29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MAYIS 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA 13 Başbakan kömür işinin “fıtratından” söz ederken yine de insafllı davrandı, örneği yakın zamanlardan verdi. Sözünü ettiği İngiltere’de de 1866’da 361 kişi ölmüştü. Daha eskiye, ortaçağa da gidebilirdi. Demek ki madenci yakınlarını tekmeleyen danışmanı Yusuf DANIŞMAN Yerkel’in arka ayağını kullanmaktan vazgeçmesi ve biraz daha ders çalışması gerekiyor! İngiltere’de maliyeti düşürmek için tüneller ancak çocukların girebileceği genişlikte açılıyordu. OY SOMA, OY OY!! Cumhurbaşkanını protesto eden... Başbakan’ı yahalayan... Bakanlara “şerefsizler” diye bağıran... Soma halkının büyük çoğunluğu AKP’li. Belediye başkanlığı da AKP’de. 76 bin seçmen var. Soma’daki aktif madenci sayısı ise 12 bin (eksi 283)?! Yüksek Seçim Kurulu’na göre son yerel seçim sonuçları şöyle: AKPi yüzde 43.3 (28.857 oy) MHP yüzde 28.7 (19.122 oy) CHP yüzde 22.3 (14.852 oy) SP Yüzde 2.5 (1.670 oy) BBP yüzde 0.5 (362 oy) HHH Acaba AKP, Soma’da da evlere bedava kömür dağıttığı için mi yüzde 43.3 oy aldı? Ve madenlerde daha çok 1415 yaşında çocuklar çalıştırılıyordu. Kömürün taşınması için de bizim “Midilli”, onların “Pony” dedikleri çok güçlü “bücür at” ırkı türetilmişti. O sevimli atların özelliği “eşekler”den farklı olmaları. Ve tekme atmayı bilmemeleri! FITRATIN BATSIN, LÜTFEN Oy toplamak için, Bedava kömür... Bedava kömüre, Taşeron şirket... Taşeron şirkete... Ucuz can ve denetimsizlik gerek. Hepsinin toplamı, BEDAVA ÖLÜM... Başbakan’a göre ise “BU İŞİN FITRATI” demek! değilmiş Mart 2014 günü arabalı vapura binerken geminin hareket etmesi sonucu denize düşen araçta yaşamını yitiren Ece Su Yılmaz (5) ile anneannesi Şaziye Güleren’in (61) ölümüne ilişkin davanın sanıkları İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün hâkim karşısına çıktı. Sanıklar kazada kusurlarının olmadığını savunurken gemi kaptanı Erkan Atalay İm, geminin hareket etmesi için gerekli olan siren sesi ve NETA’yı duyduktan sonra hareket ettiğini ifade etti. Usta gemici Özay Yaşar ise gemiye araç yükleme işlemi tamamlanmadan, yükleme işlemi devam ederken geminin hareket ettiğini söyledi. Kaza sırasında otomobili kullanan Ece Su Yılmaz’ın annesi Ebru Güleren Yılmaz da “Araçla hareket halinde geminin kapağına bindiğimde daha tam üstünde miyim anlamadan teyzem ‘Gemi hareket etti’ dedi. Kızımın çığlığını duydum” dedi. Mahkeme, dosya eksikliklerinin giderilmesi için duruşmayı 12 Haziran’a erteledi. Kimse kusurlu l İstanbul Haber Servisi Sirkeci’de 15 FERİBOT FACİASI DAVASI Alman dergisi Der Spiegel manşet atmış: “CEHENNEME GİT ERDOĞAN!” Cumhurbaşkanı seçiminde bizim CAYIR CAYIR seçmen de manşetin altını tamamlar ve “Kömürünü de unutma!” derse gidecektir! DHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ‘Karınca Gibi Ezmek!’ “AKP”nin ve “yürütme”nin başı olan “Duce Mussolini”yi anımsatan “Ulülemr Erdoğan”; eleştiriye, karşıtlığa (muhalefet) dolaysiyle, “anlatım özgürlüğü”ne ne denli saygısız olduğunu, “Danıştay”ın kuruluş yıldönümünün kutlanmasında ortaya koydu. (10.5.2014) “Ulülemr”; törende konuşan “TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu”na, devlet adamlığına, devlet geleneğine hiç yakışmayacak bir biçimde ve terbiye sınırını aşan bir söylemle “sataştı”; konuşmasını kesti. “Erdoğan”ın yarattığı bu inanılmaz sahne; onun düşkünü olduğu, dilinden düşürmediği “DP” iktidarının yöneticileri “BayarMenderes” ikilisinin tutumunu; muhalefet partisi “CHP” yi “yargılamak” için “TBMM”de kurdukları “Tahkikat Komisyonu”nu da anımsattı; ayrıca “C. Bayar”ın muhalefeti “tenkil”i yani “karınca gibi ezmeği” isteyen anlayışını da... Ne var ki, “Erdoğan” hızını alamadığı, daha doğrusu “kin”ini bütünüyle boşaltamadığı için olsa gerek; aynı gün öğleden sonra da partisinin “Afyon”daki kampında, “TBB Başkanı Prof. M. Feyzioğlu”nun dedesi “Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu”na (19221988) da el attı. Ama doğrusunu isterseniz dede “Feyzioğlu”nu gündeme getirip kınanmasını istemekte “Ulülemr” haklı (!). Nedeni mi, “Turhan Feyzioğlu”nun şu konuşmasına hele bir bakın: “Cumhurbaşkanını, tek dereceli seçimle halka seçtirmek meselelerimizi çözer mi? (...) Cumhurbaşkanı seçimi; ‘TBMM’ yerine, doğrudan doğruya seçmen kitlesine hitap edilerek yapıldığı zaman; ‘devletin başı’, milletin bütünlüğünü temsil eden ‘tarafsız’ kişi olma hüviyetini tamamen kaybedecektir. (...) Bunun Türkiye’nin yapısında yaralar açmasından korkarım. (...) Cumhurbaşkanlığının, günlük siyasi çatışmaların dışında, tarafsız bir üst makam hüviyetini kaybedip ‘doğrudan doğruya siyasi polemiklerin’ içine girmesi (...) üzerinde durulacak bir noktadır!” diyor ve ardından, “Tek dereceli cumhurbaşkanlığı seçimi ‘devletin başkanı’nı bir ‘partinin temsilcisi’ haline getirir” diyerek de sürdürüyor... (1) “Ulülemr Erdoğan”a dönmeden önce, “Prof. T. Feyzioğlu”nun “34 yıl” önceki bu konuşmasını nerede ve ne amaçla yaptığına kısaca değinelim. “1961 Anayasası”nın getirdiği “Güçler Ayrımı”nı, bir türlü içlerine sindiremeyen “sağ” iktidarlar en küçük toplumsal patlamalarda bile bu “rejim”i suçlar olmuşlardı. Bu düzenin; “icra”yı yani “yürütme” yi, “yargı denetimi” dolaysiyle çok “güçsüz”leştirdiğini ileri sürüyorlar; “1970”li yılların sonuna doğru iyice artan “terör”ün nedenini de buna bağlıyorlardı. “Bu Anayasa ile devletin bütün gücü parsellenmiş; ‘otorite’ parçalanmış ve tüm güçler zaafa uğratılmış!” (2) gibi haykırışlar her yerde çınlamaktaydı. Sonunda, özellikle sağcı basının da, “çözüm” olarak gördüğü “Kuvvetli İcra”yı sağlamak için “19 Nisan 1980”de “Tercüman”ın düzenlediği bir “seminer”le konu masaya yatırıldı. Bu seminerde ortaya konan “çözüm”lerden en çok söz edileni, “Cumhurbaşkanını halka seçtirmek”ti. Bu çözümün desteklenmesi karşısında yapmıştı “T. Feyzioğlu” alıntıladığımız konuşmasını. Ne ki, işin en ilginç yanı “Ulülemr Erdoğan”ın, Afyon’da yaptığı konuşmayla bir ara yüklendiği “Turhan Feyzioğlu”nun ne denli “haklı” olduğunu, “34 yıl” sonra ortaya koyan “kişi” durumuna düşmüş olmasıydı. Çünkü “Erdoğan”; “Cumhurbaşkanı”nın “halk tarafından seçilmesi”yle, “seçilecek kişinin sadece Cumhurbaşkanı değil, ‘fiili Başkan’ gibi olacağını” söylüyordu. “Çankaya”ya çıkması durumunda da, “tüm ‘yetki’lerini kullanacağını, ‘Protokol Cumhurbaşkanı’ olmayacağını” da bildirdi... (3) Bu durumda, seçilecek “Başbakan”ın da “Emanetçi Başbakan” olacağı gerçeğinin anımsatılmasına da pek sinirlenmiş “Erdoğan”... (4) Ne var ki, “Anayasa’ nın oluşturduğu tüm ‘kurum’lar ve ‘yasa’lar; ‘İNSAN’lar tarafından işletildiği, uygulandığı için; bu ‘insan’ların ‘karakter’leri ve ‘kültür’leri, dahası öteki insanların varlıklarına, düşüncelerine olan ‘saygı’ları ölçüsünde ‘değer’ kazandıkları yadsınamaz!” Bu durum da evrensel bir “onay”lamadır. Bu yalın gerçek karşısında; temel eğitimini “din”in değişmez kurallarını öğrenerek alan; gençlik dönemini tarikat başkanlarının “dizlerinin dibine çökerek” geçiren bir “kişi”den bu “gerçek”i anlayıp uygulaması beklenebilir mi? Bu “kişi”den ancak ve ancak “Soma”da canlarını veren yüzlerce “İNSAN” için, “olur böyle şeyler” diyerek rahatlayıp, insanlara donuk donuk bakması uygun düşerdi ki, öyle de oldu... (1.2.) H.V. Velidedeoğlu, “12 Eylül Karşıdevrim”, Evrim Yayın, 1989. (3.4.) Cumhuriyet, 12.05.2014. Biber gazı şakası hastanelik etti l KIRIKKALE (AA) Ticaret Meslek Lisesi öğrencisi İ.K, ders arasında arkadaşlarına şaka yapmak için sınıfta biber gazı sıktı. Gazdan etkilenen 15 öğrenci, hastaneye kaldırıldı. Baba ve iki oğlu birlikte öldü l NİĞDE (Cumhuriyet) Çiftlik ilçesi Divarlı beldesindeki evinde, çocukları Yalçın (12 ) ve Mahmut Cullaz (8) ile oturan Metin Cullaz’ın (37), sabah evden çıkmadığını fark eden komşuları, jandarma ve sağlık ekiplerine haber verdi. Ekipler, Cullaz ile çocukları, yataklarında hareketsiz halde buldu. Baba ve iki oğlunun sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek yaşamını yitirdiği öğrenildi. Metin Cullaz’ın, bir süre önce eşinden ayrıldığı öğrenildi. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] Doğalgaz patlaması: 1 yaralı l İstanbul Haber Servisi Kâğıthane’de dün sabah 06.00 sıralarında üç katlı bir binanın bodrum katında, doğalgaz sıkışmasından dolayı patlama meydana geldi. Patlama sonrası 1 kişi yaralanırken, çok sayıda ev ve işyerinde maddi hasar oluştu. İGDAŞ ekipleri ilk incelemede, mutfaktaki ocağın doğalgaz bağlantısını sağlayan fleks borunun kesilmiş olduğunu tespit ettiklerini açıkladı. BULMACA UYDUDAN NAKLEN HAKAN ÇELİK [email protected] SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Değerli taş 1 lar içinde en 2 uzun tarihi olan ve şimdi İngil 3 tere tacında yer 4 alan ünlü el 5 mas. 2/ Musa 6 Peygamber’i, daha bebekken Nil 7 Irmağı’ndaki bir 8 sepetten kurtarıp 9 büyüten kadın... Gelecek. 3/ Ti 1 2 3 4 5 6 7 8 9 yatroda sahne... Kut 1 M İ M E S İ S M sal bir güce, bir dileği 2 E N E T O F O B İ yerine getirmesi için 3 yapılan vaat. 4/ Şarkı, 4 D E K M A K A K U K A L A U K E türkü... Buluşma, kaN A T O I R vuşma. 5/ Genellikle 5 S İ yakmak için kullanı 6 A S İ T A N E 7 İ K İ E Ş E N lan iri saman... Yırtıcı F ÜG NO bir hayvan. 6/ Laha 8 A T na görünümlü bir tür 9 S E R E N A T S marul... Parola. 7/ Gemi kiralama. 8/ Yunan mitolojisinde barış tanrıçası. 9/ Norveç’in başkenti... Osmanlı Devleti’nde, taşradaki nüfuzlu ailelere verilen unvan. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İstanbul’daki Topkapı Sarayı Müzesi’nde sergilenen ünlü bir elmasın adı. 2/ Özsu... Sabahattin Ali’nin bir öykü kitabı. 3/ Kurnaz ve cin fikirli kimse... Çirkin, kaba. 4/ Halojenler grubunun dördüncü ametali olan yalın cisim... Tropikal bölgelerde yetişen ve yumruları yenilen bir bitki. 5/ Bir soru sözü... Destan. 6/ Büyük ve süslü balıkçı kayığı. 7/ Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını saptayan aygıt... Oy. 8/ Şehre gelen suyun dağıldığı ve kollara ayrıldığı yer. 9/ Marka ve moda düşkünü genç kızlara argoda verilen ad... Üzüm şırasının tortularını çökertmekte kullanılan toprak cinsi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle