06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ARALIK 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA Yumurtada yeni düzenleme Doğal renk ve kokusunu kaybetmiş, kokuşmuş yumurta ile kuluçka işlemi uygulanmış yumurta tüketime sunulamayacak. Yumurta, yumurtlamadan 21 gün içinde tüketiciye ulaştırılacak ve son tüketim tarihi 28 günden fazla olamayacak. EKONOMİ [email protected] Zehirli ayakkabılar ilanla toplanıyor Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tehlikeli kimyasal madde içeren Denge Enternasyonel Ayakkabıcılık’ın 7 model ayakkabısını 2 gazete ve 2 televizyon kanalında verdiği ilanla toplatıyor. Ayrıca şirkete toplam 456 bin 840 lira idari para cezası verildi. 11 5 yılda 75 milyon ton petrol yola gitti Türkiye’de 20092013 dönemini kapsayan 5 yılda karayolu ulaşımında toplam 74 milyon 967 bin 400 ton petrol tüketildi. Ulaşım için kullanılan yaklaşık 75 milyon petrolün değeri 51 milyar dolar. AB ile uzun süren gerginlik Türkiye’yi zayıflatır ŞEHRİBAN KIRAÇ Toplumsal Duyarsızlık Yolsuzluk olayları gündeme getiriliyor, vurgulanıyor, 1725 Aralık haftasının “Yolsuzluk Haftası” ilanı ile toplumda duyarlılık, tepki yaratılmaya çalışılıyor. Bu duyarlılıktan da siyasal sonuçlar bekleniyor. Gözlemlere, deneyimlere dayanarak toplumun, en azından büyük bölümünün yolsuzluk konusunda duyarlı olmadığı kanısındayım. Bu bağlamda yönetenlerle yönetilenler arasında karşılıklı etkileşim, uyum vardır. Bilge Konfüçyüs’ün gözlemi günümüzde de geçerlidir. “Bir toplumda yönetenler dürüst ise yönetilenler yolsuzluğa cesaret edemezler; yönetilenler düzgün ise yönetenler uzun süre iktidarda, yönetici konumunda kalamazlar.” Konfüçyüs haklıdır. Toplumsal olaylar, bu gözlemi, öngörüyü kanıtlar. 1725 Aralık yolsuzluk dosyası açıldığında, toplumun bu bağlamda fazla tepkili olmayacağını düşünmüştüm. Yandaş, yalaka diye nitelendirilen TV’lerin yolsuzluk konusundaki yayınlarını izlemeye çalıştım. Halka mikrofon tutuluyor, yolsuzluk konusunda düşüncesi, tepkisi, algısı ekrana aktarılıyordu. Genelde ağız birliği yanıt, tepki “gumpas, gomplo” şeklinde ekrana yansıyor, yansıtılıyordu. Bu tür sormacaların manipüle edilmiş, eyletilmiş olduğu söylenebilir. HHH Sınırlı da kalsa ben de gözlem yapmaya, sormaca ile izlenim edinmeye çalışıyorum. Genelleme yapmadan bazı tepkileri, görüşleri aktarmaya çalıştım. l Yolsuzluk başta değil, kuyruklarda var. Kuyruktan yayılıyor. “Balık baştan kokar” deyimi hatırlatıldığında, yine de kokunun baştan değil kuyruktan başladığı ısrarla söyleniyor. Balığın baştan koktuğuna inanılmıyor. l Farklı bir tepki, eğer yolsuzluk varsa cezasının, hesabının mahkemei kübrada verileceği inancı. Hesabı, cezası öbür dünyada verileceğine göre, bu fani dünyada üzerinde fazla durmaya değmez, kul hakkı yenmişse nasıl olsa “Allah cezalandırır.” l Diğer bir savunma CHP’li bazı belediye başkanlarından, geçmiş dönemlerde de kalsa örnekler vererek yolsuzluğun AKP’lilere özgü olmadığı, yaygın olduğu savunuluyor. İddialı olmaktan kaçınmakla beraber, yolsuzluk olaylarının, savlarının sandığı etkileyebileceğini düşünmüyorum. Etkisi çok sınırlı kalır. AKP oy kaybederse bu kayıp yolsuzluğun yaygın oluşu ile açıklanamaz. Ekonomik sıkıntılar beklentilerin gerçekleşmemesi, yaşanan haksızlıklar, otoriter eğilimlerin güçlenmesi AKP’nin oy yitirmesine yol açabilir, buna neden yolsuzluklar olmaz. Toplumun yolsuzluğa karşı duyarsızlığı, bu bağlamda ataraksiya AKP döneminde oluşmuş değil. Yolsuzluk söylemleri gündeme geldiğinde Şair Eşref’in bir dörtlüğünü anımsadım. Şair, en az yüzyıl öncesinden şöyle sesleniyor. “Bir soğan soyuluyor Yaşarıyor gözler Bir devlet soyuluyor Aldırmıyor öküzler.” Ülkenin kalkınması, özlenen yerlere ulaşabilmesi, saygınlık kazanabilmesi için toplumun değer yargılarının, davranış biçiminin, düşünce yapısının değişmesi gerekir. Ülkeler arasındaki farkı, o ülkelerde yaşayanlar, ülkede yerleşikler yaratır. Haksızlık, yolsuzluk, baskı karşısında susan hatta yapanların haklı olduğunu düşünen bir toplumdan atılım bekleyemezsiniz. Bu karamsarlık değil, gerçekleri görmeye çalışmaktır. Aradan yüzyıldan uzun süre geçmiş, şair Eşref’ten bu yana değişen ne? Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Uluslararası Koordinatörü ve Avrupa Birliği (AB) Temsilcisi Bahadır Kaleağası, tüm dünyanın gözünün Türkiye’de olduğu G20 süreci varken AB ile ilişkilerde konjonktürel siyasi çıkışların sınırlı kalmasında yarar olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 14 Aralık operasyonunu eleştiren AB’ye “Acaba AB bizi alır mı almaz mı, bizim böyle bir derdimiz yok, lütfen siz kendi aklınızı kendinize saklayın” çıkışını eleştiren Kaleağası, AB ilerleme yolunda hükümetin açıkladığı yeni taahhütlerin olduğunu ve bunların yerine TÜSİAD AB Temsilcisi Kaleağası, Erdoğan’ın AB’ye girme derdimiz yok sözlerine eleştirerek, AB ile gerginliğin arzu edilen bir durum olmadığını söyledi. The Economist dergisi de “Erdoğan AB’yi de AKP’yi devirmek isteyenler listesine almış” değerlendirmesi yaptı. getirilmesini istediklerini söyledi. İngiliz Economist dergisi de Ankara ile Brüksel arasında yükselen tansiyonu ele aldığı “Türkiye’de basın özgürlüğü öldü mü” başlıklı yazısında “Erdoğan’ı kızdıran herkes potansiyel hedef haline geliyor” yorumuna yer verdi. Kaleağası şu değerlendirmeyi yaptı: l Malum operasyonlarda (14 Aralık) sahip olmadığımız bilgiler var. Tam G20 başkanlığı gibi çok önemli bir sorumluluk altındayken bu gibi konularla Türkiye’nin gündeme gelmesi doğru değil. Süratle bu konulardan çıkmak gerekiyor. Öyle iddialar var ki doğru mu değil mi anlamak gerekiyor. Sonuçta diğer süreçlerde, davalarda ne yaşandığını biliyoruz. l Türkiye AB ilişkilerinde uzun dö nemli bir kriz Türkiye’yi ekonomik ve siyasi alanda zayıflatır. Türkiye, AB ilişkilerinde zaman zaman kötü dönemler yaşadı. Ama Türkiye hiçbir zaman intihar etmedi. l AB ilerleme yolunda hükümetin açıkladığı yeni taahhütler var. Hükümetin bu taahhüdünü yerine getirmesini istiyoruz. Özel sektör olarak biz de diyoruz ki Türkiye’yi ilerletin, arkanızdayız. Tüm Avrupa iş dünyası, Türkiye’yi iki konuda destekliyor. Biri AB süreci, diğeri transatlantik ortaklığa dahil olması. Biz TÜSİAD olarak sadece Avrupa değil ABD, Çin, Hindistan’a gidiyoruz, herkes Türkiye’nin AB ile ilişkilerine dikkatle bakıyor. Bu kadar güzel bir dengeyi sağlamışken bunları iyi değerlendirmeliyiz. Ucuz kömüre hücum Vladimir Putin Ekonomi Servisi Rusya’da ekonomistler, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ekonomik beklentilerinin kabul edilebilir olduğunu, ancak beklenmedik gelişmelere hazırlıklı olunması gerektiği uyarısını yaptı. Uygulamalı Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü Kıdemli Araştırma Görevlisi Pavel Turinin, “Girişimciler, maliyetleri düşürüp verimliliği artırmak için gerekli şartları oluşturmalı ve yeni koşullara adapte olmalı. Hükümet işletmelerin zor zamanlarda ayakta kalması için mümkün mertebe dengeli bir politika yürütmeli” diye konuştu. Kazan Federal Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör İgor Koh ise krizin ihracat odaklı işletmelere geniş fırsatlar vereceğini savundu. Şirketler desteklenmeli Avrupa, kömür santrallarını kapatırken Türkiye’de ihtiyacın 10 katı proje var. 34 gw’lık kurulu güce ihtiyaç varken, 30 gw’lık proje başvurusu bekliyor. Sebebi, serbest piyasada kârlılık oranı, karbon politikasındaki belirsizlik ve çevre mevzuatındaki rahatlık avantajı. Payı hep yükseldi 2013’te Türkiye’deki ithal kömür yakıtlı kurulu güç 3.9 gw olarak gerçekleşti ve toplam üretim içindeki payı yüzde 12.3. Bu yıl devreye girmiş olan ve 2015 sonuna kadar devreye girmesi beklenen kapasite dikkate alındığında, ithal kömür yakıtlı kurulu gücün 6 gw düzeyine ulaşması ve üretim içindeki payının yüzde 15’in üzerine çıkabileceği öngörülüyor. TEİAŞ, Türkiye Elektrik Üretim İletim İstatistikleri’nde enerji kaynaklarına göre elektrik enerjisi üretimi ve paylarına göre, kömürün payı yüzde 28.9 ile en yüksek 2011’deydi. Türkiye’de kömür santrallarına talebin artmasının sebeplerini Deloitte Enerji ve Doğal Kaynaklar Direktörü Uygar Yörük şöyle sıraladı: “Gaz fiyatları elektrik fiyatlarında belirleyici olduğu için kömür santrallarının marjları oldukça cazip bir şekilde ön plana çıktı, global anlamda ise Amerika’da kaya gazı üretiminin kömürü serbest bırakması ve dünya pazarlarına girmesi, Avrupa’nın kömürden vazgeçmesi gibi nedenlerle kömür fiyatlarının düşmesi bu cazibeyi daha da artırdı. Kömür fiyatları 120 dolardan 70 dolarlara indi. Bir tarafta yükselen elektrik fiyatı ve düşen kömür fiyatları marj cazibesini artırdı. 2010’da gaz santralları gibi şimdi de kömür santralına hücum var.” AYŞEGÜL ALTIN Katarlı grup Digitürk’e talip Ekonomi Servisi TMSF’nin kontrolünde bulunan Digitürk’ün yüzde 53 hissesinin Katarlı Şeyh AlKhalifa’ya 820 milyon dolara satılacağı öne sürüldü. Gündeme gelen iddialarla ilgili olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Digitürk’ün Fon bünyesindeki paylarının Katarlı bir grupa satıldığı yönündeki haberlerin doğru olmadığını açıklarken, görüşmelerin sürdüğünü, Digitürk’ün satışına ilişkin görüşmeleri, şirketin mevcut ortaklarının yürüttüğünü ve Çukurova Grubu’ndan olan alacaklarına istinaden bu görüşmelere nezaret ettiğini dile getirdi. Fon tarafından yapılan açıkladama, “Katarlı grupla satış konusunda yürütülen görüşmeler sürmesine rağmen henüz bir anlaşmaya varılmış değil” denildi. Digitürk’ün 3.3 milyon civarında abonesi var. BTK verilerine göre Türkiye’deki uydu platform hizmetlerinin toplam yıllık geliri (2014 ikinci çeyrek) 332.8 milyon TL. Bunun büyük bölümünü Digitürk alıyor. Avrupa, kömür santrallarının çevreye verdiği zararı engellemek için mevzuat oluşturup ya emisyon oranının indirilmesi ya da santralların 2015’e kadar kapatılması şartını koşarken, Türkiye’de yıllık ilave kurulu güç ihtiyacı 34 gw’lık elektrik üretimine ihtiyaç varken alanı kârlı bulan yatırımcılar 30 gw üretmek istiyor. Deloitte’in raporuna göre, Avrupa kömür kaynaklı elektrik üretimini 2020’de yüzde 15 azaltacak. İthal kömür santralları yapımı için deniz kenarı olması gerektiğini belirten Deloitte Müdürü Kerem Topuz, “Adana ve Çanakkale çevresinde ciddi miktarda proje Mevzuat avantajı fazlası var. Bu projeler çok kârlılar ama yapısal olarak birçok belirsizlik içeriyorlar. Adana ve Çanakkale’de doğal açıdan hassas olan Kaz Dağları’nda çevresel etkilerin üzerinde çok iyi çalışılması lazım. Serbest piyasada belli bir yönde kârlılık varsa piyasa oraya hareket ediyor. Özel likle karbon politikamızdaki belirsizlik ve çevre mevzuatındaki biraz rahatlık bu santrallar için avantaj yaratıyor” dedi. Bu projelerin içinde elemeler olacağını belirten Deloitte Enerji ve Doğal Kaynaklar Direktörü Uygar Yörük, “Hem kömür ithalatında hem de bu alanda yatırıma hücum var. Avrupa’da emisyonla ilgili mevzuatlarda santralların 2015’e kadar emisyonlarını belli bir seviyeye indirme ya da kapatma zorunluluğu getirildi. Santral sahipleri emisyonu düşürmek için yapacakları ek yatırımın dönüşünü alamayacakları için özellikle İngiltere ve Almanya’da çoğu santral kapandı. Bütün Avrupa kömür ve nükleerden vazgeçip yenilenebilire geçerken, Türkiye kömüre evet diyen bir strateji güdüyor” dedi. Türkiye’de kayak üç kat pahalı Ekonomi Servisi Türkiye’de 10 yıl önce aralıkocakşubat aylarında 2.7 milyon ziyaretçi ağırlanırken, bu rakam 2014’de 4.8 milyon kişiyi aştı. Uludağ’da kayak, Bulgaristan’da yapılan tatilin üç katına yaklaştı. Türkiye’deki otellerin fiyatları Avusturya, Bulgaristan ve İtalya’yı geçti. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Kış Turizmi Raporu’na göre Türkiye, turizm sektörünü 12 aya yaymak için son yıllarda kış turizmine de ağırlık vermeye başladı. Kış turizminde Avusturya, İsviçre ve Fransa gibi rakipleri olan Türkiye, kış sezonunun vazgeçilmezi olan kayak tesislerinde de ilerleme kaydedildi. Ancak fiyatlar, rakiplerine oranla daha caydırıcı. Kalite, popülerlik ve fiyat açısından Türkiye’deki kayak merkezlerinin neredeyse Alpler’i yakalamış durumda olduğunun aktarılan açıklamada, sömestr döneminde Uludağ’da 5 gecelik tatilin faturasının ulaşım hariç 2 bin 500 liraya ulaştığı, bu fiyatın son yıllarda Türklerin ucuz kayak keşfi olan Bulgaristan’ın Bansko kayak merkezinde bir tatilin neredeyse 3 katına denk geldiği dile getirildi. Raporda 5 gecelik dağ tatili için Kartalkaya’da 3 bin 200 lira, Palandöken’de 2 bin 100 lira, Erciyes’te ise bin 529 lirayı gözden çıkarmak gerektiği belirtilirken, Fransa Alpleri’ndeki ünlü Meribel’de uçakla ulaşım dahil 5 gecelik 4 bin lira olarak hesaplanıyor. Erdoğan yine faizlerden yakındı Ekonomi Servisi Zeybekci, bir gecede devlete bağlanan DEİK’in yeniden yapılandırılması gerektiğini savunurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da yüksek bulduğu faizler nedeniyle bir kez daha bankalara çattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla yapılan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Genel Kurulu’nun açılışı ilginç konuşmalara sahne oldu. Bir gecede yasası değiştilerek hükümete bağlandığı için eleştirilen uygulmayı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, DEİK’in özel hukuk hükümlerine tabi tüzelkişiliği ve görev yapısının aynen muhafaza edildiğini ve yapılan değişikliklerde DEİK’in özel sektör kimliğinin pekiştirildiğini savunurken, Erdoğan da Tüpraş’ı övdü, bankalara çattı ve başbakanlığı döneminde faizleri düşüremediği için kendisini başarısız bulduğunu anlattı. “Finans sektörünü de özellikle burada uyarmak istiyorum” diyen Erdoğan, bankacılara yüksek faizlerle kredi olayını yeniden düşünmeleri telkininde bulundu. “Faizlerini düşürmek durumundayız ki girişimcilerimiz cesaretlensin, yatırımcımız cesaretlensin. Onlar yatırım yaptıkça inanıyorum ki üretim artacaktır, istihdam artacaktır, ihracat artacak, ihracatçımızın rekabet gücü artacaktır. En fazla parayı kim kazanıyor? Finans sektörü kazanıyor. Reel sektörün içerisinde olanlar finans sektöründekiler kadar para kazanmıyor. Bu bir vaka. Üstelik de çok fazla yorulmadan kazanıyorlar” diyen Erdoğan, ABD 1 puan uyguluyorsa, Avrupa bu civarlarda dolaşıyorsa Türkiye’de niye 1315 puanlara çıktığını sorguladı. Erdoğan sözlerine, “Tek kelimeyle bu zulümdür. Zulüm. ‘Peki siz Başbakandınız bunu neden yapmadınız derseniz’ onu da söyleyeyim. Başarısız olduğum konulardan bir tanesi de budur. Ama sürekli bunların müzakerelerini yaptık, an layışım bu dur, düşüncem budur” sözleriyle devam etti. 3.4 milyar dolarlık ihale gizlendi Ekonomi Servisi CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, hükümete Çin ile yapılan füze anlaşmasıyla ilgili Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Soru önergesinde 3.4 milyar dolar gibi bir rakamla yürütülen füze savunma sistemleri ihalesinde Çin ile yapılan sözleşme görüşmelerinin sürekli ertelenmesini soran Çıray, ertelemelerle sürecin kamuoyundan gizlendiğini iddia etti. Savunma Sanayii İcra Komitesi’nde alınan kararın ardından Çinli firma ile yapılan görüşmelerde sözleşmenin imzalanma süreci 5 defa ertelendi. Son olarak kararın verilmesi 31 Aralık 2014’e kaldı. Çıray, önergesinde, “İstanbul’daki 3. Boğaz köprüsü 2.5 milyar dolarlık bedeliyle tartışma konusu olurken, 3.4 milyar dolar gibi bir rakamla yürütülen bu savunma ihalesinde gelinen süreç, devamlı yapılan ertelemelerle birlikte kamuoyundan gizlenmektedir” iddiasında bulundu. Ekonomi Servisi Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Ukrayna’nın “CCC” olan kredi notunu “CCC” ye çekerken, görünümünü negatif olarak teyit etti. S&P, hem Uluslararası Para Fonu’nun 2014 içerisinde Ukrayna’ya yapacağı yardımların gecikmesinin hem de azalan döviz rezervlerinin, Ukrayna hükümetinin görevlerini yerine getirememe riskini artırdığını belirtti. Açıklamada, ek bir uluslararası finansal desteğin söz konusu olmadığı vurgulanarak, şartlar değişmediği takdirde birkaç ay içerisinde bu riskin kaçınılmaz olacağı anlatıldı. S&P, Ukrayna’nın notunu düşürdü Temesist’ten 45 ülkeye dışsatım Ekonomi Servisi Akıllı raf sistemleri alanında faaliyet gösteren Temesist Raf, Türkiye’nin ilk tamamı yerli tam otomatik çalışan akıllı deposunu 2015’de Bilecik fabrikasında üretmeye başlayacak. Temesist Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Gül, 2015’de tamamı yerli sermaye ve Türk mühendisleri tarafından tasarlanan, tam otomatik depoları Türkiye’de üretebilen ve dünyaya satabilen ilk firma olacaklarını söyledi. Sistem için 2014’te 2 milyon liralık yeni makine ve inşaat yatırımları yaptıklarını belirten Gül, her depoda 50 istihdam sağlanacağını söyledi. 45 ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Gül, “ Yeni pazar arayışlarımız devam ediyor” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle