04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 KASIM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 13 Son 12 yılda Türkiye’de çiftçi sayısı yüzde 15.6 azalışla 405 bin 396 kişi eksildi AKP çiftçiyi yok etti ürkiye’de 2002’de 2 milyon 588 bin 666 olan çiftçi sayısı 2013’te 2 milyon 183 bin 270’e geriledi. Tarım yapılan alan da AKP’nin iktidarda olduğu son 12 yılda yüzde 10.7 azalışla 17 milyon 667 bin dekar küçüldü. ŞEHRİBAN KIRAÇ Beden Uçakta, Kafa Devede... Selamlaşma, el sıkışma, hal hatır sorma... diye söze girip Ortadoğu’da güncel yaşananlar, yaşamımıza dayatılanlardan başka şeyleri konuşmaz konuma düşünce... Haftalık Cumhuriyet’i ziyaret, dostlarını işten koparmama özeni içinde birkaç dakikalığına görme geleneğinden hiç sapmayan duayen yazar Erol Toy’a danışma alışkanlığında dün de gündemi, daha dürüstçe yazmak istediklerimi özetlemeye kalkıştım... Derdime merhem olması kastından çok Aydınlanmacı sol birikiminin alışkanlığında, İslam dünyasının içinde yuvarlandığı, her gün sayısız çatışma, katliam, terör örneği olarak yaşanan, mezhepler üzerinden en ilkel, en acımasız, insanlık dışı kırımı, bataklıktaki kaosu, “Beden uçakta, kafa devede...” diye özetleyiverdi... Zaten sabah sabah, yine aynı saatlerde ters yöne yolculuklarımızda metro merdiven başlarında sık sık karşılaşıp sevinçle elbette aynı gündemle, sözcükler atıştığım bir diğer yazın ustası, aydınlanmacı Nurel Uğurlu’dan yediğim fırçanın etkisinden kurtulamamıştım... “Yoksa sen de mi ihtiyarlayıp gazetecilik coşkunu kaybettin...” diye söze girmiş, “CHP’deki tartışmaları doğru dürüst bir yazı dizisi içinde toparlama zamanın gelmedi mi?..” çıkışını yapmıştı. Gerekçelerimi çok inandırıcı bulmasa da tek kutuplu emperyal dünya işleyişinde, iki kutuplu dünyanın MarksistLeninist, ideolojik tehdidi altında ehlileşmiş kapitalizmin, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni, laiklik, sosyal devlet, sendikal haklar, paylaşım dengeleri üzerinden aldığı yolun etkilerini, şimdiki kazanımlardan vazgeçmedeki tersine gidişi yadsıyacak da değildi... Dünya çapında “sol” pusulasını kaybetmiş, siyasi güç, etkinliğinde, örgütlülükte geriye sürüklenirken Türkiye, çağın kirli çıkar ağları, acımasız çarklarında, insana aykırı sistemi ayakta tutma virüsleri olarak kullanılan, ırkçılık ve de çok daha ağır sonuçlarıyla inançlar üzerinden, mezhepler çatışmasında, üzerine düşen payı, hastalığı fazlasıyla etkin kapmıştı. Hem geçiş noktasında hem de demokrasiye, çağdaşlığa geçiş yolunda tek başına kalmış, halkının çoğu Müslüman, laik rejim kimliği ile... yoksul Güney dünyası ağırlıklı söz konusu virüslerle yakalanılan bu iyileşilmesi, ayakta durulabilmesi çok zorlu yaygın hastalıkta, dünyanın her yerinde milyarlarca dünyalı insanca yaşam koşullarının dışına atılırken... Ortalık bataklığa çevrilmiş, iç savaşlar kaosundaki milyarlarla dünyalının, çağlarla geriye püskürtülmeleri, akılbilim yolundan uzaklaşmayla doğru orantılı, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti, laiklik düzenlerinden kopuş, sivil askeri diktatörlüklere geçişte tırmanış yaşanırken.. HHH Emperyal çıkarlar adına, artık bedeli daha ağır olan klasik savaşlardan kuralsız düzenin kuralsız savaşlarına geçişi, terörün tırmanışını, en çok da insanın algılamasıyla oynanmasını, ırklar ve dinler üzerinden ayrımcılığın, gettolaşmanın çok etkin veba mikropları yerine kullanılabilmelerini yadsıyacak halimiz yok. Akıl, bilim yoluyla evrensel insan hakları, hukuk devleti, demokrasi değerleri içinde, güçlü hak arama örgütlenmeleriyle, barış içinde birlikte yaşam düşleriyle yola çıkılmışken, solun, eşitlikçiliğin direngenliğinde sonuç alınabileceğine ilişkin denklemler kurulmuşken, bu geriye yuvarlanış neyin nesi? Bu ülkenin ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel birikimleri, hak savunmada işlevsel örgütlülüklerini kıran gidişte, emperyal dış odakların Türkiye’ye biçtikleri rollerle, güdümlü askeri darbelerin işlevlerini... yaşayarak, bedellerini ödeyerek öğreniyorduk ki... Taktikler değişti... Radikal İslami terörle kendi topraklarında savaşım, İslam dünyası, Ortadoğu, enerji yataklarının üzerinde diktatörlerin ezdikleri halklara demokrasi ihracı altında Irak, Afganistan işgalleri süreciyle başlayan gidişatta, yine Türkiye’ye biçilen roller üzerinden çok şeyler değişti... Siyasal İslamcı kimliğin kullanılması, Ortadoğu bataklığının, İslam dünyası iç savaşlarının önünü açan işgallere onay vererek sandıktan çıkan, güçlü sivil iktidar vitrininde, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni, kazanılmış örgütlülük, insan haklarının, Atatürk devrimleri, kurtuluş, kuruluşla güvenceye alınmış Cumhuriyet rejimi, lalikliğin tehdit altına alındığı, çok başka bir yola girildi... İktidarlarının İslam dünyasında yaşanan çatışmalar, doğrudan Irak, Suriye iç savaşları, kaosundaki etkilerini, olumsuz rollerini gündeme bile taşımadan, ülkemizdeki geriye, dibe çekilişimize şöyle bir göz atarsak... İnsan hakları, hukuk devleti düzeni, demokrasinin işleyişindeki, ayakta tutacak örgütlülüklerdeki yıkıma, yaratılan kuralsız düzenin insanların yaşamlarındaki uçurumlara, gettolaşmalara, cepheleşmelere, vurgun düzeni, yağmalara, işsizliğin, yoksulluğun vurduğu insanların çaresiz ölümüne, kölelik koşullarında işe razı edilmelerine... bakarak... neyi nasıl tartışacağız? Medya güdülemesinde en yoksul en çaresizlerin hak ve örgütlülüklerinden, sınıflarından, aidiyet ve çıkarlarından, akılbilimi kullanma yetilerinden koparılmalarıyla hesaplaşmayacak mıyız? Geleceğimizi karartan dibe çekilişin güç odaklarını göremeyecek körleşme, yanlış odağa çevrilmiş öfke, direnme, hak arama gücümüzü kırmaz mı? T S on 10 yılda, 2 milyon 573 bin futbol sahasına denk gelen 27 milyon 825 bin 64 dekar tarım arazisi, imara, inşaata kurban gitti. Günlük 705 futbol sahası kadar tarım toprağımız, tarım dışı faaliyetlere açıldı. Türkiye’de çiftçinin sorunları gün geçtikçe büyüyor. Binlerce çiftçi artık tarımda karnını doyuramadığı için başka alanlara kayıyor. Son 12 yılda Türkiye’de çiftçi sayısı 405 bin 396 kişi eksildi. Türkiye’de 2002’de 2 milyon 588 bin 666 olan çiftçi sayısı 2013’te 2 milyon 183 bin 270’e geriledi. Tarım yapılan alan da AKP’nin iktidarda olduğu son 12 yılda 17 milyon 667 bin dekar küçüldü. 2002’de 164 milyon 960 bin 378 dekardan 2013’te 147 milyon 293 bin 244 dekara geriledi. Çiftçinin tarımla uğraşırken olmazsa olmazı traktörleri ise kiralayarak kullanmak zorunda kalıyor. Türkiye’de yaklaşık 860 bin işletme kendi traktörüne sahipken 1.2 milyon işletme kira ile traktör kullanıyor. Girdi maliyetlerindeki artış ve sektörün kâr getirmeyişi nedeniyle 2014’te tarımı bırakacak çiftçi sayısının artması bekleniyor. Sektörün en temel sorunları tarım sektörü sendikasının ve TBMM’de temsilinin olmayışı, çiftçilerin hem kredilerde hem ekipman alırken tekel haline gelmiş Ziraat Bankası’na mahkum edilmesi, tarımsal amaçlı kullanılan mazottan yüksek oranda ÖTV alınması olarak sıralanıyor. Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği’nin (TARMAK BİR) 4 Kasım 2014’te açıkladığı sektör raporunda, rekabetçi olamayan küçük işletmelerin sektörü terk etmesi sonucunda sektör dışında kalacak çiftçiler için Polonya modelinde olduğu gibi hayat idamesinin sağlanması üzerine bir geçim modelinin belirlenmesi gerektiği üzerinde duruluyor. Türkiye tarımının gelecek senaryolarına da yer verilen raporda çok küçük aile işletmelerinin yerini orta ve büyük işletmelerin alacağı öngörülüyor. Girdi maliyetlerinin (elektrik, mazot, gübre, ilaç) dünya fiyatlarının üzerinde seyretmesi ve piyasa manipülasyonlarının sektöre büyük zarar verdiği belirtilen raporda, çözüm önerileri ise “Tarımsal aracılara akreditasyon sistemi getirilmeli, tarımsal üretim için kullanılan mazotta Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) kaldırılmalı, tarımsal üreTürkiye’de son 10 timde ye yılda, 2 milyon 573 TARMAKBİR’in raporuna göre nilenebi bin futbol sahasıTürkiye’de tarımın 5 temel sorunu lir enerjina denk gelen 27 var: nin kullamilyon 825 bin 64 l Maliyet artırıcı unsurların dekar tarım arazinımı teşçözümlenememesi. si imara, inşaata vik edill Çiftçi eğitimi ve uygulamalarının kurban gitti. yetersiz olması. meli, taDHA’nın, Antall Tarım arazilerinin parçalı ve rımda ya Ticaret Borsası dağınık olması. kullanı (ATB), Türkiye İstalTarımsal üretimde verim ve lan elekttistik Kurumu (TÜİK) kalitenin düşük olması. verilerinden derlediği rik bede l Sulanabilen arazi bilgilere göre, 2004’te li hasat somiktarının azlığı ve su 265.9 milyon dekar olan kaynaklarının etkin nunda ödentarım arazisi varlığı, 2013 kullanılmaması. melidir” şeklinsonu itibarıyla 238.1 milde sıralanıyor. yon dekara düştü. 81 ilden Suriye sektörü vurdu TARMAKBİR’in raporuna göre 2013’te Türkiye’de toplamda 56 bin 929 traktör üretildi. Bunların 49 bin 80 tanesinin bayiye satışı gerçekleşti. Bu yıl ise iç siyasi olaylar ve Suriye ile savaş olasılığı nedeniyle zaman zaman çiftçilerin satın alma isteği geriledi. Rapora göre, bu yıl da satış rakamlarının geçen yılla aynı seviyelerde gerçekleşmesi öngörülüyor. 5 temel sorun Tarım alanları rant kapısı oldu 62’sinde tarım topraklarında azalma yaşanırken 19’unda ise artış olduğu belirlendi. 62 ilde yaşanan kayıp 29 milyon 555 bin 704 dekarken 19 ildeki 1 milyon 730 bin 640 dekarlık artış söz konusu oldu. En çok kayıp ise Türkiye’nin tahıl ambarı olarak nitelendirilen Konya’da gerçekleşti. Konya, tarım topraklarının yüzde 27.35’ini, yani 7 milyon 161 bin dekarını kaybetti. İkinci sırada Yozgat yüzde 24.91’ini, yani 1 milyon 991 bin dekarını kaybetti. Üçüncü sırada ise Diyarbakır’ın yüzde 24.66’sı, yani 1 milyon 968 bin dekar tarım toprağı yok oldu. Tarım topraklarını inşaata, imara kurban veren iller sıralamasında ilk 10 sıradaki iller Konya, Yozgat ve Diyarbakır’ın ardından şöyle: “Kars yüzde 37.55, 1 milyon 272 bin dekar. Adana yüzde 20.22, 1 milyon 204 bin dekar. Afyonkarahisar yüzde 18.90, 1 milyon 97 bin dekar. Kahramanmaraş yüzde 18.51, 816 bin dekar. Malatya yüzde 21.30, 772 bin dekar. Edirne yüzde 20.71, 762 dekar. Tekirdağ yüzde 16.93, 654 bin dekar.” ATB Başkanı Ali Çandır, toprakların kaybedilme nedenlerini “Tarım topraklarının insanların şahsi menfaatarı nedeniyle imara açılması. Plansız ve çarpık kentleşme. Yanlış tarım politikaları ve yasal düzenlemeler” şeklinde özetledi. ‘İşsizler için reform yapmalıyız’ Ekonomi Servisi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son yıllarda kamuya ciddi miktarda personel aldıklarını, 2015’de bunu biraz kısacaklarını söyledi. Şimşek, CNN Türk’e yaptığı açıklamada, insanların iş bulabilmesi için büyüme ve işgücü piyasasının esnekleşmesi gerektiğini, bunun için de reformlara ihtiyaç olduğunu aktardı. İşsizlerin de sorumluluğunun kendilerinde olduğunu belirten Şimşek, “Bizim işsizleri de düşünmemiz lazım ve esas onlar için bu reformları yapmamız lazım” dedi. Gelecek yıl kamuya 74 bin kişinin alınacağını açıklayan Şimşek, “Bu 74 binin 34 bini polis okullarından, harp okullarından mezun olanlar yani otomatik olarak alınacaklar. Geriye 40 bini kalıyor. Bu 40 binlik kadronun dağılımında da en çok payı öğretmenler, ondan sonra sağlıkçılar alacak. Belki bazı bakanlıklara hiç eleman vermeyeceğiz” diye konuştu. Şimşek sadece Merkez Bankası’nın çabalarıyla enflasyonu düşük tek haneye indiremeyeceklerini belirterek, “Bizim Merkez Bankası’nı desteklememiz lazım” şeklinde konuştu. İşçiye ödeme yerine dayak u Sirkeci PTT önünde 3 aylık alacaklarının ödenmesi için direnen inşaat işçilerine polis saldırdı. Saldırı sırasında polis 18 kişiyi gözaltına aldı. İstanbul Haber Servisi PTT Sirkeci Ek Hizmet Binası’nın inşaatında çalışan ve ücretlerini alamayan taşeron işçilerin dün gerçekleştirdiği eyleme polis müdahale etti. İşçilerin, PTT binasına girişi kapattığını söyleyen polis, kalkanları ile işçileri iterek yaka paça gözaltına aldı. 18 kişinin gözaltına alındığı olayda, İnşaatİş Sendikası Başkanı Mustafa Akyol da yaralandı. PTT’nin ek hizmet binasını yapan ve İnşaatİş Sendikası’nda örgütlü olan PTT işçileri dün Sirkeci’de bulunan PTT Genel Merkezi önünde bir araya geldi. PTT’nin Sirkeci’deki ek hizmet binasını restore eden ve 3 aylık ücretlerini alamadıkları gibi, sigorta girişleri de yapılmayan işçilerin İnşaatİş öncülüğünde tarihi Sirkeci binası önünde sürdürdükleri eylem, önceki gün söz verildiği üzere ödemeler yapılmayınca dün de devam etti. “Dünyayı biz inşa ediyoruz, altında biz kalıyoruz, artık yeter”, “İnşaat işçisi yalnız değildir” döviz ve pankartları açan işçilere Alman Sendikalar Birliği ve Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu’ndan delegeler de destek verdi. Fotoğraf: SERKAN YILDIZ 18 kişi göz altına alındı İnşaatİş Sendikası Başkanı Mustafa Akyol, işçilerin 34 ay çalıştırıldığını, paralarının verilmediğini, sigortalarının ödenmeyerek kapı dışarı konulduğunu söyledi. Alman Sendikalar Birliği’nden Heiko Langer da “İşçi kardeşlerimizin haklarının verilmesini talep ediyoruz. Hangi ülkede olursa olsun yanınızda olacağız. Yaşasın uluslararası dayanışma” diye konuştu. İşçiler ise haklarını kazanana kadar mücadele edeceklerini kaydetti. Basın açıklamasının ardından işçiler, PTT Genel Müdürlüğü yetkilileri ile görüşmek isteyerek binanın girişini kapattı. Bunun üzerine polis, grubu kalkanları ile iteledi. Yaşanan arbede sonucu Mustafa Akyol ayağından yaralandı ve ambulans ile hastaneye kaldırıldı. 18 kişi ise gözaltına alınarak karakola götürüldü. En çok Suriyeliler şirket kurdu Ekonomi Servisi Ekimde kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, eylüle göre yüzde 51.87 azaldı. Suriye, ekimde kurulan 393 yabancı ortak sermayeli şirketin içinde 115 ile ve yılın 10 ayında 3 bin 862 yabancı ortak sermayeli şirketin içinde 1004 ile birinci sırada. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ekim ayı kurulankapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Ekimde kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre yüzde 15.63, kooperatif sayısında yüzde 10 ve gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 18.44 azalma var. Kapanan şirketler ise bir önceki aya göre yüzde 0.34, kooperatifler yüzde 3.45 ve gerçek kişi ticari işletmeleri yüzde 33.22 daha fazla. Ekim ayında 4 bin 325 şirket kurulurken 882 şirket de kapandı. Dijital Cüzdan Cüneyt Çakır ile üçe katlanacak Ekonomi Servisi Bankalararası Kart Merkezi (BKM), iki yıl önce hayata geçirdiği dijital cüzdan BKM Express ile kullanıcı sayısını 1 yılda 2.5 kat artırdı. BKM Genel Müdürü Soner Canko, BKM Express için FIFA kokartlı ünlü hakem Cüneyt Çakır’ı reklam yüzü olarak seçtiklerini belirterek “Bu yıl Cüneyt Çakır’ın da etkisiyle tüm segmentlerde en az üç kat büyüyeceğiz” dedi. Canko, BKM Express’in 17 bankada yüzde 99 pazar payına ulaştığını belirterek “750 işyeri sayısına ulaştık. Bu işyerlerinin yüzde 47 pazar payı var. THY, Migros, Markafoni gibi eticaret şirketleri bizimle çalışıyor. Üye sayımız 500 bine çıktı. Ciro 100 milyon TL’yi aştı. Kullanıcılar dijital cüzdanlarından en çok perakende için harcama yaparken diğer harcamalarda ise seyahat ve oyun sektörü ilk 3’e Cüneyt girdi” bilgisini verdi. Çakır Rusya’dan petrol üretimini azaltma tehdidi Ekonomi Servisi Rusya’nın petrol fiyatlarının düşmesini önlemek amacıyla petrol üretimini azaltabileceği yönündeki haberler, Türkiye’de paniğe neden oldu. Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, “Petrol fiyatlarının düşmesini önlemek amacıyla öngörülen olası tedbirler listesinde, Rusya’daki petrol üretiminin azaltılması da bulunuyor” demesinin ardından, Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi’nin kapanış konuşmasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Rusya’dan gelen doğalgazda bir kısıtlamanın olmaması için uğraştıklarını belirtti. Yıldız, özellikle Irak ve Kuzey Irak arasındaki petrol sevkıyatıyla ilgili durumun da görüşüldüğüne değinerek “Şu an 34. tanker yükleniyor ve 26.6 milyon varillik yükleme yapılmış oldu” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle