04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN 2014 PERŞEMBE 12 DIŞ HABERLER [email protected] El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra’nın Irak sınırında etkin olan birliğinin IŞİD’e katıldığı iddia edildi Vahşet ittifakı Dış Haberler Servisi Suriye’de El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi’nden bir grubun Suriye’nin ardından geçtiği Irak’ta hâkimiyetini genişleten IrakŞam İslam Devleti’ne katılma kararı aldığı savunuldu. Geçmişte Şam yönetimine karşı birlikte savaşan, adları vahşetle anılan Sünni cihatçı iki örgütün yeniden yakınlaşmasının, halihazırda IrakSuriye arasındaki bir sınır kapısının karşılıklı kontrolünü elinde tutmaları da dikkate alındığında bölgede güç dengelerini değiştirebileceği yorumları yapılıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, El Nusra’nın Suriye’deki Irak sınırı tarafında Ebu Kemal’de kontrolü elinde tutan birliğinin IŞİD’e bağlılık yemini ettiği haberlerini duyurdu. Yabancı cihatçıları barındıran iki örgütün komutanlarının el sıkıştığını gösteren fotoğraflar da cihatçıların Twitter mesajlarında yer aldı. Suriye krizinde IŞİD’in attığı tek taraflı adımlar El Kaide liderliğinde tepki görmüş ve örgüte mesafe konulmuştu. Bu süre içinde El Kaide’nin Suriye kolu olarak öne çıkan El Nusra ile Şam karşıtı kimi İslamcı gruplar baPeşmerge güçleri Kerkük’te. (Fotoğraf: REUTERS) Birinci Dünya Savaşı’nı Anımsarken Dünya televizyonlarında fırtına estiren bir İngiliz dönem dizisi var: Downton Abbey… Bilmiyorum rast geldiniz mi? “Downton Abbey”, ’70 lerdeki Yukardakiler Aşağıdakiler/Upstairs Downstairs’in bir başka versiyonu… Türkiye’de TRT’nin tek kanaldan ibaret olduğu yıllarda, siyah beyaz ekranda vaktiyle tutkuyla izlediğimiz BBC yapımı “Yukardakiler Aşağıdakiler”i çağrıştırıyor… Görkemli “Downton” malikânesinde yaşayan soylu Crawley’ler ve onlardan çok daha kalabalık ve renkli olan hizmetkârlar, “aşağıdakilerin” dünyasını anlatıyor… Dizinin açılış sahnesinde sabahın kör vakti, “Downton”ın tüm katları ve odalarına çekirge hızıyla dağılan “hizmetkârlar ordusunu” görüyorsunuz… Aslında büyük, tarihi bir otele yetecek kadar geniş olan bu müthiş kalabalık ekip yalnızca Lord Crawley ve eşi ile, evlenme çağına giren üç kızı: Lady Mary Crawley, Lady Edith Crawley, en genç, en isyankâr küçük kız Lady Sybil’e hizmet ediyor. I. Dünya Savaşı’nın arifesinde başlayan dizi, göz alıcı dekorları, kostümleri, atmosferleri, diyalogları ile izleyiciyi bağlıyor… Türk dizilerinin tamamının aksine… “karakterler öykü boyunca sürekli gelişme gösterdiği” için izleyicilerin “merak dozu” hiç azalmıyor… Sırf İngiltere’de 10.5 milyon tutkulu müptelası olan bir diziden bahsediyoruz… Başarılı her dizide “olmazsa olmaz” sayılan bu öğelerin ötesinde, “Downton Abbey”i “özel” kılan bir başka şey daha var: İlgi çeken ABD dizisi Mad Men/Çılgın Adamlar gibi tıpkı, bir dönemin arka planını çok iyi aktarması… Dizinin ilk bölümleri, I. Dünya Savaşı’ndan iki yıl önce batan “Titanik” ile başlıyor… “Titanik”, 16 milyon insanın ölümüyle sonuçlanacak olan “muazzam savaş badiresinin” haberciliğini yapan çok sembolik bir metafor aslında… 1912’de buzula toslayan “Titanik” misali, dünya kara deliğe sürüklenmek üzere… Downton Abbey işte batmaz sanılan “Titanik”le başlayan ve I. Dünya Savaşı’ndan… II. Dünya Savaşı öncesine uzanan, bütün bu efsane yılları kapsıyor. Bildiğimiz modern dünyanın baştan sona neredeyse bu yıllarda şekillendiğini görüyoruz. Crawley’lerin de bir ferdinin yitirildiği “Titanik”in haberi, “Downton”a “telgraf”la ulaşıyor... Telgraf artık kanıksanmış… ama kısa süre sonra “elektrik” ve ardından “telefon”un malikâneye gelmesi… olay oluyor. Gözlerini kamaştırdığı için elektrikli lambalarına bakamayan dizinin en hazırcevap ve muhteşem karakteri Grantham kontesi büyükanne Maggie Smith öyle ki “Bu ne böyle!” diye şeytan icatlarından yakınıyor; “Kendimi (kurgu bilimci!) H. G. Wells’in romanında hissediyorum. Ama gençler ne rahat!” 1800’lerin ilk yarısında, Kraliçe Victoria çağında doğan “Grantham Kontesi”, dizinin “değişime” direnen tek karakteri… Çağı silkeleyen “yeniliklere”, “yukardakileraşağıdakiler” uyum sağlarken, kontes geçmişte kalan eski dünyayı ve kimsenin artık iplemediği “gelenekleri” simgeliyor. Elektrik, telefon derken “Crawley ailesinin” kaderini damgalayan “otomobiller” de “değişmez” sanılan “Downton”daki âleme dramatik olarak giriyor. İngiltere’nin kasta benzer “sınıf düzeni”ni gevşeten “Birinci Dünya Savaşı”nın fırtınalı yıllarında, şoför olarak aileye giren İrlandalı bir genç, Crawleyler’in küçük kızı Sybil’i ayartarak onunla “evleniyor”! Bir başka damat, bizzat “direksiyondayken”, bir “araba kazasında” ölüyor. Zarlar böyle yeniden atılırken, işler kızların başına düşüyor; büyük kız, Downton topraklarının yönetiminin başına geçiyor; ortanca, malikâne dışında çalışmaya ve bir gazetede “yazı yazmaya” başlıyor; “aşağıdaki” kadınlar arasında dahi “daktilo” öğrenerek “sekreterliğe” atılanlar oluyor… I. Dünya Savaşı’nda, kadınların “cephe arkasında” hemşirelik vs. gibi yardımcı görevlerde çalışmaya başlamasıyla birlikte, “kadın hareketi” doğuyor. Ve her sınıftan kadın ev dışında çalışabiliyor. Buna paralel olarak erkeklerle “eşit oy” hakkı isteyen devrimci “suffragette” mücadelesi başlıyor. Bugünkü kadın haklarının temelinin, “ eski kıta” da bu dönemde; kadınların sosyal, kültürel engelleri yıktığı I. Dünya Savaşı’nda atıldığını görüyoruz. İşverenemek ilişkileri, gazetelerin kadınlara açılması, sosyal bilinçlenmenin derinleşmesi, kadınların uyanışı… bu dönemde oluyor. “Downton Abbey” tam şu sırada 100. yılını idrak ettiğimiz I. Dünya Savaşı dönemine ait çok şey söyleyen, anlatan bir dizi. Hemen aynı dönemi konu alan ve yaz için ekranlara veda eden Kurt Seyit ve Şura için aynı şeyi söyleyebilir misiniz? Çok sayıda Rus’u Türkiye’ye savuran büyük Rus devriminin ve İstanbul’un işgalinin yaşandığı altüst oluş sırasında, mutfakta yalnız kadın dedikodularına tanık olduğumuz “Şeref Otel”in duvarları ardındaki “makrokozmos”ta acaba neler oluyordu? Matbuat, entelektüel yaşam, kadınlar… işgal İstanbulu’ndan sözgelimi nasıl etkileniyordu? Bunlar dizide var mı? Yok. Ya ne var? Her zamanki gibi bol bol entrika ve bunaltıcı sıklıkla birbirlerine “Seni seviyorum” diyen kahramanlar… Tarih yazan o kritik yıllara “Downton” gözlüğüyle bakan bir “Kurt Seyit” çok ilginç olabilir, çok farklı bir ilgi yaratabilirdi… Dönem dizisi sırf oyunculara heyhat! “gardırop” dizmekle olmuyor. teğiyle bunu başardık” dedi. Yeni hükümeti kurmak için de çalışmaları hızlandıracaklarını belirten Maliki, “Ulusal selamet hükümetinin kurulmasına yönelik çağrılar, Irak anayasasına darbedir” dedi. Irak’ın Musul kentinde Süryanilerin yoğunlukta yaşadığı Karakuş ilçesine IŞİD havan toplarıyla saldırdı. 8 peşmergenin yaralandığı saldırıdan sonra binlerce Süryani Erbil’e göç etmeye başladı. Bazı kaynaklar Beyci petrol rafinerisinin Sünni aşiretlerin kontrolüne girdiğini öne sürdü. IŞİD’in Kerkük’teki bir kontrol noktasında geçmişte ABD’nin de desteğiyle El Kaide’yle mücadele çerçevesinde kurulan Sahva Gücü mensubu 4 kişiyi kaçırarak öldürdüğü bildirildi. Bir süredir üretimi duran Kerkük’teki Uceyl petrol sahasının kontrolünün de cihatçıların eline geçtiği iddia edildi. IŞİD militanlarının Irak’ın en büyük hava üssü Balad’ı kuşattığı savunuldu. Bağdat’ın 90 km kuzeyindeki üs ABD işgalinin ardından “Anakonda Kampı” olarak anılıyordu. Militanların üsse havan toplarıyla saldırdığı bildiriliyor. Rasmussen: Gerekli adımları atarız Dış Haberler Servisi NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Irak’taki gelişmeler bağlamında, Türkiye’nin savunulması ve korunması konusunda gerekli adımları atmakta tereddüt etmeyeceklerini belirtti. NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın sabah oturumları sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuşan NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Irak konusunun Türkiye tarafından gündeme getirildiğini belirterek “Türkiye’nin de dahil olduğu tüm müttefiklerimize etkili savunma ve koruma sağlama konusuna odaklanmış durumdayız” diye konuştu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da NATO toplantısı çerçevesinde ABD’li mevkidaşı John Kerry ile bir araya geldi. Kerry, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, Suriye ve Irak’taki gelişmelere işaret ederek iki ülkenin halletmesi gereken pek çok sorun bulunduğunu söyledi ve “Türkiye önemli bir ortak” diye konuştu. Süryanilere saldırı zı bölgelerde ittifaka gitmişti. Bu arada ABD’nin Irak’a gönderme kararı aldığı yaklaşık 300 kişilik askeri danışman grubunun ilk ayağı olan 90’ının önceki gün Irak’a vardığı bildirildi. Pentagon Sözcüsü John Kirby, Bağdat’ta özel operasyonlar merkezi kurmaya yardımcı olmakla görevlendirilen grubun Bağdat Büyükelçiliği’nde görevlendirilen yaklaşık 40 kişilik personele katılacağını açıkladı. Kirby İHA’lar dahil Amerikan askeri uçaklarının istihbarat için Irak üzerinde günde 3035 keşif uçuşu yaptığını da söyledi. A BD askerleri Bağdat’ta BM Genel Sekreteri’nin Irak Özel Temsilcisi Nickolay Mladenov, IŞİD ve müttefiklerine askeri müdahalede bulunulması gerektiğini söyledi. Mladenov, ancak operasyonun Bağdat ve Erbil’in ortak çalışmasıyla başarılı olabileceğini kaydetti. Mladenov, Irak’ta 5 Haziran’dan bu yana öldürülen sivillerin sayısının bin 300’den fazla olduğunu, bin 250 kişinin de yaralandığını söyledi. BM ‘operasyon’ dedi Şeytan icatlarının doğuşu Irak Başbakanı Nuri el Maliki, birçok bölgeyi IŞİD’in elinden aldıklarını savunarak, “Şii dini mercilerinin çaba ve des Maliki’den ret NYT Suriye politikasını eleştirdi ‘Ankara ağır bedel ödüyor’ Dış Haberler Servisi Amerikan New York Times gazetesi, Türkiye’nin Suriye’de Beşşar Esad’ı devirmek amacıyla asilere kapılarını açtıktan sonra ağır bir bedel ödediğini iddia etti. Gazetenin dünkü sayısında yer alan Habur mahreçli değerlendirmede Türkiye ile Irak arasındaki kamyon ticaretinin içinde bulunduğu durumdan da yola çıkılarak Türkiye’nin her türden isyancıya Suriye’ye girişte kolaylık sağladığı hatırlatıldı. Değerlendirmede “Türkiye şu anda IŞİD’in yükselen etkinliği karşısında, kendi yarattığı kaosun bedelini ödüyor” denildi. Yıllardır sınır hattında çalışan Türk kamyon şoförü Turfan Aydın’ın sözlerine de yer veren gazete, şoförün “üç yıldır Suriye’de IŞİD bayrakları görüyoruz. Bunun nedeni Türkiye’dir. İçeri girmelerine Türkiye izin verdi” şeklindeki sözlerini aktardı. Türkiye’nin mülteciler için şimdiye kadar 1.5 milyar dolar harcadığı belirtilen yazıda “Irak’ta yeni çatışmalar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti için bir dizi politika aksaklıklarının sadece sonuncusudur” ifadesine yer verildi. Gazete, Türk yetkililerinin Kerkük’ün Kürtler tarafından ele geçirilmesine ise “sessiz” kaldıklarını bunun nedeninin de Kürtleri Irak’ta tek güvenli ortak olarak görmesinden kaynaklandığını kaydetti. ‘Kerkük’te sessiz kaldı’ Yenilikle geleneğin çarpışması Halep ve Rakka’ya varil bombası Suriye ordusunun, ülkenin kuzeyindeki Halep ve IrakŞam İslam Devleti’nin (IŞİD) kontrolündeki Rakka kentlerine dün gerçekleştirdiği 7 hava saldırısında, çoğu sivil toplam 45 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Varil bombası ile gerçekleştirilen saldırıda Halep’in muhaliflerin kontrolündeki Tarık el Bab semtinde 15 kişinin öldüğü belirtilirken Rakka’da da 30 kişinin hayatını kaybettiği vurgulandı. (AFP) Abbas’tan Esad’a tebrik Dış Haberler Servisi Filistin lideri Mahmud Abbas’ın Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı 3 Haziran’daki seçim zaferinden ötürü tebrik ettiği açıklandı. Abbas’ın tebrik mektubunda, “Suriye Arap Cumhuriyeti Başkanlığına seçilmeniz, Suriye’nin birliğini ve egemenliğini garanti altına alıyor. Suriye krizinin çözülmesi ve terörle mücadelesinin neticelenmesi için geri sayımı da başlatıyor” ifadelerini kullandığı kaydedildi. ‘Füzelerin hedefi petrol rotası’ İsrail istihbaratına yakın DEBKAfile sitesi, Gazze’ye yönelik füze saldırılarının, Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin Ceyhan üzerinden İsrail’e petrol ihracına başlaması üzerine arttığına dikkat çekti Dış Haberler Servisi İsrail istibaratına yakınlığıyla bilinen DEBKAfile sitesi, Gazze’den atılan füzelerin, Ceyhan üzerinden tankerlerle İsrail’e gönderilen Kürt petrolünün rotasını hedeflediğini öne sürdü. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Ceyhan üzerinden İsrail’e 2 milyon varil petrol gönderdiğini iddia eden DEBKAfile, “Batılı askeri kaynaklara” dayanarak “Türkiye ile İsrail arasında bir tanker kanalı açılmış durumda. Türkiye ve İsrail deniz kuvvetlerinin, tankerlerin ve taşıdıkları değerli yükün güvenliğini sağlamak için Doğu Akdeniz’deki işbirliğini güçlendirdiklerini” yazdı. Haberde, Gazze’den İsrail’in Aşkelon kenti ve yakınındaki kıyı bölgelerine yönelik füze saldırılarının, “Bu ay Kürt Bölgesel Yönetimi’nin petrol ihracatı için Türkiye ve İsrail üzerinden bir transit rotası açması üzerine hızlandığı” belirtildi. DEBKAfile, Kürt petrolünün ihracatı için oluşturulan “KürtTürkİsrail” girişiminin “hem Tahran’ı hem de IŞİD’i şaşırttığını” savundu. Haberde daha sonra, “Petrol, Türkiye’nin Akdeniz’deki liman kenti Ceyhan’a akıyor. Orada Aşkelon’a giden tankerlere yükleniyor. Aşkelon’da yük ya da depolara kaldırılıyor ya da 254 kilometrelik Transİsrail boru hattına aktarılıyor” denildi. Eski Iraklı bakanın iddiası ‘Barzani IŞİD’le işbirliği yapıyor’ Dış Haberler Servisi Eski Irak Ekonomi Bakanı Raffi el Issawi, bölündüğünü söylediği Irak’ı ancak Sünnilerin kurtarabileceğini iddia etti. İngiliz Financial Times gazetesine konuşan, gazetenin Irak Sünnileri üzerinde etkili olduğuna dikkat çektiği Issawi, Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin yer almadığı, kapsayıcı yeni bir hükümet kurulursa, Sünnilerin IrakŞam İslam Devleti (IŞİD) militanlarını yenebileceğini ileri sürdü. Issawi’nin Maliki tarafından görevden alındığı hatırlatılan haberde Sünni ve Kürtlerin yeni bir Irak hükümeti için bir süredir potansiyel ortaklarını gözden geçirdikleri görüşüne yer verildi. Haberde petrol ve bütçe nedeniyle zedelenen KürtŞii ilişkilerinin kolay kolay düzelemeyeceği savunulurken Asaib Ehl El Hak Partisi yetkililerinin “Kürtlerle bir sorunumuz yok. Ancak elimizde Mesud Barzani’nin IŞİD’le ve onu destekleyen KatarSuudiTürkiye ortaklığıyla işbirliği yaptığına dair kanıtlar var” iddiası da yer aldı. Kerry’nin Irak ziyaretinin ardından Ankara’ya Neçirvan Barzani Ankara’ya geliyor dikkat çeken ziyaret DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, bugün Türkiye’ye geliyor. Barzani’nin ziyaretinin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Bağdat ziyareti sonrasına denk gelmesi dikkat çekiyor. Barzani’nin Başbakan Tayyip Erdoğan ile Irak’taki son yeni gelişmeleri ele alacağı belirtildi. IŞİD’in Musul’u işgali ile Irak’ın içinde girdiği bunalımın, Kürt bölgesini yeniden ABD’nin gözünde “güvenli liman” haline getirdiği belirtildi. Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle’nin haberinde Kürt yönetiminin Türkiye’ye gönderdiği petrolün ilk satışının 22 Mayıs’ta yapıldığına da dikkat çekilerek ErbilAnkara arasındaki işbirliğinden “Ortadoğu’nun dengesini değiştirecek işbirliği” olarak söz edildi. Haberde görüşlerine yer verilen uzmanların söz konusu işbirliğinin bölgedeki refah ve huzuru artıracağı, Kürt devletinin kurulmasını da hızlandıracağı sözlerini de aktaran DW, Kürt petrolünün satışının meşru hale geldiğini kaydederek sıranın doğalgaza geleceğini ifade etti. Libya’da kaos ortasında seçim Libya’da yaşanan kargaşaya rağmen dün genel seçimler için sandık başına gidildi. İslamcıların güçlü olduğu ülkenin doğusundaki Darna’da seçim merkezleri bombalandı. İsyancı general Halifa Hafter’in darbe girişimi ve Türk vatandaşların rehin alınması kaos ortamını tırmandırmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle