Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE 10 TAŞIMACILIK Türkiye lojistik sektörü artık uluslararası alanda daha fazla söz sahibi. Ancak 2013, tüm dünyada dış ticaretteki durgunlukla birlikte Türkiye lojistik sektöründe de durgunluğun yaşandığı bir yıl oldu. Yine de gelecek hedefleri büyük. Kamu yatırımlarının artması, demiryollarının intermodal taşımacılık için daha aktif hale gelmesi sektörü geliştirecek. “Bölgesel üs” olma hedefi doğrultusunda yapılacak yatırımlar büyük önem taşıyor. İletişimde engeller kalkıyor Yurtiçi Kargo, engelli vatandaşların kargo gönderimleri sırasında yaşadıkları zorlukları ortadan kaldırmak amacıyla Türk Telekom’un hazırladığı “İletişimde Engelleri Kaldırıyoruz” projesine destek vermeye başladı. Proje kapsamında hayata geçirilen SMS iletişim sistemi sayesinde Yurtiçi Kargo, işitme ve konuşma engelli vatandaşların sözlü iletişime gerek duymadan, kargo işlemlerini kolayca gerçekleştirmelerini sağlayacak. Yurtiçi Kargo’nun engelli müşterileri, SMS iletişim sistemi çerçevesinde sabit telefonların veya cep telefonlarının mesajlaşma özelliğini kullanarak 444 99 99 numaralı “Alo Yurtiçi Kargo” hattı ile interaktif iletişim kurabilecekler. SMS yoluyla taleplerini Yurtiçi Kargo çağrı merkezine ulaştıran işitme ve konuşma engelli vatandaşlar, kargo teslim bilgilerine erişebilecek, şubelere ait iletişim bilgilerini sorgulayabilecek, ürünler ve hizmetler hakkında detaylı bilgi edinebilecek, öneri ve şikâyetlerini iletebilecekler. Ve bu hizmet karşılığında ek bir cihaz, üyelik veya ekstra bir ücret ödenmeyecek. Türkiye’nin taşımacılıkta hedefi büyük Taşımacılık, lojistik sektörünün ana damarı... Karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu taşımacılığı faaliyetlerini kapsayan bu sektörde, uluslararası taşıma koridorlarına dahil edilecek yatırımlarla verimin artırılacağı öngörülüyor. 2013 yılında küresel ekonomide iyileşmenin zayıf olması ve Türkiye’de büyümenin düşüş trendine girmesi, sektördeki büyümeyi geçen yıldan daha yüksek bir seviyeye taşıyamadı. Türkiye lojistik sektöründeki 2012’de yüzde 2.2 büyüme, 2013 yılında yaklaşık yüzde 34 düzeyine ulaştı. Türkiye’de karayolu taşımacılığı yapan toplam firma sayısı 44 bin 357. Taşıt sayısı ise 90 bin 600’e ulaşmış durumda. Karayolu taşımacılığında Avrupa’nın en büyük filosu Türkiye’de. Türkiye’de karayolu ağı 65 bin 627 kilometreye ulaşmışken Türkiye’nin içinden 12 bin 573 kilometre uzunluğunda 8 adet uluslararası karayolu koridoru geçiyor. Demiryolunda, 2012’de konvansiyonel ana hat uzunluğu 8 bin 770 km iken, bunun 2018’de 10 bin 556 km’ye çıkarılması; 2012’de 888 km olan hızlı tren hat uzunluğunun ise 2018’de 2 bin 496 km olması bekleniyor. Denizyolunda, 2012’de 3.9 milyon TEU olarak gerçekleşen konteynırlanmış yük hacminin 2018’de 13.8 milyon TEU; 2012’de 248 milyon ton olarak gerçekleşen yüklemeboşaltma hacminin ise yine 2018’de 615 milyon ton olarak gerçekleşmesi hedefleniyor. Havayolunda, taşınan yolcu sayısı 2012’de 131 milyon kişi iken, 2018’de 232 milyon kişi taşınması öngörülüyor. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği Yönetim Kurulu başkanı ve FIATA Başkan Yardımcısı Turgut Erkeskin, 2013 yılında taşımacılık ve lojistik sektöründe yaşanan dinamizmin ana nedeninin, Türkiye’nin 2023 yılı için 1.2 trilyon dolarlık dış ticaret ve dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefinin firmalar için oluşturduğu yol haritası olduğunu söylüyor. Bu doğrultuda ulaştırma altyapısı için yapılan kamu yatırımlarının hız kazanmasının önemli olduğunu vurgulayan Erkeskin, Türkiye’de intermodal taşımacılığın gelişmesinin önündeki en önemli engellerden biri olan demiryolu tekelinin kaldırılarak demiryolu taşımacılığının özel sektöre açılması gibi ulaştırma, taşımacılık ve lojistik sektörünün gelişmesini destekleyecek kanun ve mevzuat düzenlemeleri yapıldığını belirtiyor. “İlgili bakanlıklar tarafından belirlenen yeni strateji ve hedeflerle yapılacak yatırımlar için kısıtlı da olsa teşvik mekanizmaları harekete geçirildi” diyor. Lojistikte inovasyonun önemi Lojistik sektörü, hızla büyüyor. Yapılacak yatırımlarla büyüme artacak ve “bölgesel üs” olma hayali böylece yakın bir geleceğe taşınacak. Ancak bu noktada eğitimin yeri ve önemi büyük. O yüzden nitelikli insan gücü yetiştirmek gerekiyor. Bugün için lojistik sektöründe 500 bin kişinin istihdam edildiği biliniyor, yaklaşık 50 bin kişilik nitelikli eleman açığı mevcut. Önümüzdeki 10 yılda lojistik sektöründe çalışan personel sayısının en az iki kat artmasının öngörüldüğü düşünülürse, eğitimin önemi ortaya çıkıyor. Diğer yandan inovatif lojistik kavramı da tartışılan konulardan biri. Yalnızca Arge faaliyeti olarak algılanmaması gereken bu inova tif yaklaşım lojistiğin tüm alanlarında kullanılarak daha fazla verim, daha az enerji, daha Turgut hızlı çözüme ulaErkeskin şılabilir. Firmaların bu anlamda önemli çalışmaları bulunuyor ancak yetersiz. Daha yaygın bir kullanım, daha fazla yenilik beklentisi büyük. Ayrıca bu yıl, UTİKAD tarafından organize edilen ve 1318 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek FIATA İstanbul 2014 Dünya Kongresi önem taşıyor. “Lojistikte Sürdürülebilir Büyüme” teması ile küresel lojistik pazarının üst düzey yöneticileri ile karar vericilerini İstanbul’da bir araya getirecek kongre için Erkeskin, “Bilindiği gibi Türkiye; coğrafi konumu, lojistik avantajları ve barındırdığı büyük potansiyel ile geleceğin “Üretim, Depolama ve Dağıtım Üssü” olmaya aday ülkelerin başında yer alıyor. Kongre gerek Türkiye ekonomisi gerekse sektörümüz açısından büyük bir önem taşıyor” diyor. Eurasia Rail martta kapılarını açıyor Dünyanın “dördüncü” büyük demiryolu fuarı, Eurasia Rail Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı 6 Mart’ta, İstanbul Fuar Merkezi’nde başlıyor. Bu yıl dördüncü kez düzenlenecek fuara Ulaştırma Bakanlığı, TCDD, Tüvasaş, Tüdemsaş ve Tülomsaş standlarında özellikle son yıllarda demiryolu yatırımları ile Türkiye’nin bu konuda nasıl bir çekim merkezi haline geldiğini görmek mümkün olacak. 2013 yılında 287 firmanın katılım sağladığı fuarda, bu yıl 25 ülkeden 300’ün üzerinde firma sektördeki son teknolojileri sergileyecek. Geçen yıl, Türkiye ve dünyadaki kamu kuruluşlarının yanı sıra sektörün devleri ABB, Allstom, Ansaldo, Bombardier, Knorr Bremse, Hyundai Rotem, Siemens, Talgo, Thales, Voith Turbo, Vossloh, Wabtec gibi firmaların yanı sıra Türkiye’den Durmazlar, Kardemir, Savronik, Ulaşım A.Ş. başta olma üzere sektörün en önemli aktörleri fuarda yer aldılar. Fuara ayrıca, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa, İngiltere, İtalya, Polonya, Romanya ve Rusya Federasyonu milli katılım gerçekleştirdi. Avrasya coğrafyasının sektördeki en önemli buluşması niteliğini taşıyan Eurasia Rail Fuarı’nı bu yıl 15 ülkenin devlet demiryolları en üst düzey katılımla ziyaret edeceklerini teyit etmiştir. Türkiye’nin demiryolu ve hafif raylı sistemler yatırımları dünya devlerinin Türkiye’ye yönelmesinin yanında, komşu ve çevre ülkelere rol model olmuş, Türkiye’de de sektöre yönelik demiryolu sanayisini ciddi anlamda geliştirmektedir. Fuarın konferans programı 6 Mart’ta saat 14.0016.00 arasında tartışılacak Marmaray Başarı öyküsüyle başlıyor. 16.1517.45 arasında Kentiçi Raylı Ulaşım konuşulacak. 7 Mart saat 10.00’da Mevzuat, Test Yolları, Yerlileşme ve Kümelenme başlığının ardından saat 13.30’da Demiryolu Ağı Gelişimi konu başlığı tartışmaya açılacak. Saat 14.00’te TCDDİstanbul Yüksek Hızlı Tren Projesi sunumları gerçekleşecek. Saat 15.45’te Demiryolu Güvenliği, İletişim, İhale konuşulacak. 8 Mart’ta saat 11.00’de Kentiçi Raylı Sistemler konu başlığının ardından saat 13.30’da ÇekenÇekilen Araç Teknolojisi ve Fırsatları fuar ziyaretçileriyle paylaşılacak. Belirsizlik sektörü zorluyor u Türkiye’de yaşanan siyasi çalkantıların lojistik sektörünü derinden etkilediğini belirten Batu Lojistik Başkanı Taner Ankara “Şu an ciddi bir belirsizlik hâkim. İki yılda kapanan lojistik firma sayısı 120’ye yaklaştı. İşlerimiz seçimlerin akıbetine kaldı” dedi. DEMET YALÇIN Türkiye’nin içinde bulunduğu kaos ortamı lojistikçileri de isyan ettirdi. Büyük bir durgunluk içine giren sektörde yatırımlar askıya alındı. Türkiye’nin önde gelen lojistik firmalarından Batu Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara önlem alınmazsa sektörün önünün tamamen kapanacağını belirterek umutlarının seçim sonuçlarına kaldığına dikkat çekti. Ankara Türk lojistik pazarının 100 milyar dolarlık potansiyel büyüklüğe sahip olduğuna dikkat çekerek “Ancak siyasi, ekonomik ve altyapı yetersizlikleri nedeniyle pazar 55 milyar dolar seviyelerinde kaldı. Büyümeden söz etmek zor” açıklamasında bulundu. Ankara, döviz kurunun sektöre etkisini ise şöyle açıkladı: “Kur yükseldiğinde kazanç Türk Lirası’na çevrilince bir artış varmış gibi görülebilir. Ancak kurun artması ihracatıithalatı, doğal olarak da lojistik sektöründeki taşıma sayısını azaltıyor. Olumlu gibi görülen olumsuz bir durum söz konusu.” Uzun süredir sektör tarafından dört gözle beklenen lojistik köyleri 7 şehirde çalışmalarının sürdüğünü de ifade eden Ankara şöyle devam etti “En yakın tarihte faaliyete geçmesi beklenen İstanbulÇatalca bölgesindeki proje. RoRo, Demiryolu ve Karayolu ile bağlantılı olması gereken bu çalışmaların hayata geçmesiyle birlikte sektör olarak da ülke olarak da büyük faydasını göreceğiz. Sistemin oturması biraz zaman alacak ancak oturmasıyla birlikte her şey daha sistematik ilerleyecek. Geçen günlerde Bulgaristan ile Türkiye arasında yaşanan ticari araçlar için transit sınır geçiş belgesi sorununun çözümüne ilişkin değerlendirmede bulunan Ankara, “AB üyesi olmamamızdan kaynaklı bazı problemler yaşayabiliyoruz. Direkt bir ülke adı vermeye gerek yok. Ancak AB üyesi olmadığımız için geçiş belgelerimiz olması gerekiyor. Bu da işin yavaşlamasına sebep olabiliyor” diye konuştu. Bürokrasi işleyişi zayıflatıyor Zamanında teslimat önemli! Maersk Line, 100 yılı aşkın deneyime sahip bir firma. 600’den fazla gemiye 130’dan fazla ülkede 25 bin çalışana sahip. Çalışma prensibi tam zamanında teslimat ilkesine dayanıyor. Gerekli malzemenin, istenilen zamanda ve miktarda, istenilen yerden alınıp, istenilen yere, istenilen koşullara uygun olarak sevk ve teslim edilmesi büyük önem taşıyor. Zamanında teslim edilmeyen yükler, taşıtanlar için ekstra stok maliyeti ve sağlıksız tedarik zinciri anlamına geliyor. Dünya ticaretinin yüzde 85’inin denizyoluyla taşındığını düşünürsek bu, sektör için ne kadar önemli? Maersk Line Karadeniz Ülke Grubu Genel Müdürü Tom Gronnegaard Knudsen, sorunun yanıtını konteynır taşımacılığıyla başlayarak veriyor: “Geçen yıl tüm dünyada, limanlarda yaklaşık 650 milyon TEU elleçlendi. Şöyle bir geçmişe baktığımızda, 5 yıl öncesine kadar her iki konteynırdan biri geç teslim ediliyordu. 1996 yılından beri dünyanın en büyük konteynır taşımacılığı hattı ve gemi operatörü olan Maersk Line, lider olmanın sorumluluğuyla tam zamanında varış hedefini hep ön planda tutarak ve bu konuda diğer hatlara örnek olarak bu oranı yükseltmeyi başardı ve sektör ortalamasının yüzde 64’lere çıkmasında önemli bir rol oynadı.” Yılın her çeyreğinde, bağımsız denizcilik danışmanlık şirketi olan Drewry’nin yayınladığı hatların tam zamanlı varış oranlarında, 25 koridorda, 2 bin 90 gemi varışı dikkate alınıyor. Raporda, Hong Kong, Los Angeles, Long Beach, Norfolk, Rotterdam, Hamburg, Jebel Ali ve Sydney olmak üzere 8 adet limandaki varış bilgileri kullanılıyor. Knudsen, “Drewry’nin son yayınladığı ve 2013 yılı son çeyreğini kapsayan raporunda Maersk Line, bir evvelki çeyrekten 0.8 puan daha iyi bir neticeyle, yüzde 80.1 varış oranıyla birinci sırada yer aldı. Bu, sektör ortalamasından 16.3 puan daha iyi” diyor ve ekliyor: “Koridor bazında bakıldığında ise AsyaAvrupaAkdeniz koridorunda bu oran yüzde 89.9’a çıkmıştır. Maersk Line, bu koridordaki sektör ortalamasının yüzde 27.8 puan üzerinde. Transpasifik koridorunda ise yine sektör ortalamasının yüzde 16.8 üzerinde yüzde 83.8’lik tam varış oranı gerçekleştirildi. Transatlantik koridorunda ise durum diğer koridorlara göre farklı değil. Yüzde 85.1 tamzamanlı varış oranıyla Maersk Line sektör ortalamasının yüzde 8.5 üzerinde bir performans gerçekleştirdi. Drewry’nin raporunda, 2008 yılından günümüze kadar geçen 24 çeyreğe bakıldığında Maersk Line, 4 çeyrek hariç hep birinci sırada yer almıştır. Bu veriler Maersk Line’nın bu konuda ne kadar istikrarlı olduğunun başka bir kanıtı.” Taner Ankara