05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 MAYIS 2014 PAZARTESİ 8 HABERLER n Baştarafı 1. Sayfada AKP, dünyada cemaat okullarının desteklenmesi için yayımladığı 11 yıllık genelgesini kaldırdı GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Cemaat genelgesi iptal SEÇİM BÜROSUNDA TOPLANTI DÜZENLEDİLER DUYGU GÜVENÇ CHP’den Salman’a destek FARUK KIRTAY YALOVA CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ve İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, CHP Yalova Belediyesi başkan adayı Vefa Salman’a destek vermek amacıyla Yalova’ya gelerek Salman’ın seçim ofisinde toplantı düzenledi. CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Yalovalıların tarihi bir görevle karşı karşıya olduğunu belirterek “AKP’nin yaptıkları hırsızlıklar, yolsuzluklar karşısında sessiz kalmamalıyız. CHP adayı Vefa Salman, sandıkta seçimi kazanmış masa başında kaybetmiştir. Yalovalılar, onurlu insanlardır. Bunlara 1 Haziran’da gereken dersi verecektir” dedi. Soma’da meydana gelen maden kazasının bir cinayet olduğunu öne süren Genç, sorumlulara gereken cezanın Yalova halkı tarafından 1 Haziran’da verileceğini dile getirdi. Genç “1 Haziran’da seçime gideceksiniz. Verdiğiniz her oy, Soma’da insan emeğini istismar eden ve orada yapılması gereken yatırımları yapmayan, işçi güvenliğini sağlamayan, patronuna, AKP’ye bir ders olacak” diye konuştu. CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes de Vefa Salman’ın seçimi alacağına inandığını dile getirdi. ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Cadı avıysa cadı avı” açıklamasının ardından, iktidara gelir gelmez çıkardığı yurtdışındaki cemaat okullarına destek genelgesini iptal ettiği ortaya çıktı. 2003 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül imzasıyla çıkartılan ve Gülen okullarının yurtdışında desteklenmesini öngören genelgenin iptal edildiği 23 Nisan hazırlıkları öncesinde dış temsilciliklere duyuruldu. Genelgenin iptali büyükelçilere kriptolu olarak iletildi ve edinilen bilgiye göre sadece genelgenin iptal edildiği bilgisi yer aldı. Cumhuriyet’e konuşan kaynaklar, yeni bir talimat olup olmadığını açıklamaktan kaçınırken, hükümetin tutumuna işaret etti. Hükümet ile Gülen arasında geçen yıl patlak veren çatışma 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla iyice tırmanmış, Türkiye’nin diplomatik temsilciliklerine kadar uzanmıştı. Davutoğlu, New York’a nisan ayında yaptığı ziyaret sırasında Gülen yanlılarını Türkiye’yi dünyaya şikâyet etmekle suçlamıştı. Ardından da hükümet yanlısı gazetelerde Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen ABD’deki Peace Islands Institute’ün Küresel İşler Merkezi Direktörü Mehmet Kılıç imzasıyla BM üyesi ülkelerin büyükelçilerine mektup gönderildiği iddiası yer almıştı. Genelgenin mektup krizinin ardından iptal edildiği belirtildi. Davutoğlu’nun imzasıyla giden genelgenin ardından cemaat okulları, Türkiye’nin dış temsilciliklerinde yapılan ve çoğunlukla çocuklarla birlikte gerçekleştirilen 23 Nisan kutlamalarına davet edilmedi. İptal edilen genelge haricinde yeni bir talimat verilmediği belirtilirken, Başbakan Erdoğan’ın Büyükelçiler Konferansı’ndaki, “Paralel yapının anlatılması” talimatının teşkilatta genel olarak uygulandığı öğrenildi. Büyükelçiler bu amaçla Gülen’in dernek ve okullarından uzak durmaya özen gösteriyor ve temaslardan Mektup krizi AKP’nin iktidara gelmesinin hemen ardından dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül imzasıyla yayımlanan Gülen okullarının yurtdışında desteklenmesini isteyen 3847 sayılı genelge iptal edildi. Davutoğlu’nun imzasıyla iptal edilen genelge 23 Nisan kutlamalarından önce büyükelçilere gönderildi. kaçınıyor. Bazılarının bunu açıkça cemaat temsilcilerine ilettiği de öğrenildi. 11 yıl sonra iptal edilen genelge, AKP iktidarının ilk yılında dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından yayımlanmıştı. Gül, 16 Nisan 2003’te gönderdiği genelge ile büyükelçilerden Gülen cemaati ile temas ve işbirliğinde bulunmalarını istemiş, cemaat okullarının Milli Eğitim Bakanlığı’nca da desteklendiğini anımsatmıştı. Gül’ün “3847” sayılı genelgesinde cemaat okullarının Türkiye kurumu olarak tanıtılması istenmiş, okulları ziyaret edecek olan resmi heyetlere refakat edilmesi talimatı da verilmişti. Gül, genelgenin ortaya çıkmasından sonra “Bu tip genelgeler ilk değildir” demişti. Başbakan Erdoğan da genelgeden birkaç gün sonra katıldığı bir televizyon programında, “Teröre bulaşmadıktan, bir fiili eylemin içerisinde olmadıktan sonra ülke hassasiyetlerini koruyan derneklerle, vakıflarla niçin bizim büyükelçiliklerimiz iletişim içinde olmasın?” demişti. Hem Gül hem de Erdoğan söz konusu genelgeyi normalleşmenin bir adımı olarak tanımlamıştı. Gül’ün genelgesiydi 23 Nisan’a çağrılmadılar MGK’de tavsiye kararı alınmıştı Söz konusu genelgelerin üzerinden 16 ay geçtikten sonra, Ağustos 2004’te yapılan MGK toplantısında “Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler” başlığıyla “cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması” yönünde tavsiye kararı alınmış ve hükümete bildirilmişti. Söz konusu MGK kararı da AKPcemaat kavgasının başlamasının ardından kamuoyuna yansımıştı. O genelge ile övünmüşlerdi ARAMIZDAN AYRILIŞININ BEŞİNCİ YILI Saylan anılıyor Bu giriş cümlesinin ardından, “genel durum” der ve Osmanlı İmparatorluğu’nun o gün içinde bulunduğu durumu, genel görünümü özetler. Bugünün diliyle paylaşmak gerekirse Atatürk’ün penceresinden görünüm satırbaşlarıyla şöyledir: Osmanlı’nın içinde bulunduğu grup, Dünya Savaşı’nda yenilmiş. Ordu zedelenmiş. Uzun yıllar savaşan ulus, yorgun ve fakir düşmüş. Ülkeyi Dünya Savaşı’na sokanlar kendi derdine düşmüş. Padişah yalnızca kendini ve tahtını güvenceye alabileceği önlemler peşinde. Damat Ferit Paşa başkanlığındaki hükümet padişahın buyruğuna bağlı halde. Kendini ayakta tutacak her türlü duruma razı. Yabancıların tek beklentisi devletin bir an önce çökmesi... Durumun korkunçluğu karşısında ülkenin her yerinde, her bölgesinde kimi kişiler kurtuluş çareleri aramaya başlamış. Bu arayışlar bazı kurumlar doğurmuş. Ancak bunlar birbiriyle bağlantısız ve dağınık... HHH Atatürk, 19 Mayıs 1919’daki durumu özetledikten sonra kendi kararını, “ya istiklal ya ölüm” olarak açıklıyor ve mücadelesini tarihin sayfalarında kalıcı hale getiriyor. Kestirmeden gidip bugün de benzer bir tablo içindeyiz demek kolaycılık olur. 19 Mayıs 2014’teki durumu da, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı gibi gerçekçi biçimde ortaya koyup yapılması gerekenleri elbirliğiyle üretmek gerekiyor. Bugün 95 yıl öncesine göre daha olumlu ve daha olumsuz diye sınıflandırabileceğimiz şartlar var. Soma faciası nedeniyle 19 Mayıs’ı bir bayram olarak kutlayamamak bile “durumu” özetlemeye yeter. Zira Soma faciasından daha elim facia, bu olay karşısında yöneticilerin takındığı tutumdur. 1919’dan ileride miyiz, geride miyiz tartışmasını bir yana bırakalım, soralım: Eğer bir başbakan Soma faciasının öteki ülkelerde de yaşandığını anlatmak için 1860 yılındaki kazaları örnek gösteriyorsa, bizim yönetim anlayışımız nerededir, hangi yüzyıldadır? HHH Bugün en büyük düşman cehalet, devletin ve toplumun tüm katlarını sarmıştır. Cehaletin en tehlikelisi, hareket halinde olan ve elinde güç bulundurandır. Cumhuriyetin kuruluşundan beri mücadele halinde olduğumuz cehalet, kendisini çağın gereklerine uydurdu ve her yeri kuşattı. Öyle ki, yolsuzluklara alışanlar, “Velev ki soyuyor... Soyuyorsa bizi soyuyor, size ne” diyecek kadar körleşebildiler. Ancak Soma ile iş o noktaya vardı ki, “Ölüyorsak biz ölüyoruz, size ne” denemiyor. Soma bir başka milat oldu. Soma, 1919’dan 95 yıl sonra nerelere savrulduğumuzu ortaya koydu. Nutuk’la başladık, öyle noktalayayım. Nutuk, durumu anlatmakla başlar, Gençliğe Hitabe ile son bulur. Atatürk’ün 15 Ekim 1927’de Meclis kürsüsünde okumaya başlayıp 20 Ekim’de noktaladığı Nutuk’taki en son sayfa Gençliğe Hitabe’dir. Atatürk bu bölümde de “gelecekteki olası durumu” anlatır ve buna karşı gençliğe düşen “vazifeyi” paylaşır. Bugün, “damar” deyince sadece “maden damarlarını” anlayanlara karşı verilmesi gereken büyük bir mücadele var. Bugün, Atatürk dönemini aştıklarını iddia edenlerin önce ona ulaşabilmesi gerekli. 19 Mayıs 2014’te durum vahim... Ancak buna karşı yapılması gereken kahırla başımıza geleceği beklemek değil, mücadele edecek bir ruhun da var olduğunu bilerek cehaletle savaşı yükseltmek. Türkiye’de gözaltı Almanya’da ödül İstanbul Haber Servisi Almanya’da Demokratik Hukukçular Birliği’nce (VDJ) iki yılda hukuk için kararlı mücadele eden kurum ve hukukçulara verilen HansLitten Ödülü’ne, bu yıl Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) değer görüldü. Berlin’de önceki gün ödül töreninin gerçekleştirildiği sıralarda ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı, Soma’da gözaltında bulunuyordu. Kozağaçlı adına ödülü Avukat Münip Ermiş aldı. Törende Berlin Barosu Başkan Yardımcısı Bernd Heusler ve Demokratik Hukukçular Birliği Başkanı Dieter Hummel birer konuşma yaptı. İstanbul Haber Servisi Yaşamını Atatürk devrimleri, çağdaşlaşma ve kız çocuklarının okutulmasına adayan Prof. Dr. Türkan Saylan, ölümünün 5. yılında, bugün törenle anılacak. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) kurucu başkanlarından olan Prof. Dr. Türkan Saylan için bugün saat 11.00’de Zincirlikuyu’daki mezarı başında anma töreni düzenlenecek. ÇYDD Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, Soma’daki facia nedeniyle dün gerçekleştirilmesi planlanan “4. Türkan Saylan Sanat ve Bilim Ödülleri” töreninin ileri bir tarihe ertelendiği belirtildi. Uzun süre mücadele ettiği kanser hastalığından kurtulamayarak 74 yaşında 18 Mayıs 2009’da yaşamını yitiren Prof. Dr. Türkan Saylan, Türkiye’de lepra (cüzam) hastalığıyla mücadelede etkin bir şekilde yer alarak 19812002 yılları arasında İstanbul Lepra Hastanesi başhekimliği yaptı. Ergenekon soruşturmasının 12. dalgası kapsamında 13 Nisan 2009 tarihinde ÇYDD Genel Merkezi’nin yanı sıra, Saylan’ın Arnavutköy’deki evinin de polis tarafından basılması, kamuoyunda büyük tepki ile karşılandı. Hastalığının ileri aşamasında polis baskınıyla karşılaşan Saylan’ın evinin penceresinden kendisine destek olanlara el sallayan görüntüsü hafızalarda yer etti. Saylan, baskından yaklaşık 1.5 ay sonra yaşamını yitirdi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı 2 Kasım 2010’da ise Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin 13 yöneticisi hakkında takipsizlik kararı verdi. Gazi’de Soma protestosu İstanbul Haber Servisi Sultangazi’de önceki gece Soma’daki faciayı protesto eden grup İsmetpaşa Caddesi’ni trafiğe kapattı. Polisin biber gazı ve TOMA’lardan tazyikli su sıktığı grup, taş, molotofkokteyli ve havai fişek atarak karşılık verdi. Müdahalenin ardından ara sokaklara dağılan kalabalık grup, cadde üzerinde tekrar toplandı. Çatışmalar geç saatlere kadar sürdü. Ilıman yaşamını yitirdi İstanbul Haber Servisi Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Halkevleri eski genel başkanlarından Rıza Ilıman’ın (80) dün yaşamını yitirmesi nedeniyle mesaj yayımlandı. SHP’den 19871991 arasında Çorum milletvekili olarak görev yapan Ilıman’ın insan hakları mücadelesinin yükselmesi için yoğun çaba harcadığını ifade eden Ersoy “Eşitlik, özgürlük için mücadele edenler, Halkevciler Ilıman’ı hiç unutmayacak” dedi. Ilıman, 20 Mayıs salı günü (yarın) Ankara’daki törenin ardından Çorum’da toprağa verilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle