Katalog

14 MAYIS 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET [email protected] SAYFA Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Destek Kurulu kararları açıklandı KÜLTÜR 17 AKP bestecisine rekor destek Tarihi mekânlarda konser keyfi Mersin Müzik Festivali 16 Mayıs7 Haziran tarihleri arasında Evim Evim Güzel Evim Bahadır Baruter’in yeni sergisinin adı “Evim Evim Güzel Evim”. Serginin ismindeki vurgulama katalogda daha da güçlendiriliyor. “Baruter, resimlerinde lanetli tapınaklar olarak gördüğü evlerin derinlerine tekinsiz bir yolculuk yapıyor. Kapısı sıkı sıkı kapalı odaların kuytularında sakladığımız ve kendimize bile itiraf etmekten sakındığımız tedirginliklerimizi deşifre ediyor. Evimiz, güzel evimiz, ferah ve huzurlu evimiz, hem kendisi için için yanıyor, hem de bizi yakıyor.” Bahadır Baruter, basında çıkan söyleşilerinde de sergisi hakkında açıklayıcı birçok bilgi veriyor. Bir anlamda göreceğiniz yapıtlar hakkında bir kanıya sahip olarak sergiyi ziyaret ediyoruz. Üstelik sanatçı ile ilgili de koşullanmalarımız var. Baruter, 25 yıl boyunca karikatür sanatına emek vermiş. Popüler, on binlere, yüz binlere ulaşmış bir karikatürist. 1990’da Pişmiş Kelle’de başladığı karikatüristlik yaşamı boyunca hep çok okunan mizah dergilerinde karikatürleri yayımlandı. Kitapları, albümleri çok sattı. Resimlerine ister istemez belleğimizdeki bu “karikatürist” bilgisi ve imgesi ile bakıyoruz. Bu ön bilginin, koşullanmanın sanatçıya da eserlerine de haksızlık olduğunu düşünüyorum. Bahadır Baruter, döneminde çizmeye başlayan birçok karikatürist gibi resim eğitimi almış. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunu. Karikatürlerinde de yoğun bir çizim emeği görülür. Kendini sadece çizgiye adamayı istediğinin işaretlerini zaman zaman dergi sayfalarında yer alan ve “Ruhaltı” (Yapı Kredi Yayınları, 2012) adlı albümde toplanan çizimlerinden biliyoruz. Bahadır Baruter ilk kişisel sergisini 2007’de “Varlık Evhamı” adıyla yine xist’te açmıştı. Daha o sergide karikatür geçmişine bağlı kalmayacağını, resimde kendine has bir üslup geliştireceğini anlamıştık. Yapıtlarda mizahi bir yaklaşım arasak da aslında bu da bizim koşullanmamızdan gelen bir şeydi. Belki ironi vardı, ama daha fazlası yoktu. “Evim Evim Güzel Evim” Bahadır Baruter’in üçüncü kişisel sergisi. Galeri xist küçük bir mekân. Nişantaşı’nda. Abdi İpekçi Caddesi’nden bir merdivenle iniliyor galeriye. Aydınlık, beyaz hâkim bir salon. Salonun beyazlığı, aydınlıklığı ile Baruter’in sergisinin daha isminden başlayan ve basında yer alan açıklamalarla güçlenen mesajıyla zıtlık yaratmış. Daha loş, duvarların koyu renk olduğu bir ortamda yapıta odaklanan bir aydınlatma ile çok daha yoğun bir etki alınabileceğini düşünüyorum. Baruter, önceki sergisi “Senin Ailen Bir Yalan Yavrum”da aile kavramını sorgulamıştı. Aklımda o resimlerin ailenin varlığında ezilen çocuğun sorgulayan bakışıyla yapıldığı kalmış. “Evim Evim Güzel Evim”deki 11 tablo bu sorgulamayı bir adım daha ileri götürüyor. Galeriye girişte bizi karşılayan “İstikbal” adlı tabloya ilk bakışta aklıma gelen serginin sunuşundaki “evlilik hedefi ile yetiştirilen kadınlar” değil “çocuk gelinler”. Daha ağır bir sosyal yara... “Terbiye” gibi bazı tablolarla önceki serginin mesajı ve üslubu ile bağ kurulsa da bu sergide çocuğun değil kadının bakışı var. Yeni gelinler girdikleri aile kurumu ve evde başlarına gelecekleri düşünüp dehşetle gözlerimizin içine bakıyor. Sonra bu küçük gelinlerin ev içi çeşitli ruh hallerini görüyoruz. Çoğu tablo bana Ibsen’in oyunlarındaki aileleri hatırlatıyor. Varılan nokta ise “Tahammül” adlı tablodaki anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek ailenin yemek masasındaki boğulmuş halidir. Herkes birbirine tahammül ediyor. Baruter’in yapıtlarını görmekte, üzerinde düşünmekte fayda var. “Evim, Evim Güzel Evim” 24 Mayıs’a kadar xist’te. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Destek Kurulu kararları açıklandı. Daha önce destek verilecek filmlere +18 kuralı getiren bakanlığın rekor seviyedeki desteği ise AKP’nin 2011 seçimlerinde kullandığı reklam şarkısı “Aynı”nın yaratıcısı olan Özhan Eren’in “Çanakkale Geçilmez” filmine geldi. Zeki Demirkubuz ve Derviş Zaim gibi ünlü yönetmenlerin filmlerine verilecek destek ise 400 bin TL ile sınırlı kaldı. Geçen yılın sonunda sinema destek yönetmeliğini değiştirerek destek verilen filmler +18 kuralı getiren Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan rekor destekler çıktı. Sinema Genel Müdürlüğü’nce bu yıl 24 uzun, 8 ilk film olmak üzere 32 filme toplam 15 milyon 540 bin TL destek verilirken “Altın Ayı” ödüllü Semih Kaplanoğlu’nun u 24 uzun, 8 ilk film “Buğday” ve AKP’nin olmak üzere 32 filme 2011 seçimlerinde kultoplam 15 milyon 540 landığı reklam şarkısı “Aynı”nın yaratıcıbin TL destek verilirken, sı Özhan Eren’in “ÇaAltın Ayı ödüllü Semih nakkale Geçilmez” filmi 1 milyon 750 bin TL Kaplanoğlu’nun “Buğday” ve AKP’nin 2011 destek alarak, rekora imza attı. seçimlerinde kullandığı için 600 bin TL Sabahattin Ali Toplantıda, yönetmenliğini Murat Aslan’ın yapacağı Hilal Aslan’ın “Asya” projesine, yönetmenliğini İlksen Başarır’ın yapacağı, Sabahattin Ali’nin aynı adlı eserinden sinemaya uyarlanacak olan “Kürk Mantolu Madonna” adlı projeye ve yönetmenliğini Bora Tekay’ın yapacağı “Zil Sesi” adlı projeye de 600’er bin TL destek verildi. İsmail Güneş’in yöneteceği “Merhamet Nereye” filmi de 540 bin TL destek almaya hak kazanırken, Erden Kıral’ın yöneteceği “Gece”, Aram Gülyüz’ün yöneteceği “Çılgın Kamp”, Reis Çelik’in yöneteceği “Orkestra”, Hasan Yağcı’nın yöneteceği “Bir Acayip Soygun”, Pelin Esmer’in yöneteceği “İşe Yarar Bir Şey”, Yeşim Ustaoğlu’nun yöneteceği “Tereddüt” adlı film de 500’er bin TL yardıma değer görüldü. Hasan Yusuf Niş’in yöneteceği “İki Bayram Arası” filmine 440 bin TL destek yardımı yapılırken, tanınmış sinemacılar Orhan Eskiköy’ün yöneteceği “Bir Hayalin Ayrıntıları”, Zeki Demirkubuz’un yöneteceği “Kor”, Derviş Zaim’in yöneteceği “Kıtmir” filmlerine de bakanlık 400’er bin TL yardım yapmayı uygun gördü. Alpgiray Uğurlu’nun yöneteceği “Organik Aşk Hikâyeleri” adlı projeye de 120 bin TL destek sağlandı. reklam şarkısı “Aynı”nın yaratıcısı Özhan Eren’in “Çanakkale Geçilmez” filmi 1 milyon 750 bin TL destek alarak rekora imza attı. Onay’ın resitalini, ünlü kemancı Charlie Siem ile İbrahim Yazıcı yönetimindeki Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası’nı ve kapanış konserinde Antonio Pirolli yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı ağırlayacak. Charlie Siem, 13. Uluslararası Mersin Müzik Bruch’un keman konçertosunu Festivali bu yıl 16 Mayıs7 Haseslendirecek. Kapanış konseziran arasında yapılıyor. Bu fesrinin solisti soprano Angel Joy tivalin özelliklerinden birisi kenBlue ise son zamanlarda Placitin değişik tarihi alanlarını da do Domingo’nun ekibinde üne mekân olarak kullanması. kavuşan bir yıldız. Açılış konserinde I MusiFestival başlamadan önce bazı ci di Roma, Mersin Kültür ısındırma etkinlikleri de yapılıMerkezi’nde Vivaldi’nin oda yor. Örneğin Mersin’in bestecisi müziği yapıtlarını seslendirerahmetli Nevit Kodallı’nın adıcek. Sonraki konser Tarsus’taki nı taşıyan Korolar Şenliği var. St. Paulus kilisesinde: Doğu’dan Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Batı’ya doğru süzülen ve usta beste yarışması var. çalıcılarla doğaçlamaları da içeBeste yarışmasının konuren bir dinleti. Solistler Cihat su her yıl kentin tarihi bir simAşkın, Yair Delal ve Erez Mogesinden alınıyor. Bu yılki kounk. Mersin’in en can alıcı tarinu Narlıdere’deki Üç Güzeller u Festivalin özelliklerinden birisi kentin hi mekânı Kanlı Divane’de gün Mozaği’nin başlığını taşıyor ve değişik tarihi alanlarını da mekân olarak batarken bir Bülent Ortaçgil bir trio bestelenmesi öngörülkullanması. Açılış konserinde I Musici di Roma, müş. Ayrıca Pamukkale Üniverdinletisi yapılıyor. Mersin Üniversitesi’nin yeniMersin Kültür Merkezi’nde Vivaldi’nin oda sitesi Çoksesli Korosu ve Devlenmiş konser salonunda klasik let Halk Dansları Topluluğu da müziği yapıtlarını seslendirecek. gitarcı Christina Sandsengen festival öncesi etkinlikler araçalacak. Flamenkocaz sanatının sında yer alıyor. İlkyaz başlarson yıllardaki parlak ismi Palmo ken en azından biriki etkinlik izda Mallorca doğumlu Buika, klavlemek ve Mersin’in can alıcı tarihi ye ve bas davul eşliğindeki konsemekânlarını yaşamak için gelecek rini Yenişehir Belediyesi’nin yeni hafta bu festivale katılmaya değer. açılan 1500 kişilik salonunda verecek. Bu mekânın kusursuz bir konstanbul Boğazı’nda bir ser salonu niteliği taşıdığı biliniyor. yalı konseri Gönül ister ki bundan sonra Mersin Boğaz’daki Hekimbaşı Salih Festivali’nin ev sahibi salonu olsun. Efendi Yalısı’nda zaman zaman 13 yıldır festivalin temel salooda müziği dinletileri yapılıyor. nu olan Mersin Kültür Merkezi Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı Anaise açılıştan sonra piyanist Gülsin doluhisarı ile Kanlıca arasında 1. sınıf tarihi eser. Salih Efendi, Sultan Abdülmecit’in hekimbaşılığı başta olmak üzere birkaç dönem hekimbaşılık ve diğer devlet görevlerinde bulunmuş. Çocuklarına ve torunlarına müzik eğitimi verdirmiş. Şimdi torun çocukları yalının 200 kişilik salonunda ufak dinletiler düzenliyor. Bu hafta, Amerika’da yaşayan piyanistimiz Zeynep Üçbaşaran Franz Liszt’in yapıtlarını çalacak. Tıpkı 18. yüzyıl sonundaki aristokrasi dönemi gibi bir ortam Charlie Siem yaşanacak. Angel Joy Blue İ Christie’s’in müzayedesinde 134.6 milyon dolarlık satış Kültür Servisi Dünyanın önde gelen müzayede evlerinden Christie’s’in New York’ta düzenlediği müzayedede toplam 134.6 milyon dolarlık satışa ulaşılırken, çağdaş Alman sanatçı Martin Kippenberger’in bir tablosu 18.6 milyon dolar ile en yüksek fiyata alıcı bulan yapıt oldu. 33 yaşındaki çağdaş sanat uzmanı Loic Gouzer’in buluşuyla, geçen pazartesi akşamı “Yaşarsam salı günü görüşürüz” başlığı altında düzenlenen açık artırmada Andy Warhol, JeanMichel Basquiat ve Jeff Koons gibi ustaların yanı sıra daha genç kuşaklardan sanatçıların yapıt Kippenberger’in resmine 18.6 milyon dolar larına da yer verildi. Ancak ilginç olan, 35 yapıttan 13’ü için satıcılara güvence verilmesiydi. Christie’s ya da üçüncü bir taraf, satıcılara, müzayedenin sonucu ne olursa olsun, yapıtı önceden açıklanmayan bir fiyata satın alacağına söz vermişti. Müzayedede en yüksek fiyata ulaşan Kippenberger’in resminde, Picasso’nun 81 yaşında çekilmiş bir fotoğrafından esinlenilerek, iç çamaşırlarıyla yaşlı bir adam betimleniyor. Alman sanatçı Kippenberger (19531997), farklı üsluplar ve tekniklerde yaptığı kışkırtıcı resimleriyle tanınıyor. Anadolu Medeniyetleri Müzesi açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın ilk ve önemli müzelerinden olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, 2 yıl süren tadilat sonrasında Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik tarafından ziyarete açıldı. 1997 yılında “Avrupa’da Yılın Müzesi Ödülü”nü alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Kültür Müdürü Mübarek Galip Bey tarafından 1921 yılında Ankara Kalesi’nin Akkale olarak isimlendirilen burcunda kurulmuştu. Bakan Ömer Çelik açılışta “Bir Kültür Bakanı için duyulabilecek en büyük memnuniyetlerden bir tanesidir. Kuşkusuz sahip olduğumuz değerlerle, Anadolu’nun kültürel mirasıyla, tarihi mirasıyla büyük bir gurur duyuyoruz” dedi.