04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 HAZİRAN 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 Eski Köye Yeni Tebliğ! Daha önceki yazılarımızda da ifade etmiştik. Türkiye’de Katma Değer Vergisi mükellefi sayısı yaklaşık 2,4 milyon. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği bu açıdan çok önemli. Tebliği detaylıca inceliyoruz. İnceledikçe de bazı maddelerde “pusulanın şaştığını” anlıyor, mükellefi uyarmanın zorunlu olduğunu görüyoruz. Aksi halde mükellef de rotayı şaşırabilir! Mevzuatta şu çok iyi bilinir ki, yapılan kanuni ve idari düzenlemeler geçmişe yürümez. Yani geçmişte yapılan işlemleri etkilemez. Anayasa Mahkemesi kararları bile geçmişe etkili olmayacak şekilde yürürlük kazanır. Ancak, 26 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin geçmişe yönelik olarak uygulatılmaya çalışıldığını görünce epey şaşırdık. Nasıl mı? Tebliğin yürürlük tarihi 1 Mayıs 2014 olarak belirlenmiş. Bu açıdan bir sorun yok. Ancak uygulamada, 1 Mayıs 2014 tarihinden önce yapılan işlemler bakımından yeni tebliği uygulatma yönünde eğilimler var. Tebliğin yayımlandığı 26 Nisan tarihi ile 10 Haziran tarihi arasında eski dönemler için de yeni tebliğ hükümleri uygulatıldı. Örneğin, Ocak 2014 KDV alacağının 1 Mayıs 2014 tarihinden sonra talep edilmesi durumunda yeni tebliğin geçerli olacağı iddia edildi ve bu süreçte yapılan işlemlerde mükellefler mağdur edildi. Ancak, 10 Haziran tarihinde bu hatadan dönüldü. 66 seri numaralı KDV Sirküleri ile eski dönemler için eski tebliğlerde yer alan hükümlerin uygulanması gerektiği duyuruldu. Yeni tebliğ, özellikle hizmet karakterli istisna uygulamalarından kaynaklanan KDV iadeleri yapılmasını zorlaştırıyor. Bu kapsamda, örneğin, hizmet ihracından kaynaklanan nakden iadelerinin sadece vergi incelemesi ile yapılacağı belirtiliyor. Oysa önceki uygulamada, Yeminli Mali Müşavir Raporu ile de incelemenin yapılması mümkündü. Aynı şekilde, uluslararası taşımacılıktan kaynaklanan mahsuben iadeler geçmişte teminat, vergi inceleme raporu ya da Yeminli Mali Müşavir Raporu olmadan yapılabiliyordu. Yeni tebliğden sonra ise mahsuben iade talepleri vergi incelemesi ya da Yeminli Mali Müşavir Ra p o ru ile yapılabilir hale getirildi. Bu tür zorlukların 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yapılacak işlemler açısından geçerli olması gerekiyor. Ancak, vergi daireleri 10 Haziran tarihine kadar uygulamalarında geçmiş dönemler için de Hizmete gel! bu hükümleri uygulamaya kalktılar. Yani tebliği geçmişe etkili şekilde uygulattılar. Şimdi, Ocak 2014 döneminde hizmet ihracından kaynaklanan iadesini, 1 Mayıs 2014 tarihinden sonra nakden talep eden mükellefe bu iadenin sadece vergi incelemesi ile yapılabileceği söyleniyor. Oysa bu hizmet ihracını yapan mükellef, ihracat işlemini yaptığı dönemde, yani Ocak 2014’te geçerli olan mevzuata bakıyor ve iadesinin inceleme yapılmadan da alabileceğini görüyor. Bugün ise adeta oyunun kuralları değiştirilmeye çalışıldı. İşin kötüsü bu kural değişikliği geçmişi de etkiliyor. Ancak, 66 numaralı sirküler bu hatayı çok geç olmadan ortadan kaldırdı. Böylece birçok hak kaybının da önüne geçmiş oldu. Alışılmamış, yadırganan bir yeniliği yapmaya kalkışanlar için Türkçede çok bilinen güzel bir deyim var; “Eski köye yeni âdet getirme” diye. Oysa sadece bununla da kalınmıyor! Bir de “oyun sürerken” kurallar değiştirilmeyi çalışılıyor. Peki, soralım. Siz böyle yaparsanız, ya mükellef ne yapsın? Söylenen farklı GÖRÜŞ MUSTAFA GAZALCı Öğretmen Liseleri Kapanmasın Ülkeye, insana yararlı kurumları yozlaştırmakta, kapatmakta üzerimize yok. Varsa eksikleri giderilip geliştirileceğine, siyasi tepkilerle kapatılmış birçok kurum… 1954’te Köy Enstitüleri kapatıldı, 1974’te Köy Enstitülerinin yerine açılan öğretmen okulları liseye dönüştürüldü, bugün de bir oldubittiyle Anadolu öğretmen liselerini kapatıyorlar. Bundan 166 yıl önce açılan ilk öğretmen okulunun adı tarihe karışıyor, öğretmenlik mesleğinin ortaöğretimle bağı koparılıyor, mesleğe bir büyük darbe daha vuruluyor. 4+4+4 yasasıyla imam hatip okullarının ortaokulları bile açılırken insan yetiştiren bir mesleğin adı liselerden siliniyor. Köy Enstitüleri de, öğretmen okulları da ilkokula dayalı öğrenci alır, bir bakıma bu kurumlarda çekirdekten öğretmen yetiştirilirdi. Bu okullara giren öğrencilerin büyük çoğunluğu yoksul halk çocuklarıydı. Yatılı Anadolu öğretmen liselerinde de bu gelenek sürdü. Doğrudan geçiş olmasa bile eğitim fakültelerine küçük bir puan desteğiyle giriyordu Anadolu öğretmen lisesi çıkışlı öğrenciler. Eğitimin temeli öğretmenliktir. Öğretmenlik ruhu öğretmen okulunda kazanılır. Bu okullar yok edilirse bu ruh da gider. Köy Enstitülerini, öğretmen okullarını kapatanların ülkeye, mesleğe yaptığı kötülük yıllardır unutulmuyor. Öğretmen okulu öğrencileri geçmiş anılarını yaşamak, arkadaşlarıyla özlem gidermek için yıldan yıla okullarında buluşur. Isparta Gönen buluşmaları da her yıl haziran ayı sonunda yapılır. 2122 Haziran 2014 tarihinde yapılan bu yılki “Kuru Fasulye” buluşmasına kapatma kararı damgasını vurdu. Köy Enstitülü ağabeylerimizin diktiği ulu çamların gölgesinde her zamanki gibi sazlar çalındı, türküler söylendi, halkoyunları oynandı. Köy Enstitülüler, öğretmen okullular, Anadolu liseliler hep o okullarda öğretmenlik yapanlar, öğrenciler birbiriyle kucaklaştılar. Gönen Öğretmen Okulları Mezunları EğitimKültür Dayanışma Derneği, Gönen Öğretmen Lisesi Mezunları Eğitim ve Dayanışma Derneği, Isparta Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği Şubesi temsilcileri, öteki konuşmacılar Anadolu öğretmen lisesinin kapatılmasına şiddetle karşı çıktılar. Hemen oracıkta imzalar atıldı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya şu telgraf çekildi: “Sn. Nabi Avcı, Milli Eğitim Bakanı, Anadolu öğretmen liselerinin kapatılıp liseye dönüşmesini istemiyoruz. Öğretmenlik nitelikli eğitimin temelidir.166 yıllık bir meslek okulunun kapatılması size de tarihi bir sorumluluk yükler. Bizler yatılı Anadolu öğretmen liselerinin sayısının artırılarak eğitim fakültelerine geçiş kolaylığının sağlanmasını diliyoruz. Sayın Bakan, Anadolu öğretmen liselerinin kapatılmasından vazgeçin. Bakanlığınızın öğretmen yetiştirmeyle bağını kesmeyin. Karar düzeltilmezse öğretmenler olarak tepkimizi yükselteceğiz. Saygılarımızla.” Dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde eğitim bakanlığı, öğretmen yetiştirmeyle bağını kesmez. Siz de bindiğiniz dalı kesmeyin. Not: CHP Grup Başkanvekili Sayın Engin Altay soru önergesi vererek konuyu TBMM’ye taşımıştır. 28 Haziran 2014 Cumartesi günü İzmir’de Eğitim ve Öğretmen kuruluşlarınca saat 13.00’te Konak’ta basın açıklaması, ardından da saat 14.00’te 9 Eylül Üniversitesi’nde bir forum yapılacaktır. SOSYAL GÜVENLİK SORU CEVAP Yıllık İzinde Kim Kaç Gün İzin Kullanabilecek? Yazın gelmesiyle birlikte izin programları da yapılmaya başlandı. İş Kanunu’na göre, işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilmesi gerekiyor. Çalışanlar isteseler bile yıllık ücretli izin hakkından vazgeçemezler ve yıllık iznin mutlaka hak kazanıldığı tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılması gerekir. Niteliklerinden ötü rü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya ile alakalı işlerde çalışanlar kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümlerinden yararlanamıyorlar. İşçilerin yıllık ücretli izine hak kazanmaları için ise aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır. İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi; a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden, b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden, Hizmet süreleri c) On beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden, az olamaz. Ancak on sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle, elli ve daha ileri yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir. Hesaplanacak her hizmet yılına karşılık işçi, yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanır. Yıllık izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir. Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz. Eski Hükümlü Çalıştırma Kalktı Mı? İşyerimizde yaklaşık 150 kişi çalışıyor ve 5 engelli çalıştırıyoruz, ancak eski hükümlü çalıştırmıyoruz. Bundan dolayı ceza yer miyiz? Kadir Güneş İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde, yüzde üç engelli işçi çalıştırmakla yükümlüdür. Özel sektör işyerlerinde eski hükümlü işçi çalıştırma yükümlülüğü yoktur. Sadece kamu işyerlerinde vardır. Dolayısıyla özel sektör işyerlerine eski hükümlü işçi çalıştırmadığından dolayı idari para cezası uygulanmaz. Sorularınız için [email protected] adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. Cumhurbaşkanlığı Sorunu PERİHAN ERGUN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 1015 gün toplumun siyasi, ticari, sivil, resmi ve sanatsal kuruluşlarına ulaşarak bu kurumlardan Çankaya’daki Cumhurbaşkanlığı makamına kimin değer bulunabileceği hakkındaki istemlerini öğrenme çalışması yaptı. Bu halkçı ve demokratik çalışması toplumda beğeniyle karşılandı. 16 Haziran 2014 günü K. Kılıçdaroğlu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye onun da uygun bulacağını düşündüğü “çatı adayı”nı sunmak amacıyla ulaştı. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını Devlet Bahçeli de onaylayınca, birlikte karar verdikleri aday topluma sunuldu. Bu sunum iki muhalif partinin parti meclisleriyle merkez yönetimini bilgilendirme gereği duyulmadan “Tek Adam” anlayışıyla yapıldı. Böylece; Kılıçdaroğlu da “Sözde Diktatör” tanımını yaptığı Başbakan Tayyip Erdoğan’la aynı çizgideki çerçeveye yazık ki girmiş oldu. Türkiyelilerce hiç tanınıp bilinmeyen bu aday, tepkiler yoğunlaşınca donanımlı kişiliğiyle tanıtılması çabalarına girişildi. Şöyle ki; M. K. Atatürk’ün başta laiklik olmak üzere çağdaşlaşmak amacıyla tüm kurumlarımızda getirdiği yeniliklerden biri de yaşantımızın bir bölümü olan kıyafetlerde getirdiği yeniliklerdi. Bu kapsamda fes ve sarığa karşı şapka inkılabı da vardı. Bu yeniliğe Ekmeleddin Bey’in babası karşı çıkarak ailece Mısır’a göçüp yaşamlarını orada sürdürürlerken Ekmel Bey de orada dünyaya gelmiş. Oradaki okullarda ve yaşam koşullarında yetişmiş. El Ezher’i bitirdikten sonra İngiltere’de ABDİngiliz bileşimli Ortadoğu siyasetleri üzerine ihtisasla İslami kurallı çalışmalar yaptıktan sonra, İslam Birliği Teşkilatı’nın genel sekreterliğiyle görevlendirilmiş. Bunların eşliğinde daha birçok nitelikleriyle çok değerli kişiliğe sahip olsa da bu bize yabancı ortamdaki yaşam tarzıyla Türkiye’den ve Cumhuriyet ilkelerinden doğal olarak uzak kalabilmiş olabilir. İşte kısaca belirtmeye çalıştığım bu nedenlerle yurtta birikimli aydın kişilerce ve hatta halkın çoğunluğunca Cumhurbaşkanlığı’na getirilmek istenmesi kabul görmedi. Ilımlı İslam yönetimini amaçlayan, bu nedenle de karşı çıkılan RTE’den farklı olmadığı izlenimini verdiği için tepki gördü... Ülkemizde tüm toplum katmanlarına hitap edebilecek ve kabul görecek insanlarımız içinden seçilebilecek Kadınlarımız arasında da insanımız varken Kılıçdaroğlu’nun böyle bir serüvene girişmesi doğrusu çok şaşırtıcı oldu. Bu durumda CHP ve MHP liderleri toplumda tepki yaratan bu önemli konuyu tekrar ele alıp gösterdikleri adaydan vazgeçerek nitelikli birçok insanımız içinden yeniden uygun bir yurttaşımızı geciktirmeden aday gösterip Atatürk’ün Çankaya’daki koltuğuna yakışan birini oturmasını sağlamalıdırlar.. HHH Aksi halde iyice tepeye tırmanmış olan bu sorunu sivil toplum kuruluşları, gençlik birlikleri, eski bakan ve milletvekilleri mevcut adaya tepkiyle bir araya gelmiş olan yurt ve cumhuriyeti sevenlerimizle laik, sosyal, demokratik cumhuriyetimize yakışır yeni bir adayla seçime gidilmesinde büyük hak sahibi olacaklardır. HHH Zaten 1998’de ABD’nin Ortadoğu’dan sorumlu kişisi G. Fuller, “Türkiye’yi kullanabilmemiz için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mevcut gücünü yok etmemiz gerekmektedir” hükmüyle, yapay kumpaslarla oluşturulan Balyoz, Ergenekon davalarıyla yıllarca amiral, general, albayların yanı sıra seçkin gazeteci ve düşünürlerimiz hükümetçe kurulan özel mahkemelerde özel görevlilerce zindanlarda tutulmadılar mı? Sonuçta suçsuzlukları kanıtlanmışsa da bu masum insanlarımızın yaşamlarının altüst olması önlenememiştir. Artık iktidarıyla, muhalefetiyle bu ülkemize yakışmayan konu ve işlemlerden memleketi kurtarmaları, halklarına huzur vermeleri ön görevleri olmalıdır. Bu hepimizin ön istemidir. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaracı@gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN T.C. AYDIN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2014/320 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Aydın ili, İncirliova ilçesi, Erbeyli köyü MEVKİİ: Yayla Kuyu PAFTA NO: ADA NO: PARSEL NO: 435 VASFI: İncir bahçesi YÜZÖLÇÜMÜ: 7.200,00 m2’lik taşınmazın 117,84 m2’lik kısmı MALİKİN ADI VE SOYADI: Halil İbrahim Uludağ ve Hüsamettin Uludağ mirasçıları KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: DSİ Genel Müdürlüğü KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ: Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2014/320 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur.10/06/2014 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 41147) SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Dürüm 1 gibi sarılmış 2 yufka ara3 sına ceviz ya da fıstık 4 doldurula5 rak yapılan 6 bir tür hamur tatlısı... 7 Evrensel 8 alıcı olan 9 kan grubu. 2/ Bir etkin1 2 3 4 5 6 7 8 9 liğin geçici ola 1 K E L E T E R T rak durduruldu 2 O L E A B A R A ğu süre... Saçın 3 O R doğal renginden 4 R Ö L Ö V E O P E R A F L U bir ton açık ya 5 N E M T E R M da koyu saç tuS İ MA tamı. 3/ Gerek 6 E N E K 7 R N A B E K A R siz, anlamsız, E D R EM İ T boş söz. 4/ Kuş 8 başı doğranmış 9 A S İ T E K E L et... İlkel benlik. 5/ Zihin ve bedence ortaya konan çaba... Kitap getirmemiş peygamber. 6/ Halk dilinde pancara verilen ad... “Misket limonu” da denilen, acı sulu küçük limon cinsi. 7/ Vilayet... Kızıl ve kaba tüylü bir koyun cinsi. 8/ Kötü, fena... Kolay anlaşılır, açık. 9/ Uzun boyunlu ve kulpsuz küçük rakı sürahisi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Siirt yöresinde giyilen ve aynı adlı kumaştan yapılan iki parçalı erkek giysisi. 2/ Karakter... “Cihar attım şeş oynadım/Yine yendi beni” (Türkü). 3/ Süt şekeri... Fas’ın plaka imi. 4/ Coşkun, esinle dolu. 5/ Uzak... Kanatların bağlı bulunduğu kapı ya da pencere çerçevesi. 6/ Kavun, karpuz, kabak gibi bitkilerin toprak üstünde yayılan dalları... Söz, lakırdı. 7/ Bir nota... Jüpiter gezegeninin bir uydusu. 8/ Aldatma işi, hile... “Çavuşkuşu, hüthüt” gibi adlar da verilen bir kuş. 9/ Van Gölü’ne dökülen bir akarsu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle