09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2014 PAZARTESİ 4 HABERLER İşkence gördüler 1 Mayıs’ta gözaltına alınanların gözaltı sürelerinin iki kez uzatılması büyük tepki çekerken, AKP hükümetinin muhaliflere gözdağı vermek için hukuku ayaklar altına aldığı belirtildi İstanbul Haber Servisi 1 Mayıs’ta İstanbul genelinde polisin orantısız müdahalesi sonucu çıkan olaylarda gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 173 kişiden 115’i serbest bırakıldı. Emniyet’teki işlemlerinin ardından dün erken saatlerde İstanbul Adliyesi’ne gönderilen 173 kişiden “DHKPC adına korsan eyleme katılmak, yanıcı/patlayıcı madde bulundurmak, taşımak, nakletmek, görevli memura direnmek ve izinsiz gösteri yapmak” suçlamalarıyla savcılığa çıkarılanlar arasında bulunan 9 kişiden 4’ü sabah saatlerinde serbest bırakıldı. Serbest bırakılan 115 kişiden 106’sının ise sorgusu uzun süre devam etti. Bu kişiler de akşam saatlerinde salıverildi. Geriye kalan 58 kişinin sorgusu ise gazetemiz baskıya girdiği saatlerde hala devam ediyordu. Fotoğraf: ALİ AÇAR Eğitim Ne İçindir? Haklı olarak sorabilirsiniz: Bu soru gerilerde kalmadı mı? Gerilerde kalmadı sevgili okurlarım. Daha da güncelleşti bence. Bunca haksızlığa, hukuksuzluğa kayıtsız kalan, oralı olmayan, dahası ortak olan hukuk fakültesi mezunları, öğretim üyeleri. Elbette şiddetle mücadele eden barolar var ama ötekiler? Eğitilmiş midir? İnsan sağlığını pazar malı yapan sağlık ticaretinin ortağı olan tıp bilimlerini okumuş olanlar, onların yardımcıları, onları çalıştıranlar. Elbette buna karşı çıkan Türk Tabipleri Birliği var, tabip odaları var ama ötekiler? Eğitilmiş midir? İşletme okuyanlar, mühendisler, eğitimciler, binlerce yüksek eğitimli, yüksek lisanslı, doktoralı eğitimli. Yüzlerce akademisyen. Bütün bu eğitimliler bir mesleğin yetkisini veren diplomalar için mi eğitim gördüler? Bunca yıllık okullar, sınavlar, notlar, belgeler bunun için miydi? Eğitim ne içindir? Bu soru bugün her zamankinden daha günceldir. HHH “Literate”, “okuryazar” demektir. “İlliterate” “okuryazar olmayan” demek. Tamam da, okuma yazma bilip de okumayan yazmayana ne denir. Ona da “okumazyazmaz” denir. Benim toplumumun durumu bu. Lise bitirmiş, okumazyazmaz. Üniversite bitirmiş, okuryazar ama yorumu yok, üzerinde düşünmez. Kitap okur, sorarsın “Nasıl?” diye, yanıt tek sözcük “iyi.” “Nesi iyi?” diye sormazsın, sıkıntıya girmesin diye. Cumhuriyet gazetesi ağır gelir. “Bir haftada okuması bitmez” der. Doğrudur. Gazete okumak ağır iştir. Herkese göre değildir. “Ne okuyorsun?” diye sorsan yanıttan anlarsın ki, okuryazar değildir. Nedir peki? “Bakargeçer”dir arkadaş. TV izleyicisi “bakargeçer”dir. “Bakargeçer” olmak kolaydır, bakar geçersin. Yormaz. Üzmez. Sıkıntıya sokmaz. Bol resim. Kısa haber. İki üç laflık yazı. Bak geç. Gazetesi de öyle, sohbeti muhabbeti de. İnsanlar “okuryazarlık”tan “bakargeçer”liğe terfi etti. Giovanni Sartori, “homo videns” diyor. “Bakaninsan.” Floransa Üniversitesi İletişim ve Siyasal Bilgiler profesörü. Bizim toplum saymayı hesaplamayı da unuttu. Zaten oldum bittim başı hesapla hoş değildir bizimkilerin de, şu 17 Aralık’tan sonra iyice bir hoş oldular. Hani, ayakkabı kutularında milyon Avro’lar, kasalarda milyar dolarlar, kollarda milyonluk saatler falan ortalıkta dolandı ya. Bizimkiler iyice hesabı şaşırdı, “Yok canım daha neler, öyle şey mi olur, aşikâr komplo bu” falan demeye başladılar ki gayet de akla yakın. Hayatını üç beş lirayla yürütmeye kalkan vatandaşın aklı bunca rakamla karışmaz mı? Dahası “helal olsun canım, o yapmayacak da ben mi yapacağım?” türünden hayranlıkları arttı ki gidip oy verende “ah on oyum olsa da hepiciğini versem” diye dövündü durdu. Bu hesap meselesi tuhaftır. Bir de “innumerate” diye bir terim çıktı ortaya. Bu da “saymazhesaplamaz” demek. Bize çok uyuyor doğrusu. Aslında “öğrenme güçlüğü” olan çocuklar için kullanılıyor. Bu çocuklar matematik öğrenme güçlüğü çekiyorlar da bu konuyu öğretmenin hafiften başlayan yöntemleri kullanılıyor. İlk insan toplulukları saymaya, “bir iki çok” diye başlamışlar da “üç” demek büyük bir evrimsel sıçrama sayılmış. Bizim topluma da bir sıçrama gerekiyor ki biraz hesap yapabilsin de başını sonunu kavrayabilsin. Neyse bunlar ağır konular, uzun işler. Yazıda resim de yok ki kolay anlaşılsın. Yani demem o ki, Cumhuriyet gazetesi ağır gazete. Okuması zor, taşıması zahmetli, alması da ona göre işte. Bak, “Eğitim ne içindir?” dedik, lafı dolandırıp nerelere geldik. HHH Demem o ki, işte “Eğitim diploma almak için değil.” Ne için peki? Kısası “adam olmak için.” Açılımı, bir, “okuryazar” olmak için. İki, “saymak hesaplamak” için. Üç, “düşünmek, yapmak” için. Okuyacaksın, yazacaksın, sayacaksın, hesaplayacaksın, düşüneceksin, (üzerine düşeni) yapacaksın. İşte o zaman sevgili kardeşim, sen adam olacaksın. Adam gibi yaşayacaksın. Adamlara uygun bir memleketin olacak. Adam gibi yönetecek, adam gibi yönetileceksin. Ne hak yiyeceksin, ne hakkını yedireceksin. Memleketin memleket olacak, hayatın hayat olacak. Sen de adam olacaksın. Benim canım kardeşim. Kıssanın hissesi de budur… Geceyi adliyede geçirdiler Gözaltına alınan kişilerin ‘ek gözaltı süreleriyle’ hukuksuz bir şekilde gözaltında tutulduğunu belirten yaklaşık 10 avukat, protesto için geceyi İstanbul Adliyesi’nde geçirdi. DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Taksim Dayanışması ve İstanbul Barosu temsilcileri ile CHP milletvekilleri 1 Mayıs’ta gözaltına alınanların gözaltı süresinin iki kez uzatılmasını Çağlayan Adliyesi önünde toplanarak protesto etti. CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi “Burada ben iki paralel savcı gördüm” diye konuştu. ‘Poşulu genç’ de serbest Polisin Beşiktaş’ta gözaltına alırken poşu takarak fotoğrafını çekmesiyle gündemde geniş yer alan İstanbul Üniversitesi öğrencisi İ.T. (23) ve T24 editörü Deniz Zerin’in de serbest bırakılan 115 kişi arasında yer aldı Gözaltına alınanlar ifadelerinde işkenceyi anlattı. M.K., gözaltına alındıktan sonra Taksim Polis Merkezi’ne götürüldüğünde 56 sivil polisin kendisine kelepçe takarak yere yatırdığını belirterek, “Kafamı zemindeki parkeye sert bir şekilde vurdular. Burnumdan yoğun kan geliyordu. Kısa bir süre baygınlık geçirmişim. Uzun bir süre tıbbi müdahale görmedim. Yaklaşık 12 saat sonra 112 arandı. Haseki Hastanesi’nde bu olay nedeniyle hakkımda düzenlenmiş adli raporlar mevcuttur” dedi. Hukuk kurallarını uygulayın Adliye önündeki protestoda İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Hasan Kılıç, hâkim ve savcılara seslenerek “Türkiye’de totaliter bir rejim yaratılmak isteniyor. Lütfen cesur olun ve güçlüye karşı güçsüzün hukukunu koruyun” diye konuşurken Gezi Direnişi nedeniyle hakkında dava açılan Mimarlar Odası İstanbul Şubesi’nden Mücella Yapıcı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi, 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na ulaşmak isterken gözaltına alınanlara destek için adliye önünde toplandı. 1 Mayıs Tertip Komitesi adına basın açıklamasını okuyan DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Önder Atay, 1 Mayıs kutlamaları için siyasal iktidarı barışa ve tutarlı olmaya çağırdıklarını anımsatarak “Biz özgürlük, barış ve adalet istedikçe onlar halka savaş açtı. Gözaltına alınanlarının Emniyet’ten çok uzakta sağlık kontrollerinden geçirilmeleri, el yazıları ile ifade alınması burada da keyfi uygulamaların birer göstergesi olarak karşımıza çıktı. Ancak anayasal ve hukuksal hakkımızı kullanmamızı, çürümüş hırsızlık düzenine karşı mücadelemizi hiçbir güç durduramayacaktır” dedi. CHP Milletvekili Mahmut Tanal da ilk gözaltı süresinin uzatılması ile ikinci gözaltı süresinin uzatılması arasında 3 saatlik fark olduğunu anlatarak “Yargılama keyfidir. İnsanlar rehin tutuldu” diye konuştu. Taksim Karakolu’nda dayak l Terli diye aldılar! l O polisler burada Gözaltına alınan B.O. isimli öğrenci ise savcılıkta verdiği ifadede Beşiktaş’ta halı saha maçı için bulunduğunu ve çantasındaki kramponların da buna delil olduğunu söyledi. B.O., gaz atılması sonrası bir internet kafeye sığındığını, limon kullandığı sırada kafeye gelen polislerin sırtını kontrol ederek terli olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığını belirtti. Öğrencinin avukatı da “Bu herhangi bir kanunla bağdaşmıyor” dedi. Gözaltına alınan E.Y. ise savcılıkta, DİSK binası civarında gözaltına alındığını söyleyerek yaşadıklarını şöyle anlattı: “Vatan Caddesi’ndeki Emniyet binasında sistematik kötü muameleye maruz kaldım. Darp yaraları adli raporla belgeli. Bunları yapanlardan 2 tanesi kadın polisti. Şu anda dışarıda koridordalar. Şikâyetçiyim” dedi. Savcı bunun üzerine koridorda bekleyen 2 kadın polisin kimliklerini tespit etti. İktidar yoksulluğu bitirecek projeler üretmek yerine yardım dağıtarak kendisine muhtaç haline getiriyor Yoksulsun sen yoksul kal MAHMUT LICALI ANKARA Kalkınma Bakanlığı; Türkiye’de yoksulluk oranlarının azaldığını savunurken sosyal yardım faaliyetleri kapsamında yapılan harcamalar 2013 yılında yaklaşık yüzde 33 oranında artış gösterdi. 2012’de 9.2 milyar TL civarında muhtaç ve yoksul vatandaşlara yapılan yardım oranı geçen yıl 12 milyar TL’yi geçti. Yoksulluk oranlarına ilişkin verilerde sendikalarla Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı veriler birbirini tutmazken yoksulluk oranlarına ilişkin hesaplamalarda kullanılan yöntemler de farklılıklar gösteriyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun konuyla ilgili soru önergesini yanıtlayan Kalkınma Bakanlığı da yoksulluk oranlarının azaldığını savunurken yoksullara ilişkin sosyal yardım faaliyetlerine yapılan harcamanın rekor oranda artması akılları karıştırdı. Bakanlığın yoksulluk oranlarını hesaplarken kullandığı yönteme göre günlük harcaması 4.3 doların üzerinde olan bir kişi yoksul kabul edilmiyor. Başka bir deyişle aylık 272 TL tutarında harcama yapan bir kişi yoksul kabul edilmiyor. Bakanlık söz konusu yönteme göre 2003’te yüzde 30.3 olan yoksulluk oranının 2012’de yüzde 2.3’e gerilediğini savunuyor. Kalkınma Bakanlığı’nın kullandığı yönteme göre yoksulluk oranlarında büyük bir düşüş yaşanmasına karşın yoksul vatandaşlara yapılan sosyal yardımlar yalnızca bir yıl içinde rekor düzeyde artış gösterdi. Yoksulluk oranları azalırken, sosyal yardımlarda yaşanan artış çelişki oluştururken, bakanlığın açıkladığı sosyal yardım faaliyetleri 2013’te yaklaşık yüzde 33 oranında arttı. 2012’de sosyal yardım faaliyetleri kapsamında yapılan harcama 9 milyar 247 milyon 674 bin 456 TL tutarındayken 2013’te toplam yardım tutarı 12 milyar 2 milyon 313 bin 995 TL’ye çıktı. FKF’liler Ali İsmail için yürüdü ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Hatay’a, “Barış için Büyük Gençlik Yürüyüşü”nü başlatan Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) üyeleri, Eskişehir’de geçen yıl 2 Haziran’da Gezi Direnişi’ne destek gösterisine kaldıktan sonra uğradığı saldırıda ağır yaralanan ve 38 gün sonra yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın heykelinin bulunduğu yere kadar yürüdü. İstanbul’dan 2 Mayıs tarihinde 3 otobüsle yola çıkan grup, Türk bayrakları ile Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük ve Berkin Elvan’ın fotoğraflarını taşıdı. Grup Ali İsmail Korkmaz’ın heykeli önüne gelerek burada 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu. Fotoğraf: UĞUR DEMİR Garip hesaplama Üç fidan anıldı SİBEL BAHÇETEPE Mücadele Birliği Platformu üyeleri, 68’in devrimci gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilişlerinin 42. yılında Kadıköy İskele Meydanı’nda düzenlenen mitingle andı. 12 Mart darbesinin ardından 6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının unutulmayacağı belirtilen mitingde “Deniz’ler bizlerin yolunda umuttur ve yol göstericidir. Onların düşüncelerini, bu topraklarda var edene kadar mücadele edeceğiz” denildi. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde dün öğle saatlerinde bir araya gelen Mücadele Platformu, Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB), Devrimci İşçi Komiteleri üyeleri “Ölümsüzleşenlerimizle yürüyoruz”, “Üç fidandan sekiz fidana, sürüyor bu kavga”, “Adım Deniz, devrimciyiz” yazılı döviz ve pankartlarla Kadıköy İskele Meydanı’na yürüyüşe geçti. Mitinge direnişteki Greif çuval işçileri, Karşı gazetesi çalışanları, Kazova ve Feniş işçileri de destek verdi. Aklı dengesi yerinde olmadığı belirtilen bir kişinin elindeki şemsiyeyle gruptan bazı kişilere saldırması kısa süreli gerginliğe neden oldu. Mitingde Gezmiş ve arkadaşları için saygı duruşunda bulunulmasının ardından Gezi Direnişi sırasında yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş, Türkiye’de faşist bir yönetim olduğunu belirterek “Bizler dürüstlüğümüzle dünyaya meydan okuyacağız” dedi. Mücadele Birliği Platformu’ndan Kenan Aktaş “Hepimiz darağacındaki üç fidan ve onların mücadelesine inandık. 31 Mayıs’ta ayaklandık ve Gezi ayaklanmasını yarattık” diye konuştu. Sanatçı Pınar Aydınlar ve Grup Emeğe Ezgi konserleriyle anma etkinliği sona erdi. Kayseri’de Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için anma yürüyüşü düzenleyen Emek Partisi üyeleri ‘bozkurt’ işareti yapan bir grubun saldırısına uğradı. Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüşe geçen yaklaşık 50 kişilik gruba, sayıları 15 kadar olan ve ‘bozkurt’ işareti yapan bir grup müdahale edip saldırdı. Polis araya girerken ‘Bozkurt’ işareti yapan gruptakiler uzaklaştırıldı. Emek Partisi üyeleri yürüyüşe devam ederken, kendilerini görüntüleyen polis memuruna saldırganların gözaltına alınmasını isteyerek tepki gösterdi. Grup, oturma eylemi yaparak trafiği bir süre durdurdu. Emek Partisi İl Başkanı İsmet Gümüşoluk, polisin saldırganları bulmasını istedi. 1 Mayıs için ‘delil üretme’ sorusu Kayseri’de yürüyenlere saldırı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Kolluk güçleri 1 Mayıs’ta, yurttaşların yargılanması için delil üretme talimatı almış mıdır? Böyle bir talimatı kim vermiştir?” diye sordu. Tanrıkulu, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde 1 Mayıs günü Beşiktaş’ta bir grup polis memurunun, yakaladıkları bir gencin boynuna poşu takıp fotoğrafını çekerek fişlediklerini belirtti. Yurttaşların “uydurma delillerle” fişlenip yargılanmaya çalışılmasının kamuoyunda derin bir kaygı ve tepkiye neden olduğunu kaydeden Tanrıkulu, “Çekilen fotoğrafları ne maksatla kullanılacaktır?” sorusunu yöneltti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle