25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞUBAT 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Gezi Direnişi’nde yaralanan B.E.’nin soruşturmasında 7 polis ‘hatırlamıyoruz’ dedi Hafızalarını yitirdiler! CANAN COŞKUN Gezi Parkı eylemleri sürerken polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesiyle yaralanan ve 231 gündür komada olan B.E’nin soruşturmasında Okmeydanı Mahmut Şevket Paşa Mahallesi’nde görev yapan polislerin ifadeleri alındı. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli 7 polis, Memur Suçları Soruşturma Bürosu savcısı Abdullah Yıldırım’a verdikleri ifadede hiçbir suçlamayı kabul etmedi. Polisler eylemler sırasında çok yoğun çalıştıklarını, nerede görev yaptıklarını hatırlamadıklarını söyledi. Polisler Gezi olayları boyunca herhangi bir şekilde gaz kullanmadıklarını savundular. Polis memurlarının ifadelerini HSYK 1. Dairesi’nin 16 Ocak adli yargı kararnamesi ile soruşturmayı yürütürken görevi değişen Adnan Çimen’in yerine gelen Yıldırım aldı. ‘Biber gazı kullanmadık’ Fakat bu olayda yani B.E’nin yaralandığı olayda kesinlikle gaz tüfeği kullanmadım. Zaten bu olayı da kişiyi de hatırlamıyorum.” Polis memuru M.C., olay tarihinde bahsi geçen yerde görevli olduğunu belirterek “O günlerde çevik kuvvet polisi olarak bütün Gezi olaylarına müdahale ediyorduk. Dolayısıyla müdahale ettiğim olayları tek tek hatırlamam mümkün değildir. Çok yoğun çalışıyorduk. Bir keresinde görevli olarak gittik. 3 gün şubeye dönmeden çalıştığımızı hatırlıyorum. Eğitim aldım ancak görevli bulunduğum Gezi olayları boyunca herhangi bir şekilde gaz kullanmadım” dedi. Polis memuru O.Ş. de, olay tarihinde görevli olarak Gezi olayla Savcı Yıldırım tarafından sorgulanan 7 çevik kuvvet polisi suçlamaları kabul etmeyerek B.E.’yi yaralamadıklarını söyledi. Polis memuru Ö.K., B.E.’ye gaz tüfeği ile ateş ederek yaralanmasına sebebiyet vermediğini savunarak şunları söyledi: “Olay tarihi 16 Haziran 2013’te görevli olduğum doğrudur. Ancak nerede görev yaptığımı hatırlamıyorum. Gezi olayları boyunca çok yoğun çalıştık ve görev yerlerimiz sabit değildi. Gaz kullanma konusunda hizmet içi eğitim aldım. Gezi olayları sırasında müdahale ettiğimiz durumlarda gaz tüfeği kullandım. ‘Çok yoğun çalışıyorduk’ rı nedeniyle Mahmut Şevket Paşa Mahallesi’ne gidip gitmediğini ve olayı hatırlamadığını kaydederek diğer polisler gibi eylemlerde hiç gaz kullanmadığını iddia etti. Polis memuru Y.D. ise olay tarihinde çevik kuvvet polisi olarak Şişli PERPA durağında görevli olduğunu ancak B.E’nin yaralandığı sokakta müdahalede bulunup bulunmadığını hatırlamadığını öne sürdü. Polis memuru H.B. de olay tarihinde nerede görev yaptığını ve olayın cereyan ettiği yerde görev yapıp yapmadığını hatırlamadığını savunarak “Gezi olayları sırasında müdahale ettiğimiz durumlarda gaz tüfeği kullandım ancak bu olayda kesinlikle gaz tüfeği kullanmadım. Zaten olayı da hatırlamıyorum. Adliyeye gelince öğrendim” ifadelerini kullandı. bakımda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ergenekon tutuklusu Kemal Alemdaroğlu’nun, hastalığının ağırlaşması üzerine yoğun bakıma alındığı öğrenildi. Prof. Fatih Hilmioğlu, görüş günü koridorda karşılaştığı Alemdaroğlu için “Canlı cenaze gibiydi” ifadesini kullandı. Prof. Hilmioğlu’nun Alemdaroğlu ile ilgili gözlemlerini, Tuncay Özkan cezaevinden yazdığı son mektubunda “ACİL” ifadesiyle paylaştı. Edinilen bilgiye göre, Hilmioğlu, Alemdaroğlu ile görüş gününde koridorda karşılaştı. Alemdaroğlu’nun hasta olduğunu gören Hilmioğlu, Özkan ile bu bilgiyi paylaştı. Özkan da Alemdaroğlu’nun durumunu son mektubunda şu ifadelerle aktardı: “Silivri tutsaklarından, İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Kemal Alemdaroğlu hastaneye kaldırıldı. 29 Ocak Çarşamba günü, eşiyle kapalı görüşü sırasında fenalaşan Alemdaroğlu, acil olarak Silivri devlet hastanesine kaldırıldı. Yoğun bakımda tedavi altında tutulan Alemdaroğlu 75 yaşında ve iki haftadır ağır sağlık sorunları yaşıyor. Ateşi 40’ın üzerine çıkıyor.” Yoğun ‘Hekimliğimden utandım!’ Genelkurmay Başkanlığı, Danıştay saldırısının şemasını kabul etmedi Özkan, hastaneye kontrole giden Hilmioğlu’ndan dönüşte Alemdaroğlu’nun durumu hakkında bir şeyler yazmasını istedi. Özkan’ın isteğini kabul eden Hilmioğlu, mektuba, şunları yazdı: “Hekimliğimden utandım! Hekimler de hakimler gibi artık mesleklerini özgür iradeleri ile yapamıyorlar. Kimisi korkudan, kimisi galiba paralel devlet olgusundan... Ailemizle görüş günü olan Alemdaroğlu ile de koridorda karşılaştım. Ayakta bile zor duramazken adeta canlı bir cenaze gibiydi. Eşi ile ancak 15 dakika görüş yapabilmiş ve rahatsızlanması üzerine hastaneye kaldırdılar.” Fotoğraflar: VEDAT ARIK ‘Davanın seyri değişecek’ İstanbul Haber Servisi Danıştay saldırısı sanıkları ile Ergenekon davasında yargılananların ilişkisi olduğunu gösteren şemanın Genelkurmay tarafından kabul edilmemesinin davanın seyrini değiştireceği belirtildi. Ergenekon davasının sanık avukatlarından Celal Ülgen, “Çetenin varlığı bir kez daha ortaya çıktı. Bu kararı, Yargıtay’a delil olarak sunacağız. Karar davanın seyrini değiştirecektir. Yargıtay bu cevabın ardından gerekçeli kararı yazmakta zorlanacaktır” dedi. Avukat Dilek Helvacı da şemanın sahte olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını söyledi. Davanın temel belgeler arasında gösterilen ve Genelkurmay Başkanlığı’nca hazırlanarak gönderildiği öne sürülen Danıştay saldırısı şeması Genelkurmay Başkanlığı’nca kabul edilmedi. Savcının mütalaasında “Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan şema” olarak yer vermesinin ardından Genelkurmay’dan Danıştay saldırısıyla ilgili istenen belgeler 22 Haziran 2012’de mahkemeye ulaştı. ADALET BAKANLIĞI SORUŞTURMA İZNİ VERMEDİ ‘Katil polis’ suç değil ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Adalet Bakanlığı, başkentte düzenlenen Gezi eylemleri sırasında köprü duvarına “Katil polis” yazan Metin Çelikez hakkında Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesi uyarınca “devletin Emniyet teşkilatını alenen aşağılama” suçundan savcılığa soruşturma izni vermedi. Bu yazının halkı silahlı isyan veya direnişe teşvik etmediğini belirten bakanlık, “Kişilerin eleştiri hakkını kullanmaları sonucu ortaya koydukları düşünceler suç oluşturmaz” dedi. Toplumun bu ifadelere “tolerans ve hoşgörü” göstermesi gerektiğini ifade eden bakanlık, buna karşın Çelikez hakkında devlete ait köprü duvarına bu yazıyı yazmasından dolayı “mala zarar verme suçundan işlem yapılabileceğini” belirterek savcılığa yol gösterdi. Gezi Direnişi’ne destek kapsamında 4 Haziran 2013’te saat 22.00 sıralarında Eskişehir Yolu’nda konvoy oluşturuldu. Konvoy Ümitköy Köprüsü’ne geldiğinde araçtan inen Çelikez, duvara “Katil polis” diye yazdı. Yazıyı yazanın Metin Çelikez Yaka paça gözaltı hangi bir evrak numarasına veya benzeri bir kayda rastlanmadı. Şema Genelkurmay’da hazırlanmış ise hangi bilgi, belge ve delillere istinaden hazırlandığı, hazırlanmadı ise hangi kişi veya kurum tarafından Genelkurmay Başkanlığı’na verildiği tespit edilemedi” denildi. İstanbul Haber Servisi Polisin attığı biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu 233 gündür yoğun bakımda tutulan B.E’yi vuran polislerin yakalanması istemiyle Taksim Tünel’den Galatasaray Lisesi önüne yürümek isteyen Halk Cephelilere polis müdahale etti. Yaka paça ve dövülerek gözaltına alınan 10’a yakın kişi Emniyet’e götürüldü. Grup, “Sabrımızı sınamayın. B’yi vuran açıklayın”, “Diren B. anneler seninle”, “B’yi vuranlar cezalandırılsın” yazılı pankartı açarak ellerinde meşalelerle Galatasaray Lisesi önüne yürümek istedi. Grubun önünü kesen çevik kuvvet polisi ise dağılmalarını istedi. Bunun üzerine gruptakiler “Adalet istiyoB.E 231 gündür ruz”, “B.E. onurumuzdur” sloganları atarak komada. oturma eylemine başladı. Grubun dağılması konusunda verilen sürenin dolması üzerine TOMA’dan göstericilerin üzerine basınçlı su sıkıldı. 10’a yakın kişi de polislerce yaka paça ve dövülerek gözaltına alındı. Aralarında kadınların da bulunduğu göstericiler bindirildikleri polis otobüsünde de dövüldü. Bu arada polis otobüsünde bulunan Halk Cephelilerin dövüldüğünü gören bazı yurttaşlar da polise tepki gösterdi. Polis yetkilileri grubun kendilerine taş attığını söylerken yurttaşlar ilk müdahalenin polis tarafından yapıldığını belirterek tepkilerini sürdürdü. Polisin izin vermemesi üzerine ara sokaklardan yürüyen grup Galatasaray Meydanı’na geldi. Açıklamada “Ali İsmail, Ethem ve B.’nin hesabını soracağız. B.’yi vuran polislerin ortaya çıkarılması için her cuma burada olacağız” denildi. Daha sonra Grup Yorum da türkülerini B.E. için söyledi. Bakanlık eleştiri hakkı dedi Bakanlık ise soruşturma izni talebine ret kararı verdi. Kararın gerekçesinde AİHM’nin düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin yorumlarına işaret edilerek “Düşünce ve ifade özgürlüğü, sadece toplumda beğenilen, kabul gören, zararsız veya kayıtsızlık içeren bilgiler veya fikirler için değil, kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerli sayılmaktadır. Yazılan yazının sertliğine rağmen şiddet, silahlı direniş ya da isyana teşvik içermemektedir” değerlendirmesi yapıldı. Bakanlık, “Yazılan yazıda, nefret ya da kin duygusunu aşılama söz konusu değildir. Esasen eleştiri hakkı, anayasamızda güvence altına alınan ifade özgürlüğünün doğal bir parçasıdır. Ağır, sert veya incitici nitelikte de olsa eleştiri hakkı kullanıldığında kişiye yaptırım uygulanamaz” dedi. olduğu belirlenince, savcılık 301. maddeden soruşturma başlatma kararı aldı. 301. madde kapsamına soruşturma açılması izne tabi olduğu için Ankara Basın Savcılığı, Adalet Bakanlığı’na başvurdu. etenin varlığı ortaya çıktı’ Avukat Ülgen, şemanın Genelkurmay tarafından hazırlanmış gibi gösterildiğinin ortaya çıktığını belirterek “Danıştay saldırısına ilişkin hazırlanan şema da çetenin yaptığı işlerden biri. Genelkurmay kurum içinde kendisi bir araştırma yapmalı, hem de Genelkurmay Askeri Savcılığı’na başvurarak kim tarafından mahkemeye gönderildiğini tespit etmek zorunda” dedi. Gönderilen yazıyı Yargıtay’da delil olarak sunacaklarını anlatan Ülgen, özetle şunları kaydetti: “Yargının seyri değişecektir. Mahkeme gerekçeli karar yazmakta da zorlanacak. Geldiğimiz noktada çetenin varlığı artık açıkça ortaya çıktı. Çetenin varlığını gösteren 10 tane klasör hazırladım. Bunları da delil olarak sunacağım.” ‘Ç MHP’Lİ ALAN, MECLİS BAŞKANI ÇİÇEK’E MEYDAN OKUDU: Balyoz sanıklarının yeniden yargılama talepleri Savcı görüş bildirecek ‘Balyoz yeniden görülmeli’ arardan 6 ay sonra yanıt Savunma avukatla rı mahkemeye başvurarak şemayla ilgili resmi yazı istedi. Mahkemenin bu istemi reddetmesi üzerine sanıklardan Kemal Kerinçsiz’in avukatı Mehmet Demirbilek 3 Temmuz 2013’te Genelkurmay’a dilekçe göndererek resmi bilgi istedi. Genelkurmay ise Ergenekon davasının karar verildiği 5 Ağustos 2013’ten 6 ay sonra 17 Ocak 2014’te cevap yazısı gönderdi. Genelkurmay’ın yanıtında konuyla ilgili tahkikat heyeti kurulduğu, emekli olan bir kısım personelin ifade vermeyi reddettiği belirtildi. Yanıtta “İstihbarat Başkanlığı, İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Daire Başkanlığı’ndaki arşiv araştırmasında şemanın kurumumuzda hazırlandığını gösteren her K Kütahyalı günah çıkardı! ‘Dava sahte delillerle yürütüldü’ Avukat Helvacı da “Şemanın sahte olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bu kararı Yargıtay’da delil olarak sunacağız. Bir kez daha bu davanın sahte delillerle yürütüldüğünü görmüş olduk. Bundan sonraki süreç tüm sanıkların tahliyesi ile sonuçlanmalıdır” dedi. Helvacı, şemanın mahkemeye gelmeden kararın açıklanmasının eksik hukuk kararı olduğunu kaydetti. Haber Merkezi Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, TÜBİTAK’ın yaptığı 5 No’lu harddisk incelemesinin ardından Balyoz davası sanıklarının normal bir mahkemede yeniden yargılanması gerektiğini belirterek “Şu an Gülen cemaatinin amacı, hükümeti devirerek Ergenekon sürecinde olduğu gibi generalleri, Mustafa Balbay’ı, Perinçek’leri aldıkları gibi Abdullah Gül’leri, Erdoğan’ları içeri almak” dedi. Ulusal Kanal’da yayımlanan “Neler Oluyor” programına konuk olan Kütahyalı cemaatin yayın organı Sızıntı dergisinin ismine göndermede bulunarak “Cemaat sızar. O derginin adı boş yere Sızıntı değildir. Kemalist rejim döneminde de özel yetkili savcıların tümü cemaattendi. Bu model askeri vesayet adı altında milletin askeri vesayet ile mücadele talebini istismar ederek kendi cemaatçi subaylarının önünü açacak bir rejim kurmuş” şeklinde konuştu. Kütahyalı davalar sürecinde hata yaptığını belirtirken, “Askeri vesayetin temizlenmesi gerekiyordu. Bu temizlik kirli oldu” dedi. 14 askerden de ‘yeniden’ talebi İstanbul Haber Servisi Balyoz sanıklarının reddedilen “yeniden yargılanma” talepleri, yeni kurulan mahkeme heyeti tarafından görüşü sorulmak üzere savcıya gönderildi. Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada ele geçirildiği belirtilen, mahkumiyet gerekçelerine esas alınan 5 No’lu harddiskte Poyrazköy davası avukatlarının talebi doğrultusunda TÜBİTAK’ın yaptığı incelemede, dijital belgelerin sistem saatinin değiştirildiği ve bir başka bilgisayardan kopyalandığı sonucuna ulaşıldı. Bu rapor üzerine aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da bulunduğu 30’a yakın sanık yeniden yargılama talebinde bulundu. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi bu talepleri 23 Ocak’ta reddetti. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ret kararını kaldırdı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, talebi değerlendirmek için yeni bir heyet oluşturulmasına da hükmetti. Mahkemeye yapılan talebi değerlendirecek yeni kurulan heyet, talepleri görüşü sorulmak üzere duruşma savcısı Naci Kanık’a gönderdi. Öte yandan Balyoz hükümlüsü 14 askerin avukatı Nevzat Güleşen, mahkemeye verdikleri dilekçede 5 No’lu harddiskle ilgili TÜBİTAK’ın hazırladığı raporun yeni bir delil olduğunu belirterek yargılamanın yenilenmesini istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Balyoz davası kapsamında 18 yıl hapis cezası alan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, dokunulmazlık konusunda rest çekerek “TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yürekleri yetiyorsa milletvekilliğimin düşürülmesi için Sebahat Tuncel’in ve benim fezlekemi aynı anda kürsüden okusun” dedi. Etikhaber’in haberine göre Alan, dava kapsamında bir değil, pek çok dijital sahte iddia olduğunu belirterek, “Bu sebepten dolayı bu dava kesinlikle yeniden yargılama sebebidir” diye konuştu. Kimseden af istemediğini, yalnızca hakkı olan adil bir yargılamayı talep ettiğini kaydeden Alan, PKK’lilerin Meclis’te keyif çatarken kendisinin hapiste yatmasının nasıl izah edileceğini sordu. Özel yetkili mahke Yüreği yetiyorsa fezlekemi okusun melerin kaldırılmasının yeterli olmadığını dile getiren Alan, “Bizler için istisnai bir madde daha çıkarılmalı” dedi. HDP Milletvekili Sebahat Tuncel ile kendisinin aynı yargılama çizgisine getirildiğini kaydeden Alan, “Çiçek, yürekleri yetiyorsa milletvekilliğimin düşürülmesi için Tuncel’in ve benim fezlekemi aynı anda kürsüden okuyup düşürsün. Hodri meydan, ikimizi de müştereken aynı anda okumaya buyursun milletvekilliğimi düşürsün” dedi. Özkan’a destek etkinliği İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasından 6 yıldır Silivri cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci Tuncay Özkan için bugün Kadıköy’de “Özgürlükte Buluşalım” etkinliği yapılacak. Etkinliğe, CHP İzmir Milletvekili, gazetemiz yazarı Mustafa Balbay ve yazarlar katılacak. Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde saat 14.00’te düzenlenecek etkinlik, birçok yazar ve sanatçıyı bir araya getirecek. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün açılış konuşmasını yapacağı “Özgürlükte Buluşalım” adlı etkinlikte Özkan’ın kızı Nazlıcan Özkan da babasının cezaevinden yazdığı mektubu okuyacak. Balbay’ın konuşmasından sonra, Tuncay Özkan’ın Silivri Cezaevi’nde yazdığı son kitabı “Ötekiler”, yazar ve sanatçılar tarafından imzalanacak, okurlarla söyleşi yapılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle