Katalog

C 25 ARALIK 2014 PERŞEMBE www.cumhuriyet.com.tr Temiz enerji Büyükada’da tesis yıkılacak insansız l “Rüzgâr ve kömürü aynı kefeye koymayın” diyen aktivist Dr. Ümit Şahin, santrallara tepkinin ÇED muafiyeti ve halkın onayının alınmamasından kaynaklandığını söylüyor. ÖZLEM GÜVEMLİ Temiz enerji rüzgâr santrallarına karşı Türkiye’nin birçok noktasından tepkiler yükseliyor. İzmir Ovacık’ta rüzgâr santralları için ağaçların kesilmesi, Bayındır’da bir köyün kamulaştırılması, Bodrum’da kentsel sit alanına inşa edilmesi, Çatalca’da ormanlık alana 88 türbin projesi tepki çeken rüzgâr yatırımlarının başında geliyor. Temiz enerji olduğu için çevrecilerin desteklediği rüzgâr santrallarına yine çevreciler tepki gösteriyor. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi aktivisti Dr. Ümit Şahin, tepkinin temiz enerji oldukları için rüzgâr santrallarının ÇED’den muaf tutulmasından ve kâr hırsı ile çok büyük yatırımlara girişilmesinden kaynaklandığına dikkat çekti. Son dönemde rüzgâr enerji santrallarına karşı yükselen tepkilere ilişkin sorularımızı yanıtlayan Dr. Ümit Şahin, rüzgârı ve güneşi, kömür ve nükleerle bir tutmanın mümkün olmadığını vurguluyor. Şahin “Bu yanlış bir anlayış. Rüzgâr ve güneş temiz enerjidir. Mesele kalkınma anlayışından ve demokrasiden uzak tutumdan kaynaklanıyor” diyor. Tüm projelerin yapılmadan önce etki değerlendirilmesinden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Şahin “Otoyol, altın madeni ya da rüzgâr türbini fark etmez hepsinde uygulanmalı. Türkiye’de rüzgâr santralları temiz enerji diye ÇED’den muaf tutuyorlar. Bu son derece yanlış. Rüzgâr da olsa güneş de olsa çevresel etki değerlendirmesi bilimsel ve tarafsız yapılmalı” diye konuşuyor. Bu değerlendirilmelerden sonra rüzgâr santralı veya güneş panellerinin yapılacağı noktadaki yerel halkın bilgilendirilmesinin, görüş ve onayının alınmasının önemine işaret eden Şahin, halkın ikna olmadığı bir projenin ne olursa olsun hayata geçirilmemesi gerektiğini söylüyor. Şahin Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin sloganına atıf yaparak “Rüzgâr ve güneş bize yeter ama demokrasiye uygun bir şekilde olursa” diyor. ÖZLEM GÜVEMLİ Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz’in 30 yıl önce satın aldığı Sevda Tepesi’ni imara açan plan değişikliği iptal edildi. İstanbul 1. İdare Mahkemesi oybirliği ile aldığı kararda değişikliğin Boğaziçi öngörünüm bölgesinde yapılaşma eğilimlerini tetikleyeceğine dikkat çekerek bölgenin doğal ve özgün yapısını destekleyen bir alanda yapı yoğunluğunu ar tırıcı etki yapacağını vurguladı. Sevda Tepesi’nin imara açan plan değişikliğine İstanbul Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi dava açmıştı. 25 Şubat 2013’te yargıya başvuran şehir plancıları Sevda Tepesi’nde yapılaşmaya izin verecek ve Boğaziçi’nde telafisi mümkün olmayan tahribata yol açacak imar planlarının iptalini istemişti. İstanbul 1. İdare Mahkemesi dosyayı 30 Eylül 2014’te karara bağladı. Dava konusu imar planı değişikliğini iptal eden mahkeme, işlemin 2960 sayılı Boğaziçi Yasası’nın toplum yararının gözeterek doğal alanların korunmasını hedefleyen bentlerine aykırı olduğunu belirtti. Kararda bu yönüyle üst ölçekli plan hükümleri ile aykırılık teşkil eden değişikliğin bölgenin doğal ve özgün yapısını destekleyen bir alanda yapı yoğunluğunu arttırıcı etki yapacağı da kaydedildi. Değişikliğin Boğaziçi öngörünüm bölgesinde yapılaşma eğilimlerini tetikler yönde emsal teşkil edecek nitelikte olduğu ifade edildi. Plan değişikliğini gerektiren koşulların oluşmaması nedeniyle şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve hukuka uygun bulunmayan plan değişikliği iptal edildi. Abdullah Bin Abdulaziz Özal’dan beri peşinde olmaz Sevdası yarım kaldı Tepeyi imara açan planlar iptal Kumsal artık özgür İstanbul Haber Servisi Büyükada’da Nakibey Plajı ve çevresindeki 19 bin metrekarelik alan 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edildi. Plaj tesisleri yıkılacak. Hazine’ye ait arazide 2 kayıkhane, plaj, konaklama tesisleri, 5 villa ve manastır kalıntıları yer alıyor. Kalıntıların koruma altına alınması için İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği, İstanbul 5 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvuruda bulundu. Kurul 6 Kasım’da yaptığı incelemenin ardından 13 Kasım 2014 tarihli toplantısında araziyle ilgili karar aldı. Kararda mimari kalıntıların kültür varlığı olarak tescil edilmesi, arazinin işgal ve yapılaşmalardan arındırılmasının sağlanması öngörüldü. ÇED tarafsız yapılmalı l Turgut Özal başbakan olduğu dönemde Suudilerle yaptığı görüşmeler sonrası, Boğaziçi Yasası değiştirilmiş, yabancıların “mütekabiliyet beklenmeden” Türkiye’de mülk edinmelerini sağlamak için yasa çıkarmıştı. Bu yasa, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesine karşın dönemin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Abdullah bin Abdülaziz’e Sevda Tepesi, 1984 yılında 431 milyon 941 bin 614 lira karşılığı satılmıştı. Tepenin sahipleri de bu satıştan 340 milyon 668 bin 591 lira elde etmişlerdi. Ancak kamuoyunun tepkisi üzerine Sevda Tepesi’nin imara açılması 28 yıl boyunca engellenmişti. Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde 13 Nisan 2012’de Suudi Arabistan’da Kral Abdullah ile Sevda Tepesi’ni görüşmüştü. Erdoğan’ın Türkiye’ye dönüşü ile birlikte 26 Nisan 2012 günü, Suudi Arabistan Krallığı, Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV’e 99 milyon 990 bin 990 dolar yatırmıştı. Suudi Kral, Mayıs 2012’de 57 bin 470 metrekare arazisine yapı izni verilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurmuştu. Bakanlık da konuyu “yapılanma hakkı verilmesi” istemiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne iletmişti. İBB 16 Haziran 2012’de plan değişikliği yaparak Sevda Tepesi’nin imara açmıştı. Sedef Adası’nda imar tartışması Sedef Adası’nda da Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz’in kardeşi Saddam bin Abdülaziz’in 2011 yılında aldığı dört dönüm araziye imar izni çıktığı iddia edildi. Tamamı sit alanı olan adada villa yaptırmak isteyen Prens Abdülaziz’e Adalar Belediyesi İmar İşleri Müdürlüğü izin vermemişti. Prensin, imar yasağını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan aldığı izinle deldiği öne sürüldü. İnşaata kısa süre içinde başlanması planlandığı belirtildi, ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı imar izni verilmediğini savundu. Bakanlık yaptığı açıklamada, basında yer alan imar izni verildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını “Bakanlığımız, adanın imara açılması yönünde herhangi bir karar almamıştır” ifadeleriyle şimdilik yalanladı. Grundig, Windows 8 ürününü önerir. l Dr. Ümit Şahin, rüzgâr ve güneşe yönelik tepkilerin nedenlerinden birinin de çok büyük projeler şeklinde tasarlanması olduğunu vurgulayarak “Dünyada yenilenebilir enerji konusunda en başarılı olan ülkeler ademi merkeziyetçi olanlar. Ağırlığı dev santrallar yerine küçük kooperatiflerin, köylerin kurabileceği daha küçük, merkezsiz hatta şebeke dışı sistemler oluşturulmalı” önerisinde bulunuyor. Şahin hava kirliliğinden binlerce insanın öldüğü bir ülkede, iklim değişikliğinin 1520 sene sonra geri dönülemez noktaya ulaşacağı bir gezegende ufak sakıncalar için rüzgârla kömürün aynı ke Dev projeler de ESKİ BİLGİSAYARINIZI GRUNDIG İLE DÖNÜŞTÜRÜN 599 TL’den Başlayan Fiyatlarla tepki çekiyor feye konulamayacağını belirten Şahin, şunları söylüyor: “Bu kötü niyetli şekilde bazı çevreler tarafından kullanılıyor. Çevreye etkisi abartılıyor. İnsan sağlığı üzerinde uygun uzaklıkta olduğunda gürültü etkisi de yok. İngiltere’nin sayfiye bölgelerinde manzalarını bozduğu için kömür santrallarını rüzgâra tercih edenler var. Türkiye aynı yere doğru giderse bu çevrecilik falan değildir. Bu tür bir çevreciliği desteklemiyorum.” Fil hastalarına umut İSTANBUL (AA) İstanbul’da yaşayan ve 18 yıldır fil hastalığıyla mücadele eden 60 yaşındaki Sadık Gözel ameliyatla sağlığına kavuştu. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’ndeki ameliyatı yapan Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahı Doç. Dr. Mehmet Veli Karaaltın, “fil hastalığı” olarak bilinen “lenfödem”de lenfatik sistemlerdeki bozukluk sonucu dokulardaki lenf sıvısının boşaltılamaması nedeniyle ilgili vücut bölgesinin şiştiğini anlattı. Doç. Dr. Karaaltın şöyle devam etti: “Operasyon, insan vücudunda ameliyatı yapılan bölge açısından dünyada ilk olma özelliği taşıyor. Türkiye’de fil hastalığı konusunda yapılan ilk başarılı ameliyat. Burada özetle başka bir bölgeden lenf nakli yaptık. Yani boyundan lenf düğümlerini damarlarıyla birlikte alıp, lenf bezleri ve damarların çalışmadığı testislere aktardık. Şu anda 10’uncu gündeyiz. Bu yöntem hastalar için umut verici olacaktır.” Karaaltın, nakille birlikte hastalığın seyrinin değiştiğini ve hastanın hayat kalitesinin arttığını kaydetti. veren ameliyat Nesi müstehcen? Dış Haberler Servisi Japonya’da kendi vajinasını temel alarak ürettiği ve sanat eseri olarak tanımladığı objeler nedeniyle hakkında dava açılan Megumi Igarashi, sansür tartışmalarına neden oldu. Tokyo’da bir seks shopta çalışmalarını sergileyen ve üçboyutlu yazıcıyla çoğaltılmak üzere vajinasıyla ilgili verileri para karşılığı başkalarıyla paylaşan 42 yaşındaki Igarashi müstehcenlikle suçlanıyor. Geçen temmuz ayında tutuklanan ancak yapılan itiraz ve serbest bırakılması için toplanan 17 bin imzanın da etkisiyle serbest kalan Igarashi 3 Aralık’ta tekrar tutuklandı. Mahkeme Igarashi’yi “kaçma ve delilleri yok etme” şüphesi gördüğü için serbest bırakmıyor. “Rokudenashiko” yani “iyi kız değil” lakabını kullanan Igarashi’nin çalışmalarını sanat eseri olarak görenler olduğu gibi vajinanın neden müstehcen sayıldığını sorgulayanlar da var. Igarashi suçlu bulunması halinde ya iki yıl hapse mahkum edilecek ya da 20 bin 750 dolar para cezasına çarptırılacak. Yaygın Bayi ve Servis Ağı Evden Teslİm Alma %100 GERİ DÖNÜŞÜM YERİNDE GARANTİ Ne yapacağınızı bilemediğiniz eski bilgisayarınızı evinize kadar gelip alıyoruz. Hızlı, ince, şık ve Intel işlemcili Grundig’lerle değiştiriyoruz. Koç güvencesiyle tüm Arçelik ve Beko mağazalarında. Intel® İşlemcili Haber Merkezi ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), 1980’li yılların ortasındaki AIDS salgınından beri yürürlükte olan gay ve biseksüel erkeklerin kan bağışı yapmalarını engelleyen yasağın kalkması gerektiğini açıkladı. FDA, yasağın son 12 ay içinde erkeklerle cinsel ilişkide bulunmuş erkekler için geçerli olmaya devam etmesini önerdi. ABD’de eşcinsel erkeğin kan bağışına izin yolu Bunun nedeni kandaki virüsün testlerde ortaya çıkmasının zaman alması. FDA’nın bu önerisinin 2015 yılında tasarı haline getirilerek tartışmaya açılması bekleniyor. HIV teşhisi ve tedavisindeki ilerlemeler nedeniyle Amerikan Tıp Birliği ve diğer mesleki gruplar bu yasağın artık bilim tarafından desteklenmediğini belirtiyor. 131 Aralık tarihleri arasında geçerli olacak değişim kampanyası dahilindeki modellerimiz ve değişim bedelleri şu şekildedir; Grundig GNB 1450 50 TL; GNB 1150 90 TL; GNB 1452, GNB 1441, GNB 1443 100 TL; GNB 1170, GNB 1565 i3, GNB 1442, GNB 1444, GNB 1588 i5 200 TL; GNB 1567 i3 250 TL; GNB 1599 ve 1690 i7 500 TL’ye sayılacak ve Arçelik ve Beko mağazalarından alınacak olan yeni Grundig bilgisayarın Şyatından düşülecektir. Her müşteri kampanyadan 1 defa yararlanabilecektir. Alışveriş esnasında müşterinin cep telefonuna gelen indirim şifresi mağaza yetkilisi ile paylaşılmalıdır. Talep ettiğiniz takdirde yetkili servisimiz bilgisayarlarınızı teslim alacaktır. 599 TL GNB 1150 B1 N2 Trendbook modelinin kampanyalı peşin Şyatıdır. Ultrabook, Celeron, Celeron Inside, Core Inside, Intel, Intel Logo, Intel Atom, Intel Atom Inside, Intel Core, Intel Inside, Intel Inside Logo, Intel vPro, Itanium, Itanium Inside, Pentium, Pentium Inside, Xeon, Xeon Phi ve Xeon Inside, Intel Corporation'ın Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerdeki ticari markalarıdır. Intel işlemci derecelendirmesiyle ilgili daha fazla bilgi için www.intel.com.tr/hangiislemci adresini ziyaret edin. C M Y B