Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 MART 2014 SALI 4 HABERLER CHP lideri Kılıçdaroğlu, ‘Mazot Gürcistan’da 2 lira bizde 5 lira, Neden” diye sordu Sakin Sakin AYM’nin İlker Başbuğ kararıyla ilgili yazıyı, olasılığın büyüdüğü, ama henüz gerçekleşmediği sırada kaleme almıştım. Şimdi benzer durumdaki tutuklu sanıklar hakkındaki kararı beklerken de yine tereddüt içindeyim. Bağımsız yargının olmadığı yerde ne olacağı bilinmez ki. Kimse Başbuğ’un tahliye kararına bakarak birden “yaşasın adalet!” çığlıkları atmamalı! Kimse Anayasa Mahkemesi’ne veya başkanına onlarda olmayan vasıflar yüklemeye teşebbüs etmemeli. Türkiye’de yargının içinde bulunduğu koşullar değişmeden bağımsız yargının olmayacağı, olamayacağı bilinmeli ve bu koşullar altında adalet beklemeye veya bazı kararların arkasındaki gerekçeleri görmeden orada adalet vehmetmeye kalkmamalıdır. Siz bu satırları okurken, inşallah, başka tutsaklar da tahliye edilmiş olurlar. Olurlarsa kuşkusuz onlar gibi biz de sevineceğiz, vicdanımızdan bir yük kalkacak. Ama sakin sakin düşünmeyi, olayları soğukkanlılıkla irdelemeyi bırakmamalıyız. Cemaatdiktatör çekişmesinin bu olayda etkili olduğunu unutmayalım. Cemaatdiktatör derken de, taraflardan birinde demokrasi vehmetmek yanlışı içinde olmadığımı belirtmeliyim. HHH Cemaatdiktatör kavgası, özel yetkili mahkemelerin sonunu getirdi. Tayyip Bey artık özel yetkili mahkemelerin savcısı olmayı bıraktı; hatta ucunun kendisine, yakınlarına, iktidarına dokunabileceğini hissedince onların karşısına geçti; hukuksuzluklarının, kararlarının arkasında durmamayı seçti. Bu gerçeği bir kez bu şekilde saptamadınız mı, olayların buraya kadar gelmesinde siyasal iktidarın da sorumluluk payının bulunduğunu kabul etmek zorunlu olur. Öyledir de! Özel yetkili mahkemelerin zulümden başka bir anlamı yoktu. Onların terör örgütlerini ortaya çıkarmaya ve çökertmeye yarayacakları savı da koca bir aldatmacaydı. Hrant Dink davasını da özel yetkili bir mahkeme görüyordu. Ne oldu? Mahkeme olayın ardında örgüt olduğunu, ama bulamadıklarını itiraf etti. Tabii burada, o mahkemenin gerçeği aramamasının da, ne koşulda olursa olsun, olayı Ergenekon davasına bağlamaya çalışmasının da büyük ölçüde etkisi var. Kendilerine “Hrant’ın Dostları” diyenlerin de aynı yönde saplantılarının adaletin tecellisini nasıl etkilediğini de görmezden gelemeyiz. HHH Yine de yerli ve yabancı kamuoyunun hem özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, hem de kaldırılmış bu kuruluşların verdikleri yıllar sürmüş olan tutukluluk durumlarına artık bir son verilmesi yönündeki baskıları, bu kararlarda etkili olmuştur. Olayın en olumlu yanı budur. Anayasa Mahkemesi’nin kararı üzerine, bu kuruma ve de başkanına kendilerinde bulunmayan nitelikler yüklenmesine tanık oluyoruz. Olayın heyecan uyandırıcı olması, bu girişimlerin mazur görünmesine neden olsa da, biz yine de olayları sakin sakin, soğukkanlılıkla irdelemeliyiz. Bakın bu konuda eski İstanbul Barosu Başkanı Av. Turgut Kazan ne diyor: “Anayasa Mahkemesi önemli konulardaki davalarda çok dikkatli davranmak gereğini hissetmektedir. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türk Anayasa Mahkemesi kararlarını dikkatle incelemeye almış ve bu hususu açıkça ilan etmiş bulunmaktadır. AİHM, AYM’ye kişisel başvurunun gerçekten etkin bir hukuk denetimi aracı mı olduğunu, yoksa AİHM’ye başvuruyu geciktirici bir bahane olarak mı işlediğini görmek arzusundadır. Sonuncu şıkkı varit görmesi ve bunu açıklaması çok vahim sonuçlar doğurabilir.” Olayları yakından izleyen bir hukuk adamının üzerinde ciddi olarak düşünülmesi gereken saptaması işte bu. Evet, son gelişmeleri memnuniyetle karşılıyoruz. Ama ne olur sükunetimizi kaybedip, bazı kişi ve kuruluşlarda olmayan vasıflar vehmedip, sonra çok başımızı ağrıtacak yapay kahramanlar veya dayanaksız varsayımlar üretmeyelim! Faturayı size kesiyor ARDAHAN/ KARS (Cumhuriyet) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili Başbakan Erdoğan’ı sert bir dille eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Dünyada hangi başbakanın oğlunun evinden 1 milyar dolar nakit para olur. Gürcistan’da mazot 2 lira bizde 5 lira. Malı onlar götürüyor, faturayı size kesiyorlar; Türkçesi budur” dedi. Ardahan PTT Meydanı’nda halka seslenen Kılıçdaroğlu, partililerin “Başbakan Kemal” diye slogan atması üzerine, “İnşallah o da olacak. Sizin desteğinizle, halkın gücüyle bu ülkeye barış, huzur getirmek için herkes alın terinin karşılığını alsın diye, inşallah bir gün buraya başbakan olarak geleceğim” dedi. Ardahan’da ve Türkiye’de iş Sarıgül: Takip ediliyorum İstanbul Haber Servisi CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Mustafa Sarıgül, Emniyet mensuplarınca sürekli takip edildiğini söyledi. Sarıgül, “Bir Emniyet mensubunun siyasi bir büyükşehir başkan adayını, İstanbul adayını takip etmesi ne kadar demokratik olduğunun önemli bir göstergesi. Sayın Başbakan’nın polisle bizi takip ettirmesine gerek yok” dedi. Sarıgül, dün Güngören ve Bağcılar’daki ziyaretinde soruları yanıtlarken takip edildiğini kaydederek şöyle konuştu: “O takip eden arkadaşım görevini yapıyor... Nereye giderse Sarıgül’ü takip ediyorlar. Akılları İstanbul’da, fikirleri de Sarıgül’de.” nı açıklayacak mısın, açıklamayacak mısın? Haram para açıklanmaz arkadaşlar. Onların bir bakanı, 24 saatte iki kez doğruları söyler. Bakanı geçen gün televizyona çıkmış, ‘Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz’ dedi. Vallahi doğru” dedi. Kars’tan özel uçakla Erzurum Havalimanı’na gelen Kılıçdaroğlu, Ergenekon’daki tahliyelere ilişkin, “Tuncay Özkan’ın tahliyesiyle ilgili son derece mutluyum. Tabii bu arada tahliye talepleri reddedilenler de var. Aslında tümünün tahliye edilmesi lazım. Türkiye’de haksız yere yıllardır hapiste yatan bu masum insanların özgürlüklerine kavuşması lazım. En büyük dileğim bu” dedi. Çiftçi zorda sizlik sorununun çözülmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “12 yıldır iktidardalar, ceplerine dolduruyorlar. Faturası size işsizlik olarak dönüyor. Onlar kamyon kamyon götürdüler.Hangi başbakanın oğlunun evinden 1 milyar dolar nakit para olur?” dedi. Çiftçinin çok zor durumda olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “5 liraya bir litre mazot alıyorsunuz. İki bü yük traktörü mazotla doldurunuz, bir inek parası ediyor. Gürcistan’da mazot 2 lira. Neden size 5 liraya satıyor. Malı onlar götürüyor, faturayı size kesiyorlar; Türkçesi budur. Sen malı götüreceksin, devleti soyacaksın, çoluk çocuğunu zengin edeceksin. Öbür taraftan Ayaz bebek Konya’da soğuktan ölecek. Kübra bebek Samsun’da açlıktan ölecek” dedi. 17 Aralık operasyonlarının tutarının 85 milyar Avro, yani 247 milyar lira olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bu rakamla Türkiye’de atanamayan öğretmen sorununun biteceğini, o öğretmenlere 30 yıl maaş ödenebileceğini, 6 Marmaray yapılabileceğini, bütün işsizlere 25 yıl asgari ücret üzerinden para ödenebileceğini anlattı. Tuncay Özkan mesajı Mal varlığını açıkla Kılıçdaroğlu, “Ardahan’dan ‘başçalan’a sesleniyorum. Sen de kendinin ve çocuklarının, o dört bakanın mal varlığı BAŞBAKAN’I KORUMAYA GİDEN POLİSLER KAZA YAPTI: 3 ŞEHİT, 22 YARALI ‘Onu kızıma anlatın’ RECEP BULUT KIRŞEHİR Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şubesi’nde görev yapan 25 polis memuru Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Muş’ta korumak için Ankara’ya giderken Kırşehir’de kayganlaşan yolda sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu kaza yaptı. Kazada, polis memurları Abdullah Kılıç, Resul Erdal Aytemir ve Ömer Aktaş şehit oldu, 2’si ağır 22 polis de yaralandı. Kayseri’de düzenlenen törende şehit polis Abdullah Kılıç’ın eşi Esma Kılıç, “Biz buradayız, benim kocamı bu yağmurda oralara gönderenler nerede? Hakkımı helal etmiyorum” diye bağırdı. TBMM Başkanvekili Sadık Yakut’un “Takdiri ilahi. Metin olun” sözlerine Esma Kılıç, 2 yaşındaki kızı Ceylin Zehra’yı göstererek “Takdiri ilahiyi çocuğuma anlatın” diye tepki gösterdi. Minik Ceylin de babasını fotoğrafını öptü. Şehit polis memuru Resul Erdal Aydemir’in annesi Hatice Aydemir de, “Bu yağmurda yağışta bizim çocuklarımızın Muş’ta ne işi var?” diye tepki gösterdi. Şehit Kılıç’ın cenazesi Sivas’a, Aytemir’in cenazesi Kahramanmaraş’a, şehit Aktaş’ın cenazesi toprağa verilmek üzere Samsun’a gönderildi. Fethiye’de Kürtlerin işyerlerine saldırılar oldu. Tekirdağ’da da gergin saatler yaşandı Sabaha kadar taşladılar İZMİR / TEKİRDAĞ / BOLU (Cumhuriyet) Urla’dan sonra Fethiye’de HDP ilçe örgüt binasının açılışı sırasında önceki sabah yaşanan olaylar, gece boyunca devam etti. Tekirdağ’da da HDP’nin aracına saldırı oldu. Akşam Fethiye ilçe merkezinde toplanan yaklaşık bin kişilik grup, bazı işyerlerini taşladı, sokaklarda barikat kurdu, çöp konteynırlarını ateşe vererek polisle çatıştı. Bir pastanenin camlarını kırarak içeri girmek isteyen gruba polis, Muğla, Antalya, Burdur, Isparta, Marmaris, Bodrum ve Aydın’dan gelen takviye ekiplerle müdahale etti. 28 kişi gözaltına alındı. Yaşananların bir benzeri, yine önceki akşam İzmir’in Karabağlar’da Eskiizmir semtinde meydana geldi. Cinayetle sonuçlanan tartışmanın ardından yaşamını yitiren C.A’nın yakınları, Muşlu olduğu belirtilen ve cinayeti işlediğini öne sürdükleri E.T’nin ailesinin evine ve Doğu kökenlilerin işlettiği dükkânlara saldırdı. Kendilerini ülkücü olarak tanıtan 200 kişilik grup uzun süre kontrol altına alınamadı. Çevre ilçelerden de sevk edilen asayiş ve çevik kuvvet ekipleri, 4 TOMA ve “Akrep” olarak bi AĞRI/ MUŞ (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 ve 25 Aralık operasyonlarında çözüm sürecinin de hedef alındığını savundu. Ağrı mitinginde halka seslenen Erdoğan, “Gençlerin ölümünü durdurmak için çalışıyoruz. Birileri bizi durdurmanın mücadelesini verdiler. Şu anda da veriyorlar. 2013 yılında Nevruz’u büyük bir coşku ile kutladık. Türkiye’de artık kan akmasın, gençler ölmesin, anneler ağlamasın diye dua ettik. 2014 Nevruz’unu da kardeşlik içinde kutlayacağız. 1 yıldır kan akmıyor. 1 yıldır evlere ateş düşmüyor. Devlet içinde devlet istemiyoruz. Çözüm sürecini daha da ilerleteceğiz” dedi. Erdoğan “Bu birliğimizi ve bütünlüğümüzü asla böldürmeyeceğiz. Önce MİT Müsteşarımızı tutuklayıp bu süreci sabote etmek istediler. Paris’te suikastlar yaparak süreci durdurmak istediler. Gezi olayları ile çözüm sürecini, kardeşlik sürecini baltalamak istediler, başarılı olamadılar. Kardeşliğimizi bozamadılar. 17 Aralık ve 25 Aralık girişimleri ile en başta çözüm sürecini ortadan kaldırmak için yaptılar” diye konuştu. Çözüm sürecini hedef aldılar BAŞBAKAN ERDOĞAN: ‘Böldürmeyiz’ FETHİYE linen araçların da desteğiyle öfkeli grubu kontrol altına alabildi. Cinayet şüphelisi olarak aranan E.T yakalanarak gözaltına alındı. Tekirdağ Hükümet Caddesi’nde Kürtçe müzik çalarak dolaşan HDP Tekirdağ İl Başkanlığı’na ait minibüse, kimliği belirlenemeyen bir kişi tarafından taş atıldı. Aracın camları kırılınca partililer aynı caddedeki Çarşı Polis Merkezi’ne giderek şikayetçi oldu. Bu sırada yaklaşık 100 kişilik bir grup karakol önünde toplanarak “Ya Allah bismillah Allahuekber” sloganları attı. Takviye ekipler geldi. Grup, minibüse bindirilmek istenen HDP’lilere saldırmak istedi. Polis, barikatı aşan TEKİRDAĞ lara biber gazı sıktı. Arbedede arada kalan Tekirdağ Emniyet Müdürü Halil Turan Erol’u korumaları kurtardı. Gerginliği MHP Tekirdağ İl Başkanı Enes Kaplan ve İlçe Başkanı Sertaç Alkaya yatıştırdı. Bolu Ülkü Ocakları üyelerinden oluşan 100 kişilik bir grup da HDP Bolu İl Başkanlığı’nın önünde toplandı. Grup daha sonra dağıldı. 1 kuruşunu yemedik Tekirdağ’da da saldırı Demirtaş’tan ‘ortak vatan’ vurgusu KARS (Cumhuriyet) BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Fethiye’de HDP binasına yönelik saldırıyla ilgili “Bu ülkenin her karış toprağı ortak vatandır. Fethiye kimsenin babasının malı değil. Herkes aklını başına alsın. Faşistlere boyun eğmeyeceğiz” dedi. Kars’ta halka seslenen Demirtaş, “Başbakan’ın, o kaymakamı, o emniyet müdürünü derhal görevden alması lazım. Bu kepazeliğin hesabını sorması lazım. Polis, kaymakam, emniyet müdürü bizzat bizim partimizin tabelasını indirirse, halk kendisini koruyacak. Herkes aklını başına alsın. Bu ülkenin her karış toprağı ortak vatandır” dedi. BAHÇELİ: KISA PANTULLA GEZİYORDUN SEN CEMİL CİĞERİM SAMSUN MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Samsun programının 2. gününde Bafra’da halka seslendi. Bu yıl yerel seçimlerin ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, gelecek yıl ise genel seçimlerin yapılacağını anımsatan Bahçeli, yerel seçimlerin iktidar değişikliğine vesile olabileceğini belirtti. Sandıklara sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, “A partisi 11 oy almış. Eğer siz orada bulunmuyor, diğer partilerden de görevliler yok ise birisi o 11’in sağına veya soluna 1 koyduğu zaman oyda zıplama oluyor, 111 oluyor oy. Zaten hile ile çalarak iktidar olanlar mutlaka hileyi ve çalıntıyı kendine alışkanlık haline getiriyor” dedi. Erdoğan’ın muhalefeti küçümsediğini vurgulayan Bahçeli, “CHP’ye ‘CEHAPE’ der, MHP’ye ‘MEHAPE’ der. Bunun ilk iki harfi Recepçe, son P harfi Türkçe. Bir de kalkıyor partileri küçümsüyor, birisine diyor ‘ana muhalefet partisi’, onun liderine ‘genel müdür’ diyor. Genel müdürlük kötü bir makam mı? Sen necisin, daha evvelden ne idin sen. Bizim partimize de ‘yavru muhalefet’ diyor. MHP, 8 9 Şubat’ta 45. yıldönümünü kutladı. Bu nasıl yavru. Kısa pantulla geziyordun sen, MHP’ye nasıl ‘yavru’ diyorsun” dedi. Cihanbeyli AKP’ye sırtını döndü Yolsuzluk ve rüşvet iddialarına yanıt veren Erdoğan, “Bu milletin 1 kuruşunu yemedik yedirmedik. CHP’nin Genel Başkanı bizim için ‘Adnan Menderes’i ağzına almaya hakkı yok’ diyor. İşte yüzsüzlük budur. Menderes’i yolsuzlukla, hırsızlıkla, rüşvetle suçlayan kim? Sokakları ateşe veren, 27 Mayıs darbesini alkışlayan kim? Elinize yüzünüze dursun. Yapmadığınızı bırakmadınız. Şimdi pişkince Menderes’i anlatıyorlar. CHP tarihinin en kötü yönetimini yaşıyor” dedi. Millet konuşacak Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından hükümet üyeleri ve AKP’li milletvekilleri seçim çalışmaları için gittikleri pek çok yerde protesto ediliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Osmaniye mitinginde “Hırsız var” pankartıyla, Manisa’nın Akhisar ve Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde ise ayakkabı kutularıyla protesto edilirken, yurttaşlar AKP’li milletvekillerine de tepki gösteriyor. Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Yeniceoba beldesinde halk, 9 Mart Pazar günü AKP’li milletvekillerini sırtlarını dönerek karşıladı. Alana, “Belediyemizi aldınız, yayla yapmaya mı geldiniz? Yeniceoba Gençlik İnisiyatifi” yazılı bir pankart asıldı. HDP, AGİT’E GÖZLEMCİ İÇİN BAŞVURUYOR HDP Fethiye’de parti binasına yönelik saldırı ve partinin tabelasının indirilmesiyle ilgili yasal sürecin başlatılacağı belirtildi. Taksim’deki Cezayir Toplantı Salonu’nda Sebahat Tuncel ve Levent Tüzel’le basın açıklaması yapan HDP Eşbaşkanı Ertuğrul Kürkçü, Avrupa Parlamentosu’ndan gözlemci talebinde bulanacaklarını, seçim güvenliğiyle ilgili Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’na başvuracaklarını kaydetti. DİSK Genel Başkanı Kani Beko “Siyaseti şiddet sarmalına çekmeye çalışanları ve çanak tutan iktidarı kınıyoruz” dedi. Türkiye Komünist Partisi saldırıların durdurulması çağrısı yaptı. CHP ve MHP’ye eleşti rilerini sürdüren Erdoğan, “Pensilvanya’dan mesajlar atıyor; AKP’ye oy vermeyin, kime oy verirseniz verin. Fakat yalancının mumu yatsıya kadar. CHP ve MHP genel başkanlarına gittiler, ‘elimizde dosyalar var, kasetler var, montajlar var’ dediler. ‘Bir darbe tertiplediler, ellerine yüzlerine bulaştırdılar. 30 Mart’ta kasetler değil millet konuşacak” diye konuştu.