tarafından atanmış ve istifa etme hakkı olan başbakanın istifa zorunluğu yok! Kendisi öteki kamu görevlileri gibi “görevi kötüye kullanmaktan” yargılanabiliyor. Engel başbakanlığı değil, milletvekilliği dokunulmazlığı... AKP’nin aranan koşullara uygun bir ilçe başkanı, kendisini aday gösterecek 20 milletvekili bulursa partideki görevinden istifa etmesi gerekiyor. Ama genel başkanı aday olursa görevini sürdürüyor. Hem başbakanlık, hem de genel başkanlık getirisini kullanıp öteki adaylara eşit durumda olmadan... HHH Varsayalım ki Başbakan aday gösterildi ve 10 Ağustos’taki ilk turda kazandı. Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin sonucu Resmi Gazete ile duyurduğu an artık başbakan ve genel başkan değil. Çünkü anayasaya göre milletvekilliği ve AKP üyeliği sona eriyor. Milletvekili olmayan da başbakan olamıyor. Başbakan olmayınca hükümet de görevden ayrılmış oluyor. Yenisi kurulana kadar göreve devam edecek ama başbakanı yok. Hükümet düşmüş sayıldığı için yeni hükümeti kurma görevini kim verecek? Görev süresi 28 Ağustos’ta dolacağı için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül... Verebilecek mi ya da kime verecek orası şimdilik bilinmiyor. Başbakan 24 Ağustos’taki ikinci turda seçilirse sorunun süresi Yüksek Seçim Kurulu’nun uygulamasına bağlı kalıyor. Sonucu ne zaman açıklarsa o tarihten 28 Ağustos’a kadar Tayyip Bey ne milletvekili ne de AKP Genel Başkanı. Konumu sadece seçilmiş ama yemin etmediği için Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmemiş bir yurttaş... Siyasi tarihimizde benzeri ilk kez yaşanacak bir karmaşık olay... Bakalım kim ters köşe olacak... HHH Tayyip Bey seçimi kazanır mı? Kimilerine göre çantada keklik ama kazın ayağı hiç de öyle görünmüyor. Ben de yukarıdaki bölümü “mesela” diye yazdım. Anayasaya ve yasalara uygun ama alt tarafı politik bir fantezi sayın... HHH Televizyonlardaki tartışmalarda kimileri “Cumhurbaşkanı ancak vatana ihanet suçundan yargılanır” cümlesini araya sıkıştırmaya özen gösteriyor. Söylemesi benden. Cumhurbaşkanı hiçbir şekilde yargılanamaz. Çünkü Turgut Özal, Vatan İhaneti Yasası’nı (İhanet Vataniye Kanunu / sayı 2) 12 Nisan 1991’de kaldırdı. Yasasız suç olamayacağını unutmayalım. CHP’li Ayaydın ifade verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, kendisinin Soner Duman sahte ismiyle aylarca dinlenerek kişilik haklarının çiğnendiği gerekçesiyle yasadışı dinlemeyi talep eden Emniyet görevlileri, 11. Ağır Ceza Mahkemesinde kararı veren hâkim ve karar süresinin uzatılması kararını veren hâkim hakkında şikâyetçi oldu. “Müşteki (şikâyetçi)” sıfatıyla ifade veren Ayaydın, “3 aylık dinleme yapılmış. Diyelim ki yanlışlık oldu, 3 ay sonra Aydın Ayaydın olduğum anlaşıldı, neden 3 ay sonra tekrar dinlemeye devam ettiniz?” diyerek sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. ANKARA Ankara Başsavcılığı’nın cemaate ilişkin yürüttüğü ana soruşturma dosyasının ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Dosyanın bir numaralı şüphelisinin ABD’nin Pensilvanya eyaletinde 1999’dan beri ikamet eden “Fethullah Gülen”in olduğu öğrenildi. Savcılığın araştırmasının ana amacının “cemaatin beyin takımını” tespit etmek olduğu belirtildi. Soruşturmayı yürüten savcı Serdar Coşkun’un ise “din felsefesi” konusunda uzman olduğu, özellikle tarihte yaşanan “din savaşları” üzerinde çalıştığı belirtildi. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Serdar Coşkun tarafından Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’na gönderilen talimat yazısı, gözleri cemaat soruşturmasına çevirdi. İki sayfalık yazıda, “MİT, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü birimleri, MASAK, SGK, BDDK, SPK, TMSF dahil üst kurumlar, devletin ülke içindeki ve dışındaki birimleri ile irtibata geçilip bu yapılanmanın mali finansmanının araştırılması” istenirken “Gülen ve cemaatinin elindeki ekonomik gücün ülke içi ve dışındaki imkânlarının tespiti, terörün finansmanı için kullanılıp kullanılmadığı ve bu ekonomik gücün eyleme kalkışma ları halinde hükümeti yıkabilecek veya anayasayı ortadan kaldıracak silahlı grupları veya organizasyonları desteklemeye yeterli olup olmadığının belirlenmesi” talimatı verildi. Buna ilişkin haberlerin basında yer almasının ardından Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, çok geniş kapsamlı yürütülen soruşturmanın şüpheli listesi ise dar çerçevede tutulacak. Savcılığın temel amacı Gülen cemaatinin içinde “örgüt” şeklinde hareket eden yapıyı deşifre etmek. Bu amaçla cemaatin her alandaki “beyin takımı” ile organizasyon yapısı araştırılıyor. Araştırma sonucunda savcılığın bir örgüt şeması çizeceği öğrenildi. Şu ana kadar bu örgüt şemasında belli olan tek noktanın ise en tepedeki isim olduğu belirtildi. Güvenilir kaynaklardan alınan bilgiye göre, şemada “bir numarayı” ise cemaatin lideri Gülen’in oluşturduğu kaydedildi. Bu dosyanın cemaate yönelik sürdürülen ana soruşturma olduğu öğrenildi. Çeşitli illerde çok sayıda cemaate yönelik soruşturmalar yürütüldüğü, ancak bunların “eylemler” olduğu belirtildi. Zaman içinde bu “yasadışı eylemlere” ilişkin soruşturmaların ana dosyada toplanabileceği konuşuluyor. Bunlar arasında 7 Şubat krizi, TIR dosyası, yasadışı dinlemeler gibi olayların yer aldığı kaydedildi. Savcıdan örgüt şeması Din felsefesi uzmanı savcı Ana cemaat soruşturması dosyası savcı Serdar Coşkun’u ön plana çıkardı. Savcı Coşkun, 30 Nisan 2013 tarihli HSYK kararnamesiyle Şanlıurfa’dan Ankara Savcılığı’na atandı. 17 Aralık operasyonu sonrası ise Coşkun, terör ve darbe suçlarına bakan Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’nda görevlendirildi. Coşkun, ilk olarak geçen mart ayında Niğde’de ikisi güvenlik görevlisi, biri vatandaş olmak üzere 3 kişinin öldüğü saldırıyı gerçekleştiren IŞİD üyelerinin sorgusunu yapmasıyla gündeme geldi. Dinler felsefesi konusunda uzman olan Coşkun’un özellikle tarihte yaşanan “din savaşları” konusunda araştırmalar yaptığı öğrenildi. Coşkun’un Osmanlı döneminde zaman zaman yönetimi zor durumda bırakan ayaklanmalar ile akımlar konusunda da bilgi sahibi olduğu belirtildi. ‘Böcek’te itiraz Polis kaynağına neşter u Bakanlık, cemaatin etkinliğini azaltmak için Polis Meslek Yüksekokulları Giriş Yönetmeliği’ni değiştirdi. Aday sınavdan önce psikolojik yeterlilik testine tabi tutulabilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanlığı, 17 Aralık operasyonu sonrası polis okullarındaki cemaat etkinliğini azaltmak için buna yönelik sınavları “yakın markaja” aldı. Bu kapsamda son değiştirilen yönetmelik Polis Meslek Yüksekokulları Giriş Yönetmeliği oldu. Yönetmeliğin mülakat ve yazılı sınav bölümünde değişiklikler yapıldı. Polis meslek okullarına girecek aday, sınav komisyonu önüne çıkmadan önce Polis Akademisi Başkanlığı tarafından “psikolojik yeterlilik testine” tabi tutulabilecek. ya Emniyet teşkilatına bağlı birimler ile farklı kamu kurumlarından Polis Akademisi’nin talep edeceği psikolog veya rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü mezunu olan bir kişiden oluşur” hükmü getirildi. Adayların, komisyon önüne çıkmadan önce başkanlık tarafından psikolojik yeterlilik testine tabi tutulabilecekleri belirtilen yönetmelikte, “Psikolojik test sonucu, tek başına eleme nedeni olmayıp tavsiye niteliğindedir” denildi. İki aşamalı yapılacak mülakat sınavı ise şöyle anlatıldı: “Birinci aşamada adayların psikolojik yeterliliği; duygusal dengesizlik, dışa dönüklük, uyumluluk, sorumluluk, açıklık ve adayın polislik mesleğine istekli olması kıstaslarına göre değerlendirilir. Değerlendirme sonucu olumlu bulunan adayların ikinci aşamada; anlama, dikkat, yorumlama, hızlı ve yerinde karar verebilme, kendini ifade edebilme kabiliyetleri başkanlıkça belirlenecek sözlü veya yazılı sorulara göre ölçülür. Her kategorinin puan değeri 100’dür. Adayın mülakat sınavından başarılı olabilmesi için birinci aşamayı geçmesi ve ikinci aşamadaki her kategoriden 70 puan ve üzerinde alması gerekir.” ANKARA (AA) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofisine “böcek” tabir edilen dinleme cihazı konulmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında haklarında tutuklama kararı verilen 5 Emniyet mensubunun avukatları karara itiraz etti. Sanıkların avukatlarından Mehmet Sürer, yakalama ve tutuklama kararını veren Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz dilekçesi verdi. Sürer yaptığı açıklamada, “Müvekkillerim eğer Ankara’ya döndülerse bugün, dönmedilerse yarın sabah kolluk kuvvetlerinin işlem yapmasına fırsat verilmeden mahkemeye çıkmalarını temin edeceğiz” dedi. Adaya psikolojik test Sendikacılar yargılanıyor yayımlandı Resmi Gazete’de ADANA (Cumhuriyet) KESK’in çağrısıyla 21 Aralık 2011’de yurt genelinde düzenlenen genel greve katıldıkları için “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” suçundan haklarında dava açılan DİSK, Eğitim Sen, SES, ATO, HaberSen ve BES üyesi 20 sendika yöneticisi, ilk duruşmada beraat etmelerine karşın Yargıtay’ın bozma kararının ardından dün bir kez daha hâkim karşısına çıktı. SES Başkanı Tekin Müjde, Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin Türkiye’de halen yargılama konusu yapılmasının demokrasi adına bir ayıp olduğunu vurguladı. Arap derneği de kapatılıyor Yarımada da Diyanet’in! Alaçatı’daki meyhanelerin ardından Karaburun’da köy kahvesi, muhtarlık binası ve zeytinlikler de Diyanet’in oldu EMRE DÖKER Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğin 12. maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırıldı. Üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikle sınavı yapacak komisyonlar yeniden düzenlendi. Bu kapsamda, “Başkanın onayı ile sınav merkezi bünyesinde kurulacak olan mülakat sınavı komisyonu, başkanlık tarafından uygun görülecek birinci veya ikinci sınıf Emniyet müdürü veya Polis Akademisi başkan yardımcısının başkanlığında, iki şube müdürü seviyesindeki Emniyet müdürü, Polis Akademisi’nde görevli bir öğretim elemanı ve Polis Akademisi’nde görevli ve FEM dershanesinin tabelası söküldü İstanbul Haber Servisi Şişli’de Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen FEM ve Anafen dershanelerinin Mecidiyeköy Şubesi reklam tabelaları, önceki gece İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı zabıta ekipleri tarafından Reklam İlan Yönetmeliği’ne göre “izin alınmadığı” gerekçesiyle söküldü. İBB zabıta ekipleri itfaiyenin de yardımıyla, Şişli Büyükdere Caddesi’nde bulunan Doğuş Hanı’nın 5 ve 6. katında bulunan FEM Dershanesi’nin 2 reklam tabelasını, önceki gece saat 01.30’da kaynak makinesiyle parçalayarak söktü. Anafen Dershanesi’nin Müdürü Murat Dinç, sökme işlemini tesadüfen gördüğünü belirterek “Yetkililere, ‘Neden bu binadan başlıyorsunuz’ dedim. Onlar da, ‘Hepsini sökeceğiz ama biz özellikle bu binayı seçtik, buradan başlıyoruz’ dediler” diye konuştu. Dershane yetkililerinin ihbarı üzerine olay yerine giden polis ekipleri, tutanak tuttu. Dershane yetkililerinin savcılığa da şikâyette bulunacağı belirtildi. Sökmenoğlu toprağa verildi HATAY (Cumhuriyet) Hatay’ın ilk ve tek cumhurbaşkanı Tayfur Sökmenoğlu’nun oğlu eski TBMM Başkanvekili Murat Sökmenoğlu için Reyhanlı’da cenaze töreni düzenlendi. Mustafa Şevki Paşa Camii’ndeki törene, Vali Celalettin Lekesiz, Hatay milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile çok sayıda yurttaş katıldı. Sökmenoğlu’nun cenazesi Kırıkhan’da aile mezarlığında toprağa verildi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Mardin Valiliği, Midyat’ta kurulan Anadolu Arap Birliği Hareketi Derneği’nin tüzüğünde bulunan Arap kelimesi nedeniyle kapatılmasını istedi. Dernek Başkanı Mehmet Ali Aslan, “Valiliğin dava açması gelecek nesillere kötü bir miras örneği olarak kalacaktır” dedi. KCK’de tahliye DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Siirt’in Kurtalan ilçesinde düzenlenen KCK operasyonunun ardından, 27 kişinin yargılanmasına Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. DİHA muhabiri Abdullah Çetin ile Ünal Bozyiğit, Ahmet Keklik ve Necmettin Özdemir’in tahliyesine, Abdulgafur Kubilay’ın ise tutukluluğunun devamına karar verildi. İZMİR İzmir’in mallarında aslan payını kapan Diyanet İşleri Başkanlığı, Alaçatı’daki meyhanelerden sonra Karaburun’daki köy kahveleri ile muhtarlık binalarının da sahibi oldu. İzmir İl Özel İdaresi’nin Çınarlı’daki hizmet binasının cami yapımı için Diyanet’e verilmesinin ardından, idarenin Konak’ta yeni yapılan hizmet binası da imam hatip lisesi olması için aynı kuruma devredilmişti. Şimdi de Karaburun’un köylerindeki muhtarlık binaları, köy odaları ve zeytinliklerin de bu kuruma bırakıldığı belirlendi. MÜFTÜLÜĞE Karaburun Belediye Başkanı Ahmet Çakır “Malların paylaştırılması için kurulan alt komisyon malların belediyeye verilmesi kararı alırken İzmir’deki üst komisyonun tüm malları Diyanet’e vermesine anlam veremiyoruz. Sarpınçık’ta 20’ye yakın parselimizi nereye nasıl verildikleri belli değil. Yerel seçimlerin ardından kapatılan Mordoğan Belediyesi’ne ait hizmet aracını da İzmir İl Müftülüğü’ne verdiler” diye konuştu. ruhsatlarını iptal etmek Karaburun Belediye Başkanı Ahmet Çakır, köylerdeki mülklerin devrine tepki gösterdi. Devredilen yerlerin özelliklerinin çevresinde içki satışı yapan yerler olduğuna dikkat çeken Çakır, “Tahsis edi Çakır: Amaç içki len yerlerde caminin hemen dibinde köy odası, bakkallar var. Buralarda bundan sonra ne içki satılabilir ne başka bir şey yapılabilir. Diyanet burada vatandaşların ruhsatlarının iptalini isteyebilir. Burada amaç içki satışını engellemek” dedi. Saip köyünde, içinde cami, köy odası ve zeytinliğin bulunduğu 5 bin 170 metrekarelik alanın, Kösedere köyünde ise 105 metrekarelik köy muhtarının odasının da içinde bulunduğu alanın Diyanet’e tahsis edildiğini kaydeden Çakır, “Salman köyünde 2 bin 240 metrekarelik yerimizin Diyanet’e tahsisini yapmışlar. Bozköy’de de içinde okulun olduğu 20 bin metrekarelik bir alan var. Burayı da Hazine’ye devretmişler. Karaburun ve Mordoğan dışında ilçemizin köylerinde okul yok. Buraların Milli Eğitim Bakanlığı’nın kullanması için Maliye’ye devredilmesi de bizi şüphelendiriyor” dedi. İZMİT (Cumhuriyet) Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz davası kararının ardından serbest bırakılan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, İzmit’teki yakınlarını ziyaret etti. Örnek, “Bu mücadele, bize bu haksızıklığı yapanlar cezalandırılıncaya kadar devam edecek. Altını çizerek söylüyorum, makamı ne olursa olsun hiç kimse elimizden kurtulamayacak” dedi. ‘Elimizden kurtulamayacaklar’ TUNCELİ (Cumhuriyet) BDP Tunceli İl Eşbaşkanı Ergin Doğru ile ESP İl Başkanı Ali Ekber Kaya hakkında yerel seçim mitinginde Öcalan posteri astıkları gerekçesiyle “örgüt propagandası yapmak” suçundan Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, Doğru ve Kaya’ya 10’ar ay hapis cezası verdi. Cezaları ertelenmeyen il başkanları, temyiz için Yargıtay’a başvuracaklarını belirtti. Öcalan posterine 10 ay hapis HİZMET ARACI DA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) RTÜK, dün yapılan toplantısında Adnan Oktar’ın sahibi olduğu A9 TV kanalına bizzat Oktar’ın yer aldığı iki program nedeniyle ceza verilmesini kararlaştırdı. Üyeler, Oktar’ın “Dini Sohbetler” programında “Kediciklerim” dediği genç kadınlara, “Yavrum, aşkım” şeklinde hitap etmesinin dini duyguları bozduğuna karar verdi. Ceza miktarı daha sonra televizyonun gelirleri hesaplanarak belirlenecek. RTÜK’ten Adnan Oktar’a ceza