18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ARALIK 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Ciddi bir krizle karşı karşıya olan ülke, S&P ve Moody’s tarafından negatif izlemeye alındı Rusya’ya bir darbe daha u Başbakan Medvedev’in 2008 krizinden daha kötü bir durumda olduğunu söylediği Rusya ekonomisi, kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yakın takibe alındı. Ülkeyi birkaç ay sonra not kırılması bekliyor. Elmalarla Armutlar... Toplumsal düzenin geçerli hukuk devleti düzeni, adalet terazisi kırıldı... Siyasal erk, liderlerinin her tür haksızlık, hukuksuzlukta, en olumsuzundan rol model oluşturmalarında ar perdesi çatlayınca, toplumsal yaşamın her alanına yansımaları, baskınınçaresizliğinöfkenin patlamalarında kördüğümlerin pıtrak gibi çoğalmasını getirdi. Akıl almaz boyutlarda medyatik güdüleme, İktidarlarının dayatmasında sansür, korkunun ürünü otosansür.. derken... Elmalarla armutların toplandığı bir ortamda, hangi gelişmeler gerçek, hangileri sanal, güdüleme.. her şey birbirine karıştı... Gün ağarırken kırmızı düğmeden basıp, geceden kalmış kanalın, Fox’un sabah haberlerinde gözlerim açılırken, Diyarbakır’da Galatasaray taraftarları, oyuncuları hedef alınarak atılan “kardeşliğe taş”larla uyanmış oldum... Ekranda İktidar, Cemaat, PKK’ye yakın ve diğer medyadan uç örnekler sayılabilecek gazetelerin sayfaları, erken saatlerde yaşanmış şiddet olaylarının görüntüleri eşliğinde verilirken, gerçekten çelişkili, çarpıcı şiddet içeren gelişmelerin görüntülerine karşın, medyada nerede ise yok sayılmış olmasının, gazetecilik etiği boyutunda sorgulaması yapıldı. Bölge haberciliğinin otosansür payını katarak dünün haberlerine, siyasete yansımalarını bekledim. İlgili taraflara göre otosansürün değerlendirilmesini mezhebinize göre yapabilirsiniz... Barış sürecine çok kritik bir dönemeçte zarar vermemek en insancılı sayılabilirse de... Gerilimsiz yaşanmasının çabaları büyük bir futbol karşılaşmasında da, birlikte barış içinde yaşanabilirlik koşullarına bu kadar zarar verebilecek öfke patlamasını, çok daha anlamlısı birlikte yaşamın olmazsa olmaz koşullarını reddeden siyasal özlemleri içeren çıkışları yok saymak, bizi barışa götürecek ortak yolda nasıl yürütülebilecek? Zaten barış görüşmelerinin tarafları siyasi iktidar erkinin tüm lider ve kadroları ile, Kürt hareketinin PKK liderliğinden, Kandil’e, tüm siyasal örgütlenmeleri liderlerine uzanan yelpazede dün de geçmişten bu yana var olan çelişkili açıklamalar öylesine kafa karıştırıyordu ki... Haber, söylemler dilindeki sözcük algılamalarında doğabilecek çarpıklıkları, önyargılarla yorumlamaları da katınca, barış umutlarını değil, umutsuzlukları, çelişkileri beslemekten başka işe yaramadılar. Tarafların, tüm eylem ve açıklamalarından doğan olumsuz katkıları da görmüş olarak, bundan sonrası için çok açıklama yapmamak, olabilirse yazılı ortak tek açıklamaya bağlı kalmak kararları, uygulanamadan işe yaramayacağa benziyor... HHH ErdoğanDavutoğlu ikilisinin dün yine bir yolunu bulup, gün boyu canlı yayında kalmalarını yarı şaka toplamaya kalkıştım... Ana akım medyada saatleri, yandaş medyadan sık sık yinelemelerle çok çok saatleri aldığı sonucuna vardım. Cemaatin kendilerine dönük darbecilik ataklarındaki mağduriyetleri yine öncelik almıştı. Sonrası kamuoyunun bilinçaltından kazınamayan yolsuzlukların varlığına ilişkin yargıyı değiştirebilmeye yönelik gerekçelendirmeler çeşitlendirilmişti... CHP’ye SarıgülŞişli olayı üzerinden vurmak, 4 bakan ve Cumhurbaşkanı’nın çocukları eksenindeki yolsuzluk dosyaları üzerinden yaşanan son gelişmeleri, yargı dosyalarının tümü ile kapatılması, delillerin yok edilmesi, hele de el konmuş paraların faizleri ile geri verilmesi haberlerinin şokunu gölgelemeye bence hiç yetemedi... Meclis Araştırma Komisyonu kararının ertelenmesinde CumhurbaşkanıBaşbakan arasında görüş ayrılıkları mı etkili olmuştu? AKP milletvekillerini kafaları mı karışmıştı? Yüce Divan yolunun da kapatılması, AKP’ye siyaseten daha mı ağır zararlar verebilirdi? CHPMHP’nin komisyon çalışmalarında ısrarla istemelerine karşın, dinlenmeyen tanıklar zinciri, görevden alınmış binlerle polis, yüzlerle yargıç, savcı sonrası dosya kapatmanın sağlanmasındaki kara leke tek boyut değil ki... Savcılık, emniyet tapeleri komisyona getirilmemişti. Bakanların mal varlıklarına ilişkin bilgi de gelmemişti. Rıza Sarraf’ın İran’da yürütülmekte olan yargı dosyaları bile getirilmemişti. Oysa Sarraf, CHP’ye açtığı hakaret davasında, avukatlar İran’daki dosyaların getirilmesini isteyince, açtığı davadan vazgeçerek, belgelerin getirilmesinden nasıl da korktuğunu ortaya koymuştu. İktidarlarının cemaatsiz yargıyı tümden ele geçirebilmeye yönelik, siyasal yandaşı örgütün onayından geçmiş atamalar ordusu doğru dürüst haber, eleştiri konusu olmasa da kamuoyundan saklanamadı. Cemaatin terör örgütü gibi çalıştığını, komploculuğunu kanıtlamaya yönelik daha önceki siyasi davalardan çark edişle de istenen beyin yıkama olabilecek mi? Hrant Dink davasında daha önce İktidarlarının iradesinde terfi ettirilmiş kadrolara cezalandırma kapısını aralamak yetecek mi? Cemat yargısının, haklarında açtığı yargılama dosyaları nedeniyle çok çektirdiği dönemin Erzincan Başsavcısı, şimdi CHP milletvekili İlhan Cihaner bir hukukçu olarak, “Cemaat silahlı terör örgütü değil, suç örgütü olabilir. Cemaat medyası suç örgütüne dahil edilemez” diyerek, İktidarlarının sorumluluğundaki bugünkü yargılamalar, operasyonları özünden reddediyor... Ruble altı ayda yüzde 45 düştü Ruble son altı ayda yüzde 45’e varan düşüş yaşadı. Sene başında 32, temmuz başında ise 34 ruble 1 dolara karşılık gelirken, geçen hafta 1 dolar 80 rubleyi görmüştü. Rusya Merkez Bankası rublenin düşüşünü önlemek amacıyla politika faizini 1 puan daha artırarak yüzde 10.5’e çıkarsa da bu rublenin düşüşü kesmemiş, ruble bir gecede yüzde 20’ye yakın değer yitirmişti. Rusya’da rublenin dibe vurduğu “Kara Salı” haftasının sonunda Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 40 oligarkla yaptığı görüşme şimdilik işe yaradı. Oligarklar piyasaya müdahale planı çerçevesinde yeni yıla kadar piyasaya 10 milyar dolar akıtacak. Dolar, ruble karşısında 5456 bandına kadar geriledi. Ekonomi Servisi Derin bir krize sürüklenen Rusya’ya bir darbe de kredi derecelendirme kuruluşlarından geldi. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Rusya’nın “BBB” olan kredi notunu negatif izlemeye alırken Moody’s de 17 Rus finans kuruluşunun notunu negatif izlemeye aldı. S&P’nin resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Rusya’nın notunun negatif izlemeye alınmasının parasal esnekliğindeki bozulma ve zayıflayan ekonomisinden kaynaklandığı belirtildi. Açıklamada, S&P’nin Rusya’nın “BBB” olan kredi notunu negatif izlemeye aldığı ifade edildi. Negatif izlemenin, Rusya’nın notunun yüzde 50 ihtimalle 90 gün içerisinde negatif derecelendirileceği anlamına geldiği vurgulanan açıklamada, kredi izlemesinin ocak ayının ortasında sonuçlandırılmasının planlandığı kaydedildi. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s de Rusya’nın 16 finansal kuruluşunun notunu negatif izlemeye aldı. Moody’s’in resmi internet sitesinde yayımladığı açıklamada, bu 16 finansal kuruluşun notunun negatif izlemeye alınmasının Rusya’daki çalışma ortamı ve finansal piyasa koşullarındaki bozulmadan kaynaklandığı ifade edildi. Açıklamada, Rusya’nın gelecek 2 yıl içerisinde ekonomisinin önceki öngörülere göre daha çok zayıflamasının beklendiği ve bu yüzden Rus finansal kurumlarının şu anda fonlama maliyeti, varlık kalitesi ve karlılık konusunda önemli baskılarla karşı karşıya kaldığına dikkat çekildi. Finansal kurumların söz konusu baskılara karşı dayanıklılığının inceleneceği aktarılan açıklamada, negatif izlemenin çalışma ortamındaki bozulmayı ve aşağı yönlü risklerin beklenenden daha fazla olduğunun yansıması olduğu ifade edildi. Açıklamada, Rusya’nın 2015’te yüzde 5,5, 2016’da da yüzde 3 daralmasının beklendiği vurgulandı. Makroekonomik temellerdeki istikrarsızlığın ve Rusya’nın bankacılık sistemi üzerindeki olumsuzlukların birçok Rus finansal kurumun kredi profilinde bozulmaya yol açabileceği belirtilen açıklamada, uygun olmayan fonlama koşullarının bankacılık sistemi üzerindeki refinansman ve likidite risklerini artırabileceği kaydedildi. Tablo kötü ama terk etmeyiz u Rusya’da özellikle perakende sektöründe faaliyet gösteren Colin’s ve Koton gibi ciddi yatırım yapan şirketler, olumsuz gelişmelere karşın ülkeden çıkmayı planlamıyor. OLCAY BÜYÜKTAŞ 16 banka mercek altında Para kazanmıyoruz Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, Rusya’nın Türkiye’den sonra ikinci büyük pazarları olduğunu belirterek şu anda Rusya’da para kazanır durumda olmadıklarını söyledi. Yılmaz, şu anda Rusya’da 21 mağazalarının bulunduğunu bu yıl 16 yeni mağaza açmayı planladıklarını ancak Rusya ile Ukrayna arasındaki karışıklıklardan dolayı 10 tane mağaza açabildiklerini ifade etti. Koton’un Rusya cirosunun 80 milyon TL civarında olduğuna işaret eden Yılmaz, “Rusya bizim için çok önemli bir pazar. Buradan çıkmamız sözkonusu olamaz. Ancak ülkedeki kriz nedeniyle 12 mağazamızı kapatabiliriz. 2013’te normal koşullarda bu ülkedeki ciro artışımız yüzde 25’i bulmuştu. Aralık ayı itibarıyla bu yüzde 10’a kadar düştü. Ruble çok düştüğü için şu anda Rusya’da para kazanıyor durumda değiliz. 2015 için Rusya’da 18 mağaza açmayı planlıyorduk, ancak kriz nedeniyle bu sayıyı 10 mağazaya çektik, ayrıca yeni sezon ürünlerde Ruble bazında yüzde 10 ile 20 arasında zam yapabiliriz” diye konuştu. Rusya’da 20 yıla yakındır faaliyet gösterdiklerini ve mağaza sayılarının 200’ü aştığını hatırlatan Colin’s Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı Şahin Eroğlu, ülke zor bir süreçten geçse de çıkmayı düşünmediklerini dile getirdi. Esas olarak Rusya ile ABD arasındaki gerilimin yol açtığı söz konusu durumla rublenin aşırı değer kaybettiğini ve ne kadar daha kaybedebileceğini öngöremediklerini anlatan Eroğlu, buna karşın, henüz aldıkları bir önlem olmadığını, durumu gözlediklerini söyledi. “Bizler çok daha zor ve belirsiz koşullarda Rusya’ya geldi. 200 mağazamız, 1500 çalışanımız var. Tabii ki durumu izliyoruz ama çıkmayı düşünmüyoruz. Bu gibi durumlara alışkınız. Pazar payımızın yüzde 25’ini Rusya oluşturuyor. Bizim gibi ciddi yatırım yapan şirketlerde de benzer bir durum olduğunu gözlüyorum” diyen Eroğlu, Rusya’ya ekonomisini daha zayıf olduğu bir dönemde geldiklerini, ancak ülkenin şimdi sıkıntılı bir dönem geçirse de rezervleri açısından daha güçlü bir dönemde olduğunu belirtti. Böylesi çalkantılı durumlara alışkın olmayan özellikle Avrupalı ve çok uluslu şirketlerin ülkeden çıkmak için daha aceleci davrandıkları bilgisini de veren Eroğlu, “Hatta bunlar bizim için fırsat olur mu diye de Şahin Eroğlu düşünmüyor değiliz” dedi. Yüzde 9 Kıt kanaat geçiniyoruz u Türk halkının yüzde 23’ü finansal sıkıntı çekiyor. Yurttaşların yüzde 49’u “kıt kanaat geçiniyoruz” derken, Türklerin yüzde 34’ü hiç tasarruf edemiyor. Ekonomi Servisi Türklerin yüzde 45’i, ülkenin genel ekonomik durumunun kötüye gideceğini düşünüyor. AvivaSA Emeklilik ve Hayat’ın “Tüketicilerin Tasarruf Tutumları Araştırması 2014” sonuçlarına göre, Türkiye geçim koşulları en zor ülke. Faturalarını ödemekte en çok zorlanan da emeklilikte çalışmak zorunda olan da yine Türkiye. AvivaSA Emeklilik ve Hayat Üst Yöneticisi (CEO) Meral Eredenk Kurdaş, 13 bin tüketicinin katıldığı ABD, Çin, Endonezya, Fransa, İngiltere, İrlanda, İspanya, İtalya, Kanada, Polonya, Singapur ve Türkiye’de yapılan araştırma ile ilgili şu bilgileri paylaştı: * Türk halkının yüzde 62’si emekli olduğunda yeterli bir yaşam standardı sağlamaya yetecek kadar parasının olamayacağından endişe duyuyor. Bu oran Şubat 2013’te yüzde 49’tu. * Türk halkının yüzde 53’ü emekli olduğunda geçinebilmek için çalışmak zorunda kalacağını düşünüyor. Şubat 2013’te bu rakam yüzde 47 idi. * Ülkenin, ekonominin, işsizlik oranının, terör ve savaşın kötüye gidebileceği endişesi artıyor. * Ülkenin ekonomik durumunun önümüzdeki on iki ayda iyiye gideceğini düşünenlerin oranı yüzde 23 iken hane halkı finansal durumunun iyiye gideceğini düşünenlerin oranı ise yüzde 33. * Henüz emekli olmamış Türklerin birincil beklentisi emeklilikte devletten maaş alarak yaşamak. “Bireysel emeklilik planı” ile geçimini sağlayacağını belirtenlerin oranı ise yüzde 17. zam olacak Ekonomi Servisi Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nin (PERYÖN) ‘2015 Yılı Ücret Araştırması’na göre, özel sektörde gelecek yıl ücretlere ortalama yüzde 9 zam yapılacak. Sektörel bazda en yüksek ücret artışı yüzde 11 ile kimya, yüzde 10.7 ile teknoloji, yüzde 10.4 ile profesyonel hizmetlerde yapılacak. Çalışan kategorilerine göre en yüksek ücret zammını yüzde 9.84 ile şefmüdür düzeyi alırken, en düşük ücret artışını ise yüzde 8.5 ile mavi yakalı çalışanlar görecek. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 85’i yılda bir kez, yüzde 15’i yılda iki kez ücret artışı yapıyor. Emekli olduktan sonra hayat daha zor Tüketicilerin Tasarruf Tutumları Araştırması 2014 sonuçlarına göre Türkiye’de emeklilerin yüzde 76’sı emekli olduktan sonra “finansal açıdan hayatı çok daha zor” buluyor. Türkiye’de her 6 kişiden biri emeklilik dönemi için kaygılı. Türkiye’de “En fazla 160 TL tasarruf/yatırım yapıyorum” diyenlerin oranı yüzde 17 iken 160320 TL aralığı yüzde 16’yı buluyor. 320800 TL aralığı yüzde 10 iken 8001600 TL aralığı ise yüzde 7 civarında. 1600 TL ve üzeri tasarruf/yatırım yapanlar ise yüzde 3 ile sınırlı. Yapı Kredi 1000 şubeye ulaştı Ekonomi Servisi Bahçekapı’da 1944 yılında tek şubeyle faaliyete geçen Yapı Kredi, 70. yılında 1000 şubeye ulaştı. Bu yıl 60 şube açan Yapı Kredi’nin son açtığı şube ise Mahmutbey Yolu şubesi oldu. Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Faik Açıkalın, bankanın 70. yılında planlarının arasında yer alan şube sayısı hedefine ulaştığını belirterek “Müşteri sayımız 310 bin arttı. ATM ağımıza 340 yeni ATM ekledik ve 145 ATM de eklenme aşamasında bulunuyor. Kısa sürede 3 bin 600 ATM’yi geçeceğiz” dedi. THY sözlü savunma verdi Rekabet Kurulu’nda, hakkında soruşturma yürütülen Türk Hava Yolları’nın (THY) sözlü savunması alındı. Toplantıda, şikâyetçi Pegasus Hava Taşımacılığı AŞ ve hakkında soruşturma yürütülen THY’nin temsilcileri hazır bulundu. Soruşturma heyeti, THY’nin İstanbul merkezli yurtiçi ve yurtdışı hatlarda tarifeli yolcu taşımacılığı pazarında fiyatlama yoluyla ve fiyatlama dışı uygulamalarla hakim durumunu kötüye kullanmak suretiyle Rekabet Kanunu’nun ihlal edip edilmediğinin tespiti için soruşturma açıldığını ifade etti. Heyet, THY’nin Rekabet Kanunu’nu ihlal niteliği taşıyan uygulamalarının bulunmadığı ve idari para cezası uygulanmasına yer olmadığı kanaatine ulaşıldığını belirtti. Sabancı Sançim’den vazgeçti Sançim Bilecik Çimento’yu almak için imzalanan sözleşmenin karşılıklı feshedilmesi için karar alındığını bildirdi. Şirketten yapılan açıklamaya göre, Sabancı Holding iştiraki olan Çimsa Çimento Sanayi ve Ticaret AŞ, Sançim Bilecik Çimento Madencilik Beton Sanayi ve Ticaret AŞ’nin yüzde 100 hissesini satın almak için yaptığı girişimi sonlandırma kararı aldı. Açıklamaya göre, 15 Temmuz 2014 tarihinde şirket ortakları tarafından imzalanan hisse alım ve satım sözleşmesi karşılıklı olarak feshedildi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle