22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 HAZİRAN 2014 CUMA CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA FOTOROMANLI AYLIK MİZAH DERGİSİ TAPİR ÇIKTI KÜLTÜR 21 ‘SEVDALI BULUT’U RESİMLEMEK... Prodüksiyonlu mizah dergisi AYŞEGÜL ÖZBEK Fotoğrafın avantajını ise dil olarak her yaşa hitap etmesi açısından yorumluyor Mizah anlayışına yeni bir soluk getiren Solmaz. Türkiye’deki mizah okurlarının aylık Tapir dergisi çıktı. Başta Penguen çizgiyle ilişkilerinin lise veya üniversite dergisi olmak üzere birçok dizi, sinema seyıllarından sonra bittiğini söylüyor mizahçı: naryolarından tanıdığımız “Çizginin genelde bir ergen mizahçı Fatih Solmaz yökitlesi var. Belli bir u Tapir’in yaratıcısı Fatih hitap netimindeki Tapir, mizah yaşın üstündekilerin çizgiyle Solmaz, fotoğraf, ‘fotoşop’ pek alakası yok Türkiye’de. dergileri arasında bir ilk olarak gösteriliyor. Çünkü Biz biraz da puntoları büve grafikten oluşan bu dergi, çizgiler yerine foderginin bu haliyle mizah yük tuttuk, ama bu, sadece toğraflardan oluşuyor. Deryakın gözlüğü takan bir kitdergileri arasında bir ilk leye hitap ettiğimiz anlamıginin Kadıköy’deki ofisleolduğunu söylüyor. rinde buluştuğumuz Solna gelmesin tabii.” (gülüyor) maz, süreli yayın olarak saLogo tasarımını Bahadece yadır Baruter’in yaptığı zıdan, fo48 sayfalık Tapir’detoğraftan, ki hikâyeler ve kaphotosrikatürler mihop grafikni bir prodüksiten oluşan bir yon ekiple oluştumizah dergisiruluyor. “Ağırlıknin olmadığını lı olarak çekimleri söylüyor. “Çizgi Kadıköy’de yapıyoğunluklu deryoruz, ama mesela giler yapılıyor dünyada ve bir cezaevi sahnemiz varTürkiye’de. Aynı çizgi karikatür dı. Onu Dudullu’daki pek çok dizidergilerinde olduğu gibi tek nin de çekildiği stüdyoda çektik. tek karikatür hikâyelerimiz Ofiste, odada çekseniz ‘Kankaolacak dergide. Çizgi film ve lar kendi arasında eğleniyor’ gibi çizgi romanlardaki efektleri de olurdu. İstediğim profesyonel bir fotoğrafa uyarlamaya çalıştık.” sunum olması. Kılığıyla kıyafetiyDergi bu haliyle bir zamanlar rele ‘storyboard’uyla... Doğaçlama vaçta olan fotoromanları hatırlatıdeğil yani. Bu da bir ilk; prodükyor, ancak Solmaz fotoromana bir siyonlu mizah dergisi.” Dergidesaygı duruşu olmadığını söylüyor ki oyuncular da tanıdık simalar olacak. dergi için. “O dönemi tekrar canlandıBu ilk sayıda Cem Davran, Mansur Ark, ralım diye bir niyetim yok. Ben aynı zaMurat Serezli, Wilco Van Herpen, Mumanda dizi ve sinema senaristiyim. Kari rat Serezli, Orhan Aydın, Bülent Şakrak katür çizmiyorum, bu zamana kadar migibi isimler var. Dergi ekibinde ayrıca, Yizah dergilerinde hep espirici olarak çağit Karaahmet, Prof. Dr. Ahmet Rasim lıştım, yazılar yazdım. Senaristlik tarafıKüçükusta, Şükrü Yavuz, Kemal Kenan mın aslında mizahtaki denemesi gibi olErgen, Hakan Köksal, Şok Haber’in yaradu bu dergi. Ben Tapir’deki hikâyeleri tıcısı İlker Arslan, Beyaz Show’un yazarikişer, üçer sayfalık kısa filmler olarak lığını yapmış Güray Ölgü gibi isimler de düşünüyorum.” bulunuyor. Her sözcük bir resim... Kapağından yakaladı beni. Son sayfasına kadar da şu sıkıntılı günlerimde yakamı bırakmadı. “Derviş, servinin altına oturdu. Kuşağından neyini çıkardı. Üflemeye başladı. Neyin deliklerinden ağaçlar fırladı havaya, sanki ağaçlar neyin içindeydi de derviş üfledikçe dışarı fırlıyorlardı. Neyin deliklerinden dağlar, dereler, yollar fırladı havaya... ” Bilenler hemen tanımıştır. Nâzım Hikmet’in “Sevdalı Bulut Masalı” bu sözlerle başlar. Bu kez bu eşsiz masalı Yapı Kredi Yayınları, Can Göknil’e resimleterek yayımladı... İşte yakamı bırakmayan bu kitap. Resimlerle sözcükler arasında gidip gelerek sevinci ve mutluluğu yakalıyorum. (Nâzım Hikmet’i resimlemek... Artık aramızda olmayan Mehmet Sönmez’i ve Savaş Dinçel’i anmamak mümkün mü!) Sözcüklerle imgeler arasında gidip gelirken Can Göknil’in geçmişten bugüne izlediği yol gözümün önüne geliyor. Ressamdı ama aynı zamanda 1974’ten bu yana çocuk kitapları yazıyor ve kendi yazdığı çocuk kitaplarını resimliyordu. Resimleri dünya müzelerinde yerini alırken, çocuklar için yazdığı ve resimlediği kitapları da yabancı dillere çevriliyor ve ödüller kazanıyordu. Onun resim serüveni “Ben kimim” sorusuyla başlamıştı. Kültürel kimlik arayışıyla sürüyordu. Resimlerinde farklı inançları, mitolojiyi, efsaneleri, masalları, büyüyü, falı, tanrılar ve tanrıçaları, Şamanizmi “kullanması”, bu arayışın doğal bir sonucuydu. İlk kez başka bir yazarın eserini resimlerkenki duygusunu sordum.. “Nâzım Hikmet’in ayrıcalığı var. Masaldüşgerçeklik Müthiş gurur duydum, onurlandım” dedikten sonra “Öyle zengin bir dili, kurgusu ve fantezisi var ki, her sözcüğünden koca bir resim çıkıyor” diye ekliyor. Masalda düş ve gerçeklik iç içe. Derviş neyi üfledikçe içinden masal çıkıyor. Üfledikçe, her şey değişiyor... Neyin deliklerinden hem iyiliğin hem kötülüklerin çıkması, yaşamdaki iyilik kötülük çatışmasıyla da bütünleniyor. İşte bu bile Can Göknil’e “resimlemeden yapamazdım” dedirtiyor. Can Göknil demişken, bir de güzel haber: Her yıl İsveçli yazar Astrid Lindgren anısına gerçekleştirilen “ALMA” Ödülü’ne 2015 yılı için Türkiye’den Can Göknil aday gösterildi. Bu ödül, çocuk kitapları ve edebiyatı alanında dünyanın en büyük; bütün edebiyat dünyasının ise Büyük ödüle aday Uluslararası Af Örgütü’nün ‘işkence’ posterinde yer alan Iggy Pop: ‘Bieber, Rock’n Roll’un geleceği’ “normalde” kendilerinden beklenmeyecek sözleri bulunuyor. Örneğin, rock müziğinin efsane ismi Iggy Pop, posterde “Rock’n Roll’un geleceği Justin Bieber”dır diyor. Ünlü tasarımcı Karl Lagerfeld parmak arası terlikleri överken, posterde Dalai Lama, pahalı bir saati olmayan kişinin hayatının boş geçtiğini ifade ediyor. ikinci büyük ödülü. 2002’de 94 yaşında ölen Astrid Lindgren adına konan ödül, yazar, çizer ya da bir kuruma verilebiliyor. Uluslararası bir seçici kurul aday gösteriyor. Aday gösterilmek bile çok önemli. Türkiye’den daha önce Sevim Ak ve İLKYAR Kurumu (2009), Aytül Akal (2010), Behiç Ak (2014) aday gösterilmişlerdi. İsveç Sanat Konseyi tarafından verilen ödülün dünya çapındaki tüm aday listesi 2015 Frankfurt Kitap Fuarı’ndan açıklanacak ve ödül, Mayıs 2015’te Stockholm’de gerçekleşecek törenle sahibini bulacak... Şimdiden tüm olumlu enerjinizi, duaları, büyüleri Stockholm’e doğru üfleyebilirsiniz. Bakarsınız neyin deliklerinden bir de ödül çıkıvermiş! Türkiye’nin dünyada biraz da sanatla anılmasına öyle ihtiyacım var ki! Yanlış anlaşılmasın, dünyanın ya da Türkiye’nin değil, benim ihtiyacım var buna! ‘Hard bop’un öncüsüydü Ünlü caz müzisyeni Horace Silver 85 yaşında yaşama veda etti u Piyanist ve besteci Silver, New York’taki efsanevi Blue Note caz kulübünde ünlenmiş ve Lester Young, Miles Davis, Art Blakey gibi ‘caz büyükleri’yle çalmıştı. Kültür Servisi Caz dünyasının en önemli piyanist ve bestecilerden Horace Silver, önceki gün New York’ta yaşama veda etti. Caz tarihinin en etkili müzisyenlerinden biri olarak kabul edilen Silver, 85 yaşındaydı. ABD’li müzisyen, “hard bop” olarak bilinen ritmik caz tarzının öncülerinden biriydi. Müzik yaşamına Connecticut’taki caz kulüplerinde tenor saksafoncu olarak başlayan Silver, 1950’lerde New York’a yerleştikten sonra piyanoya geçmiş ve efsanevi Blue Note Caz Kulübü’nde çalmaya başlamıştı. Aralarında “Sister Sadie”, “The Preacher” ve “Filthy McNasty”nin de bulunduğu pek çok bestesi caz klasikleri arası 42. İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ YAŞAM BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ Kültür Servisi Uluslararası Af Örgütü’nün işkenceye dikkat çekmek için hazırladığı posterlerde Iggy Pop, Dalai Lama ve Karl Lagerfeld gibi ünlü isimler yer aldı. “Bir insana işkence yaparak her şeyi söyletebilirsiniz. İşkence insanlık dışıdır! İşkenceyi durdurun!” yazılı posterlerde, makyajla işkence görmüş hale getirilmiş bu isimlerin, Ödül, Zubin Mehta’ya Kültür Servisi 42. İstanbul Müzik Festivali’nin “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”, yaşayan en büyük orkestra şeflerinden biri olarak kabul edilen Zubin Mehta’ya verilecek. Zubin Mehta’ya ödülü, 21 Haziran Cumartesi akşamı 20.30’da Aya İrini Müzesi’ndeki, arp sanatçısı Xavier de Maistre ile L’Arte del Mondo konseri öncesinde, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve İstanbul Müzik Festivali Direktörü Yeşim Gürer Oymak tarafından sunulacak. Zubin Mehta, henüz 25 yaşındayken Viyana, Berlin ve İsrail Filarmoni Orkestraları’nı yöneterek başladığı kariyeri boyunca, aralarında Los Angeles Filarmoni, New York Filarmoni, Bavyera Devlet Operası, Maggio Musicale Fiorentino gibi orkestraların Müzik Direktörlüğünü üstlendi. Festivalde bugün ise “Yıldızlarla Oda Müziği”nin ikinci buluşmasında “Papavrami, Phillips ve Guy”, Beethoven ve Brahms’ın gençlik dönemi yapıtlarından oluşan programla dinleyicisiyle buluşacaklar. na giren Silver’ın ailesi Cabo Verde’den (Yeşil Burun Adaları) geliyordu. Silver, yapıtlarının birçoğunda, Afrika’nın batı kıyıları açıklarındaki bu adaların halk müziğinden esinlenmişti. İlk albümü, “hard bop”un gelişiminde bir kilometre taşı olarak kabul edilen Silver’ın birlikte çaldığı ünlü caz müzisyenleri arasında Lester Young, Miles Davis ve Art Blakey de bulunuyordu. Pek çok ünlü cazcı da Silver’ın kurduğu topluluklardan yetişmişti. • Havuz, çocuk havuzubahçesi • Açıkkapalı restaurant, bar • Odalarda: Klima, TV, fön, balkon • Sabah, öğle, akşam açık büfe, ikramlar • Alkolsüz içeceklerimiz LİMİTSİZDİR. • Plaj servisi, AİLE OTELİNİZ, WiFi 12 ADALAR, KELEBEKLER VADİSİ, DALYAN, GÖCEK, JEEP ile SAKLIKENT TURLARINA KATILMA İMKANI T (7 gece 8 gün konaklamalarda geçerlidir) Tel: 0252.616 76 11 12 • www.starotel.com.tr *60 TL AM PANSİYO N PLUS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle