26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ARALIK 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ... bırakıverirler. Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu, ABD; Bay RTE ile tepeden direktifleriyle Pensilvanya’yı mutlaka cezaevine tıkma takıntısıyla son 14 Aralık operasyonlarını aynı kaba koyuyor ve bu amaçla hukuk davası adı atında bal gibi basın özgürlüğüne de yeni bir darbe vurmayı yeğlediğini söylüyorlar. İçerideki eleştirileri fırsat buldu mu içeriye tıkan cumhurun başkanı mıdır, asıl başbakan mıdır nedir ve artık ne değildir diye tartışılan Bay RTE, AB’ye, Türkiye’yi üye yapsanız da yapmasanız da umurumda değil, diye yanıt veriyor. HHH Bu söylemleriyle babasının çiftliği gibi yönettiği bu ülkenin gelecekle bağlantılı yararları ile oynuyor ama... ...arkasında rüşvetten yolsuzluğa, ne olursa olsun; uydurma bir diktatör, tek adamın peşine takılmış, onca rezaletleri güya demokrasiyi koruyormuş gibi, oysa sırf bu adamı koruyacağım diye onaylayan... ...gerçeklere arkasını dönen bir parti grubu oldukça... ...dünyanın gördüğü en büyük rüşvet ve yolsuzluk olaylarının daha katmerlisini yaşar bu ülke! HHH Hadi diyelim ki Batı, coğrafi önemli konumu nedeniyle bu rezaletleri, Bay RTE’nin AB kriterlerine ters düşen davranış ve uygulamalarını sineye çekiyor. Ama neden, sen gidene dek yeter be, AB’ye tam üye olma, bizim de umurumuzda değil, demiyor? Bu coğrafi durumdan yararlanarak kendine güvenen Bay RTE, peki neden ikide bir AB üyeliği umurunda değil diyor ama Avrupa Birliği’ne üye olmak istemediğini açıklayamıyor? O bir Kasımpaşalı, sırası geldi mi heyyt var mı bana yan bakan diyebilir oysa. HHH MHP lideri Bahçeli’nin, Gülen’e en az 10 yıl birlikte oldukları RTE ile yaşadıklarını açıklama çağrısına katılmamak olanaksız. Zira RTE, durmadan Gülen’i suçluyor ama velakin Pensilvanya’nın, bu ne oldukları kanıtlanmayan suçlamaları yanıtlamaması, suçlamaları sanki kabullenmiş gibi bir sonuç doğuruyor. Örneğin şu Tahşiyeciler sorunu. Gülen cemaatinin suçlamalarla ilgisi nedir? Bazı bilgi kırıntıları dışında fazla bilinmiyor. HHH Gülen konuşursa adeta birlikte yönettikleri koalisyon ortağı olan cemaatin hiç değilse tanık olduğu rezaletler açığa çıkabilir. Yoksa Gülen kimi uygulamalarda ortak sorumluluğunun ortaya çıkmasından mı kaygılanıyor? Bu ülkede çoğu zaman yönetenlerin yediği haltlar örtbas edildi. Şimdi de AKP Grubu, hatta susarak Gülen; RTE’nin 12 yıllık başbakanlığı döneminde olup biten, açığa çıkan rezaletlerin üstünün örtülmesine alet oluyorlar. Portekiz’de bir başbakan, Tayland’da müstakbel kraliçe adayı, üstelik ailesinin karıştığı yolsuzluklar nedeniyle istifa ediyor. Bizimkinin oğluna, evinde olan milyonlarca Avro, doları say ve kardeşinle gönderdiğim adreslere gönder diye telefon emri verdiği kanıtlanıyor. Dört bakanın rüşvet olaylarına karıştığı sokağın dilinde. O sarayında, destekleyen AKP Grubu evinde, açıklanan skandallar umurlarında değil, hepsi muhalefetin uydurması diyerek huzur içinde oturuyorlar. HHH Bu denli yalancılığın, ikiyüzlülüğün oya dönüştüğü, yalancılığın, rüşvetin, yolsuzluğun iktidar olduğu dünyada... ...kuşku yok tek ülke Türkiyemizdir! HABERLER 13 GÜNDEM n Baştarafı 1. Sayfada ... bir çizgi olarak yerini aldı. Ülkemizin geçmişi bu konuların hiç de yabancısı değildir. Osmanlı’dan günümüze rüşvet ve yolsuzluk iktidar sahiplerinin icraat yöntemlerinden biri olmuştur. Osmanlı döneminde en çok ilgi gören makamların başında Şam Valiliği geliyordu. Zira Osmanlı döneminde Şam, bugünün Ankara’sından, İzmir’inden de önemliydi ve büyük bir ekonomik canlılığa sahipti. Şam’a vali olacaklar da bu postu kapmak için saraya yüklü bir rüşvet vermek zorunda kalıyorlardı. Tabii karşılığını Şam’dan çıkarma beklentisiyle! Bir anlatıma göre vali rüşvet oranını yüksek tutmuş. Kentin ileri gelenleri yerine başka bir vali atanması için sarayda kulis yapmaya girişmişler. Bunu duyan vali, hepsini huzuruna çağırmış, seslenmiş: “Yerime başka vali istiyormuşsunuz. Bakın, şu benim küpüm, dolmak üzere. Yeni vali boş küple gelecek, haberiniz olsun!” Büyük şair Fuzuli de dönem yöneticilerinin rüşvete verdiği kıymeti şöyle özetlemiştir: “Selam verdim, rüşvet değildir deyu almadılar.” HHH AKP iktidarı döneminde ise geçmişe rahmet okutacak örneklere tanık olduk. Demokrasiyi tabana yayamadık ama, ucu yolsuzluğa açılan her türlü ayrımcılığı, keyfi yönetimi, dönem zengini yaratma hevesini tabana yaydık, Anadolu’nun dört bir yanına ulaştırdık. Basit bir örnek vermek gerekirse, iktidar duble yol ihalelerini bile en hafif anlatımla yandaş besleme yöntemi olarak kullandı. Yol ihaleleri bir bütün olarak değil, 30’ar, 40’ar kilometrelik bölümler halinde yerel şirket gruplarına verildi. İhale alma amaçlı kullanılmış şirket grupları da yol yapımından anlamadığı için ihaleyi kaptıktan sonra belli bir komisyon karşılığı işi asıl yapabilecek şirkete devretti. Maksat her yere duble yol gitsin, yolsuzluk kalmasın! Eski iktidarlar döneminde ithalatihracat kalemleriyle ilgili mal gruplarına yönelik destekler kısa zaman dilimlerinde artar, azalırdı. Örneğin 10 Aralık tarihinde, 1120 Aralık arasında terlik ihraç edecek olanlara dört kat teşvik verileceğine ilişkin kararname yayımlanırdı. Bundan tabii ki çok önceden kararnameyi bilen ve hazırlığını yapan kişiler yararlanır, o anda duyanlar imrenerek bakardı! AKP iktidarı döneminde ise bu tür parça başı çözümler yerine her şey göstere göstere yapılıyor. HHH Geçmiş iktidarlar döneminde adı yolsuzluğa bulaşmış bakan ya da üst düzey yöneticileri çoğunlukla korundu. Bu kişiler bir dönem sonra Yüce Divan’a gönderildi. O kişilerle ilgili zamanında işlem yapmayan iktidar partilerinin tümü çürüdü. Ya büyük oy kaybına uğradı ya da tamamen tasfiye oldu. Tek tek adlandırmak gerekmez, sadece son 20 yılımızda bile bunun pek çok örneği var. AKP iktidarı da geçmişten ders almamış görünüyor. İktidar gücü yine geçmişte olduğu gibi kudret sahiplerinin gözünü perdeliyor... AKP bu aşamadan sonra gündemdeki bakanların tümünün Yüce Divan’da yargılanmasını istese bile yolsuzluk ve rüşvetle anılmaktan kurtulamaz. Zira 1725 Aralık süreci bir sonuçtu. Başlangıç ya da neden değildi. İçinde bulunduğumuz hafta CHP için yolsuzluk ve rüşvetle mücadele haftasıdır... AKP iktidarının 14 yılı ise rüşvet ve yolsuzluğun her türlüsüyle mukavelenin yaşama geçirildiği kirli bir süreçtir. İktidar gücüne güvenerek bunu gizleyemezsiniz. Bir bakmışsınız en yüce makamınız en Yüce Divan olmuş! Yılbaşı ‘temizliği’ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), geçen pazartesi günü Yargıtay’a 144, Danıştay’a ise 33 yeni üye atamasının ardından çalışmalarına hız verdi. Çünkü Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine yapılan atamalar nedeniyle çok sayıda savcılık ve mahkemede koltuk boşaldı. Örneğin Ankara Adliyesi’nden 41 kişi Yargıtay’a üye yapıldı. Fethi Şimşek’in Yargıtay’a gitmesi nedeniyle Ankara Başsavcılığı’na atama yapılması bekleniyor. Bunun yanında Ankara’da 2 mahkeme başkanı, 2 başsavcı vekili de yüksek yargıya üye oldu. Bu nedenle HSYK, yılbaşı öncesinde yayımlanmak amacıyla yeni bir kararname hazırlığına girişti. Bu kapsamda bin kişiyi aşacak bir kararnamenin çıkarılması planlanıyor. Kararname ile özellikle Yargıda Birlik Platformu’nu destekleyen hâkim ve savcıların üst düzey görevlere getirileceği konuşuluyor. Kulislerde en çok Ankara başsavcısının kim olacağı merak ediliyor. Bu konuda Ankara Başsavcı Vekili Harun Kadolak’ın adı geçiyor. Yine Ankara Başsavcı Vekili İlhan Ayaz, HSYK Genel Sekreteri Bilgin Başaran, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Basri Bağcı’nın da isimleri yargı kulislerinde sıkça dillendiriliyor. Hükümetin, Ankara Başsavcılığı’na mutlaka “Hakyolcu” bir ismi atamayı istediği belirtiliyor. HSYK’nin, yargı içinde ciddi bir “temizlik” yapacağı da iddialar arasında. Özellikle cemaate yakın görülen yargı mensuplarının yerlerinin değiştirileceği konuşuluyor. Ankara, İstanbul, İzmir gibi önemli adliyelerdeki cemaate yakın savcı ve hâkimler, bu kapsamda şehir dışına atanacak. Başsav HSYK, gündemine yargıyı yeniden dizayn edecek kararnameyi aldı MUSTAFA BALBAY Cemaate tasfiye cı vekili veya ağır ceza mahkemesi üyeliği gibi görevlerde bulunan isimlerin ise yetkileri alınacak, düz hâkim veya savcı olarak atanacaklar. HSYK seçimlerinde cemaatin listesini aktif olarak destekleyen hâkim ve savcıların “sürgüne” gönderilecekler listesinde ilk sıraları aldığı ifade ediliyor. Sulh ceza hâkimleri arasında istenilen kararları vermeyen yargıçların da değiştirilmesi gündemde. HSYK’nin diğer önemli gündemi 17 Aralık savcılarının durumu. 3. Daire, açığa alma talebiyle 1725 Aralık savcıları Zekeriya Öz, Muammer Akkaş ve Celal Kara’nın dosyalarını 2. Daire göndermişti. 2. Daire’nin yeni yıla girmeden bu savcıları açığa almayı planlanıyor. İhraç talebine ise daha sonra esastan karar verilebileceği belirtildi. HSYK’de üst düzey bir yetkili, “Yargı içindeki paralel yapıdan hesap soracağız” dedi. Sur’da olaylar çıktı MAHMUT ORAL 3 kurşunla öldürdüler Fotoğraf: DHA DİYARBAKIR Diyarbakır’ın Sur ilçesinde önceki gece PKK’nin gençlik yapılanması Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDGH) üyeleri ile polis arasında çatışma çıktı. Olaylar sırasında Abdulkadir Çakmak (17), başından ve göğsünden 3 kurşunla vurularak öldürüldü, 1 polis memuru da göstericiler tarafından açılan ateşle yaralandı. Polis olayın ardından sokaktaki tüm güvenlik kamerası görüntülerini topladı. Valilikten yapılan açıklamada, silahlı gruplar tarafından güvenlik güçlerine saldırı düzenlendiği, müdahale sırasında ağır yaralanan Abdulkadir Çakmak’ın kaldırıldığı hastanede öldüğü, 1 güvenlik görevlisinin ise gözünden ve burnundan yaralandığı belirtildi. Valilik tarafından dağıtılan görüntülerde Cizre’de gerginlik DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Şırnak’ın Cizre ilçesindeki Sınır Hudut Tabur Komutanlığı nizamiyesinin Mobese kamerasındaki arızanın onarımı yapılırken, TOMA ve zırhlı araçlarla çevrede güvenlik önlemi alındı. Bir grup, havai fişek, taş ve sapanlarla önlem alan güvenlik güçlerine saldırdı. Polisin de gaz bombası ve tazyikli su ile karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Çatışmalar sırasında sık sık uzun namlulu silah sesleri duyuldu. Olaylar sırasında Tuna Özkan adlı polisin başına isabet eden saçma ile yaralandığı öğrenildi. Yüksekova’da polis araçları nezaretinde geçen askeri konvoya, bir grup, taş ve molotofkokteyli attı. Polis ekipleri de göstericilere biber gazı ve basınçlı suyla müdahale etti. Abdulkadir Çakmak olduğu iddia edilen kişinin elindeki uzun namlulu silahla polise ateş açtığı, açılan ateşte de vurularak yere düştüğü yer alıyor. Çakmak’ın cenazesi otopsi için hastaneye kaldırılırken, cumhuriyet savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Hastanede gazetecilere açıklamalarda bulunan inşaat işçisi baba Murat Çak mak, oğlunun internet kafeden arkadaşlarına sigara almaya çıktığını, o sırada polis tarafından açılan ateşle öldürüldüğünü belirtti. Çakmak, “Sonuna kadar takipçisi olacağım. Olayın olduğu yerde kamera görüntüleri varmış, olayın olduğu yer otoparktır. Oranın kamerası var, onu da polisler toplatmışlar” dedi. Karakolda da işkence ve taciz SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Adana’da polis tarafından darp edilerek gözaltına alınan ve polisin neredeyse ağzını yırttığı Cebrail Günebakan (23), serbest bırakıldıktan sonra gazetemize konuştu. “O fotoğrafı görünce inanın kendimi tanıyamadım” diyen Günebakan, sadece gözaltına alınırken değil, karakolda da darp edildiklerini ve arkadaşlarının cinsel tacize uğradığını anlattı. Yaşadıklarını “insanlık adına utanç verici” olarak nitelendiren Günebakan, “Direndik, direneceğiz de” dedi. Kobani’de YPG adına savaşırken ölen MLKP’li Sibel Bulut için taziye çadırı kurmak isterken darp edilerek gözaltına alınan 10 genç önceki gece serbest bırakıldı. Günebakan, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Çadırı kurduğumuz sırada zabıtalar geldi ve çadırı toplamaya kalktı. Yasal bir şey yaptığımızı anlatmaya çalışırken bu kez polis saldırdı. Gaz, cop ve tekmelerle yumruklar kullanıldı. Polis saldırısı sırasında kız arkadaşlarımız saçlarından sürüklenerek, diğer yoldaşlar darp edilerek araçlara bindirildi.” Şiddet ve tacizin polis aracında da sürdüğünü belirten Günebakan, “Bununla da kalmadılar, ellerimize ters kelepçe yaparak 7 saat araçta beklettiler. Götürüldüğümüz 5 Ocak Polis Merkezi’nde de sözlü ve fiziki tacize maruz kaldık. Kızları erkek polisler araçlara indirip bindirdi. Bu sırada göğüslerine bastırılıp memelerini sıktıklarını gördüm” dedi. Günebakan, “Tüm bunların sorumlusu, Berkin Elvan’ların, Ali İsmail Korkmaz’ın, İbrahim Aras’ın ölümlerinin sorumlu olan AKP iktidarı. Her fırsatta demokrasiden bahseden Cumhurbaşkanı, Başbakan, AKP iktidarı, faşist bir dikta rejimini getirme çabasıyla saldırılarını sürdürüyor. Bunu yaşadığımız olayda iyice gördük” dedi. Polise geniş yetkiler veren güvenlik paketinin hak ihlallerini daha da artıracağını vurgulayan Mehmet Ali Gülşen de yaşadıklarını şöyle anlattı: “Küfür, dayak ve tehdit vardı. Karakola, sağlık kontrolünde, hatta adliyeye götürülürken bile ters kelepçeliydik. Bu zaten tam anlamıyla bir işkenceydi. Taciz ve işkencenin somut halini yaşadık. Hatta parmak izi vermek istemediğimizde, neredeyse parmağımızı kıracak kadar saldırganlık gördük. Zorla aldılar. Tüm bunlar olurken, bir arkadaşımızın dudağı patladı, bazılarımızın vücutlarında darp izleri hâlâ var.” İHD Şube Başkanı İlhan Öngör ise olaya ilgili sessiz kalmayacaklarını, zabıta ve polislerle ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Adana’da polisin darp ederek gözaltına aldığı 10 genç serbest bırakıldı Yalman’a yanıt verdi Başbuğ: Kamuoyu Cihaner’den RTÜK tepkisi herkesi tanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Balyoz davasının dayanağını oluşturan plan semineriyle ilgili verdiği talimatın uygulanmamasından kendisini sorumlu tutan dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’a cevap veren İlker Başbuğ, iddiaları “akıldışı” olarak nitelendirdi. Başbuğ, “Bizim çizgimiz ve duruşumuz bellidir. Çizgimiz düz, duruşumuz ise diktir. Kamuoyu da her şeyi ve herkesi çok iyi bilir ve tanır” dedi. Başbuğ iddialara Twitter’dan yanıt verdi. Başbuğ şunları söyledi: “Türk ordusuna ve işgal etmiş olduğum makama saygımdan dolayı mahkemede ‘iftiralara’ karşı savunma yapmayı reddettim. Bugün de kimse benden, aynı nedenlerle, bir gazetede çıkan röportajda hakkımda ortaya atılan ‘akıldışı’ iddia ve iftiralara cevap vermemi beklemesin. Yine de bu konuya ilişkin düşünce ve görüşlerimi öğrenmek isteyenler 02.03. 2012’de Balyoz mahkemesinde tanık olarak yaptığım konuşmaya ve ‘Suçlamalara Karşı Gerçekler’ kitabımın 56. ve 57. sayfalarına bakabilirler.” Başbuğ, kitabının bahsettiği bölümünde, 1. Ordu Komutanlığı’nın oynanmasını teklif ettiği “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryonun OEYTS” Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından reddedilmediğini kaydederek, şunları kaleme almıştı: “OEYTS nedense, herkes tarafından adeta bir suç unsuru olarak anlaşılmaktadır. Bu fevkalade yanlış bir anlayıştır.” n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, iktidara yakınlığıyla bilinen Kanal A’nın başvurusu üzerine CHP kontenjanından RTÜK üyesi seçilen Ali Öztunç ve Süleyman Demirkan’ın üyeliklerinin düşürülmesi için komisyon kurulmasına sert tepki gösterdi. Cihaner, sürecin hukuki değil siyasi olduğunu kaydederek, “RTÜK’ü sansür ve yandaşlık açısından dikensiz gül bahçesine çevirmek isteyenler siyasi ahlaka ve hukuka aykırı bir süreç başlatmıştır” dedi. Diyanet’in lüksüne öneri Günebakan’ın, Adana’da polis tarafından neredeyse ağzı yırtılarak gözaltına alınması tepki çekmişti. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Diyanet Dergisi’ndeki makalesinde “Lüks, israf, gösteriş, debdebe, ihtiras, kibir gibi malın taşıdığı bir dizi bulaşıcı hastalık ruhlarımıza sirayet etmiş durumdadır” dediğini anımsatarak “Görmez, bu yazıyla lüks araç alımıyla adeta yakalandığı bu bulaşıcı hastalıktan mustarip olduğunu itiraf etmiş gibidir. Hz. Muhammed’i örnek almaktan uzak. Hz. Muhammed’e bakamıyorsanız bari Vatikan’a bakın” dedi. DBP’den anadilde eğitim Makul şüphe AYM’ye taşındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, aramalarda “makul şüphe”yi getiren ve “hükümete karşı” suçlarda telefon dinlemenin önünü açan yargı paketinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuru dilekçesini dün Anayasa Mahkemesi’ne ileten CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, 6572 sayılı Kanun’la getirilen düzenlemeyle Yargıtay başsavcısının, başsavcı yardımcısı ve diğer yardımcılarının görevlere ve başka görevlere atanmalarına ilişkin yetkili merciye görüş bildirmesinin kaldırıldığını, bunun da anayasaya aykırı olduğunu kaydetti. Daha önce üst, konut, işyeri ve ona ait eklentilerdeki aramalarda “somut delillere dayalı kuvvetli şüphe ilkesi”’ geçerli iken, bunun “makul şüphe” şeklinde değiştirildiğini söyleyen Gök, “Türkiye’de artık herkes iktidarın keyfi bakışına göre makul şüphelidir” dedi. İletişimin dinlenmesi ve kayda alınmasını genişleten maddelerin de dilekçede yer aldığını söyleyen Gök, “Teknik araçlarla izlenme de yine genişletilerek iktidara yönelik her türlü eylemin susturulmasına dönük olarak genişletilmiştir” ifadesini kullandı. Beko: Kobani’ye DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Avrupa’nın en büyük sendikalarından olan RMT ve ETF’nin temsilcilerinin de bulunduğu heyetle birlikte Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine giden ve sığınmacıları ziyaret eden DİSK Genel Başkanı Kani Beko, hükümete Rojava’nın tanınması ve Kobani’ye insani koridor açılması çağrısında bulundu. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’na (ITUC) bağlı Avrupalı sendika yöneticilerinin katıldığı he yette KESK Genel Başkanı Lami Özgen de yer aldı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko’dan oluşan heyet, Diyarbakır’daki temasları koridor açın nın ardından Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde Kobanili sığınmacıları ziyaret etti. Burada açıklamalarda bulunan DİSK Başkanı Beko, “AKP hükümeti öncelikle Rojava devrimini boğmaya kakmasın. Bu topraklar bu insanların. Demokratik bir şekilde kurmuş oldukları sistemlerini Türkiye’nin kabul etmesi gerekir. İnsani koridor istediğimiz düzeyde açılmadı” diye konuştu. Gözlemlerini ve tespit ettikleri sorunları yine bir rapor hazırlayarak BM’ye sunduklarını kaydeden Beko, DİSK, olarak da insani yardım yapacaklarını açıkladı. n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da gerçekleştirilen Demokratik Toplum Kongresi Olağan Genel Kurulu’nun aldığı kararlar kamuoyuna açıklandı. DTK, anadilde eğitim için belediyelerin anadilde eğitim yapacak kreş ve anaokulları açması, hakikatleri araştırma komisyonu oluşturulması, demokratik gençlik konferansı düzenlenmesi, kadınların çözüm sürecine aktif katılması, kadın taleplerinin görünür kılınması ve süreci izleyecek kadın izleme gözlem hattının oluşturulmasına karar verdi. CHP’de Güler’e disiplin sinyali ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmeleri sırasında, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ilgili tartışmalar sürerken, AKP’liler CHP’yi “cemaatle işbirliği yapmakla” suçladı. Bu konuda da İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in CHP’nin yerel seçimlerde “cemaatle işbirliği” yaptığı yönündeki sözlerini anımsattılar. Bunun üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay cemaatle işbirliği iddialarını reddederek, “Birgül Ayman Güler yanlış yapmıştır, parti suçu işlemiştir. Gereği yapılacaktır” sözleriyle disiplin sinyali verdi. Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da yaptığı yazılı açıklamada “Bu cümlelerinizi kanıtlamak ile mükellefsiniz” dedi. İHD yöneticisine 8.5 yıl hapis n DİYARBAKIR Mezopotamya Kültür Merkezi Derneği Siirt Şubesi’nin eski başkanı ve İHD yöneticisi Abdullah Gürgen, “Örgüt üyeliği”, “Örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla yargılandığı davada 8 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gürgen, yargılamanın siyasi olduğunu, itiraz edeceğini söyledi. HDP’nin 30 sandalyesi oluyor n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi kararıyla 5 yıl siyaset yasağı getirilen Ahmet Türk, Leyla Zana ile Aysel Tuğluk’un 5 yıllık siyaset yasağı 31 Aralık’ta sona geriyor. Bu isimler 1 Ocak 2015 tarihinde HDP’ye katılacak. HDP’nin parlamentdoki sandalye sayısı 30’a yükselecek. Şans Topu devretti n Haber Merkezi Şans Topu’nda 5+1 bilen çıkmayınca 671 bin lira haftaya devretti. 5, 16, 19, 22, 29 ve + 13 numaralarında 5 bilenler 2 bin 700’er, 4+1 bilenler 355’er, 4 bilenler 30,5’er, 3+1 bilenler 20,5’er, 3 bilenler 4’er, 2+1 bilenler 6,15’er, 1+1 bilenler 3,65’er lira ikramiye alacak. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle