02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 KASIM 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA OTOMOBİL 7 Sürüş desteğinde EyeSight teknolojisi Avrupa’da ilk kez Subaru Outback’le sunulacak Yeni nesil güvenlik adımı 3 Ferrari sahibini buldu Türkiye’deki resmi distribütör çıkışlı lüks kurumsal 2’nci el araç pazarının lider temsilcisi S&S Motors, ekim ayına spor otomobiller açısından hızlı bir giriş yaptı. Özellikle Ferrari markasının ikinci el pazarına hareketlilik kazandıran S&S Motors, ekim ayının ilkyarısında toplam 3 adet Ferrari modelini yeni sahiplerine teslim etti. Ekim ayında 625 bin Avro’luk Ferrari 458 Speciale ve 549 bin Avro’luk Ferrari FF modellerinin satışını gerçekleştirdiklerini özellikle vurgulayan S&S Motors Genel Müdürü Ferhat Albayrak, “Bayram tatillerinin bitişi ve özellikle okulların açılmasıyla hareketlenen lüks kurumsal ikinci el pazarında ekim ayından itibaren ciddi bir hareketlilik başladı. Sene başından bu yana yaklaşık 10 ayda S&S Motors olarak toplam 8 Ferrari satışı gerçekleştirdik ve ekim ayı ortası itibarıyla özellikle çok önemli bir potansiyeli değerlendirme başarısı gösterdik. Başta Ferrari olmak üzere Porsche, Bentley ve Aston Martin markalı süper lüks spor otomobillere 2. elde özellikle talep artışı söz konusu” açıklamasını yaptı. Macbeth Oynanmasın Fazıl Say’ın eserleri Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın programından çıkartıldı. Fazıl Say bunu nerede öğrendi? Turnede olduğu Japonya’da. Dengesiz bir iştah ve kibirle içine kapanan bir memleket, ruh halinin yakışıklı bir fotoğrafını çektirmiş oldu. Konser çıkışında klasik müzik seven Japonlara bu haber verilseydi ne düşünürlerdi acaba? Mevzu ayrıca pek de kafa karıştırıcı. Hani Japonlar kendi kültürlerini koruyarak modernleşmişti? Hani bizim modernleşme tecrübemiz köksüzlük getirmişti de Japonya bu işi en güzelinden kıvırmıştı? Ne işi var Japonların klasik müzik konserinde. Milletin değerlerinden kopuk bir avuç JakobenKemalist Japonun hareketleriyle yöneticimizin tercihlerini sorgulayacak değiliz. Yine de insan anlayamıyor. Bazı Japonların Fazıl Say’ı dinlemeye koştuğu bir dünyada mesela ben neden bu sene bir orkestranın önünde ney, kanun, bendir ve kudümle çalınan İstanbul Senfonisi’ni dinleyemiyorum. Fazıl Say’ın her sene 30’dan fazla ülkede 100’den fazla konseri var. Birinden birinde yakalayabilirim elbette. Dünya küreselleşti. Tuzu kuru bir beyaz Türk olduğuma göre yol ve konaklama masrafları gözümü korkutamaz. Aynı şey Shakespeare için de geçerli. Bu sene ‘Macbeth’ oyunu Devlet Tiyatroları’nın programından çıkartıldı. Oyun, iktidar hırsıyla suç işleyerek yükselen ‘Macbeth’in paranoyaklaşarak aklını yitirmesi ve trajik sonunu anlatıyor. Oyunu izleyen bakanlık yetkililerinin gördüklerinden pek hoşlanmadıkları söyleniyor. Ekim ortasında Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt istifa etmiş ve kurumun sürgün yeri olarak nitelendirilen Strateji Geliştirme Başkanlığı’nda görevlendirilmişti. Yerine gelen yeni genel müdürünse iktidarın TÜSAK projesinin destekçisi olduğu biliniyor. Oyunun programdan çıkartılması için öne sürülen gerekçelerin gerçeği yansıtmaması üzerine bunun yeni genel müdürün siyasi bir tercihi olduğunu ileri sürenler var. Bu yoruma katılmak imkânsız. Zannederim yeni genel müdür tasarruf tedbirleri gereğince bu kararı aldı. Neticede paranoyaklaşarak aklını yitiren hırslı bir siyasetçinin trajik sonunu izlemek için pahalı dekorları olan bir oyun izlenmesine ihtiyaç duyulmayan bir ülkede yaşıyoruz. Herhalde sayın genel müdür, oyuna ne gerek var televizyona gazeteye baksalar da aynı oyunu izlemiş olacaklar diye düşünmüş olsa gerek. ‘Macbeth’, 1940’lı yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Türkçe yayımlanmıştı. Cumhuriyet gazetesi de bu kitapları okurlarına hediye etmişti. ‘Macbeth’teki bu bölüm o kitaptan: “Ah zavallı ülkem! Kendini tanımaktan adeta korkuyor. Ona anamız değil ancak mezarımız denir: Orada her şeyden habersiz olanlardan başka gülümseyen yok; orada ahlar, iniltiler, göğü yırtan ağlayışlar sürüp gidiyor, duyan yok, fark edilmiyor bile. Büyük üzüntüler günlük kaygılar olmuş; ölüm çanı çalarken kime diye soran pek olmuyor; iyi insanların ömrü başlarındaki çiçeklerden önce geçiyor, çiçekler solmadan onlar ölüyor.” Bunu bilmek için oyunu izlemeye lüzum yok. ‘Macbeth’ oynanmasın. Pahalı dekorsa, en şaşaalısı dikildi. İktidar hırsıyla lanetlenmişlerse her gün ekranlarda. İki adet yüksek çözünürlüklü CMOS renkli kamera, sürücüye fazladan bir çift göz sunarak trafik durumunu izlemek için dikiz aynasına yerleştirilmiş. Sistem sürekli olarak sürüş koşullarını izleyerek, yaklaşan bir tehlike hissettiğinde sürücüyü uyarıyor. Çarpışma önleyici sistemler alanında çok önemli bir adım olan EyeSight sürüş destek teknolojisi, Avrupa’ya Yeni Outback’le giriş yapıyor. SUV kategorisinde yeni nesil güvenlik anlayışını temsil eden Yeni Subaru Outback’in ön siparişle satışına, kasım ayından itibaren başlanıyor. Outback’te sportif gösterge paneli, ortada 5 veya 7 inçlik LCD bilgi ekranı ile akıllı telefon ve tabletlerdeki geçme ve kaydırma özelliği gibi işlevler bulunuyor. Önde merkezi hoparlör ve arkada bas ile birlikte toplam 12 hoparlöre sahip harman/kardon ses sistemi, keyifli bir yolculuk sağlıyor. Tüm modellerde standart özellik olan Sürekli Simetrik Dört Çeker sistemi, EyeSight sürüş desteği ve XMode sayesinde, yeni Outback bugüne kadar en iyi donanımlı versiyon olmanın yanı sıra Avrupa’daki SUV modelleri arasında en güvenli yeniliklere sahip araç olarak da öne çıkıyor. Yeni Subaru Outback’le Avrupa’da tanıtılacak olan EyeSight sistemi, son 25 yılda geliştirilen teknolojinin son yansıması olarak öne çıkıyor. Yeni nesil EyeSight versiyonu, önleyici güvenlik ve sürücü yükünü azaltma özelliklerini daha da ileriye taşımak için yaklaşık yüzde 40 oranında görüş açısının artırıldığı tamamen yenilenmiş stereo kameralara sahip. İki adet yüksek çözünürlüklü CMOS renkli kamera, sürücüye fazladan bir çift göz sunarak trafik durumunu izlemek için dikiz aynasına yerleştirilmiş. Sistem sürekli olarak sürüş koşullarını izleyerek, yaklaşan bir tehlike hissettiğinde sürücüyü uyarıyor. Böylece de belirli koşullar altında oluşabilecek kaza riskini azaltıyor. Motor, şanzıman ve fren sistemiyle eşzamanlı olarak çalışan EyeSight, sürücünün kaçma hareketinde bulunamadığı, fren pedalına yeterli şiddette basamadığı veya frene hiç basmadığı durumlarda harekete geçiyor. Sistem aynı zamanda trafik akışını da izleyerek aracın hızını buna göre düzenliyor. Yoldaki nesneleri algılayan diğer sistemlerin aksine, Subaru EyeSgiht bu nesneleri yalnızca algılamakla kalmayıp aynı zamanda da tanıyan, her bir nesneyle ilgili potansiyel riski değerlendiren ve yapılması gereken en uygun harekete karar veren oldukça sofistike bir yazılıma sahip. Sistem önce görsel bir uyarı sunuyor, sonra sesli bir uyarı sesi veriyor, sürücünün doğru hareketi yapmadığını, zamanında harekete geçmediğini ve bir nesneye vurmak üzere olduğunu tespit ederse devreye giriyor. Sistem özellikleri arasında; çarpışma öncesi fren uyarısı, çarpışma öncesi fren desteği, çarpışma öncesi otomatik fren, çarpışma öncesi gaz yönetimi, şeritten ayrılma uyarısı, şeritten kayma uyarısı ve uyarlanabilir sabit hız kontrolü bulunuyor. Sistem ayrıca, motorun rölantiden çıkışını sınırlayabiliyor, sürücünün şerit içinde ve/veya şerit dışına kayması halinde sürücüyü uyarıyor, öndeki bir aracın 0180 kilometre hızla gitmesi durumunda fazladan fren gücü uygulayabiliyor, kaçma dönüş hızını artırabiliyor ve öndeki araçla 50 kilometre hız farkına kadar aracı tam olarak durdurabiliyor. Kişiye Özel: ‘Kızıl Tutku’ Scania’nın, kullanıcılarına kendilerini özel hissettiren serilerine Red Passion da (Kızıl Tutku) eklendi. Red Passion sadece 75 adet üretilecek. Topline kabine sahip Red Passion’da Euro 6 normlarında 580 beygir gücünde V8 motor bulunuyor. Lüks duygusunun en üst noktada hissedilmesi amaçlanan aracın içerisinde navigasyon, direksiyondan kumandalı radyo/ CD çalar, subwoofer ve güçlü hoparlörler, yatak bölümünde DVD oynatıcı, düz ekran gibi birçok konfor donanımı bulunuyor. Kırmızı kabini tamamlayan özellikleri; ön ızgara, aynalar ve yan camlardaki dış çizgiler siyah renkte. Şasi ve jantları da siyah renk. Ayrıca, Kızıl Tutku’nun dizaynı 4 LED lambaya sahip güneşlikle sağlamlaştırılmış. Ön camın üzerindeki plaka ışıkları da LED lambalarıyla ışıklandırıldı. 2 veya 3 akslı olarak tercih edilebilecek Scania Red Passion’ın 2 akslı seçeneğinde 1500 litre yakıt tankı, 3 akslı versiyonunda ise yönlendirilebilir itici aks ve 715 litrelik yakıt tankı bulunuyor. Bir renk için iki yıl çalışma Seat Tasarım Merkezi her modele ayrı bir çalışma yapıyor Kadınların, erkeklerin, yaş gruplarının hatta zaman zaman belirli meslek gruplarının tercih ettiği renkler konusunda birçok araştırma mevcut. Seat, genç ve sportif marka kimliğine en uygun renkleri belirlerken titiz ve bir o kadar da uzun zaman alan çalışmalar yapıyor. Seat Tasarım Merkezi’nin Renk ve Döşeme Bölümü, mevcut renklerden seçim yapmak yerine, yeni bir renk yaratabilmek amacıyla iki yıl süren bir çalışma yapıyor. Bir otomobil için yeni bir renk oluştururken, ilk etapta ortaya çıkan rengin otomobili boyarken farklı görünmemesi amacıyla birdizi test yapılıyor ve bu da zaman içerisinde rengin aynı ve dayanıklı kalmasını sağlıyor. Renk yaratmak amacıyla, Moda ve sanat konusunda dünyanın önemli yayınlarını takip eden Seat Tasarım ekibi, mevcut trendlerde yer alan tüm imajları değerlendiriyor. Markanın İspanyol ve Akdenizli olması avantajını da kullanan Seat, birbirinden değişik bölgeleriyle kozmopolit bir yapıya sahip olan Barselona’dan da modellerinin renkleri için ilham alıyor. Bir renk seçildiğinde en göz alıcı ve çekici ancak aynı zamanda solmaya karşı da dayanıklı olan tonun bulunması için çalışmalar yapılıyor. Rengin zaman içerisinde kalıcı, yeniden boyanabilir ve gün ışığına dayanıklı olması gerekiyor. Her renk otomobilin gövdesinde kullanılmadan önce çok sayıda kalite testinden geçiyor. İnsanların kendilerine hissettirdiği duygulara göre otomobillerinin rengini seçtiklerinden hareket eden Seat Tasarım ekibi, bir otomobil için yeni renk seçeneklerini belirlerken aynı zamanda modelin kendisiyle de yakından ilişkili olmasına da dikkat ediyor. Genç bir tema oluşturmayı istedikleri Seat Ibiza’nın renk oluşturma süreci, daha şık ve sofistike olan Alhambra’dan veya daha sportif ve genç bir karaktere sahip olan Leon’dan çok daha farklı işliyor. l gerekçe gösterilmeden kapatıldı Pendik polikliniğini geri istiyor SİBEL BAHÇETEPE 700 bine yakın nüfusu olan Pendik ilçesine ve 6 mahalleye hizmet veren Sapanbağları Semt Polikliniği hiçbir gerekçe gösterilmeden kapatıldı. İşadamları ve hayırsever yurttaşlar tarafından yaptırılarak 2004’te hizmete giren polikliniği yerine alelacele bez afişler asılarak “Toplum Ruh Sağlığı Merkezi”ne çevrildi. Ancak bu merkezde doktor ya da herhangi başka bir sağlık çalışanının olmaması dikkat çekti. Halk, semt polikliniğinin kapatılmasına tepki göstererek “Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nin açılmasına kesinlikle karşı değiliz. Ancak, polikliğimiz kapatılarak altı mahalle halkının sağlık hizmetinin kısıtlanmasına ve mahalle halkının ihtiyaçlarının yok sayılmasına karşıyız. Mücadelemizi sürdüreceğiz” dediler. Pendik Devlet Hastanesi’ne bağlı olan ve ilçe halkın ile hayırsever yurttaşların yardımları ile 1998 yılında inşaatına başlanan Sapanbağları Mahallesi’ndeki Semt Polikliniği, 2004’te dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından açıldı. Binanın tamamı ile polikliniğinin iç donanımı, röntgen cihazı, biyokimya laboratuarı, renkli dobler ile diş, göz ve cerrahi üniteleri gibi tüm araç gereçler yine hayırsever yurttaşlar tarafından yapıldı. 6 uzmanlık alanıyla her gün yüzlerce kişiye hizmet veriyordu. Halk “Polikliniğimizi geri istiyoruz” eylemlerini sürdürüyor. Pendik Yeşilbağlar Mahalle Muhtar Yardımcısı Hakan Sancaklı, polikliniğinin Pendik ilçesindeki 6 mahalleye hizmet veren önemli bir sağlık kuruluşu olduğunu, buranın Ruh Sağlığı Merkezi’ne dönüştürülmesi ile bölge halkının sağlık desteğinden yoksun bırakıldığını, kişisel haklarının sekteye uğratıldığını söyledi. Gazelle Next’e özel kampanya Mersa Otomotiv Distribütörlüğü’nde Türkiye’de de üretim yapan Gaz’ın, en yeni modeli Gazelle Next’e sahip olmak artık çok kolay. 20 bin TL için 20 ay süresince 0 faiz seçeneğinin yanında, 20 bin TL için 36 ay yüzde 0.75 faiz ve 30 bin TL için de 36 ay yüzde 0.75 faiz seçenekleri Gazelle Next için sunuluyor. Gazelle Next, çok avantajlı fiyatı, düşük işletme maliyeti, 3 yıl veya 150 bin kilometre garantisi, 20 bin kilometre bakım aralığı ve yakıt ekonomisi ile dikkat çekiyor. Euro 5 normlarına uygun, 120 beygirlik güçlü Cummins turbo 2.8 litre dizel motor, ZF direksiyon sistemi, Bosch ABS fren sistemiyle Gazelle Next, kolay sürüş imkânı ile ağır yol koşullarındaki başarısıyla göz dolduruyor. Rahat ve ferah iç kabini ile daha iyi bir sürüş imkânı sunan Gazelle Next, konforu ve fonksiyonel teknik çözümleri ile de beklentileri karşılıyor. Hidrolik direksiyonu, ısıtmalıelektrikli dikiz aynaları, hız sabitleyici ve yol bilgisayarı ile Gazelle Next en gelişmiş teknolojik donanımlarıyla öne çıkıyor. Yeni BMW X6 geliyor Daha fazla dinamizm, yüzde 22’ye kadar azaltılmış yakıt tüketimi ve sürekli aktif olan akıllı dört çeker sistemi ile Spor Aktivite Coupé’nin ikinci nesli yeni BMW X6, ayrıcalıklı sürüş keyfinin sembolü olarak liderlik konumunu daha da güçlendirecek. Yeni BMW X6 aralık 2014 tarihinden itibaren, 3.0 litre ve 258 beygirlik sıralı altı silindirli dizel motorlu BMW X6 xDrive30d modeliyle BorusanOtomotiv Yetkili Satıcıları’nda yerini alacak. BMW TwinPower Turbo teknolojisi, standart olarak sunulan sekiz ileri Steptronic şanzıman, geniş BMW EfficientDynamics teknolojisi, ağırlıktan tasarruf sağlayan optimize ve gelişmiş aerodinamik özellikler yer alıyor. Fren fonksiyonlu cruise control öğesine ek olarak yeni BMW X6’nın standart özellikleri arasında Sürücü Asistanı güvenlik paketi de var. Castrol ‘tek geçildi’ Geçen yıl Türkiye’de 60. yaşını kutlayan Castrol, başarıyla lider kapattığı 2014 yılında da dünya çapında gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Castrol’ün doğrudan faaliyet gösterdiği 40’tan fazla ülke arasında Castrol marka değerinin en yüksek olduğu 2 ülkeden biri Türkiye oldu. Castrol Türkiye ve Orta Asya Direktörü Kerim Kermen, “ Türk müşteriler, yapılan global bir araştırmayla ‘madeni yağ olarak hangi markayı tek geçersin?’ sorusuna en çok Castrol yanıtını vererek aynı zamanda Castrol dünyası içinde Türkiye’yi zirveye taşıdı. Hindistan, Avustralya, Güney Afrika ve İngiltere’nin önünde yer alan Türkiye’nin Castrol dünyası içinde en kıymetli ve yüksek marka gücüne erişmiş olmasından dolayı çok gururluyuz” açıklamasını yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle