Katalog

22 KASIM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Kötü muamele işkence değilmiş İstanbul Haber Servisi Fatih’te hamile olan akrabasını hastaneye götürürken kimlik kontrolü için durdurulan Ahmet Koca’yı Kürtçe konuştuğu için darp eden ve işkence suçundan yargılanan 11 polisten 6’sına eziyet suçundan 1 yıl 8’er ay hapis cezası vererek hükmün açıklanmasını geri bırakan mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Koca’nın nezarette bile ellerinin arkadan kelepçeli olduğuna, bu nedenle büyük tuvaletini elleri kelepçeli olacak şekilde nezarethaneye yapmak zorunda bırakıldığına dikkat çeken mahkeme, “Sanıkların eylemlerinin işkence aşamasına varmadığı ve eziyet suçunu oluşturduğu kanaatine varılmıştır” dedi. Kararda, suç tarihinde Şehremini Polis Merkezi’nde nezarethanede görevli polis memurları ile aynı gece polis merkezinde yetkili amir konumunda bulunan görevli hakkında görevi kötüye kullanmak ve benzer suçlardan suç duyurusunda bulunmasının gerektiğinin altı çizildi. Anayasa Mahkemesi Askeri Casusluk davasını tüm girişimlere karşın 11 aydır gündemine almadı İnfaz bitti karar yok BARKIN ŞIK ANKARA İsimsiz bir ihbar e postası ile başlayan ve yalnızca dijital delillere dayandırılan İstanbul’daki Askeri Casusluk Davası’nda 43 TSK mensubu hakkında verilen cezalar 6 Aralık 2013 tarihinde Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi tarafından onaylandı. Sanıklar tarafından 6 Ocak 2014 tarihinden itibaren AYM’ye yapılan bireysel başvurular ise aradan geçen 11 aya karşın karara bağlanmadı. 43 sanıktan ikisi Balyoz Davasından yattığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edilirken, halen cezaevinde 6 kişi Casusluk Davası’ndan tutuklu bulunuyor 35 kişi ise firari durumunda. Cezaevinde tutuklu bulunanların 3’ü subay, 1’i astsubay, 1’i uzman çavuş ve sonuncusu ise sivil memur. Albay Koray Eryaşa Buca’da, Albay Necmi Yıldırım Ankara’da, Yarbay Tamer Çetin Şirinyer’de, Astsubay Adnan Yılmaz ve Uzman Çavuş Alpay Aksu Eskişehir’de, kadın sivil memur Hatice Şenay Sarıgöz ise Antalya’da halen infaz sürelerini dolduruyor. Ekonomik nedenlerle avukat bile tutamayan Aksu, hüküm giymesinin ardından ordudan ihraç edildi. Aksu, kendisinin de hapishanede olduğunu gazetelere “Ben de tutukluyum. Beni unutmayın” mektubu yazarak ancak duyurabildi. Hapishanedeki sanıklar Anayasa Mahkemesi’nin kendileri hakkında vereceği kararı beklerken Albay Eryaşa’nın 3 yıl 6 aylık infazı tamamlandı. Eryaşa önümüzdeki hafta, “denetimli serbestlik” koşulu ile cezaevinden çıkacak. Özgürlüğüne kavuşmak üzere olan Eryaşa, ise AYM’nin kendileri ile ilgili başvuruyu gündeme almamasını, “Bana olan oldu... Ama sivil memur Şenay Sarıgöz’ün ve diğerlerinin dramını kim bitirecek” diyerek eleştirmişti. ÜAÜKAÜT ALDIĞIM CEZA GURUR VESİLEM OLACAK Pekünlü: Laikliğe kumpas kurdular HAKAN DİRİK Yurt Haberleri Sersvisi Ağrı Belediye Başkanı seçildikten sonra milletvekilliğinden istifa eden DBP’li Sırrı Sakık, dokunulmazlığın kaldırılması üzerine her hafta Ağrı Cumhuriyet Savcılığı’na giderek geçmişte yaptığı konuşmalar hakkında ifade verdiğini söyledi. Sakık, “90’lı yıllar sonrası 2000 ve 2002 yıllarında yaptığımız her konuşma bugün bir suç olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunla, Kürt sorunu çözümü çok zor. Tutuklayacaklarsa gelip, tutuklasınlar” dedi. Sakık: Gelsin tutuklasınlar Önce dayak sonra gözaltı İstanbul Haber Servisi Validebağ Korusu’nun bitişine yapılmak istenen cami inşaatına karşı mücadelelerini sürdüren Validebağ Gönüllüleri, taleplerini dile getirmek için Bağlarbaşı Kongre Merkezi’nde düzenlenen 8. Üsküdar Sempozyumu’na katılmak istedi. Gönüllüler dövüldükten sonra gözaltına alındı. “Validebağ” tişörtü giyen bir grup gönüllü kongre binası önünde Üsküdar Belediyesi’nin zabıtaları ve özel güvenlikçilerin engeli ile karşılaştı. Zabıtalar ve özel güvenlik görevlilerinin yanı sıra bir bazı sivillerin saldırısına uğrayarak darp edilen çoğunluğu kadın 18 kişi daha sonra gözaltına alınarak Doğancılar Polis Merkezi’ne götürüldü. Validebağ Gönüllüleri arkadaşlarının gözaltına alındığı polis merkezi önünde toplandı. Zabıtaların şikâyeti üzerine haklarında işlem yapılan 18 kişi, 100’e yakın özel güvenlikçi, zabıta ve sivilin saldırısına uğradıklarını söyledi. Eylemciler, yerlerde sürüklendiklerini, darp edenlerin arkalarından “dinsizler” diye bağırdıklarını belirtti. HATAY (DHA) Suudi Arabistan’da uyuşturucu ticareti yaptığı iddiasıyla idam edildiği bildirilen 34 yaşındaki Ali Ahmet Ağırdaş’ın Hatay’da yaşayan ailesi olayın şokunu yaşıyor. Anne Hindiye Ağırdaş, gözyaşları içinde oğlunun sigara dahi içmediğini belirtip cumhurbaşkanı ve hükümetten yardım istedi. Ağırdaş ailesi oğullarının idam edildiğine dair kendilerine herhangi bir kurumdan bilgi verilmediği ve idamı haberlerden öğrendiklerini söyledi. Ağırdaş’ın ailesi şokta Uğur Kaymaz ve babası anıldı Yurt Haberleri Servisi Mardin Kızıltepe’de 21 Kasım 2004 günü polisler tarafından vurularak 12 yaşında 13 kurşunla vurularak öldürülen Uğur Kaymaz ile babası Ahmet Kaymaz, katledilişlerin 10. yıldönümünde ailesi ve çok sayıda kişi tarafından mezarları başında anıldı. Atatürk Mahallesi’nde toplanan katılımcılar Uğur ve Ahmet Kaymaz’ın fotoğraflarıyla mezarlığa kadar yürüdü. Uğur’un kardeşi Ali Kaymaz, “Yargısız infaz ve haksızlıklara karşı meşru mücadelemizi büyüteceğiz” dedi. Gökçek’in teleferiği zorda SERTAÇ EŞ ANKARA Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yerel seçimlerden önce gündeme getirdiği teleferik projelerine yargıdan kötü haber geldi. Ankara Büyükşehir Belediye başkanı Gökçek, seçimlerden önce başkentin birçok noktasına teleferik projeleri yapacaklarını açıkladı. YenimahalleŞentepe hattı “işletmeye” alınırken, SitelerKarapürçek, KızılayÇankaya, HacıbayramKale ve İvedikAnkapark hatlarının da yapılacağı açıklanmıştı. Seçimden önce Şentepe hattı aceleyle tamamlanarak test sürüşleri başladı, seçimden sonra işletmeye alındı. Ancak abartılarak kamuoyuna anlatılan diğer hatların yapımına başlanmadı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin yargıya başvurması üzerine SitelerKarapürçek arasında yapımı öngörülen hat projesinin ilk başta yürütmesi durduruldu. Ardından esas hakkında kararını veren mahkeme, projenin iptaline hükmetti. Verilen kararın davası süren diğer hatlar için de emsal olmasını bekleniyor. İZMİR Okullarda türban serbestisinden önce, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulayarak derslere türbanla girmek isteyen öğrenciler hakkında tutanak tuttuğu için 2 yıl 1 ay hapisle cezalandırılan emekli Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Rennan Pekünlü, muhalif kesimlere ve üniversitelere korku salmak için cezalandırıldığını söyledi. Aldığı cezayla üniversiteden de uzaklaştırılan Pekünlü, perşembe günü Foça Cezaevi’ne girecek. Gazetemize konuşan Pekünlü, aldığı cezanın hukuki altyapısı olmadığını belirterek Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının çiğnendiğini vurguladı. Cezaya gerekçe olarak gösterilen eğitim hakkını engelleme suçunun da hiç işlenmediğini ifade eden Pekünlü, suçlamalarda bulunan 8 türbanlı öğrencinin bölümünde bile olmadığını belirtti. Pekünlü, şunları söyledi: “Dolayısıyla şikâyetçi öğrenciler benim derslerimden sorumlu bile değildi. 16 Mayıs 2011 tarihinde Cihan Haber Ajansı muhabirleri olduğunu sonradan öğrendiğim 3 muhabir, be raberinde getirdikleri 78 türbanlı öğrenciyle provokasyon girişiminde bulundu. Üstelik o gün C Blok giriş kapısında, Fen Fakültesi Dekanlığı’nın türbanlı öğrencilerin binalara giremeyeceğine dair duyurusu asılıydı. Aldığım cezanın hukuksal altyapısı yok. Herhangi bir dersten devamsız olan öğrenci final sınavına alınmaz, o dersten başarısız olur, başarı değerlendirme notu da ‘FF’ olarak kaydedilir. Ceza almama neden olan öğrenci ile diğer 7 öğrencinin başarı değerlendirmesinde ‘FF’ notu yok. Devamsız değiller.” Topluma ve üniversitelere korku salmak için cezalandırıldığını belirten Pekünlü, “Tuzağı hangi kesim kurduysa bana değil, benim şahsımda laiklik ilkesine kurdular. Türbanın ilkokula inmesi laiklik ilkesine kumpas kurulduğunu kanıtlıyor. Bu kumpas, üniversitelere, akademisyenlere korku vermek için yapıldı” diye konuştu. Suçlamalar karşısında öğrencilerinin kendisini lehine ifade vermelerini “onların da eğitim hakları engellenmesin diye” reddeden Pekünlü, “üç akıllı maymunu” oynamadığı için hapse gireceğini kaydederek, “Topluma korku salmak için cezalandırıldım. Ama bu ceza benim gurur vesilem olacak!” dedi.