Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 2014 CUMA 6 HABERLER kurdular, sonucunu gördüler... Prof. Dr. Nurşen Mazıcı dün Cumhuriyet’te bu konuya değinen çok önemli bir yazı yazdı... Yazıcı diyor ki; “CHP içindeki ‘oryantalist ve elitist malum grubun’ süregelen bu tutumu CHP’yi büyütmüyor küçültüyor”. 2002 seçimlerinde CHP seçim otobüsünün arkasında kara çarşaflı kadının posterini koyan eski lider, şimdi başka bir alanda koşuyor... Laikliğin, “egemenlik milletindir” olduğunu bilmeden, dinsizlik olduğu görüntüsünü hep bunlar verdi CHP’ye... Osmanlı’dan kopan diğer Müslüman ülkelerin düşünde Mustafa Kemal oldu hep! Aydınlanma Devrimi’nden etkilendiler, yaşadığı topraklarda demokrasinin laiklik temelinde yükseleceğini inandılar... Bugün oralarda çekilen acı, çatışma, kan, ölüm, savaşlar... Hepsi ama hepsi bu yüzdendir! HHH CHP ve MHP’nin ortak adayı, İhsanoğlu’na oyunuzu ister verir ister vermezsiniz! Sizin, neredeyse saygın bir bilim insanını El Kaide lideri olarak görmeniz, cehalet çukurunun bataklığında olduğunuzu gösterir. İhsanoğlu, 1968 yılında Fransa’da verilmeye başlanan Paris’teki Uluslararası Bilim Tarihi Enstitüsü’nün, 2008’de bilim ödülünü kazanmıştır... Bu çalışması Osmanlı bilim tarihi üzerinedir... İslam Konseyi Örgütü Sekreterliği yapmak bir bilim insanını “yobaz”, “siyasal İslamcı” mı yapar? Dört yabancı dil bilen, Yozgatlı bir ailenin çocuğu... İyi eğitim almış bir kişi... Demokrasilerin laiklik temelinde geliştirileceğini yazan bir aydın! Dedim ya, oyunuzu ister verir ister vermezsiniz! Salt kendinizi “vatansever” görüp CHP lideri Kılıçdaroğlu’na saldırmayacak, kurusıkı atmayıp adayınızı bulup çıkaracaksınız. Bir de şunu unutmayın... Ecevit’in liderliğindeki CHP 70’li yıllarda yüzde kırkları aşarken niye bugün yüzde 2526’larda? Niçin solcular, sosyalistler, dindarlar, ateistler oy vermiyor? Düşünün! Özgürlüklerine kavuşan Balyoz davası sanıkları Anıtkabir’e gidecek 131 muvazzaf göreve dönecek BARKIN ŞIK ANKARA Balyoz davası sanıkları, Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda serbest kalmalarıyla birlikte önce Anıtkabir’e daha sonra ise hapishanelerde can veren “şehit” arkadaşlarına koşmayı planladı. Balyoz Davası nedeniyle cezaevinde 13’ü muvazzaf general ve amiral olmak üzere toplam 237 sanık bulunuyordu. Cezaevindekilerin 134’ü denizci, 41’i havacı, 38’i karacı ve 24’ü ise jandarma personeliydi. Hapishanedekilerin 131’i muvazzaf 106’sı ise emekli isimlerden oluşuyordu. Balyoz davasından hükümlü bulunanların en kıdemlileri Hadımköy’de yatan Koramiral Deniz Cora ile Mamak’ta yatan Hava Korgeneral Turgut Atman idi. Cezaevindeki diğer general ve amiraller ise şöyleydi: Tümamiral Erdem Caner Bener, Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul, Hava Tümgeneral Ayhan Gümüş, Tümgeneral Gürbüz Kaya, Hava Tümgeneral Bülent Kocababuç, Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, Tuğamiral Ali Sadi Ünsal, Tuğamiral Fahri Can Yıldırım, Tuğamiral Şafak Yürekli, Hava Tuğgeneral Mehmet Eldem ve Hava Tuğgeneral Kubilay Baloğlu. Bu general ve amiraller, tahliye olmalarının ardından TSK’deki görevlerine dönmeye de hak kazandı. TSK’ye yönelik yargılamalar nedeniyle bugüne kadar Balyoz davası dışında 250’ye yakın asker kökenli kişi cezaevine girip çıktı. Askerler, Türkiye genelindeki 7 hapishanede koğuşları doldurdu. Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Mamak ve Şirinyer askeri cezaevleri ile Silivri, Sincan, Buca ve Malatya cezaevlerindekiler, Balyoz, Ergenekon ve Casusluk davaları nedeniyle hapse girdi. Balyoz davası nedeniyle muvazzaf subayların kaldığı en kalabalık askeri cezaevi Ankara’daki Mamak Cezaevi oldu. Burada, 5’i general ve Kim Oryantalist, Kim Atatürkçü!.. Hayat böyle bir şey işte; beklenmedik anlar olur; baskıcı bir rejime yol alınır; gençler, çocuklar öldürülür... Bu arada, yargı kararını verir: “Müebbet!” Aradan ne kadar yıl geçmiş, darbeci Kenan Evren, Tahsin Şahinkaya, hiç aklına getirmişler midir rütbelerinin söküleceğini... Kudretli paşalar artık er! Üstelik “yaşam boyu” hapis! 90 yaşını çoktan devirmiş, bir dönem astığı astık, kestiği kestik olan iki paşa elbet zindana girmeyecekler! Kimse kafasına göre “vatan kurtarıcısı” olarak ortaya çıkıp kendini kahraman falan görmeyecek... Askeri vesayet bitti, sıra geldi sivil vesayete... Ama zor! Hele bu kafayla! Demokrasiye, özgürlüklere inancı bitmiş bir toplum, bir siyaset ve düşünce biçimi, Mustafa Kemal’in adını kullanıp yine CHP’nin içini karıştırmaya çalışıyor. En sıkı Atatürkçüler onlar, en baba yurtseverler yine onlar. Bul adayını, çıkar ortaya, gir seçimlere o zaman! Gir ve sonucuna katlan! O zaman susar mısınız? Asla! Önce size şunu sorarım ben: “Evren ve Şahinkaya müebbet aldılar, rütbeleri söküldü ama düşünceleri hâlâ iktidar, ne haber?” Öyle kurusıkı atarak Atatürkçülük yapılmaz... Mustafa Kemal, 1923 devrimini gerçekleştirip Aydınlanmanın kapısını aralarken Fransız ve Rus devriminden esinlenmiştir... Sıvayın bakalım “vatansever aday” için kolları... Geç kalmadan bulun ve çıkarın! HHH Sanki CHP’de din adamları siyaset yapamaz... Bu grup ve onların yandaşları öteden beri CHP içinde vardı zaten... Bunların hiçbiri Mustafa Kemal’i anlayamadı! Bu nedenle, Bülent Ecevit, bunları partiden ayıkladı... Adlarını sıralamaya gerek yok! Gittiler Güven Partisi’ni Tek başına kalacak amiral toplam 51 muvazzaf isim yattı. Deniz Albay Murat Özenalp, Mamak Cezaevi’nde hapis yatarken geçirdiği beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi. Son olarak 47 kişi Balyoz davasından, 3 kişi ise Casusluk davasından burada hapis yatıyordu. Balyoz Davası’ndaki tahliyelerle, Mamak Cezaevi’nde buruk bir durum yaşandı. Mamak’taki iki sanık Engin Çırakoğlu ve Bülent Acar, İzmir “Askeri Casusluk” Davası’ndan yargılanıyordu. Davanın duruşmaları sürdüğü için tutuklu subaylar Çırakoğlu ve Acar da bu nedenle İzmir’de bulunuyordu. Mamak’taki diğer asker, Albay Necmi Yıldırım ise İstanbul “Askeri Casusluk” davası hükümlüsüydü. Tahliyeler olunca Albay Necmi Yıldırım, Mamak Cezaevi’nde tek başına kaldı. Balyoz sanıkları, iadei itibar ile haklarını Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek yeniden yargılama sonucu aklanmaları durumunda elde edecekler. Erdoğan: Temenni ederiz adalet yerini bulur ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz kararıyla ilgili olarak “Tekrar yargılanmaları söz konusu. Temenni ederiz ki burada adalet yerini bulmuş olur” dedi. Bu yolu, bireysel başvuru hakkını getiren AKP iktidarı olduğunu belirten Erdoğan, aylar önce yeniden yargılanmayla ilgili sözlerinin hafife alındığını söyledi. 12 Eylül davasıyla ilgili sorular üzerine de Erdoğan, henüz sürecin bitmediğini, temyizinin söz konusu olduğunu belirterek “Tabii bütün bunların dışında yine avukatların yapacağı farklı itirazlar söz konusudur. Bunları görmeden, bu kararları şu anda bilmeden bir açıklama yapmanın çok aceleci bir tavır olacağını düşünüyorum. O kararlar da verildikten sonra bir kanaat belirtmenin çok daha isabetli olacağı düşüncesindeyim” diye konuştu. Anayasa Mahkemesi önündeki eylem 46 gündür sürüyordu. (Fotoğraf: AA) Bozdağ: Dosya her yönüyle ele alınmaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM Adalet Komisyonu’nda Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Yasa Tasarısı’nın görüşmeleri sırasında AYM’nin Balyoz davası kararını değerlendirdi. Yerel mahkemenin yeniden yargılama yapacağını belirten Bozdağ, “İlk derece mahkemeleri ilk kez böyle bir yargılama faaliyetinde bulunacak. . Şahsi görüşüm, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali tespiti yaptığı konularda yeniden yargılama söz konusu olacaktır. Karar, dosyanın her yönüyle yeniden ele alınması gibi bir sonuç doğurmaz” dedi. ‘Mahşere kalmasın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Balyoz davasına yönelik verdiği “hak ihlali” kararının AYM önündeki sevinci dün de sürdü. Balyoz davası avukatlarından Şule Nazlıoğlu Erol, AYM önünde yaptığı açıklamada, “Bu insanların hakları ruzi mahşere kalmamalı, bu dünyada hesabı hukuk içinde sorulmalıdır” dedi. Erol, AYM önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, 46. gününe girdikleri “Adalet Nöbeti” eylemini sonlandırdıklarını söyledi. “AYM’nin bu kararı Türk hukuk tarihinde bir dönüm noktasıdır” diyen Erol, kararı insan hakları alanında atılmış büyük bir adım olarak niteledi. Bu davaların, yargı ve kolluk içine yerleşmiş bir çetenin kurguladığı sanal davalar olduğunu vurgulayan Erol, “Bu süreçte hastalananlar, aile fertlerinin ölümünde yanında bulunamayanlar ve hatta şehitler olmuştur. Yüzlerce insanın özgürlük hakkı elinden alınmıştır. Hâlâ cezaevinde tutulan sanıkların bir kısmı aileleri üzülmesin diye hastalıklarını saklamaktadırlar. Bu insanların hakları ruzi mahşere kalmamalı, bu dünyada hesabı hukuk içinde sorulmalıdır” diye konuştu. Emekli Koramiral Atilla Kezek de “Balyoz darbe planı varsa, bunu hazırlayan çetelerden hesap sorulmalı. Biz, 3 yıldır bu kumpası kuranların ortaya çıkması için mücadele veriyoruz. Bundan sonra bu süreci sulandırmak isteyenler de olacaktır” dedi. Kezek, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın karara ilişkin açıklamalarını da eleştirerek, “Sayın Bakan’ın açıklamaları yargıya müdahaledir. Bakan seviyesindeki bir insanın yargıyı etkilemeden kaçınması gerekir” açıklamasında bulundu. AYM önündeki Adalet Nöbeti sonlandırıldı CHP’den hâkim ve AKP iktidarı Yargıtay’ı yapılandırdı savcılar için suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Balyoz davasında yargılamayı yapan hâkim ve savcılar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirterek ilgili cumhuriyet savcılarını gereğini yapmaya çağırdı. Öztürk, Balyoz hâkim ve savcılarının hukukun üstünlüğü kavramını “kendi üstünlükleri” gibi gördüklerini belirtti. Öztürk, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, kararın yeniden yargılama yolunu açtığını belirterek MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan’ı haftaya Meclis’te yemin etmeye beklediklerini söyledi. CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu (CHPCK) Sözcüsü, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da yaptığı açıklamada, AYM kararının “malumun gecikmiş ilamı” olduğunu ifade etti. ‘Hesabı sorulmalı’ Yeni düzenleme daha önemli hale geldi ‘Ölenler için tazminat ödensin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Balyoz davasındaki tahliye kararlarını değerlendirdi. Halk TV’nin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Anayasa Mahkemesi teşekkürü hak etti. AİHM’ye gidilmeden de yargının bir sorununun çözülebileceğini gösterdi. Bu olay yüz karası olarak yerini alacaktır. Erdoğan’a görev düşüyor onlardan ve Türk halkından özür dileyecek. ‘Ben bu davaların savcılığını üstlenmekle yanlış yapmışım’ diyecek” dedi. Bu acıları çektirenlerden hesap sorulması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Büyük haksızlık giderildi. Ama ağır bedeller ödendikten sonra. Ölenler için ne yapacağız, intihar edenler için? Tazminat dahil bunların da yerine getirilmesi lazım” diye konuştu. EMİNE KAPLAN MHP’li vekil Alan yargı kararıyla cezaevinden çıktığı için mutlu olduğunu söyledi ‘Meclis değil, hukuk çıkardı’ UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA Balyoz davası hükümlülerinden MHP Milletvekili Engin Alan, Anayasa Mahkemesi’nin önceki gün verdiği ihlal kararı sonrasında Sincan Cezaevi’nde dün son gününü geçirdi. 44 aylık tutukluluğun ardından tahliyesine saatler kala görüştüğümüz Alan şu değrelendirmeleri yaptı: “Anayasa Mahkemesi bu kararıyla iki şey yaptı: 1. Bize özgürlüğümüzü iade etti. 2. Mahkemeden başka her şeye benzeyen özel yetkili, ne derseniz deyin, o yapılar ve Yargıtay nedeniyle yerlerde sürünen Türk hukukunu, adına yargı yetkisini kullandığı yüce Türk milletine iade etti. Bu bizim özgürlüğümüzden bile daha değerlidir. Çünkü Türkiye’de artık yargı bitmişti. Hukuka olan güveni tekrar iade etti.” geriye dönüp bakınca 1 gün gibi geçti. Hele de Apo’nun (Abdullah Öcalan) 21 Mart’ta Nevruz mesajından sonra çok daha hızlı geçti. Ülkenin nereye götürülmek istendiğini içeriden anbean izledim.” “Siyaset şimdi başlıyor benim için. Hapisteki milletvekiliydim. Şurada 910 ay kaldı seçimlere. Milletvekili olduğum zaman, partimizi daha güçlü kılacak 34 proje planlamıştım. Genel Başkanımız Sayın Bahçeli’ye aktaracaktım. Kalan sürede artık yapar mıyım, yapamaz mıyım bilmiyorum. Önce genel başkanımız ile görüşür ona göre yolumu çizerim.” ama kişilere kızgınım. Kurumlara olmaz. Eğer kurumlara kızıyorsan gitmeyeceksin.” “Ne zaman yemin edeceğimi bundan sonra Cemil Çiçek değil, ben bileceğim. Bugüne kadar inisiyatif bende değildi. Şimdi artık özgürüm. Kişisel kararlarım bana ait ama kurumsal kararları genel başkanımız ile birlikte alacağız. Belki ederim. Belki de etmezsem de etmem. İlle Meclis’te olmam şart değil. Balgat’tan (MHP Genel Merkezi’ni kastediyor) da milletime hizmet ederim.” “Neden üç buçuk yılımı burada geçirdim ben çok iyi biliyorum. Büyük Ortadoğu Projesi böyle buyurdu. Yazılan senaryoya çomak sokmayalım diye tuttular. Genel seçimden önce çıkacağım belliydi. Sonunda çıkardılar. Proje belli. Güneydoğu’da yaşananlara bakın. Ülkeyi TürkKürt diye bölmek için bizi bugüne kadar burada tuttular.” Yemine ben karar veririm Bu darbeyse onlarınki de hırsızlık “AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik hâlâ ‘Bal gibi darbe’ diyor. ‘Ben savcıyım, hâkimim’ diyerek yeniden yargılamadan hüküm veriyor. O zaman ben de kendisine 1725 Aralık kepazelikleri, devleti soyup soğana çevirme, hırsızlık, uğursuzluk, rüşvetin ta kendisidir desem nasıl olur? Doğru olur mu? O zaman onlar da bal gibi hırsızlık!” Siyaset şimdi başlıyor Genelkurmay’dan adalet temennisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı Balyoz tahliyeleri ile ilgili olarak açıklama yaptı. Açıklamada “Özgürlüklerine kavuşan emekli ve muvazzaf personelimizin ve ailelerinin sevinçlerini yürekten paylaşır, yeniden yargılama sürecinin adil bir kararla sonuçlanmasını ümit ve temenni ederiz” denildi. Meclis değil hukuk çıkardı “Beni en çok mutlu şey şu: Meclis kararıyla değil, hukukun aldığı kararla çıktığım için mutluyum, yargının kararıyla çıkmak büyük mutluluk. Meclis’e değil BOP yüzünden yattık 1 gün gibi geçti “Cezaevine gireli 44 ay oldu ama “Biz içerideyken en büyük çileyi eşlerimiz, çocuklarımız, anneler, babalar çekti. Onlara biz çok şey borçluyuz. Anayasa Mahkemesi önünde Adalet Nöbeti bekleyenlere buradan teşekkür ediyorum. Hakları ödenmez. İnanılmaz dramlar yaşandı burada. Sadece ben ailemden 5 kişiyi kaybettim.” Adalet Nöbeti’ne teşekkür ANKARA Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz davasında “yeniden yargılama” kararı vermesinin ardından Yargıtay’da yapılacak yeni yapılandırma daha da önemli hale geldi. Yargı paketiyle getirilen düzenlemelere göre Yargıtay’ın ceza ve hukuk dairelerinin üyeleri yeniden belirlenecek. Ergenekon ve yeniden yargılama olması durumunda temyiz sürecinde Yargıtay’a gelecek olan Balyoz dosyasına bakacak dairelerin üyeleri, hükümetin istediği gibi şekillendirilecek. Pakette, cemaat yanlısı üyelerin Yargıtay’daki ağırlığının azaltılması için bölge adliye mahkemelerine başkan olmalarına ilişkin özendirici düzenlemeler yer alıyor. Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz davasında hak ihlali ve yeniden yargılama yönünde karar ermesi, gözleri TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen yargı paketiyle Yargıtay’ın yeniden yapılandırılmasına ilişkin sürece çevirdi. Paketle, özellikle Ergenekon ve yeniden yargılama yapılması durumunda Balyoz davalarının Yargıtay’da görülecek dairelerin üyeleri yeniden belirlenecek. Mevcut Yargıtay Yasası’nda, daireler “23 hukuk, 15 ceza dairesi” olarak sınıflandırılıyor. Ancak paketle “38 daire” ifadesi getirilerek hukuk ve ceza dairelerinin sayısı ile üyelerin yerlerinin yeniden belirlenmesi öngörülüyor. Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından Yargıtay’da ceza ve hukuk dairelerinin sayılarıyla üyeleri yeniden belirlenecek. Paketteki bir başka düzenlemeyle Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu’nun üye sayısı 8’den 12’ye çıkarılacak. Yargıtay Birinci Başkanı seçilmek için en az 10 yıl, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Birinci Başkanvekili ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili seçilebilmek için en az 5 yıl, daire başkanı seçilebilmek için en az 3 yıl Yargıtay üyeliği yapma zorunluluğu olacak. Hükümet bu düzenlemelerle, Yargıtay’a son dönemde seçilen ve cemaate yakın olan üyelerin Yargıtay Başkanı ve Cumhuriyet Başsavcısı seçilmesinin önüne geçmeyi hedefliyor.