04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 KASIM 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Neredeyse her gün bir kadın öldürüldü İstanbul Haber Servisi Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, ekim ayında 29 kadın cinayeti işlendi. Kadınların yüzde 35’i ayrılmak ya da boşanmak istedikleri için öldürüldüler. Kadınların yüzde 38’i kocaları tarafından katledilirken en çok kadın cinayetinin işlendiği şehir yine İstanbul oldu. Açıklamada, kadınların yine en çok, en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürüldüğünü ortaya koydu. Açıklamaya göre, ateşli silahla öldürme yüzde 52 ile en yaygın oran. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın ‘erkekleri rehabilite etmeliyiz’ ifadesine tepki gösterilerek “Kadınların boşanmak istediği için öldürüldüğü ülkemizde Bakanın çözüm önerisi boşanmayı zorlaştıran ‘güçlü aile’ modeli yaratmak oldu” denildi. 3 eriyerek öldüğünü izlemiş bir anneyi yuhalatıyor. Kötü ve zalim bir insan olduğu için mi? Asla. Kabataş ve Dolmabahçe’yi oyun hamuru gibi yoğurması yalancılığından mıydı? Hadi canım sen de. Bunların hepsi bünyemize dozunda kin, nefret ve ayrımcılık mikrobu sokmak için. Daha büyük kin, nefret ve ayrımcılık gelirse sağlıklı kalalım, hazır olalım diye. Berkin Elvan’ı Okmeydanı’nda öldürülen Burak Can Karamanoğlu ile kıyaslamıştı. Şimdi de Diyarbakır’da vahşice linç edilen Yasin Börü ile yarıştırıyor. Önceki gün Berkin Elvan’a sahip çıkanları Yasin Börü’ye yüz çevirmekle suçladı. Cumhurbaşkanı’na kalırsa bunun sebebi Yasin Börü’nün “inancını yaşayan bir delikanlı” olması. Şimdi desek ki Erdoğan’a, üç gencin katillerini bulmak sizin göreviniz. Berkin Elvan’ı öldüren emrinizdeki polis. Yasin Börü ve Burak Can Karamanoğlu’nu öldürenler kim, henüz tam belli değil. Onları bulup adalete teslim etmek işiniz. Yasin’in ve Burak Can’ın öldürülmesine yol açan güvenlik zafiyetinin hesabını sormak da iktidarınıza düşer. Deriz demesine de bir faydası olmaz. Erdoğan ne zaman bir çocuk ölse gassallığa soyunuyor. Fakat işinde pek acemi. Ne zaman bir çocuk öldürülse bir morg görevlisine dönüşüyor. Çocukların cenazelerini nereye tasnif edeceğiyle dertleniyor. Bunları zalim ve kötü bir gassal, robotlaşmış bir ölü tasnifçisi olduğu için yapmıyor. Peki, bir gencin ciğerlerini sigara ile söndürmesine bile hassas biri neden bazı çocuklar hakkında böyle sert? İşte hep biz aşılanalım diye. Erdoğan bizi seviyor. İyiliğimizi istiyor. 12 Bir an Erdoğan cumhurbaşkanı olunca değişir diye endişelenmiştik, itiraf edelim. Ya taç giyen baş akıllansaydı? Ya etrafına ördürdüğü sarayında sesi duvarlara çarparak duyulmaz olup boğuklaşsaydı? Kendisine kendisi gibi olduğu için oy veren milleti unutup da devletin zirvesine çıktım diye bürokratik devlete teslim olsaydı? Hayır, öyle yapmadı. Erdoğan hâlâ bildiğimiz Erdoğan. Daha evvel “Bu ülkenin başbakanına yuh çekersen tokadı yersin” diyordu. Yeni unvanıyla da farklı bir şey söylemiyor. Esenler’de kendisini alkışlamayıp da sigara içen gence “Terbiyesiz herif, Cumhurbaşkanı söylüyor, o hâlâ içmeye devam ediyor!” diye çıkışıyor. Arkasında bir devlet erkânı... Belki az da olsa bir ağırbaşlılık var aslında. Danışmanına tekmeletip kendisi yumruklamıyor mesela. Erdoğan’ın bir başka alışkanlığı toplumun fay hatlarını sürekli germesi. Kötü niyet aramayın. Amacı hepimizi daimi olarak zinde ve uyanık tutmak. Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki uyanık olmazsak, rehavete kapılırsak başımıza nelerin geleceği belli değil. Gezi zamanında Kabataş efsanesini ya da Dolmabahçe’deki olmayan içki meselesini ağzına dolaması bundandı. Bir çeşit aşı aslında. Nasıl vücut direnç kazansın diye aşının içine hastalığın mikrobunu koyarlar. Erdoğan da olmayan gerginlik hikâyeleriyle bizim vücudumuza mikrop zerkediyor ki bünyemiz sağlam olsun. Yarın öbür gün zoru gelirse alışkın olalım, hasta düşmeyelim. O sebeple herkes Erdoğan’ın Berkin Elvan takıntısı hakkında yanılıyor. Ne nefretinden ne de vicdan azabından. Hep bu aşı meselesinden. Erdoğan, milli iğnecimiz. Ne zaman sokaklarda biri öldürülse Erdoğan çıkıyor bir kürsüye, Berkin Elvan’ı terörist ilan ediyor. Çocuğunun Berkin Elvan’a Neden Takıldı Eski eşini vurdu 15 Yurt Haberleri Servisi Kırıkkale’de Erdoğan Tekin (60), kızı Gülseren A. (33) ile iki torununu almak için otomobille Şehitler İlköğretim Okulu’na geldi. Gülseren A’nın 5 aydır ayrı yaşadığı Ali A. (30), tabancayla aracın içindeki kayınpederi ve eşine ateş ederek, olay yerinden kaçtı. Göğsünden vurulan Erdoğan T. hayatını kaybederken, Gülseren A. ağır yaralandı. Polis, şüpheli Ali A’yı Keskin’de yakalayarak, gözaltına aldı. AĞRI (DHA)Ağrı’da 15 yaşındaki Ceylan K., tartıştığı akrabası aynı yaştaki F.N. tarafından 12 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Doğum gününde cezaevine giren F.N., “Uyuşturucu kullanıyordu, eve geç geliyordu. Annesini çok üzüyordu. Tartıştık. Yakamdan tutunca yanımda bulunan bıçağı çıkartıp salladım” dedi. Ceylan’ın annesi P.A. ise “Kızımı öldüren F.N.’den ve kızıma uyuşturucuyu sağlayan Mert isimli kişiden şikâyetçiyim” dedi. 15’inde 12 bıçak darbesi Yurt Haberleri Servisi Karaman’ın Ermenek ilçesindeki maden ocağında su basması sonucu mahsur kalan maden işçilerini arama çalışmaları bir haftayı geride bıraktı. Kayıp işçilere hâlâ ulaşılamazken Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan dün, Ermenek’teki işçilerin kredi borçlarının 3 ay süreyle ertelendiğini, mahsur kalan işçilerin borçlarının ise silindiğini açıkladı. Ermenek Kaymakamlığı ise bir torba kömür uğruna feda edilen işçilerin ailelerine birer ton kömür dağıttı, önümüzdeki günlerde birer ton odun ve 1000’er lira para yardımı yapılacağı da bildirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, içeride biriken suyun 5’te 4’ünü bitirdiklerini belirterek, “Üç bacaya da girdik. Fakat oradan da beklediğimiz sonucu alamadık, orada işçi kardeşimize rastlayamadık. Demek ki; bu daha da ileriki noktalarda, desandre ile nefesliğin son bölümlerine doğru bulunduklarını bu vesileyle tahmin ediyoruz. Yemek yenilen yere yaklaşık 2528 metre civarında bir mesafemiz daha var. En önde giden ve daha donanımlı bir ekip orada çalışıyorlar. Eğer o bariyerin arkasında boşluk varsa 25 metreyi çok kısa sürede aşabiliyorsunuz ama tavanda göçmeler varsa tabii ki daha çok zamana ihtiyacımız var” dedi. Kalpler kömür karası İşçilerin ailelerine birer ton kömür l Soma faciasında 8 kişiye her bir ölüm için 25 yıl hapis istendi 12 ‘Nehir’i gördüm’ VAN (Cumhuriyet) Gürpınar’da kaybolan 4 yaşındaki Nehir Aslan’ı arama çalışmaları sürüyor. Kırkgeçit Mahallesi’nde yaşayan 10 yaşındaki bir çocuğun verdiği bilgi, arama çalışmalarına yeni bir boyut kazandırdı. Nehir’in beyaz bir otomobile bindirildiğini söyleyen çocuk, daha sonra Nehir’in tekrar araçtan indiğini iddia etti. Çocuğun verdiği bu ihbar üzerine ekipler çalışmalarını bu yönde de sürdürmeye başladı. Acılı anne Hatice Aslan ise “Eğer kızımı kaçırmışlarsa onlara yalvarıyorum. Kızımı geri getirsinler. Yeni doğan bebeğimi bile sevemiyorum” dedi. CHP Meclis araştırması istedi l CHP, TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergede Ermenek’te 18 madencinin mahsur kalmasıyla ilgili Meclis araştırması açılmasını istedi. Öte yandan CHP Gençlik Kolları da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’i istifaya çağırdı. CHP’li gençler üzerinde Soma’da ölen ve Ermenek’te mahsur kalan madencilerin fotoğraflarının asılı olduğu siyah balonları gökyüzüne bıraktı. (NECATİ SAVAŞ) Fezlekede kamu görevlileri yok MANİSA (AA) Soma Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 301 kişinin öldüğü maden kazasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan fezlekede, her bir ölüm için tutuklu 8 kişinin 20 ile 25 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendiği bildirildi. Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, fezlekede kamu görevlilerinin olmadığını, bunun ilgili bakanlıklarca soruşturma izni verilmediği anlamına geldiğini ifade etti. Balkız, basın toplantısında, fezlekede, tutuklu 8 sanığın, TCK 81 ve 21’inci maddeleri gereğince cezalandırılmalarının istendiğini belirterek buna göre kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezasını gerektiren suçların 20 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılmasının istendiğini söyledi. Tutuksuz sanıklardan 8’ine, “taksirle birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar, kalan 29 sanık için ise “tedbirsizlik ve dikkatsizlik yani kusurla birden fazla adam öldürme” suçundan 215’şer yıl hapis cezası istendiğini kaydeden Balkız, cezaların her bir ölüm için ayrı ayrı istendiğine dikkati çekti. Balkız, “Tutuklu 8 kişiden sonraki cezalarla ilgili fezlekenin, yeterli özenle hazırlanmadığını düşünüyoruz. Buradaki şirket görevlileri ve denetimle ilgili kamu görevlileri, müfettişler ve MİGEM yetkilileriyle ilgili TCK’nin 83/3. maddesindeki cezai yaptırımın istenmesi gerekirdi, yani taban ceza 10 yıldan başlayacaktı” dedi. Balkız, bilirkişi raporuna göre bu kamu görevlilerinin kazayla ilgili 20 ayrı nedenden dolayı sorumlu tutulduklarını vurguladı. Alp Gürkan, Soma Komisyonu’na gitmedi dinlemesek de olur MAHMUT LICALI ANKARA TBMM Soma Komisyonu, Soma Holding AŞ’nin patronu Alp Gürkan’ı hâlâ dinleyemedi. 301 işçinin hayatını kaybettiği ocağı işleten Alp Gürkan’ı geçen temmuzda komisyona bilgi vermesi için çağırılmıştı. Ancak Gürkan, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek bu görüşmeye katılmamıştı. Bunun üzerine TBMM’nin de tatile girecek olması nedeniyle komisyon Gürkan’ın ekimde dinlemeye karar vermişti. Komisyonun raporunu yazma aşamasına gelmesine karşın Gürkan ile görüşülmemesi akılları karıştırdı. Faciayla ilgili bilirkişi heyetinin hazırladığı ve savcılığa sunulan raporda, işverenin asli kusurlu olduğu tespiti yapılmıştı. Gürkan, temmuzdaki görüşmeye gelmediği dönemde, facianın yaşandığı madeni inceleyen Maden İşleri Genel Müdürlüğü bürokratları ve Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü bürokratlarıyla bir araya gelerek yemek yemişti. Gürkan’ın dinlenmesinin olmazsa olmaz bir konu olmadığı görüşünü savunan komisyonun AKP’li üyeleri, şirketin diğer yetkililerinin dinlendiğini; Gürkan’ın dinlenmesinin rapordaki tespitleri etkileyecek bir husus olmadığını ileri sürdü. ‘Asli kusurluyu’ Felç olan işçiye örnek tazminat İZMİT (DHA) Gölcük ilçesinde UM Tersanesi’nde 2006’da, bir hazır beton firmasının beton pompasının patlaması sonucu ağır yaralanan ve belden aşağısı felç olan işçi Şaban Öztürk (34), faiziyle birlikte 1 milyon 650 bin TL tazminat kazandı. Yargıtay’ın da onadığı tazminat parası, işçinin hesabına yatırıldı. Öztürk, “Patlama sonucu 7 metre yüksekten inşaat alanına düştüm. Omurgam kırıldı. Ölümden döndüm. Uzun süredir vermiş olduğum hukuk mücadelesi sonucunda almış olduğum tazminattan dolayı buruk bir sevinç var” dedi. Çatıdan düşen işçi öldü 10 “Kitap Candır” sahimerdanyayinlari.com TOKAT (Cumhuriyet) Reşadiye’de evli 5 çocuk babası inşaat işçisi Şeref Demir, Nebişeyh köyünde yaklaşık 3 aydır çalıştığı 4 katlı inşaatın çatı kaplama işlerini yaparken bir anda dengesini kaybedip düştü. Ağır yaralanan Demir, köye çağrılan ambulansla hastaneye kaldırıldı ancak yapılan müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi. İşçilerden zincirli eylem İstanbul Haber Servisi PTT’nin Sirkeci’deki ek hizmet binasının tadilatında çalışan ve 7 aydır maaşlarını alamayan işçiler kendilerini postanenin kapısına zincirleyerek oturma eylemi başlattı. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle