Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                SAYFA	  CUMHURİYET	  3	KASIM	2014	PAZARTESİ  4  HABERLER  Başbakan Davutoğlu’yla biraraya gelen Kurucular Kurulu üyeleri isyan etti  ‘Dışlanmış hissediyoruz’ AFYONKARAHİSAR AKP’nin Afyonkarahisar kampında Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelen Kurucular Kurulu üyeleri, “Biz hiç kimse yokken sayın Cumhurbaşkanımıza ‘muhtar bile olamaz’ denildiği dönemde yanında yer aldık. Ama şimdi kendimzi dışlanmış gibi hissediyoruz” diye sitem etti. Davutoğlu, kampta AKP’nin kurucuları ile de bir araya geldi. Kurucular Kurulu üyeleri, daha önce de kampa davet ediliyor, ancak eski genel başkan Tayyip Erdoğan ile bir araya gelmiyordu. Edinilen bilgiye göre, yaklaşık 2 saat süren toplantıda parti kurucuları, ilk kez böyle bir toplantı yapması nedeniyle Davutoğlu’na teşekkür ederken sitemde de bulundular. Bazı kurucular, “Hiç kimse yokken, sayın Cumhurbaşkanımıza ‘muhtar bile olamaz’ denildiği dönemde kurucu olduk ve onun yanında yer aldık. Ama şimdi kendimizi biraz dışlanmış gibi hissediyoruz. Ara ara böyle toplantılar yapılmalı” dedi. Davutoğlu ise, “Olur mu öyle şey, partimizin hafızası olmalı. Sizin değerinizin bilinmesi lazım, bundan sonra bu tür toplantıları yapalım” diye konuştu.  l İçişleri Bakanı Ala çözüm sürecinin güncelleneceğini söyledi  Akılcılıktan		 	 Kaderciliğe	 	 Geçersen!..			 Türkiye’nin ilerde tarihini yazacak dürüst tarihçiler bu geriye gidişi yazacaklardır: “Türkiye, Cumhuriyeti kurarken girdiği ‘akılcılık’ yolundan ‘kadercilik’ yoluna dönmüştür. Mustafa Kemal Atatürk’ün bilerek, isteyerek seçtiği ‘akılcılık’ yolu, uygarlığa giden Aydınlanma Yolu’dur. Aydınlanma Yolu; düşünen, tartışan, tabuları olmayan, önyargılardan arınmış, dürüst insanların yoludur. Aydınlanma Yolu; bilimin rehberliğinde, sanatın ışığında yürüdüğün yoldur. Felsefesi bu olan politika, elbette ulus olarak bağımsızlığı seçti, inançlar karşısında eşitlik demek olan laikliği seçti, eğitimi akılcılık yönünde düzenledi, toplumda yasaları egemen kıldı. 1980 sonrasında emperyalist kapitalist sistemin yeni buluşu olan ‘küresel piyasa ekonomisi’ kendisine yeni hedefler buldu. Artık ulusdevlet ortadan kalkmalıydı, ülkeler din temelli, etnik köken temelli bölünmelerle kolay pazarlar olmalıydı. Uluslararası sermaye her şeyi yönetmeliydi. Sınırlar yeniden çizilmeliydi. Petrol başta olarak bütün yeraltı ve yerüstü servetleri paranın emrine verilmeliydi. Elbette bunu insanlara kabul ettirmek zordu, ama yolu bulundu. Bu işleri akıl edip karşı çıkacak kesimleri, dünyayı para kazanıp mal edinilecek yer olarak görecek, yaşamı rekabet ve üstünlük olarak kabul edecek tüketim kültürü ile donatıp şaşırtmak... Bu gidişi anlaması güç eğitimsiz, ezik, ekonomisi düşük kesimleri de kaderciliğe yönlendirmek... Böylece, toplumun görece eğitimli, akıl erdirecek kesimlerinin gözü mal ve para hırsıyla karartılmış, geri kalan kesimleri de kaderciliğin boyun eğiciliği ile teslim alınmıştır. Artık her şey olabilir, her şey yapılabilir durumdadır. HHH İşçiler maden kazalarında ölebilir. Kader böyleymiş dersiniz. İşçiler asansör çakılır, ölürler. Yazıları böyle yazılmış dersiniz. İşçiler kamyonlara doldurulup kazaya uğrar, ölebilirler. Şimdiye kadar hiç böyle olmamıştı der, geçersiniz. Akıllıları kendi çıkarına bakan fırsatçılar yapılmış, daha az akıllıları başlarına gelen her şeyi kaderlerine bağlamış bir toplumda yaptığınız her şeyi kabul ettirebilirsiniz. “Bu dünya zenginlerin dünyası” diye dövünen madenci eşi elbette gerçeği söylemektedir, ama hayatı boyunca ‘ama neden’ diye düşünmemiştir. “Fakirliğin gözü kör olsun” diyen kamyon kazasında ölen işçinin eşi doğruyu dile getirmektedir, ama “neden hep biz” sorusuna yanıt aramamaktadır. Orada öyle üzüntülü duran yetkililer, sonuçta “kader böyle istedi” diyecek, dinleyenler de duada saf tutacaklardır. Hesap sormak, sorumlu bulmak, neden araştırmak ‘akıl işidir’. Bakın hiçbir şeyin hesabını soramıyorsunuz. Deniz Feneri yolsuzluğu ne oldu? Kader. Dört bakan olayı ne oldu? Kısmet. Ölen işçiler? Sizlere ömür. Kaçak inşaatlar. Babana rahmet. HHH Ölen her işçide iktidar suçludur, vatandaş sorumludur. Çiğnenen her kuralda, iktidar suçludur, vatandaş sorumludur. Yapılan her yanlışta iktidar suçludur, vatandaş sorumludur. Bunu bilirsen bilirsin, bilmezsen katlanırsın. Kader dediğin, sadece senin yaptıklarındır...  ‘Kobani’de paralelleri tespit ettik’ Çözüm süreci toplantısında milletvekillerinin sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Efkan	Ala, yeni oluşan koşullara göre çözüm süreci konusunda durum değerlendirmesi yapılacağını belirterek, “Çözüm sürecinde	yeni	bir	güncelleme	yapılacak.	Çözüm	iradesi	devam	edecek,	ancak	eylemler	demokratik	hak	çerçevesinde	kalırsa	buna	izin	verilecek.	Kamu	güvenliğini	 tehlikeye	sokacak	hiçbir	 eyleme	izin	verilmeyecek” dedi. Ala, Kobani eylemlerinin yoğunlukla yaşandığı 67 Ekim oylarının arkasında paralel yapıyla bağlantılı görevi ihmal eden grupların tespit edildiğini kaydederek,	“Bunlarla	ilgili	gerekli	soruşturmalar	yapılıyor.	Devlet	görevlisi	ne	yaparsa	 yapsın	devletin	çıkarlarının	önüne	geçemez.	Bu	 olayların	arkasında	birtakım	görevlilerin	yaptığı	 boşluklar	var” görüşünü dile getirdi. Öte yandan, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Beşir	Atalay, dün kampı izleyen gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldi. Çözüm sürecinde bir değişim yaşanıp yaşanmadığı sorusu üzerine Atalay, “Çözüm	ve	diyalog	süreci	kendi	mecrasında	yürüyor.	Güvenlikte	eksiklik	varsa	hızla	takviye	edilecek,	zaaf	 oluşturan	yasal	boşluklar	varsa	tasarı	hazırlanacak”	dedi. Bu tür süreçlerin düz bir çizgi olarak yürümediğini, zaman zaman kırılmalar olabileceğini kaydeden Atalay, “Kolay	şeyler	değil.	Sabırla	kararlılıkla	 yürütmek	lazım.	Provokasyonların	da	farkında	 olacaksınız.	Nasıl	tolere	edeceğinizi	de	hesap	 edeceksiniz” dedi.  Peşmerge geÇİşİNe VeKİLLerDeN eLeşTİrİ Kampta, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun milletvekilleri ile yaptığı toplantıda da çözüm süreci konuşuldu. Doğu ve Güneydoğulu bazı milletvekilleri, peşmergenin Türkiye üzerinden geçişini eleştirdi. Davutoğlu eleştiriler üzerine, “Biz	kendi	askerimizi	savaştırmıyoruz,	kullanmıyoruz,	başkalarını	kullanıyoruz.	PYD	ve	PKK	peşmergeyi	istemiyordu.	Biz	 buna	rağmen	geçişi	sağladık.	Bu	politikalarımız	açısından	bir	sıkıntı	yaratmaz.	 Eleştirilecek	bir	tutum	değil”	dedi. Toplantıda, bazı milletvekilleri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur	 İslam’a “bakanlığın,	gençlik	ve	kadın	politikasının	ne	 olduğunu”	sordu. İslam’ın “Bakanlığa	geldiğim	zaman	 fark	ettim	ki,	bakanlığın	bir	 aile	politikası	yok” demesi dikkat çekti.  Yargıtay	önerisi	 paralel	için Toplantıda, Yargıtay ve Danıştay’a ilişkin yasa teklifi ile ilgili bilgi veren Adalet Bakanı Bekir	Bozdağ, teklifin Yargıtay ve Danıştay’daki paralel yapının etkinliğinin kırılması ve yargı hizmetlerinin hızlandırılması amacıyla verildiğini söyledi.  BAŞBAKAN DAVUTOĞLU:  ‘Süreç bekamız için şart’ EMİNE KAPLAN AFYONKARAHİSAR	 Başbakan Ahmet	Davutoğlu, kamu düzeni ile çözüm süreci arasında ikilem oluşturmak isteyenlere fırsat verilmeyeceğini belirterek, ne kamu düzeni ne de çözüm sürecinin akamete uğratılacağını söyledi. Davutoğlu, “Çözüm	süreci	ülkenin	bekası	için	 kaçınılmazdır”	dedi. Davutoğlu, partisinin Afyon kampının kapanış konuşmasında özetle şu görüşleri dile getirdi: Bekamız	için	kaçınılmaz:	Çözüm süreci kim sabote etmek isterse istesin kararlılıkla sürdürülecektir. Ülkemizin bekası açısından kaçınılmazdır. Demokratikleşme ve özgürlük alanlarının genişletilmesiyle desteklenmeye devam edecektir. Kararlılıkla sürdürülürken kamu düzeni konusunda herhangi bir ihmale fırsat verilmeyecektir. Kamu düzeni ile çözüm süreci arasında ikilem oluşturmak isteyenlere fırsat verilmeyecek, eylemler bahane edilerek ne kamu düzeninden taviz verilecek ne de kamu düzeni provoke edilerek çözüm süreci akamete uğratılabilir. Ortak akıl, bize bu ülkenin her bir ferdini aidiyet bağıyla balanmasının temel bir zaruret olduğunu gösteriyor. Bu bağın zayıf olduğu Suriye ve Irak’ta neler olduğunu görüyoruz. AK Parti bu aidiyetin adresidir. Tuzağın piyonları: Çevremizdeki ateş çemberinden ülkemizi azade kılmak için, ülkemize sirayet etmemesi için her türlü tedbiri alacağız. Bir sığınak ve dost bir liman olmaya da devam edeceğiz. Başka partiler şuna buna sahip çıkalım, diğerleri önemli değil diyor. Suriye’deki etnik ayrışımı Türkiye’ye de yansıtmaya çalışıyorlar. Bunların hepsi gayri insani ve gayri millidir. Türkiye hiçbir dönemde hiçbir terör ve şiddet grubunu desteklememiştir, desteklemeyecektir. Bunun kampanyasını yapanlara içerden yardım edenler de Türkiye’ye karşı kurulan tuzağın piyonlarıdır. Ankara kriterlerine devam: Türkiye, başta AB perspektifi olmak üzere dünyayla bütünleşme çabalarını sürdürecektr. Yabancı düşmanlığına karşı ‘Avrupa bütün dinlerin ve milletlerin ortak kıtasıdır’ demeye, Ankara kriterlerini uygulamaya kararlılıkla devam edecektir. Seçim ekonomisi olmayacak: Orta ve uzun gelecekte iktidarımızın alternatifi yoktur. Şu seçimi atlatalım da sonra bakalım diyemeyiz, o seçimi atlattıktan sonra da biz olacağız. Bizim iktidarlarımızdan önce popülist politikalar ekonomimize kaybettirdi, biz seçim ekonomisi uygulamadık. Yatırım çevrelerine sesleniyoruz. Biz önümüzdeki 10 yılı planlayarak adım atıyoruz, kimsenin Türkiye’nin ekonomik istikrarından şüphe etmesin. Onlara tuzak, bize vizyon yakışır: Önümüze yine engeller çıkaracaklar, tehdit ve provokasyonlara devam edecekler, yine tuzaklar kuracaklar. Onlar da bilsin ki bu tuzaklar karşısında vizyonlar üretecek, vakur şekilde siyasi yürüyüşümüzü devam ettireceğiz. Tuzak onlara vizyon bize, hakaret ve tahkir onlara edep bize, kriz çıkarmak onlara deva bulmak bize, çatışma çıkarmak onlara çözüm bulmak bize yakışır.  Erdoğan,	Esenler	 Dörtyol	Meydanı’nda	düzenlenen	Esenler	Belediyesi	 Toplu	Açılış	Töreni’nde	yaptığı	konuşmada,	Türkiye’nin,	 2023	hedefleri	doğrultusunda	adım	adım	ilerlediğini,	2023	 hedeflerini	2053	ve	2071	hedeflerinin	izleyeceğini	kaydetti.	  2023 sonrası 2053 ve 2071   Başbakanlık projelerini anlattı 81	şehirde,	özellikle	de	 İstanbul’da	başbakanlığı	 döneminde	başlayan	önemli	projelerin	bulunduğunu	söyleyen	Erdoğan,	“İşte	üçüncü	köprü,	şu	anda	 kuleler	bitti.	Yavuz	Sultan	 Selim	Köprüsü	ile	4	gidiş,	 4	geliş,	ortasından	da	raylı	 sistem.	Yeni	havalimanının,	 lastikli	tüp	geçiş	projesinin	 inşaatları	da	sürüyor.	Kanal	İstanbul	sözümüzü	de	 unutmadık,	bugünlerde	ihale	hazırlıkları	yapılıyor”	dedi.		(Fotoğraf: AA)  Erdoğan ‘Hama ve Humus neden önemsenmiyor. Burası düşündürücü’ dedi  ‘Kobani neden önemli’ Sigara içenlere kızdı Erdoğan, Esenler Belediyesi’nin toplu açılış töreninden ayrılırken kapalı bir mekanda sigara içen yurttaşları görerek tepki gösterdi. Erdoğan, “Cezası	var,	 biliyorsunuz	ama	yani	nerede	zabıta?	 Göstere	göstere	terbiyesizlik	bu..” dedi. Erdoğan, Esenler Belediye Başkanı’nı da uyararak denetim yapılmasını istedi. re niçin müsaade etmiyorsunuz?”, “Siz Özgür Suriye Ordusu’na niçin müsaade etmiyorsunuz?” sorularının kendisine yöneltildiğini belirten Erdoğan, “Dedim	ki,	‘Müsaade	 etmediğimizi	size	kim	söylüyor?	Siz	bana	 burada	bir	defa	yalan	bir	soru	üretiyorsunuz	ve	bana	bunu	soruyorsunuz.	Bir	defa	şu	anda	peşmergeler,	Türkiye	toprakları	üzerinden	geldi	ve	Kobani’ye,	yani	eski	 adıyla	Aynel	Arab’a	girdi.	Özgür	Suriye	  İstanbul	Haber	Servisi		Cumhurbaşkanı Recep	Tayyip	Erdoğan, Kobani için gerekli tüm yardımları yaptıklarını belirterek, Batı ve BM’yi eleştirdi. “Kobani	niye	bu	kadar	 önemli” diye soran Erdoğan, Kobani’deki 200 bin insanın Türkiye’ye geldiğine dikkat çekerek, “Türkiye’de	şu	anda	bir	milyon	 600	bin	sığınmacı,	mülteci	var.	Yaptığımız	 harcama	4.5	milyar	doları	buldu.	Dünyanın	bize	gönderdiği	destek	ne	biliyor	musunuz?	200	milyon	dolar.	Batı,	Birleşmiş	 Milletler	(BM)	sesi	çıkmıyor.	Siz	ne	işe	yarıyorsunuz?	Türkiye	üzerine	düşeni	yapıyor.	Biz	elimizden	geleni	yapıyoruz.	Asıl	 sessiz	kalan	sizsiniz” şeklinde konuştu. Erdoğan, Esenler Dörtyol Meydanı’nda düzenlenen Esenler Belediyesi Toplu Açılış Töreni’ne katıldı. Fransa gezisinden yeni döndüğünü ve orada birçok konuda görüşme yaptığını hatırlatan Erdoğan, “Orada	 bir	kuruluşta	yaptığım	toplantıda,	verdiğim	konferansta,	bir	hava	gördüm.	Neydi?	Batı	medyasının	ne	kadar	asparagas	 haberlerle,	yalan	yorumlarla	Türkiye’yi	karaladığını	gördüm”	 dedi. “Siz Peşmergele  Ordusu	geldi,	girdi.	Senin	bunlardan	bile	 haberin	yok.	Tam	aksine	PYD	denilen	bir	 terör	örgütü	bunları	almıyordu.	Sonunda	 almak	zorunda	kaldı.	Niye?	Dert	başka.	 Bir	üst	akıl	bunları	farklı	yönlendiriyor”	 ifadelerini kullandı. “Kobani	niye	bu	kadar	önemli?” diye soran Erdoğan, “Değerli	kardeşlerim	Kobani’yi	 bu	kadar	önemseyenler	acaba	Hama’yı	niye	önemsemediler?	Humus’u	niye	önemsemediler?	Deyr	EzZor’u	niye	önemsemediler?	Kobani’de	neden?	Burası	düşündürücüdür” şeklinde konuştu. ABD’yi Kobani’ye yapılan yardımlar konusunda uyardıklarını belirten Erdoğan	“Amerika	yardım	yapıyor.	Nereye?	Kobani’ye.	 İndirilen	silahlar,	terör	örgütü,	bir	kısmı	 DEAŞ’ın	(IŞİD)	eline	düşüyor,	bir	kısmı	 da	PYD’nin	eline...	Böyle	bir	yanlış	olabilir	mi?	Biz	uyarımızı	yaptık”	diye konuştu. Perşembe günü MGK toplantısı yaptıklarını belirten Erdoğan, içerdeki ve dışardaki güvenlik meselelerini görüştüklerini, terör ve paralel devlet yapılanmasına karşı tedbir aldıklarını söyledi.  HDP’NİN DİYALOG ÇAĞRISI BUGÜN ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)		 HDP Grup Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyelerinden Pervin	 Buldan, asayiş olayları nedeniyle “çözüm	sürecinin	askıya	alındığı”	değerlendirmelerine yanıt verdi. Buldan, bugün bugün bir basın toplantısı ile hükümete bir çağrı yapabileceklerini söyledi. Hükümet tarafından asayiş olayları nedeniyle askıya alındığı belirtilen çözüm sürecini ve 1 Kasım Kobani’ye destek eylemleri için Buldan, “Diyalog	 yollarının	açılmasına	dair	bir	çağrı	niteliğinde	 basın	toplantısı	yapmayı	düşünüyoruz.	Çünkü,	 hükümet	genel	olarak	‘asayiş olayları bitmeden çözüm sürecini askıya aldıklarını’	ifade	etmişti.	1	 Kasım’dan	itibaren	bu	olaylar	en	azından	şimdilik	durdu,	umarım	bundan	sonra	bu	tür	olaylar	 bir	daha	yaşanmaz	ve	hiçbir	can	kaybı	olmaz.	 Basın	toplantısının	ardından,	çağrıya	kulak	verilirse	ve	görüşmeler	başlarsa	Öcalan	ile	görüşmek	için	Adalet	Bakanlığı’na	başvurumuzu	yapacağız”	ifadelerini kullandı. 1 Kasım’dan önceki gece İçişleri Bakanı Efkan	Ala	 ile bir telefon görüşmesi yaptıklarını aktaran Buldan, “1	 Kasım’ı	birlikte	yönetelim,	yerellerde	bizim	yöneticilerimiz	ile	mülki	amirler,	valiler	ya	da	emniyet	müdürleri	ortak	kararlar	 alıp,	belli	güzergâhlar	belirleyip	o	güzergâhlar	yürüyüşlerin	gerçekleşmesi	 yönünde.	 Birbirimize	 yardımcı	olarak	bu	süreci	yönetebiliriz	diye	talepte	bulunduk.	Karşılıklı	bir	yönetme	durumu	sanırım	oldu”	 diye konuştu.  Erdoğan’ın HDP’ye yönelik ‘Sabrın sınırı var’ açıklamasına CHP’li Hamzaçebi’den tepki  ‘Devlete düşen sükunetle çözüm’ sı	var.	Biz	bu	süreci	başlatalı	5	yıl	oldu.	Önce	açılım	süreci	dedik,	daha	 sonra	milli	birlik	ve	kardeşlik;	şimdi	 de	çözüm	süreci	diyoruz.	HDP	sokağa	çıkma	çağrısı	yapıyor.	‘Şiddet için değil’	diyorlar.	O	zaman	niye	sokağa	döküyorsun?	Miting	yap.	Sokağa	 çıkın	deyince,	‘maskeni tak, sopanı al, molotofkokteylini al, belli dükkânları yak.’	Bu,	o	demek.	Güvenlik	güçleri,	 vatandaş	tedirgin.	Onun	için	sabrın	 sınırı	var	diyorum.	O	sınır	aşılırsa,	olabilecekleri	aklımın	ucundan	bile	geçirmek	istemem”	ifadelerini kullanması tepki çekti. Hamzaçebi, partisinin çalışma ve değerlendirme toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında Erdoğan’ın bu sözlerini “tehdit”	olarak değerlendirdi. Hamzaçebi, “Sayın	Cumhurbaşkanı’nın	açıklamalarını	ben	ciddiye	almıyorum.	Çünkü	bu	konuda,	benzer	konularda	bugüne	kadar	ne	 söylediyse	daima	tersi	olmuştur.	Tehdit	 kokan	üslup	doğru	değil.	Devlete	düşen	 görev	sükunetle	olayları	değerlendirmek,	 çözüm	üretmektir.	Sözleri	verip	de	daha	 sonra,	‘Sabrın	da	bir	sınırı	var’	diyerek	bir	 tehdit	üslubu	kullanmayı	ben	doğru	bulmuyorum”	ifadelerini kullandı.  ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)		Cumhurbaşkanı Tayyip	 Erdoğan’ın HDP’ye karşı sözleri muhalefetin tepkisini çekti. CHP Grup Başkanvekili Akif	Hamzaçebi, “Ciddiye	almıyorum.	Tehdit	 kokan	üslup	doğru	değil.	Devlete	düşen	görev	sükunetle	olayları	değerlendirmek,	çözüm	üretmektir”	dedi. Erdoğan, Fransa ziyareti dönüşü uçakta konuştu. Erdoğan’ın, artarda gelen şehit haberleri ve HDP’nin sokağa çıkma çağrılarını değerlendirirken, “Her	şeyin	bir	sabır	nokta   
            
    
