Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE 14 DIŞ HABERLER [email protected] (Fotoğraf: REUTERS) Yarmuk kâbusu S uriye’de insani krizin boyutu her geçen gün daha da ağırlaşırken Filistinli mültecilerin yoğun olarak yaşadığı başkent Şam’ın güneyindeki Yarmuk kampından görüntüler iki ateş arasında kalan binlerce sivilin gıda, ilaç yardımına ulaşmak için, enkaz haline dönmüş bölgedeki çaresiz bekleyişini gözler önüne serdi. Yarmuk Kampında çekilen, dün Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dağıtılan fotoğraf, bombardımanların yıktığı binalar arasında, bir avuç yardıma ulaşma çabasındaki yoğun kalabalığın yaşadığı kâbusu ortaya koyuyor. BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu, Yarmuk kampına gıda, temiz su ve sağlık malzemesi yardımlarının ulaştırılması için Şam yönetimi ve muhalif güçlerin acilen “güvenli ve engelsiz” erişimi kolaylaştırmaları çağrısında bulundu, kuşatmanın sona ermesini istedi. BM yetkilisi Filippo Grandi, kampı ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, bölgedeki yıkımın, yaşam koşullarının şoke edici olduğunu söyledi. Yalanlar, Tapeler ve ‘Kara Propaganda’ Yalanla gerçeğin karıştığı… Sanalın gerçek, gerçeğin kolaylıkla sanal olabildiği bir dönem yaşıyoruz. Bu is pus arasında sesini en yüksek perdeden çıkaranın sözü geçiyor. Denge fren mekanizmalarını tümüyle kaybeden Türkiye’de yalnız Recep Tayyip Erdoğan propagandasının çarkı çalışıyor. En son örnek TRT’deki Kızılelma dizisi... Adı sanıyla Recep Tayyip Erdoğan’dan dizide, “Türkiye’ye sızan paralel örgütün siyasi hedefi” diye söz ediliyor. Bunun hemen ardından 30 Mart için yaptırılan “Dombıra/Recep Tayyip Erdoğan” marşı çalıyor! Kurgu diziler bile artık Recep Tayyip Erdoğan propagandasının aracı. Başbakan, kendisi ve partisinin odağında olduğu yolsuzluk iddialarına; sadece bu en iyi bildiği şey olan “komplo söylemleri”, “kara propaganda” ve giderek dozu artan tehdit, şantajla cevap veriyor. Tıpkı daha önce Gezi’de yapmış olduğu gibi… PYD silahlı eylemlerini durdurdu DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Suriye’nin kuzeyinde özerk yönetim ilan eden PYD’nin silahlı kanadı YPG sözcüsü Aldar Halil’in Facebook sayfasından yaptığı duyuruda, tüm Suriye’de silahlı eylemleri durdurduğunu açıkladı. Duyuruda, kararın özerk yönetimin talebi üzerine, KürtArap savaşı çıkarma çabalarına karşı alındığı ifade edildi. Açıklamada Cizir, Kobani ve Afrin bölgeleri ile Suriye’nin Kürtlerin yaşadığı şehirlerindeki eylem ve saldırıların durdurulduğu belirtildi. YPG, saldırı olması halinde, meşru müdafaa kapsamında karşılık vereceklerini de duyurdu. ‘Müzakere değil diyalog’ Kıbrıslı Türk müzakereci Özersay, çapraz ziyaretler öncesinde Cumhuriyet’e konuştu DUYGU GÜVENÇ ‘Yedirtmeyiz’ çarkları çalışıyor Gezi’nin açıklaması neydi? Faiz lobisi ve dış mihraklar… Ülkeye çelme takmak isteyen bu çevreler, Türkiye’deki uzantılarını Başbakan’ın başı bağlı bacısının üzerine dek salmış; dinsizler meydanı boş bulunca camilerde dahi içki içip kutsalı ayaklar altına almışlardı… Bunların gerçekle hiç alakası olmadığı anlaşılana dek atı alan Üsküdar’ı geçmiş; Başbakan birer gövde gösterisine dönüştürtüğü Gezi karşıtı mitinglerde sürekli bu asılsız propagandalarla milleti millete kışkırtarak, “en iyi savunma saldırıdır” taktiğini kullanmıştı. Arkadan 17 Aralık tutuklamaları ve yolsuzlukları geldi. Orada da ayakkabı kutularına saklanan milyon dolarlara “İmam hatip okullarının bağış parasıydı”dendi… Birinci derece sit alanına oturtulan villalar gündeme geldiğinde mantıklı olsun olmasıngene propaganda için kullanılacak mazeretler hazırdı... Başbakan’ın aile fertlerinin istekleri paralelinde düzenlenen somut inşaat ayrıntılarına rağmen; söz konusu villalarda Erdoğan’ların sırf “konuk”olarak alıkonduğu söylendi. Yetmedi… Eski “Google” haritalarında bariz biçimde boş ve bakir olduğu gözlemlenen araziye kondurulan villaların, bu somut deliller hilafına, otuz yıldır orada bulunduğu iddia edildi… Kör kör parmağım gözüne, gerçeklerin ortaya çıkmasının hiçbir maddi önemi olmadığı böylece defalarca sağlanmış oldu... Erdoğan’ın yandaşları için yalnız “biat” esastı. Gezi döneminde “Antikapitalist Müslümanlar”dan İhsan Eliaçık bunu; “Onlara göre burada din düşmanları, darbeciler ve dış güçler var. Eski Ergenekoncular, ilk fırsatta hemen geri gelmek istiyorlar, sandık dışı yolla hükümeti devirip tekrar eski vesayet günlerine bizi geri götürmek istiyorlar… Düğmeye basıldı. Başbakan da ona karşı savaşan kahraman pozisyonlarına girdi. Bunlar aslıastarı olmayan şeyler, ama insanlar inanıyor ve Başbakan’ın etrafına sarılıyorlar, ‘Onu yedirtmeyiz!’ diye” açıklamıştı. Şimdi aynı “yedirtmeyiz” korosu sahne alıyor… Başbakan’ın salı günkü grup toplantısı bu bakımdan ibret vericiydi. Başbakan, “Montaj, dublaj, piyes… Bunlar oy alamayacağı için kasetleri devreye sokuyor. Ama avuçlarını yalarlar. Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görür!” diye yumruğunu sallarken, salonda fedai tipli birtakım gençler “Tasalanma yiğidim/Dünya düşman olsa da Allah bizden yanadır!” diye yeri göğü inletti. RTE’ye teslim olmayan… bu durumda “Allahsız” konumuna düşmekteydi… TBMM’nin Anayasa komisyonu Başkanı Burhan Kuzu bu yüzden boşuna, “(Kaset) Doğru olsa bile inanan olmaz!” fetvaları vermiyor… İslamcı yazar Emine Şenlikoğlu ne diyor? “Bugün biri sordu. Kaset doğru olsa ne derdin? Derdim ki dindarların zekâtını yoksullara ulaştırmak için Başbakan’a vermiş olabilirler…” “Rejim propagandası” böyle bir şey. Tek adam ne buyurursa o! O neye gerçek derse, sorgusuz sualsiz o gerçek kabul edilecek! Üstelik artık Allah ve din de açıkça işin içine katılıyor. RTE tapelerini sorgulayanlar neredeyse; “dindarların zekâtına” el uzatanlar olarak gösterilecek. Ramak kaldı… Gezi’de Eliaçık bunu gene “Dindar insanlara, kafadan ‘bunlar dinsiz’ dediğin zaman sorgulamaya gerek duymadan ‘o zaman orada işimiz olmaz’ diyorlar... Allah’a küfrettiler (dedin mi), budur yani! Bu Türkiye’de dinin sosyolojik yerinin çok köklü oluşundan kaynaklanıyor” sözleriyle açıklamıştı. Türkiye ilk kez bu denli gerçeklerden kopuk ve bu denli yalanlarla yoğrulmuş bir “kara propaganda” atmosferinde seçimlere girecek. Medya doğrudan “Alo Fatih”e bağlı. Muhalefet liderleri bile sansürlü… HSYK, internet, TİB, MİT yasaları tespih taneleri gibi peşi peşine dizilmiş. Art arda Meclis’e sunuluyor. Bu ülkede sonra sandıkta tecelli eden sonuca “milli irade” denecek… Türkiye hiç bu kadar karanlık olmadı. “Demokrasiyi yedirtmeyiz!” diyecek bir büyük silkinişe ihtiyacımız var. O silkinişi gerçekleştirebilecek miyiz. dersiniz? Tayland başbakanı başkenti terk etti Dış Haberler Servisi Tayland Başbakanı Yinlak Şinavatra’nın dün başkent Bangkok’tan ayrılarak güçlü olduğu kuzey kenti Çiang Rai’ye gittiği bildirildi. Başbakanın Bangkok’tan uzaklaşmasının gerginliği artıracağı yorumları arasında Bangkok polis sözcüsü Anuça Romyanan silahlı grupların başkentin 3 bölgesinde bir saat boyunca düzensiz olarak ateş açtıklarını duyurdu. Şinavatra, bir devlet destekli proje çerçevesinde inceleme amacıyla başkentten ayrıldığını vurgulayarak Ulusal Yolsuzluk Komisyonu’nda bugün hakkında yapılacak olan soruşturmada bulunmayabileceğini bildirdi. “Gidip gitmeme konusunda henüz karar vermedim” diyen Şinavatra, devletin pirinç destekleme programında yolsuzluk yapmakla suçlanıyordu. ANKARA Adada başlayan müzakerelerin ardından, 55 yıl sonra Atina ve Ankara’ya gidecek olan Kıbrıs Türk ve Rum müzakereciler VIP’te resmi olarak karşılanacak. Atina’ya gidecek ilk Kıbrıs Türk müzakereci Doç. Dr. Kudret Özersay, ziyaretine iki diplomatın eşlik edeceğini, iki gece kalacağını belirtti ve “Bizi VIP’te Yunan hükümeti resmi olarak karşılayacak” dedi. Özersay, çapraz ziyaretle ilgili rezervlerini de “Türkiye ve Yunanis tan ile yapılacak olan bir müzakereden çok bir diyalogdur” diye açıkladı. Kıbrıs Rum müzakereci Andreas Mavroyannis, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile Ankara’da, Özersay da Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Anastassis Mitsialis ile Atina’da bugün görüşecek. Tarihi kabuller öncesinde Özersay Cumhuriyet’e konuştu: Niçin iki gece konaklanıyor? Temaslar sürecek mi? ABD’den Karzai’ye baskı artıyor İlke olarak başka bir temas yapmayı düşünmüyoruz. Mavroyannis’i Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi; beni de Türkiye’nin Atina Büyükelçisi ağırlayacak. Otelde kalacağız. Bizi Yunan hükümeti resmi olarak karşılayacak, VIP’ten. Mavroyannis’i de Türkiye karşılayacak. 1959’da ZürihLondra anlaşmaları sırasında, Londra’ya Dr. Fazıl Küçük ile Makaryos, toplum lideri olarak davet edilmişti ama biz toplum liderlerinin görevlendirdiği müzakereciler olarak gidiyoruz. Dışişleri’ndeki görüşmeler ne kadar sürecek? Eşit süre mi olacak? Bire bir eşitlik bir noktaya kadar sağlarsınız, tam olamaz. Süreyi biraz da görüşmenin içeriği belirleyecek. Ama biri 2 saat kalıp çıkarsa diğeri 4 saat kalmayacak. Ben görüşme sonrasında TRT Türk’e canlı yayına çıkacağım, To Vima gazetesine röportaj vereceğim. Mavroyannis de NTV’ye canlı yayına çıkacak. Hangi pasaportla gideceksiniz? Türkiye’nin Rum Kesimi’ni, Yunanistan’ın KKTC’yi tanıması anlamına gelmeyecek, birbirlerini tanımış olmayacakları düzenleme yapıldı. Garantörler sürece ne zaman dahil olur? Çapraz ziyaretle garantörler devreye giriyor mu? Bu Türkiye ve Yunanistan ile yapılacak olan bir müzakereden çok bir diyalogdur. Müzakere edilecekse bizim önerimiz orada duruyor. Gelirler, toplantıya garantörlerle birlikte katılırlar, müzakereye geçeriz ama mademki bu aşamada bir araya gelinmesinden çekiniyorlar, bunu bir diyalog olarak kabul edebiliriz. Özellikle Kıbrıslı Rumların, Türkiye’nin tutumuna ilişkin bazı önyargıları var. Onu birinci ağızdan Türkiye’den duymak istiyorlar. Ama bu diyalog; bir noktada Türkiye ve Yunanistan’ın müzakere sürecine, dört taraflı konferans ile katılmalarını hızlandıracak olan bir süreçtir. Takvim konusunda beklentiniz ne? Bu şartlarda Rum tarafına bunu kabul ettirmek mümkün değil. Sadece takvimi kabul etmeyeceklerini biliyoruz ama eğer uluslararası aktörlerin, özellikle ABD’nin dahil olmasıyla süreç hızlanacaksa, sonucu görülür. Ne hissediyorsunuz? En son 1959 yılında Rauf Denktaş, İttifak Anlaşmaları’nın oluşturulması sırasında Atina Konferansı’na katılmıştı. Denktaş’tan sonra ilk defa Türk tarafını temsilen bir müzakerecinin Atina’ya gidiyor olması benim için son derece anlamlı. Mavroyannis ile ilişkileriniz nasıl? Arkadaş olduk artık. Bir şey söz konusu olduğunda birbirimize cepten telefon açıp doğrudan diyalog kuruyoruz. Uzun yıllardır bu hep BM üzerinden oldu. Doğrudan diyalog en sağlıklı diyalogdur. Zaten garantör ülke olan Yunanistan’ın, Kıbrıs’ın geleceğini belirleyecek diğer bir aktör olan Kıbrıslı Türklerle doğrudan diyalog kurması sağlıklıdır. Bu bir başlangıç olabilir. ‘Artık arkadaş olduk’ Dış Haberler Servisi Washington’dan Kâbil yönetimine, ikili güvenlik anlaşmasına imza atmamakta kararlılığını sürdürmesi halinde, “Afganistan’daki askeri varlığını bu yılın sonu itibarıyla tümüyle çekme” kartı çıktı. ABD Başkanı Barack Obama, haziran ayından bu yana ilk kez Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ile önceki gün telefonda yaptığı görüşmede Kâbil yönetiminin uzun süredir onaylamadığı tartışmalı anlaşmayı konuştu. Obama’nın ikili güvenlik anlaşmasını imzalamayacak gibi görünmesi nedeniyle Karzai’ye, ABD’nin ilave durum planlamaları yapma yönünde harekete geçmekte olduğunu ilettiği kaydedildi. ‘Dindarların zekâtı!’ Kırım savaşı U ‘Berkut’ dağıtılıyor kararı aldı. Simferepol’da Rusya yanlısı göstericilerle Kırım Tatarları arasında çıkan çatışmalarda yaklaşık 30 kişinin yaralandığı belirtiliyor. (Fotoğraf: AP) Türkiye’ye füze uyarısı iddiası VIRGINIA (ANKA) Füze savunma sistemi projesini, Çinli CPMIEC şirketiyle gerçekleştirme kararını veren Türk hükümetinin, kararını gözden geçirmesi için müttefiklerinden gelen baskıların yoğunlaştığı öne sürülüyor. Savunma konularında uzmanlaşmış ABD’li site DefenseNews, “Müttefikler, Çin ile Füze Anlaşması Konusunda Türkiye’ye Baskıyı Yoğunlaştırıyor” başlıklı haberinde, Türkiye’nin 3.44 milyar dolarlık kontrata ilişkin kararını gözden geçirmesinin istendiğini kaydetti. Christian Wulff’un konuşmaları Bild’de Dış Haberler Servisi Eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un Bild Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann’ın telesekreterine bıraktığı notun tamamı yayımlandı. Eski Cumhurbaşkanı Wulff’u istifaya götüren süreçte önemli yer tutan konuşmada Wulff, Diekmann’dan kendisiyle ilgili yapılacak haberin bir gün ertelenmesini istediği belirtildi. ayrılmanın gündeme gelebileceği” yöDış Haberler Servisi Batı’ya karnündeki açıklamaları bölgedeki tansiyoşı Ukrayna’da güç mücadelesini sürdüren nu artırdı. Ukrayna’da yaşayan Sinan Rusya, askeri tatbikata başladığını duyururGündoğan’ın Cumhuriyet’e verdiği bilgilere ken etnik Rus nüfusun yoğun olduğu Kırım göre, Kırım Parlamentosu’nun, ülkedeki sibölgesinde dün Rusya yanlıları ile karşıtlayasi durumu ele almak için dün olağanüstü rı arasında çatışmalar çıktı. Moskova, mertoplanma kararı üzerine, Kırım Tatarları parkez ve batı askeri bölgelerinde dün itibarıylamento önünde toplandı. Kırım’ın başkenti la başlayarak 3 Mart’a kadar sürmesi planlanan sürpriz iki askeri tatbikat yapılması Simferepol’de (Akmescit) Kiev’deki geçici kararı aldı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir yönetimden yana olan yaklaşık 20 bin TaPutin’in ordunun savaşa hazırlık seviyesitar “Ukrayna Rusya değil” sloganları attı. nin ani bir şekilde kapsamlı olarak denetAynı alanda gösteri yapan bir grup Moskolenmesi gerekçesiyle tatbikat emri verdiği va yanlısı ile Tatar eylemciler arasında çaduyuruldu. Rusya Savunma Bakanı Sergey tışma yaşandı, olaylarda yaklaşık 30 kişinin Şoygu, 2. Ordu, hava ve uzay savunma yaralandığı kaydedildi. Bölgedeki Yahudi kuvvetleri dahil birliklerin alarm durumuna toplumunun okullarını kapattığı, önde gegeçirildiğini bildirdi. Tatbikatın Ukrayna ile lenlerinin bölgeden ayrılın, güvenli yerlere ilgili olup olmadığı tartışılırken Putin’in gegidin çağrıları yaptığı da gelen bilgiler araçen yıl orduya 6 kez ani savaş hazırlığı desında. Rusların yoğun yaşadığı, Rusya’nın netimi emri verdiği de hatırlatılıyor. Karadeniz Deniz Donanması’nın da bulunRus nüfusun yoğun olduğu bölgelerduğu Sivastopol’de ise bir resmi binadade Kiev’deki geçici yönetim destekçileriyki Ukrayna bayrağının indirilerek yerine le, Moskova yanlılarının gösterileri süRus bayrağı çekildiği, Kiev yönerüyor. Ukrayna’ya bağlı Kırım timi yanlısı belediye başkaÖzerk Cumhuriyeti Başbanının görevden alındıkanı Anatoli Mogilev Ukğı, yerine Rus vatanrayna parlamentosudaşı bir kişinin genun kararlarına uyatirildiği kaydedilcaklarını belirtirken di. Yalta’da da krayna’da geçici yönetim, Kırım Parlamento Rus tanklarıgöstericilere karşı aşırı güç kullanmakla, Başkanı Vladimir nın dolaştığı ölümlere neden olmakla suçlanan polise bağlı, Konstantinov’un, iddialar ara5 bin kişilik özel birlik “berkut”un lağvedilmesi “Ukrayna’dan sında. Renzi’ye güven tam Dış Haberler Servisi İtalya’da Matteo Renzi hükümeti, parlamentonun her iki kanadından da güvenoyu aldı. Yapılan güvenoylamasında yeni kabine 320 sandalyeli senatonun desteğini kazandı. 630 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nde de 598 milletvekilinin 378’inin desteğini alan Renzi hükümeti resmen göreve başlamış oldu.