Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2014 ÇARŞAMBA 4 HABERLER ‘Sevsinler seni’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, “Dünyada Basın Özgürlüğü” raporunu açıklayan Freedom House’a, “Sevsinler seni” derken partili cumhurbaşkanını Atatürk ve İsmet İnönü’yle savundu. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin üçgenli çatı aday önerisini “Siyaseti geometriye hapsetmek isteyenler bugüne kadar hep yanıldılar” diye eleştirdi. Erdoğan, partisinin grup toplantısında özetle şu görüşleri dile getirdi: Hizaya gelsinler: 2003’te geniş bant internet abone sayısı 20 binken 35 milyona yükseldi. Türkiye’de haberleşme alanıyla ilgili olarak yok Twitter’dı, yok Facebook’tu, yok şuydu buydu. Bu konuda iktidarımızı lekelemek isteyenler, önce bu rakama baksınlar da hizaya gelsinler. Sevsinler seni: Danıştay’ın kuruluş yıldönümünde oradaki nezaketsizliğe bizim gösterdiğimiz tepkinin, pazar günü manşetlere nasıl yansıdığını bu “basın özgürlüğü yok” diyenler bir okusunlar. Yurtdışında Türkiye’deki basın üzerine ahkâm kesenler, o manşetleri gördüğünde inanıyorum ki küçük dillerini yutacaklardı. (Freedom House’un ‘Dünyada Basın Özgürlüğü’ raporuyla ilgili) Bir kuruluş, dünya ülkelerini özgür, kısmen özgür, özgür değil diye tasnif etmiş. İsrail, basın özgürlüğünde dünyanın en özgür ülkelerinden biri olarak gösteriliyor. Sevsinler seni, şu hale bak. Türkiye, öyle ülkelerin altında gösteriliyor ki listeyi gösterseniz inanın kahkahadan birbirinizi kırar geçirirsiniz. O bizim için atılan manşetlerden bir tanesi, bizden daha özgür olduğu iddia edilen ülkelerin gazetelerinde atılsın bakalım. O gazetenin, o gazetecilerin başına neler gelir. Almanya’da Hamburg olaylarını gösteriyor diye TRT’yi kablolu yayından çıkardılar. Alman Cumhurbaşkanı’na söyleyince ‘yok’ demeye kalktı. Haberi yok tabii. ABD’de gazeteci Helen Thomas’ın işinden kovulmasını, Beyaz Saray’a girişinin yasaklanmasını kimse konuşmuyor. Ey örgüt, bunu benden dinle: Bu uluslararası örgüt, Türkiye’de 44 gazetecinin tutuklu olduğunu iddia ediyor. Ey örgüt, bunu benden dinle çünkü sen de örgütsün. Bu 44 kişiden 18’inin hakkında hüküm verildi. Bunlar, nelerden hüküm giymişler: Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak, kişiye hürriyetinden yoksun etmek, konut dokunulmazlığını ihlal etmek, silahla kasten yaralamak, gazeteci. Nasıl gazeteci bu? Çiftçilerin kredi borçları: 23 Ağustos 2013 tarihinden sonra, bu yılın sonuna kadar yani 31 Aralık 2014’e kadar afetlerden zarar gören çiftçilerimizin kredi borçlarını ödemelerine kolaylık getiriyoruz. Ürünleri, hayvan varlıkları, tesis veya seraları Erdoğan, ‘Ey örgüt’ diye seslendiği Freedom House’un basın özgürlüğü raporunu eleştirdi Nijerya’da Neler Oluyor? Yaklaşık bir ay oldu, İslamcı terörist Boko Haram tarafından kaçırılan kız çocuklarının kaderi hâlâ belli değil ama şu belli: Nijerya “zamanın gürültüsü”nün tüm tonlarını taşıyor: Liste uzun ama kısaca deneyelim: Enerji üreticisi ama gittikçe istikrarını kaybeden büyük bir ülke; zengin ve yozlaşmış egemen sınıflar; petrol denizinde yakıt sıkıntısı yaratacak kadar kötü bir yönetim; yoksul bir halk. Petrol üretimine çöreklenmiş uluslararası tekeller; petrol üretiminin atıklarının bir yandan, küresel ısınmanın öbür yandan yaşanmaz hale getirmeye başladığı topraklar; hızla kuruyarak küçülen Çad Gölü’nden geçinmeye çalışan dört ülkeden 30 milyon insan; kuraklıktan ve ekolojik krizden yaşamları altüst, köyleri ve hayvan sürüleri perişan kabileler üzerinde güçlenen, gelişen bir dinciterörist hareket. (Emmanuel Mayah, Africa Review, 24/02/12) Sonra büyük güçler filan: Afrika’nın en büyük ticari ortağı konumuna yükselen, yaygın yatırımlarla, mali yardımlarla, hatta nüfuz transferiyle bölgede etkisini artırmaya devam eden Çin. Afrika’da yeni askeri personel, yeni üsler, insansız uçak ve dinleme merkezleri, özel tim ileri operasyon kampları yoluyla etkinliklerini artırmaya çalışan, ABD ve Avrupa’nın eski sömürgecileri. Bu güçlerin “yardım etmek” için ülkesine asker göndermesine direnen bir devlet başkanı. Nihayet bunlara ek, ABD ve Avrupa istihbarat örgütleri, bu örgütlerle birlikte çalışan yerel istihbarat örgütleri, bu sonuncunun İslamcı örgütlerle karmaşık ilişkileri üzerine yaygın söylentiler... Bölgede petrol zengini bir başka ülke, askersivil bir oligarşiyle yönetilen Cezayir, Batı’yla yakın işbirliği içinde, gizli servisleriyse bu işbirliği bağlamında Afrika’da gelişen El Kaide gruplarıyla çalışıyor. (Nafeez Ahmed The Guardian 09/05/14 & Al Arabiya 10/04/14). Dr. Ahmed’e göre “Batı ile Cezayir arasındaki terörizme karşı işbirliği anlaşması, terörizmi önlemekle değil, ABD’nin bölgeye girişini, enerji kaynaklarına erişimini kolaylaştırmakla ilgili” diyor. Uluslararası Af Örgütü’ne göre Nijerya yönetimi, Boko Haram’ın kızları kaçırmaya geleceğini dört saat önceden biliyormuş; hiçbir önlem almamış. Olayın üzerinden yaklaşık bir ay geçti, Nijerya yönetimi, kaçırılan kızların ne tam sayısını ne de listesini hâlâ açıklayamadı. Halbuki Boko Haram (Batı Eğitimi Haramdır) bir yıldır eylem momentumunu koruyan, Nijerya devletini ülkenin kuzeyinde adeta yıkmakta olan bir örgüt. Boko Haram geçen yıl 6 Temmuz’da bir devlet okulunu basıp 43 öğrenciyi, eğitmeni öldürdü; 24 Eylül’de, bu kez tarım eğitimi veren bir okula saldırdı, 44 öğrenciyi gece yataklarında katletti; bu yıl 25 Şubat’ta bir ilkokulu basıp yaşları 616 arasında değişen 44 erkek çocuğunu öldürdü. Tüm dünya, kaçırılan 300 kız öğrenciyi konuşurken BH, geçen hafta bir okul basıp 50 kız öğrenci daha kaçırdı. Geçen hafta Boko Haram, Gamboru Ngala kasabasını basıp yaklaşık 300 kişiyi öldürdü. Petrol üreticisi Libya’da Kaddafi, ABD ve Avrupa’nın Afrika’ya girmesine direniyor, Africom’un üs açmasına karşı çıkıyordu. Kaddafi gitti, Libya dağıldı. Libya dağılırken ABD ve NATO radikal, “terörist”, El Kaide bağlantılı İslamcı örgülerle işbirliği yapıyordu. Kaddafi rejiminin silahları etrafa saçıldı, çoğu bu radikal örgütlerin eline geçerken Kuzey Afrika’da El Kaide ilişkili bir terörist koalisyon oluştu. Bu koalisyon, Mali’ye girmeye başlarken Fransa’nın da bölgeye geri gelmesinin önünü açan gerekçeyi sunmuş oldu. Nijerya’da Boko Haram yakın zaman kadar, ABD’nin terörist örgütler listesinin dışında kalmayı nasılsa başarmış. Geçen yıl listeye alındı. Uzmanlar da Nijerya yönetiminin artık Batı’nın desteğini almaya daha fazla direnemeyeceğini düşünüyorlar. Batılı güçler 18. yüzyılda korsanlardan korumak için geliyorlardı; şimdi teröristlerden korumaya geliyorlar. Özü aynı kalan bir sistem hep benzer biçimleri sergilemeye devam ediyor... Kibir abideleri: en az yüzde 30 oranında zarar gören, bu zarar da hasar tespit komisyonlarınca tespit edilen çiftçilerimiz bu kolaylıktan yararlanacak. Bu süre içinde vadesi gelen borçlar bir yıl süreyle... Daha önce yüzde 5 idi, şimdi bunu yüzde 3’e indirdik... Yüzde 3 faizle ertelenecek. Bu kolaylıktan Türkiye genelinde 6.5 milyar lira borcu olan 876 bin çiftçimiz yararlanabilecek. Cetvel siyaseti: 100 yıl önce bu coğrafyada sınırlar adeta cetvelle çizilir gibi çizildi. Darbelerin ardından bu kez de siyasete cetvelle sınırlar çizildi. Şu anda işte o malum cetvelin siyaset mühendisleri tarafından bir kez daha devreye sokulduğunu görüyoruz. Bu ara nedense MHP’nin genel başkanını bu merak sardı. Geometrik şekillerle şimdi siyaset konuşuyor. CHP genel müdürü de cetvelle çizilmiş gibi aday kriterleri ortaya çıkartıyor. Siyaset, geometri değildir arkadaşlar. Siyaseti geometriye hapsetmek isteyenler bugüne kadar hep yanıldılar, hem de millete zulmettiler. Biz siyaset mühendisi değiliz, çizim yapmıyoruz. Gazi ve İnönü partili cumhurbaşkanıydı: CHP genel müdürü ne diyor? Siyasi parti liderlerinin cumhurbaşkanı adayı olmasını istemiyormuş. Sen nasıl siyasetçisin ya. İçerdeki kibir Önce sen kimabidedilerine sin ya, haddiboyun eğmeyeni bil. Siyaseti ceğimiz gibi dıinkâr eden sişarıdaki kibir yasetçi olabilir abidelerine de mi? Biliyorsuboyun eğmeyiz. nuz CHP’nin Hiç kimse millebu genel mütin temsilcileridürü o koltuğa ni, siyasetçilerioturduğu anni karşısına alıp dan beri hâlâ kibirle ders, higenel başkan za veremez. olamadı, siyasi lider zaten hiç olamadı. Şimdi siyasetin dışından aday özlemini dile getiriyor. “Bürokrat olabilir, hukukçu olabilir, asker kökenli olabilir ama siyasetçi olmaz.” Kafa yapısı bu. Bire bir 27 Mayıs zihniyeti. Ey Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal’i hiç okumadın mı, araştırmadın mı? Hem CHP’nin genel başkanıydı hem de cumhurbaşkanıydı. İşine geldiği zaman “CHP’nin kurucusu, genel başkanı Atatürk’tür” diyorsun ama işine geldiği zaman görmüyorsun. Ne iş bu? Milli şefleri İnönü hem CHP’nin genel başkanıydı hem de cumhurbaşkanıydı. Celal Bayar cumhurbaşkanı seçildiğinde DP’nin genel başkanıydı. Merhum Özal, Sayın Demirel siyasetten cumhurbaşkanlığına geçti, ne oldu? Sayın Abdullah Gül başbakan yardımcımızdı, dışişleri bakanımızdı, oradan cumhurbaşkanlığına geçti. Kötü mü oldu? Milletin seçtiği bir cumhurbaşkanı ile milletin seçtiği bir başbakanla, yani tam anlamıyla devletmillet el ele, Türkiye Allah’ın izniyle çok daha yüksek seviyelere ulaşır. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın kürsüde konuşan Feyzioğlu’na müdahale etmesine sert tepki gösterdiği konuşması, partililerce uzun uzun alkışlandı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) ‘Diktatör bozuntusu’ Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Danıştay töreninde elini sıkmadığını belirterek ‘Orgeneral Özel’in karşısında esas duruşa geçti’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Lideğüm dünyanın en cahil adamı. Konuşmada edebi ri Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştay’ın kuruluş yılaşan tek bir cümle yok. Bizi de eleştirdi muhaledönümünde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Mefet olarak. Biz de saygıyla dinledik, dinleyeceğiz. tin Feyzioğlu’nu hedef alan Başbakan Tayyip Arkadan daha büyük bir şey söyledi, söyledikleErdoğan’a Şeyh Edebali’nin “öğütleri”ni anımri için ‘baştan aşağı yalan’ dedi. Bunu duyunsatarak, “kin ve nefretle devlet yönetilmez” ca kulaklarıma inanamadım. Hukukun üstünlüğü uyarısında bulundu. Erdoğan’ın Fezyioğlu’nun koonun için baştan aşağı yalan tabii. AYM’de Başnuşmasını “atanmışların seçilmişlere müdahakan hukukun üstünlüğüne vurgu yaparsa, aynı lesi” olarak yorumlamasına da tepki gösteren Kıbenzer konuşmalar Danıştay’da da yapılırsa delıçdaroğlu, “Feyzioğlu’nun Barolar Birliği’nin mek ki Türkiye’de bir sorun var. ‘Sen buna mübaşkanlığına seçilmesi, mildahale ediyorsun, hukukun letvekillerinin seçilmesinden üstünlüğü yok’ diyorlar, ama daha demokratiktir” dedi. Kıo buna tahammül edemiyor. lıçdaroğlu, “diktatör bozuntuEvren’in arkadaşı: su” dediği Erdoğan’ın Danıştay Feyzioğlu’nun Barolar Birliği töreninde kendisinin uzattığı eli Başkanlığı’na seçilmesi vekilsıkmak yerine hafifçe eğilmeklerin seçilmesinden daha dele yetindiğini belirterek, “Biraz mokratiktir. Vekilleri halk mı Türkiye Barolar Birsonra Genelkurmay Başkaseçiyor? Kandırıyoruz birbiriliği Başkanı Metin nı içeri girdi, Baktım bu, esas mizi. Oturuyor beyefendi, bir Feyzioğlu’nun, Danıştay’ın duruşa geçmiş” serzenişinde liste yapıyor, vatandaşın önükuruluş yıldönümünde yapbulundu. ne koyuyor, ‘oy ver’ diyor. Bu tığı konuşmasını eleştiKılıçdaroğlu, partisidiktatör bozuntusu seçiyor. ren CHP Genel Başkan Yarnin grup toplantısına “AnneGel yasayı değiştirelim diyodımcısı Faruk Loğoğlu, parler Günü” kutlaması ile başruz ama yanaşmıyor. Kenan tisinin grup toplantısınladı. Kılıçdaroğlu’nun ağırlıkEvren’in arkadaşı da ondan. da protesto edildi. Grup lı olarak kendisinin de katıldıO da bir darbeci. Kapalı kapatoplantısı başlamadan önğı Danıştay’ın kuruluş yıldönülı ardında kendi arka bahçesi ce, Loğoğlu’nun yanına gemünde Başbakan Erdoğan’ın olan memur sendikasıyla sözlen bazı partililer, “Bizi ayakkürsüde konuşan Feyzioğlu’na leşme yaptı. lar altına aldınız. Buraya gemüdahale etmesine sert tepYasakçı demokrat olalemezsiniz. Biz onun bunun ki gösterdiği konuşması, parmaz: Kendi vekillerine ‘tuzluk’ uşağı değiliz. Loğoğlu dışatililerce uzun uzun alkışlandı. dedi. Kendi vekillerinden birı” diyerek protesto etti. LoKılıçdaroğlu’nun konuşması ana ri ‘nasıl dersin’ dedi. Diktatör ğoğlu ise ziyaretçilerin probaşlıklarıyla şöyle: derken kusura bakma sen diktestosunu sessizce dinleBir kişiye elimi uzattım: tatör değil diktatör bozuntusudi. Protestoya ilişkin basın Voltaire diyor ki, ‘Söylediklesun. Bir ülkeyi yöneten kişi milmensuplarının sorularını yarinizin hiçbirine katılmıyorum letin önüne çıkıp ‘Yasama ve nıtlayan Loğoğlu, “Vatandaama bunu söyleme hakkınızı yargı benim için ayak bağı’ şın en doğal hakkı protesto ölünceye kadar savunacağım’ derse o diktatördür. Çoğunluetmek” dedi. Şimdi biz düşüncesini açıklağu var ama yine de içine sinmaya dahammül edemiyoruz. diremiyor. Arada bir yargıçlığa Kim söylüyor bunu, bir diktatör da soyunuyorlar. ‘Ben Silivri bozuntusu söylüyor. 10 Mayıs Danıştay’ın 146. davalarının savcısıyım’ demedi mi? Şimdi kalkKuruluş yıldönümü. Törene ben de gittim. Tören mış timsah gözyaşları döküyor. Bazıları haksız sırasında gittiğimde ön sırada oturan devlet riyere içerideymiş. Anayasamızda bir hüküm var. cali vardı. Ben de onlara merhaba dedim. Saygı Kimseden izin almadan saldırısız ve silahsız heriçinde ayağa kalkıp tokalaştık. Bir kişiye de elimi kes gösteri yapabilir diyor. 1 Mayıs’ı kutlayacakuzattım. Hafif öne doğru eğildi ama ayağa kalklar, yasak getiriyor. Yasak getiren adam demokrat madı. Olabilir. Biraz sonra Genelkurmay Başkadeğil diktatördür. nı da içeri girdi. Baktım bu esas duruşa geçmiş. Saati darbeciler mi taktı: ‘17 Aralık darElini uzatıyor, başını eğiyor. Beğenirsin beğenbe’ diyor.. Allah aşkına neyin darbesi. Bu diktatör mezsin herkese saygı duymak zorundasın. Birinin bozuntusuna soruyorum. 700 milyarlık kol saatiönünde esas duruşa geçebiliyorsun ama eleştirini senin bakanın koluna darbeciler mi taktı? 100 ye tahammül edemiyorsun. milyon dolardan 10 lira eksik... Senin oğluna SuKulaklarıma inanamadım: Önce Danıştay udi Arabistan’dan darbeciler mi gönderdi. SeBaşkanı sonra da Barolar Birliği Başkanı çıktı. Konin bakanlarının çocuklarının yatak odalarına boy nuşmanın sonlarına doğru birisi koltuğunda otuboy 7 kasayı darbeciler mi yerleştirdi. Senin önüramamaya, oynamaya başladı. Sonra yanındakine 18 Nisan 2013’te senin bakanların devletin sırlerle konuştu ama her seferinde ses tonunu artlarını Reza Sarraf’a satıyor diye raporu darbeciler tırarak. Sonra ayağa kalktı, kürsüde konuşan hami koydu? Bunlara cevap veremez. En ufak şeye tibe ‘edepsizlik yapma’ dedi. Arada bir tarihten cevap veriyor, bunlara gelince tık yok. Kendisi bu bahseder. Tarihi de bilmiyor. Hayatımda gördüişin başı. Bunları sonuna kadar takip edeceğiz. Loğoğlu’na protesto Bazı garip işler aşbakanım’ dedi, ağzını kapattılar Erdoğan’ın konuşmasını bitirdiği sırada izleyici sıralarından bir yurttaş, “Başbakanım” diye bağırınca, polisler tarafından ağzı kapatılarak salon dışına çıkarıldı. ‘B Bahçeli’ye göre ‘kof bir oyun’ sergilendi ‘Baro Başkanı çaldı Başbakan oynadı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Danıştay töreninde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Barolar Birliği (TTB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun konuşmasına müdahale etmesinin “kof ve bayat bir oyun” olduğunu belirterek “Baro Başkanı çalmış, Başbakan oynamıştır” dedi. Erdoğan ve Feyzioğlu’nun 4 ay önce yeniden yargılama konusunu görüştüklerine dikkat çeken Bahçeli, “Çok değil, yaklaşık 4 ay evvel böylesine yakınlaşan, böylesine birbirine muhabbet besleyen ikilinin şimdilerde tam aksi istikamete savrulması bizim açımızdan kuşku vericidir” dedi. TTB Başkanı’nın Danıştay’daki konuşmasını hem süre, hem sınır hem de kapsam açısından uzun tuttuğunu söyleyen Bahçeli, Feyzioğlu’nun kendisine verilen demokratik imkânı istismar ettiğini, sabırları zorladığını kaydetti. Bahçeli, “Yüksek yargı organlarının özel ve kutlama günleri siyasete ayar verilecek ucuz yerler değildir ve böyle de görülmemelidir. Bu itibarla Baro Başkanı’nın ucu açık, her konuya girip çıkan konuşması alenen kışkırtıcıdır” diye konuştu. Erdoğan’ın, Baro Başkanı’nın konuşmasının son anlarında müdahil olarak ortalığı velveleye vermesinin önceden ayarlanmış, ve önceden ana hatları çizilmiş kof ve bayat oyunun sahnelenmesinden başka bir şey olmadığını kaydeden Bahçeli, Erdoğan’ın karşılıklı laf yarışının devletin saygınlığına gölge düşürdüğünü söyledi. Bahçeli, Cumhurbaşkanılığı için ortak çatı adayı teklifinin makul bulunduğu ve ilgi gördüğünü kaydetti. Ortak çatı adayının toplumun her kesimine hitap edeceğini söyleyen Bahçeli, “Bizim çağrımız Kandil’le iş tutanlara, İmralı’da nöbet bekleyenlere değildir” dedi. “Çizdiğimiz üçgenleri anlamayan taş kafalar bizi Pisagor’a benzetmiş, cebirden geometriye geçtiğimizi iddia etmişlerdir” diyen Bahçeli, şunları söyledi: “Erdoğan cetvelden, gönyeden, pergelden yardım almadan şaheser çizimlere imza atmıştır. Mesela yamuk çizmiş, kendisini ve yanındaki hırsızların alayını yamultarak içine tıkıştırmıştır. Dikdörtgen görünümlü ayakkabı kutularına para yığmıştır. Paralel çizgiden paralel örgüt çıkarmıştır. Evet, doğrudur, biz üçgen çizdik ortak çatı adayı teklif ettik; fakat Başbakan yıllardan beri küp üstüne küp çizmiş ve içlerini haram parayla tıka basa doldurmuştur.” Kılıçdaroğlu, Köşk adayı için tura başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığı turuna, meslek kuruluşları ve sendikalarla başlıyor. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığı için turlara bugün başlayacağını bildirdi. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu, bugün Türkİş’i ziyaret edecekti. Ancak dün Soma’da meydana gelen maden felaketi nedeniyle görüşme gelecek haftaya ertelendi. Kılıçdaroğlu gelecek hafta ayrıca DİSK ve Hakİş yönetimlerini ziyaret ederek nasıl bir cumhurbaşkanı adayı görmek istediklerini soracak. Kılıçdaroğlu, aralarında TOBB, Türkiye Barolar Birliği’nin de bulunduğu meslek kuruluşlarını da ziyaret edecek. Kılıçdaroğlu’nun “Köşk adayı” konusunda meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının görüşünü aldıktan sonra önümüzdeki hafta sonu da partisinin milletvekillerini toplayarak görüşlerini soracağı öğrenildi. Bu kapsamda Kılıçdaroğlu’nun milletvekilleri ile tek günlük kamp programı yapabileceği belirtildi. Ancak bu konudaki karar henüz netleşmedi. Daha önce partisinin il başkanlarına “Kimi cumhurbaşkanı adayı görmek istiyorsunuz” diye soran Kılıçdaroğlu’nun, vekillere de benzer bir yöntemle isim sorması bekleniyor.