Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 KASIM 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Dönemin valisi işkenceci, 12 Eylül’de Ankara’da DAL’ın başındaki kişiydi... Bilmem anımsadın mı? Ben seni daha sonra İstanbul’da gördüm, Lice’de... Adın Ceylan’dı senin! O çocuk bedenin paramparçaydı, tarlada koyunlarını otlatıyordun... Lacivertler giyinmiş bir gecenin içinde ben sessizce ağlıyor, sana ağıt yakıyordum: “Seni aramakta Dağların eteğinde ağlıyorum Denizin ve otların eşiğinde Rüzgârın geçidinde ağlıyorum Mevsimlerin dört yolunda Bulutlu gökyüzünü çevreleyen Şu kırık camın önünde”. HHH Rüzgârın geçidinde ağlayanlar var gülüm, tıpkı senin, benim gibi... Sevdalı bir bulut geçiyor bak Abdülvahap el Beyati’nin “Ölüm ve Zaman” şiirinin üzerinden... Sürgünde bir çocuk bakıyor gözlerimizin içine; özlem kuşunun kanatlarında uykuya yatıyor insanlar; Ermenek’te bir kadın hıçkıra hıçkıra ağlıyor görüyor musun? Bak bir çocuk, bir kadın, bir erkek, yüreği sessiz ve kimsesiz! Haydi biraz da sen konuş, bırak dinlemeyi, insanlık onuru adına, ayağa kalkma zamanı... Rüzgârın geçidinde dur, başını göğe kaldır, dik durmaya çalış! Sevdalı bir bulut geçsin ölümün ve zamanın üzerinden... Çiçek kokulu odalarda çocuklar uykuya dalsın, bir aşk başlasın yeniden doludizgin! Ölümler olmasın! İnsanca yaşayalım! Gelin bulutlarla, kuşlarla, ağaçlarla, çiçeklerle örelim hayatı... Kumlarla, çakıllarla, istiridye kabuklarıyla yüceltelim aşkları... Koskoca kentler ölüyor işçilerle birlikte, Mehmet’ler, Ceylan’lar, Uğur’lar, Berkin’ler! Mevsimlik tarım işçileri! HHH Bak gülüm yine düşünceler ormanındasın, yine dalgın, kaygılı ve ürkek... Çocukluğunu düşün, İda Dağı’nın eteklerini, Spil’i, ağlayan kaya Niobe’yi, kırmızı köprüyü, babanı, anneni, çocuklarını... Anımsa yelkenleri fora edilmiş sevdaları, tekmil deniz kuşlarını... Lawrence’ın şiirlerini oku, resimlerine bak bir kez daha, bir gölge oyunu oynanıyor hayat ve ölüm arasında... ‘Oy aslanın ağzında’ CHP’nin Antalya kampında seçmen davranışları konusunda sunum yapan Ayata yüzde 14 olan Kürt seçmenin sadece yüzde 1.5’inin oyunu alabildiklerine dikkat çekti ANTALYA/BELEK CHP’nin 2015 seçimlerine dönük çalışma toplantısına Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan’ın istifası ve eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın genel merkezle “buzları eriten” ev sahipliği damgasını vurdu. “Seçmen davranışları” konusunda sunum yapan Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata, yüzde 14 olan Kürt seçmenin sadece yüzde 1.5’inin oyunun alınabildiğini belirtirken, “Oy aslanın ağzında” uyarısı yaptı. İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu ise daha “sosyal demokrat” parti ve ekonomi programı önerdi. CHP’nin milletvekilleri ve MYK üyelerinin katılımıyla Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında yaptığı çalışma toplantısı Antalya Belek’teki Sirene Otel’de başladı. “Ulusalcı” kanadın simge ismi olan Tarhan’ın istifası, kamp çalışmalarına damgasını vurdu. Tarhan’la birlikte adı istifa edecekler arasında geçen Süheyl Batum ve Birgül Ayman Güler de kampta bulunmalarına karşın konuşmadılar. Genel merkezin bilgisi dahilinde yurtdışında bulunan Yalova Milletvekili Muharrem İnce, adı istifa edecekler arasında geçmesine karşın dün Twitter üzerinden “partide mücadeleye devam edeceğini” duyuran Uşak Miletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve Serdar Soydan ile rahatsızlığı nedeniyle Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu Antalya’ya gelmedi. Eski Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’in de kampa katılmaması dikkat çekti. oy alamama sorunumuz devam ediyor” dedi. Ayata, CHP’nin sadece “kıyılardan oy aldığı” eleştirisini de anımsatarak, “Zaten Türkiye nüfusunun zaten büyük bölümü kıyılarda yaşıyor” değerlendirmesinde bulundu. Ayata, CHP’nin seçimlerdeki stratejisini çok iyi kurmak durumunda olduğunu belirterek, “Oy aslanın ağzında” dedi. Ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı Selin Sayek de CHP’nin kapitalizme uyumlu, insana dokunan sosyal demokrat bir üretim modelini toplumun önüne koyması gerektiğini ifade etti. Bazı milletvekilleri eski Devlet Bakanı Kemal Derviş’in politakalarını eleştirdi. Eleştirileri yanıtlayan Öztrak, Derviş’in politikalarının AKP tarafından yok edildiğini söyledi. İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Tunus’ta 26 Ekim’de yapılan seçimleri laiklerin aldığını belirterek, “2011 seçimlerini kazanan NAHDA laiklerin gerisinde kaldı. Tunus bunu başardı, biz de başarabiliriz” dedi. Sorumluluğunu üstlendiği “Cumhuriyetin 100. Yılı” projesi hakkında da bilgi veren Balbay, 2023’e kadar, her yıl önemli olaylarla ilgili etkinlik düzenleneceğini bildirdi. Balbay, bu kapsamda gelecek yıl Ermeni olaylarının yıldönümü etkinliği yapılacağını belirterek, bu konudaki toplantıya gerekirse Ermenistan Cumhurbaşkanı’nı da çağırabileceklerini söyledi. Rüzgâr Geçidinde Ağlarken!.. Ben onları tanıyorum gülüm, Karadeniz’de, Ege’de, Çukurova’da... Bursa Karacabey’de, Gümüldür’de, dağlarda, ovalarda. Toroslar’da, Gediz Ovası’nda, Çukurova’da... Mardin Kızıltepe’den Ordu’ya fındık toplamaya giderken... Açık kasa kamyonun üzerinde neredeyse çoluk çocuk 40 kişi... Yorgan, döşek... Kamyon ha devrildi ha devrilecek... Devrilirken, o bebeler, analar, babalar, gençler ölürken, ovalara çadırlar kurulurken... Ölümle hayat arasında uzanan o ince çizgiyi, bir kuşun kanat çırpışını... Ne ışıkların sönmesini istiyorum, ne çiçeklerin solmasını, ne savaşları ne de ölümleri... Yerin altı da üstü de bir gülüm! Kökünden sökülmüş bir ağaç, şiddetli bir yakarış, insana değer vermeme... Utkunun yaşanan o coşkusu yok! Tarım emekçilerinin, maden işçilerinin hiçbir hakkı yok! Ölecek onlar, ölecek... Ya kamyona doldurulup 20 saat yolculuk yaparken, dağda bayırda dolaşırken, inekleri otlatırken... Sabahın ilk ışıkları yanacak... Şair Ahmed Şamlu gibi oturacağım pencerenin önüne, bir şeyler mırıldanacağım, adını gökyüzünün alnından alan seher vaktini seyredeceğim... HHH Seni kitaplara sığdıramadım ben gülüm, “Güneşin battığı yere götür” dedin götüremedim, senin sevdalarını, aşklarını anlatırken alın terinin karşılığını alamadığını da yazdım ama kimselere söz dinletemedim... Ben senin yıllar önce Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği’nde 45 lira gündelik alarak çalıştığını, bir sabah o kamyonda işe giderken Çırpı Deresi’nde sulara gömüldüğünü gördüm... Ardından yakılan ağıtları dinledim, bir sabah uyandığımda Ordu’da güvenlik güçlerince gözaltına alındığını duydum... Kızıltepe’den gelmiştin, Kürt’tün... Birlikte kahvaltı yaptılar Antalya’daki CHP kampı öncesinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile eski genel başkan Deniz Baykal baş başa kahvaltı yaptı. Kılıçdaroğlu, çalışma toplantısının açılış konuşmasının ardından sel felaketine maruz kalan Manavgat’ta esnaf ziyaretinde bulundu. CHP lideri burada “çözüm süreci”yle ilgili sorular üzerine “Baştan beri böyle bir çözüm süreci olmayacağını söyledik. İki taraf birbirine güvenmiyor, biz ne dedik, eğer siz bu işi çözecekseniz şeffaf olacaksınız, toplumsal desteğiniz olacak, neyi nasıl yapacağınızı çıkıp söyleyeceksiniz anlatacaksınız, kapalı kapılar ardında masanın bir ucunda Öcalan, öteki ucunda Erdoğan ve Davutoğlu oturmuşlar, konuşuyorlar. Ne konuştuklarını bilmiyoruz” dedi. Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Selin Sayek’le ilgili “Çok iyi sunum yaptı, o bizim Tansu Çillerimiz” sözleri bir anda havanın buz kesmesine neden oldu. Bunun üzerine Sayek, “Derhal saç rengimi değiştireceğim” esprisiyle yanıt verdi. Öğüt, hayvancılık konusundaki önerilerini anlay geçişkenlikleri tırken, “Merada özgür dolaşan Kampın ilk gününde inekler yetiştirelim. Onun sağlıkKılıçdaroğlu’nun konuşmasının ar lı etini yedirelim, sağlıklı nesildından basına kapalı gerçekleşen ler yetişsin. Bu omega 3 değeilk oturumunda Grup Başkanvekili ri yüksek hayvanların eti insanAkif Hamzaçebi, parlamento çalar zeki olur. İnsanlar zeki olurlışmaları ile ilgili bilgi verdi. Bilim sa, okur, CHP’ye oy verir” sözPlatformu Başkanı da olan Genel leri gülüşmelere yol açarken, KıBaşkan Yardımcısı Sencer Ayalıçdaroğlu da “Söz, bundan sonta, seçmen davranışlarına ilişkin ra omega 3’lü et yiyecesunumunda, AKP’den yüzde ğiz” diye espri yaptı. CHP 5, MHP’den yüzde 10 oyun Genel Başkan Yardımcısı partilerine kayabileceğini Gürsel Tekin Başbakan belirterek, “Ancak MHP ile Ahmet Davutoğlu’nun, CHP arasında oy geçişTarhan’ın istifa metnini kenliği var, bir kısım oy okuyup, “altına imzasıbizden oraya da kanı atması”na ilişkin sözleri üzeriyabilir” uyarısında ne “Davutoğlu bulundu. CHP’nin AKP’den istifa Kürt seçmenden edenlerin meoy almakta zortinlerini okulandığına işaret sun” diye tepeden Ayata, yüzki gösterirken, de 14 olan Kürt Tarhan’a oyunun ancak “kararını yüzde 1.5’unun gözden geCHP’ye gelebildiçirmesi” ğine dikkat çekeSencer Ayata çağrısı yaptı. rek, “Kürtlerden Çiller benzetmesi ‘Seçim için birlik olun’ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ermenek’teki maden faciası nedeniyle Çalışma Bakanı Faruk Çelik’i istifaya çağırdı. Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan’ın istifası ve yaklaşan 2015 seçimleri nedeniyle de parti örgütlerine “birlik olun, umutsuzluğa kapılmayın” mesajı verdi. Kılıçdaroğlu, CHP’li milletvekillerinin yeni dönem politikalarına ilişkin eleştiri ve önerilerinin yanında seçim hazırlıklarını tartışacağı, “TBMM Grubu 24. Dönem 5. Çalışma Toplantısı”nın açılış konuşmasını yaptı. Kılıçdaroğlu, ana başlıkları ile şu mesajı verdi: Türkiye Cumhuriyeti akılla yönetilmiyor. Akılla yönetilen bir devlette iş kazaları iş cinayetlerine dönüşmez. İş kazalarında Avrupa’da birinciyiz, gönül isterdi ki ahlakta, yaşama standardında birinci olalım, demokraside birinci olalım. Cumhurbaşkanı, Başbakan, kitle halinde el koymaya gidiyorlar. Cinayete el konulmaz arkadaşlar. Başlıyorlar şikayet etmeye. Çıkıp şunu söylüyorlar, sanki hiç kabahat yok bunlarda, sendikalar işçileri eğitmiyorlarmış. Ülkede sendika mı bıraktınız? Sendika eğitmiyorsa sen otur adam gibi eğit. l Kılıçdaroğlu’ndan parti örgütlerine ‘umutsuzluğa kapılmayın’ mesajı O da şikayet ediyor. Kapatıyorsunuz 50 kişi araya giriyor açtırmak için. Müthiş bir itiraf. İtirafta bulunduğu için bu bakanı kutluyorum. Başbakanlık koltuğunda oturan, o bakanı çağırıp, “kimler araya girdi” diye sorması lazım. Araya girenler arasında ayakkabı kutusu sahibi olanlar var mı? Çikolata kutusu sahibi olanlar var mı? Bakanlar var mı? Başbakanlar var mı? Siyasi ahlak gereği o bakanın yapacağı bir tek şey vardır. Görevinden ayrılmak. 2 lira çaldı diye garibanın çocuğu 15 yıl cezayla yargılanıyor, ayakkabı kutularında yatak odalarındaki kasalarda milyonlarca dolar çalanlar ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Hırsızların el üstünde tutulduğu bir düzen olabilir mi? Bu düzeni yıkmak zorundayız. Yeni süreçte Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması lazım. “Yeniden Türkiye” denmesi lazım... Hepimize düşen görev var. Yeni bir seçim sürecine gireceğiz. Bir olacağız, ortak ses çıkaracağız, Önümüzdeki süreç içerisinde toplumu rahatlatacak projeleri toplumun önüne koyacağız. Ana hedeflerimiz var. Bir olacağız, birlik olacağız. Umutsuzluk var belli kesimlerde. Bizim tarihimize, ruhumuza umutsuzluk yakışmaz. Bu düzeni yıkmalıyız Cinayete dönüştü Yeniden Türkiye O koltuğu bırak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Halkbank görüşmelerine Aslan’ın katılması istendi Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplandı. Özel bir toplantıydı besbelli. Bir kere MGK’ye cumhurbaşkanı olarak Tayyip Erdoğan başkanlık etti. Alışılmış MGK toplantılarından farklı olarak 10 saat 25 dakika sürdü. Veeee…. Ve en önemlisi bu MGK toplantısında Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) güncellendi. En son 2010’da güncellenmişti. Güncellendiğinde ülke için neyin “yakın tehdit” olduğunu konuşuyorlar, yakın tehdit olmaktan çıkanları ayıklıyor, yenilerini ekliyorlar. Bu defa da yakın tehditleri yeniden tartışıp değerlendirmişler ve yenilerini eklemişler. Bu MGK’nin özel ve önemli olduğu besbelli. Yazılı medyanın son dönemlerde “tek sütunluk haber” değeri biçtiği, görsel medyanın ana haber bültenlerine alsa bile 23 cümle, 510 saniye ile geçiştirdiği MGK toplantılarından farklı olarak bu MGK toplantısı gazetelerde manşetlere taşındı, TV’lerde ilk haber oldu. MGK kararları yasa gereği “gizli.” Ama her MGK kararından sonra Ankara gazetecileri bir yolunu bulur ve konuşulanlardan epey bilgi sızdırır; alınan kararları en azından arabaşlıklar halinde okurlara, seyircilere aktarırlar. Bu defa da öyle oldu. Sızan bilgilerden Tayyip Erdoğan’ın baskısı ve anlaşılan geri kalan üniformalı ve üniformasız MGK üyelerinin “onayı” ile iç güvenlikteki yakın tehlikeler arasına adını koymadan “cemaat” de Erdoğan’ın 28 Şubat’ı… alındı. Düne kadar kol kola, sarmaş dolaş hükümet ettikleri, kilit devlet kurumlarını paylaştıkları, ancak 17 Aralık’tan sonra papaz oldukları cemaat yakın tehdit haline geldi. Eski iktidar ortaklarının, yeni can düşmanlarının arasına girmeye niyetim yok. Aralarına girmek istemem, ama seyretmek de isterim. Bakalım cemaat neden ve nasıl yakın tehlike imiş öğreneceğiz ve yakın tehdit olarak tanımlanıp iyiden iyiye köşeye sıkıştırılacak olan cemaat, can havliyle hangi yeni “tapeler”i günışığına çıkaracak izleyeceğiz? Yani heyecanlı günler bizi bekliyor… HHH Tamam, dünkü iktidar ortakları arasında bugün patlayan itiş kakış umurumda değil ama MGK ve onun güncelleyip güncelleyip uygulamaya soktuğu “Milli Güvenlik Siyaset Belgesi” çok umurumda. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi deyip geçmeyin. Ona “Kırmızı Kitap” da deniyor ve rivayet olunuyor ki cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık koltuklarına oturan siyasetçilerin önüne o kırmızı kitap konulup “Bu ‘Kitap’ta yazılanlara kesinlikle uyulacak” deniyor(muş). Oldum bittim merak eder, sorarım: O “Kırmızı Kitabı” bu makamların yeni sahiplerinin önüne kim koyar, önüne konan siyasetçi, “Ne diyorsun sen efendi? Bunu kim yaptı, kim yazdı, kim karara bağladı” filan diye sorar mı, yoksa boynunu büküp, “Tamam” mı der? Sorunun cevabını bilse bilse Ankara gazetecileri bilir deyip, Ankara’da iyi tanıdığım hemen bütün gazetecilere sormuşluğum vardır. Bilmem hatırlar mı ama meslek ağabeyim Cüneyt Arcayürek’e sorduğumda kestirmeden gitmiş ve “Oğlum, siz İstanbul gazetecilerinin bunlara aklı ermez, işte böyle abuk sabuk sorular sorar” deyip yürümüştü. Yani sorularıma doyurucu bir cevap alamamıştım ve hâlâ da alabilmiş değilim. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne “Gizli Anayasa” diyen de var. İlk duyduğumda “Olur mu öyle şey” diye omuz silkmiştim. Ancak omuz silkişimden sadece birkaç gün sonra (Sanırım 1997 sonu ya da 1998 başlarında) yine önemli bir MGK toplantısından çıkan dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, “Bir cigara versene” der kadar doğal konuşup bir demeç verdi. Aynen aktarıyorum: “Bu belge Bakanlar Kurulu’nun imzasına açılacak ve kararnameye dönüşecek. Kararnameden sonra, artık hiçbir yasa ve uluslararası anlaşma bu belgeye aykırı olamayacak.” O cümlede geçen kararname terimine resmi dilde yönerge deniyor. O yönerge bir yerlerde, bana söylendiğine göre MGK Genel Sekreterliği’nde hazırlanıyor ve büyük bir kesimi MGK toplantısına katılmayan bakanların yer aldığı Bakanlar Kurulu’nda imzalanarak yürürlüğe giriyor. Ama yürürlüğe giren o yönergeden benim, senin, bizim haberimiz, bilgimiz olmuyor. Çünkü gizli. Bizi bırakın, milletvekillerinin, hatta MGK üyesi olmayan bakanların da haberi, bilgisi olmuyor. Çünkü gizli. Yönerge Resmi Gazete de yayımlanmıyor. Ama yürürlüğe giriyor ve yürürlüğe girdiği andan itibaren de “hiçbir yasa ve uluslararası anlaşma bu belgeye aykırı olamıyor”… Yani bu ülkenin bir yurttaşı olarak bu yönergelerde öngörülenleri bilmem(iz) mümkün değil. O yönergelerde öngörülen fiilleri işlersek belki de suçlu olacağız ve neden suçlu olduğumuzu bilemeyeceğiz. Dahası, alnında “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” yazan TBMM’deki milletvekilleri de bilemeyecekler. Yasa çıkaracaklar ama bu yasa, o an yürürlükte olan yönergeye aykırı olamayacak. Yani milletvekilleri oy vererek çıkardıkları yasanın neye aykırı olduğunu da bilemeyecekler. Sakın “Saçmalama, olmaz öyle şey” diye itiraz etmeyin. Ben itiraz etmek istedim. Tanıdığım ünlü ve bilgili hukukçulara danıştım. “Olmaz öyle şey” demek yerine kaderci bir dudak bükme ve kederli bir gülücükle yetindiler. 28 Şubat günlerinde generallerin dediği oluyor, ona uygun yönergeler çıkarılıyordu. O zamanlar Cumhuriyet’te yayımlanan tırmıklarda ben “Annneeeee” diye korku çığlıkları atıyordum. Bugün de Tayyip Erdoğan’ın dediği oluyor, ona uygun yönergeler çıkarılıyor. Bana da yine “Annnnneeee” diye korku çığlıkları atmak düşüyor. Annneeeeee!.. ‘Ayakkabı kutusu’ KİT Komisyonu’nda FIRAT KOZOK Temmuz 2011’den itibaren Halkbank Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü olarak görevlendirilmişANKARA 17 Aralık soruşturmati. Aslan, Halk Bankası Genel Müsı sürecinde dönemin Genel Müdürü iken gözaltına alınıp tutukdürü Süleyman Aslan’ın evinlanmış ve 57 gün boyunca cezadeki ayakkabı kutularından çıkan evinde kalmıştı. Soruşturma kap4.5 milyon dolarla gündeme gelen samında Halkbank’taki görevi soHalkbank’wwın 20112012 yılı hena eren Aslan, cezaevinden çıktıksaplarına ilişkin KİT Komisyonu götan sonra 8 Nisan’da yapılan Zirarüşmeleri bu hafta yapılacak. Tarat Bankası’nın olağan genel kurulu tışmalı geçmesi beklenen görüşmetoplantısında üç yıllığına oybirliği ile ler öncesinde CHP’li komisyon üyeYönetim Kurulu üyeliğine seçilmişleri Aslan’ın da komisyona gelerek ti. Ancak Aslan daha sonra geçtiğidönemindeki tartışmalı süreçle ilmiz 9 Mayıs’ta bu görevinden de isgili milletvekillerine bilgi vermesitifa etmişti. ni istiyor. Sayıştay’ın 2012 yılı deneZiraat Bankası Yönetim Kurutim raporuna göre, bankanın kullanlu üyeliğinden istifa ettikten sondırdığı riskli kredi oranının 1 milyar ra kamuoyunun gündeminden düdolara ulaştığını ifade eden CHP’li şen Aslan aylar sonra, bu kez KİT komisyon üyesi Turgay Develi, Komisyonu’nun çalışmaları ne“Onun dönemi çok kötü bir deniyle bir kez daha gündemde. dönem. Hem bankayı çok KİT’lerin 20112012 yılı hesapkötü yönetti, hem batık larına ilişkin üst komisyon dekredilerin miktarı arttı, netim programı çerçevesinde hem de ayakkabı kutuHalkbankası ve bağlı kuruluşlalarında 4.5 milyon dolar rına ilişkin görüşmeler önümüzyakalandı. Biz doğrudan deki hafta perşembe günü kendisinin gelerek tüm bu yapılacak. Bu çerçevesüreçle ilgili komisyode Sayıştay’ın banna bilgi vermesini iskayla ilgili son detiyoruz” dedi. netim raporu da Haziran 2005Temkomisyonda günmuz 2011 tarihledeme gelecek. Anri arasında Halkcak geçmiş yıllarbank Hazine Yönedaki görüşmelerin timi ve Uluslararası aksine bu yılki göBankacılık’tan sorüşmelerin 17 Ararumlu Genel Mülık sürecinde yadür Yardımcışananlar nedeniyle sı olarak görev tartışmalı geçmeSüleyman Aslan yapan Aslan, si bekleniyor.