25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ARALIK 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 Fed’in faizdeki ‘sabrı’ piyasaları rahatlattı Janet Yellen ABD Merkez Bankası faiz artırımı için ‘kayda değer bir süre’ ifadesini kaldırsa da sabırlı olunacağını iki kez yineleyerek piyasaları rahatlattı. Açıklamanın ardından dolar/ TL 2.3099’a kadar geriledi. ABD borsaları yükseldi. Ekonomi Servisi ABD Merkez Bankası (Fed) özellikle gelişen piyasaların merakla beklediği faiz kararını açıkladı. Dün gece açıklanan Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) tutanaklarına göre Fed, faizi artırımının zamanıyla ilgili net bir ipucu vermezken, tutanaklarda geçen “Faizler kayda değer bir zaman düşük kalmaya devam edecek” ifadesi çıkarıldı. Ancak Fed, bu ifade ile uyumlu olarak belirttiği “sabırlı olacağız” mesajını tutanaklarda iki ayrı yerde geçirerek piyasaları rahatlattı. Tutanaklarda sabırlı olunacağı net bir şe kilde konulunca dolar TL karşısında 2.3099 TL’ye kadar geriledi. ABD borsaları ise yüzde 1’in üzerinde yükseldi. Fed faiz artışı için herhagi bir tarih vermese de benzer bir taktiği 2003 sonundan itibaren gittiği faiz artırımları döneminde de kullanmıştı. Banka ‘sabır’ ifadesini kullandıktan sonra faiz artırımına gitmiş ancak bu kez de ‘ölçülü’ olunacağı mesajını vererek keskin dalgalanmaları önlemeye çalışmıştı. Fed tutanaklarında toparlanmanın ılımlı devam ettiği belirtilirken, enflasyon konusunda yumuşak tavır korundu. Hedeflerinin altındaki enflasyonun kısmen enerji fiyatlarından kaynaklandığı ifade edildi. Enflasyon tahmini 2015 için yüzde 1.61.9 aralığından yüzde 11.6 aralığına indirildi. Fed Başkanı Janet Yellen, kararın ardından düzenlediği toplantıda “Yeni ileriye dönük yönlendirme politikada değişikliği temsil etmiyor. Sözlü yönlendirmede değişiklik ekonomideki ilerlemeden kaynaklanıyor. Düşük petrol fiyatları kısa vadede enflasyonu aşağı çekecek, istihdamdaki büyüme güçlü” dedi. Gerekçeleri de ortak PELİN ÜNKER Hafta başından bu yana dolar, hem ruble hem de lira karşısında rekor kırarken iki ülke de piyasaya döviz satışıyla günü kurtardı. Rusya ve Türkiye piyasalarında yaşanan çalkantılarda ortak nokta ise ülke liderlerinin siyasi çıkışları. Petrol fiyatlarındaki düşüşün yanı sıra Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna politikası nedeniyle ülkenin maruz kaldığı ABDAB yaptırımları, rubleyi haftanın ilk iki günü yüzde 20 çökertti. Dün sabaha yüzde 5.5 kayıpla güne başlayan ruble, piyasaya döviz satışıyla rahatladı. Rubleyi desteklemeye çalışan Rusya Maliye Bakanlığı yaklaşık 7 milyar dolar tutarındaki döviz stokundan saRuble tış yaptığını açıkladı. Açıklamanın arson bir dından ruble yüzde 14’e yakın değer kazandı. Dolar/ruble 60 değeayda yüzde rinin altına geriledi. Rusya bor35 civarı değer sası yüzde 18’e yakın yükselyitirirken Putin, di. Rusya Merkez Bankası’nın açıklamasına göre, ihtiyaç olrubledeki çöküş ması halinde Rus bankalarına için spekülatörlerle finans şirketlerine sermaBatılı ülkeleri suçladı, ve ye yardımı yapılacak. Rus Merkez Bankası Türkiye’de de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AB’ye döviz piyasasında manipülasyona ilişkin sert çıkışının ardından artan siyasi risklerle Rusya ve Fed’e inceleme başlattı. ilişkin endişeler birleşince liraBu da Gezi daki kayıplar üç günde yüzde 6’yı bulmuştu. Önceki gün Merolayları zamanı kez Bankası’nın KİT’lerin borçlanyaşananları masını karşılayacağını açıklaması ve hatırlattı. piyasaya döviz satışını 60 milyon dolara çıkarması sonrası lira da artıya geçti. Serbest piyasada dolar 2.3380 liradan kapandı. Önceki gün Rusya ile iş yapan şirketler öncülüğünde yüzde 4.36 düşen borsa ise Rus piyasasındaki toparlanmayla yüzde 2 artıda kapandı. Rublenin bu yıl için kaybı yüzde 50’nin üzerinde. Bu da ülkenin döviz krizine yaklaştığını gösteriyor. Döviz krizi, yüksek faiz oranları büyümeyi engelleyeceğinden gelecek yıl için daha derin bir resesyon beklentisi anlamına geliyor. HaberRusya ekonomisi Türkiye ile karşılaştırıldığında, Rusya’da gayri safi yurtiçi hasılanın Türkiye’nin yaklaşık 2.5 katı olduğu görünüyor. Diğer yandan Merkez Bankası rezervleri de TCMB rezervlerini neredeyse dörde katlıyor. Türkiye’de ise rezervler kısa vadeli borçları ucunu ucuna karşılayabiliyor. Diğer yandan dolardaki değer artışı Türkiye’nin dolar bazındaki GYSH’sini de aşağı çekecek. Bu da dünyanın en büyük ekonomileri arasında Türkiye’yi 18’inciliğe düşürebilir. Business Insider’ın FactSet adlı bir kurumdan derlediği bilgilere göre, rubledeki düşüş gelirlerinin önemli oranlarını bu ülkeden elde eden şirketleri zarara sokabilir. Türk şirketler de en fazla risk altında olan şirketler sıralamasında beşinci sırada. Şirketler gelirlerinin ortalama yüzde 5’in üzerinde bir oranını Rusya’dan elde ediyor. Öte yandan Apple da, rubledeki aşırı dalgalanma nedeniyle, Rusya’daki tek satış adresi online alışveriş mağazasını geçici olarak kapattı. leri çoğunlukla devlet kontrolündeki medya kuruluşlarından izleyen halkta ise panik yönünde belirgin bir işaret görülmediği belirtiliyor. Putin ise rubledeki çöküş için spekülatörleri ve Batılı ülkeleri suçladı. Rusya Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Vladimir Chistyukhin, bankanın döviz piyasasında olası manipülasyona ilişkin inceleme başlattığını söyledi. Bu da Gezi olayları sırasında piyasalarda yaşanan oynaklığa dair hükümet kanadından yapılan açıklamalar ve türetilen “faiz lobisi” kavramını akıllara getirdi. Gezi Parkı olayları sırasında yaşanan polis şiddeti nedeniyle borsadan 13 günde 67 milyar TL kaçmış, dolar/TL 2013 yıılının zirvesini görmüştü. Erdoğan da faiz lobisi ve Batılı spekülatörleri suçlamıştı. Putin ve Erdoğan’ın siyasi çıkışları ruble ve lirayı vururken ikisi de Batı’yı suçluyor Türkiye’den 2.5 kat büyük Darbe Suçlaması Sokağın Diline Düştü... Dün sabahın ilk haberlerini okuyan programcıların yüzlerinde güller açıyor, sesleri cıvıl cıvıl çıkıyordu.. Aslında geç saatlerde biten Çarşı davası ile ilgili duruşma haberlerini okuyorlardı sadece.. Yargılamanın hiç de hafife alınacak bir yanı yoktu. Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı’nın kurucularının da aralarında bulunduğu 35 kişi önceki gün ilk kez yargıcın karşısına çıkarılmıştı. Gezi Parkı Direnişi’nde, darbe yaparak hükümeti yıkmaya teşebüs suçlamasıyla, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle ağır ceza mahkemesinde yargılanacaklardı.. Gezi Direnişi günlerinde iş saatleri çıkışı Beşiktaş’ta toplanıp Taksim’e gelmek üzere harekete geçtikleri haberi geldiğinde meydanda gözlemlediğim neşeyi, moral yükselişini anımsıyorum.. Dolmabahçe ya da Gezi Parkı yan yolundan Taksim’e ulaştıklarında hem kalabalık hem de coşku zirveye çıkardı.. Parkın içindeki, meydandaki gün boyu nöbet tutan, çoğu çok genç, çatışma deneyimi almamış gençlere ilişkin kaygılarımın dağılıp gittiği anlardı. “Birkaç saat rahat nefes alırlar, polis baskını olmaz..” türünden duygulara kapılırdım.. Aynı duygular çok daha baskın gençler arasında geçerlilik kazanmış olmalı ki gençler; polis saldırısına uğrayacakları, gaz yiyecekleri, başlarına bir şeyler gelebileceğinden kaygılanan ailelerine sokağın yükselen neşesi, gürültüsü içinde, seslerini telefondan duyurabilmek için bağıra bağıra, “Merak etmeyin Çarşı geldi, onların arasındayız..” cümleleri kurarak güvence vermek üzere yarışırlardı.. Günler geçtikçe Çarşı grubu gençleri korumanın, kollamanın, moral aşılamanın çok ötesinde, bütün renklerden sporseverleri kucaklamış olarak bilgisayar kuşağı ile her kesimden gençliği sokağın dilinde buluşturmada önemli bir işlev üstlenmiş oldu. Doğrusu artık dünya çapında fenomen, örnek, rol model olan Gezi gençliği asıl gücünü, uzun yıllar toplumsal kimliklere bürünmeden geliştirdikleri bireysel kimlik, kültürlerinden, oluşturabildikleri sosyal medya güçlerinden alıyorlardı.. Laf aramızda gerçek, örgütlü sivil demokrasi kültürünün yerine oturamadığı ülkemizde, Osmanlı’nın gerileme yıllarından başlayarak, hak aramanın önündeki ağır baskılar, çaresizlik, toplumsal tepkilerde eylemden çok mizahın gelişmesini ortaya çıkarmıştı. Bu topraklarda derdini doğrudan değilse de iğneleme, taşlama ile anlatabilme yetisi, çizgi sarsıntılar geçici Ekonomi Servisi Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Baş çı, Türkiye’nin temelleri sağlam olduğu için ekonomide yaşanan çalkantıların etkisinin her zaman için geçici olacağını söyledi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gerçekleştirdiği sunumun ardından gazetecilere açıklama yapan Başçı, “Komisyon üyelerimize, enflasyonu düşürmeye, fiyat istikrarı na odaklı bir para politikası ile birlikte zaten Türkiye’nin temelleri sağlam olduğu için bu tür çalkantıların etkisi her zaman için geçici olur, onu vurguladık. Elimizdeki bütün politika araçlarıyla enflasyonu düşürmeye şu anda odaklıyız” dedi. Dış dengeyle ilgili konunun zaten kendiliğinden çözüldüğüne vurgu yapan Başçı, cari açık için petrol fiyatlarındaki gerilemeye umut bağladıklarını da yineledi. Başçı, piyasaların odaklandığı Fed kararıyla ilgili ise, “Bunların hepsi aynı çerçeve içerisinde. Türkiye şu anda enflasyonu düşürmeye odaklı grupta yer alırsa bu tür çalkantıların hepsi geçici olur inanın. Piyasalarda hareketlilik var ama her yerde, bütün dünyada yaşanıyor” diye konuştu. Başçı: Piyasalardaki Erdem Başçı Yaş meyve sebzeciler sanatı, her dönem dünya ortalamasının üstünde bir gelişme, zekâ, sanat bileşkesi olarak güçlü, etkin toplumsal muhalefetin sesi olarak güçlenerek yaşayacaktı.. HHH Çizgi ve yazıları ile siyasi sanat gücünün ustalarını, Turhanİlhan Selçuk kardeşlerden başlayarak, Aziz Ne sinRıfat Ilgaz’ı, Oğuz Aral’ı yaşları gereği tanımamış Gezi kuşağının, siyasi mizah gücünü nerelerden kaptıklarını bilemesem de, parkın içindeki duruşlarında ürettikleri ile nasıl işlevsel, üretken çıkışlarda kullanabildikleri ile kazandıkları etki gücünün tanığıyım.. Halka inebilen üslupta Çarşı’nın katkısına da çok inanıyorum.. Kuşkusuz siyasi erk, Gezi’yi iktidarlarına tehdit olarak algılamaya kalkışmakla, gücünün üstünde işlevsel kılan Erdoğan İktidarlarının kaygılarından beslenen çıkışları, polis şiddetini kullanmayı tırmandırmaları, ölen gençler, ağır saldırılar, yaralanmalar, işin rengini, Gezi’nin etkisini de çok çok katlamış oldu. Gelin görün ki sabaha kadar uzaktan atılan gaz bombaları ile çadırları yakılıp yıkılan gençlerin, yağmurlu bir güne çok çaresiz uyandıkları sabahın ilk ışıklarında, gençliğin verdiği bir onur yaralanmasıyla içlerine oturan öfkenin dile getirilişini de hiç unutmuyorum.. “Bizi ayakları ile ezdiler ezdiler. Kendimi bu parkın asfaltına yapıştırılmış bir kene gibi hissediyorum. Artık kaldıramazlar..” Asfalta yapıştırılmış kaldırılamayan gençleri bir suç örgütü çatısı altında buluşturup yargılamanın olanağı bulunamadı.. Sosyal medya, çizgi, mizah dili, ortak alanda ortak yaşam koşullarını en çıkarsız, yalın sürdürebilme çabası, bildik siyasetler üstü gençliğin gelecek kaygıları, en çok da yeşil, nefes alabilme, insancı yaşayabilme arayışlarına dönük çok insancıl, barışçıl, yumuşak dil.. Öfke, saldırganlık, düşmanlık, kavga odaklı kendi siyasal çıkarlarını koruma çabalarının diliyle çok ağır çelişti.. Gezi’nin asıl sahipleri, parkta sürekli direnen, geçmişten birbirlerini tanımayan gençler üzerinden siyasal suç örgütü çıkarabilmek zordu.. “Camide içki içildi, âlem yapıldı, “başörtülü Müslüman genç kadına bedenlerinin üstü çıplak erkekler sarkıntılık yaptı”, “Çarşı grubu elebaşının polise ağır saldırıları oldu. İşin içinde, odağında İktidarı devirmeyi hedef alan darbeciler vardı..” senaryolarına bu nedenle çok fazla gereksinim duyuldu.. Cami için uyduruk suç kanıtları, bira şişeleri bile konulamayınca, yaralıların tedavisi ötesinde görüntüler yaratılamayınca AKP ailesinden genç “bayan”ın suçlama düşleri, polis kanıtlarıyla desteklenemeyip siyasi liderliği haksız suçlamalarıyla açıkta bırakınca.. Çare Çarşı’nın darbeci örgüt suçlaması ile yargılanmasına kaldı.. Olmadı kara mizah olarak yargılama sokağın diline düştü... iflasın eşiğinde Ekonomi Servisi Türkiye’nin özellikle yaş meyve sebzedeki önemli pazarlarından Rusya’nın para birimi rublenin dolar karşısında değer kaybetmesi Türk ihracatçılarını mağdur etti. Konuyla ilgili olarak aralarında Batı Akdeniz, Uludağ, İstanbul, Akdeniz ve Doğu Karadeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birlikleri yayımladıkları bildirgede, “İhracatçılarımız yüksek fiyatlarla aldığı ürünleri Rusya pazarında büyük zararlarla satmak zorunda kaldı. Diğer taraftan rublenin ambargo sonrası yüzde 6070’lere varan oranlarda değer kaybetmesi ve Rusya pazarında Ruble ile 3 aya varan vadelerde satış yapıyor olması ihracatçının alacaklarını yüzde 6070 oranında eritti. İhracatçı iflasın eşiğine geldi” denildi. Rusya hububat ihracatını kısıtladı Ekonomi Servisi Dünyanın en büyük buğday ihracatçılarından Rusya’nın Hayvan ve Bitki Sağlığı İzleme Dairesi (VPSS) bazı ülkelere yönelik hububat ihracat sertifikalarını kısıtlamaya başladı. Reuters’a bilgi veren üç ticaret kaynağından ikisi Mısır, Türkiye ve Ermenistan’a hububat ihracatına ise izin verildiğini belirttiler. Türkiye ve Mısır Rus buğdayının en büyük iki müşterisi konumunda bulunuyor. Rubledeki değer kaybı nedeniyle dünya piyasalarında ucuz hale gelen Rus buğdayının ihracat miktarı bu yıl rekor seviyeye yükseldi. Hububatın ihracata uygunluğunu tescil etmekle görevli VPSS’in sözcüsü Yulia Trofimova ise hububat ihracat sertifikalarının verilmesinde gecikme olduğundan haberi olmadığını söyledi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle