04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN 2014 PERŞEMBE 4 HABERLER Başbakan, aday açıklamasından önce Cumhurbaşkanı’yla istişare yapacağını söyledi Utanma Duygusu Önceki gün, milletvekili Engin Alan TBMM’deydi. Alan, yemin ederek geç de olsa yasama görevine başladı. Engin Alan’ın tahliye sırasında söyledikleri çok kişi gibi beni de derinden etkiledi. Yanlış anlaşılmasın! Yapılanları unutmamak, illa kindar olmak demek değil. Ama bazı şeyleri unutmayarak da yanlışları yinelemenin önüne geçebiliriz. Burada da bir noktayı vurgulamak isterim. Ergenekon da olduğu gibi Balyoz’da da, gelişmelerde etkin olan çevrelerde bir yanılma söz konusu değil. Başka bir deyişle herhangi bir şekilde yanılma, kanma, yanlış anlama gibi şeyler yok. Nitekim, Orhan Bursalı’nın pazar günkü Cumhuriyet’te yayımlanan, Dani Rodrik ile söyleşisinde bu nokta açıkça belirtiliyor. Balyoz davasının önde gelen sanığı Çetin Doğan’ın kızı Pınar Doğan’ın kocası olan Prof. Dr. Dani Rodrik ile kendisi gibi bilim insanı olan eşi Pınar Hanım’ın birlikte yazdıkları “Balyoz – Bir Darbe Kurgusunun Belgeleri ve Gerçekleri” adlı kitaptan piyasaya çıktığı 2010 yılından beri bu köşede çokça söz ettiğim için yineleyecek değilim. Yalnız belirtmek gerekir ki, Dani Rodrik ve Pınar Doğan bilimsel yöntemle davayı ilk çökerten kişilerdir. O kitaptan sonra gerçek inkâr edilemez şekilde ortaya çıkmıştı. HHH Gayet açık, net yazılmış, kolay okunup anlaşılan o kitap piyasaya çıktıktan itibaren kimsenin “yanıldık, kandırıldık, bilmiyorduk, aldatıldık” gibi bahanelerin arkasına sığınma olanağı kalmamıştı. Ama tabii ki, insan yanar döner fener misali fırıldak gibiyse, yine de her şeyi söyler. Nitekim iktidar mensupları da, kumpasın tertipçisi cemaat ile ittifak sona erince, “aldatıldık, ne safmışız, nasıl da kandırıldık” türünden feryatlara başladılar. Oysa kandırılmak, aldanmak falan söz konusu değildi. Nitekim Dani Rodrik sözü geçen söyleşisinde bu hususu net olarak söylüyor: İktidarın kandırıldığına inanmıyorum. Değerli bilim adamı bu görüşünü belirtirken “AKP hükümetinin önde gelen bakanlarından birisiyle özel olarak konuştum ve bildiklerimi anlattım. Keza tanıdığım AKP milletvekillerine şahsen yazdım” diyor. O günleri anımsayalım. Balyoz ve Ergenekon davalarında ağır hukuk ihlalleri olduğu, gizli tanık ve düzmece delillere dayanarak darbe suçlaması yapılamayacağını ileri sürdüğümüzde, aldığımız yanıt hep aynıydı: Sen de mi Ergenekoncusun? Ne yani? Herkes yargılanır da, asker yargılanamaz mı? Onlara herkesin yargılanabileceğini buna kimsenin itirazı olmadığını, ama bunu yaparken hukukun sınırları içinde kalmak gerektiğini anlatmaya boşuna çabaladık. HHH Şu sihirli tümceyle öne sürdükleri çok önemli bir mazeretleri vardı: Askeri vesayeti tasfiye ediyoruz. Askeri vesayeti tasfiye ederken hukukun sınırlarından taşarlarsa, tıpkı askeri vesayet yönetiminin egemen olduğu dönemin sonuçlarını doğuracaklarını söylediğimizde küplere biniyor, büyük bir sinir içinde söyleniyorlardı: İşin özüne bak sen... İşin özüne! Bunlar teferruat, bunlar usul meseleleri... Her hukuksuzluğun olduğu gibi 12 Eylül 2010 referandumunda da mazeret hazırdı: 12 Eylül anayasasından kurtuluyoruz onun için “Yetmez ama evet!” Onlara defalarca söyledik: “12 Eylül’den kurtuluyoruz” derken, onu aratacak düzenlemeler geliyor. Nitekim öyle oldu, 12 Eylül 2010’un HSYK’si ve dolayısıyla yargı bağımsızlığı, 12 Eylül rejimininkini mumla aratır oldu. Ama onlar dinlemediler... Tıpkı Dani Rodrik’in dediği gibi aldatılma falan söz konusu değildi. Bunlar yalnızca iktidarın mensupları değil, aynı zamanda da yardakçıları, destekçileriydiler. Sayın Rodrik bunlar arasından dördünün Ahmet Altan, Hasan Cemal, Ali Bayramoğlu, Etyen Mahçupyan’ın adlarını da veriyor. Tabii dönemin hukuksuzluk yardakçıları yalnız bunlardan ibaret değil. Ne gariptir ki, o zamanlar bütün hukuksuzlukları savunan, hepsine bir kılıf bulan, bundan da çıkar sağlayan bunların bazıları şimdilerde muhalif kılığındadırlar. Yapıp ettikten sonra demokrasi havariliğine soyunmadan önce, bari eskiden yaptıkları ettikleriyle, mağdur duruma düşürdükleri insanlardan bir özür dileseler. Ama bunun için insanda utanma duygusu olması gerekir elbet. Gül ile son kez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, 1 Temmuz’da yapılacak aday açıklamasından önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir kez daha istişarede bulunacağını belirtirken partililere “Aramızdan birini ölüme değil, sadece Cumhurbaşkanlığı makamına uğurlayacağız. Görev değişecek, yetki değişecek ama dava şuuru ve mücadelesi değişmeyecek. Böyle bir süreçte kim ki isimleri tartışırsa inanın sadece partimize değil kadim davaya haksız olur” dedi. Başbakan Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında özetle şu görüşleri dile getirdi: Kafa üstü çakılacaklar: Bireysel başvuru hakkıyla bazı tutukluların serbest bırakılmasından dolayı Anayasa Mahkemesi’ne teşekkür ediyor. Meclis’te biz bu yasayı çıkarmak için referandum müsaadesini alabilmek için o verdiğimiz mücadelede bunlar salonda söylenmedik şey bırakmamışlardır. CHP genel müdürü oy vereceği sandığı bulup da “hayır” diyemedi ama günlerce halka “hayır” deyin çağrısı yaptı. Şimdi karşı çıktıkları anayasa değişikliğinin olumlu neticelerini alıyorlar. Yüzleri olsa mahcup da olacaklar ama bunlarda yüz de yok. Balyoz davasından, Ergenekon davasından dolayı Pensilvanya’ya söylemediklerini bırakmadılar. Şimdi çıkmış hem Pensilvanya’yı hem de Pensilvanya yargısının mağdurlarını idare etmeye çalışıyorlar. Bir ipte bu kadar cambaz oynamaz. Bir yerde ayakları dolaşacak ve göreceksiniz kafa üstü çakılacaklar. Saflarımızı sıklaştıracağız: Biz muhalefetin bu acizliğine, bu zavallı haline bakacak, rehavete kapılmayacak, tam tersine saflarımızı daha da sıklaştıracağız. Ne ben ne de yol arkadaşlarım çıkar, makam, mevki, rütbe peşinde değil. CHP ve MHP’nin başındaki zatlar hata yaparsa sadece kendilerine zarar verir. Ama biz yanlış yaparsak, sadece partimiz değil dava zarar görür. Biz bir dava partisiyiz. Şu anda akbabalar pusuya yattılar. AK Parti içinde bir nifak çıksın diye bekliyorlar. 12 yıl boyunca pusuda beklediler. İstediklerini alamadılar. Bugün de yarın da Allah’ın izniyle istediklerini alamayacaklar. İsimler fanidir, ama bu dava bakidir. Alparslan, Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmet Han, Gazi Mustafa Kemal, Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan geldiler ve göçüp gittiler. Daha nice isimler gelecek, nice isimler göçüp gidecek. Bu millet, bu ülke var olmaya, bu şanlı bayrak dalgalanmaya devam edecek. Arınç: Adayımız Erdoğan DSP lideri Türker, Erdoğan’la yaptığı görüşmeyi değerlendirdi: l Sürprizi bozdu Aday olmak istiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan partisinin cumhurbaşkanı adayının açıklanacağı salı günkü törenin öncesinde DSP, BBP ve SP’yi ziyaret etti. 30 Mart seçimlerinde toplam oyları 2 milyona ulaşan üç partinin oy oranı ise 4.68. Erdoğan dün ilk olarak BBP’yi ziyaret etti. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin makamında basına kapalı gerçekleşen görüşme 1 saat 35 dakika sürdü. Destici, Erdoğan’ın partisinin cumhurbaşkanı adayının kim olacağına dair bir bilgi verip vermediğine ilişkin bir soruya yanıt vermedi. Erdoğan, daha sonra DSP lideri Masum Türker’i ziyaret etti. Görüşmenin ardından dan birini ölüme değil sadece Cumhurbaşkanlığı makamına uğurlayacağız. Görev değişecek, yetki değişecek ama dava şuuru ve mücadelesi değişmeyecek. Böyle bir süreçte kim ki isimleri tartışırsa inanın sadece partimiz değil, kadim davaya haksızlık olur. İsimler de rütbeler de makamlar da bu dava, hareket içinde ehemmiyeti en düşük unsurlardır. Salonda bulunan her kişi, gerektiğinde, vazife verildiğin açıklama yapan Türker, “Konuşmalarından anlıyoruz ki bir sürpriz düşünmezse, o güne kadar koşullar farklı gelişmezse Başbakan, cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor. Bize davranışlarından, konuşmalarından genel başkanlıktan vedaymış gibi hissettirdi” dedi. HDP’yi ziyaret etmeyeceğini söyleyen Erdoğan, akşam saatlerinde de SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak’la görüştü. Kamalak, Erdoğan’ın adaylığı konusunda bir sinyal alıp almadığı sorusu üzerine, “Bu sorunun cevabını kanaatimce her bir soran arkadaşımız, sorulandan çok daha iyi biliyor” diye konuştu. de o vazifeyi hakkıyla yapacak birikim, beceri, liyakat, güç ve kudrete sahip olduğundan hiç şüphesi olmasın. Son derece hassas bir imtihandan geçiyoruz, bu süreçte teşkilatın her kademesindeki kişilerin ikbal hırsıyla değil, dava şuuruyla hareket etmesi gerekir. Son istişare: (Gazetecilerin soruları üzerine) 1 Temmuz öncesinde Cumhurbaşkanımız ile bir kez daha istişare yapacağız. Ölüme değil Cumhurbaşkanlığı makamına uğurlanacak: Aramız İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı seçimlerinde adaylık sürecine ilişkin AKP’den en net açıklama Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan geldi. Arınç, “1 Temmuz Salı günü Allah kısmet ederse, bir mani olmazsa, Sayın Başbakanımızın adaylığı herhalde büyük bir ölçüde açıklanmış olacak” dedi. Başbakan Yardımcısı Arınç, Dolmabahçe Sarayı sergi salonunda bir açılışa katıldı. Burada açıklamalarda bulunan Arınç, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, 1 Temmuz Salı günü yapılacak büyük bir törenle AKP’nin cumhurbaşkanı adayının ismen açıklanacağını söylediğini hatırlatarak, “1 Temmuz Salı günü Allah kısmet ederse, bir mani olmazsa, Sayın Başbakanımızın adaylığı herhalde büyük bir ölçüde açıklanmış olacak. Biz öyle arzu ediyoruz. Konuştuğumuz, görüştüğümüz bütün arkadaşlarımız, Sayın Başbakanımızın istişare ettiği her kesim, kendisinin cumhurbaşkanı adayı olması noktasındaki görüşlerini bildirdi. Bir tek şey kaldı, o da Sayın Başbakanımızın bu konuda takdirleri” dedi. Arınç, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından kimin başbakan olacağı tartışmalarına ilişkin olarak ise, “Doğrusu bunu şu anda söylemek mümkün değil. Bu konularda da istişareler yapılır. Sayın cumhurbaşkanımız belli olduktan sonra, seçimi kastediyorum, şüphesiz başbakanımız da o tarihte ismen açıklanmış olacaktır” diye konuştu. l Erdoğan randevu vermedi CHP ve MHP, ‘çatı aday’ İhsanoğlu’nun yol haritasını ortak toplantıyla açıkladı. (Fotoğraf: AA) İhsanoğlu’nun ilk durağı Hacıbektaş AYŞE SAYIN ANKARA CHP ve MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, yurt gezilerine ise Madımak faciasının yıldönümü olan 2 Temmuz’da Hacıbektaş’tan başlayacak. Geceyi de burada geçirecek olan İhsanoğlu’nun Alevi yurttaşlardan kendisine dönük önyargıları kırmak için Hacıektaş’ı tercih ettiği belirtildi. İhsanoğlu daha sonra memleketi Yozgat’a geçecek ve burada iftar programına katılacak. İhsanoğlu’nun kampanya organizasyonuyla görevlendirilen CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, İhsanoğlu’nun kampanya süreci ve izleyeceği yol haritasını kamuoyuna açıkladılar. Toprak, İhsanoğlu’nun Ankara’da kullanacağı ofisin tutulmasından önce başka binaların kiralanmak istendiğini, ancak mülk sahiplerinin yanaşmadığını kaydetti. Toprak, “Binayı bize verecek kişi ürküp vazgeçti. Türkiye böyle bir zor sürece geldi. Bir bina kiralamakta dahi zorlanır hale geldik” dedi. Toprak, İhsanoğlu’nun mitingler yerine daha çok halkla bire bir temas kurarak ya da kapalı alan toplantıları yaparak buluşacağını kaydetti. İhsanoğlu’nun şimdilik 18 büyükşehire gitmesi planlanırken, bu sayının artabileceğine de dikkat çekildi. İhsanoğlu’nun “büyük uzlaşmanın adayı” olduğuna vurgu yapan Toprak, o nedenle Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile birlikte ortak toplantı yapmayacaklarını ifade etti. İhsanoğlu, kampanya kapsamında yurtdışına da gidecek. İhsanoğlu, bugün ve yarın siyasi parti liderleri ile görüşecek. CHP ve MHP liderlerinin yanı sıra bütün siyasi partilerin liderlerinden randevu isteyen İhsanoğlu’na Başbakan Tayyip Erdoğan “yoğun programını” gerekçe göstererek randevu vermedi. Görüşmelere BBP ile başlayacak olan İhsanoğlu daha sonra sırasıya DSP, CHP, DP, HDP, SP ve MHP liderlerini ziyaret edecek. Kılıçdaroğlu Almanya’ya gidiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları kapsamında Almanya’ya ikinci ziyaretini bugün gerçekleştirecek. Köln’de bir radyo programına katıldıktan sonra yarın sabah işadamları ile Düsseldorf’ta buluşacak olan Kılıçdaroğlu, daha sonra Köln’de inanç ve kanaat önderlerinin yanı sıra, gurbetçi yurttaşlarla bir araya gelecek. Kılıçdaroğlu ayrıca Köln’de (Antakya Rum) Ortodoks Kilisesi’ni, Kadim Süryani Ortodoks Kilisesi, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Camisi, Alman Alevi Birlikleri Federasyonu’nu (AABF) ziyaret ederek, kanaat önderleriyle bir araya gelecek, görüşlerini açıklayacak, soruları yanıtlayacak ve görüş alışverişinde bulunacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle