03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 2014 CUMA 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada davranışlarını duruşmalar sırasında dile getiren sanık avukatlarının haklı olduğu kanıtlandı. Sözü edilenlerin darbe yapacaklarını bilmesine karşın yargıya vermeyen zamanın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile darbeyi önledim diye kasım kasım kasılan zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman da sorumlu ve suçlu değil miydi? O günlerde üzerine düşen sorumluluk gereği görevini yapmayan Hilmi Özkök’ü bu açıdan eleştirenlerden biri de bendenizdim. Özkök’e yönettiği sanık avukatlarının mahkemeye gel de savcılık makamının iddiaları doğru mu değil mi, bir numaralı sorumlu olarak yanıtla taleplerini her nedense mahkeme heyeti kabul etmedi ve Özkök de canına minnet bu görevden affedildiği için pekâlâ memnundu. Hilmi Özkök’ün ifade vermesi ola ki davanın seyrini değiştirecekti. O sırada Balyoz sanıklarıyla ilgili gerçeklerin ortaya çıkmasını istemeyen, üstelik söz sahibi “birileri” Özkök’ün tanıklığını engelledi. İki yüzden fazla yüksek rütbeli ve daha alt düzeydeki değerli komutanlar içeride iken mahkemede uğradıkları haksız davranışlar o denli infial yaratmaya başlamıştı ki; iktidar sahibi, ama hâlâ Balyoz davası sanıklarının darbe yapacaklarına inandığını bir ara ağzından kaçıran RTE, bu davaların yeniden görüşülmesi için hukuksal adımlar atmaya karar verdiklerini açıklamak zorunda kaldı ama... … Bu sözünün arkası gelmedi HHH Fakat AYM’ye kişisel başvuru yolunu kullanan 230 Balyoz davası sanığının başvurusunu inceleyen Yüksek Mahkeme; “Adil yargılanamadılar. Hak ihlali var” diye oybirliğiyle bir karar aldı. Balyoz sanıklarına yeniden yargılanma yolu açılıyor; pek çoğunun tahliyesine olanak sağlanıyor. Mahkemenin üzerinde bile durmadığı, örneğin sanıkların mahkumiyetine esas teşkil eden ünlü 5 No’lu harddiskin ve dijital veriler ve dinlemelerin, hak ihlalinin başlıca nedenleri olduğunun altını çizdi AYM... HHH AYM’nin aldığı bu kararı iktidarın nasıl karşıladığına gelince… Olumsuzluğa işaret eden ilk ipuçlarını tabii üstü ve altı ile konuşarak AKP sözcüsü Hüseyin Çelik, kararın açıklanmasından sonra basına açıkladı. “Balyoz’u yok saymak kendi kendimizi kandırmak ve halkımızın aklıyla alay etmektir. Balyoz eylem planı bal gibi darbe teşebbüsüdür” dedi... Kafa aynı kafa! Bu kadroda hiç değişmez. AYM’nin yeniden yargılama yolunu açmasıyla ilgiliilgisiz ama hukuka saygılı herkes memnun. Ama H. Çelik’in açıklamalarından anlıyoruz ki, iktidar memnun değil... HHH 12 Eylül darbesi önderi Kenan Evren ve beşi bir arada Güvenlik Konseyi üyesi Şahinkaya’yı mahkeme müebbet hapisle cezalandırdı. Lütfetmiş mahkeme, ağırlaştırılmış müebbeti, müebbete çevirmiş. Öyle de olsa böyle de olsa, 95 yaşındaki Evren’in kararı duyunca algılamadığını avukatı söylüyor. Ne var ki, bilinci yerinde iken hâlâ, şayet 12 Eylül öncesi yaşananlar yine olsa ihtilal yapacağını söyleyecek kadar bazı gerçekleri anımsatmak istedi Evren. Evren ve askeri yönetimin kabul edilemez uygulamaları elbette belleklerde yaşıyor. Ama 12 Eylül öncesi sağsol çatışmaları, insanların evlerinden kafasını çıkaramadığı, kimi aydınların katledildiği günler de nedense anımsanmak istenmiyor. O sırada sağ ve soldan silahlı sokak eylemlerini yapanların kaçı yakalandı ve bugün bunlar biliniyor mu? 12 Eylül sonrasını evet bütün yanlışlarıyla, hukuk dışı, insanlığa ve insan haklarına aykırı davranışlarıyla eleştirip mahkum edelim ama 12 Eylül’e nasıl gelindiğini ve yaşanan kanlı koşulları da anımsamaktan geri kalmayalım diye o sıralar Güncel’de yazdım. Meclis’te kurulan 28 Şubat’ı ve sonuçlarını saptamak, mağdurlarını savunmak için kurulan ister istemez darbeleri de araştıran komisyona tanık olarak çağrıldığımda; komisyon başkanına gönderdiğim mektupta darbe öncesi koşulların incelenmemesini bir eksik olarak niteleyerek tanık olarak çağrıya uyamayacağımı bildirdim. Bugün de aynı kanıdayım. 12 Eylül yönetiminin uygulamalarını asla onaylamadım. 12 Eylül sürerken Kenan Evren, yönetim aleyhine ben dahil yazanlarla ilgili, yazılarımızı da içeren bir de kitap yayımladı. HHH Er doğdu. Orgeneralliğe kadar yükseldi. Ülkeyi yıllarca elinde tuttu ve işte kader bu. Şimdi er olarak ölecek Evren! Bu gerçeğin farkına bile varamadan! Galiba çağımızın en güçlü ideolojisi pragmatizm... İlkelere yaslanmanın değil, sonuç almanın kutsanması... Bir de Makyavelizm... Hedefe ulaşmak için her yolun meşru sayılması... Bu ikisi, siyasette yıllarca hükmetti. “Üzüm yeme” adı altında fırsatçılık taltif edildi. Bugünlere gelindi. HHH Gerçekçilerle idealistler arasındaki ayrımı yaşıyoruz yine: “Reel politik” diyor ki: “Kendi adayımızla kazanamıyoruz. O halde mantıklı olan, bizden olmasa da rakibi devirecek bir adayı desteklemek. Bunu da en iyi onun tabanından oy çalacak biri yapar.” İdealist diyor ki: “İyi de... Sonunda o seçilse bile, fikren senin rakibin kazanmış oluyor yine de... Seni kendi zihniyet dünyasına hapsediyor. Galiptir bu yolda mağlup...” HHH İhsanoğlu bahsinde idealistler gibi düşünüyorum. “Çatı aday”, pek tanınmıyormuş; önemli değil. Sezer de tanınmıyordu; pekâlâ oldu. “Çatı aday”, siyaseti sevmiyormuş; önemli HABERLER çalışılan bir toplum için beyaz teslim bayrağıdır. Adayın tanıdıkça seveceğimiz kadar beyaz olması, bayrağın teslimiyet niteliğini örtmez. Erdoğan nihayette kaybetse bile, rakibini belirleyebildiğine, kendi zihniyetini muhaliflerine dayatabildiğine göre peşinen bu yarışın galibidir. HHH CHP yenilmekten bıktı. Haklıdır. Pragmatist hamlelerle seçim kazanarak bu bıkkınlığa son vermek, tabanını morallendirmek istiyor. Tercihidir. Bu tercih nedeniyle, CHP’lilerden son seçimde Ankara’da kahramanlarına küfretmiş bir adaya oy vermesi istendi; olmadı. Şimdi de hiç tanımadığı, muhtemelen zihin dünyasında da ayrıştığı bir adayı desteklemesi isteniyor. Zor. HHH Muhafazakâr değerlerle barışmak, muhafazakârlaşarak olmaz. Kimsenin kimseye bir hayat tarzı dayatamayacağı, herkesin inandığı gibi yaşayabileceği, demokratik bir toplumsal ortam yaratırsanız, orada muhafazakârlar da özgürce soluk alır. Aksi halde, “Biz de dindarız” mesajı verelim derken, toplumun hepten taassup kıskacına alınmasına hizmet edersiniz. HHH CHP, usul usul sağa akarak, ağustosta dolacak testinin şeklini almaya çalışıyor. Bize, testinin şeklini değiştirecek bir çağlayan lazım. Bu seçim kazanamayabilir; ancak çoğunluğun kuyruğuna takılmayacak, “Başka bir dünya mümkün” umudunu taşıyacak, teslim olmamanın enerjisini yayacak bir hareket, bugün örgütlenip hızla büyüyebilir. Böyle bir hareket, tüm dışlananlarla birlikte, taassubun hırsızlığa payanda yapılmasına karşı çıkan muhafazakârları da ikna edebilir. HHH Bakın İzmit’te okul birincisi olan 17 yaşındaki Işıtan, “dereyi geçene kadar” sureti haktan görünmenin pragmatizmini elinin tersiyle itip tek başına kürsüye yürüyor ve yaşıtı Berkin Elvan’ın katledilmesine isyan ediyor. Unvanını kaybederken, yüreğimizi ışıtıyor, yarın umudumuzu perçinliyor. Işıtan’ın kuşağı, cesaretle kendi yolunu açıyor. CHP yöneticilerine tavsiyem, asıl onları tanımalarıdır. Eminim ki, tanıdıkça sevecekler. Beyaz Teslimiyet Bayrağı değil; sevenlerden çok çektik. “Çatı aday”, dindar bir profil çiziyormuş; olabilir, kendi tercihidir. Sorun bunlarda değil. Burada CHP açısından iki sorun var. Biri yönteme, diğeri içeriğe dair: Yönteme dair olan, demokratik olduğunu iddia eden partinin adayının birkaç kişi arasında belirlenmesi, nabzı yoklanır gibi yapılan insanların dekor haline getirilmesidir. İçerikle ilgili olansa, ülkede hâkim olan milliyetçi muhafazakâr iklime teslim olunması... Erdoğan’ın karşısına, onun fikir coğrafyasından bir adayın konulması... İhsanoğlu, tekseslilikte boğulmaya Dağa 16 yaş sınırı MAHMUT ORAL DİYARBAKIR “Çocukların silahlı ve çatışma alanlarından uzak tutulması” ile ilgili anlaşma yapan Cenevre Çağrısı’ndan bir heyet, Kandil’de PKK yöneticileri ile görüştü. PKK, 16 yaşından küçük çocukların geri gönderileceğini, 1618 yaş arasındaki çocukların da aileleriyle görüşmelerini sağlayarak isterlerse geri dönebileceklerini belirtti. PKK yöneticilerinden Murat Karayılan da “Yerel bazı birimler 16 yaştan küçükleri alabiliyor. Yaşı küçük olanlar, ya geri gönderilir ya da sivil kurumlara aktarımı yapılır” dedi. Açıklama, çocukları dağa gittiği için Diyarbakır’da eylem yapan aileleri umutlandırdı. 19 Mayıs’tan bu yana eylem yapan ve eylemlerini Dağkapı Meydanı’nda sürdüren aileler, bütün çocukların geri gönderilmesini istedi. Ankara’da Mamak ve Sincan’da olduğu gibi, özgürlük sevinci İzmir Şirinyer Askeri Cezaevi’nde de yaşandı. İzmir’de 10 muvazzaf askerden 9’u serbest bırakıldı. Deniz Kurmay Albay Mehmet Koray Eryaşar ise İstanbul’da görülen askeri casusluk davasından tutuklu bulunmasından dolayı tahliye olamadı. Engin Alan cezaevi çıkışında MHP’li yöneticiler tarafından karşılandı. Sanık muvazzaf general ve amiraller görevlerinden ayrılmayacak TSK’den istifa yok sa Mahkemesi’nin verdiği karar ile “Hırça mapası sağlam çıktı” dediler. Bu kavram “demir zincirini omurgaya bağlayan son halka” anlamına geliyor. Mahkeme kararının ardından Mamak Askeri Cezaevi’nde yatan Balyoz sanıklarının yakınları buraya akın etti. Aileler, Türk bayraklarıyla yakınlarının özgürlük sevincini halay çekerek kutladı. Sanıklar çiçeklerini ve “Özgür” isimli yavru kedilerini de beraberlerinde götürdü. Bazıları tahliye kâğıtlarını harp okulu diplomalarının yanına asacaklarını söyledi. Tahliyeler sırasında çok sayıda rütbeli personelin hazır bulunduğu görüldü. Tahliye edilenler adına yapılan ortak basın duyurusunda ise “Bu tertibi kuranlar, kucak açanlar, kayıtsız kalanlar arasında bir ayrım gözetmiyoruz. Tahliye edilmemiz asla adaletin yerine geldiğini göstermez” denilerek sorumluların yargılanması istendi. Balyoz davasından yatan 5 albay Mamak’tan üniforma ları ile çıktı. Tuğamiral Şafak Yürekli’nin, Askeri Casusluk davasından da 1 yıl 3 ay hapis cezası alması nedeniyle tahliye edilmeyeceği yönündeki söylenti ise cezaevini karıştırdı. Yürekli’nin avukatlarının itirazıyla tutuklu bulunduğu süre dikkate alınarak tahliyesine karar verildi. Sanıklar, 22 Haziran Pazar günü ise Silivri’de bininci gününü dolduracak çadırı ziyaret edecekler. Özgürlüğüne kavuşan askerler hayatını kaybeden Albay Murat Özenalp’in ailesini ziyaret etti. Kürtçe şarkıyla halay çeken askerlere çifte soruşturma BARKIN ŞIK ANKARA Mamak Askeri Cezaevi’nde bulunan Balyoz davası sanığı muvazzaf general ve amiraller, TSK’deki görevlerinden istifa etmeyecek. Muvazzaf general ve amirallerin ortak değerlendirmesi ise Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar ile “kendilerine kumpas kuran dışarıdaki örgütü tescil ettiği” şeklinde oldu. Muvazzaf oldukları için isimlerinin kayda düşülmesini istemeyen subaylar, Anaya Yurt Haberleri Servisi Kayseri 1. Komando Tugayı’nda görev yapan askerlerin Kürtçe bir şarkı söyleyerek halay çektikleri görüntü, sosyal medya ve bazı basın kuruluşlarında “PKK Marşı ile halay çektiler” diye yer aldı. İddialar üzerine Kayseri 1. Komando Tugay Komutanlığı tarafından idari, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da adli soruşturma başlatıldı. Kayseri Valisi Orhan Düzgün, “Mayıs sonu itibarıyla dağıtımları çıkan askerlerin dağıtım öncesi kendi aralarında yaptığı bir konu. Askerlerin söylediği marş ve türkülerdeki sözlerin suç unsuru taşıyıp taşımadığı adli tahkikat sonrası belli olacaktır” dedi. Kürtçe şarkı yasaklandı iddiası EMEKLİ ALBAY UNUTULDU MERSİN (Cumhuriyet) BDP’li Akdeniz Belediyesi Eş Başkan Yardımcısı Bedrettin Gündeş, MHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın, belediyeye ait sosyal tesislerde ve düğün salonlarında Kürtçe şarkıyı yasakladığını iddia etti. Bunun üzerine yazılı bir açıklama yapan Kocamaz, marjinal grupların ortamı germeye terör havası estirmeye, çalıştıklarını ileri sürdü. yok sayılamaz’ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Balyoz davası kapsamında tahliyesine karar verilen askerlerden Sincan Cezaevi’de bulunan 21 askerden 17’si serbest bırakıldı. İki emekli albay, başka suçlardan tutuklu olduğu için bırakılmazken emekli Albay Ahmet Gökhan Rahtuvan ise adının cezaevine gönderilen listeye yazılması unutulunca özgürlüğüne kavuşamadı. Heyecanlı bekleyişin yaşandığı bir diğer adres Sincan Cezaevi oldu. Sincan’dan ilk çıkan isim olan MHP İstanbul Milletvekili ve emekli Korgeneral Engin Alan, bugüne kadar yaşanan hiçbir şeyin yok sayılamayacağını vurguladı ve “Bu alçaklığı yapan, destekleyen, ne kadar namussuz varsa bunlar bu ülkenin vicdanlı, onurlu adil yargıçlarının önüne oturup hak ettikleri cezayı alana kadar bu mücadele sürecek” dedi. Alan’ı cezaevinden eşi Nevin ve kızı Tülin’in yanı sıra parti yöneticileri aldı. Cezaevinden tek tek çıkan askerler, şu açıklamaları yaptı: Emekli Tümgeneral Behzat Balta: 44 aydır haksız ve hukuksuz yere içerideydim. Emekli Albay Yusuf Ziya Toker: Tam üç bucuk yıldır hapisteyim. Kızım işe girdi, evlendi, göremedim. Bu karar hakkımızdı. Emekli Deniz Albay Meftun Hıraca: Bu tezgâhı, kumpası kuranların adil mahkemelerde yargılanıp içeri girdiğini görmedikçe bu dava bitmez. Bu daha başlangıç. Emekli Korgeneral Rıdvan Ulugüler: Komployu 3 yıldır söyledik. Ancak 17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonra inandılar. Emekli Tümgeneral Bekir Memiş, çıkan son isimlerdendi. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ve eski MGK Genel Sekreteri Şükrü Sarıışık, basına görüntü vermeyerek lojman kapısından çıktı. Emekli Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, Mehmet Seyfettin Alevcan Askeri Casusluk davasında tutuklu oldukları için tahliye edilmediler. Bu arada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yazılı açıklamasında Alan’ın tahliyesinin çok sevindirici olduğunu belirterek “Üretilmiş deliler, siyasi ve ideolojik saikler çerçevesinde hüküm tesis edenlerin sorumlulukları asla ihmal edilmemeli. Partimiz bu konunun takipçisi olacak” dedi. Orgeneral Çetin Doğan (yanda) “Türkiye’de hâkimler, savcılar, yargı sistemi var. Türk milletinin gözbebeği oldular. Bu paçavraları ortaya serdiler” dedi. Emekli Albay Dursun Çiçek’i eşi ve kızı karşıladı. ‘Yaşananlar ‘Alevi birliği güçlenecek’ İstanbul Haber Servisi Kısa bir süre önce olağan genel kurulunu gerçekleştiren Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), “Alevi hareketinin birliğini güçlendirecek” bir dizi karar aldı. Genel kurulda, Türkiye’nin hem içerde hem de Irak ve Suriye’deki gelişmeler nedeniyle kritik bir süreçten geçtiğine dikkat çekilerek Alevilerin büyük bir tehlike altında olduğu vurgulandı. Sonbaharda “Alevi Çalıştayı” düzenlenmesi kararı alındı. Soma’ya 20 milyon TL Selçuk kardeşler yarın anılıyor NEVŞEHİR / İSTANBUL (Cumhuriyet) Aydınlanma bilgesi, Cumhuriyet gazetesinin eski imtiyaz sahibi, gazeteci yazar İlhan Selçuk ile gazetemiz çizerlerinden Türk karikatürcülüğünün duayen ismi Turhan Selçuk ölümlerinin 4. yıldönümünde Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen iki ayrı törenle 21 Haziran’da anılacaklar. Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu ile Cumhuriyet gazetesinin ortaklaşa düzenlediği anma töreni, 21 Haziran’da Selçuk kardeşlerin Hacıbektaş ilçesinin Çilehane mevkiindeki Ozanlar Yolu üzerindeki “İz Bırakan Aydınlar Gömütlüğü”nde 11.30’da başlayacak. Karikatürcüler Derneği Başkanı Metin Peker, bir konuşma yapacak. Aynı gün Hacıbektaş Veli Kültür Merkezi Sergi Salonu’nda Turhan Selçuk karikatür ve heykel sergisi açılışı 13.30’da gerçekleştirilecek. Etkinlik kapsamında, Turhan Selçuk karikatürleri ve Hasan Fehmi Hızal’ın Abdülcanbaz heykelleri sergilenecek. Selçuk kardeşleri anma programı kapsamında öğleden sonra “İlhan Selçuk, Turhan Selçuk ve Aydınlanma” konulu panel düzenlenecek. Panele konuşmacı olarak Cumhuriyet Vakfı adına İmtiyaz Sahibi, yazarımız Orhan Erinç, CHP Milletvekili, yazarımız Mustafa Balbay ile yazarlarımız Şükran Soner, Miyase İlknur katılacak. Alan’dan sert mesajlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Soma’daki maden kazasında mağdur olan aileler için AFAD bünyesinde toplanan yardımların 20 milyon TL’ye ulaştığını kaydetti. Atalay, “Bunların nereye gittiğini de şeffaf olarak açıklarız. Soma mağdurları için açılmış bir hesaptır” dedi. Toplantının basına kapalı bölümünde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, aşırı yorgunluk nedeniyle tansiyon düşüklüğü teşhisi konuldu. Bu dava bitmez Özgürlük sevinci yaşayan askerler, kumpası yapan ve destekleyenlerin yargılanmasını istedi ÇİÇEK: PARALEL ÇETE HESAP VERMELİ Emekli Albay Dursun Çiçek: Kumpastan sorumlu olan paralel çetedir. Başbakanın ofisine dinleme cihazı koyacak kadar pervasız olan bu çete 2009’da imzamı taklit ederek bize kumpas kurdu. Anlatmaya çalıştık. Hesap vermeliler. letine ihanet, hakaret ettiniz. İnlerinize giriyorlar. Girmeye de devam edecekler. Bu millet sahipsiz değil. Tahliye edilen Kurmay Albay Önder Çelebi: Tutsaklığımızın başladığı ilk günden beri masumuz. Mücadele bundan sonra da devam edecek. Deniz Kurmay Albay Ergün Balaban: Bu oyunu yapanların bu kumpası yapanların Türk adaletinin önünde yargılanması gerekir. Emekli Oramiral Özden Örnek, emekli Orgeneral Bilgin Balanlı da Silivri Cezaevinden tahliye oldu. HAZAL OCAK / CANAN COŞKUN İSTANBUL İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının ardından 42 muvazzaf askerin bulunduğu Hasdal Cezaevi’nde ve 93 emekli askerin bulunduğu Silivri Cezaevlerinde özgürlük sevinci yaşandı. Balyoz davası sanıklarından eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, Silivri Cezaevi’nden çıkarken “Türkiye’de hâkimler, savcılar, yargı sistemi var. Türk milletinin gözbebeği oldular. Bu paçavraları ortaya serdiler” dedi. Doğan, bu davanın ancak bu davayı kurgulayanlar içeri girdikten sonra biteceğini ifade etti. Cezaevinin bahçesine alınan sanık yakınları, ellerinde Türk bayrakları davul zurna eşliğinde halay çekti. Askerleri Teğmen Mehmet Ali Çelebi karşılamaya geldi. Cezaevinden çıkan emekli askerler şöyle konuştu: Deniz Kurmay Albay Servet Bilgin: Türk ordusuna kumpas kuranlar hesabını verecektir. Türk milletine ihanet ettiniz. Paralel örgüt Türk mil Başbakan’a hakaret cezası İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sosyal paylaşım sitesi Facebook’tan hakaret ettiği iddia edilen üniversite öğrencisi Ecem Fatma A’nın yargılanmasına İstanbul 30. Sulh Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Suçu kabul etmeyen Ecem Fatma A, 6 bin 80 lira para cezasına çarptırıldı. Mahkeme hükmün açıklanmasını geriye bıraktı. Tekirdağ’da şüpheli ölüm TEKİRDAĞ (AA) Çorlu ilçesinde özel bir kolejde öğretmenlik yapan Semen Tolgay’ın (38) iki gündür işe gitmemesinden şüphelenen arkadaşları durumu polise bildirdi. Eve giden ekipler, Semen ve eşi Okan Tolgay’ı başlarından vurulmuş halde buldu. Çiftin evinde, olayda kullanıldığı tespit edilen pompalı tüfek ile iki tabanca bulundu. Okan Tolgay’ın bir süredir işsiz olduğu ve eşiyle sorunlar yaşadığı öne sürüldü. Harem’in çehresi değişecek İstanbul Haber Servisi Üsküdar’da 1970’li yıllarda hizmet vermeye başlayan, firmaların şehir dışına taşınması ve yeni ulaşım yollarının yapılması ile önemini, yoğunluğunu yitiren Harem Otogarı’nın olduğu bölge, turistlerin ağırlanabileceği merkez olacak. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, “Liman ve eğlenme, dinlenme, piknik ve spor alanları yapmayı planlıyoruz” dedi. İstanbul’dan hareket Nevşehir’deki Selçuk kardeşlerin anma törenine katılmak isteyen yurttaşlar için bugün 23.00’te Cumhuriyet gazetesinin Şişli’deki merkez binasının önünden araç kalkacak. Törene katılmak isteyen yurttaşların Cumhuriyet’in “0212/343 72 74” No’lu santralını arayarak bildirmeleri gerekiyor. Süper Loto devretti ANKARA (AA) Süper Loto’da numaralar “13, 21, 31, 37, 40, 43” oldu. 3 milyon 398 bin 655 TL devretti. 5 bilenler 4 bin 462, 4 bilenler 87 lira, 3 bilenler 7 lira 40 kuruş kazandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle