02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞUBAT 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SÖYLEŞİ 9 Cezaevindeki vekil Dicle, ‘Tek silah patlasa Erdoğan yerinde kalamaz. Yüce Divan’a kadar gider’ diyor Çözüm sırat köprüsünde UTKU ÇAKIRÖZER 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, sadece AKP ile Fethullah Gülen cemaatinin yollarının ayrılmasına neden olmadı. Balyoz, Ergenekon ve KCK gibi özel yetkili mahkemeler tarafından yapılan yargılamalarda yaşanan hukuksuzlukların da herkes tarafından bilinir olmasını sağladı. Bu süreçte Balyoz davası hükümlüsü MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan ile Sincan’da; Ergenekon davasından tutuklu İlker Başbuğ, Fatih Hilmioğlu, Tuncay Özkan ve Deniz Yıldırım ile de Silivri’de görüştük. Önceki gün de KCK davasında 4 yıl iki aydır Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski DEP Genel Başkanı ve eski DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle ile görüştük. Dicle son 20 yılın 15’ini cezaevinde geçiren Kürt siyasi hareketinin önde gelen isimlerinden. KCK operasyonları sırasında Aralık 2009’da tutuklanan Dicle, 12 Haziran 2011 seçimlerinde Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku’nun bağımsız adayı olarak cezaevinden milletvekili seçildi. Ancak hakkında kesinleşmiş hüküm olduğu gerekçesiyle AKP’nin itirazı sonucu milletvekilliği düşürüldü ve yerine AKP listesinden Oya Eronat milletvekili oldu. Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde görüştüğümüz Dicle’nin 17 Aralık operasyonu, AKPcemaat kavgası ve bunların çözüm sürecine etkileri konusunda yaptığı değerlendirmeler şöyle: Şu anda 59 yaşındayım. Hayatımın 15 yılı cezaevinde geçti. 36 yaşında milletvekili oldum. 1994’te 39 yaşındayken içeri aldılar. Leyla Zana, Orhan Dogan ve Selim Sadak’larla birlikte 10 buçuk yıl yattık. 2004 Haziran ile Aralık 2009 arasında serbesttim. 24 Aralık 2009’da KCK davasında tutuklandığımdan bu yana 4 yıl iki aydır Diyarbakır’dayım. Orhan Doğan ve beni 2007’de seçime sokmamışlardı. 2011 seçimlerinde de milletvekilliğim bilinçli bir planlama ile elimden alındı. 2006 yılında söylediğim söz nedeniyle bekleyen davam Yargıtay’da acil öne alındı, tam seçim öncesi karar onandı. Onaylayan hâkimlerden biri YSK üyesiydi. Kararı bana seçime üç gün kala tebliğ ettiler. Listeler basılmıştı yani devlet seçime girmeme izin verdi, 86 bin oy alıp seçildim. 15 Haziran’da mazbata aldık, 21 Haziran’da ise YSK kararıyla düşürüldü vekilliğimiz. Arkasında tamamen AKP var. Son dakikaya kadar bekleyip işlerine yarayacak şekilde kullandılar kararı. l Öcalan ve Kürtlerin Türkiye’nin birliğini bütünlüğünü zorlayacak talepleri yok. Bağımsız devlet fikrini çoktan çöp sepetine attık çünkü 2.5 milyon Kürt İstanbul’da. Demokratik özerkliği de sadece kendimiz için değil, İstanbul’daki Kürt, Malatya’daki Türk için istiyoruz. BAĞIMSIZ DEVLET ÇÖP SEPETİNDE l 12 Eylül’de sağdan da soldan da insanları almışlardı. Karıştır barıştır için. Hatta Kenan Evren, ‘bir onlardan bir bunlardan astık’ demişti. Balyoz ve Ergenekon’da da devlet kendini aklamak için bir genel af ortamı yaratmak istiyor diye düşünüyoruz. Herkes faydalanırsa kimse itiraz etmez. GENEL AF ORTAMI HAZIRLANIYOR Yolsuzluk buzdağının görünen yüzü apitalizmin olduğu yerK de yolsuzluk vardır. Cemaat AKP’yi en zayıf yerinden vurmak istedi. AKP yolsuzluğa bulaşmış, batmış durumda ama buzdağının görünen yüzü yolsuzluksa, görünmeyen yüzü cemaat. Altını görmek zorundayız. Yoksa ona çarparız. 2009’da gözaltına alınan Hatip Dicle ve 9’u görevdeki belediye başkanının da aralarında olduğu 36 kişi plastik kelepçe takılarak adliyeye getirilmiş, görüntüler günlerce tartışılmıştı. l 17 Aralık’tan sonra Diyarbakır’daki mahkemeleri protesto ediyoruz. Daha önce devletin kurumları olarak görürdük ancak 5 tutuklu arkadaşımızı çıkarmama konusundaki tavırlarını gördüğümüzden beri ‘Paralel devletin mahkemesisiniz. Size güvenmiyoruz, tanımıyoruz’ diyerek mahkemeye çıkmıyoruz. MAHKEMELERE PARALEL BOYKOTU üresel hareket Erdoğan’ı istemiyor Mesele sadece 17 Aralık, sadece yolsuzluk soruşturması değil. Cemaat Mavi Marmara’dan beri hazırlanıyordu. Eğer dolar bir haftada 2.40’a vurmuşsa bunun farklı anlamı var. ‘Küresel sermaye hareketi’ diye de bakmak lazım. 17 Aralık küresel kolları olan bir darbe. Erdoğan’ı istemiyorlar çünkü o bir neoOsmanlıcı. Batı’ya, ABD’ye kafa tutuyor. Bir de tabii cumhurbaşkanlığı seçimi var... K Fiyaskonun nedenleri man DTK sözcüsüydüm. Yaşanan fiyaskoda herkesin sorumluluğu var: 1. Kürtlerle AKP arasında bir güvensizlik vardı. 2. Bazı yerlerde zafer havasında biraz ‘abartılı’ kutlamalar yapılmış olabilir ama arkasında örgüt çalışması yoktu. Halkın doğal sevinciydi. 3. CHP lideri Baykal’ın ağır eleştirileri Erdoğan’ı etkiledi 4. Başbakan’ın ilk tepkisi ‘Ne güzel halk seviniyor’ oldu ama gelen sert tepkiler üzerine hemen geri adım attı. Sürece sahip çıksa atlatılabilirdi. O geri adım atınca Kürtler de ‘Bak işte AKP yine aldatıyor’ dedi. Sonrasında da Öcalan’a tecrit başladı. özüm süreci dediğimiz olay Ç yeni değil. 2009’dan beri gündemde. Habur ile başladı. Ben o zalayacak ama son günlerde Cemil Bayık ve Selahattin Demirtaş ‘Erdoğan olsa da olmasa da çözüm süreci devam eder’ diyorlar. Biz bu sözleri çok önemsedik. Acaba birileri ‘Bu devlet politikasıdır, değişmez’ mesajı mı götürdü PKK’ye’? Devletin bir kanadı olabilir. Belki de ulusalcı kanadı. ‘Erdoğan gittiği anda savaş başlar’ diye düşünenlere bir yanıt olarak mesaj mı götürüldü? Yani ‘Böyle düşünmeyin’ denmiş olabilir. Özal öncesinde ve 199697’de de bu tür ulusalcı güçler PKK ile temastaydı. Ulusalcı güç dediklerimiz, 1 Mart tezkeresinde ABD ve Batı’ya rağmen ‘hayır’ diyenler. Devletin hep böyle bir kanadı olmuştur. rış konusunda samimi olsa Erdoğan vazgeçilmez olur mu hiç. Kürtlerin talepleri belli. Anadili, barışçı çözüm, demokratik özerklik. Erdal İnönü’yü ayrı tutarsak SHPCHP çizgisindeki liderlerin hiçbiri Kürtlere güven veren politikalar izlemedi. Ne Baykal, ne Karayalçın ne de Kılıçdaroğlu. CHP’de Sezgin Tanrıkulu var ama o sadece bir birey. Güven vermek programla, söylemle, duruşla olur. rgeneko larında kimler tutuklandı? E Çetin Paşa, İlker Paşa... Or 20 yılın 15’i hapislik Balyoz’da ulusalcılar tasfiye edildi iz cemaate hiç güvenmeyiz 12 Eylül sonrasında askerlere destek veren iki Nurcu hareketten biri Gülen cemaatiydi. Öncelikleri devlet içinde örgütlenmekti. İlk önce Çiller ile mesafe aldılar. En büyük kadrolaşmayı ise AKP döneminde yaptılar. Ama sonunda aralarında iktidar kavgası çıktı. Cemaat Kürt sorununda çözüm yanlısı değil. Erdoğan daha milli, Türkiyeli geliyor bize. Cemaat tamamen ABD ve Batı ile birlikte hareket ediyor. Kürt hareketi cemaate hiç güvenmez. B n ve Balyoz dava Bilinçli engellendim arıgül yerine Çelebi’yi önerdik CHP, İstanbul’da hayal kırıklığı yaşayacak. Cemaatle işbirliği yapıp sağ tandanslı aday buldular. Ama İstanbul’a güçlü bir işçi sınıfı hep var olmuştur. Eğer seçimi AKP kazanırsa bu HDP’nin değil CHP’nin sorumluluğudur. Biz ‘Süleyman Çelebi’yi gösterin destekleyelim’ dedik. Yok dediler. HDP o işçi sınıfıyla birlikte tahmin edilmedik ölçüde yüksek oy alacak. S KK’ye ‘süreç bitmez’ güvencesi 17 Aralık sonrası PKK’deki hava şu: Erdoğan gidecek ve savaş baş P rdoğan vazgeçilmez değil ama... Erdoğan tabii ki vazgeçilmez değil ama siyaset hesap işi. Alternatifi var mı? Yok. Kürt sorununda bize kim güven veriyor? CHP gerçek bir sol parti olsa, halkların özgürlüğü ve ba E dunun ulusalcı güçleri tasfiye edildi ama 1990 ile 99 arasında Kürtleri yakıp yıkan, faili meçhulleri yapanlar ortada yok. İçerideki generallerin hiçbiri yakıp yıkmadı. Çıksınlar tabii ki. Ben Yalçın Hoca (Küçük) ile tanışırım. Eleştiririm kendisini ama içeride kalmasını arzu etmem. Erdoğan şimdi tekrar bu ulusalcı güçlerle ilişkiyi onarmak istiyor. Neden? Çünkü anladı ki kendisi de gidecek. ABD elçisini neden gönderirsin ki? Erdoğan ancak soğukkanlı davranırsa bu krizden sağ çıkar. Bunu yapabileceğine ise güvenemiyorum. Çok ani ve aşırı tepkiler veriyor. Fırtınalı havada dümende sakin durmak lazım. Neden ABD büyükelçisini göndermeye kalkarsın ki! Mesela TÜSİAD’a ‘hain’ diyor. Yanlış, doğru değil. Dostlarını dinlemesi lazım. Kim eleştiriyorsa düşman oluyor. Oya Hanım’dan beklerdim ki... Yerime milletvekili olan Oya Hanım’a (Eronat) ne diyeyim? Yanlış yaptığı muhakkak. Ben olsam, böyle bir skandal altında milletvekilliğini kabul etmezdim. En azından ‘Hatip Dicle’ye yapılan hukuksuzluktur ama yasalar böyle olduğu için buruk olarak bu görevi alıyorum’ demesini beklerdim. Maalesef AKP’de kimseden ses çıkmadı. Tek silah patlarsa yerinde kalamaz Kürtler varız şimdi yanında ama o da en fazla 2 ay sürebilir. Seçimden sonra ummadığımız gelişmeler olabilir. Savaş başlarsa hepimiz yas tutarız. 30 Mart yerel seçimleri Kürt sorununun nereye evrileceği açısından çok önemli. Şu anda sırat köprüsündeyiz. Eğer barışa evrilirse Erdoğan da cumhurbaşkanı olarak Köşk’e çıkar ama şu anda süreç ilerlemiyor. Yasal zemin olmayınca müzakereye de dönüşemiyor. Olumsuz bir senaryoda yeniden çatışma ortamına girilir. Kimes için iyi olmaz. Köşk planları ise hava olur. Erdoğan belki kendini padişah olarak görüyor ama dışta da, içte de büyük projelerinin hiçbirini hayata geçiremiyor. BDP de, İmralı da, Kandil de gidişattan memnun değil. Önümüzdeki dönemde tek silah patlasa Erdoğan KP bugüne kadar hep konjonktürel ittifaklar yaptı. LiA beraller, demokratlar hep yanındaydı. Tüm dostları teker teker terk etti. Son olarak cemaat de gitti. Bir tek biz yerinde kalamaz. Yüce Divan’a kadar gider. Neden çözdürmezler bu işi, çünkü Batı dünyası halkların kardeşliği içinde bir çözüm istemiyor. Biz bunu 1992’den bu yana biliyoruz. Leyla Zana ve Ahmet Türk ABD’ye gitmişti. Orada onlara ‘Çözümün daha sırası değil’ dendi. Burada yaklışık 1000 hükümlü ve tutuklu var. Tüm koğuşlar ağzına kadar dolu. En büyük kaygımız ağır hasta durumundaki arkadaşlarımız. Bunlardan üçünün durumu çok kritik: Halil Güneş, Şemsettin Kargılı, Adnan Yalçın. Üçü de kanser ve vücutlarına yayılmış durumda. Bir an önce çıkarılmaları lazım. KCK davası hükümlüsü de değil bunlar. Hastalık insani bir olaydır. Ergenekon ve Balyoz’da da birçok hasta tutuklu var. Bu insanlar ölüme terk edilmemeli. Batı henüz çözüm istemiyor HP ‘kredi’sinin değerini bilmedi Bir başka hatası da muhalefete olan tavrı. Kılıçdaroğu çıktı ve ‘Kredi açtık’ dedi. Başbakan ‘Muhtaç değiliz’ yanıtını verdi. Ana muhalefete böyle söylenmez, TÜSİAD’a hain denmez. Ben bu nedenle güvenmiyorum Erdoğan’ın bu süreci tamamlayabileceğine. Usta deniyor ama hiç usta gibi hareket etmiyor. C Günah keçisi yapılmamalı Meclis’te Oya Hanım’a söylenen sözler gereksiz şeyler, doğru söylemler değil. Oya Hanım günah keçisi yapılmamalı. Bu AKP yönetiminin kararı. İtirazı yapan parti yöneticisi Haluk İpek ama bu konu AİHM’de. 1994’teki DEP kararında AİHM Türkiye’yi mahkum etmişti, aynısı olacak. Halk tarafından seçilmiş bir isim kurumların kararıyla engellendi. Anayasal hiçbir dayanağı yok. Diyarbakır’da da hastalar var T.C. YALVAÇ İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/28 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Isparta il, Yalvaç ilçe, Aşağıkaşıkara köyü, Sakızlık (köy civarı harman) Mevkii, 1539 Parselde kayıtlı, taşınmaz toprak yapısı itibarıyla killimillikumlu, orta bünyeli tarım arazisi niteliğindedir. Taşınmaz üzerinde yaşlarında 980 adet elma ağacı ve 910 yaşlarında 145 adet kayısı ağacı mevcuttur. Taşınmazın yüzölçümü 38.253,00 m2, oranı %18, Kısmeti: 221.565,00 TL’dir. 1. Satış Günü: 05/03/2014 günü 10.40 10.45 arası 2. Satış Günü: 31/03/2014 günü 10.40 10.45 arası Satış Yeri: Çevre yolu üzeri, Şoförler Cemiyeti Otoparkı YALVAÇ 2 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Isparta il, Yalvaç ilçe, Aşağıkaşıkara köyü, köyiçi mevkii, 1393 parselde kayıtlı. Taşınmaz yığma bina ve arsasından oluşmaktadır. Binanın iç ve dış cephesi sıvasız ve boyasızdır. Binanın çatısı ahşap doğrama üzerine kiremit kaplama ile oluşturulmuştur. Binanın tavan döşemesi yoktur. Binanın zeminleri de beton halde olup herhangi bir malzeme ile döşenmemiştir. Binanın pencere ve kapı imalatları yapılmamıştır. Taşınmazın yüzölçümü 190,00m2 KDV oranı, %18, Kıymeti 30.000,00 TL’dir. 1. Satış Günü: 05/03/2014 günü 10.50 10.55 arası 2. Satış Günü: 31/03/2014 günü 10.50 10.55 arası Satış Yeri: Çevre yolu üzeri Şoförler Cemiyeti Otoparkı YALVAÇ 3 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Isparta il, Yalvaç ilçe, Aşağıkaşıkara köyü, Sakızlık (köy civarı harman) mevkii, 1537 parselde kayıtlı. Tapu kaydında tarla vasfında, killimillikumlu, orta bünyeli toprak yapısına sahip, kıymet takdir işlemi tarihiyle boş vaziyettedir. Taşınmazın yüzölçümü 2.359.00m2, KDV oranı %18, Kıymeti 11.795,00 TL’dir. 1. Satış Günü: 05/03/2014 günü 11.00 11.05 arası 2. Satış Günü: 31/03/2014 günü 11.00 11.05 arası Satış Yeri: Çevre yolu üzeri, Şoförler Cemiyeti Otoparkı YALVAÇ Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır, birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV. 12 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır: aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikte teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/28 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.06/01/2014 (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 6563) T.C. KARATAŞ SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN Dosya no: 2012/233 Esas DAVALI RAHİME KALAAĞASI DÖŞEME MAH. 60071 SK BİRİK APT. K1 D6 SEYHAN/ADANA Mahkememizde görülmekte olan Elbirliği Mülkiyetinin Paylı Mülkiyete Çevrilmesi ilişkin davanın yapılan yargılamasının ara karan gereğinde; DAVALI EMEL KALAAĞASI’ya gösterilen adreste tebliğat yapılamamış ve geçerli adresi de zabıta tahkikatına rağmen bulunamamış olduğundan tebliğatın ilanen yapılmasına karar verilmiş olup; Adana ili Karataş ilçesi Kesik köyü 131, 138, 152 sayılı parsellerde taşınmazları bulunduğu, müvekkil ile davalılar bu taşınmazlara iştirak halinde malik olduğunu, gerek müvekkil gerekse sayıları oldukça fazla olan diğer davalıların gayrimenkulün bu durumundan rahatsız olduğunu, iştirak halindeki mülkiyette taraflar bağımsız hareket edememekte olduğunu, gayrimenkule ilişkin her türlü kararda bir araya gelmek ve oybirliği ile karar vermek gerekmekte olduğundan, gayrimenkulü hiçbir şekilde değerlendiremediklerini taraflardan birinin ölümü ve paylarının mirasçılarına geçmesi durumunda bu durumun daha da güçleştiğini bu nedenle iştirak halinde mülkiyet durumunda bulunan taşınmazın müşterek mülkiyete çevrilmesini dava ve talep etmiştir söz konusu taşınmazlar ile ilgili davalı RAHİME KALAAĞASI’nın duruşmanın bırakıldığı 31/01/2014 günü saat 09.25’te mahkememizde bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi aksi takdirde yokluğunda devam olunacağı ilan olunur. 24/12/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 6064) Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Erhan Eren T.C. BEYKOZ KADASTRO MAHKEMESİ’NDEN İLAN Dosya No: 2010/2132 Esas Davacı kanlıca Orman İşletme Müdürlüğü tarafından davalı Nuri Tutal aleyhine açılan “Kadastro tespitine itiraz” davasının açık yargılaması sonunda Aşağıda ismi ve adresi yazılı bulunan davalı NURİ TUTAL’ın Örnekköy köyü, Beykoz adresine tebligat yapılamadığından, dosyanın Anadolu 3. Kadastro Mahkemesi’nden Mahkememize devredildiği, yargılamanın Beykoz Adliyesi Kadastro Mahkemesi’nde yapılacağı ve duruşmanın atılı bulunduğu 06.03.2014 günü saat 11.00’da mahkememizde hazır bulunması hususu ilanen tebliğ olunur.24.09.2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 6193)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle