03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 KASIM 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Eylül ayı sanayi üretim endeksi bu yıl hazirandan sonra en düşük ikinci ay Çarklar yavaşladı u TÜİK’in eylül ayı sanayi rakamları ilk bakışta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2.2’lik artışla sanayi üretiminin arttığı algısı yaratıyor ancak ağustosta sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.2 oranında artmıştı. Ekonomi Servisi Eylülde takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2.2 oranında arttı. Beklentilerin binde 1 üstünde gelen anket sonuçları, özellikle ekonomistler tarafından olumlu bulunarak büyümede hız kazanılacak yorumlarına yol açsa da çıkan sonuçlar, bu yılın en düşük büyümenin yaşandığı ikinci ay oldu. Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.2’lik bir artış olmuştu. Anket verilerine göre ekonomistler de eylül ayı sanayi üretim endeksindeki artışın en fazla yüzde 2.1 oranında olmasını bekliyordu. Sanayi üretim endeksinin tahminlerden yüzde 0.1 daha fazla olması tablonun iyi olduğu algısı yarattı. en yüksek seviyede. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış imalat sanayiinde en yüksek düşüş makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımında gerçekleşti. İmalat sanayii alt sektörleri incelendiğinde, 2014 yılı eylül ayında bir önceki aya göre en yüksek düşüş yüzde 8.2 ile makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımında gerçekleşti. Bu düşüşü yüzde 3.4 ile kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması, yüzde 3.1 ile gıda ürünlerinin imalatı takip etti. Eylül ayındaki sanayi üretiminde en yüksek artış dayanıklı tüketim malı imalatında gerçekleşti. Ana sanayi grupları sınıflamasına göre, 2014 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre en yüksek artış yüzde 6.9 ile dayanıklı tüketim malı imalatında En ciddi düşüş yüzde 8.2 gerçekleşti. İmalat sanayii alt sektörAncak eylül ayı sanayi üretim en leri incelendiğinde, 2014 yılı Eylül deksi bu yılın en düşük ikinci ayı ol ayında bir önceki aya göre en yükdu. Yılın en düşük sanayi üretim ve sek artış, yüzde 30.4 ile diğer ulaşım risi ise 1.6 ile haziran ayı olmaya de araçlarının imalatında gerçekleşti. vam ediyor. 2014 yılının ilk dokuz Bu artışı, yüzde 9.0 ile elektrikli teçayının bir önceki yılın aylarıyla kar hizat imalatı, yüzde 7.5 ile temel ecşılaştırdığımızda ocak ayı zacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişyüzde 7.1’lik oranla kin malzemelerin imalatı takip etti. Katliamlara Fetva İktidardan... Ben diyeyim yüz, siz deyin birkaç yüz.. Eski Başbakan, şimdiki Cumhurbaşkanı, konuya göre ilgili bakanlar yıllarla İktidarlarının icraatlarının önünde engel oluşturan yargı kararlarından yakındılar.. Bizim olmasa da biat eden seçmenlerinin, yandaş medyanın desteğinde beyinlerini yıkadılar. Sanki ortada yaptıkları işlerin önüne set çekmeye kalkışan yargıçlar, geçerli bir hukuk devleti düzeni vardı.. Bu ülkede doğru işleyen bir hukuk devleti düzeninde hep eksiklik yaşansa da, İktidarlarının yakınmalarına konu edilen hak hukuk ihlalleri değil, tam tersine kamu yararı, insan hakları, hukuk devleti düzeni adına olmazsa olmaz yargı bağımsızlığının ta kendisiydi.. İktidarları, devleti ele geçirdikçe, yasamayürütmeyargı bağımsızlığı, demokrasinin olmazsa olmaz ilkelerini çiğnemede pervasızlıklarını, İktidarlarının hakkı, icraat gücü olarak kullanma alışkanlığında sınır tanımaz boyutlara taşıdılar.. Sandıkta seçim kazanmaya indirgenmiş, sivil diktatoryal eğilimlerde, yapılanlar yanlarına kâr kaldıkça, işin rengi, boyutları değişti.. İktidarlarının şimdi çıkar çatışmasında yol ayrımı yaşadıkları Cemaatle uyum içinde, çıkarları adına Batı dünyasından, bizim “yetmez ama evetçilerimizden” aldıkları destekle, 12 Eylül referandumları ile yargıyı ele geçirmede kazandıkları güçle.. icraatlar adına yapılanlar yanlarına kâr kaldıkça sınır tanımaz oldular.. Yaşamın her alanında istediklerini yapabilme adına, kendileri için engel gördükleri kişi, kurum örgütlenmeleri ezme, haksızhukuksuz güç kullanmada, geri dönüşü olmayan hakhukuk ihlallerinde, çıkargüç ittifaklarını oluşturdular.. İpin ucunun kaçtığı günleri, saklanamaz toplumsal bedellerini, acı sonuçlarını yaşıyoruz.. Üst üste gelen, yaşam hakkı, insan hakları, hakhukuk, hukuk devleti düzeni, doğa, zeytinlik katliamlarının acısı, şaşkınlığı içinde, İktidarlarına tam destek verseler de haberciliğin olmazsa olmazı saklanamaz olayların akışı içinde, kimi sorgulamlar gündemimizden kaçırılamıyor.. “Ekonomi büyüyor” uçuşunda İktidarları alkışlanıp durulurken, insani gelişmişlikte dünyanın en kötü koşullarına çekilmemiz hiç ama hiç sorgulanmadı.. HHH Kamu elinde en azından kamu denetiminin çok ciddi işlemesi zorunlu madencilikte dünyanın en acımasız madenci cinayetleri ile yüz yüze gelince ancak utanıp, düşünmeye, üzülmeye koyulduk.. Şimdi her madenci katiamının arkasından ölüleri çıkarabilme, yıkımın enkazını kaldırabilme adına devlet bedel üstüne bedel ödüyor.. İşçi sömürüsü, emeği, sendikal hakların, dahası maden yataklarının katledilmesi, yağmalanması sayesinde ortaya çıkmış vurgun kârlar yeni yeni fark ediliyor.. Vurgun ihalelerin, kazançların karşılığı İktidarları ile oluşmuş paylaşım, çıkar cephesinde, seçmene kömür dağıtma ağı, harçlıkla siyasal destek mitinglerine katılım, bir kirli paylaşım düzeni kurulmuşken işin içinden nasıl çıkılacak? İnsanca üretim koşulları, olmasa olmaz ücretler, yasal güvenceler öngörülse, açlığın can güvenliği, insanca yaşamın üstüne baskın çıktığı sokaklara düşecek on binlerle maden işçisine başka yaşam alanı nasıl yaratılacak? İktidarları ülkemizin en uzun ömürle sandıktan çıkmış gücüne nasıl ulaştılar? Kuşkusuz biat kültüründe inanç, değerler sömürüsü belirleyici olsa da, kurulmuş saadet zincirinin vurgundan en yukarıda pay alanlardan başlanarak biat edenlere, en alttakilere uzanmış halkanın korunması kaygısı, korkusu var.. Siz, Soma Yırca köyünde bir gecede katledilen 6 bin zeytin ağacından sorumlu Kolin şirketi patronajının, bir gün sonra çıkan yargı kararında yer alan sayısız suçu birden işleme cesaretini nasıl, kimlerden aldığını düşünüyorsunuz? Kuşkusuz bire bir İktidarlarının Atatürk Orman Çiftliği yok edilerek, yargı kararları yoka sayılarak, dudak uçurtan harcamalarla yaratılan lüks, görgüsüz gösterişli beton saray son özendirici uç örnek. Yakın günlerde ormanların yok edilmesi ile yaban hayvanlarının aç kalıp kentlerde görülmelerini, nerede ise tüm doğa katliamlarında, İktidarlarının yağma projeleri uğruna yoka sayılmış yargı kararlarının alışkanlığını eklemeliyiz.. 301 işçiye mezar olan Soma’nın patronunu yeni ihalelerde pay aldığını yeni duymadık mı? Darbelerle hesaplaşma adına TSK’de İktidarlarının gönlündeki operasyonların yapılmasına yarayan özel yargılamalarda yaşanan insan hakları, hakhukuk ihlallerini nerelere oturtacağız? İlk operasyonlarda toptancı, hakhukuka aykırı operasyonlar gündeme geldiğinde başta hukukçular, insan hakları savunucularının “İnsan hakları, hukuk devleti düzeni, bağımsız yargı.. ilkelerinin korunması” uyarılarına kulak tıkayan İktidarları, çıkarlarına, rejimle oynama projelerine uygun düşen hukuk katilamlarına seyirci kalmanın ötesinde destek vermediler, özel yargılamanın savcılığını üstlenmediler mi? Şimdi yolsuzluk gündemli İktidar hesaplaşmasında benzer hukuksuzluklara göz yumarak mı, suçu Cemaat yargısına atıp aklanacaklar? Madencilik, ölü işçiler üzerinde yükseldi Beklentilerin üzerinde olan sanayi üretim endeksinde en büyük pay madencilik ve taşocakçılığı. Maden ocaklarındaki işçi ölümleri oranları, sanayi üretim oranındaki artıştan daha hızlı arttı ve sanayi üretimi oranındaki artış, madencinin sırtından sağlanmış oldu. 2014 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 8.9 ile sanayi üretiminin artış oranını solladı. İmalat sanayii sektörü endeksi yüzde 1.1 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi de yüzde 6.4 arttı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi eylülde bir önceki aya göre yüzde 1.7 oranında artış gösterdi. Eylülde bir önceki aya göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 2.6, imalat sanayii sektörü endeksi yüzde 1.9 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0.1 arttı. ‘Türkiye sağlıksız bir ruh hali içinde’ Ekonomi Servisi Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, son dönemde kutuplaşmanın arttığından yakındı. Dinçer, “Türkiye giderek hiçbir konunun Haluk kutuplaşmaya kurban gitmeden kendi zeDinçer mininde, kendi parametreleri ile konuşulamadığı, her şeye, her olaya bu kutuplaşma gözlüğü ile bakılan ve her konuda sıkı saflaşmanın yaşandığı sağlıksız bir ruh hali içinde” dedi. Dinçer, Görüş dergisinin Ekim sayısı için kaleme aldığı ‘Kutuplaşma Türkiye’nin Hızını Yavaşlatır’ başlıklı yazıda şöyle konuştu: l Bu kutuplaşmadan ‘artık bitsin bu kutuplaşma’ diyerek çıkamayacağımız ortada. l Yaşadığımız kutuplaşma sorununu çözemezsek her birimizin bir gruba mensup olmak zorunda kaldığı ve bu grubun içine hapsolduğu, mensup olduğu grubunun partisine oy verdiği, grubundan ayrı bir yaşam süremediği, bölünmüş, zihnen birbirine değmeyen topluluklardan oluşan bir ülke olacağız. l Bu derecede kimliğin, grup aidiyetinin vurgulu olduğu ve bireyin tüm hayatının belirlediği bir ortamda çağdaş bir demokrasiden söz edemeyeceğiz. l Türkiyede kutuplaşmaya yol açan sorunlardan biri kuşkusuz Kürt sorunudur. Kutuplaşmadan kurtulmak istiyorsak bizi bu noktaya getiren sorunlarımızdan kurtulmalıyız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle