04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 torba davalarla mahkum ettiniz! HHH Fethullah Gülen hareketini neredeyse 40 yıldır yazıp çizerim; mahkeme tutanaklarıyla, o tutanaklara giren istihbarat bilgileriyle... Koltuk kavgası yapan polis müdürlerinden, istihbaratçılardan bilgi alma gereğini görmem! Çünkü onlara inanmam! Bana bunu Cumhuriyet’te öğretti, şimdi hayatta olmayan meslek büyüklerim. Ben röportajlarımda, yazılarımda “Fethullahçılar” diyordum. Gülen’in avukatları bana dava açtı, tekzip gönderdi. 100’e yakın dava... Kiminde aklandım, kiminde para cezası aldım... Hakaret etmedim, belden aşağıya vurmadım. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, iki kez Cumhuriyet’i ziyaret etti, beni İlhan Selçuk’a şikâyet etti... Yıllar geçti... Beni davet ettiler, gittim görüştüm... Gazeteciyim, herkesle görüşürüm... İşim bu benim! Kimi çevreler beni “cemaatçi” ilan etti... Oraya gizli falan gitmedim, gazetemin haberi vardı. Bu ülkede, bildim bileli polisle, istihbaratla birlikte çalışan, bilgi alışverişi yapan, üstelik kadrolu istihbaratçı olan gazeteciler dün de vardı, bugün de... Ben onları iyi tanırım, kendilerini hâlâ gizleseler bile. Türkiye’de dürüst ve onurlu gazeteciler de var! Kalemini satmayan, boyun eğmeyen, kovulmayı göze alan. Türkiye’de tarikatçı, sözde ulusalcı, sinsi, CIA’nın kucağında, devletin derinliğine inmiş pek çok kişi var. Erbakan Hoca bu yapıyı çok iyi bilirdi, siz bilmiyorsunuz! Dün Pensilvanya’ya gidenler, şimdi Gülen’e karşı... Haşhaşi, harami, çete, paralel derken bunlar şimdi sizin yanı başınızda değil mi? HHH Sizin iktidarınız döneminde “Fethullah Gülen’in 40 Yıllık Yol Arkadaşı Anlatıyor” adlı dizi yazım, Cumhuriyet’te yayımlanmaya başladıktan bir gün sonra Üsküdar Asliye Hukuk Mahkemesi’nce tedbir kararıyla durduruldu. 15 gün süreli bir dizi yazıydı... Başı sonu belli değildi! Belki Gülen’i övüyordum! Üstelik gazete Cağaloğlu’ndaydı, Sultanahmet mahkemesi yerine Üsküdar yeğlenmişti. Siz iktidardaydınız! Cemaat örgütlenmesinin en güçlü ayağı sizin 12 yıllık döneminizde ivme kazandı. Elbet, daha önce de vardı... Polis, yargı, eğitim, istihbarat! Rüzgâr eken fırtına biçer! Biraz demokrasiye, özgürlüklere, hukuk devletine, yargı bağımsızlığına inancınız olsaydı, toplumu ayrıştırıp bir kesimi korku tüneline sokmaz, ıslak imzalar, yasadışı dinlemelere karşı gereğini yapardınız... Sonunu ben değil siz getirin! Yasama faaliyetlerine müdahale CHP milletvekili Mahmut Tanal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Başbakan Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının açıklanması sırasında CHP’nin TBMM grup toplantısı yayınının kesilmesi gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Tanal, başvurusunda, “25 Şubat 2014 tarihinde, CHP’nin TBMM grup toplantısı yayınını kesen ve engelleyen l CHP, grup toplantısı yayınının kesilmesi nedeniyle suç duyurusunda bulundu Günahkâr Devlet... Hayatın bir ucundan tutarsınız, yaşadığınız coğrafyada yakın tarihin sayfalarını çevirirsiniz... Nice ölümleri görürsünüz, acıları, hüzünleri... 5 yaşında, 10 yaşında,15’inde kız, erkek çocuklarının Hakkâri’de, Lice’de, Mardin’de parçalanan bedenleri aklınıza gelir... Kimi havan mermisiyle, kimi polis kurşunuyla, kimi çöplükte yemek artıkları ararken el bombasıyla ölmüşlerdir. Bu devlet acımasızdır, günahkârdır! Darbelerin 27’sinde, 12’sinde... Mayıs’ta, Mart’ta, Eylül’de... Darağaçlarını kurmuştur... Geride gözü yaşlı kadınlar, çocuklar, analar, babalar... Bugün neredeyiz? Demokrasiyi, özgürlükleri, hukuk devletini, yargı bağımsızlığını içimize sindirebiliyor muyuz? Fişleme, izleme, dinleme! Hayat başka bir şeydir, iktidar gücünü ne kadar elinizde tutarsanız tutun, gün gelir “Tanrı’nın sopası” sizin de belinize vurur! Çünkü devlet günahkâr! Devleti günahkâr kılan siyasal iktidarlar, o güç! Bakın, nelerle uğraşıyoruz... HHH Devletin içinde kıyamet kopuyor, kriptolu telefonlar dinleniyor... Zamanında haber verenler oldu, hiç kulak asmadınız, umursamadınız. Yüzde 50 sandık gücünü arkanıza alarak, Ortadoğu’da liderliğe soyundunuz, ABD’ye rest çektiniz. Rabia işareti yapıp Sisi’ye vurdunuz, Mursi’yi kucakladınız. Davos’ta “van münit”, “Mavi Marmara”da ölen masum insanlar, baskı altında inim inim inleyen yoksul Arap halklarının size sevgisi... Siz de onları sevdiniz biliyorum! Biraz da size oy vermeyen kendi halkınızı sevseydiniz? Türkiye’nin laik demokratik bir hukuk devleti olduğunu unuttunuz, Mustafa Kemal’in bağımsızlık savaşını da... Keşke Prof. Dr. Bülent Tanör’ün “Kurtuluş” ve “Kuruluş” kitaplarını okusaydınız. Yanılgınız, emekçileri, gerçek yurtseverleri, sosyalistleri, komünistleri, aydınları dışlamanız, “din eksenli siyaset” yapmanız oldu. Tüm Türkiye’yi kucaklamadınız... Şimdilerde “haşhaşi, paralel yapı, harami” dediklerinize yol verdiniz, halbuki kadroları onlarla birlikte kurmuştunuz... Kendinize ve yakın çevrenize çok güvendiniz; kendi atadığınız, birlikte çalıştığınız İlker Başbuğ’u, suçsuz askerleri, gazetecileri, polis müdürlerini, bilim insanlarını, siyasetçileri, yazarları uyduruk kanıtlarla, gizli tanıklarla, tüm şüphelilerin tespitini” istedi. Tanal, başvurusunda TBMM grup toplantılarının yasama faaliyetlerinin bir parçası olduğuna işaret ederek “Grup toplantısı yayınının kesilmesi, TBMM Genel Kurul yayınının kesilmesiyle eşdeğerdir. Bu sebeple yayının kesilmesi yasama faaliyetlerine müdahale anlamına gelir. Bu durum Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesine göre görevi kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır. Söz konusu maddeye göre, TBMM TV, görevinin gereklerine aykırı hareket ederek, mağduriyete sebep olmuştur” görüşünü dile getirdi. Ses kayıtlarında adı geçenlerin mal varlıklarının açıklanmasını isteyen Koç: Son söz Yüce Divan’ın MHP lideri Bahçeli yerel seçim mitinglerine Yozgat’ta devam etti. ‘Dolarları kefene mi koyacaksın’ YOZGAT (Cumhuriyet) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yozgat’ın Yerköy ilçesinde halka seslendi. 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’nın oğlu Bilal’i arayarak “Evdeki paraları dağıtın” talimatı verdiği ses kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından Bahçeli, “Eğer doğru ise Sayın Başbakan yazıklar olsun sana. Her toplantıda kefenlerle gösteriyorsun. ‘Kefenin cebi mi var?’ diyorsun. Kefenin neresine dolarları koyacaksın? Sayın Başbakan ya kendini ya Türkiye’yi aklayacaksın” dedi. Erdoğan’ın diktatör olma hevesine kapıldığını vurgulayan Bahçeli, “Sayın Başbakan yüzde 51’e sahibim, millet benim yanımdadır, diğerleri biri ana muhalefet, biri yavru muhalefet diyerek küçük görmeye başladı. AKP’ye oy vermiş kardeşlerim buraları iyi görün, iyi düşünün. Bunu görmezseniz, Ortadoğu’daki gelişmeleri bir gözden geçirin. Tunus, Mısır, Libya, arkasından Suriye. Şimdi Suriye’de 130 bin insan iç çatışmada hayatını kaybetti. 2 milyon insan, Suriyeli ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Sosyal kargaşa Türkiye’de bir başlarsa, bin yıllık kardeşliğimiz tehlikeye girer” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, HSYK Yasası’nın onaylanması üzerine, “Hırsıza kirvelik yapan cumhurbaşkanı, yolsuzluğa yol gösteren bir cumhurbaşkanlığı kavramı olabilir mi” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan’a ait olduğu öne sürülen konuşma kayıtlarıyla ilgili TİB’den resmi açıklama isteyen Koç, “Adı geçenlerin mal varlıkları da açıklansın. Son söz Yüce Divan’ın olacak” açıklamasını yaptı. CHP MYK dün son gelişmeleri değerlendirdi. Toplantı sürerken bir açıklama yapan Koç, Gül’ün HSYK Yasası’nı onaylamasını sert bir dille eleştirdi. Koç, “Kanun diğer lehinde ve aleyhinde tartışılan maddelerininse Anayasa Mahkemesi’nce değerlendirilmesinin daha doğru olacağını düşünerek onayladım” sözlerine de dikkat çekerken şu değerlendirmeleri yaptı: “Sayın Gül siz orada niye oturuyorsunuz? ‘Görevimi yapamıyorum, anayasaya açıkça aykırı olan yasa tekliflerini dahi onaylamak zorunda kalıyorum’ serzenişi, Cumhurbaşkanı’na yakışmıyor. Cumhurbaşkanlığı makamı şu anda Türkiye’de yaşanan pisliklerin, yolsuzlukların, rüşvetin üzerini örtme gayretlerinin ne yazık ki bir parçası haline gelmiş bulunmaktadır. Suçluların korunmasını kolaylaştırıyorsunuz, koyduğunuz iradenin siyasi yorumu budur. Hukuk devletinin rafa kaldırılmasını seyreden bir cumhurbaşkanı acziyeti olabilir mi? Sayın Cumhurbaşkanı maalesef dolaylı yoldan yaşanan bu kirli dönemin irade ortaklarının arasına girmiş bulunuyorsunuz.” Türkiye’nin çürüyen bir iktidarın, meşruiyeti tartışılan bir başbakanın siyaseten can çekiştiği CHP Sözcüsü Haluk Koç, CHP MYK sürerken açıklamalarda bulundu. (Fotoğraf: AA) Kılıçdaroğlu dinletecek Meydanlar kayıtlarla inleyecek AYŞE SAYIN ANKARA CHP, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili polis fezlekelerinde yer alan tapelerle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a “paraları sıfırla” talimatı verdiği iddia edilen son ses kayıtlarını seçim meydanlarına taşıyacak. CHP MYK, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Daha önce ortaya çıkan telefon görüşmelerini TBMM grup toplantısında dinleten CHP, telefon kayıtlarını seçim mitinglerinde meydanlarda da halka dinletme kararı aldı. CHP mitinglerinde Kılıçdaroğu’nun konuşmasından önce telefon görüşmelerini yurttaşlara dinletilecek. CHP’nin şimdiye kadar çıkan tapelerle ilgili hazırladığı CD’ler tüm örgütlere dağıtılırken bu kayıtlar, CHP örgütleri tarafından da meydanlarda kullanılacak, yurttaşlara dağıtılacak. Yeni çıkan tapeler olması halinde CD’ler sürekli güncellenecek. CHP MYK’de bazı üyelerin “montaj ihtimali olup olmadığını” gündeme getirmeleri üzerine Kılıçdaroğlu’nun, “Hiç kuşku yok, konuşmalar tamamen gerçek” dediği öğrenildi. MYK’de Kılıçdaroğlu, daha önce belirlediği miting sayısını da artırdı. Yeni programa göre Kılıçdaroğlu, 56 yerde miting yapacak. Öte yandan CHP Genel Merkezi, CHP Konak İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu’nun Konak adayı Sema Pektaş’la anlaşmazlığa düştüğü ve bu gerekçeyle alındığı belirtildi. ‘Hırsızın kirvesi’ ‘TİB açıklasın’ bir ülke haline geldiğini belirten Koç, “Başbakan artık yaralıdır, şaibelidir, suçluların telaşı içinde, kimyası, coğrafyası bozulmuş, köyün yalancı çobanına dönmüş vaziyette sağa sola höykürmektedir” dedi. Koç şu çağrıyı yaptı: “17 Aralık ve 18 Aralık’ta Başbakan ve oğlunun arasında hangi saatlerde, hangi dakikalarda telefon görüşmeleri olmuştur? Bu görüşmelerdeki resmi kayıtların mutlaka TİB tarafından resmi olarak açıklanması gerekmektedir. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir cumhuriyet başbakanı hırsızlıkla suçlanmaktadır, çok ağır bir suçlamadır. İkinci çağrımız şu; Başbakan oğluna, ağabeyini Burak’ı söylüyor, eniştesini Berat Albayrak’ı söylüyor, amcasını Mustafa Erdoğan’ı söylüyor ve diğer eniştesini Ziya İlgen’i söylüyor. Bu kişiler üzerindeki tüm malvarlıkları kamuoyuna açıklanmalıdır. Akşam saatlerinde henüz sıfırlayamadıkları para miktarının 30 milyon Avro olduğu kayıtlarda var. Şimdi soru açık ve net: O telaş içerisinde evden kaçırmaya, dağıtmaya çalıştığınız toplam para miktarı ne kadardır? Bu paranın kaynağı nedir? ” Feyzioğlu’ndan ses kaydı açıklaması Seçim öncesi kritik ziyaret Başbakan Erdoğan’ın ses kayıtları üzerine BDP ve HDP erken seçim çağrısı ‘Herkes için hukuk herkes için adalet’ Haber Merkezi Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından ortaya çıkan ve gündemi değiştiren ses kayıtlarına ilişkin açıklamada bulundu. Feyzioğlu, hükümet ve muhalefete “Herkes için hukuk, herkes için adalet” çağrısında bulundu. Feyzioğlu açıklamasında “Siyaset, yatak odalarına kurulan gizli kameralarla şekillendirilirken bu görüntüleri siyasi malzeme yapıp ‘neresi özel, genel hayat genel’ diyenler, kendileriyle ilgili olduğu iddia edilen ses kayıtlarına ise demediklerini bırakmıyor. Muhalefet de, siyasetini maalesef bu kayıtlar üzerine kuruyor” ifadelerine yer verdi. Anayasa değişikliği yoluyla HSYK’yi bağımsız ve tarafsız kılma zamanının geldiğini de dile getiren Feyzioğlu, “Ancak o zaman demokrasi, hukukun üstünlüğü ve adalet yolunda önemli mesafe kaydedebiliriz” dedi. yaptı. Mart ayındaki İmralı ziyareti çözüm sürecinin kaderini belirleyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile yaptığı iddia edilen telefon görüşmesinin kamuoyuna yansımasının ardından “Bu iddialar ortadayken Başbakan’la barışı nasıl konuşalım?” diyerek çözüm sürecinde ipleri koparma sinyali verirken mart ayı içerisinde İmralı’ya yapılacak ziyaret sürecin kaderini belirleyecek. HDP de hükümetin istifa etmesi gerektiğini belirterek erken seçim çağrısı yaptı. Erdoğan ve oğlu arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmasının kamuoyuna yansımasının ardından çözüm sürecinde bir kırılma yaşanabileceği belirtiliyor. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın grup toplantısında Başbakan Erdoğan bunun hesabını vermeden yeni bir dönemin açılamayacağını belirtip “Bu iddialar ortadayken Başbakan’la barışı nasıl konuşalım” diyerek çözüm sürecinde yeni bir tıkanıklığın yaşandığına işaret etmesi, gözleri seçim öncesi yapılacak İmralı ziyaretine çevirdi. Demirtaş, Erdoğan ve oğluna ait olduğu iddia edilen telefon görüşmeleriyle ilgili olarak, “Bu hükümetle yürümek imkânsız. Bir geçiş ya da geçici bir hükümet tartışmaları da olabilir. Erken seçim kararıyla birlikte istifa da olabilir” demişti. Abdullah Öcalan’ın Erdoğan ve oğlu arasındaki kaydı nasıl değerlendireceği ve bunun çözüm sürecini etkileyip etkilemeyeceği mart ayında yapılacak ziyarette belli olacak. İmralı ziyaretinde Nevruz dolayısıyla yeni bir mesaj yayımlaması beklenen Öcalan’ın mesajında çözüm sürecini son gelişmelerle birlikte değerlendireceği ifade ediliyor. ‘Artık yönetemez’ HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun dün yapılan toplantısının ardından da Eş Genel Başkanlar Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel ortak açıklama yaptı. Açıklamada, Erdoğan ve AKP hükümetinin meşruiyetini yitirerek siyasal ömrünü tamamladığı belirtildi. Başbakan ve ailesi ile bakanların karıştığı şüphe olmayan yolsuzluklarla hükümetin halkın güvenini yitirdiği ifade edilen açıklamada Erdoğan’ın çözüm sürecini de bir yıldır barışa yönelik somut tek bir adım atmayarak çürüttüğü ifade edildi. Erdoğan’ın bu koşullarda Türkiye’yi yönetmeyi sürdüremeyeceği belirtilen açıklamada, “Demokratik çıkış yolu, hükümetin istifası, seçim ve siyasi partiler yasalarının demokratikleştirilmesi ve barajsız şekilde seçime gidilmesidir. HDP, hükümeti Türkiye’yi kendisiyle birlikte çıkmaza sürüklemek yerine halkın vicdanına kulak vererek istifaya ve parlamentoyu erken seçim kararı almaya çağırıyor” denildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CHP ve MHP milletvekillerinin MİT teklifine ilişkin yaptığı başvuruya ilişkin, “Doğrudan Anayasa Komisyonu’nun görev alanına girmediği değerlendirilmiştir” yanıtını verdi. Çiçek, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş ve 10 milletvekili tarafından İçişleri Komisyonu’na havale edilen MİT yasasında değişiklik öngören teklifin bazı maddelerinin anayasaya aykırılığı nedeniyle öncelikle Anayasa Komisyonu’nda görüşülmesine yönelik itirazın başkanlıkça incelendiğini söyledi. Çiçek, “İsteminiz hakkında başkanlığınızca yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır” dedi. Cemil Çiçek’ten ‘MİT’ yanıtı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle